14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 2008 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB Y PB Y PB PB PB PB B 18 19 20 16 26 25 25 18 22 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y B B Y PB PB Y PB 16 18 17 16 23 21 28 26 24 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B B B PB PB Y 35 27 34 36 32 32 23 22 22 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu; İç Anadolu’nun kuzeyi, Batı Karadeniz’in iç kesimleri, Orta Karadeniz, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Çanakkale, Edirne, Kırklareli ve Sinop çevreleri kısa süreli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo B 13 Helsinki B 10 Stockholm PB 16 Londra Y 15 Amsterdam Y 17 Brüksel Y 17 Paris B 17 Bonn PB 19 Münih Y 18 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B PB B PB Y Y Y PB Y 19 16 24 15 17 17 18 22 16 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB B B B B Y PB B B 11 29 19 25 27 21 28 34 36 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada da temsilcisi durumunda olan Çankaya’daki 11’inci, yasayı işçinin, işçi emeklisinin ve memurların hakları açısından inceleteceği yerde, herhangi bir maddesinde veya tümüyle anayasaya aykırılık aramayı yeğliyor. Yasa, elbette anayasaya aykırılık içeremez. Halkı kucaklamakla görevli olan bir cumhurbaşkanının, var olan hakları ortadan kaldıran bir yasayı sadece anayasa açısından mı inceletmesi gerekli; yoksa milyonlarca işçinin, işçi emeklisinin ve memurun haklarını gözetmekle mi görevli? Anlaşılan Çankaya’daki AKP’li ne şiş yansın ne kebap diyor. Manevi bağlantısını koparamadığı AKP iktidarını ve hükümetini ne yapsam ne etsem de korusam mantığı ile hareket ediyor. İşçinin, işçi emeklisinin düne kadar yararlandığı ve bu yasayla elinden alınan sosyal hakları bir yana atıyor. Yasada sadece anayasaya aykırılık var mı, yok mu diye inceleme başlatıyor ve böylece Çankaya’ya yaraşır bir kimlik sergilemeye çalıştığını sanıyor. ??? Bu sırada “kardeşi” de AKP grubunda ana muhalefet liderine (ana muhalefet liderinden hak ettiği yanıtları alan) siyasal terbiye dışı bir konuşma yapıyor. İşçi konfederasyonlarının 1 Mayıs’ı Taksim alanında kutlamalarını kınarken “Ayakların başları yönettiği bir yerde kıyamet kopar” diyor ve özellikle işçi haklarını hak ettiği ölçüde başarıyla savunan DİSK’ten sert bir tepki gelince, “Canım efendim ben işçilere ayaktakımı demedim ki” diye kıvırıyor. “Yasa egemenliğinden söz ettim” diyerek her zamanki tavrını yine sergiliyor. Yüz seksen derecelik dönüşle rekorlar kitabına yeni bir örnek veriyor. “İşlerin iyi gidip gitmediğini” görmek için ekonomik ve sosyal verilere bakmaya gerek yok! “Başbakan’ın asabı bozuk mu, değil mi ona bakın” diyor Deniz Baykal. Saldırgan üsluba tahammülün de bir sınırı var. Başbakan’ın asap bozukluğu durduk yerde ağzını bozmasına neden oluyor. Gerginlik yaratmayalım, gerginlikten kaçınalım derken, RTE’nin, “Sende hiç sıkılma yok. Derdi temiz suya zehir dökmek” gibi hakaretlerine elbette Baykal, aynı tonda, hatta daha da ağır üslupla yanıt vermek zorunda kalıyor: “...Başbakan gerçekten artık fütursuzluğu, pişkinliği ve patavatsızlığı ölçü tanımaz hale getirmiştir… Başbakan bazen yüz kızarmasından falan bahsediyor. İnsanın bunu söylemesi için gerçekten ar damarının çatlamış olması lazım..” RTE’yi yıllardır yakından izleyenlerin bu saptamaları onaylamamaları olanaklı mı? ??? RTE’nin CHP’ye saldırmasını yadırgamamak gerek. Zira, kimi olayları yüzüne vuruyor. Örneğin son grup toplantısında Baykal’ın; Sabahatv’nin satışıyla ilgili söyledikleri, RTE’nin, damadının genel müdür olduğu holdingi nasıl koruduğunu açığa vuruyor. CHP lideri, Sabahatv’yi almaya soyunan, ne ki gerekli ödemeyi yapamayacak durumda olan, 750 milyon doları bir türlü bir araya getiremeyen Çalık grubuna kamu bankaları Vakıflar Bankası ve Halkbank’ın kasalarını açması için telefon ettiğini dokunduruyor. Ses yok! Soruyor: “Katar sermayesi de bu işin içinde mi?.. Katar’a giden bakanlardan birisi Çalık’a ihalesiz iş verilmesi için talepte bulundu mu?” Ses yok! İki kamu bankası ile Katar’dan, özel siyasi ilişkiler sonucunda sağlanan kredilerle Sabahatv’nin Çalık’a satışı gerçekleştiriliyor. Böylesine kitabına uydurulmuş eş, dost, hısım akraba, damat kayırmaları hiçbir dönemde yaşanmadı. Baykal “Bu böyle gitmez” diyor ama gidiyor. RTE ve kadrosu iktidar olanaklarını kullanarak eşi dostu, hısım akrabayı, damadı, kısacası yeşil sermayeyi himaye ediyor, besliyor. Tepki? Bir iki haber… O kadar! Adalet ve Kalkınma Partisi altı yıldır iktidarda... Bu altı yıl içinde neler yaşandı, neler değişti, neler kazanıldı, neler yitirildi?.. Bakmayın Başbakan’ın her gittiği yerde avaz avaz bağırmasına!.. Hiçbir lider kendi övgüsünü yapmak için böylesine yırtınmadı, böylesine ağzına geleni gelmeyeni yığınlar karşısında söylemedi! Tayyip Bey Türk siyaset tarihinde tek örnek, başarısızlığın tek örneği... Nerden nerelere gelmişiz? Bir bir sıralasam mı? ??? “Türk Telekom Arapların olmuş. Telsim İngilizlerin. Kuşadası Limanı İsraillilerin. İzmir Limanı Hong Kongluların. Başak Sigorta Fransızların. Adabank Kuveytlilerin. Avea Lübnanlıların. Petkim Ermeni, Kazak ortaklığının, Rakı Amerikalıların, Finansbank Yunanlıların, Denizbank Belçikalıların, Türkiye Finans Kuveytlilerin, MNbank İsraillilerin: Alternatifbank Yunanlıların, Dışbank Hollandalıların, Şekerbank Kazakların, Yapı Kre EVET / HAYIR OKTAY AKBAL ‘Türkiye Ekvador’a Çevrilmedi mi?’ di’nin yarısı İtalyanların, Turkcell’in yarısı Finli, Rusların, Beymen’in yarısı Amerikalıların..” Dahası da var. Altı yılda yurt toprakları da, en güzel kıyılarımız da Almana, İngilize, Yunana, Amerikalıya satılmış... Ege’de, Akdeniz’de sömürge ülkelerindeki gibi yabancı mahalleler, siteler kurulmuş... Yerli halk, topraklarını zengin yabancılara satmış, sonra da, yabancıların hizmetçisi, bahçevanı, bilmem nesi olmuş!.. Daha yazayım mı, nelerin elden gittiğini bu altı yılda? “Garanti Bankası’nın yarısı Avusturyalıların, Eczacıbaşı İlaç Çeklerin, İzocam Fransızların, TRT Fox Amerikalıların, Demirdöküm Almanların, Döktaş Fransızların, Süper FM Kanadalıların...” Daha başkaları da var. Bir meraklı çıksa.. onları da bir bir sıralasa!.. ??? Ben yukarda sıraladığım bu dökümü kendim yapmadım. Hazır buldum... Bir gazeteci arkadaşın 21 Şubat günlü yazısından aldım. Şubattan bu yana kim bilir daha neleri de yabancılara sunmuşuzdur! İyi güzel de.. bütün bunlar Türk ulusunun, Türk emeğinin, emekçilerinin ürünleri değil miydi? Niye yabancılara dolar, Avro karşılığı sunuldu? Niye AK Parti öncesinde yabancılara mal mülk toprak satmak gündemde değildi? Soru soru üstüne... Yanıtı da, Başbakan’ın yurdun orasında burasında, bağıra bağıra verdi ği söylevlerde ara da bul!.. ??? Size sunduğum satış listesini ben 21 Şubat 2008 tarihli Yeniçağ gazetesinde okuduğum “Türkiye’yi Ekvador’a Çevirdiler” başlıklı bir yazıdan aldım. Kim mi bu yazıyı yazan? Aylardan beri gözaltında bulunan bir yazar, Ergenekon davası diye bilinen, ama daha iddianamesi bile ortaya çıkmamış bir davada sanık mı, yoksa suçlu mu sayılan bir gazeteci arkadaşımız, Vedat Yenerer... Usta gazeteci Vedat Yenerer’e “geçmiş olsun” derken, bu ilginç yazısından bir parça alarak bitireyim: “Türkiye tam bir sömürge haline getirildi. Her şeyimizi sattılar, gelen parayla bir çivi fabrikası bile kurulmadı. Ulu Önder döneminde kendi tüfeğini, uçağını üreten ve dünyada kendi kendini doyuran 7 ülkeden biriydik. Şimdi domatesi bile yabancıdan alıyoruz! Borcumuz tarihin en büyük rakamına ulaştı. Utanmadan yola devam diyoruz!” GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Soykırım’destekçisine ödül ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Maloney, Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen derneğin verdiği ‘Zübeyde Hanım Sevgi Ödülü’nü New York Konsolosu Başar Şen’in elinden aldı NEW YORK (Cumhuriyet) Fethullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Türk Kültür Merkezi (TCC) adlı dernek, “Zübeyde Hanım Sevgi Ödülü”ne Ermeni soykırımı iddialarına destek veren ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Carolyn Bosher Maloney’yi (60) layık gördü. Amerikan Kongresi’nde Yunan Dostluk Grubu’nun kurucusu olan Maloney, geçen yıl Kıbrıs’ta Türkiye’nin varlığını sona erdirmesini isteyen bir tasarı hazırlamıştı. Maloney, ayrıca Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili Amerikan Kongresi’ne sunulan tasarıya da destek vermişti. TCC bünyesinde faaliyet gösteren Turkish American Women Society (TAWS Türk Amerikan Kadın Cemiyeti) adına Maloney’ye ödülünü New York Konsolosu Başar Şen verdi. Maloney, törende yaptığı konuşmada ödülün kendisine layık görülmesinden büyük onur duyduğunu belirterek Atatürk’ten övgüyle söz etti. Törenden sonra gazetecilerin “Ermeni soykırımı tasarısıyla” ilgili soruları üzerine sinirlenen Maloney, “Bunun yeri değil” diyerek salonu terk etti. Şehit Tuncay Özdemir için Karapürçek ilçesinde tören düzenlendi. (MURAT UYGUN) Şehit Bekir Atacan için Osmaniye’de düzenlenen törene büyük katılım oldu. (AA) Şehitler gözyaşlarıyla uğurlandı Yurt Haberleri Servisi Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde önceki gün meydana gelen mayın patlamasında şehit olan askerler dün memleketlerinde gözyaşları içinde toprağa verildi. Şehit piyade komando çavuş Tuncay Özdemir (23) için Sakarya’nın Karapürçek ilçesinde Zincirli Alipaşa Camisi’nde tören düzenlendi. Namazın ardından şehidin cenazesini bir süre omuzlarda taşıyan yurttaşlar PKK aleyhine sloganlar attı. Şehit Özdemir ilçe mezarlığında toprağa verildi. Şehit uzman çavuş Bekir Atacan (25) için ilk tören Osmaniye’deki Enverhul Hamit Camii’nde düzenlendi. Güvenlik güçleri herhangi bir olay yaşanmaması için cami yakınında bulunan DTP binasına dev bir Türk bayrağı astı ve parti binasının bulunduğu cadde trafiğe kapatıldı. Şehit Atacan Nohuttepe köyünde toprağa verildi. Şehit piyade komando er Habib Özkaya ise doğum yeri olan Nevşehir’in Ürgüp ilçesi Aksalur beldesinde düzenlenen törenle toprağa verildi. Cenazenin beldeye getirilmesi sırasına yurttaşlar “Kahrolsun PKK”, “Şehitler ölmez” sloganları attı. Erdoğan, TBMM’nin 88 yıl önce kurulduğu günlerde yaşanan tartışmaları okusa... Okumaz ama, hiç değilse birileri anlatsa! Polatlı önlerinden gelen top sesleri altında toplanan Meclis, kurtuluş savaşını bütün açıklığıyla tartışıyor, zıt görüşler çarpışıyordu. Sonunda ortak paydada buluşuluyordu. Erdoğan ise ne Meclis’in içinden ne dışından farklı ses istiyor. AKP’ye karşı çıkmak demek; Türkiye’ye karşı çıkmak demek, istikrara karşı çıkmak demek, ekonominin kötüye gitmesini istemek demek... Biraz daha zemin bulsa; AKP’ye karşı çıkmak, demokrasiye karşı çıkmak anlamına gelecek! Bunun, Bush’un “Ya bendensin ya teröristsin” mantığından farkı yok! ??? Erdoğan ve çevresinin savunma mekanizması olarak geliştirdiği başlıca yol; saldırı. Bunu yaparken de “vatanmillet” edebiyatını çok iyi malzeme yapıyor. Şu sözler Erdoğan’ın: “Milletle kavgayı bırakın...” “Bunların millete de saygısı yok...” “Milli irade bizim... Halk bizi görevlendirdi...” “Laikliğin de teminatı halktır...” Bu sözler güzel de; Erdoğan bu milletin neresinde? İşçilerin temsilcisine çıkışırsın: “Ayaklar baş olmuş...” Memurun temsilcisine çıkışırsın: “Haddinizi bilin...” Köylünün temsilcisine çıkışırsın: “Size mi çalışacağız?..” Bilim dünyası temsilcilerine çıkışırsın: “Kendi işinize bakın...” Bu sıraladığımız kesimler halk değil mi? Öyle anlaşılıyor ki, Erdoğan’a göre değil. Ona göre halkın tarifi şu: “AKP tabanını besleyen tarikat ve cemaatlere tam bir kul mantığıyla bağlı olan, soru sormayan... Sadaka ekonomisine şükredip bundan beteri olmasın diyen... Sandık zamanı oyunu kime vereceğini tarikatın temsilcisine soran kesime halk denir.” ??? Yukarıda sıraladığımız çıkışlar Erdoğan’ın son 56 yılının özeti. Ancak son dönemde Erdoğan’da daha gerilimli bir iklim görüyoruz. Gerçi, kendisine göre öfke ve gerilim de bir hitabet sanatı, ama ortaya çıkan tablo, hitabetten çok garabet! Erdoğan önceki gün muhalefet için şu tanımı kullandı: “İçeceğimiz her suya zehir atıyorlar!” Muhalefet partileri ve toplumsal kuruluşlar, Erdoğan’ın böylesine zehirli bir tanım üretmesine neden olacak hangi adımı attı? Türkiye’yi Avrupa’ya gammazlayacaksın... Emeklilik yaşını mezarın hemen önüne çekeceksin... Halkı pirinç kuyruğunda hizaya getireceksin... Biraz ses yükselince de “Suya zehir atmayın” diyeceksin! Atacağı her adımdan önce 41 kamuoyu araştırma kurumuna toplum nabzı yoklatan Erdoğan’ın ezberlediği metinlerin bozulmaya başladığını görüyoruz. Milletvekillerini 5050 toplayıp konuşması da danışma gereksiniminden değil, partiyi bir arada tutma kaygısından olsa gerek! Ulustan kurtuluş savaşını demokrasi savaşı diye yutturmak kolay iş değil! ankcum?cumhuriyet.com.tr Rüşvet dayanışması ? Baştarafı 1. Sayfada 1. KOŞU: F: Raufbey (5), P: Güraçar (8), PP: Delice (2), S: Taybars (6). 2. KOŞU: F: Santa Eva (1), P: Black Spy (2), PP: Stone Bull (4), S: Shaaquir (3). 3. KOŞU: F: Alayel (7), P: Ahmet Kahya (1), PP: Hırçın Ceren (8), S: Bahtım (3). 4. KOŞU: F: Barışhan (6), P: Uçbeyi (3), PP: Mertağa (2), S: Dinserhan (5). 5. KOŞU: F: Princesse Des Iles (3), P: Big Foot (1), PP: Bekmezhan (6), S: İlle de Oğlum (4). 6. KOŞU: F: Sonperde (1), P: Şan (5), PP: Şamil (4), S: Devir (2). 7. KOŞU: F: Delicious (2), P: Silky (6), PP: Gündüz Abi (1), S: Doğubeyi (3). 8. KOŞU: F: Kafkaslı (7), P: Göktuna (4), PP: ALTILI GANYAN Haberkan (6), S: Özha7 1 ber (9). 9. KOŞU: F: 6 3 1 2 9 Azimet Ağa (1), P: 3 1 5 6 5 Hüsna (9), PP: Şenkal 2 6 4 1 (5), S: Fevziye (8). 4 3 8 Operasyonlar nedeniyle sıkışan PKK, dikkatleri başka bölgelere çekme amacında Mayınları milisler yerleştiriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) PKK’ye yönelik Van, Hakkâri, Şırnak, Siirt ve Tunceli illerinde kapsamlı operasyonlar gerçekleştiriliyor. Baharın gelmesiyle birlikte yoğunlaşan mayınlama eylemlerinin örgütün milisleri tarafından yapıldığına dikkat çekiliyor. PKK’nin bahar aylarında Tokat, Sıvas ve Amanos Dağları’na yayılmaya çalıştığı vurgulanıyor. Operasyonlar ve kayıplar nedeniyle uzun süredir baskın, pusu gibi eylemleri gerçekleştirmekte zorlanan PKK’nin yeniden mayınlama ve baharın gelmesiyle birlikte de dikkatleri başka bölgelere çekme amacına giriştiği dile getiriliyor. Son haftalardaki hareketliliği değerlendiren terör uzmanı Ercan Çitlioğlu, “Bunlar beklenen şeyler. Eylemler arttı diye düşünmemek lazım. Bahar geldi, ağaçlar yaprak açtı, bundan sonra eylemler artabilir. Sadece şehit verilen mayın eylemleri gündeme geliyor ve psikolojik etkisi oluyor. Etkisizleştirilen mayınlar çok daha fazla” diye konuştu. Tuzaklama eylemlerinin “milis” diye bilinen PKK üyelerince yapıldığını anlatan Çitlioğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Mayın faaliyetlerini yapan milisler, o bölgede yaşayan, normal insan görüntüsü veren örgüt mensupları. Genelkurmay Başkanı da söyledi, ‘Bunların arasında köy imamı bile var’ diye. ‘Gündüz külahlı, gece silahlı’ denilenler bunlar.” ‘Canlı bomba’kendini ihbar etti 1. KOŞU: F: Kılıçbaylım (2), P: Çağan (1), PP: Mutlu (3), S: Nalsöken (4). 2. KOŞU: F: Hastamer (1), P: Tatarköylü (6), PP: Sayguner (2), S: Korkutbey (4). 3. KOŞU: F: Slince Of Deep (6), P: Puntacana (5), PP: Lady Muhtarram (11), S: Himalaye (9). 4. KOŞU: F: King Argo (1), P: Corleone (4), PP: Wild Kiss (3), S: Mermer (2). 5. KOŞU: F: Çınar Bey (1), P: Kayamehmet (2), PP: Beyoğlu (3), S: Haberer (6). 6. KOŞU: F: New Burry (6), P: Gouverneur (5), PP: Zuleyka (9), S: All My ALTILI GANYAN Love (2). 7. KOŞU: 1 1 6 4 F: Gülsultan (4), P: 1 6 4 2 5 6 Hasan Mesut (6), 6 PP: Da Adios (9), S: 2 3 9 9 Saraoui (2). 4 6 REUTERS’İN İDDİASI nu ile ilgili olarak 25 Kasım tarihinde Maastricht’te düzenlenen ve bu konunun ele alındığı toplantısında, seçimlerde herhangi bir hile bulunmadığı yönündeki kendi görüşlerini sunan Çavuşoğlu, “Azerbaycan seçimlerinde hile yapıldığına dair” görüşü içeren raporun gündeme alınmasını ise engelledi. Vetonun ardından, Azerbaycan basınında Çavuşoğlu’na İlham Aliyev yönetimi tarafından “1.2 milyon dolar rüşvet verildiğine” ilişkin haberler çıktı. Bu haberlerin ardından net bir açıklama gelmeyince, Azeri basın kuruluşlarının temsilcileri, “Çavuşoğlu’nun 1.2 milyon dolar rüşvet aldığı” iddialarının soruşturulması için Başbakan Erdo ğan’a başvurdu. Baku Haber, Azatlık ve Yeni Müsavat gazetelerinin genel yayın yönetmenleri Aydın Kuliyev, Ganimet Zahidov ve Kabil Abbasoğlu Erdoğan’a bir mektup göndererek söylentilene açıklık getirilmesini istediler. Mektupta şöyle denildi: “Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi’nin seçimlerde yaşanan ihlallerle ilgili raporunu imzalamaktan kaçınmıştır.Açıklamaları, Azerbaycan’daki demokratik çevreler ve aydınlar tarafından anlaşılmaz ve Türkiye’ye özgü geleneklere ters olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca basında iktidardan 1. 2 milyon dolar rüşvet aldığı yolunda haberler çıkmıştır.” Mektuba ilişkin olarak Başbakanlık’tan bir açıklama yapılmadı. MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’in Tarsus ilçesinde üzerindeki bombayı Emniyet Müdürlüğü önünde patlatacağını 155 Polis İmdat hattını arayarak bildiren Zeynep Ş. adlı genç kadın, MOBESE kameraları sayesinde yakalandı. Tarsus Kaymakamlığı, genç kadının terör örgütü bağlantısının olup olmadığının araştırıldığını açıkladı. Sabah 09.00 sıralarında 155 hattını arayan bir kadın, üzerinde patlayıcı madde bulunduğunu ve kendisini Tarsus İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde patlatacağını bildirdi Genç kadının yeri MOBESE kameraları sayesinde tespit edildi. Taksiden indiği anda gözaltına alınan şüphelinin iç çamaşırının içerisinde 1 adet elektrikli fünye ve 1 adet, üzerinde “Emulite” yazılı dinamit lokumu ele geçirildi. Tarsus Kaymakamı Abdülhamit Erguvan, Zeynep Ş’nin üzerinden, değişik kişilere ait kimlik ve ehliyet çıktığını belirterek “Uyuşturucu krizine girmiş olduğunu düşünüyoruz. Çünkü çelişkili ifadeler veriyor” dedi. ‘Türk savaş uçakları PKK hedeflerini vurdu’ Haber Merkezi Uluslararası haber ajansı Reuters, dün Türk askeri savaş uçaklarının Kuzey Irak’taki PKK’ye ait hedefleri bombaladığını duyurdu. Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin lideri olduğu IKYB’nin resmi internet sitesi Pukmedia, Reuters’in haberini doğrulayarak Türkiye’ye ait 4 savaş uçağının Hakurk bölgesini bombaladığını yazdı. Sitede Türk savaş uçaklarının IrakTürkiyeİran üçgeninde yer alan PKK’ye ait Hınare kampını vurduğu kaydedildi. Büyükelçiden ‘ülkücü’ notası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye ile Yunanistan arasında Ege, Kıbrıs ve Batı Trakya sorunlarının ardından, şimdi de ‘ülkücü el hareketi’ sıkıntısı patlak verdi. Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi Fotios Jean Xydas, geçen haftalarda Yunanistan bayrağı taşıyan makam aracıyla Ankara içinde dolaşırken, kaldırımda bulunan bir kişinin büyükelçilik aracına yönelerek bozkurt işareti yapmasını diplomatik sorun durumuna getirdi. Büyükelçi, Dışişleri Bakanlığı’nın ilgili dairesine olayı anlatıp, kendisinin tehdit altında bulunduğunu söyledi, notayla resmi şikâyette bulundu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle