07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 2008 PAZAR 2 Bir Uyarı İlhan Selçuk, Atatürk devrimlerinin yıkılmaz kalesidir. Yarım yüzyıldır ona uzanan eller, aydınlıktan, çağdaşlıktan, uygarlıktan yana bilinçli halkımız tarafından kırılmıştır. Şimdi kaçınılmaz çöküşe doğru giden iktidar, İlhan gibi bir düşünce öncüsüne insanlık dışı bir tutumla saldırıya geçmiştir. Uydurma suçlamalarla gerçek demokrasi savunucuları yok edilemez. Bunu tarihsel örneklerle öğrenemeyenler bir kez daha yenilgiye uğrayacaklardır. Benden şimdilik bu kadar... Oktay Akbal Bir dava var. Bir iddianame var. Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay’ının başsavcısı, iktidardaki partinin ülkeyi bir “şeriat” düzenine götürme tehlikesine karşı, önce bir uyarıda bulunmuş, birkaç ay sonra da adı geçen partinin kapatılması için dava açmış. Suç öğeleri bir bir sayılmış. Adlar, kişilikler, konuşmalar, uygulamalar, gizli olmaktan çıkmış apaydınlık niyetler, amaçlar!.. Buna karşı yapılacak şey nedir?.. Suçlanan partilerin bu iddianamedeki suçlama nedenlerine karşı, kanıtlarla, sağlam örneklerle kendisini savunması; bunlar yanlıştır, biz o kafada, o çizgide değiliz, bir şeriat yasası uygulatma yanlısı değiliz demek, diyebilmek!.. Oysa ne gördük! Biri kalktı başsavcıyı “ölüm”le korkutmaya çalıştı; bir başkası her gittiği yerde avaz avaz bağırarak savcıyı en ağır sözlerle hırpalamaya kalkış OLAYLAR VE GÖRÜŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL O Kapatılır, Bu kapatılmaz! tı; iktidar yanlısı, yalakacı kimi gazeteler, kimi politika heveslileri, bir ağızdan “İktidarda olan, yüzde bilmem kaç oy alan bir parti kapatılamaz” diye bağırmaya başladılar. Kimler? Daha önce altı kez Cumhuriyet başsavcıları tarafından kapatılmış “şeriatçı” partilerin genç yaşlı yandaşları!.. Bir dava var. Aylarca sürecek bir dava... Savunulacak, incelenecek, tartışılacak, sonunda karara bağlanacak.. Ama gözü dönmüş iktidar yandaşlarının ne beklemeye ne tartışmaya ne de yasal yoldan kendilerini savunmaya niyetleri, yüreklilikleri var! Bir dikta rejimini kurmak, sürdürmek, bunun adına da “demokrasi” dedirtmek bütün çabaları!.. ??? Yeni planlar hazırlıyorlarmış. Anayasada bir “minik” darbe, parti kapatma yönteminde bir değişiklik!.. AKP’lilere göre teröre, şiddete, ırkçılığa yönelen partiler kapatılabilecek, ama şeriata, şeriatçı uygulamalara yönelen partiler ne yapsalar suçlu sayılmayacak, yani kapatılamayacak!.. Kürt partisini kapat, ulusalcı partiyi (“ırkçı” sayarak) kapat, ama bin bir kanıtla suçlanan şeriatı savunan partiye dokunma... Demek AKP parti kapatmalarına karşı değilmiş!.. Demek, anayasaya ters düşmeyen partilerin kapatılabileceğini biliyormuş!.. “Terör, şiddet ve ırkçılık” bir partinin kapatılmasına yol açabilirmiş!.. Öyleyse neden günlerdir “Hiçbir parti kapatılamaz” diye bağırıp çağırıyorlar... “Şeriatçı”lık AKP’nin kapatılma nedeni olmasın, yeter onlara!.. Bir kez daha içlerindeki niyeti gün ışığına çıkardılar. Böylece başsavcının ne kadar haklı olduğunu gösterdiler!.. Savcıya, yeni bir iddianame hazırlamak fırsatını da kendi elleriyle verdiler... Cumhuriyet savcılarının görevidir bu. Atatürk Cumhuriyetinin ilkeleri, devrimleri, düşüncesidir bir savcının korumakla görevli olduğu... Boşuna “Cumhuriyet savcısı” dememişler!.. PENCERE C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle