07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2008 CUMA 18 SPOR İktidar partisi başkan Demirören’i devirip kendi yandaşlarını yönetime getirmek istiyor AKP’nin Beşiktaş planı UFUK TANIŞAN Futbol Federasyonu Yasa Tasarısı’nı değiştirerek yönetime istediği ismi seçtiren iktidar partisi AKP, şimdi de gözünü Beşiktaş’a dikti. Siyah Beyazlıların son dönemde yaşadığı başarısızlıkların yanı sıra Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan’ın, Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’le ters düşmesi bu süreci hızlandırdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da destek verdiği operasyonda başkan adayı olarak çeşitli isimler ön plana çıktı. Bu operasyonu başlatan olay ise Vatan gazetesinde çıkan Yıldırım Demirören ve Hasan Doğan arasında geçen telefon konuşması oldu. Doğan’ın Beşiktaş’ın bu haberi basına sızdırmasına sinirlendiği ve bu nedenle de Demirören’le arasındaki köprüleri yıktığı belirtildi. ? Federasyon Başkan Hasan Doğan’ın Demirören’le ters düşmesi AKP’nin Beşiktaş planını hızlandırdı. Operasyonda başkan adayı olarak çeşitli adaylar ön plana çıktı. adayın medyada çıkan başkan adaylarından biri olduğu tahmin ediliyor. Daha sonra yönetim kurulunu oluşturma işine girişen Doğan ve kurmayları, Cemil Kazancı, Başbakanın kardeşi Mustafa Erdoğan, Hasan Doğan’ın ortağı Ethem Sancak ve Bahattin Demir isimlerinde fikir birliğine vardı. Beşiktaş’ta yaşanan gelişmeleri yakından takip eden Doğan’ın seçeceği başkan adayına “Para getirmene gerek yok. Hükümet olarak her şeyi karşılayacağız” diyeceği de sızan haberler arasında yer alıyor. Doğan’la beraber bu oluşuma destek veren İhsan Kalkavan’ın kulis çalışmalarına başladığı belirtildi. Futbol Federasyonu seçimlerinden önce Hasan Doğan’la Haluk Ulusoy’u devirmesi için el sıkışmış ve yeni stat için de garanti almıştı. Ancak yaşanan son gelişmelerden sonra Hasan Doğan’ın yeni stat projesini geri çektiği ve Siyah Beyazlılara izin alınamadığını belirttiği ifade edildi. Bursa’dan şike iddiası Bursaspor’un kongre üyesi ve eski yöneticilerden Lemi Keskin, Ç.RizeBeşiktaş maçında şike olacağını tahmin ettiklerini belirterek “2004’teki maç ile ilgili mahkeme kayıtlarına giren tescillenmiş şike vardı. Federasyonuna başvurmuş ancak Ulusoy yönetimi bu dosyaları ve mahkeme kayıtlarını sümenaltı etti. Bugün yine benzer bir ortamı tekrar yaşıyoruz. Bu yüzden bu maçta şike olacağını tahmin etmekteyiz ve her iki takımın yöneticilerinin, teknik heyetlerinin ve futbolcularının telefonlarının dinlenmesi ve Türk futbolunda bir kez daha çirkinliklerin yaşanmaması amacıyla Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduk” ifadelerini kullandı. Bu arada Beşiktaş’ın genç savunma oyuncusu İbrahim Kaş’ın Getafe ile anlaştığı iddia edildi. Oyuncunun menajeri Ahmet Bulut da bu haberi doğruladı. Gökhan Gönül’e UEFA’dan övgü Spor Servisi Avrupa Futbol Federasyonları Birliği’nin (UEFA) internet sitesinde, F.Bahçeli futbolcu Gökhan Gönül için “Defans oyunculuğunun ötesinde bir oyuncu olduğunu kanıtladı’’ yorumu yapıldı. UEFA’nın yayın organında yayımlanan haberde, F.Bahçe’nin başarılı sağ beki Gökhan’ın, ulusal formayı yalnızca 4 kez giymesine karşın, Türkiye’nin Avrupa Futbol Şampiyonası finalleri için güçlü oyuncularından biri olduğu belirtildi. Bu arada Fenerbahçe, Roberto Carlos’un sakatlığıyla ilgili açıklamalara son noktayı koydu. SarıLacivertli kulüpten yapılan açıklamada, Roberto Carlos’un sakatlığı nedeniyle sezonu kapattığı, tedavi için kulübün bilgisi dahilinde Brezilya’ya gittiği belirtildi. Başbakan’ın kardeşi de yönetimde Geçen günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la bir görüşme yapan Hasan Doğan’ın, Beşiktaş’ı ele geçirme planını bu toplantıda dile getirdiği öğrenildi. Plana Erdoğan’ın da onay vermesiyle beraber Hasan Doğan çalışmalara başladı. İlk olarak başkan adayı konusunda kurmaylarıyla görüşen Doğan, ünlü bir işadamını aday gösterecek. Bu Stat projesi de rafa kalktı Bu arada Siyah Beyazlıların 19 Mayıs’ta yıkımına başlayacağı İnönü Stadı’ndan da Beşiktaş’a kötü haber geldi. Hatırlanacağı gibi Yıldırım Demirören, Bu hafta gözler Belediye’de Necati’nin, Denizli’de Yusuf’un üzerinde olacak Forma değil ateşten gömlek HİLMİ TÜRKAY Soluk soluğa bir lig geçiyor. Kaldı 4 hafta... Mutlu sona bakalım kim ulaşacak? Herkes gönlünde yatan takımın şampiyon olmasını ister. Şu anki sıralamaya baktığımızda Fenerbahçe birinci Galatasaray ikinci, Sıvasspor üçüncü, Beşiktaş dördüncü sırada yer alıyor. Fenerbahçe ile Galatasaray atbaşı, aynı puana sahipler. (67) Sıvas bu iki ezeli rakibi üç puan geriden izliyor. (64) Beşiktaş’ın puanı 61. Böyle bir heyecan yok, ama asıl heyecan bir hafta sonra Ali Sami Yen Stadı’nda oynanacak olan GalatasarayFenerbahçe arasındaki derbide... O günü şimdiden düşünmek dahi istemiyorum, umarız her şey güzel olur, maç adına yakışır geçer. Ama öncelik bu haftaki karşılaşmalarda... Yarın Fenerbahçe, sahasında Denizlispor’u ağırlayacak. Bir gün sonra da Olimpiyat ve Stadı’nda İstanbul Belediye ile Galatasaray karşı karşıya gelecekler. İki isim var, bu iki isim hafta başından bu yana gündemden hiç düşmüyor. Kim bu isimler? Denizli’de Yusuf Şimşek, Belediye’den Necati Ateş. İkisinin mücadele edecekleri maçlar belki de futbol yaşamlarındaki en zor 90 dakikalardan biri olacak çünkü oynasalar bir türlü, oynamasalar bir türlü, gol atsalar ayrı, atmasalar ayrı... Yaptıkları veya yapamadıkları her şey kafalarda soru işareti yaratacak. Kimileri normal diyecek, kimileri art niyet arayacaklar. Zico’dan Kezman’a destek Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico’nun Ankaraspor maçında kaçırdığı penaltı nedeniyle tepki çeken Kezman’ı buna karşın Denizli mücadelesinde ilk onbire alma kararı verdiği belirtildi. Zico’nun Kezman’ı; hem moral kazanması hem de sakatlığı süren Semih’in iyileşmemesi nedeniyle oynatmayı kararlaştırdığı öğrenildi. NECATİ İÇİN MESAJ YAĞIYOR Fenerbahçeli taraftarlar Necati Ateş için bir taraftan kulübe mesaj yağdırıyorlar, bir taraftan da yöneticilerine uyarıda bulunuyorlar. Futbol Extra dergisinde Necati’nin yapmış olduğu “Galatasaray’a hizmetim sürüyor, Sıvas maçında gol attım, mutlu oldum” açıklamasına dikkat çekilmesi gerektiğini isteyen taraftar grubu her yönüyle Necati’yi izleyeceğini ifade ediyor. Doğrusu Necati için zor bir pazar olacak. Diğer yanda da Yusuf Şimşek var. Yusuf’la önceki gün konuşmuştum. “Nasıl oynayacağımı şimdiden merak edenler var, Yusuf bu maçta oynamaz diyenler o kadar çok ki... Ama ben ekmeğimi yediğim kulübe ihanet etmem” demişti. Yusuf dürüsttür, 20052006 sezonunda Denizli’deki Fenerbahçe’nin şampiyonluğu bıraktığı karşılaşmada, yıldız futbolcunun nasıl bir futbol oynadığı hâlâ belleklerde. Çıkıp aslanlar gibi mücadele etmişti. Kim ne söylerse söylesin, Necati olsun, Yusuf olsun ikisi de profesyonelliğin bilincindeler. İkisi de büyük baskı altında oynayacaklardır. Burası doğru. Ama ne olursa olsun sahadaki mücadeleleriyle üzerlerindeki ‘şaiebe’lerden arınacaklar. Benim her ikisine de güvenim sonsuz. Yine de her ikisi için forma ateşten gömlek. İSTANBUL BELEDİYE Avcı ‘yola devam’ dedi Spor Servisi Turkcell Süper Lig’de hafta sonu Galatasaray ile karşılaşacak İstanbul Büyükşehir Belediyespor, bu önemli karşılaşma öncesi teknik direktörü Abdullah Avcı ile sözleşmesini uzattı. Abdullah Avcı kulübü yarıda bırakan antrenör modeli olmak istemediğini dile getirdi. Kulüpte 1 yılda Göksel Gümüşdağ yönetiminde doğru şeyler yaptıklarını düşündüklerini ifade eden tecrübeli teknik adam, “Bu çalışmalar doğrultusunda önümüzdeki sezon bunun karşılığını daha fazla alacağız. Sözleşme bizim için önemli değil. Gönül bağımız var. Bu 5 sene de olur, 10 sene de olur. Fatih Terim’den sonra 3. yıl bir modeldir. Biz son derece mutluyuz” dedi Necati. Yusuf. BASKET YORUM / AHMET KURT Galatasaray Başkanı Adnan Polat, final haftaları öncesi uyardı GÖRÜŞ / ADNAN DİNÇER Kaya’nın Selamı! Beşiktaşlılar! Torino’dan döndük. Size Kaya’nın selamı var... Evet! Tanıştık orada Kaya Peker’in çirkin yüzüyle. Beşiktaş basketbol tarihinin belki de en önemli maçlarından birinde, anasının babasının tribünde oturduğu yere takılıp maça takılmayan Kaya, Beşiktaş Cola Turka’nın bir üst tura geçmesine engel oldu. Galatasaray’a yol verdi. Ve... Kafamızda soru işaretleri bıraktı: Acaba Beşiktaş Badalona’yı geçebilir miydi? Sonuna kadar gidebilir miydi? Tamam! Galatasaray veya Beşiktaş fark etmezdi ama “Göreceli olarak Galatasaray Cafe Crown’dan daha güçlü bir kadroya sahip olan Beşiktaş Cola Turka, SarıKırmızılıların yapamadığını yapıp bir üst tura geçebilir miydi” sorusu yanıtsız kaldı. Oynanmamış maç için düş kurmak serbesttir ya... Hani... “Belki” dedik... Neyse! Biz, Kaya’ya dönelim. Dev gibi bedeninde yürek yerine Podima taşı olmalı bu çocuğun: Küçücük şeyler için yalnız bıraktı takım arkadaşlarını. Dikkat ettiniz mi? Beşiktaş’ın son maçlarında boş bakışlarla dolaşıp duruyor sahanın ortasında. Buradaki Fenerbahçe Ülker maçında vermişti “fişi çektiğinin” mesajını; Torino’da Beşiktaş’ın tabutuna son çiviyi çakıverdi... Ne olmuştu o arslanlar gibi savaşan Kaya’ya? Dinamo Moskova’ya transferi mi bulandırmıştı kafasını? Sezon ortasında transfer olamayıp para kaybettiğine mi yanıyordu, yoksa (daha da kötüsü) gelecek yılın kontratını yaptığı için kendini sakatlıktan korumaya mı çalışıyordu? Her ikisi de olabilir çünkü... Severmiş parayı! Efes Pilsen’de oynarken (200506), henüz daha sezon bitmeden İspanya’ya (Tau Ceramica) transfer olduğunda da aynı haltı yemişti bu çocuk: Fişi çekmişti! Paralarını Efes’ten tıkır tıkır aldığı halde, sezonun kalan maçlarında Efes Pilsen forması için mücadele etmeyi bırakmıştı. Bahanesi de hazırmış o tarihte: “Ben yurtdışına gideceğim çünkü burada Beşiktaş seyircisinin küfürlerini dinlemek istemiyorum...” İyi de kardeşim, küfür dinlemek istemiyorsan forma giyip çıkma sahaya. Alma para. Git evinde otur... Yok eğer paranı alıp sahaya çıkıyorsan, ver o paraların da formanın da hakkını. Elinden geleni ardına koyma, dök terini son damlasına kadar. Sonra... Sezon bitince... Git nereye gideceksen! Bak dostum Kaya! Ben Torino’daydım ve cinayeti gördüm. Eğer Efes’te izlediğimiz filmi bize yeniden izlettiriyorsan, yazıklar olsun sana. Yani... Eğer Dinamo Moskova ile kontrat imzaladın diye Beşiktaş için savaşmayı bıraktıysan tuh sana! O ruhsuzluğuna bahane olarak “annenin babanın oturduğu yerin Galatasaray bench’inin tam arkasında olmasını” gösterebiliyorsan yazık sana! Bütün salon boştu ve seninkiler dilediği yere geçip oturabilirlerdi. Beşiktaş Başkanı’nın bile arka sıralardan birinde oturduğu bir maçta, “yer” sorunu yaratıp oynamamak, Beşiktaş seyircisinin küfürlerini bahane edip İspanya’ya gittikten sonra dönüp Beşiktaş’a gelmek gibi bir şeydi... Minareye kılıf bunlar dostum. Yemezler! Beşiktaşlılar! Size Kaya’nın selamı var. (Çarşı bilir bunun ne demek olduğunu...) Ben sizin yerinizde olsam bu selamın altında kalmaz, Kaya’nın bundan sonraki maçlarını dikkatle izlerdim. Eğer elinden geleni ardına koyuyorsa, o Kaya’nın boyuna posuna bakmaz, hep bir ağızdan “aleykümselam” derdim ona... Eposta:info?basketdergisi.com ‘Hakemler dikkatli olsun’ Spor Servisi G.Saray Başkanı Adnan Polat, ligde final haftalarına girdiklerini belirtirken, özellikle hakemlerin çok dikkatli olması gerektiğini söyledi. Polat, “Elbette öncelikle bizim dikkat etmemiz gerekir; sonra teknik heyetimizin ve de futbolcularımızın. Ama kritik maçlar öncesi hakemlerimiz de çok dikkat etmeli. Son Kulüpler birliği toplantısında herkes hakemlerden şikayet etti. Durum bu kadar önemli” ifadelerini kullandı. G.Saray’ın sağlık ekibi sakatlığı devam eden Servet’i İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında oynatmak için seferber oldu. Kasıklarındaki ağrıları devam eden Servet “Oynamak istiyorum. Bu çok önemli maçta takım arkadaşlarımı yalnız bırakamam” diye konuştu. Öte yandan Sarı Kırmızılılarda Futbol Şubesi yöneticileri Haldun Üstünel ve Murat Yalçındağ, “Yatağı yorganı alıp, Florya Tesisleri’ne geldik. Çünkü böylesine kritik günlerde takımın yanında olmak istiyoruz” diye konuştular. Kaptan Hakan Şükür Bahçelievler Belediyesi’nin kendisi adına yaptırdığı spor salonunun açılışında, “Ben futbolcuyum, denileni yaparım. Hiçbir zaman takımın kurulmasına karışmadım, karışmam. 4 maçımız kaldı, her şey kendi elimizde. Bunları kazanıp, yüzümüzün akıyla şampiyon olmak istiyoruz’’ dedi. Arda ise “4 hafta kaldı ve artık sahada konuşmak lazım. İstanbul Belediye maçını kazanamazsak F.Bahçe karşılaşmasının bir anlamı kalmaz” ifadelerini kullandı. Eski G.Saray başkanı Özhan Canaydın, ‘11 Altın Adam Yarışması’ jürisince ‘Onur Ödülü’ne layık görüldü. Futbolda Değer Yargısı Futbol adamı olarak başıma gelen hiçbir haksız uygulama tesadüf olmadı. Sürekli lobicilik ve adam kayırma sistemi başarılı kariyerleri harcadı. Siyasetin içinde haksızlıkların kurbanı olarak mucizevi başarılarıma karşın başkanların benim görevime ‘ağlayarak’ son vermelerini yaşadım. Kimileri veda yemeği ya da uğurlamalarda beni bezen askere gönderirler veya yeniden buluşmak umuduyla başarılarımı sıralayarak gönderme nedenini hiç açıklamazlar. Birçok kez yolunda giden işime göz dikenlerin çirkinlikleri veya futbolumuzun kirliliklerine izin vermediğim için çekilmek zorunda kaldığım da olmuştur. Çoğu kez taraftarın çok benimsediği teknik adam olmak da görevime son verilme nedenim olurdu. Artık bu süreç de tarihe karıştı. Çünkü tribündeki özel görevlilerce iç ve dış bütünlük sağlanıyor! Birçok kez Cumhuriyet yazarı olarak teknik direktörlüğüme uzanan bir dizi engele yıkılmadan direndim, mücadele verdim. Medyanın bugünlerde kendi içindeki çekişmesinin futbolda hangi boyutlarda devam ettiği bilinmektedir. Federasyon başkanı olana kadar benimle arası çok sıcak olan Haluk Ulusoy dahi görevde bulunduğu süreçte bana asla görev vermemiştir. Hatta onun döneminde kulüp ve federasyon bazında önüm daha da kapandı. Türkiye’de futbolun en üst kademesinden en küçük katına kadar bilinen bu gerçeğe son zamanlarda adı sanı duyulmamış menajerler, hatta bir kısmı da eski futbolcularım olan gençler dahi katılmış, işime engel olmuşlardır. Peki bunları kimler yönetti? Kimler var bu ayrımcılığın arkasında? Nedenleri aydınlığa çıkarılamayan acı gerçekler nedir? Futbolumuzun bu karanlık yüzü ne zaman aydınlanacaktır? Ülke futbolundan “Burası Çavuşesku’nun Romanya’sına döndü” diye bahsettiği için gönderilen Lucescu‘ya teklif götürenlerin kavgası üst boyutlarda devam ederken futbol ortamında neyin başarı olduğu konusunda iyi düşünmek gerekir. Yurtdışında Türk adı ile oynayan birçok genç, aslında o ülkelerin futbol eğitimlerinin başarısı ile ortaya çıkmıştır. Bu bizim hangi alanda başarısız olduğumuzun kanıtıdır. Okulların önünde gençlere tuzak kurulduğu bir süreçte spora verilen önemin değerini bilmeyenlerin eseri ortadadır. Herkesin kendine oynadığı, adil olmayan bir ortamda bana yıllardır “Sisteme uy, boş ver gerisine, kendini düşün” diyenlerin elinden çok çekti futbolumuz. Son zamanlarda futbolumuzun değer yargılarını tartışan genç kalemlerin sadece son süreci ve hatırladıklarını yazmaları ve kurguyu bu milatla sürdürmeleri de yanlıştır. Bunun başlangıcı ve nedenleri vardır. O süreci yaşamış ve mücadele verenlerin fikirleri, çabaları yok kabul edilirse ötekilerden farkı olmaz. Bunları dile getirmek, gerçekleri yansıtmak görevi diğer kalemlere de düşmektedir. Bizim hâlâ Alex’in Kezman’a attırdığı penaltı, 5 maç kala kovulan Feldkamp ve gönderilenlerin yerine milyonlarca liralara alınan Gordon’larla başarı bekleyen kuzucuklar olmamız gerekmiyor. Futbolu yorumlarken bu hataları yapanlara suskun kalıp, başarılı olanların ipini çekenlere yandaşlık etmek, hatalara ortak olmak anlamı taşımaz mı? Bu gerçeği iyi irdelemeliyiz; yazarken, konuşurken ve vicdanımıza danışırken... Arda iddialı konuştu. Yönetim, dün Florya Metin Oktay Tesisleri’nde futbolculara ve teknik kadroya barbekü partisi verdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle