25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 NİSAN 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baykal, AKP’nin ‘geçmişten Batılı güçleri karşısına almama dersi çıkardığını’ söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Erdoğan işbirlikçidir’ Boyner adaylığını yalanlamadı ? İstanbul Haber Servisi Boyner Holding Murahhas azası Cem Boyner, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kendisine Şişli Belediye Başkanlığı adaylığı önerdiği haberlerini yalanlamadı. Boyner, Akaretler Projesi’nin tanıtım toplantısında gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlarken “Baykal’ın size Şişli Belediye Başkanlığı adaylığını önerdiği doğru mu?” sorusuna, toplantının konusunun Akaretler Projesi olduğunu belirterek, “Bugünkü birlikteliğimizi sadece bu konuya ayırmak istiyorum” yanıtını verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “kendisinin henüz emeklediği” dönemdeki uygulamaları gündeme getirdiğine dikkat çekerken “‘Atatürk’ün arkasına saklanmayın’ diyor. Ben, Atatürk’ün arkasına da saklanmam, dokunulmazlığın da. Gel sen de Atatürk’ün arkasında siyaset yap, suç değil” dedi. Baykal, grup toplantısında yaptığı konuşmada “ekonomik gidişatın kaygı verici olduğunu” vurgularken buğday politikasını “tam bir başarısızlık” olarak nitelendirdi. Başbakan Erdoğan’ın son günlerde kendisine ve partisine “verip veriştirdiğine” dikkat çeken Baykal, şunları söyledi: Besleme Medyanın Aslanları(!) “Besleme Medya”nın tarikatçı ve liberal tosuncuklarını izliyor musunuz? Eh, her biri aslan parçası, kükrüyorlar sürekli!.. Onları geçelim!.. Önce Deniz Baykal’ın bir hafta önce katıldığı CNN’deki tartışma programındaki sözlerini anımsatayım isterseniz: “Yaşadığımız krizin nedeni ben miyim? Niye çözümü CHP’den ve benden bekliyorsunuz?” Baykal yerden göğe haklı!.. Sağcısı, solcusu, dincisi, dinsizi; ırkçısı, tarikatçısı CHP’ye ve Deniz Baykal’a vuruyor: “CHP, AKP’yi kurtarsın, Deniz Baykal bu yolda öncü olsun!” Yok yahu!.. Laik demokratik Cumhuriyetin tüm kazanımlarını, değerlerini yok sayacaksın; gerçekleri söyleyenleri, Türkiye’de laik rejimin altının oyulduğunu yazanları, çizenleri “laikliğin demokrasi için vazgeçilmez şart olduğu bir şehir efsanesidir” diyeceksin; sonra da kalkıp “Deniz Baykal, AKP’yi demokrasi için kurtarmalı” mavrasıyla ortalığı ve kafaları karıştıracaksın... AKP’nin “besleme takımı” önce Cumhuriyetin temel ilkelerine, Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkıp şöyle desin: “Laiklik olmadan demokrasi olmaz; demokrasi olmadan laiklik olur!” Ondan sonrası kolay!.. Tayyip Bey ABD’yle, AB’yle anlaşıyor, uzlaşıyor ama Cumhuriyetin temel değerlerine iş gelince elinin tersiyle itiyor... Deniz Baykal ve CHP doğru yoldadır... CHP’nin 1950’lerde İsmet İnönü’nün, 70’lerde Bülent Ecevit’in yaptığı muhalefetin aynısını Deniz Baykal yapmaktadır... Bu sözüm de “Kurultayda Baykal”ı devirmek yolunda kulis yapanlar içindir. Bakın böyle bir işe girişmesinler. Yapılacak eylem Deniz Bey’le uzlaşarak, diri, siyasi derinliği, birikimi olan bir PM oluşmasıdır. ??? Şimdi gelelim Türkiye’de olup bitenlere, Fethullahçılara, din bezirgânlarına, Soros’un Çocukları’na, lümpen liberallere... AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso konuştu, görüştü, yedi, içti ve gitti... Barroso “Laiklik” kavramının bile ne olduğunu bilmiyor; eğer biliyorsa gazeteciliği bırakırım... Avrupa ortaçağda din savaşlarını yaşadı. Şimdi Avrupalı Aydınlanma Devrimi’nin keyfini çıkarıyor. Avrupalı, kadın rahibelerin başına taktıkları örtüyü kullanmıyor. Kocası bu nedenle Avrupalı kadına baskı yapmıyor. Türkiye’de din ve inanç özgürlüğü yokmuş, askerler dinsizmiş, laiklik şehir efsanesiymiş, demokrasi önemliymiş... Haydi buyurun Suriye’ye, Mısır’a gidelim... Orada “laiklik kısmen var gibi gözükür” ama demokrasinin “d”si yoktur... Kadın ve erkek aynı kahvede içki, nargile içer, turistler eğlenir, gezer... Hepsi vardır bunların!.. İsteyen kadın memur çarşafla da gider çalıştığı kuruma, pantolonla da... Başı açık da çalışır, kapalı da... İki ülkede seçim barajı yüzde 5’tir... İki ülkede ne özel TV vardır ne patronu olan gazete... Suriye daha özgür gibi gözükür. Oteller Mısır’daki gibi yoğun koruma altında değildir Suriye’de. İki ülkede de sıkıysa “demokrasiözgürlük” diye konuş, muhalefet yapmaya kalk başına neler gelir!.. Suriye’de şimdilik köktendinci bir tehlike yoktur ama Mısır, “Müslüman Kardeşler”den sonra “El Kaide” belasıyla uğraşmaktadır, Pakistan’da olduğu gibi... Son 50 yıldır laik demokratik Cumhuriyetin altı oyuluyordu zaten... ??? Beş yıldır iktidar olan AKP, ABD ve AB’nin desteğiyle “İslamcı Devlet Yapısı”nın çatısını Tayyip Bey’i destekleyerek kurdu... O nedenle Deniz Baykal, lümpen liberal takımın, besleme medyanın aslanlarının(!), Fethullahçı tosuncukların sözünü dinleyip “Hay hay emriniz olur, AKP’yi demokrasi adına kurtarırız” demez, diyemez. Deniz Baykal’ı açık tavrından ötürü hem Kurultay öncesi, hem de sonrası desteklemeyi sürdüreceğim... Bir başka neden ise şu: Deniz Baykal, 26 Nisan’da yapılacak CHP Kurultayı’nda 1100 delegenin oyuyla yeniden genel başkan seçileceği için... ? Deniz Baykal, son dönemde Batı’dan yapılan bazı telkin ve baskılara tepki göstererek “Askeri darbe dönemlerinde biz Zincirbozan’a sürülürken Batı ne yaptı? Askeri yöneticilerle işbirliğine girdi” dedi. Baykal, “Erbakan Milli Görüşçüdür, Erdoğan işbirlikçidir. Erbakan Milli Görüşçü olmasının bedelini ödedi. Erdoğan işbirlikçi olmasının avantajını tahsil etmeye çalışıyor” diye konuştu. “Paralardan Atatürk’ün resmi çıkarıldığı için beni suçluyor. Ben 1938’de daha emekliyordum. Biraz daha sıkışsa ABD’de Kızılderililerin katledilmesinin sorumlusu olarak bizi ilan edecek! Kennedy cinayeti de netlik kazanmamış! ‘Atatürk’ün arkasına saklanma’ diyor. Ben kimsenin arkasına saklanarak politika yapmam, saklanmamı gerektirecek bir şaibem yok. Hakkımda ne yolsuzluk iddiası var, ne yalan söyledim, ne takıyye yapmışım, ne de rüşvet almışım, niye saklanayım? Atatürk’ün arkasına da saklanmam, dokunulmazlığın arkasına da saklanmam. Başbakan’ın evrakta sahtecilikten, kalpazanlıktan dosyası var. Saklanıyorsan sen saklanıyorsun. ‘Atatürk’ün arkasından siyaset yapma’ diyor. Gel sen de Atatürk’ün arkasından siyaset yap. Bunun yanlışı yok, yasalara aykırı değil. Dinin, inancın arkasından siyaset yapmak yanlış.” Bir partili “Hikmetyar’ın arkasında yapar” diye laf atınca Baykal, “Sonra da kongrede 10. Yıl Marşı’nı söylerler. Atatürk o kadar büyük bir insan ki, kendi haklılığını, gücünü 80 küsur yıl sonra bunlara bile kabul ettiriyor” karşılığını verdi. Baykal, son dönemde Batı’dan yapılan bazı telkin ve baskılarla ilgili olarak da sert eleştirilerde bulundu. “Askeri darbe dönemlerinde biz Zincirbozan’a sürülürken Batı ne yaptı? Askeri yöneticilerle işbirliğine girdi” diyen Baykal, “Burada biz, öz, sivil gücümüzle demokrasi mücadelesi verdik, bedel ödedik. Kimsenin bize demokrasi dersi vermeye, demokrasi ukalalığı yapmaya hakkı yok K AMPANYA Gül: Meclis’in bileceği iş ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün Pembe Köşk’te Azerbaycan Yüksek Mahkeme Başkanı Ramiz Rzayev ve beraberindeki heyeti kabul etti. Kabulün başlangıcında görüntü alınmasına izin verildiği sırada Gül, bir gazetecinin “TCK’nin 301. maddesindeki değişiklik teklifinde sizinle ilgili tartışmalar var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusuna, “Meclis’in bileceği iş’’ yanıtını verdi. MHP 301 için düğmeye bastı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP, Türk Ceza Yasası’nın “Türklüğü aşağılama” suçuyla ilgili 301. madde değişikliğine karşı başlattığı kampanya için düğmeye bastı. Kampanya için 5 milyon broşür, 2 TV filmi, bant reklam ve 1 internet sitesi devreye sokulurken, hem fiyatların yüksek bulunması, hem de bazı AKP’li belediyelerin yeterli bilboard vermemesi üzerine bilboard reklamlarından vazgeçildi. TCY’nin 301. maddesine karşı sert muhalefet yapmaya hazırlanan MHP, televizyon, internet ve broşürlerle ülke çapında kampanya başlattı. “301 neden gerekli” ve “301’den kim rahatsız” başlıklı televizyon filmi ve reklamlar ART, Bengitürk TV ve Ata TV’de yayımlanmaya başlarken, yasa önerisinin Meclis Genel Kurulu’na gelmesinden 1 gün önce de aralarında CNNTÜRK ve SKYTÜRK gibi haber kanallarının da bulunduğu 45 televizyon kanalından daha verilmeye başlanacak. MHP ayrıca bastırdığı 5 milyon broşürü de tüm ülke genelinde dağıtmaya başladı. MHP, Ankara, İstanbul, İzmir’in de aralarında bulunduğu metropol kentlerde vermeyi planladığı “bilboard” reklamlarından ise vazgeçti. Bilboard’lardan vazgeçilmesinde, kent merkezlerinde MHP’nin talebini karşılayacak kadar “bilboard” gösterilmemesi ve maliyetin yüksek olmasının yanı sıra “totem” adı verilen çok büyük bilboard’larla ilgili belediyelerin “henüz kiralamaya başlamadık” diyerek MHP’nin istemini geri çevirmesinin etkili olduğu öğrenildi. tur” mesajı verdi. “Türkiye demokrasiyi seçsin, laiklikten vazgeçsin” benzeri değerlendirmelere dikkat çeken Baykal, “Hiçbir şey için Türkiye’nin çağdaş, laik bir toplum olma iddiasından vazgeçmeyeceğiz. Laiklik kalkarsa ulusal bütünlük de kalkar. Milli bütünlüğe de, demokrasiye de, bunların güvencesi olan laikliğe de sahip çıkacağız” görüşünü dile getirdi. AKP’nin geçmişten “Batılı güçleri karşısına almamak” gibi bazı konularda “dersler” aldığının altını çizen Baykal, “Erbakan Milli Görüş’çüdür, Erdoğan işbirlikçidir. Erbakan Milli Görüşçü olmasının bedelini ödedi. Erdoğan işbirlikçi olmasının avantajını tahsil etmeye çalışıyor” dedi. Baykal, Erdoğan’ın ABD Başkan Yardımcısı Cheney’yle yaptığı görüşmede, “iddianameden yakındığına” ilişkin sözlerini yinelerken, “Başbakan çıkıp kendisi bu konuda açıklama yapmalı” dedi. Bankalara ‘Çalık’ mesajı CHP lideri, SabahATV ihalesini alan Çalık grubunun kaynak arayışları doğrultusunda bazı kamu bankalarına baskı yapıldığı haberlerini de kürsüye taşıdı. Baykal, “O grup rekabetten pek hoşlanmaz, ona doğrudan bazı projeler devrediliyor. Çok etkili, başarılı bir genel müdürü de var! Başbakan’ın damadı. 10 gün sonra parayı ödemeleri gerekiyor. İki kamu bankasına siyasi talimat, baskı altında olduğu haberleri geliyor. Herkes aklını başına alsın. Bu konu derhal çözülmelidir. Türkiye’de kamu bankalarının böyle tartışmalı olayların içinde yer tutmayacağı açıklaması yapılmalıdır” görüşünü dile getirdi. Erdoğan: Partimiz kapatılmaz ? Haber Merkezi Katar’da temaslarını sürdüren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, anayasa değişikliğiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü belirterek “Arkadaşlarım döndükten sonra bu konuda bana bir sunumda bulunacaklar. Bu sunumla birlikte yine bizler Anayasa Mahkemesi sürecini aynı şekilde devam ettireceğiz’’ dedi. Bir gazetecinin, “Davanın açılması AKP’nin kapatılacağı anlamına gelmiyor herhalde’’ sözleri üzerine de Erdoğan, “Arkadaşlar ben böyle bir şeye zaten inanmıyorum’’ dedi. Deniz Baykal, CHP grup toplantısının ardından partililerle sohbet etti. (Fotoğraf: AA) Bahçeli’den ‘cahil’ suçlaması Erdoğan’ın Türklük ve Türk milleti arasındaki farkı bilmediğini, milleti kabile sandığını savunarak, ‘301 AB’nin AKP desteğinin diyetidir’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP’nin, AB’nin desteğini almak için Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesini “diyet” olarak değiştirmek istediğini belirtirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türklük ve Türk milleti kavramları arasındaki ilişki ve farkı bilmeden yasa değiştirmeye soyunarak cehaletini ortaya koyduğunu” söyledi. Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AKP hükümetini son dönemde artan gıda fiyatlarına karşı hiçbir önlem almamakla suçladı. Özellikle buğday ve pirinç fiyatındaki artışa mazeret bulmaya çalışan AKP hükümetinin daha şimdiden fiyat artışının sorumlusu olarak “enerji tarımı”nı gösterdiğini kaydeden Bahçeli, Tarım Bakanı’nın bu ürünlerle ilgili “stok sorunu bulunmadığı” açıklamasının inandırıcı olmadığına dikkat çekti. Bahçeli, “Bu karaborsa ortamından yararlanarak servetine servet katmayı planlayan AKP’li yandaşlar ve aile fertleri var mıdır?” diye sordu. le sürdürdü: “Türk milletini 20. yüzyılın başlarında tesadüfen bir araya gelmiş 36 etnik gruptan oluşan bir melez topluluk zanneden Başbakan’ın ilgi ve tefekkür sahasına hiç girmeyen bir alandaki derinliği bilmemesi, elbette ki Türk milliyetçileri için şaşırtıcı değildir. Ancak ilginç olan, Türklük ve Türk milleti arasındaki ilişki ve farkı bilmeden bir yasa değişikliğine soyunması ve kabile düzeni zannettiği millet mevhumu ile iptidai bir asabiyet zannettiği milliyetçilik konusundaki cehaletini bir kez daha ortaya koymuş olmasıdır. Erdoğan’ın tereddütlerle geçirilen ayların ardından, bir yasa değişikliği ile Türklüğe hakareti meşru sayarak, Avrupa’dan umduğu icazetin ve desteğin kaporasını ödemeyi göze aldığı anlaşılmaktadır.” ‘Davadan kurtulmak için’ AKP’nin hakkında açılan kapatma davasından kurtulabilmek için AB desteğini yanına almak amacıyla vermeye hazırlandığı ilk diyetin “Türklük değerine hakareti serbest bırakmak” olduğunu kaydeden Bahçeli, Erdoğan’ın partisinin siyasi ikbali için Türkiye’nin onur ve haysiyetini bir finansman aracı olarak kullanmaktan kaçınmadığını vurguladı. Erdoğan’ın Türklük ve Türk milleti kavramları arasındaki fark ve ilişkiyi bilmediğini kaydeden Bahçeli, sözlerini şöy ‘AKP hükümeti oyalıyor’ ? ADIYAMAN (Cumhuriyet) Adıyaman’da basın toplantısı düzenleyen SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, AKP’nin 301. madde konusunda Türkiye’yi oyaladığını belirterek “Birkaç yıldır ‘sivil toplum örgütlerinin düşüncelerini bekliyoruz’ diye oyaladılar. Şimdi de bir milletvekiline verdirdikleri kanun teklifi aracılığıyla Türkiye’yi yeni bir oyalama sürecine götürüyorlar” dedi. Devlet Bahçeli hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 BABACAN FİNANCİAL TİMES’E KONUŞTU ÇÖMEZ’DEN UNAKITAN’A AĞIR SUÇLAMA HSYK’ye üyelik seçimi ? ANKARA (AA) Yargıtay kontenjanından HSYK Başkanvekili Mahmut Acar’ın 9. Ceza Dairesi Başkanlığı’na seçilmesi dolayısıyla boşalan HSYK üyeliği için seçim yapıldı. Yargıtay Büyük Genel Kurulu, 6. Ceza Dairesi üyesi Ali Suat Ertosun, 7. Hukuk Dairesi üyesi Gülşen Erdoğan ve 11. Hukuk Dairesi üyesi Levent Yavuz’u HSYK asıl üyeliği için aday olarak belirledi. Üç adaydan bir Cumhurbaşkanı tarafından HSYK üyeliğine seçilecek. ‘Orta ölçekli anayasa paketi hazırlıyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Anayasa Mahkemesi’nin olası bir parti kapatma kararından önce “orta ölçekli bir anayasal düzenleme paketi” hazırlığı içinde olduklarını bildirdi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband’ın davetlisi olarak Londra’ya resmi ziyarette bulunan Babacan, Financial Times gazetesine verdiği demeçte, Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesinde yapılacak değişikliğin gelecek hafta Meclis’te kabul edilebileceğini söyledi. Babacan, Türkiye’deki asıl zorluğun “elitin tavrını değiştirmek” olduğunu kaydetti. Anayasa Mahkemesi’nin olası kapatma kararından önce yapılabilecek anayasa değişikliği ile ilgili olarak da Babacan, “Bu, üzerinde çalıştığımız bir konu; acil şeffaf veya orta ölçekli bir anayasal düzenleme paketi, Anayasa Mahkemesi kararını vermeden önce yapılmalı. Böylece mahkemenin karar alacağı yeni bir yasal temel olur” dedi. ‘Rüşveti kabul etmeyen bürokratı görevden aldı’ ÇORUM (Cumhuriyet) AKP’den geçen hafta ihraç edilen Balıkesir eski Milletvekili Turan Çömez, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan’ın Bandırma’da açacağı fabrika alanının mera vasfından çıkarılması için rüşvet teklif ettiğini öne sürdü. Çorum’da yerel bir gazete tarafından düzenlenen konferansta konuşan Çömez, sessiz yığınların sesi diyerek siyaset yapanların bugün çok kötü durumda olduğunu belirterek Unakıtan hakkında yeni iddialar ortaya attı. Çömez, “Maliye Bakanı Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan, Bandırma’da bir ilçe tarım müdürüne, orada açacakları fabrikanın bulunduğu alanın mera vasfında olduğunu söyleyip komisyonun toplanıp mera vasfının kaldırılmasını istedi. Aynı bürokrata birkaç gün sonra Abdullah Unakıtan, babasının selamını ileterek rüşvet teklif etti. Rüşveti kabul etmeyince de bürokrat ertesi gün görevden alındı” iddiasında bulundu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle