08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 NİSAN 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Irak hükümeti güney sahalarında petrol arayacak şirketler listesine TPAO’yu almadı 9 MED CEZİR MEHMET FARAÇ Türkiye’ye petrol kazığı ? Irak merkezi hükümeti güney sahalarında petrol arayacak 35 yabancı şirket arasına TPAO’yu almazken oluşturulan listede kilometrelerce uzaktaki Malezya, Endonezya ve Güney Kore dahi yer aldı. Irak’ın daha önce de Türkiye’nin 90’larda yaptığı anlaşmalardan kaynaklanan arama haklarını iptal ettiği öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Irak merkezi hükümetinin güney sahalarında petrol arayacak şirketler arasına Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nı (TPAO) dahil etmediği ortaya çıkarken listede Malezya, Endonezya ve Güney Kore’nin de aralarında bulunduğu 35 şirkete yer verilmesi dikkat çekti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler listenin her an değiştirilebileceğini savlarken gerekli başvuruları da yaptıklarını söyledi. TPAO’nun Irak’ın 14 Şubat’ta açıkladığı petrol arama listesinde yer almadığının ortaya çıkması, durumun Enerji Bakanlığı tarafından bugüne kadar Türk kamuoyundan saklandığını da gözler önüne serdi. Irak merkezi hükümeti tarafından hazırlanan listede, Irak’tan kilometrelerce uzakta bulunan Gü Dincinin Takıyyesi Bitmez! Recep Tayyip Erdoğan, her ne kadar El Cezire televizyonuna, “Kapatma kararı çıkmaz” dese de, AKP’lilerin son dönemdeki çıkışları ve uygulamaları, Anayasa Mahkemesi’ndeki davanın iktidarı bayağı ürküttüğünü gösteriyor! Dinci kesimde nihai hedefe varmak için her yol mubah sayıldığından takıyye de vazgeçilmez bir kandırmaca yöntemi olarak kullanılıyor!.. AKP’liler bu yüzden toplantı salonlarına artık daha fazla Atatürk posteri ve Türk Bayrağı asıyor. 7 Nisan’daki AKP MKYK toplantısında, “Laiklikle ilgili kaygıları giderici” kararlar da aynı nedenle alındı! Hükümet, Başbakan’ın, 14 Nisan’da söylediği, “Milletimizin büyük çoğunluğu laiklikten yanadır” sözlerinde olduğu gibi laiklik vurgusunu da daha ısrarlı yapmaya başladı! Başbakan ve arkadaşlarının kırmızı beyaz atkılarla katıldığı AKP’nin pazar günkü Gençlik Kolları Kongresi’nde Onuncu Yıl Marşı bile okundu! AKP’liler, hükümet yanlısı Yeni Şafak yazarı Ahmet Kekeç’in, 6 Mart 2004’te “Beyaz Türklerin milli marşı olsun” diyerek elinin tersiyle ittiği, Kürşat Bumin’in ise 29 Mayıs 2004’teki yazısında, “Modası geçmiş” diye küçümsediği marşı yürekten mi okudular acaba?.. Hiç sanmıyorum!.. Çünkü, Milli Gazete’de Afet Ilgaz önceki gün, “Sıra milli egemenlik mitinglerine geldi! Ondan sonra toplu halde Anıtkabir ziyareti” diyerek aklınca alay etmişti! Yeni Şafak yazarı Akif Emre ise dünkü yazısında, Onuncu Yıl Marşı’nı “Postmodern darbenin alameti farikası, darbeci seçkinlerin parolası” diye aşağılamıştı! Dünkü Akşam gazetesinde röportajı yayımlanan eski AKP milletvekili Mehmet Dülger’in, “Erdoğan fevri, laf dinlemiyor. Parti içi demokrasi yok! AKP Milli Görüş gömleğini çıkaramadı!” şeklindeki sözleri takıyye saptamasını haklı çıkarıyordu. AKP’lilerin laikliği, bayrağı ve Atatürk’ü kucaklayan ani dönüşümünü, “Köprüyü geçene kadar!” sözüyle anlatan Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu çok haklı. Peki, bu millet; kafalarında takke, beyinlerinde takıyyeyle Onuncu Yıl Marşı’nı okuyanların bu numarasını yutar mı? Başbakan, CHP’ye saldırarak, Türk parasından Atatürk’ün resminin çıkarılması, türban kaosu ve 301 konusunda polemik yaratarak gündemi değiştiriyor. Oysa halkın gündemi işsizlik, pahalılık ve açlık! AKP’nin dümen suyuna girmeyen bir gazete dünkü manşetiyle yurttaşın haline Tercüman olmuştu. ESKİ BOTAŞ GENEL MÜDÜRÜ GÖKNEL: ABD’NİN İSTEMİ E ski BOTAŞ Genel Müdürü Mete Göknel, sıkıntının Irak’tan değil, ABD’den kaynaklandığını söyledi. Irak’ta TPAO’nun durumuna ilişkin uzun zamandan beri bir kavganın sürdüğünü söyleyen Göknel, “Enerji Bakanı, Cumhurbaşkanı’yla birlikte ABD’ye gittiğinde, enerji yatırımları görüşülecek denildi. Bu kapsamda ben bunun Irak hükümetinin kararı olduğunu sanmıyorum. Çünkü Irak hükümeti ABD’ye bağlı. Orada ABD isteyecek ki Türklerle işbirliği olsun...” dedi. ney Kore, Endonezya, Malezya’dan bile birer şirket yer aldı. Ancak komşu Türkiye’nin devlet şirketi TPAO’ya enerji konusunda imzalanmış bir mutabakat muhtırasına karşın petrol arama vizesi verilmedi. Türkiye ile Irak arasında 2007 yılında imzalanan mutabakatta, şirketin Irak’ta petrol ve doğalgaz araması yapması konusunda işbirliği öngörülüyordu. AKAN GÜLER: LİSTE HER B ZAMAN DEĞİŞİR Enerji Bakanı Güler ise konuya ilişkin sorulara, “Liste her zaman değişir” yanıtını vermekle yetindi. TPAO’nun Irak’ta petrol arayacak şirketler listesine girmesi için Irak tarafıyla görüşmeye başladıklarını bildiren Güler, “Dolayısıyla listeye inşallah gireceğiz. Listeler kesin değil. Görüşmelerimiz sürüyor. Bu tür şeyler olabilir. Yorum yapmaya gerek yok. Or tada bir liste var ve biz bu listeye gireceğiz’’ değerlendirmesini yaptı. Oysa Irak’ın listeyi açıklamasından sadece 1 ay önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Enerji Bakanı Güler’in ABD’ye yaptıkları ziyarette TPAO’nun Irak’ta petrol araması yapacağı belirtilmişti. Güler, listenin açıklanmasından 1 ay sonra da, Irak Petrol Bakanı Hüseyin Şehristani’yi Türkiye’de ağırlamış, ortak basın toplantısında TPAO’nun Irak’ta saha geliştirme ihalelerine girmesini planladıklarını söylemişti. ÜNEY ZENGİN BÖLGE G Irak’ın güney kesiminde bilinen ya da ispatlanmış 115 milyar varil petrol bulunuyor. Çıkarılmayan petrolün miktarının ise yaklaşık 500 milyar varil olduğu belirtiliyor. Irak’ın ortası ve kuzeyinde ise daha çok doğalgaz bulunuyor. ÖNERİ ADALET KOMİSYONU’NDA ecip Fazıl 10. Yıl Marşı’nın ilk çıkvet evet, beslenme sorununu do“N tığı yıllarda, “On yılda onbeş mil “E muz etiyle çözümleyen rahmetli yon genç yarattık” tezine karşı Bir Mustafa Ekmekçi’den, halktan koAdam Yaratmak piyesini yazmış, yaratma fiilinin Allah’a ait olduğunu ortaya koymuştu. Bugün AKP artık bu marşı söylüyor. Bunun için mi AKP’nin yanında olalım.” Ali Haydar Haksal, Milli Gazete puk ve halka hasım Köy Enstitülerine ‘devrim’ (!) misyonu vehmeden ‘Şark’ta muteber’ aydın bozuntularına dek, Türkiye gerçek bir ‘mediyokrasi cenneti’dir.” Hadi Uluengin, Hürriyet Bakan Eker, oğul Unakıtan’ın ‘fosforik asit tekeli’ iddialarını görmezden geldi ‘301’de değişiklik eğilimi ? TCY’nin 301. maddesi kapsamına giren suçlarda izin sisteminin kovuşturma değil soruşturma aşamasında getirilmesi eğilimi öne çıktı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP yönetimi, Adalet Komisyonu’nda bugün görüşülecek olan TCY’nin 301. maddesiyle ilgili yasa önerisinde bazı değişiklikler yapmayı tartışıyor. Bu madde kapsamında suçlarda izin sisteminin kovuşturma değil soruşturma aşamasında getirilmesi değerlendirilirken, iznin cumhurbaşkanında kalması konusunda ise henüz karar verilemedi. AKP yöneticileri, öneri üzerindeki eleştiriler üzerine değişiklik yapılması konusunu değerlendiriyor. Bu madde kapsamına giren suçlarda kovuşturma yapılmasının cumhurbaşkanının iznine bağlanmasına ilişkin maddenin değiştirilip değiştirilmeyeceği konusu netleşmezken, izin sisteminin kovuşturma değil soruşturma aşamasında getirilmesi eğilimi ise öne çıktı. Komisyondaki görüşmeler sırasında bu yönde önerge verilebileceği belirtildi. Bakan yalanlayamadı hal ettiği fosforik asit miktarı nedir?” sorusunu yöneltti. Fosforik asit ithalatının yasak olduğunu belirtmesine karşın 2007 içinde TÜİK’in ithalat rakamlarına yer veren Eker’in bu soruya yanıtı şöyle oldu: “Dış Ticaret MüsteşarlıEker, gübre fiyatlarındaki artışı yurtğı’nın gübre ithaline ilişkin AYŞE SAYIN dışı fiyat artışına bağladı. tebliği çerçevesinde Tarım ve ANKARA Tarım ve Köyişleri BaCHP İzmir Milletvekili Ersin’in AbKöyişleri Bakanlığı’nca kanı Mehdi Eker, gübrenin hammadde dullah Unakıtan’ın fosforik asit it31.0131.05 Gümrük Tarife si olan fosforik asit ithalatını ve gübre fi halatı ve gübre fiyatları üzerinde beİstatistik Pozisyonu’nda (GTİP) yer yatlarını Maliye Bakanı Kemal Unakı lirleyici olduğu iddialarını Meclis gün alan ürünlerin ithalatına izin veriltan’ın oğlu, Abdullah Unakıtan’ın yön demine taşırken, Tarım Bakanı Mehdi mekte ve bu ürünlerin ithalat rakamlendirdiği iddialarını yalanlamadı. CHP’li Eker’den çok ilginç yanıt geldi. Ersin’in ları derlenmektedir. Gübre hammadAhmet Ersin’in bu konudaki soruları “Maliye Bakanı’nın oğlu Abdullah, desi olan fosforik asit 28.09 GTİP’de na verdiği yanıtta Unakıtan’ın faaliyet ne zamandan beri gübre hammadde yer aldığından söz konusu ürüne Taleriyle ilgili tek sözcüğe yer vermeyen si fosforik asit ithal ediyor? Her yıl, it rım ve Köşiyleri Bakanlığı’nca gübre hammaddesi olarak ithalat izni verilmemektedir. TÜİK verilerine göre 2007 yılında 141.841.173 kg fosforik asit ithal edilmiştir.” Eker, soru önergesindeki “Gübreye 1 yıl içinde yapılan yüzde 300’e varan fiyat artışlarının, hammaddesini Abdullah Unıkatın’ın ithal etmesi ile bağlantılı olduğu doğru mudur? Gübre fiyatlarındaki hızlı ve fahiş zamları, Abdullah Unakıtan mı yönetiyor” sorusuna da yine Unakıtan adını anmadan yanıt verdi. Ocak 2007 ile Ocak 2008 arasında gübre fiyatlarındaki artışın yüzde 29 ile yüzde 113 arasında olduğunu bildiren Eker, yurtdışı fiyatların dolar cinsinden artışı ile ilgili bilgilere yer verdi. Eker, “Ülkemizde gübre fiyatları Toplantıya Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin katıldı. (AA) serbest piyasa koşullarına göre oluşmakta olup, devletin fiyatlara herhangi bir müdahalesi söz konusu değildir. Ülkemizdeki kimyevi gübre üreticisi firmalar, fosforik asit ihtiyacının bir kısmını kendi tesislerinden, geri kalan ihtiyacını da Fas ve Tunus’taki devlete bağlı fosforik asit üreten kuruluşlardan aracı kullanmadan Şahin, daire başkanı, başuzman, başkan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) tedarik etmektedir” bilgisini yardımcısı, bölge müdürü, bölge müdür TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kavermekle yetindi. yardımcısı, müdür, şube müdürü, müdür bul edilen TRT Yasası’nda değişiklik önCHP’li Ersin, Abdullah yardımcısı ve uzman atama yetkisini kulgören yasa tasarısı, TRT Genel Müdürü İbUnakıtan’la ilgili sorularına lanarak, TRT’deki yöneticileri ve uzmanrahim Şahin’e kapatılan birimlerde kadroyanıt alamadığı gerekçesiyle, ları dilediği gibi atayabilecek. ları bulunanların görevine son verme ve aynı soruları bir kez daha söz konusu personeli araştırmacı unvanı ile ONA EREN GÖREVLER Bakan Eker’e sordu. Eker’in “ihtiyaç duyulan hizmetlere” görevlendaha önceki önergesine verdiği dirme yetkisi veriyor. yanıtta “fosforik asit ihTBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Yeni düzenlemeyle kaldırılan, birleştiritalatına izin verilmediğini” TRT Yasası ile Radyo ve Televizyonların len, ismi veya yapısı değiştirilen birimlersöylemesine karşın 2007 yılınKuruluş ve Yayınları Hakkında Yasadeki daire başkanı, başuzman, başkan, başda Fas ve Tunus’tan 241 milsı’nda değişiklik yapılmasına ilişkin tasakan yardımcısı, bölge müdürü, bölge müyon 841 bin 173 kg fosforik rı, değiştirilerek kabul edildi. Kabul edidür yardımcısı, müdür, şube müdürü, mülen tasarıyla daha önce yönetim kurulu asit ithal edildiğini belirterek dür yardımcısı teknik hizmetler hariç batarafından kararlaştırılan dairelerin genel çelişkiye düştüğünü kaydeden şuzman ve uzman yardımcısı kadrolarında müdür yardımcılarına olan bağlantıları, bulunanların görevleri, sona erecek. Bu Ersin, Unakıtan’la ilgili bundan böyle genel müdür tarafından bepersonel, aynı derece ve kademeli araştırsorularına ise hiç yanıt verillirlenecek. Böylece TRT Genel Müdürü macı unvanlı kadrolara atanacak. mediğine dikkat çekti. BD, kendi çıkarları açısından renayasa Mahkemesi’nin bütün “A alist bir değerlendirme yapıyor “A üyelerini Özal seçmiş olsaydı, buve İslam dünyası ile ilişkide, “İslam’ın gün AKP’liler korkulu rüya görmeyeılımlı bir yorumu” ile birlikte yürüyüp yürüyemeyeceğini tartıyor. Bizdeki ‘ulusalcı çizgi’, İslam’ın tüm yorumlarına karşı olduğu için, ABD ile de çatışıyor.” Ahmet Taşgetiren, Bugün endini ‘sosyal demokrat’ diye ni“K teleyen bir parti, yerküre dünyalaşırken, özünde ‘diğerine’ karşıt ise... 15 Nisan 2008 (Vakit Gazetesi) ? Bakan Eker, CHP’li Ahmet Ersin’in, gübrenin hammaddesi olan fosforik asit ithalatını Abdullah Unakıtan’ın yönlendirdiği iddialarıyla ilgili soru önergesine verdiği yanıtta Unakıtan’ın faaliyetleriyle ilgili tek sözcüğe yer vermedi. Eker, “Gübreye bir yıl içinde yüzde 300’e varan fiyat artışlarının Abdullah Unakıtan’la bağlantılı olduğu” sorusunu da görmezden gelerek, fiyat artışını yurtdışı fiyat artışlarına bağladı. Sorusuna yanıt alamayan Ersin, aynı soruları bir kez daha yöneltti. cekti. Hukukun üstünlüğünden dem vuranlar, hâkimlerin siyasi ve ideolojik tavırlarının kararlarda etkili olduğu hususunu ihmal etmesinler.” Nazlı Ilıcak, Sabah Hukuk da ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yok’ anlayışında ise... Dünyalaşma hareketleri sizi içine neden alsın ki?” Mehmet Altan, Star izim derdimiz hiç kimsenin varlı“B ğı değil, derdimiz AKP’ye daha iyi muhalefettir. Başka yolu yok, ülke bekası için AKP ya gitmeli, ya gitmelidir...” Sabahattin Önkibar, Yeniçağ KOVUŞTURMASORUŞTURMA Yeni Ceza Muhakemesi’ne göre, kovuşturma süreci savcının hazırladığı iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlıyor. Yasa önerisinde kovuşturma yapılması ibaresi olduğu için iznin mahkeme tarafından mı yoksa savcı tarafından mı isteneceği konusunda tartışma yaşanıyordu. Soruşturma aşaması ise suç duyurusunda bulunulmasından iddianamenin kabul edilmesine kadar olan süreyi kapsıyor. Dolayısıyla önerge ile değişiklik yapılırsa dava açılmadan soruşturma aşamasında izin istenecek. Ceza yasalarına göre, ceza yasalarında yapılan değişikliklerde lehe hükümler geçmişe uygulanıyor. AKP yönetimi, öneriye geçici madde ekleyerek, 301. madde değişikliği ile getirilecek düzenlemelerin halen süren 1200 dava için de geçerli olmasını sağlamayı hedefliyor. Bayi satışı 30 bini geçmeyen Zaman gazetesinin genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, işi kârı bırakmış, günlerdir Cumhuriyet’i hedef alıyor. Daha kötüsü, hoşgörü konusunda mangalda kül bırakmayan Dumanlı, Başyazarımız İlhan Selçuk’a yoğun bakımdayken bile insafsızca saldırabiliyor. Dumanlı dünkü köşesinde, Cumhuriyet’i “Cunta suçlamalarıyla koyun koyuna yaşayan ceride” diye nitelemiş ve “yargıyı etkilemek için akla hayale gelmedik metotlara başvurduğu” iftirasını atmıştı. Oysa yargıyı bizzat kendisi sindirmeye çalışıyor. Üstelik bu uğurda, 15 Nisan tarihli gazetesine, “Parti kapatma sanıldığından daha ciddi sonuçlar doğurur” başlığını atabilmek için Ali Babacan’ın uçağına binip Londra’ya bile gitmişti. Cemaat, tarikat ve irtica suçlamalarıyla koyun koyuna yaşayan Fethullahçılarla ilgili Cumhuriyet’te son günlerde yayımlanan haberler, Dumanlı’nın ateşi Ceridei Cemaatül Zamane!.. nin neden yükseldiğini göstermeye yetiyor: 1 Nisan: TRT’de birçok program Fethullah Gülen’e yakın isimler tarafından hazırlanıyor. 8 Nisan: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Gülen’in “cürüm işlemek için teşekkül oluşturduğunu” ileri sürdü. 11 Nisan: Rusya Federasyonu, Fethullah Gülen’in ülke içindeki tüm faaliyetlerini “aşırı radikal” ve “terör gruplarıyla ilişkisi olduğu” gerekçeleriyle yasakladı. 12 Nisan: Adalet Bakanlığı, Zaman gazetesinin ihbarının ardından İlhan Selçuk hakkında soruşturma talimatı verdi. 13 Nisan: Başsavcılık, Gülen cemaatinin “şeriat amaçlı çete” oluşturduğunu kanıtlarla gösterdi. 15 Nisan: ABD’li Ortadoğu ve İran uzmanı Michael Rubin, “Türkiye’de dini yönetim getirilmek isteniyor” uyarısında bulundu: Gülen, Humeyni gibi. Şahin’e kardolaşma yetkisi Komisyondan geçen tasarıya göre TRT Genel Müdürü, kurumdaki yönetici ve uzmanları dilediği gibi atayacak Al Sana Şiddet Eylemi! Adı lazım değil, Hürriyet’in İslami cenahtan transfer edilen bir yazarı 2 Nisan’da, “Gör başına neler gelir” başlıklı bir yazı kaleme aldı. İddiaya göre onu bir avukat aramış ve “Görürsün mantar tabancası mı patlar, yoksa başka bir şey mi?” diye tehdit etmiş. Aynı yazar 6 Nisan’da ise “Tehditçi avukat Fethullah Gülen’in amcaoğlu çıktı” diye yazmıştı. Kemalettin Gülen adlı bu avukatın adı Danıştay’a silahlı baskın yapan Alparslan Arslan’ın, mahkemede verdiği ifadede de geçiyordu. Hürriyet yazarı, medrese şakirtlerinden bayağı uyarı almış olacak ki, 14 Nisan’da, “Fethullah Gülen terörist mi?” başlığı altında, adeta günah çıkarırcasına tehditçisinin amcasına kol kanat germişti: “Gülen teröristmiş. Bir çete kurmuş. Memlekete şeriat getirecekmiş. Suçlamalar bunlar. Gülen bir terör örgütünün başı ise bu örgütün diğer elemanları nerede? Bu örgütün yaptığı bir tek şiddet eylemi söyler misiniz bana?” Elif Korap’ın 3 Aralık 2003 tarihli Milliyet gazetesinde yayımlanan, “Terörist de olsa babamız” başlıklı röportajı Hürriyet yazarını yanıtlamaya yeter mi acaba? Bakın, 20 Kasım 2003’te, İstanbul’da, HSBC Genel Müdürlüğü’ne intihar saldırısı düzenleyerek 17 kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açan İlyas Kuncak’ın kızı, El Kaideci Abdülkadir Karakuş’un eşi Fulya Karakuş neler söylemiş: “Babam 30 yaşındayken bir arkadaşının vasıtasıyla Fethullah Hoca’nın Nur Cemaati’ne girerek, İslama yönelmiş. Önceki yaşamında hatalar yapmış. Pişmanlık duyardı. Bize ders olsun diye anlatırdı. Ben de 13 yaşında türban takmaya başladım. Evlendikten sonra da çarşaf giydim.” Hürriyet yazarına üç küçük uyarı: Terör illa ki bomba patlatmayı gerektirmiyor! Bağnazlar her zaman önce tehdit edip sonra öldürüyor! Dinci televizyon spikerliği, kişiyi uhrevi dünya uzmanı yapmıyor! S DUYURU: Yarın saat 15:00’ten itibaren Oktay AKBAL’la birlikte İzmir TÜYAP Kitap Fuarı’nda olacağız. eposta: mfarac?cumhuriyet.com.tr C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle