Katalog

23 MART 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 40 saat gözaltında tutuldu. 9 saat polis, 4.5 saat savcı tarafından sorgulandı POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 5 İlhan Selçuk serbest ‘Atatürk posteri gurur verir’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay, başkan ve üyelerin Kayseri ziyareti sırasında otobüsün ön camına asılan Atatürk posteriyle ilgili basında yer alan haberlere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in, beraberindeki Yargıtay daire başkanları ve üyeleriyle birlikte Yargıtay hatıra ormanına fidan dikimi ve Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kütüphanesi’ne kitap bağışlamak amacıyla Kayseri’ye gittikleri belirtildi. Açıklamada, “Büyük önder Atatürk’ün resim ya da posterlerinin bulunması ya da taşınması her Türk vatandaşına ancak gurur verir. Bunun altında özel bir sebep aramak anlamsızdır” denildi. İstanbul Haber Servisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla önceki gün Ankara ve İstanbul’da eşzamanlı olarak düzenlenen gece yarısı baskınıyla gözaltına alınan Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde 40 saat tutulduktan ve 9 saat boyunca aralıklarla ifade vermesinin ardından sağlık nedenleriyle dosyası ayrılarak akşam 19.30’da Beşiktaş’taki İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığı’na sevk edildi. Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından yaklaşık 4 buçuk saat süreyle ifadesi alınan Selçuk saat 01.30’da serbest bırakıldı. İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek ve İstanbul Üniversitesi eski rektörlerinden Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu hakkında 24 saat ek gözaltı süresi alındı. İP liİstanbul ve Ankara’da eşzamanlı düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Kemal Alemdaroğlu hakkında ek gözaltı süresi alındı. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk’un avukatları Selçuk’un sağlık durumunun iyi olduğunu söylediler. (AA) deri Perinçek’in korumaları Yusuf Beşerik, Aydın Gergin, Aykut Tokak, Mahir Güngör ve Yusuf Tuncer de aynı savcılığa sevk edildi. Beşerik ve Gergin de ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Doğu Perinçek, Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, İP Genel Sekreteri ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk, gazeteci Adnan Akfırat, Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği (USİAD) üyesi İbrahim Benli’nin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ndeki sorguları geç saatlere kadar sürdü. Kitabı piyasaya çıkan, ancak hâlâ iddianamesi ortada olmayan “Ergenekon soruşturması” kapsamında gözaltında tutulanların bugün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. 21 Mart Cuma günü sabaha karşı evine düzenlenen baskında gözaltına alınan yazarımız İlhan Selçuk, gece yarısından sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumu’na götürülerek sağlık kontrolünden geçirildi. Ancak 24 saatlik görüş yasağının dolmasından sonra dün sabah saat 09.30’da avukatı Akın Atalay ile görüşmesine izin verildi. Atalay, yarım saat görüştüğü İlhan Selçuk’un “sağlık durumunun iyi, moralinin de yerinde olduğunu” söyledi. İlhan Selçuk’un Terörle Mücadele Şubesi’nde avukat Akın Atalay yanında olduğu halde 10.30’da başlayan sorgusu saat 19.30 sıralarında tamamlandı. Avukat Atalay, emniyet çıkışında Selçuk’un ifadesinin alınmasına zaman zaman ara verildiğini, sorgunun toplam 4 saat sürdüğünü anlattı. Emniyet’teki işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığı’na polis aracıyla götürülen Selçuk bir kez daha sağlık kontrolünden geçirildi. Selçuk’un ifadesi soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından alındı. Yaklaşık 45 saatlik gözaltı ve sorgulamaların sonunda saat 01.30’da Selçuk’un serbest bırakıldığı haberi, Adliye binası önünde bekleyen Cumhuriyet çalışanları ve okurları arasında sevince neden oldu. Cumhuriyet savcısının Selçuk hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulması istemiyle nöbetçi mahkemeye başvurduğu öğrenildi. Nasılsın İlhan Ağabey?.. Bir öykü yazsam, bir şiir, bir yaşam... Şaşkınlığım gözlerinin bilinmez renginde çoğalan bir yalnızlık olmalı... Bir rengin çoğalan çığlığı!.. Güzellik tam sağımda, katı ve duygusuz yollarda bir sesle irkilmeli insan... “Senin uyuyan yüzündür benimse gelecek yaşamım!” Bilir misiniz sevecenlik sevideki yabancılık, kılıçtaki gerçek, gözlerdeki pırıltı yaşamın gölgeleridir... Bir su kenarı, ağaçları, kuş sesleri... Faili meçhul cinayetlere alışmış bir toplum “Malatya katliamı”nı unutur, Hrant Dink cinayetini bir kenara iter... Yaşam ırmak gibidir akıp gider!.. Hiç düşünmez Hrant’ın karısını, çocuklarını, kardeşlerini, devlet içindeki örgütlü çeteleri... Önceleri hep yaşadık bunları... 1980 öncesi ve sonrası... Aydınlık bir sabah Ankara’nın üzerinde... Ben Ankara’ya her gelişimde, Kızılay’da dolaşır, Engin Aydın’la o “Ege Lokantası”nda İyonya’ya doğru bir yolculuğa çıkarım... O sırada bir şiiri hatırlarım... Tümünü unutmuşumdur... Bir dizedir: “Ölümünde hiç gece olmaz senin, çünkü bağıran karanlıklarla çevrilisin...” İlkyaz kokusu sarmıştır kenti... Toy bir gökyüzü, gülümseyen bir çocuk... Sonra aklıma takılan bir soru: “Savaşı kendi düşlerimizde yok edebilir miyiz, güneşi, havayı ve suyu çağırarak...” Sergey Yesenin’in karla kaplı tarlaları, Attilâ İlhan’ın “Sisler Bulvarı” Aksaray’da yanan ışıklar... “Sisler bulvarından geçmediğim gün / Sisler bulvarı öksüz ben öksüzüm” ??? Yaşamın derinliklerine iniyorum... Cahit Külebi’nin içi korku dolu kış geceleri geliyor aklıma... Gözlerinden ırmaklar geçen bir kadın... Bir adam sessiz ve sakin!.. O bir çift acılı gölge “özgürlüğün şarkısı” oluyor, mutluluğun ve hüznün buluştuğu yerde. İvan Bunin’in dizelerinde bir Moskova akşamında buluşuyorum dostlarla... Lermontov’la Gar Lokantası’nda limonlu bir votka... Kar yağıyor dışarıda... Üşüyorum!.. “Ve hıçkırarak sessiz bir vücudu Sürüklerken bu dalgalar hızla, Kulenin penceresinde ak bir görüntü Belirir, bir ses duyulurdu bağışla” Umutları kartopu yaptığımız o soğuk gecede, sosyalizmi konuşmuştuk uzun uzun... 1978 baharında!.. Hani ölümlerle çoğaldığımız yıllarda!.. Emeksermaye çelişkisini görmeden sosyalist olabilir miydi insan!.. Hele etnik bir milliyetçiliği savunarak, “kimlik” üzerinden siyaset yaparak... Ne yaman bir çelişkiye düştük şimdilerde... Her neyse!.. Yüreğimde bir uçtan bir uca ışıktan demet!.. O genç ölülerimiz, arkadaşlarımız... Bil ki Hrant Dink cinayeti de tıpkı Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Musa Anter, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu suikastları gibi unutulup gidilecek... Yenileri eklenecek bu cinayetlere... Kan gölünden beslenenler her cinayet karşısında göbeklerini kaşıyacaklar... Çeteler bulunacak, halk kandırılacak, aydınlar, gazeteciler böyle haberlerin üzerine atlayacaklar... Ve o çeteciler üçbeş ay yatıp “Türkiye sizinle gurur duyuyor” diye alkışlanacak... ??? Bir zamanlar şarkılar söylerdik yarı aydınlık gecelerde... Ahmed Arif’le Ankara’da “Tavukçu”da erimiş bir kışın izlerini yakalamaya çalışırdık... Şükran Kurdakul dalıp dalıp giderdi elinde rakı kadehiyle... Özlem eski hapishanelere benzetti şimdi bizi... Yıktı, yok etti, küllerimizi savurdu... Kederli alacasında sabahın, yine eski defterleri karıştırıyorum... Köleliğe dönüşmüş bir özlem... Bir şiir, bir öykü, bir roman!.. Büyük gelgitlerin içinde geçen bir yaşam... Soytarılığın egemen olduğu bir düzen!.. Ben bu yazıyı İlhan Selçuk için yazdım. Biliyorum, gözaltında da olsa benim gibi düşünüyordur. Nasılsın İlhan Ağabey? ??? Bugün 2. Ankara Kitap Günleri’nde Alev Coşkun’la birlikteyiz. (Ankara Kültür MerkeziHipodrom, Cumhuriyet Kitapları Standı, Saat 15.0016.00) Okurlarla dünü bugünü konuşup, Soros Çocukları’nın, Amerikan Mızıkacıları’nın, yobazhokkabaz takımının, şeriat pazarlamacılarının kulaklarını çınlatacağız. Bekliyoruz!.. PERİNÇEK’İN AVUKATI ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART THD’den Balbay’a ödül ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tüketici Hakları Derneği (THD), gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’a, “Tüketici hakları konusunda göstermiş olduğu ilgi ve duyarlılık” nedeniyle teşekkür plaketi verdi. THD Genel Başkanı Turhan Çakar, yaptığı konuşmada, gazetemiz Yayın Kurulu Başkanı ve İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk’un, Ergenekon soruşturması kapsamında apar topar gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Çakar, “Cumhuriyetimize, demokrasimize, değerli bilim adamlarımıza ve sosyal hukuk devletimize büyük bir saldırı başlamıştır. Cumhuriyetimizi sokakta bulmadık. Zafer Cumhuriyetçilerin olacaktır” dedi. ‘İddialar deli saçması’ Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatı Mehmet Aytekin, müvekkiliyle Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görüştüğünü belirterek Perinçek’in sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Müvekkilinin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü nezarethanesinde tutulduğunu anlatan avukat Aytekin, gazetecilerin İP lideri Perinçek’in hangi gerekçe ile gözaltına alındığı sorusuna “Gerekçe Ergenekon ismiyle yürütülen operasyonda, bu terör örgütü diye tanımlanan örgüte üye olmaktan gözaltına alındı. İddia bu. Şimdi dosya üzerinde gizlilik kararı olduğu için dosyayı görmemiz mümkün değil. O bakımıyla dosyadaki isnat edilecek başkaca unsurları biz de bilmiyoruz. Karşımıza geldiğinde göreceğiz” yanıtını verdi. Ergenekon terör örgütünün içtüzüğünün Doğu Perinçek tarafından yazıldığı iddialarıyla ilgili olarak Aytekin, “Bunlar deli saçmasıdır. İki hafta önce de bunlar Aydınlık dergisinde ayrıca yazıldı” yorumunu yaptı. “Deli saçması olan nedir” sorusu üzerine Aytekin, şunları söyledi: “Ergenekon denilen örgütün içtüzüğünün Doğu Perinçek tarafından yazılmış olması. O bir partinin genel başkanıdır. Herkes etkilenebilir, o bir partinin genel başkanıdır. Herkes fikirlerinden ve açıklamalarından etkilenebilir. Bu konuda bir tahdit koyamayız.” Gözaltı tartışması Bilindiği gibi Yargıtay’ın açtığı “AKP’yi kapatma” davasına karşı intikam alma amacıyla yapıldığını düşündüren “Aydınlığı karartma” operasyonu için düğmeye 21 Mart gecesi sabaha karşı basıldı. Gözaltına alınanların evleri ve işyerleri aranarak kitapları, bilgisayarları ve disketlerine el konuldu. Aynı gün gazetemiz ve İlhan Selçuk’un avukatlarının, usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle gözaltı işlemine yaptıkları itiraz reddedildi. İP lideri Doğu Perinçek, Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ve işadamı İbrahim Benli’nin avukatlarının aynı gün gözaltı kararına karşı yaptığı itirazlar da reddedildi. Duayen gazeteci İlhan Selçuk’un gözaltına alınış şekline tepkiler çığ gibi büyürken gözaltı emrini veren İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün polislere, “Ben gözaltı emrini verdim ama gece 04.00’te gidin de alın mı dedim” diye çıkıştığı öne sürüldü. Mahkemenin ret gerekçesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin, kapatılan Türkiye Birleşik Komünist Partisi’nin yargılamanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları doğrultusunda yeniden görülmesi isteminin reddine ilişkin gerekçeli kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Ret kararının gerekçesinde, AİHM’nin, kapatma kararını, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 11. maddesindeki “dernek kurma ve toplantı özgürlüğünün ihlali” niteliğinde değerlendirdiği anımsatılarak bu ihlal kararının yargılanmanın yenilenmesi isteminin dayanağını oluşturduğu belirtildi. [email protected] CHP, Emniyet’teki F tipi örgütlenmenin yansımalarına dikkat çekti ‘Ergenekon şantaj aracı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Ergenekon soruşturması kapsamında gerçekleştirilen son gözaltıları mercek altına alırken Konya Milletvekili Atilla Kart “emniyetteki F tipi (Fethullah Gülen) örgütlenmesinin yansımalarına” dikkat çekti ve “Ergenekon dosyası, tamamen şantaj ve tehdit aracı olarak kullanılan bir soruşturma haline gelmiştir” dedi. CHP Genel Sekreteri Önder Sav da “İlhan Selçuk’un gözaltına alınmasının hukuken de, siyaseten de kabul edilemez olduğunu” vurguladı. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay ve Ankara Milletvekili Tekin Bingöl dün Ankara Büromuzu ziyaret etti. Sav, gazetemiz başyazarı İlhan Selçuk’un gözaltına alınmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Hem hukukçu hem de bir siyasetçi olarak, kabul edilemez uygulamalar olduğunu vurgulamak isterim. Elbette herkesin bilgisine başvurabilir. Ancak sanki kaçacak bir cani söz konusuymuş gibi yapılan uygulama çok düşündürücüdür. İlhan Selçuk’un, adı şaibeli olarak algılanan bir çeteyle irtibatlandırılarak ifadesine başvurulması, toplumda böyle bir suçlamanın en son yapılabileceği bir insan için böyle bir irtibatlandırmaya gidilmesi çok düşündürücüdür. Kapatma davasının ardından iktidar sözcülerinin bir çeteyle bağlantılı değerlendirmeler yapması ve arkasından Selçuk’un gözaltına alınması demokrasi ve hukuk ayı Alemdaroğlu üzgün Türbanın üniversitelere sokulma girişimine karşı dimdik duruşuyla tanınan Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun 21 Mart sabahı saat 06.00 sıralarında Ortaköy’deki evi basıldığında kendisini aradığını anlatan avukat Erdoğan Tuncer, bilgisayar ve bazı disketlerin alındığını, ancak arama emri ve tutanağının gizlilik gerekçesiyle bir süre kendisine verilmediğini söyledi. Alemdaroğlu’nun diğer avukatı Metin Çetinbaş, savcılığa itiraz ederek arama tutanağını aldığını belirtti. Prof. Alemdaroğlu ile dün sabah saatlerinde görüştüğünü anlatan avukat Metin Çetinbaş, “Üzgün, haksızlığa uğradığını düşünüyor ama morali iyi” dedi. Çetinbaş, Alemdaroğlu’nun yüksek tansiyon hastası olduğunu, ancak sağlığını iyi gördüğünü ifade etti. Sabiha Gökçen anıldı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dünyanın ilk kadın savaş pilotu ve Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen, ölümünün 7. yılında, dün Cebeci Şehitliği’ndeki gömütü başında düzenlenen törenle anıldı. Törende, Gökçen’in gömütüne çelenk konulması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, Gökçen’in özgeçmişi okundu.Gökçen, 22 Mart 2001’de yaşamını yitirmişti. ? Önder Sav, İlhan Selçuk’un gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu vurgularken Atilla Kart, hükümetin gelişmelere göre Ergenekon’un seyrini ve içeriğini değiştirdiğini söyledi. bıdır. Siyasal iktidar kendi hukukunu kurmak için İlhan Selçuk gibi bir kurban arıyorsa kayaya toslayacaktır.” TBMM Anayasa Komisyonu üyelerinden, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da Ergenekon operasyonu ile ilgili olarak şu görüşleri dile getirdi: “Böylesine önem verilen, bu kadar ciddi olduğu iddia edilen bir olayla ilgili hazırlık soruşturmasının 9 ay süreyle gündemde tutulması başlı başına özel bir olay. Tamamen siyasi gelişmelere göre el altında tutulan bir tahkikat süreci var. Atabeyler operasyonu, dendi, sonra ciddi bir yönünün olmadığı ortaya çıktı. Ondan sonra Ergenekon’da yoğunlaşmaya başladılar. Gizlilik kararı bulunan bir hazırlık dosyasında, hükümet gelişmelere göre tahkikatın seyrini ve içeriğini değiştiriyor. Özellikle istihbarat ve teknik dinleme dedikleri alanda ‘F tipi’ kamuoyunda bilinen adıyla ‘Fethullah Hoca’yapılanmanın uygulamlarından daha önce de söz ettik. ‘F tipi’ referans doğrultusunda görevlendirmeler yapıldığını anlattık. Bu yapı içinde Ergenekon dosyası tamamen şantaj ve tehdit aracı olarak kullanılan bir soruşturma haline gelmiştir. Siyasi iradenin talimatı doğrultusunda işlemler yapılıyor. Emniyetteki yapılanmayı tamamlayan unsurlar var, bunlardan biri de medya yapılanması. Şamil Tayyar’lar, Fehmi Koru’lar 11.5 aydır bu hazırlık soruşturmasının içeriğine, muhtemel gelişmelere yönelik makaleler yazıyor. Bunlar çıkıyor, bu yetmez, şunlar da yapılmalı, diyorlar. Adeta savcı gibi görev üstleniyorlar.” hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 SLOGANLARLA KARŞILANDI Adliyede destek İstanbul Haber Servisi Gazetemizin Şişli’de bulunan binası önünde “Aydınlanma nöbeti” tutan yurttaşlar, Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız’ın “İlhan Selçuk’un birazdan Beşiktaş’taki İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne getirilmesi bekleniyor” açıklaması üzerine İlhan Selçuk’a destek vermek için Beşiktaş’taki adliye binası önüne gittiler. Bunun üzerine çevredeki güvenlik önlemleri arttırılırken polis ekipleri, adliyenin önünde bulunan sokağı insan ve araç trafiğine kapattı. İlhan Selçuk’un adliye binasına getirildiği sırada ellerinde Atatürk posterleri ile Türk bayrakları bulunan yurttaşlar “Türkiye seninle gurur duyuyor”, “Hepimiz İlhan Selçuk’uz” sloganları ve alkışlarla Selçuk’a destek verdiler. C MY B C MY B