Katalog

26 NİSAN 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sendikalar ve sivil toplum örgütleri 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın İstanbul’daki kutlama programını açıkladılar: 7 Ne olursa olsun Taksim’deyiz İstanbul Haber Servisi Türkİş, DİSK ve KESK’in genel sekreterleri 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı “Sosyal adalet, eşitlik, bağımsızlık, demokrasi ve barış için omuz omuzayız” sloganı ile Taksim Meydanı’nda kutlayacaklarını açıkladı. Üç emek örgütü tarafından hazırlanan ortak açıklamayı yapan Türkİş Genel Sekreteri Mustafa Türkel, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’ndan, kutlamalara engel olunmaması için yapılan çağrıya henüz yanıt gelmediğini, ancak pazartesi ya da salı günü yanıt almayı umut ettiklerini söyledi. Türkİş, DİSK ve KESK’in oluşturduğu 1 Mayıs Tertip Komitesi, dün Türkİş 1. Bölge Temsilciliği’nde düzenlenen basın toplantısı ile kutlamalar hakkında bilgi verdi. Ortak açıklamayı okuyan Türkİş Genel Sekreteri Mustafa Türkel, 1 Mayıs kutlamaları GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Zonguldak Değişiyor... Zonguldak, halkının olmazsa olmazı sayılan taşkömürünün yanına yeni gelir kaynakları ekleme çabalarının yoğunlaştırıldığı bir dönem yaşıyor. Karaelmas Gazeteciler Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen meslek içi eğitim çalışması sırasında çevre illerden de gelen meslektaşlarımızla birlikte olmanın yanı sıra kentin yeni yüzünü tanıma olanağını da bulduk. Zonguldak’a ilk kez çiçeği burnunda bir gazeteci iken 1959 yılında gitmiştim. Madene, yani kömür ocağına ilk girişim de o gezide gerçekleşti. Ancak gidişimin tatil amaçlı oluşu ve ocağa gizlice indirilmiş olmam nedeniyle, izlenimlerimi kamuoyuyla paylaşma olanağım yoktu. Birer anı olarak sakladığım fotoğraflardan birinde uzaktan ünlü Zonguldak Feneri görünüyordu. Fenerle aramızda yeşillikler ve ağaçlık uzanıyordu. Bugün çarpık kentleşme uygulamasının sonucunda o çevrenin de betonlaşmış olduğunu görmek doğrusu keyfimi kaçırdı. ??? Önce taşkömüründen başlayalım. Emekli olanlarla ayrılanların yerine işçi alınmaması, karaelmas olarak nitelendirilen taşkömürü üretimini düşürmüş. Yüzde 35 kapasite ile çalışan ocaklarda, kapasiteyi yüzde 60’a çıkarmak, ilgililere göre yeni işçi alımına bağlı. Maden işçileri bir ay çalışıp ve bir ay dinlendikleri için, üretimin aynı düzeyde sürdürülebilmesi, yeni alınacak işçilerin sayısıyla orantılı. Bu sayının da dönerli çalışma koşulları nedeniyle 4 bin olması gerektiği belirtiliyor. Bir ay 2 bin işçinin, onlar dinlenirken de diğer grubun çalışacağını anlatıyorlar. İşçiler dinlenme döneminde ücret almıyor. Yalnızca SSK primleri ödeniyor. Genel Madenİş Sendikası Yönetimi, Başbakan’ın Zonguldak’a gelişini bu nedenle bekliyor ve ocağa inmesi halinde durumu kendi gözleri ile görerek onay vereceğini umuyor. ??? Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen’in amaçları arasında kenti turizm alanında bir çekim merkezine dönüştürmek de var. Yıllar önce kaymakamla Safranbolu’da pansiyonculuk uygulamasını başlatan Erkmen, Zonguldak’ta da ekoturizme öncülük ediyor. Devrek ilçesindeki eski adı Dirgine olan Yazıcı köyünde hazırlanan ve pansiyon olarak kullanılacak evin açılış törenine bizler de katıldık. Ardından da Dirgine Deresi üzerinde belirlenmiş olan kesimde rafting sporu başlatıldı. Mağara turizmi, av turizmi, doğa sporları da Zonguldak’ın turistik özelliklerinden bir başka bölümünü oluşturuyor. Filyos’ta sürdürülen kazılarla da antik dönemden kalan flatois kenti gün ışığına çıkarılmaya çalışılıyor. Ben Devrek’in yalnız bastonu ile ünlü olduğunu bilirdim. Bu kez öğrendim ki simidi de ünlüymüş. ??? Zonguldak, 81 il içinde orman alanı en geniş olanı. Yüzde 57’si ormanlarla kaplı. Türkiye’nin 1600 yaşında olan en yaşlı ağacı da Alaplı ilçesinin Gümeli beldesinde bulunuyor. Bir beyin cerrahı olan Karaelmas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bektaş Açıktaş, diğer bilimsel çalışmaların yanı sıra orman fakültesinin gerçekleştirdiği arboretuma ayrı bir önem veriyor. Arboretum, Bakacakkadı beldesindeki 100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü’nün hudutları içinde. Doğal olarak çevrede de ağaçlar var. Yürüyüş yaparken uzaktan kurbağaların vıraklaması, yakından da bülbüllerin çileme seslerini duyuyorsunuz. Sabah saatlerinde çimlerin üzerinde koşuşan sincapları görmek ise insanı şaşkınlığa sürüklüyor. Türkiye’de yaşadığınıza inanmaya zorlanıyorsunuz. Orman köylerinde kullanma suyunun ısıtılması için güneş enerjisinden yararlanılmasına da başlanmış. Orköy’ün kredi vererek katkıda bulunması sonucu kesilmesi ertelenen ağaçların, baltalık denilen nitelikte de olsalar, havadaki karbondioksidi oksijene çevirme, bir başka deyişle çevrenin temiz kalmasına katkı sağlamayı sürdürmesi de olanaklı kılınmış. Anlaşılan o ki Zonguldak özelliklerini koruyarak gelişmeye devam edecek. ? Türkİş, DİSK ve KESK’in oluşturduğu 1 Mayıs Tertip Komitesi tarafından yapılan ortak açıklamada İçişleri Bakanı, Taksim Meydanı’nı emekçilerin 1 Mayıs kutlamalarına açmaya çağrıldı. Komite üyeleri işçi bayramının tam bir emek ve demokrasi şöleni içinde kutlanacağına inandıklarını, tüm hazırlıkları buna göre yaptıklarını belirttiler. nı Taksim Meydanı’nda yapma kararlılıklarının sürdüğünü yineleyerek Başbakan’ı sağduyuya, barışa, demokrasiye en fazla ihtiyaç duyulan bugünlerde açıklamalarında daha dikkatli olmaya, toplumu germemeye özen göstermeye çağırdı. 1 Mayıs 2008’in, yıllardır yasaklanan, görmezlikten gelinen, Türkiye’nin bir ayıbından kurtuluşunun tarihi olmasını dilediklerini belirten Türkel, “Bizim hiçbir endişemiz yoktur. Gönül rahatlığıyla bütün İstanbul halkını yüz binlerce emekçi ile dayanışma içinde Taksim’e bekliyoruz” dedi. Başbakan’ı ve İçişleri Bakanı’nı, Taksim Meydanı’nı emekçilerin 1 Mayıs kutlamalarına açmaya çağırarak, işçi bayramının tam bir emek ve demokrasi şöleni içinde kutlanacağına inandıklarını, tüm hazırlıkları buna göre yaptıklarını söyledi. 10.0011.00 arası. Her 3 koldan saat 11.00’de hareket edilerek Taksim’de buluşulacak. Kazancı Yokuşu ve Taksim Anıtı’na çelenk konulacak, saygı duruşunda bulunulacak. Ellerinde karanfillerle yüz binlerce emekçinin alana girişinin saat 13.00’te tamamlanması için yürüyüş sıraları tüm yolu kapsayacak şekilde düzenlenecek. 2008 1 Mayısı’nda emekçilerin taleplerini içeren ‘topluma sesleniş’ açıklamalarının ardından kutlamalar tamamlanacak. Alan, örgütlerin yanlarında getirdikleri çöp torbaları ile temiz lenecek. Ankara dahil olmak üzere MarmaraTrakya bölgelerinden üyelerimiz otobüslerle İstanbul’a gelecek. Taksim Alanı’nda 1 milyon kişiye ulaşabilecek ses düzeni hazır. Her örgüt kendi güvenliğini sağlayacak. Güvenlik güçleri ile oluşabilecek olumsuz durumlar kameralarla tespit edilecek.” ‘Polisten sürpriz bekliyoruz’ Türkel, devletin şiddete başvurmasının hukuki olmadığını belirterek “Polis ile karşı karşıya geldiğimizde onların bize sürpriz yaparak karanfillerle karşılık vermesini bekliyoruz. Polis, jandarma niye kendi halkına şiddet kullansın?” dedi. Toplantıya DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün ve KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir de katıldı. 3 koldan yürünecek Türkel, hazırlıklar hakkında şu bilgileri verdi: “Dolmabahçe’den Türkİş, Şişli’den DİSK, Şişhane’den KESK olarak yürüyeceğiz. Bizlerin arkasında belirlenen örgütler yürüyecek. Bu bölgelerde toplanma saatlerimiz ÇYDD GENEL BAŞKANI SAYLAN: İşçi örgütlerinin 1 Mayıs’ın bayram ilan edilmesi istemine TÜSİAD’dan destek: Polise orantısız güç kullanma yetkisi veriliyor İstanbul Haber Servisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, emek örgütlerinin 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesi ve kutlamaların Taksim Meydanı’nda yapılmasına ilişkin taleplerini, “Ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar” sözleriyle reddeden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek “İnsan onuruna yakışmayan bir aşağılama ile açıklanan ret gerekçelerini asla kabul etmiyoruz” dedi. 78’liler Girişimi de 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlayacağını açıkladı. Saylan, 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin dün yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin 1 Mayıs kutlamalarında sorumluluğu İstanbul Valiliği’ne vermesini “yanlış ve baştan savma” bir karar olarak nitelendirdi. Saylan, şunları kaydetti: “Yasaklarla bir yere varılamayacağını bilmeliyiz. Polise, orantısız güç kullanma yetkisi verilerek, zaten tepkili vatandaşa ‘emir aldık’ diyerek her türlü şiddetin kullanılması, ülkenin huzurunu bozmaktan, yöneticilere güveni sarsmaktan öteye gidemez. Başbakan ve Bakanlar Kurulu, işçi kuruluşlarımızı ve milyonlarca insanımızı aşağılamak yerine, onların vatandaşlık hak ve özgürlüklerinin gereklerini yerine getirmelidir. Başta 1 Mayıs mitinginin Taksim’de yapılmasına gerekli önlemleri alıp onay vermesi gerekir.” Saylan, “Hükümet, 9 günleri aşan diğer bayramlardan 1 günü keserek, 1 Mayıs tatilinin parasal götürüsünü kolayca dengeleyebilir” açıklamasında bulundu. Çalışma Bayramı olmalı Ekonomi Servisi İşçi örgütlerinin, 1 Mayıs’ın bayram ilan edilmesini istemine TÜSİAD’dan destek geldi. İşçi örgütlerinin 1 Mayıs’ın bayram ilan edilmesi istemlerini görmezden gelerek işçilere karşı ağır ifadeler kullanan AKP hükümetine karşın işverenler işçilere destek çıktı. TÜSİAD tarafından dün yapılan açıklamada, 1 Mayıs’ın çalışma dünyasının bir bayramı olarak kutlanması yönündeki toplumsal istemlere dikkat çekilerek, üretimin temel öğesi olarak işgücünün toplumsal bir değer olarak algılanmasının önemli bir aşama olacağı vurgulandı. AB üyeliği sürecinde Türkiye’nin, çok daha iyi çalışma yaşamı standartlarına ulaşma yönünde ilerlemeye devam etmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “Her yıl 1 Mayıs’ın ‘Çalışma Bayramı’ olarak kutlanması hem emeğe saygı, hem de ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma hedeflerimize moral katkı açısından olumlu bir gelişme olacaktır. 1 Mayıs kutlama ve gösterilerinin, karşılıklı anlayış ve sağduyu ortamında, geçen yıl yaşanan çatışma görüntülerinden uzak şekilde gerçekleşmesi ve üzücü olayların bir daha yaşanmaması, Türkiye’nin toplumsal barışı ve saygınlığı açısından son derece önemlidir. Bu konuda yetkili kamu birimlerinin ve çalışma dünyası temsil örgütlerinin sorumluluk içinde hareket etmeleri esas olmalıdır.” 78’liler de Taksim’de 78’liler Girişimi’nden yapılan yazılı açıklamada, 1 Mayıs sabahı Şişhane’deki KESK Genel Merkezi önünde toplanılacağı belirtilerek, Taksim’e doğru yapılacak yürüyüşe katılma kararı aldıkları kaydedildi. Girişim tarafından ayrıca 1 Mayıs ve 78 kuşağının 30’uncu yılı etkinlikleri çerçevesinde, “Sabahın bir sahibi var, sorarlar bin gün sorarlar” başlıklı resim ve fotoğraf sergisi ile sinevizyon gösterisi düzenlenecek. Beyoğlu’ndaki Makina Mühendisleri Odası (MMO) Sergi Salonu’nda pazar günü gerçekleştirilecek etkinlikler, saat 13.00’te başlayacak. ESP’liler Sultanahmet Adliyesi’nde Başbakan Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulundu. (HÜLYA KESKİN) Savcılığın gerekçesi ‘suç işlemeye alenen tahrikte bulunulması’ HÖC’ün 1 Mayıs afişi toplatıldı İstanbul Haber Servisi Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis grup toplantısında 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin konuşurken işçi ve sendikacıları kastederek “Ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar” sözleriyle ilgili olarak Sultanahmet Adliyesi’ne suç duyurusunda bulundu. Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin (HÖC) 1 Mayıs çağrısı yapan afişinin toplatılmasına karar verildi. 1989 yılında 1 Mayıs gösterileri sırasında Tarlabaşı’nda polis kurşunuyla öldürülen Mehmet Akif Dağlı’nın fotoğrafıyla üzerinde “1 Mayıs’ta Katliamın Hesabını Taksim’de Soralım” yazan afişe, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine “suç işlemeye alenen tahrikte bulunduğu, eylemin terör amacıyla yapıldığı” gerekçesiyle el konuldu. Kararın uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu anımsatan avukatlar, “Basın açıklaması yapmak için önceden herhangi bir başvuru yapmak ve bunun için izin almak gerekmemektedir. 1 Mayıs günü Taksim Meydanı’nda bir açıklama yapmak için insanların Taksim’e çağrılması ve bu konuda açıklama yapılması, izinsiz gösteri yürüyüşüne çağrı olarak nitelendirilemez” dediler. lamada, Başbakan’ın sözlerinin hem düşmanlık hem de aşağılama ifadesi olduğunu söyledi. AKP’nin işçilerin 1 Mayıs’ı kutlamalarına engeller koyduğunu ve 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesine karşı çıktığını ifade eden Sedefoğlu, “Keyiflerine göre 1015 günlük bayram tatili ilan edenler, işçinin bayramındaki günlük tatile ülke ekonomisine verdiği zarar gerekçesiyle izin vermeme ikiyüzlülüğünü gösteriyor” dedi. Sedefoğlu, demokratik ve meşru gösteri hakkının rencide etme ve tehdit yoluyla yasaklandığını belirterek, “Başbakan ve hükümet, Taksim 1 Mayıs özgülünde halka karşı açık bir suç işlemiştir” diye konuştu. Sedefoğlu, daha sonra işçi bayramını Taksim’de kutlayacaklarını belirterek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Düşmanlık ve aşağılama Sultanahmet Adliyesi önünde dün öğle saatlerinde toplanan ESP’liler de “Ayaktayız geliyoruz, eller şartele, adımlar Taksim’e” yazılı pankartı taşıyarak, “Genel grev genel direniş”, “Yaşasın 1 Mayıs” sloganlarını attı. ESP sözcüsü Ersin Sedefoğlu yaptığı açık oerinc?cumhuriyet.com.tr Meclis dışındaki partilere davet ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçen yasama dönemlerinde TBMM’de temsil edilen DP, ANAVATAN, Saadet Partisi ve SHP’nin genel başkanlarını, 30 Nisan Çarşamba günü Cumhurbaşkanlığı’nda öğle yemeğine davet etti. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada davetin, Gül’ün toplumun çeşitli siyasi ve sosyal kesimleriyle yapmakta olduğu temas ve istişareler çerçevesinde olduğu belirtildi. Bugün ne yazsam diye bilgisayarın başına oturduğumda önüme değişik konular çıktı... Bunlardan birisini yazmak yerine üçünü yazmaya karar verdim. Sırayla gidiyorum. 1. Üç eşli olduğu ortaya çıkan “Tekbir” giyimin sahibi Mustafa Karaduman’dan söz etmek istiyorum öncelikle. Ahmet Hakan köşesinde bir gün önce onun 4 eşli olduğunu yazmıştı. Kendisi durumu düzeltiyor ve 3 eşli olduğunu açıklıyor. Karaduman’ın açıklamasından öğreniyoruz ki üç eşi de aynı evin içinde çocuklarıyla birlikte mutlu mesut yaşıyormuş. Bunun ne gibi bir sakıncası var, diye soruyor. “Ben üçüyle de evliyim” diyor “Tekbir”in sahibi. İmam nikâhlı mı evlisiniz sorusuna, hayır evliyim, gerisi sizi ilgilendirmez, diyor. Bir erkeğin üç kadınla evli olarak oturması beni de ilgilendirir, kadınları da ilgilendirir. Böyle bir hakkı kendisinde nasıl görüyor? Ortaçağda mı yaşıyoruz? “Batı’nın ahlaksızlığı” üzerine ko Tesettürcü Modacı, ‘Ayaktakımı’, Albay Öz… nuşmalar yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan bu tabloyu nasıl yorumluyor, doğrusu merak ediyorum. Şunu mu diyor: Batı’da erkekler gizli kapaklı başka kadınlarla ilişki kuruyorlar. Eşlerinin haberi olmuyor. Bu ahlaksızlıktır. Bizimkine gelince, adam eşinin bilgisi ve izni dahilinde ve aynı evin içinde yaşıyor. Açık seçik, kimseden çekinmeden, kimseden gizlemeden. Karaduman, belli ki tesettür giyimciliğinden zengin olmuş. Herhalde böyle olunca, tesettür inancının dört kadına kadar izin verdiğini düşünüp evlendikçe evlenmiş. Bu ayıplı manzarayı da kitaba, inanca uygun olarak gördüğü için “Ne var bunda canım, üç kadın ve bol çocukla mutlu yaşayıp gidiyorum” diyor. Hangi kadın ya da hangi erkek, eşini bir başkasıyla, isteyerek paylaşır? Tersinden düşünelim: Bir giyim firması sahibi bir işkadını, üç kocayla beraber oturuyor ve mutlu mesut yaşıyor. Düşünmesi bile abes geliyor, değil mi? Böyle düşünenlerin, böyle yaşayanların pişkinliğine şaşırmamak elde değil… Siz nerede ve hangi çağda yaşıyorsunuz? ??? 2. “Ayakların başı yönettiği yerde kıyamet kopar” dedi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Bunu 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkacaklarını açıklayan işçi örgütlerine söyledi. Başbakan’a göre “ayaklar başı yönetemez”miş. Demokrasiyi, halkın yönetme gücünü küçümseyen bu türden fikirler Türkiye’de de var, dünyanın birçok ülkesinde de. Demokrasi işte böyle düşünenlere karşı gelişmiş bir sistemin adı. Demokrasi doğru işlediğinde, bazen ayakların başa geldiği bir sistem haline geliyor. Başbakan’a da bazılarının “Bu Kasımpaşalı mı bizi yönetecek” diyenlerin olduğunu biliyorum. Onu da ayaktakımından gören epeyce insan bulunuyor. Kadere bak şimdi, kendisi kalkmış, işçilere “ayaktakımı” diyor. 1 Mayıs, evet, ayaktakımının birlik ve mücadele günü. 1 Mayıs’ta ayaktakımı da Taksim’de olmak istiyor. Başbakan ise öfke ve tepki içinde “Ayaktakımına Taksim verilemez” tutumu içine giriyor. Türkİş Genel Sekreteri Mustafa Türkel’in sözlerini çok anlamlı buluyorum ve destekliyorum: “Devlet 1 Mayıs’ta suç işlemesin...” ??? 3. Hrant Dink suikastında görevini ihmal ettiğine ilişkin bilgiler ve iddialar ortaya atılan Jandarma Albay Ali Öz, çağrıldığı TBMM Araştırma Komisyonu’na, araya İçişleri Bakanı’nın girmesi ve uzun uğraşlar sonucu lütfen gitti. Ancak yine de komisyona ifade vermedi. Öz, “mahkemeyi etkilememek için konuşmayacağını” belirtmiş. Acaba vereceği bilgiler mahkemeyi nasıl etkileyecekti, doğrusu merak ediyorum. Hrant Dink cinayetinin ardından kendisinden çokça söz edildi. Bir gün de gidip mahkemeye veya TBMM Komisyonu’na bilgi vermek durumunda kalmadı. Eğer bu kadar yayın yapılmasaydı, aynı yerde görevine devam edecekti. İfade falan da vermeyecekti. Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğu, yargının bağımsız olduğu, herkesin rütbesi ve kimliği ne olursa olsun mahkeme önünde hesap verebileceği umudumu koruyorum. Albay Ali Öz’ün mahkemede neler söyleyeceğini de doğrusu çok merak ediyorum... Yeşil’in oğluna beraat istemi ? İstanbul Haber Servisi “Drej Ali” olarak bilinen Ali Yasak’ın da aralarında bulunduğu 5 sanığın, “Suç işlemek için örgüt kurmak, bu örgüte üye olmak” ve “nitelikli gasp” suçlarından 20 yıl ile 35.5 yıl arasında hapsi, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın oğlu Murat Yıldırım’ın ise hangi kişilerle, nasıl bir örgütsel yapı oluşturduğu konusunda delil bulunamadığı ve örgütün menfaatları doğrultusunda girişilmiş herhangi bir eyleminin olmadığı gerekçesiyle beraatı istendi.Duruşma ertelendi. AYEDAŞ’ın özelleştirilmesi iptal ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), Başkent Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (Başkent EDAŞ) ve Sakarya Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (SEDAŞ) özelleştirme ihale sürecine devam edilmesine karar verdi. ÖİB, İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (AYEDAŞ) özelleştirme ihalesinin ise iptal edildiğini açıkladı. C MY B C MY B