03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 MART 2008 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y B Y B B B B PB K 13 16 14 13 16 16 17 15 9 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y K K Y K PB 12 13 13 12 7 9 10 6 20 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B Y Y Y Y K K Y 20 20 12 15 13 12 3 7 2 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı ve çok bulutlu, Doğu Akdeniz, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Afyon ve Kütahya çevreleri ile sabah saatlerinde Marmara’nın kuzeydoğusu yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta 46 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K Y Y Y Y Y Y 5 1 3 12 10 12 12 9 12 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y B Y PB B Y B Y 10 12 23 9 15 13 16 17 16 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B B B Y B Y A Y 8 29 2 30 8 23 12 23 17 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada RTE’nin Türk kamuoyuna böyle bir paket olmadığını açıkladığı sırada: Ankara’ya gelen ABD Savunma Bakanı Gates, buradaki görüşmelerde Başbakan’ın K. Irak’a yönelen operasyonların yanı sıra Güneydoğu’ya ekonomik, sosyal açıdan hizmet götürecek bir plandan söz ettiklerini söylemişti. Amerika’nın Kürt (ve terör) sorununu çözmek için daha fazla çaba gösterilmesini istediği, hatta Barzani ile doğrudan görüşmelere geçmemizde ısrar ettiği günlerde... RTE; ABD’ye, saptadığı politikada üzerine düşeni yaptığını kanıtlamak için… Güneydoğu ile ilgili bir planın içeriğini açıkladı. Üstelik medyamızı da sollayarak Güneydoğu planını New York Times gazetesinde açıkladı. 12 milyar dolarlık yatırım… iki baraj… Kürtçe yayın yapan bir kanal… suyolları... falan filan… Din konusunu işleterek Güneydoğu halkını AKP’ye çekmeye çalışıyor, ortamı elverişli bulup bölge halkına yaldızlı vaatler sunuyor. Hedef, Güneydoğu’yu geri kalmışlıktan kurtarmak mı? Çalımına bakılırsa, evet! Ama Güneydoğu’dan yükselen seslere bakılırsa, hayır! Hayır, çünkü: Amaç başka. Güneydoğu’da yerel seçimi devlet olanaklarıyla kazanmak için 12 milyarlık vaat paketini gündeme getiriyor. ??? Oysa kalkışma işaretleri veren mitinglerle… kara operasyonuna karşı çıkan eylemlerle… bölücülük kokan konuşmalarla… Türkiye için demokrasi derken Kürtler için demokrasiyi savunan girişimlerle… ömrü tabiisini doldurmaya çalışan Demokrat Toplum (Kürt) Partisi… düş kırıklığına uğramış... DTP paket diyen hükümetten başka bir şey bekliyordu. Ulusun Kürt ve Türklerden oluştuğunu yazan bir anayasa mı? Okullarda Türkçenin yanı sıra Kürtçenin de okutulması, eğitim sisteminin Kürtlere göre yeniden düzenlenmesi mi? Buyurun, işte masa. Oturalım denilmesini, en azından bu olanağın bir gün gerçekleşeceğini duyuran işaretler bekliyordu. İspanyollardan arakladıkları “Yeter Artık” sloganını kullanan ünlü Kürtlerden Ahmet Türk, düşlerini böyle ve buna yakın bir biçimde anlatıp duruyor. ??? Umutlanmakta da haklılar. ABD’den kaynaklanan gelişmelere bakıyorlar, ABD’nin dümen suyunda giden RTE’yi gözlüyorlar. Kara operasyonuna karşı çıkmışlar. ABD, operasyonu yarı yolda kestirmiş. ABD de terörün askerle değil, siyasal yollardan çözümlenmesinde direniyor, diretiyor. Bu durum; DTP’nin, yakın gördükleri Barzani’nin ve hatta terör örgütünün söylemlerini özetleyen bir politika. Yeni paket açıklanırken RTE’nin yanı sıra AKP yüksek kadroları harekete geçti. DTP’lilerle diyaloğu sürekli geri çeviren AKP’de hava değişti. Çankaya’daki AKP 11’inci, DTP’lileri kabul buyurup, sanki bilmiyormuş gibi, “dertlerini” dinledi. Kabulü “TBMM’de grubu olan bir partinin temsilcilerini kabul etmem normal” diyerek yorumluyor. Birden gündeme giren DTP ile görüşmeyi olağan göstermeye çalışıyor, ve fakat; bugüne dek, TBMM’de grubu olan diğer partilerle, rejimsel önem taşıyan konularda konuşmadığını unutuyor. Örneğin Baykal’ın “büyük senaryo” dediği, Türkiye’yi Barzani ile, terör örgütü ile müzakereye çeken yeni girişimlerle ilgili görüşlerini dinlemek için CHP grubunu çağırmıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olacağını söyleyenle, bugün AKP’nin bir parçası olarak Çankaya’da oturana bakınız. Bir de RTE’nin manevralarına… Terör örgütü ile, Barzani ile masaya otururlarsa… ulusal iradenin malları bunlar… otururlar! PKK’yi kınamadıkları için randevu taleplerini kabul etmediğini söyledi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Erdoğan’dan DTP’ye ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Köksal Toptan ile görüşen DTP’lilerin kendisinden de randevu istediğini belirterek “PKK’yi parlamento çatısı altında bulunan DTP, terör örgütü olarak ilan etmedikçe, ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak kendileriyle görüşemem” dedi. Buna karşın Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek geçen günlerde DTP’lilerle görüşmüştü. Erdoğan, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Karayibler’de küçük bir ada ülkesi olan St. Vincent ve Grenadinler Başbakanı ‘HİÇBİR ZAMAN SİYASİ AÇILIMA KAPALI OLMADIK’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, “Kürt sorununa siyasi çözüm” yorumlarına ilişkin olarak “Biz bu konuda hiçbir zaman siyasi açılıma kapalı olmadık” dedi. Erdoğan’ın, 11 Mart’ta New York Times’ın yanı sıra Fransız Observatuar, İspanyol ABC ve Alman Frankfurter Algemeine gazetesine de demeç verdiği öğrenildi. Frankfurter Algemeine, haberinde Kürt açılımını öne çıkardı. Erdoğan, türban konusunda “Başörtüsü İslamiyeti yaşamanın tek yolu değil. Biz başörtüsünü eğitim hakkı ve özgürlüğü, ayrıca din ve vicdan özgürlüğü açısından değerlendiriyoruz” dedi. Ralph Gonsalves’le ortak basın toplantısı düzenledi. Bir gazetecinin, “DTP, randevu talebinde bulundu mu’’ şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan şu karşılığı verdi: “Randevu talebinde bulundular.Ve ben, grup başkanvekilim ve Başbakan Yardımcımı görevlendirdim. Biliyorsunuz baştan beri hassasiye tim var. O hassasiyetim de şu: Bölücü terör örgütü PKK’yi, parlamento çatısı altında bulunan DTP, terör örgütü olarak ilan etmedikçe, ben kendileriyle Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak görüşemem. Bunu kendilerine söyledim. AB üyesi ülkeler, terör örgütü ilan ediyor.ABD, terör örgütü ilan ediyor. Bütün dünyadaki BM kayıtlarına bu şekilde giriyor. Ama hâlâ parlamento çatısı altında bulunan bir partinin terör örgütü olarak ilan etmeyişini, ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak kabullenemem.’’ Erdoğan, DTP için “Bunlar etnik milliyetçilik yapıyor” eleştirisinde bulundu. Erdoğan, “Türkiye’ye vatandaş bağıyla bağlı olan her ferdi bağrımıza basıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortak paydası altında bir bütünüz. Etnik, dini ve bölgesel milliyetçiliğe karşıyız” diye konuştu. DTP’den anında yanıt DTP’lilere “PKK’ye terör örgütü demedikleri sürece” randevu vermeyeceğini söyleyen Erdoğan’a anında yanıt geldi. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, “Partimizle ilgili açılmış kapatma davası var, dokunulmazlıklarla ilgili süren davalar var. Acaba bu sözleriyle Başbakan bir yerlere mesaj mı veriyor” dedi. Türk, gazetecilerin Erdoğan’ın kendileriyle görüşme koşulu olarak dile getirdiği, “PKK’yi terör örgütü olarak niteleyip nitelemeyeceklerine” ilişkin sorulara ise “Bu tartışmalar geçmişte kalmıştır. Önümüzde yeni hedeflerimiz var. Biz yine kendimizi sınırlarsak geleceğimizle ilgili doğru bir süreci yakalayamayız. O nedenle biz bu tartışmaları geride bıraktık” karşılığını verdi. Türk, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin’le görüşmelerine karşın Erdoğan’ın doğrudan görüşmeyi reddetmesinin bir çelişki olup olmadığının sorulması üzerine de bu konuda yorum yapmak istemediğini söyledi. Sahne gösterisi sırasında “Göklerimizi aydınlatan şehitlerimiz var” ifadesinin kullanılması salonu hüzünlendirdi. Orgeneral Büyükanıt ve birçok davetlinin bu bölümde gözyaşlarını tutamadığı gözlendi. (AA) Harbiyelilerin mesajı ağlattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Harbiye’ye girişinin 109. yıldönümü Kara Harp Okulu’nda gerçekleştirilen törenle anıldı. Sahne gösterisi yapan Harbiyeli öğrenciler Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin temellerini “Ulus devlet, laik devlet ve üniter devlet” olarak sıraladılar. Gösteride görev alan öğrencilerin, “İç ve dış düşmanlar yenilinceye kadar savaşacağız, savaşacağız, savaşacağız...” yeminleri dikkat çekti. Töreni izleyen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın gösterinin şehitlere ilişkin bölümünde gözyaşlarını tutamadığı gözlendi. Harbiye’deki törenin açılışında konuşan Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Tevfik Özkılıç, “Atatürk, yalnızca düşmanı değil, ortaçağ kalıntısı karanlık düşünceyi de yenmeyi başarmıştır” dedi. Özkılıç’ın konuşmasının ardından öğrenci alay komutanı geleneksel yoklamayı yaptırdı. Yoklama sırası Atatürk’ün numarası olan 1283’e geldiğinde salondaki tüm öğrenciler ayağa kalkarak “İçimizde” diye haykırdı. Tören “Ulusal Savaş Yıllarından Düşünce ve Eylemlerde Devrime” başlıklı sahne gösterisi ile sürdü. Harbiyeliler, sahneden, “İçte ve dışta tüm düşmanlar yenilinceye kadar savaşacağız, savaşacağız, savaşacağız...” diye haykırdılar. Sahne gösterisinde şehitler de anıldı. Gösteri sırasında “Göklerimizi aydınlatan şehitlerimiz var” ifadesinin kullanılması salonu hüzünlendirdi. Orgeneral Büyükanıt ve birçok davetlinin bu bölümde gözyaşlarını tutamadığı gözlendi. Son dönemde Büyükanıt’ın birkaç kere dikkat çektiği “Küreselleşme ve ulus devlet anlayışı”na ilişkin değerlendirmeleri, gösterinin metnine “İzlememiz gereken yol küresel düşünüp ulusal hareket etmektir” ifadesiyle yansıdı. Harbiyelilerin, üst üste üç kere “Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Cumhuriyet...” diye seslenmeleri katılımcılardan yoğun alkış aldı. Bugüne dek AKP’nin her icraatı için şu tanım kullanılıyordu: Reform! Mübarek iktidar, neylerse reform... Yanlış bir adım atılır; medya, AKP çevresi bunu “büyük reform” diye sunar... Kısa süre sonra bunun yanlışlığını hükümet de kabul eder, hatadan dönülür. Bu da “büyük reform” olarak ilan edilir! Hükümetin altı yıldır, reform yapmadığı alan kalmamıştır, desek yeridir! Son giriştiği “reform”, sosyal güvenlik... Erdoğan bunu da öncekiler gibi “reform” olarak ilan etti ve aynı etkiyi bekledi. Çatlak ses çıkarsa, bir yolunu bulup sustururdu, ne olacak! ??? Ancak bu kez öyle olmadı... Sendikalar, halen TBMM gündeminde olan sosyal güvenlik deformunu kabul edemeyeceklerini ilan ettiler, eklediler: Hükümet geri adım atmazsa eylem yapacağız! Erdoğan, hemen sanatını konuşturdu. Öfke sanatını yani! Buna karşılık sendikalar da ortak bir çıkış anlamında uzun süredir unuttukları “eylem sanatını” anımsadılar. Bugün, saat 10.00 ile 12.00 arasında, Türkiye’de hayat büyük ölçüde duracak. Eyleme neredeyse tüm çalışan örgütlerin katılması ayrıca önemli. Hükümete yakınlığıyla bilinen kurumlar da toplumsal dalgalanmanın dışında kalmadılar. Bu da güzel! AKP’den önceki hükümetler, değil bugünkü kadar “hak tırpanı”, bunun onda birini denediklerinde bile karşılarında çalışanları buldular. Hükümet ekonomiye şu üç pencereden bakmaya alıştı: Borsa, faiz, döviz... Bunlarda dengeler yerindeyse iyi, ötesi önemli değil... Oysa milli gelir rakamlarındaki hormonlamaya gerçekçi yaklaşanların vurguladığı gibi, asıl olan üretim ekonomisi... Burada artış olmadan, milli gelir dahil her alanda rakam oyunlarıyla yapılan iyileştirmeleri artık toplum da yutmuyor! ??? Çalışanların girişeceği eylemler sürecinde şöyle bir endişemiz var: Erdoğan, toplumun öteki kesimlerine seslenip “Bunlar verilen hakları da beğenmez... İş bulamadığı için evde oturan milyonlarca insan var, bunlar yıllar sonraki emeklilik haklarındaki değişiklikleri bahane edip önümüzü kesiyorlar... Aslında halkın önünü kesiyorlar, Türkiye’nin önünü kesiyorlar” diye çıkışabilir! Buna kananlar da olabilir! Oysa unutulmamalı ki; toplumun bir kesimine uygulanan olumsuzluk, birleşik kaplar yasası örneği, her alana yansır! Hükümet kayıt dışından besleniyor. Oralara el atmak istemiyor. Bunun yerine emeklilerin haklarına yöneliyor! Dün de bazı rakamlar verdik ama; örneğin, iş kazasıyla sakat kalan bir kişiye devlet daha önce 420 YTL aylık bağlarken, AKP deformuyla bu 175 YTL’ye indiriliyor. Bir sakatın hakkına göz dikmekten daha sakat durum var mıdır? Ortada hem yalancılık hem sakatlık var! ankcum?cumhuriyet.com.tr Ayfer Kaya için iade girişimi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanlığı, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın “sevgilisi” olarak bilinen “Rozerin” kod adlı terör örgütü mensubu Ayfer Kaya’nın Almanya’da yakalandığını doğrularken Neudeck Cezaevi’ndeki Kaya’nın iadesiyle ilgili işlemlerin başlatıldığını bildirdi. Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi’nin yakalama kararı doğrultusunda arandığı bildirilen Kaya’nın dosyası Emniyet Genel Müdürlüğü’nce Adalet Bakanlığı’na gönderilecek. PKK OPERASYONU Eski MHP’li vekilin kızı tutuklandı İstanbul Haber Servisiİstanbul’da 5 ayrı ilçede yapılan operasyonda, terör örgütü PKK/Kongra Gel adına propaganda yaptıkları, molotof attıkları ve izinsiz gösteri düzenledikleri öne sürülen, MHP eski milletvekili Müjdat Kayayerli’nin kızı F. D. K’nin de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. İstanbul Terörle Mücadele Müdürlüğü tarafından fiziki takibe alınan ve çoğu üniversite öğrencisi olan 12 kişi, gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen zanlılardan 10’u tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. F. D. K’nin de aralarında bulunduğu 8 kişi PKK’ye yardım ve yataklık suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilirken 2 kişi serbest bırakıldı. F. D. K. verdiği ifadede, üzerinden çıkan bildirilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde dağıtılan bildiriler olduğunu söyledi. F. D. K. suçlamalara konu olan telefon görüşmelerinin de haber yapmak için olduğunu ileri sürdü. 21. dönem MHP Afyon Milletvekili olan Müjdat Kayayerli, kızı F. D. K’nin ilk evliliğinden olduğunu belirterek “Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde okuyor. Fakültenin haber ajansı olan MİHA’da koordinatörlük yapıyor. Haber için birçok yere girip çıkıyorlar. Kafede oturup çay içerken gözaltına alınmışlar” diye konuştu. Aile olarak PKK’ye karşı olduklarını ifade eden Kayayerli, ne kendisinin ne de kızının örgütle bağlantısının bulunduğunu söyledi. Güneydoğu’ya AKP makyajı Bölge, terörün hedeflerini altüst edecek, toplumu sosyoekonomik açıdan ayakta tutacak stratejiler bekliyor. Gerisi siyasal rant beklentisinden başka anlam ifade etmiyor! MEHMET FARAÇ Başbakan Erdoğan’ın New York Times’a açıkladığı “Kürt paketi”, 1984 yılından bu yana hükümetlerin popülist yaklaşımlarla öne çıkardığı siyasal ranta dayalı çıkışlarından farksız görünüyor. Hükümet, Güneydoğu’daki sorunu salt ekonomik sıkıntılara bağlayarak yanlış bir strateji uyguluyor. Bu stratejinin sahipleri, şiddet yöntemiyle siyaseti dayatanların estetik operasyon değil cerrahi müdahale beklediğini görmezden geliyor. Böylesi bir yaklaşım Güneydoğu’daki sorunu kangrenleştirmekten öteye gitmiyor! Hükümetin Güneydoğu’ya 12 milyar dolarlık yatırım ve Kürtçe televizyon kanalı gibi vaatleri nasıl yaşama geçireceği merak ediliyor. Açıklanan plana göre bu stratejinin merkezinde GAP duruyor. Oysa AKP’nin iki hükümet programında da GAP’ı iki satırla geçiştirdiği unutuluyor. GAP’a 6 yıldır çivi çakmayan AKP, projeyi kapsayan toprakların sulanmasında ilerleme sağlayamadı. Tuzlanma, kaderine terk edilen topraklarda kanser gibi yayılmaya devam ediyor! Yurttaşa çok çocuk doğurun çağrısı yapan Erdoğan, yüz binlerce Güneydoğulunun her yıl ırgatlık uğruna yollara düşmesini engelleyemedi, bu sırada yüzlerce kişi yollarda öldü... Topraksız köylülerin 50 yıllık beklentileri giderilemedi. Bölgede halen on binlerce çocuk okula gitmiyor. Sadece Diyarbakır’da 500 bin insan yeşil karta mahkum yaşıyor. Aynı kentte 30 bin çocuk sokaklarda çalışıyor. Güneydoğu bebek ölümlerinde başı çekiyor. GAP illeri ise atıl durumdaki tesisler yüzünden sanayi çöplüğüne dönüşüyor. Şu yadsınamaz bir gerçek ki, GAP’a yönelik ihmal, Güneydoğu’daki istihdam sıkıntısı ve ekonomik dengesizlikler suç unsurlarına adam kazandırıyor. PKK, Hizbullah, El Kaide, kapkaç ve hırsızlık çeteleri bu bataktan besleniyor. Bölge salt siyasal terörü değil, toplumsal şiddeti de körüklüyor. dayandırarak bu konuda çözüm girişimlerinde bulunmak gerçekçi gelmiyor. Çünkü yatırım odaklı yaklaşım Kürt hareketinin legal ve illegal unsurlarının şiddeti kullanarak ulaşmaya çalıştığı beklentileriyle uyuşmuyor. Nihai amacı siyasallaşmak olan bir örgüt ve onun uzantıları, tüm sosyoekonomik dengesizlikler ve uçuruma karşın politik hedeflerini, ısrarla açlık, işsizlik ve yoksulluğun önünde tutmaya devam ediyor. Yani bölgede sorun çıkaran mekanizma AKP’nin reçetesine güvenmiyor, sorunun köklerine inmek için MR cihazına bağlanmak istiyor! Bu yüzden Erdoğan’ın Kürt paketinin, Güneydoğu’nun sosyal ve siyasal beklentileriyle şekillendirilmiş bedenindeki kanseri yok etmesi gerekiyor. Ne hükümetin böyle bir cesareti ne de ülke dinamiklerinin ortamı uygun olmadığına göre AKP’nin ekonomik paket ve Kürtçe televizyon yayını çıkışıyla yaralı bedene estetik yapmaya çalıştığı ortaya çıkıyor! Bu durum tıpkı Diyarbakır yakınlarındaki volkanik Karacadağ’ın üzerindeki taşları temizleyerek, köylülere arazi kazandırılması düşüne benziyor! Kanlı bir yaraya makyaj yapmak sorunu çözmeyeceğine göre, AKP’nin aslında bu planla 2009’da yapılacak yerel seçimleri hedeflediği de anlaşılıyor! PKK ise bir yandan terörünün durdurulması, şiddete adam kazandıran bataklığın kurutulmasına yönelik askeri ve ekonomik müdahaleleri tam tersi bir yaklaşımla propagandaya dönüştürüyor. Diğer yandan da örgüt bölgedeki yoksulluğu kullanarak seçmen kazanmaya çalışan AKP, Hizbullah ve Fethullahçı örgütlenmelerle derinden bir mücadele yürütüyor! PKK ve uzantıları hükümetin sosyoekonomik yaklaşımını önümüzdeki yerel seçimleri kazanmaya yönelik manevralar olarak algılıyor ve tabanına bu yönde propaganda yapıyor. Ne yazık ki Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni almaya yönelik daha önce yaptığı çıkışlar da PKK’nin propagandalarına malzeme oluyor ve örgütün ekmeğine yağ sürüyor! Güneydoğu terörün hedeflerini altüst edecek, aynı zamanda toplumu sosyoekonomik açıdan ayakta tutacak stratejiler bekliyor. Gerisi popülizm ve siyasal rant beklentisinden başka anlam ifade etmiyor! İran Kandil’i bombaladı ? Yurt Haberler Servisi İran’ın terör örgütü PKK’nin uzantısı olduğu belirtilen PJAK’ın Kandil Dağı’ndaki kamplarını topçu ateşine tuttuğu ileri sürüldü. KYB internet sitesinde yer alan habere göre, İran topçuları Süleymaniye’nin kuzeydoğusundaki Razga, Marradu, Şinava, Peşdar ve Basta yakınındaki Kandil Dağı bölgesini top atışına tuttu. Top atışlarının dün sabah saatlerinde başladığı ve yaklaşık iki saat sürdüğü belirtildi. Bülent Ersoy ifade verdi ? İstanbul Haber Servisi Şarkıcı Bülent Ersoy, bir televizyon programında sınır ötesi askeri harekât sırasında söylediği sözler nedeniyle Cumhuriyet Başsavcısı Ali Çakır’a ifade verdi. Çıkışta açıklama yapan Ersoy, “Benim ‘ölüm yerine çözüm’ dediğimi, bunun bir asker karşıtı duygu olmadığını, somut göstergelerle ifade ettim. Ölüm yerine çözüm istemek her medeni insanın bir istemidir. Bunun dışında birilerinin, bir şeyleri çekmek istedikleri yerlerde benim işim olmaz” dedi. AP’den reform çağrısı ? STRASBOURG (AA) Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Ria OomenRuijten, Türkiye’ye “reformları hızlandırması ve kararlılıkla uygulaması’’ çağrısında bulundu. Hollandalı parlamenterin kamuoyuna dün duyurulan taslak raporunda, “Başbakan Tayyip Erdoğan ve hükümeti, 2008 yılının reform yılı olacağı hususunda taahhütlerde bulundu. Parlamentodaki güçlü oy çoğunluğunu kullanarak bu taahhütlerin yerine getirilmesi ve reformların hızlandırılması zamanı geldi’’ ifadeleri kullanıldı. Kanlı yaraya makyaj!.. Tüm bu yapıya bakıldığında, hükümetin ekonomik müdahalelerinin hem terörün durdurulmasında hem de toplumsal kalkınmada sonuç verebileceği düşünülüyor. Oysa Güneydoğu’daki sorunu salt ekonomik gerekçelere Avrupa Üniversitesi’nin açıklaması ? İstanbul Haber Servisi Lefke Avrupa Üniversitesi, Prof. Erdal Türkkan ve Doç. Dr. Filiz Seçim Tiryakioğlu’nun işten çıkarılma gerekçeleriyle ilgili yapılan spekülasyonların doğru olmadığını açıkladı. Açıklamada, öğretim görevlilerinin “akademik standart ve kriterlerle bağdaşmayan tutumlarında ısrar ettikleri” bildirildi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle