07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 NİSAN 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA AKPM ve Köy Enstitüleri Osmanlı’nın son dönemlerinde devlet yönetimi artık rezaletle yürütülüyordu. İştah kabartan bu çürümüş dev üzerinde hesapları olan büyük güçlerle, içeride iktidar olmanın nimetlerini iyi bilenler esaslı bir oyun tutturmuşlardı. Hükümet olmanın ve hükümette kalmanın en garantili yolu, bir yabancı ülkenin koltuğunun altına sığınmaktı. İngiliz büyükelçisini harekete geçirir, baskı yaptırırsınız, bir bakarsınız mevcut sadrazam gitmiş, yerine siz gelmişsiniz. Ardından, sırtını Almana dayayan ekip harekete geçer. “Bu hükümet gitmez, yerine Almancı sadrazam gelmezse fena yaparım” diyen Alman büyükelçi, amacına ulaşmakta zorluk çekmez. Sonra Fransızcılar. Sonra Rusçular. Bazen bir İngilizcinin birkaç kez sadrazamlığa geldiği olur. Ama hepsinde ortak yön, Avrupa’nın büyük güçlerini Osmanlı devleti aleyhine kışkırtma ilkesidir. Ekonomik ambargo uygulamaktan, borç ödemeleri için sıkıştırmaya, azınlıkları kışkırtmaktan, Balkanlar’ı karıştırmaya kadar her türlü tehdit kullanılır. Sadrazam adayları ya da adamları bu çirkin pazarlıkları çoğu zaman ilgili ülkenin İstanbul’daki elçilik binalarında yaparlar. İlgili ülkeler aptal mı? Yabancı güçlere kendi ülkesini, kendi devletini sıkıştırmak için yol gösteren bu adamları işlerine geldiği gibi kullanır, işleri bitince de paçavra gibi kaldırır atarlar. Kimi elinde kalan bir yalı, bir köşkle avunur. Kiminin elinde o da kalmaz. Ama tarihe, devletini satan İngilizci, Almancı, Fransızcı, Rusçu siyasetçiler olarak geçerler. Öyle geçtiler. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, kapatma davasına karşı iktidar partisini destekleyen bir bildiri hazırlamış da... Bunu isteyen de Türkiye’den bir siyasetçiymiş de... Biraz tarihi hatırlayalım istedik. ??? Köy Enstitüleri’nin 68’inci yılı. Türkiye tarihinin bir büyük devrim hareketini baltalayanların kafasında olanlar bugün de aynı çizgide yürüyorlar. Kapatılmış olmalarına rağmen, bugün bile Köy Enstitüleri deyince, titreme nöbetine tutuluyorlar. Köy Enstitüleri’ni hâlâ yerden yere vuruyorlar. Neden? Korkudan. Ne korkusundan? Kültür korkusundan. Çünkü Köy Enstitüleri, köylüyü modern, çağdaş, bilgili, kültürlü, üretken insanlar olarak eğitmek üzere yola çıkmıştı. Köylüye sadece okumayazma değil, modern tarım teknikleri, kültür, sanat, edebiyat, spor da veriyordu. Derslerin yüzde 50’si kültür, yüzde 25’i tarım ve yüzde 25’i teknik derslerdi. Ama köylüye yüzde 50 kültürü bile çok görenler, Köy Enstitüleri’ni boğdular. Çünkü onların cahil köylü yığınlarına ihtiyacı vardı. Ağanın, şeyhin, dervişin, tefecinin, üfürükçünün güdümünde tepe tepe kullanacakları oy deposuna ihtiyaçları vardı. Ama köylerde, ama kentlerin kenarlarında... Çünkü onlar, köylünün öğrenen, üreten, düşünen adam değil, ‘göbeğini kaşıyan adam’ olmasını istiyorlardı. Başardılar da... [email protected] İşçilere saldırı protesto edildi ? İstanbul Haber Servisi Tersane İşçileri Birliği Derneği üyeleri Galatasaray Lisesi önünde toplanarak İzmir Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’nde Kalmaksan Fabrikası’nda işçilerin fabrika sahibi ve adamları tarafından dövülmesini protesto etti. “İşçiye kalkan elleri kıracağız” sloganı atan gruptan yapılan açıklamada, Öznur Kablo, TEGA, Tuzla tersaneleri, Kalmaksan’da işçilere saldırı olduğu belirtilerek “Tehditler, saldırılar bizi yıldıramaz” denildi. Karayalçın’dan başkana destek ? Haber Merkezi SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Dikili’de belediye otobüslerini ücretsiz yapan, belediyeye ait sağlık merkezinde 1 YTL ’ye muayene olanağı sağlayan, halka ucuz ekmek satan Belediye Başkanı Osman Özgüven hakkında, “halka ücretsiz su verdiği” gerekçesiyle soruşturma açılmasını eleştirdi. Karayalçın, Özgüven’i tehdit olarak gören siyasi iktidarın konuyu yargıya taşınmasının, akıl almaz bir siyasi engelleme olduğunu söyledi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise Özgüven’i şov yapmakla suçladı. BEN HEP KAZALARIN VE OLAYLARIN ARDINDAN GELİRİM.. ‘Eğlence sektörü yok ediliyor’ ? İstanbul Haber Servisi Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği üyesi bir grup, “eğlence sektörünün yok edilmek istendiğini” öne sürerek, yerel yönetimlerin uygulamalarını protesto etti. İstiklal Caddesi Mis Sokak girişinde toplanan grup adına yapılan açıklamada, içkili lokanta, bar, kafe, konser mekânı işletmeciliği yapan işyerlerinin yerel yönetimlerce “şer mekânı” olarak görüldüğü, ağır vergi yükü, idari ve cezai yaptırımlara “müstahak” sayıldığı belirtildi. Belediyecilere hapis Kartaltepe’deki arazinin usulsüz olarak İslam ve Kültürel Hizmet Vakfı’na satılmasına ilişkin davada 11’i İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanı 14 kişi mahkum oldu HİLAL KÖSE Şanlıurfa’da kavga: 6 ölü ? ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Şanlıurfa’nın merkeze bağlı Bahçe köyünde akrabalar arasında çıkan silahlı kavgada 6 kişi yaşamını yitirdi. Arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıktığı sanılan kavgada yaralanan Cengiz K’nin de hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. Şüpheli bebek ölümü ? İstanbul Haber Servisi “Nefes almakta güçlük çekme’’ şikâyetiyle, annesi M.Y, tarafından Hamidiye Mahallesi’ndeki sağlık ocağına götürülen A.Y. adlı 3 aylık bebek yaşamını yitirdi. Doktor kontrolü sırasında vücudunda morluklar belirlenmesi üzerine bebeğin annesi ve babası polis tarafından gözaltına alındı. Süper Loto devretti ? ANKARA (AA) Süper Loto çekilişinde 6 bilen çıkmayınca 3 milyon 330 bin 568 YTL 94 YKr haftaya devretti. Kazandıran numaraların; 19, 27, 35, 36, 45 ve 48 olarak belirlendiği çekilişte 5 bilenler 2 bin 952 YTL 55’er YKr, 4 bilenler 67 YTL 15’er YKr, 3 bilenler de 5 YTL 60’ar YKr ikramiye alacak. Güllük Körfezi’nde talan Milas’a bağlı Gürçamlar köyü yakınlarındaki Ilbıra Dağı’nın eteklerinde yer alan 1841 dönüm Hazine arazisini badem üretmek için tahsis yoluyla kiralayan Anadolu Tarımcılık AŞ’nin, 2 bin ağacı kestiği ileri sürüldü. Halk asırlık zeytin ağaçlarının kesilerek bölgede kurulacak inşaat kooperatifine zemin hazırlandığını öne sürerken, şirket yetkilileri, kesim için Orman Bakanlığı’ndan izin aldıklarını savunarak, “Cezası neyse öderiz” dediler. Milas Kaymakamı Bahattin Atçı ağaçların izinsiz kesildiğini tespit ettiklerini açıkladı. (ÖZCAN ÖZGÜR) Bakırköy Kartaltepe’deki arazinin, üzerindeki kaçak yurt binasıyla, yasadışı bir şekilde İslam ve Kültürel Hizmet Vakfı’na satılmasının ardından haklarında dava açılan 11’i İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) çalışanı 14 sanık, 2’şer yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklar hakkında, 2002 yılında Cumhuriyet’te yapılan haber üzerine soruşturma başlatılmıştı. İBB’ye ait BakırköyKartaltepe Mahallesi’nde bulunan 2 bin 20 metrekarelik arsa, İslam ve Kültürel Hizmet Vakfı’na, vakfın yaptığı 7 katlı Kartaltepe Özel Ortaöğrenim Kız Yurdu ile birlikte, 2002’de satıldı. Cumhuriyet’in, satışın usulsüz olduğunu duyurması üzerine, belediye görevlileri hakkında soruşturma başlatıldı. yapılan yargılama sonucu, 14 sanık, yetkilerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle 2’şer yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanıkların 1’er yıl memuriyetten yoksun kılınmalarına da karar veren mahkeme, sanıkların cezalarında, bir daha suç işlemekten kaçınacakları konusunda, olumlu bir kanaat oluşmadığını belirterek indirim yapmadı. Değerinden düşük fiyat Gerekçeli kararda, Emlak Komisyonları Odası’nın raporunda arsanın değerinin 1.150.000 YTL olarak, İBB Değerlendirme Komisyonu’nca ise 323.300 YTL olarak tespit edildiği belirtildi. Usulsüz işlemlerden İBB Değerlendirme Komisyonu üyesi Musa Akdeniz, İlhami Savaş, Kemal Tütüncü, Metin Subaşı, Taner Ergülen, Emlak İstimlak Daire Başkanı Hasan Kocabaş, Mesken Müdürü Osman Niyazi Akçay, encümen üyeleri Altan Civan, İrfan Uzun, Ahmet Önal, Osman Yıldırak, Mehmet Cemil Aslan, Hüseyin Eren ve Nurali Kafkas’ın sorumlu oldukları vurgulandı. Ceza indirimi de yok İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB’nin 11 çalışanı ve Bakırköy Belediyesi çalışanı 3 kişi hakkında 2006’da dava açtı. İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde BİLİRKİŞİ RAPORU Eşcinsel derneği hukuka uygun İstanbul Haber Servisi Eşcinseller tarafından kurulan Lambda’nın isminin Türkçe olmaması ve derneğin amacının hukuk ve ahlaka aykırı olduğu gerekçesiyle kapatılması için açılan davada bilirkişi raporu hazırlandı. Davanın görüldüğü Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan ve Doç. Dr. Tufan Öğüz’ün hazırladığı raporda, derneğin isminin Türkçe olması yönünde bir zorunluluğun bulunmadığı belirtildi. Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti, Transeksüel Kadın ve Erkek Arası Dayanışma Derneği’nin (LAMBDA) amacında herhangi bir hukuka ve ahlaka aykırılık söz konusu olmadığı kaydedilen raporda, farklı cinsel eğilim ve kimliğe sahip kişilerin örgütlenmesini engelleyen bir yasanın bulunmadığı vurgulandı. Medeni Kanunu’nun 40. maddesinin kişilerin cinsiyet değiştirmesine olanak tanıdığına dikkat çekildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle