29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 NİSAN 2008 CUMARTESİ 6 HABERLER YÖK’ün gelecek yıldan itibaren uygulamayı planladığı modelle katsayı engeli kaldırılacak İmam hatiplinin yolu açılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK’te yürütülen “katsayı farklılığını kaldırma çalışmaları” doğrultusunda uygulanacak yeni model, imam hatiplilerin istedikleri alanda üniversite okumasının önünü açacak. YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan, 2009’dan itibaren üniversiteye girişte katsayı farkının kaldırılması için bir “katsayı komisyonu” kurdurmuştu. Özcan, hazırladıkları İngiliz Modeli olarak da adlandırılan sistemin; “üniversite sınavında test sayısının arttırılması ve fakültelerin hangi test puanıyla öğrenci alacağını belirlemesine, o fakülteye gidecek öğrencinin de istenen testlerde başarı göstermesi halinde, katsayı farklılığı olmaksızın buraya gidebilmesine” dayalı olduğuna işaret etti. Böyle bir model ise imam hatiplilerin, istediği alanda yükseköğretim görmesinin önünü açacak. Yeni sistemle imam hatipliler, sözel ağırlıklı ders gördüğü için sözel puan türüyle öğrenci alan fakültelere gidebilecekler. Anadolu imam hatip liselerinden mezun olan öğrenciler ise genel liselerin eşit ağırlık bölümüne yakın dersler gördükleri için bu puan türünden öğrenci alan okulları seçebilecek.Düz liselerin sayısal bölümüyle ders içeriği yakın bir imam hatip lisesi türü bulunmuyor. Ancak sayısal derslere yeteneği olan imam hatipliler, dershaneler aracılığıyla açığını kapatabilecek ve sayısal bölümlere gitme hakkı da elde edecek. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Pencereler… Tahmin ettiğim gibi Farsça bir sözcük “pencere”… Oraya da Latince “fenestra”dan gelmiş olmalı… Nereden nereye diyeceksiniz… Ama zaten yaşamın kendisi de böyle bir şey değil mi… Önü sonu, girdisi çıktı, köşesi bucağı önceden pek de kestirilemeyen bir süreç…“Pencere”ye gelelim… Pars Tuğlacı harika yapıtı “Okyanus Ansiklopedik Sözlük”te onu şöyle açımlıyor: “Binaları aydınlatmaya ve gerektiğinde havalandırmaya yarayan, duvarda bırakılan bir açıta yerleştirilmiş cam ve çerçeveden meydana gelen bütün.” Özet: Aydınlık, oksijen… Belki yarasalar, köstebekler, başkaca yer altı ve karanlık ortam yaratıkları dışında, sağlıklı bir yaşamın onlarsız düşünülemeyeceği iki temel var oluş kaynağı… Bunaldığımızda pencerelerimizi açtığımız… ??? On gün kadar önce Metin Demirtaş’la Akdeniz’e ve Toroslar’a bir pencere açtık… Antalya’dan yola çıkıp Korkuteli ve Elmalı üzerinden Metin’in köyü Akçay’a uzandık… 1960’lı ve 70’li yıllarda ElmalıAkçay yöresinde yaşanan toprak işgallerini, Metin’in bir şiirindeki dizelerle “köy alanına dizilen/urganlarla bağlanan/köylü candarmalara dövdürülen/köylüler”i anlatmak için ayrıca ve çok büyük bir pencere açmak gerek… Ancak şu kadarını söyleyebilirim: O yılların en çok yirmili yaşlardaki delikanlıları, Osman Akdeniz, Akçay’da uzun süre belediye başkanlığı yapmış Muzaffer Ayhan, CHP delegesi Hıdır Akar, bugün de aynı delikanlılıkla, aynı aydınlık pencereden bakıyorlar Türkiye’ye… Genç bir ziraat mühendisi olan şimdiki Belediye Başkanı Mehmet Tufan, biz iki kadeh rakımızı yudumlarken “Cuma’nın Yeri”ne Çehov’un bir oyunundan fırlamışçasına damlayan belde doktoru Hasan Karakuş, ADD Başkanı Rasih Güzel, zaten elden hiç düşürülmemiş bayrağın bugünkü taşıyıcıları arasında… Gelgelelim, 06.02.2008 tarih ve 5747 no’lu Yerel Yönetim Yasası gereğince köye dönüştürülecek beldeler arasında 1972’den beri bir belediyeye sahip olan Akçay da yer alıyor… Konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğünü öğrendiğim CHP, başka beldelerle birlikte, Baykal’ın “Ben politikayı Akçay’da öğrendim” dediği bu aydınlık Türkiye penceresinin daraltılmaması, büsbütün kapatılmaması için elinden geleni mutlaka yapmalıdır… ??? Akdeniz ve Toroslar sonrasındaki pencere TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’nda açılmış olandı… İki gün üst üste (ilkinde Sennur Sezer, ikincisinde Tuğrul Keskin’le) salonlara sığmayan topluluklarla söyleştik. Şiir, hayat, siyaset konuştuk… Kitaplarımızı imzaladığımız stantların önünde kuyruklar oluştu… Bursa Kitap Fuarı’ndaki sıkıntılı görüntülerden sonra İzmir’de gerçekten de aydınlık, ferah bir pencere açılmıştı… Bursa’daki sivil toplum örgütleri, aydınlar, öğretmenler, Uludağ Üniversitesi öğrencileri, umarım bir dahaki sefere Bursa’da açılacak pencereden de daha çok aydınlık ve temiz hava girmesi için sorumluluk üstleneceklerdir… ??? Sevgili okurlarım, sözü daha da fazla uzatmaya gerek yok… Bu “pencere” sözünün nereye uzanacağını ve zaten nereden kaynaklandığını elbette anladınız… İlhan Ağabey’i, onun apaydınlık bir Türkiye’ye ve dünyaya açılan “Pencere”sini, aklının ve ustalığının yeni ürünlerini özlüyoruz… Çünkü onun penceresinden baktığımızda dünya daha anlamlı ve daha insanca. KADROLAŞMA ATAĞI MEB’den ‘puan oyunu’ ZEYNEP ŞAHİN Dikkat çeken benzerlik Özcan’ın YÖK Başkanı olması ile başlatılan katsayının kaldırılmasına yönelik çalışmaların, aslında AKP’nin iki yıl önce gündeme getirdiği modelle çok benzemesi ve birbirini tamamlar nitelik taşıması da dikkat çekti. Her iki modelin özünde de öğrenciler hangi puan türüyle ilgili alanda eğitim görürse görsün, üniversiteye girişte çözdükleri testlerde sağladıkları başarının okumak istedikleri alanı seçmelerinde esas alınmasını öngörüyor. Öğrencilerden bakana eleştiri Türkiye’nin her ilinden seçilen öğrenci temsilcilerinin oluşturduğu 5. Dönem Öğrenci Meclisi, TBMM Genel Kurulu’nda toplandı. Oturumu “en yaşlı üyenin yönetmesi” uygulamasından vazgeçilirken Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik yaptığı konuşmada icraatlarını övdü. Öğrencilerin ant içme töreninin ardından, 5. Dönem Öğrenci Meclisi Başkanlık Divanı için seçime geçildi. Adaylardan Kastamonu Taşköprü Lisesi Öğrencisi Tuncay Kendiroğlu’nun konuşmasını Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kullandığı “Allah yâr ve yardımcımız olsun” sözleriyle bitirmesi dikkat çekti. Milletvekili seçme sınavı yapılmasını isteyen Bursa Öğrenci Meclisi Temsilcisi Hüseyin Aydemir’in sözleri büyük alkış aldı. Görme özürlü Serhat Dağ ise Çelik’i konuşmasında özürlülere yer vermediği için eleştirdi. Tekirdağ Öğrenci Meclisi Başkanı Ersel Güneş, Atatürk’ün nerede, nasıl doğduğunun öğretildiğini ancak fikir ve düşüncelerinin öğretilmediğini ifade etti. Güneş, “Öğretilseydi, burada konuşulan konulara gerek kalmayacaktı” dedi. Dinçer: Yüzde 90 arttı EğitimSen Başkanı Alaaddin Dinçer ise YÖK’ün ortaya koyduğu modelin yüzeysel olduğuna, gerçekliği bulunmadığına, son 5 yılda imam hatiplilerin sayısının yüzde 90 arttığına, bunların büyük bölümünü kızların oluşturduğuna işaret etti. Dinçer, AKP’nin arka bahçe olarak gördüğü imam hatiplere pozitif ayrımcılık yaptığını kaydetti. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), önceki gün yürürlüğe giren yeni yönetici atama yönetmeliğinde, bu kez “puanlama oyunu” yaptı. MEB’in yeni yönetmeliğine göre daha önce 2 puanla değerlendirilen takdir belgeleri artık 5 puanla değerlendirilecek. Daha önce puanlamaya dahil edilmeyen teşekkür belgeleri ise yönetici adaylarının siciline 3 puanlık katkıda bulunacak. Bu değişikliğin gerisinde ise bakanlığın bir yıldır yürüttüğü bir başka çalışma bulunduğuna dikkat çekiliyor. Eğitimciler, AKP’ye yakın kadrolara okulların teslim edilebilmesi için teşekkür ve takdir belgesi dağıtıldığına dikkat çekiyor. Hak edip etmediğine bakılmaksızın, özellikle hükümete yakın EğitimBirSen ve Türk EğitimSen üyelerine başarı belgeleri dağıtıldığına işaret ediliyor. Örneğin Manisa Valiliği verilerine göre ildeki öğretmenlerden 361’ine, 1 Eylül 2007 ile 18 Ocak 2008 arasında takdir, teşekkür ya da aylık ödülü verildi. Bu öğretmenlerden ilk sırayı 167 kişi ile EğitimBirSen üyeleri, 109 kişiyle de Türk EğitimSen üyeleri oluşturdu. Eğitimİş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, “Ulusalcı, Atatürkçü öğretmenlere Aziz Nesin’lik nedenlerle ceza verip sicil notlarını düşürüyorlar” dedi. Karaduman ‘Evet, üç eşim var’ İstanbul Haber Servisi Tekbir Giyim’in sahibi Mustafa Karaduman’ın dün Vatan gazetesinin manşetinde yer alan haberde nikâhsız 3 eşi ve çocuklarıyla birlikte yaşadığını açıklaması dikkat çekti. Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’ın İstanbul CNR’de pazar günü düzenlediği tesettür defilesi ile gündeme gelen Tekbir Giyim’in sahibi Karaduman’ın 4 eşli olduğunu açıklamasından sonra Vatan gazetesinde yayımlanan röportajda çarpıcı açıklamalar yer aldı. Karaduman, “Boşanıp da mı evlendiniz her seferinde?” sorusunu “Yok hayır. Bir aradayız, çocuklarımız yanımızda. Çocuklarımın hepsi benim üzerime kayıtlı. İmam nikâhı bizim dinimizde, inancımızda var mı bilmiyorum?” diye yanıtlayarak imam nikâhlı olduğunu açıklamaktan kaçındı. Kendisini “evli” olarak tanımlayan Karaduman, “Nasıl tanımlarsınız bilemiyorum. Çocuğum var üzerime kayıtlı. Resmen devletin tanıdığı benim çocuğum. Babası benim, annesi de kendi annesi” dedi. ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Dağlıca davası ertelendi ? VAN (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Dağlıca bölgesinde PKK’liler tarafından kaçırılan 8 askerin yargılanmasına dün Van Askeri Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme, bazı tanıklarla birlikte Şırnak’ın Silopi ilçesinde teslim olan ve Dağlıca baskınıyla ilgili bilgiler veren PKK’linin dinlenmesine karar vererek duruşmayı 15 Ağustos’a erteledi. Sanık er Ramazan Yüce’nin avukatı Dinçer Aslan, müvekkiline ait çatışma gecesi giydiği kazağın şarapnel parçalarıyla yırtıldığını ve mahkemede delil olarak sunacağını söyledi. Ellen M. Wood Türkiye’de ? Haber Merkezi Önde gelen çağdaş Marksist kuramcılardan, siyaset bilimi profesörü Ellen Meiksins Wood, Yordam Kitap’ın konuğu olarak İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde bir konferans verecek. Konferans, 27 Nisan Pazar günü üniversitenin Dolapdere Yerleşkesi’nde saat 14.00’te başlayacak. Bilgi Üniversitesi’nin desteğiyle gerçekleştirilen konferans davetiyesiz ve ücretsiz olarak izlenebilecek. ‘Yasal sorun yok’ Karaduman kendini şöyle savundu: “Ben evliyim, çocuklarım var. Türkiye Cumhuriyeti’nin şeyi de çocuklarıma ‘Babası Mustafa Karaduman, annesi falandır’ diye kimlik vermiş. Gerisi benim şeyim değil. Benim inancımda da bunlar yasak şeyler değil. Çocuklarım aynı okulda, bir problemleri de yok Allah’a şükür. Bugüne kadar da hiçbir yasal sorun yaşamadım. Çocuklarım için yasaların bana tanıdığı hakla, onları kendi annelerinin adıyla benim kütüğüme kaydettirdim. Hepsi resmi olarak soyadımı taşıyor. Gerisi beni ilgilendirmiyor. ” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle