22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 MART 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER ‘Iraklı küçük kızı yanlışlıkla öldürdük’ ? Dış Haberler Servisi Irak’ın Diyala bölgesinde ABD askerlerinin, Iraklı 10 yaşında bir kız çocuğunu kazayla vurarak öldürdüğü bildirildi. ABD ordusundan yapılan açıklamada, askerlerin önceki gün “başka birine işaret veriyor gibi görünen şüpheli bir kadını fark etmeleri üzerine toprak yığınına uyarı ateşi açtığı, bir süre sonra yığının arkasında yaralı halde küçük bir kız çocuğu gördüğü” kaydedildi. Açıklamada, kızın askeri hastaneye giderken yolda öldüğü belirtildi. ABD ordusu olayla ilgili soruşturma başlattı. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Türkiye ile aynı tarihte görüşmelere başlayan Balkan ülkesi, 2010’da tam üye olacak BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI 28. AB üyesi Hırvatistan Dış Haberler Servisi AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, üyelik görüşmeleri sürecine Türkiye ile birlikte 2005’te başlayan Hırvatistan’ın 2010 yılında birliğe katılacağını resmen açıkladı. Hırvatistan Başbakanı İvo Sanader’le Brüksel’de ortak basın toplantısı düzenleyen Barroso, Zagreb hükümetinin üyelik şartlarını yerine getireceğine inandığını belirterek “teknik görüşmeleri, 2009 sonuna kadar tamamlamanın mümkün olduğunu” kaydetti. Barroso, Hırvatistan’la görüşmeleri hızlandırmak için AB Komisyonu’nun kasım ayında yayımlayacağı ilerleme raporunda yeni bir yol haritası sunacağını da sözlerine ekledi. AB’nin 28. üyesi olacaklarına inandığını belirten Sanader de “Hırvatistan bir başarı öyküsü ve bölgedeki diğer ül ‘AB Sürecinde’ Kazananlar ve Kaybedenler Geçenlerde Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrencilere konuşma yaparken söze İtalyan yazar Pirandello’nun “Size Nasıl Geliyorsa Öyledir” oyunu ile başladım. Türkiye’nin AB süreci de aynen Pirandello’nun oyununda söylediği gibi “Size nasıl geliyorsa...” Çünkü herkesin beklentisi farklı. Değişik çevreler bu süreçten ayrı şeyler bekliyorlar… İşbirlikçi dinciler için AB süreci,Türkiye’de yollarının üzerindeki engelleri temizleyen bir süpürge gibi. Dinci bir yapılanmaya ordu mu karşı çıkıyor? Alırsın AB’yi arkana, başlarsın “Ordu siyasetin dışına” diye bangır bangır bağırmaya…Temizletirsin AB’ye önündeki engelleri bir bir… “AB süreci” işbirlikçi dinciler için bir terminatör gibi iş görür. Tabii ki bilirler AB’nin Türkiye’yi içine hiçbir zaman almayacağını. Brüksel ile bu konuda adeta, stratejik ortak durumundalar. Zaten ne dinciler ne de AB ister Türkiye’nin üyeliğini. Ama, “Alınacakmış oyununu oynayarak” her iki taraf da işini görür Türkiye Cumhuriyeti üzerinden. “AB süreci” bölücüler için vazgeçilmez bir kaldıraçtır. AB süreci sayesinde Cumhuriyeti ve Lozan’ı çökertebileceklerini düşünürler. AB (ve ABD) için Kürdistan projesi Ortadoğu’daki bir koçbaşıdır. Dinciler de bölücüler de hem kendilerini AB’ye kullandırırlar hem de AB’yi Türkiye’ye karşı kullanırlar. Bu çok verimli (ve kârlı) bir alışveriştir. Talabani ve Barzani’nin ABD bağımlılığı gibi, bizdeki bölücüler için AB bağımlılığı vazgeçilmezdir. İşte bu nedenlerle “AB süreci” Alaaddin’in sihirli lambası gibi kullanılır. “Açıl ya susam..” dediklerinde, AB süreci bütün kapıları açmaya başlar.Televizyon kanalları, siyasal destek, silah, para her şey gelir. Kimi büyük sermaye çevreleri için “AB süreci”, Türkiye’nin Batı kapitalizminin himayesi altına sokulmasının sihirli bir kapısı gibidir. 2004 ve 2005’teki çerçeve anlaşmalarına bile yazılmıştır. Türkiye piyasa ekonomisi uygulayıp ona göre hareket etmek zorundadır. Öyle sosyal devlet falan yok. Hele 1961 Anayasası gibi, karma ekonomiyi öngören yapılanmalar, “zinhar yasaktır”! Tek seçenek, Türkiye’yi “Batı kapitalizminin mandası altına sokacak serbest piyasa düzeni” olarak öngörülmüştür bu süreçte. İşte kimi büyük sermaye çevrelerinin sürekli olarak bozuk plak gibi, “AB sürecinden çıkmak yok” demelerinin arkasındaki gerçek neden budur. Türkiye’nin AB’ye hiçbir zaman alınmayacağını, en iyi onlar bilirler. agreb’le AB arasındaki üyelik görüşmelerinin 2009 sonuna kadar tamamlanacağı resmen açıklanırken İtalya Başbakanı da Türkiye’den önce Balkan ülkelerinin üyeliğe alınması gerektiğini söyledi. AB zirvesinin gündeminde Türkiye’nin üyeliğine alternatif olarak gösterilen “Akdeniz İçin Birlik” projesi yer alıyor. keler için model ülke olabilir” dedi. Avrupa Parlamentosu’nun en büyük grubu Hıristiyan Demokratlar Hırvatistan’ın 2009’un ilk yarısında birliğe kabul edilmesini önerdi. Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan Hıristiyan demokratların Hırvatistan sözcüsü Alman Bernd Posselt, “2009 baharında olsun ki AP seçimleri öncesine denk gelsin. Bu hedefe ulaşmak için AB Komisyonu’nun bizi desteklemesini istiyoruz” dedi. İtalya Dışişleri Bakanı Massimo D’Alema, Türkiye’den önce Balkan ülkelerinin AB üyesi olması gerektiğini savundu. Önceki akşam İtalyan Sky televizyonundaki bir programa katılan D’Alema, örgütlü suçlar, insan ve uyuşturucu ticareti açısından Balkanlar’ın sorunlu bir bölge olduğuna işaret ederek “Genişleme sürecinde, öncelik Balkan ülkelerinin olmalı. Batı Balkan ülkelerini AB’ye taşımamız gerekiyor” dedi. Kosova’nın bağımsızlık ilanına değinen İtalyan bakan, “Balkan ülkelerinin Avrupa’ya alınmaları, Belgrad ile Priştine arasında anlaşma sağlanmasından geçecektir” diye konuştu. Z ABD Pakistan’da sivilleri vurdu ? Dış Haberler Servisi Afganistan’da koalisyon güçlerine öncülük eden ABD askerlerinin militanlara açtığı topçu ateşinde Pakistan sınırının ötesindeki 2 kadın ve 2 çocuğun ölmesi, Pakistan’da tepki yaratttı. Pakistan ordu sözcüsü Tümgeneral Athar Abbas, ABD güçlerinin önceki gün attığı ve aşiret bölgesi Kuzey Veziristan’a düşen 5 top mermisinden birinin bir eve isabet ettiğini ve ikisi çocuk dört sivilin öldüğünü söyledi. Sözcü, kasıtlı olmadığı sanılan olay nedeniyle koalisyon güçlerini sert bir şekilde protesto ettiklerini ifade etti. Afganistan’ın başkenti Kâbil’deki havaalanı yakınında konuşlanmış ABD askerlerini hedef alan intihar saldırısındaysa 6 sivil öldü, 4’ü ABD askeri 37 kişi yaralandı. Akdeniz Birliği pazarlığı Bu arada, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından ortaya atılan ve Türkiye’nin AB tam üyeliğine alternatif olarak sunulan “Akdeniz İçin Birlik” projesi dün başlayan AB liderler zirvesinde gündeme taşındı. Sarkozy ve onun gibi Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan Almanya Başbakanı Angela Merkel geçen hafta, projenin, Fransa’nın dönem başkanlığını devralacağı temmuz ayında hayata geçirilmesi konusunda anlaşmıştı. Fransa’nın, Almanya’nın itirazlarının önünü almak için tüm AB üyesi ülkelerin yeni kurulacak birlikte yer almasını kabul etmesine karşın, İngiltere başta olmak üzere kuzey ülkelerinin projeye muhalefet edebileceği belirtiliyor. AB Komisyonu Başkanı Barroso, tüm AB üyelerinin içinde yer alacağı projeyi desteklediklerini belirterek “Halen bazı kurumsal yönlerini tartışmamız gerekiyor, ama bu fikri gerçekten destekliyoruz” dedi. F RANSIZ BAKANIN TESPİTİ ABD’nin büyüsü bozuldu Dış Haberler Servisi Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, ABD’de George W. Bush’tan sonra başkanlık koltuğuna oturacak kişinin ABD’nin bozulan imajını düzeltmesinin zaman alacağını ve ülkenin bir daha asla eskisi gibi olamayacağını belirtti. ABD’nin Fransa’daki önde gelen destekçilerinden biri olarak tanınan “eski sosyalist” Dışişleri Bakanı, Fransa’da İngilizce yayımlanan International Herald Tribune gazetesi yazarı Roger Cohen’in kendisiyle yaptığı söyleşide, ABD’nin Bush yönetimi döneminde özellikle Irak’ın işgalinin ardından bozulan imajını düzeltip düzeltemeyeceğiyle ilgili bir soruya “Bence artık büyü bozuldu” diye yanıt verdi. ABD’nin askeri üstünlüğünü koruduğunu kaydeden Kouchner, ülkenin imajını düzeltmesi için birçok yol olduğunu ve yeni başkanın ne yapacağına karar vereceğini, ancak her koşulda bu sürecin uzun olacağını ifade etti. Savaş karşıtları Senato’yu bastı ABD Kongresi, önceki gün savaş karşıtlarının protestosuna sahne oldu. Kongre polisi, Senato’da slogan atan 10 kadar göstericiyi hızla gözaltına alarak gazetecilerin görüş alanının dışına çıkardı. Protestocular, polis tarafından ziyaretçi bölümünden çıkarılırken “Bu ahlaksız savaşı finanse etmeye son verin” diye slogan attılar. Bazı göstericilerin üzerinde “Susmayacağız” yazılı siyah gömlekler giydikleri dikkat çekti. (Fotoğraf: AFP) Ya Amerika? BELARUS DENİZ BERKTAY Amerikalı diplomat evine döndü KİEV Eski Sovyet ülkelerinden Belarus yetkililerinin ülkeyi terk etmesini istedikleri ABD’nin Minsk Büyükelçisi Caren Steward evine döndü. ABD Büyükelçiliği ise, Steward’ın görevine devam edeceğini bildirdi. Steward, geçen aylarda de falarca Belarus yetkilileri tarafindan, “diplomatlik göreviyle bağdaşmayan hareketlerde bulunduğu” gerekçesiyle uyarılmıştı. ABD ve AB, insan hakları konusundaki ihlalleri gerekçe göstererek, Devlet Başkanı Aleksandır Lukaşenko’nun ve 30 kadar üst düzey politikacının ülkelerine girişini yasaklamış durumda. KIRŞEHİR İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2007/743 TLMT Bir borçtan dolayı, satılmasına karar verilen taşınmazın; TAPU KAYDI: Kırşehir ili, Merkez ilç., Aşıkpaşa mah., İmarın 878 ada 11 nolu parselini teşkil eden, 640 m2 miktarlı, 4 katlı, 8 daireli apartmanda 3. kat, 7 bağımsız bölüm numaralı, 10/80 arsa paylı meskenin TAMAMI. ÖZELLİKLERİ: Aşıkpaşa mah., 878 ada, 11 nolu parsel üzerinde, 4 katlı apartman, her katta iki daire bulunmaktadır. Daireler 140 m2, 3 oda, 1 salon, mutfak, banyodan oluşan daire, mesken olarak kullanılmaktadır. Daire içi tam yapılıdır. Odalar laminant parke, salon ahşap parke, ıslak zeminler fayans kaplı ve kaloriferlidir. Yıpranması %10’dur. Taşınmaz hakkındaki detaylı bilgi dosyasında mevcuttur. İMAR DURUMU: Kırşehir ili, Belediye Başkanlığı’nın 02.11.2007 tarih ve 10671831 sayılı yazısına göre 878 ada, 11 parsel, şehrimiz imar planının 19 K III b paftasında, ayrık nizam 5 kat konut alanında kalmakta olduğu ve üzerinde mevcut bina bulunduğu anlaşılmıştır. DEĞERİ: 55.000,00YTL Satılarak paraya çevrilecektir. Satış Şartları: 1 Satış 29.04.2008 Salı, günü saat 14.10 14.20 arasında, Kırşehir 1. İcra Müdürlüğünde adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetinin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 09.05.2008 Cuma günü, saat 14.1014.20 arasında, Kırşehir 1. İcra Müdürlüğü adresinde, ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse, taşınmaz en çok artıranının taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan, alacaklarının toplamından fazla ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetinin %20’si nispetinde pey akçesi (Yeni Türk Lirası ve devlet tahvili dışındaki döviz kabul edilmeyecektir) veya bu miktar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, tapu satım harcı satış bedelinden ödenecek, damga resmi, tahliye ve teslim masrafları ile % 1 KDV , tapu alım harcı alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır, aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle, ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderacatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ile satış ilanının tebliğ edilemeyen alakadarlara ilanen tebliğ yerine kaim olacağı ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 13825) Herkes “AB sürecini” ABD’ye rakip bir gelişme zanneder. Bu en büyük aldatmacadır. 1963 Ankara Anlaşması’nı ABD istedi; 1970 Katma Protokolü ABD sayesinde imzalandı. 6 Mart 1995’te Başbakan Tansu Çiller’in önünde, Richard Holbrooke’un özel notu duruyordu(*). Aralık 1999’da göstermelik adaylık için, en fazla Brüksel’deki Washington temsilcileri çalıştılar. “AB üzerinden Türkiye’yi Batı kapitalizminin güdümüne sokmak”, Amerika için en doğal köprüdür. Bu köprünün adı, “AB sürecidir”. ABD Kürdistan için de AB’yi (ve sürecini), bugün tepe tepe kullanmaktadır. Hem de sıfır maliyetle… Yönetimdeki oligarşiyi oluşturan üç kesim azınlıkta olmalarına rağmen “Arkalarında ABD ve AB’nin bulunması” demokrasinin işlemesini engelleyen en önemli faktördür. Oligarşinin iktidarında, demokrasi işlemez hale gelir. AB süreci, “Demokrasi içinmiş gibi gösterilerek”, Türkiye’de gerçek demokrasinin önü kesilir. İşbirlikçi dincilerin, kimi büyük sermaye çevrelerinin ve bölücülerin yönetime egemen olmaları dış desteklerle sağlanır. Kaybedenler kim? AB sürecinden kazananlara karşın bir de kaybedenler var. Köylü (ve tarım) kaybedenlerin başında. AB süreci, “makro (ve ulusal) bir tarım politikası”nın uygulanmasını engelliyor. Brüksel’in dedikleri yapılıyor. Sonuçta, köylünün milli gelirden aldığı pay hızla gerilerken yabancı tekellerin esiri haline düşürülüyor. Yerli (ve ulusal) sanayinin yerine Batı kapitalizminin dev tekelleri egemen oluyor. Yerli sanayici, ithalatçı durumuna düşüyor. İşçi, memur ve esnafın milli gelirden aldıkları paylar geriliyor; sosyal hakları yavaş yavaş iyice kayboluyor. AB’nin talepleri doğrultusunda, “piyasa dostu” anayasalar ve yasalar getiriliyor. Bu yenilikler bizim halkımıza değil, yabancı tekellere yarar sağlıyor. AB sürecinde “Türkiye Cumhuriyeti” yavaş yavaş eritilip çözüştürülüyor. Sosyal devlet tamamen yok edilirken AB’nin (ve Batı’nın) egemenliği altına giren piyasa üzerinden bu süreç yürütülüp derinleştiriliyor. Ulus devlet, tekil yapı, sosyal hukuk devleti yerine dinci, piyasacı ve bölücü bir yeniden yapılanma getiriliyor. AB sürecinin getirdiği özgürlükler, “sömürgeleşme, piyasalaşma ve dinci bir yapıya dönüşme özgürlüğü” oluyor. Türkiye’nin AB sürecinden çıkmamasını isteyenlere bakın, gerçeği görürsünüz; Atina, Rumlar, Fener Patrikhanesi, DTP, Talabani ve Barzani AB sürecinin en büyük savunucuları. AB süreci, BOP’nin en önemli kaldıraçlarından birisi haline dönüşmüş bulunuyor. AB sürecinin bir kenarından, farkında olmadan tutanların, bu gerçekleri görmelerinde yarar var… (*) Türkiye’nin Askersiz İşgali, sayfa 13, Truva, 2008 www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali T.C. KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2007/86 Davacı Karşıyaka Spor Kulübü Derneği vekili tarafından, davalı Levent Aziz Güngil aleyhine açılan, menfi tespit davasının verilen ara kararı gereğince, Davalı Levent Aziz Güngil’in oturduğu adresin tespit edilemediği, gönderilen tebligatların bila ikmal iade edildiği ve tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemediğinden, Davacı Karşıyaka Spor Kulübü Derneği vekili tarafından, Karşıyaka Spor Kulübü yönetim kurulunun, 15.02.2006 tarihli ve 3 sayılı kararı gereğince, İzmir 14. Noterliği’nin 02679 yevmiye no.lu, 15.02.2006 tarihli yazısı ile davalı Levent Aziz Güngil’in, kulübün çek yasağı olması sebebiyle, kendine ait çekleri davacı spor kulübüne keşide ederek vermiş olduğu, 774.488 YTL ’lik çeklere ilişkin riskine ve kabul yerine gelmemek üzere 480.000 YTL ’lik nakdi alacağına istinaden, davacı spor kulübünün Spor Toto Genel Müdürlüğü nezdinde, doğan ve doğacak hak ve alacakları üzerine konulan, 1.224.488 YTL ’lik temliğin 1.054.297 YTL’lik kısmına ilişkin, riskin ortadan kalktığının tespiti ile temliğin 1.054.297 YTL ’lik kısmının kaldırılması için, fazlaya ve tazminata ilişkin hakları saklı kalmak üzere 08.03.2007 tarihinde, açılan menfi tespit davası ile ilgili olarak, mahkememizin 07.02.2008 tarihli, celsesinde müracaata kalan dosyanın, yenilenmesi için davacı vekili tarafından 19.02.2008 tarihli, dilekçe verilmiş olmakla ve yenileme istemi kabulü ile, dava dilekçesi ve yenileme dilekçesinin tebliği yerine geçmek üzere, Duruşma günü olan 27.03.2008, saat 09.55’te mahkemede hazır bulunması veya kendisine bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde HUMK’nun 377. maddesi gereğince, duruşmanın yokluğunda devam edeceği ve hüküm verileceği, keza HUMK’nun 213. maddesine göre, geçerli bir özrü olmadığı takdirde, yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği hususu, davalı LEVENT AZİZ GÜNGİL’e ilanen tebliğ olunur. 21.02.2008 (Basın: 13848) Dosya No: 2006/442 Tal. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 TAPU KAYDI : Muğla İli Bodrum İlçesi Akyarlar Köyü Sığıralacakburn Mevkii 2410 parselde kayıtlı 7.200 m2 yüzölçümlü Bahçeli Kargir Otuzbeş Blok Yetmiş Meskenden oluşan binanın 29. Blok Zemin Kat 57. Nolu Bağımsız Bölümün 0216 Eylül Dönemine ait Devre Mülkün 1/2 hissesi. ÖZELLİKLERİ : Satışa konu taşınmaz Rüyakent Devremülkleri içerisinde bulunmaktadır. Çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışması tamamlanmış çalışır vaziyette bir devre mülktür. 40 m2 kapalı alan ve önünde 10 m2’lik açık terası mevcuttur. Her bir apart içerisinde 1 oda, 1 salon, açık mutfak ve banyo, wc bulunmaktadır. Şofben ile sıcak su sağlanmaktadır. Zemin katta olmasından dolayı çaprazdan deniz görür. İMAR DURUMU: %15 Taks ve %30 Kaks İnşaat emsaline sahip Turizm II konut alanında kalmaktadır. SATIŞ SAATİ: 10:15 10:25 Arası MUHAMMEN BEDELİ: 5.000,00 YTL Satış Şartları 1 Satış 16.05.2008 günü yukarıda belirtilen saatler arasında Bodrum 1. İcra Müdürlüğü önündeki koridorda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 26.05.2008 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları ile K.D.V. alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İş bu ilan, tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İİK m.12) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 12756 BODRUM l. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI TADİÇ PARLAMENTOYU FESHETTİ Sırbistan’da erken seçim 11 Mayıs’ta Dış Haberler Servisi Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç parlamentoyu feshederek 11 Mayıs’ta erken genel seçim çağrısında bulundu. Devlet başkanlığından yapılan açıklamada, Tadiç’in, anayasaya uygun olarak parlamentonun feshine karar verdiği, seçimlerin, vatandaşlara Sırbistan’ın geleceğini belirleme imkânı veren demokratik bir yol olduğu belirtildi. Kosova’nın 17 Şubat’ta Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan Avrupa Birliği ile ilişkiler konusunda hükümette anlaşmazlık çıkmış, Başbakan Voyislav Koştunitsa bunun üzerine geçen hafta istifa etmişti. CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle