29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 NİSAN 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 19 Kırmızı halıdan geçip Festival Sarayı’na ulaşacak. Kim bilir, belki de En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’ne uzanacak bir macera Yavuz Bingöl’ün Cannes yolculuğu VECDİ SAYAR Yavuz Bingöl Sevdiğim bir dost, başarılı bir müzisyen. Aynı zamanda da iyi bir oyuncu. “Salkım Hanım’ın Taneleri”ndeki o güzelim türküyle belleklerde yer eden Yavuz Bingöl, müzikle sinemayı, televizyonu birlikte götürüyor nicedir. Nuri Bilge Ceylan’ın “Üç Maymun”u ile az oyuncuya nasip olan bir şans yakaladı. 61. Cannes Film Festivali’nin resmi yarışma bölümüne seçilen film, önünde yepyeni ufuklar açacak. Kırmızı halıdan geçip Festival Sarayı’na ulaşacak. Dünyanın en ünlü oyuncuları ile aynı havayı teneffüs edecek. Kim bilir, belki de En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’ne uzanacak bu yolculuk… Yavuz’la, Cannes’da yarışacak 19 filmin ilan edildiği akşam buluştuk. Heyecanlıydı. Umutluydu. Bakın neler söyledi… En baştan başlayalım. Sinema sevdasının gönlüne düştüğü günlerden… YAVUZ BİNGÖL Çocukluk yıllarımızda sinema yoksul halkın eğlencesiydi. O günlerde haftada en az üç film seyrederdim. Sinemanın en parlak yıllarıydı. Yılda 150200 film… Sonraları, yoksul halkın eğlencesi olmaktan çıktı sinema. Bilet fiyatları arttı. Sektör sıkıntılı günler yaşamaya başladı… Çocukluğumda edindiğim sinema sevgisi, sinemaya başladığımda bana çok yardımcı oldu. Babam okul müdürüydü. Okulda Kurtuluş Savaşı’nı anlatan oyunlar oynardık, kardeşimle birlikte. İlk filmimde oynarken hiç yabancılık hissetmedim. Çocukluğumda oynadığım oyunlardan biriydi sanki… İlk filmin “Salkım Hanım”, değil mi? “Salkım Hanım’ın Taneleri”nden önce “Cumhuriyet”te oynadım. Mustafa Kemal’in yaveri rolünü… Sonra? Sonra, “Salkım Hanım’ın Taneleri”, “O Şimdi Asker”, “O Şimdi Mahkum”, “Beyaz Melek”… “Eve Dönüş”te oyunculuğum var. Tabii, bir de diziler… Setlerde çok şey öğrendim. Müziğe ne zaman başladın? Yedi yaşında müzikle ilgilenmeye başladım. Sinemaya başladıktan sonra müzik ikinci planda mı kaldı? Oyunculuk çok zaman isteyen, meşakkatli bir iş. Sevmeden yapılacak iş değil. Hele diziler... Müzikten kopmam mümkün değil. Son filme gelelim istersen… Nasıl oldu Nuri Bilge ile buluşman? İlk filminden beri Nuri Bilge Ceylan’ın farkındayım. Bu son filmini tasarlarken beni düşünmüş. Bir deneme çekimi yapmak istedi. Çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. Aynı akşam, beni arayıp “Rol senin. Hayırlı olsun” dedi. Oyunculuk adına çok şey öğrendim ondan. Oyunculuğumu do ğal, ekonomik bulduğunu, rolün matematiğini iyi çözdüğümü söylüyor. Nasıl bir insan Nuri Bilge? Oyuncudan ne istediğini çok iyi bilen bir yönetmen. Oyuncusuyla çok iyi bir alışveriş içine giriyor ve onu ustaca yönlendiriyor. Onunla çalışmaktan çok mutluyum. İnsan olarak da yönetmen olarak da… Fotoğrafçılığından kaynaklanan müthiş bir gözlem gücü var. “Üç Maymun” ne anlatıyor? Bir aileyi anlatıyor film. Her şeyin farkında olan, ama ‘üç maymunlar’ı oynayan aile fertlerini… Bu kez kasabayı anlatmıyor galiba Nuri Bilge… Hangi zamanda geçiyor öykü? Kentte geçiyor film. Günümüzde. Seyrettin mi? Hayır, ilk defa Cannes’da seyredeceğim. Çektiğimiz sahnelerden hangilerini kullandığını bile bilmiyorum. Çok sayıda alternatif sahne çektik çünkü. Ne kadar sürdü çekimler? Üç ay. Çok ciddi çalışıldı. Birçok sahnede doğaçlama çalıştık. Diğer oyuncularla ilişkilerin nasıldı? Ben, bir işadamının senaryoyu Nuri Bilge ve Ebru Ceylan’la birlikte yazan Ercan Kesal oynadı şoförünü oynuyorum. Hatice karımı, Rıfat da oğlumu. İkisi de tiyatrocu çok iyi oyuncular. Hepsiyle aram iyi. MARMARA GRUBU Avrasya liderleri İstanbul’da buluşuyor LEYLA TAVŞANOĞLU Marmara Grubu Vakfı, önümüzdeki 13 Mayıs günleri arasında geleneksel hale gelen 11. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ni düzenliyor. Zirve, Sirkeci’deki İstanbul Ticaret Odası (İTO) binasının konferans salonunda yapılacak. Bu zirvenin ne amaçlarla düzenlendiğini ve anlamını Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver’le konuşuyoruz. Diyor ki: “Bir sivil toplum örgütü için 11 yıl ara vermeden böyle bir uluslararası etkinliği gerçekleştirmek ve yaşatmak gerçekten çok büyük bir olay. Büyük olmasının yanı sıra hiç kesintisiz gerçekleşmesinden dolayı uluslararası bir saygınlık kazandı. Ayrıca bu olayın sahipleri oluştu.” Avrasya Ekonomi Zirveleri’nin tamamıyla Türk özel sektörünün sponsorluğuyla yapıldığına dikkat çeken Suver sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu, kabul gören bir organizasyon olarak nitelendiği için 11. yılımızda bu zirvenin sahipleri kendiliğinden oluştu. Yabancı ülkeler herhangi bir ikaza gerek duymadan katılımlarını gerçekleştiriyorlar. Bugün itibarıyla katılımcı ülke sayısı 30’u buldu. Bu katılımcılar arasında Litvanya Başbakanı Gediminas Kırkınas, Bulgaristan Başbakan Yardımcısı Emel Etem, Karadağ Başbakan Yardımcısı Vujica Lazovic bulunuyor. Ayrıca çeşitli ülkelerden 11 bakan, bunun yanı sıra bakan yardımcıları da katılımcılar arasında bulunacak. İsrail’den eski savunma bakanlarından ve bugün dünya İsrail lobisi başkanı Nathan Şaranski var. Onu zirvede Filistinli Kültür Bakanı Khaloud Diaebes’le bir araya getireceğiz.” İlginç bir katılım da Kıbrıs’tan olacak. KKTC Meclis Başkanı Dr. Akkan Suver Fatma Ekenoğlu ile Lefkoşa’nın Rum Belediye Başkanı Eleni Mavru bir araya gelecekler. Suver diyor ki: “Ermenistan’la Azerbaycan, Kosova’yla Sırbistan’ı da yan yana getireceğiz ve son günümüzde barışı konuşacağız. Azerbaycan’dan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Hasanov, Fevkalade İşler Bakanı Kemalettin Heydarov, Ulaştırma Bakanı Ziya Mammadov gelecek. Ermenistan’dan katılımcı ismi ise henüz belli değil.” ‘Türkiye için çok önemli bir proje’ Zirvede Nabucco enerji projesinin ele alınacağına önemle dikkat çeken Suver şunları anlatıyor: “Nabucco Türkiye için çok önemli bir proje. Çünkü BakuTiflisCeyhan’ın Boğazlar’dan tanker trafiğini azaltması gibi Nabucco da Boğazlar’ın petrol taşımacılığı yükünü daha da hafifletecek bir proje. Türkiye Nabucco’yla AB nezdinde de güven ve istikrar kazanacak.” Rusya’nın AB ülkelerinin büyük bölümünü doğalgazıyla kontrolü altında tuttuğuna işaret eden Suver, burada Türkiye’nin Nabucco’yla oynayacağı rolü şöyle tarif ediyor: “Türkiye Nabucco’yla bu ülkelere ikinci bir kapı açacak. Orta Asya petrolü ve doğalgazı Nabucco’yla hiçbir tehdit unsuru olmadan bu ülkelere ulaşacak.” Rusya’nın Nabucco’ya çok ciddi karşı çıkmasına Suver şu sözlerle açıklık getiriyor: “NATO da Nabucco’ya karşı çıktı. Ama bu proje gerçek. BakuTiflisCeyhan ne kadar önemliyse Nabucco da önemli, hatta daha fazla önemli. Çünkü Nabucco AB nezdinde Türkiye’nin büyük bir kozu olacak. Gürcistan’ın, Ukrayna’nın geçmişte başlarına gelenleri hatırlayacaksınız. Bunlar AB ülkelerinin de her an başına gelebilir. Ama Nabucco gerçekleştiği zaman Rus doğalgazına alternatif olacak. Türkiye, bu kozu AB’ye karşı iyi değerlendirmelidir.” Zirvede Karadeniz Ekonomik İşbirliği’ne (KEİ) özel yer ayırdıklarını söyleyen Suver şöyle devam ediyor: “Biz Marmara Grubu Vakfı olarak KEİ’nin gözlemci üyesiyiz. KEİ’ye çok önem veriyoruz. Çünkü KEİ içindeki ülkelerden Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan AB üyesi. Balkanlar ve Karadeniz yöresi Türkiye’siz olmaz. KEİ ne kadar güçlü ve işlevsel olursa Türkiye’nin gerek bu bölgedeki etkinliği ve ekonomik ağırlığı bakımından gerekse AB nezdinde KEİ’nin de ağırlığının olması bize avantaj sağlayacaktır. Bu inançla bu konuyu da gündeme getiriyoruz.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle