22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 NİSAN 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP grup başkanvekilleri AKP’lilerin AB’den ‘bildiri siparişi’ni kınadı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Türkiye müstemleke değil’ ‘Davayı yakından izliyoruz’ ? NEW YORK (AA) ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, ABD’nin AKP’nin kapatılma davasıyla ilgili gelişmeleri yakından izlediklerini söyledi. Wilson, New York’ta Amerikan Türk Cemiyeti tarafından düzenlenen gecede, gazetecilerin sorusu üzerine ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin Türkiye’ye yaptığı son ziyarette davanın somut olarak ele alınmadığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Süha Okay, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde (AKPM) AKP milletvekillerinin “baskı bildirisi siparişi”ni kınarken “bu utanç tablosunun giderilmesi için” TBMM Başkanı Köksal Toptan’ı göreve çağırdı. Anadol, Kılıçdaroğlu ve Okay dün parlamentoda düzenledikleri basın toplantısında, AKP milletvekillerinin Avrupa Parlamentosu’ndaki girişimlerini “skandal” olarak nitelendirdiler. Grup başkanvekillerinin ortak açıklamasını okuyan Kemal Anadol, “Türkiye müstemleke devlet değildir. Bu hareket, AKP ve onun yandaşlarının Türkiye’nin bağımsız bir ülke olduğunun farkında ve bilincinde olmadıklarını göstermiştir” derken şu görüşleri dile getirdi: “CHP milletvekilleri olarak, kendi yargısına güvenmeyip bazı uluslararası kuruluşlardan medet umanlarla aynı parlamento çatısı altında bulunmaktan üzüntü duyuyoruz. Tüccar siyaset anlayışının Türkiye’yi bu noktaya getirmesi gerçekten de ibret vericidir. Bazı uluslararası kuruluşları kullanıp Türk yargısını baskı altına almayı denemek, birilerinin yanaşması olmayı kabul etmek demektir. Parlamenterler Meclisi’nde bulunan Türk heyetinin başkanı, AKP milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, hangi yetki ve sıfatla, kapatma davası hakkında AKPM’nin bildiri yayımlamasını istiyor? Çavuşoğlu, TBMM’nin saygınlığına gölge düşürmüş, bunun da ötesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine, varoluş gerekçelerine açıkça ihanet etmiştir. Bu bağlamda, TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan’ı, bu utanç tablosunu gidermesi için göreve davet ediyoruz.” CHP grup başkanvekilleri, AKPM Başkanı Luiz Maria de Puig’e de “Türkiye’yi gammazlayanlar gerçek anlamda halkın temsilcisi sayılamaz. Onlara güvenmeyin” diye seslendi. Başkanvekilleri şu görüşleri dile getirdi: “Demokrasiye saygılıysanız, demokrasinin kurumlarına da saygılı olmalısınız. Kendini bilmezlerin, yetki, görev ve sorumluluklarını aşarak Türkiye’yi size gammazlayanların kimliğinde milletvekili yazılabilir. Ama o kişi sizin ülkenizde de, bizim ülkemizde de gerçek anlamda halkın temsilcisi sayılmaz. Onlara güvenmeyin. Onlar gerçekte demokrasi düşmanıdırlar.” Özgürlükçü Ampul!.. İlkyaz yorgunluğu mudur nedir bu üzerimdeki miskinlik, biraz boşvermişlik... Kendimi Ege’de bir yerlere atmak istiyorum. Yüreğimin sesini dinlemek... Deniz kıyısında yürümek... Kır çiçekleri açmış mıdır Kozak Yaylası’nda, Karaburun’da, Gökova’da... Yoğun kalabalık, insanların durmadan koşuşturması... Ne siyaset yazmak, ne pirinçteki vurgunu anlatmak geçiyor içimden... Demre’de, Fethiye’de üreticileri yazdık, domatesin, biberin, elmanın yok pahasına satıldığını, Datça’da badem üreticilerinin perişan halini... Ne oldu, ne değişti? Bugünlerde tarım kesimini yatırdık yine masaya... Yahu bu ülkede Suriye ve Irak’tan karpuz, kavun, üzüm; Hollanda’dan elma, Brezilya’dan kiraz; Kanada’dan sodalı su ithal eden biz değil miyiz: Pirinç, nohut, fasulyenin fiyatı yüzde bilmem kaç fırlamış yukarıya... Eee, fırlamış da ne olmuş? Yoksullara paket paket erzak dağıtılırken, her erzak paketi dört oya dönüşürken, kalkıp ne konuşup yazacaksın? Haaa, demokrasi ve özgürlükleri yazabilirim; AKP’nin başındaki Tayyip Bey’in iki gündür kaybolduğunu, Türkiye’nin başbakansız olduğunu anlatabilirim... Neyse Tayyip Bey Abant’ta ortaya çıktı da rahatladık!.. AKP demek demokrasi ve özgürlük demektir; ampul halkımızın aydınlanması için en büyük gereksinimdir... Türkiye’de Seçim Yasası, Siyasi Partiler Yasası var mı? Var. Kim çıkardı bu yasaları? Darbeci Kenan Paşa ve arkadaşları? DTP Meclis’te... Bağımsız seçildiler; Meclis’te grup kurdular... ??? Cumhuriyet’in manşetine bakıyorum: “Özgürlük makyajı!” Aynen öyle!.. “Besleme basın”ın yalakaları “demokrasi ve özgürlük” marşları söyleyedursunlar, AKP kongresinde “Onuncu Yıl Marşı” salonu çın çın çınlattı!.. Cumhuriyet Mitingleri’nin simgesi değil miydi Onuncu Yıl Marşı!.. Bir başka deyişle 28 Şubat’çı “darbecilerin marşı”ydı... Belli ki AKP’de paçalar tutuşmuş!.. Avrupa kapısında yani AKPM’deki (Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi) AKP’liler, CHP ve MHP’den habersiz “Anayasa Mahkemesi”ne “baskı” sipariş etmişler... Yangını söndürmek için AB kovası gerekli... Haydi bakalım çıkın işin içinden... Erzak paketi, anayasa paketi ve şimdi de AB baskılı “gözdağı” paketi... Kime? Anayasa Mahkemesi’ne!.. ABD ve AB Türkiye’de tarımı çökertti, laik demokratik Cumhuriyet’in temel ilkeleri çiğnenirken “Ilımlı İslam”ı destekledi. Kimse kimseyi kandırmasın!.. Olay salt üniversiteye giden genç kızların “sıkmabaş”ı değildir!.. Avrupalı siyasiler Türkiye’de olup bitenleri iki kanaldan dinliyorlar... Bir PKK’ye yakın olanlar, iki AKP’yi destekleyenler... Bu bir gerçek!.. Avrupa Parlamentosu’nda Birleşik Sol Grup’tan milletvekili Feleknas Uca, Türkiye’deki Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin kapatılmasını istiyor... Ne denir buna? AP milletvekilinin Türkiye’de DGM’lerin 2004 yılında kapatıldığından bile haberi yok... Yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız... Dikili’nin SHP’li Belediye Başkanı Osman Özgüven’e “sosyal belediyecilik” nedeniyle dava açılırken AKP’li belediyelerin dağıttığı binlerce paket için “ellerinize sağlık” deniliyor... ??? Tarım kesimi başta söylediğim gibi vurgun yedi. Türkiye’de tarım ürünlerinin değeri dünyaya göre daha fazla arttı. Gıda fiyatları nedeniyle Haiti’de hükümet düştü, ölümlere yol açan ayaklanmalar ve yağmalar yaşandı... Peki Türkiye neyle uğraşıyor? AKP’nin kapatılıp kapatılmamasıyla... İçi boş şeylerle... Laf cambazlığı yapıp günü bitirmekle... Şimdilerde bir de TCY’nin 301. maddesi masalı çıktı... Çok dinledik bu masalı!.. Fotoğraf ve resim sergilerini “çıplak”lık gerekçesiyle, yok elektrik şebekesi bozuldu, yok sular akmıyor gibi gerekçelerle kapatan; IMF ve Dünya Bankası’na teslim olan; AB’de “Bizi kapattırmayın” diye kapı aşındıran bir düşünce nasıl olur da demokrasi ve özgürlüklerin simgesi olur? Haydi açıklayın da öğrenelim!.. ??? Bakın, bugün yaşamdan, kitaplardan söz edecektim, olmadı, yani beceremedim. Belki yarına!.. Sezer: Yine bir AKP densizliği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ndeki (AKPM) “bildiri siparişi”yle ilgili olarak “Yine bir AKP densizliğiyle karşı karşıyayız” dedi. Sezer, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “AKP’nin ne zaman başı sıkışsa AB’yi hatırladığını” vurguladı. Sezer, “Bunlar AB’ci gözükerek, meşruiyeti, desteği dışarıda arama yolunu seçtiler. Yine bir AKP densizliğiyle karşı karşıyayız. AKP 6 yıldır ödünlerin dışında AB yolunda hiçbir önemli adım atmadı. Puig’e yapılan şikâyet ve bildiri talebi partimizi ve kamuoyunu derinden yaralamıştır. AKP inkâr ediyor görünüyor ama Puig, Türk heyetinden talebin geldiğini söylüyor. Bu bizi şaşırtmadı. Bu tür davranışlar AKP’de âdet haline gelmiş durumda” dedi. AKP’li vekillerin böyle bir davranışta bulunmalarının kendilerini hiç şaşırtmadığını kaydeden Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü: “AB’den Türkiye aleyhine yapılan açıklamaları, AKP’lilerin yaptırdığını biliyorduk. Ama bu son densizlikle resmen yakalanmış oldular. AKP’li milletvekillerinin bu davranışı Avrupa Konseyi ve AB’nin temel ilkelerine de aykırı. Avrupa düşüncesinin ürünü olan güçler ayrılığı, demokrasilerin olmazsa olmazıdır, denetim ve denge unsuru görevini görüyor. Avrupalı organların, kendi koyduğu kurallara, demokrasinin gereği olarak uymaları da gerekiyor. Davayla ilgili olarak AİHM yolunun da açık olması nedeniyle konuya bu aşamada herhangi bir politik organın müdahalesi kabul edilemez. Türkiye’nin, bu konudaki hak ve saygınlığını Avrupalı organlar önünde korumak görevi, maalesef AKP’ye düşüyor. Hükümet, gerçek gündemi bir kenara bırakıp, inançlar üzerinden siyaset yaparak hem toplumu gerdi, hem tarım dahil ekonomiyi çökertti, hem de Türkiye’yi her fırsatta, Avrupa’ya, Batı’ya, yabancılara jurnallemeye devam ediyor. Meşruiyeti, Türkiye’de halktan alınacak destekte ve Türkiye’de kendi içimizde iyi, sağlıklı işleyen demokraside aramak gerekir.’’ Ali Dinçer anılıyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Geçen yıl yaşamını yitiren eski TBMM Başkanvekili Ali Dinçer, ölümünün birinci yıldönümü olan bugün, Ankara’da törenlerle anılacak. İlk tören saat 16.00’da, Karşıyaka Mezarlığı’ndaki gömütü başında gerçekleştirilecek. Saat 17.30’da CHP Genel Merkezi’nde Dinçer’in anısına, “Sosyal Demokrat Belediyecilik” konulu panel yapılacak. Zeki Sezer: AB’den Türkiye aleyhine yapılan açıklamaları, AKP’lilerin yaptırdığını biliyorduk. Ama bu son densizlikle resmen yakalanmış oldular. AKP’li milletvekillerinin bu davranışı AB’nin temel ilkelerine de aykırı. AKP’den ‘organize işler’ Kapatma davasının açılmasından sonra Türkiye’yi özellikle Avrupa kurum ve kuruluşlarına şikâyet etme çabası içinde olduğu ortaya çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) AKP’li üyelerinin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iktidar partisinin kapatılması istemiyle açtığı davaya ilişkin, AKPM’den kınama deklarasyonu yayımlamasını istemesinin arkasından, AKP’nin Türkiye’yi ‘organize şikâyet çabası’ çıktı. Kapatma davası ile ilgili olarak AB kurumlarıyla temas kurulmasına ilişkin son kararı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre Erdoğan, davanın açılmasından hemen sonraki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında, Avrupa nezdinde girişim başlatılması ve AB’nin desteğinin sağlanması için milletvekilleri ve MKYK üyelerinin görüşlerini aldı. Bu toplantıda, başta AB olmak üzere Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’ndan arka arkaya gelecek tepkilerin, kararın AKP’nin kapatılmaması yönünde çıkması için baskı oluşturacağı değerlendirmesi yapıldı. Bunun üzerine partililer ve milletvekilleri aracılığıyla hem Ankara’da hem de Avrupa’da geniş çerçeveli gayri resmi bir girişim başlatılması kararı alındı. Girişimlerin sessizce yürütülmesi, resmi makamların mümkün olduğunca haberdar edilmemesi görüşü benimsendi. İlk aşamada, partinin önde gelen isimleri AB Komisyonu’nun Türkiye’deki temsilcileri ile bağlantı kurdu ve kapatma davasına ilişkin ilk bilgileri aktardı, destek istedi. Edinilen bilgilere göre Ankara’da yapılan temaslarda AB Komisyonu temsilcileri, AKP heyetinin Brüksel’de de temaslarda bulunmasını ve oradaki sivil toplum örgütlerinin de devreye sokulmasının sağlanmasını istediler. İlk aşamada, AB’nin AKP’ye olan desteğini yinelediler ve “Komisyon, AKP’nin kapatılmaması için elinden geleni yapacaktır” şeklinde güvence verdiler. Bu güvencenin ardından AKP heyeti, Brüksel ve Strasbourg’da da temaslarda bulundu. AKP’li heyetin, Strasbourg’da Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’nda kendilerine yakın üyelerle sayısı ona yakın toplantı gerçekleştirdiği ve destek istediği de öğrenildi. AKP’liler Toptan’ı da kızdırdı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li milletvekillerinin AKPM’den kapatma davasına karşı bildiri yayımlanmasını istemesi, TBMM Başkanı Köksal Toptan adına AKPM Başkanı Luiz Maria De Puig’i Türkiye’ye davet etmesiyle ilgili tartışmalar büyüyor. Toptan yazılı bir açıklama yaparak TBMM heyeti aracılığıyla Puig’e Türkiye’ye davet iletmediğini belirtti. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle