05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MART 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Genetiği değiştirilmiş organizmalardan üretilen besinler yasak olmasına karşın hayatımıza sızıyor 9 ? GDO’ların Türkiye’ye girişinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı genelgesine göre yasak olmasına karşın bu konu ile ilgili kesin bir veri yok. ? GDO’ya Hayır Platformu’nun geçen yıl Arjantin’den ithal edilen mısırda ve yerli bir bebek mamasında yaptırdığı analizler, GDO’lu olduklarını kanıtladı. ÖZLEM GÜVEMLİ GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMA DENEYLERİ G Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar’ın (GDO) Türkiye’ye girişinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı genelgesine göre yasak olmasın karşın bu konu ile ilgili kesin bir veri yok. Çünkü yurtdışından gelen hammaddeler ve işlenmiş gıdalar bakanlığın açıklamasına göre mevzuat eksikliği nedeniyle denetlenmiyor ve bu nedenle GDO’ların Türkiye’ye girip girmediği resmi olarak bilinmiyor. Ama GDO’ya Hayır Platformu’nun geçen yıl Arjantin’den ithal edilen mısırda ve yerli bir bebek mamasında yaptırdığı analizler, GDO’lu olduklarını kanıtladı. GDO’ya Hayır Platformu bileşenlerden Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin Başkanı Ahmet Atalık, GDO’lu ürünlere karşı tüketicilere bezdirme politikası uygulama çağrısı yaptı. Tüketicilerin, içinde özellikle mısır ve soya olan, DO’lu ürünlerin zararlarını ortaya koymak için insanlar üzerinde yapılmış bir deney yok. Dünyada bu konuda analizler yapan 2 bilim adamı bulunuyor. Bunlardan biri yaptığı analizlerin sonuçlarını kamuoyuna açıkladığı için görev yaptığı Rowett Araştırma Enstitüsü’ndeki görevinden alınan İskoç doktor Arpad Pustza. Pustza, GDO’nun zararlarını ortaya çıkarabilmek için fareleri genetiği değiştirilmiş patateslerle besledi. Farelerin sindirim sistemlerinde bozulma, bağışıklık sistemlerinde çökme, kan yapılarında bozulma, tüm iç organlarında küçülme tespit etti. Pustza, bu deneyini enstitü müdürü ile paylaştı ve kamuoyunu bu konuda uyarmaya karar verdiler. Pustza, halkı bilgilendirdikten bir gün sonra enstitüden kovuldu. Diğer araştırma da Rusya Bilim Akademisi’nden Dr. şüphelendikleri gıda maddelerini tarım il müdürlüklerine götürmelerini isteyen Atalık, “Ben ne yediğimi bilmek istiyorum, içinde GDO var mı yok mu bilmek istiyorum diyerek analiz yapılmasını istesinler. Tarım il müdürlükleri bu analizi yaptırmak zorunda. Tarım il müdürlüklerinde bu ürünler yığılmaya başladığında İrina Ermakova tarafından yapıldı. 3 grup fare üzerinde deney yapan Ermakova, bir gruba GDO’lu soya, bir gruba normal soya, bir grubu da normal gıdalar verdi. Bu denemesini 3 kez tekrarladı. Çünkü çok çarpıcı sonuçlar elde etmişti. 3 denemesinde de benzer sonuçlar alınca 2005 Ekim’inde bilimsel bir konferansta deneyinin sonuçlarını açıkladı. Ermakova’nın deneyinde, GDO’lu soya ile beslenen annebabadan olan farelerin yüzde 56’sı doğumdan 3 hafta sonra öldüler. Normal soya ile beslenen annebabadan doğan farelerin ölüm oranı yüzde 9, normal gıdalarla beslenen farelerde ölüm oranı yüzde 6 oldu. Yani GDO’lu soya ile beslenen farelerin yavruları 10 kat daha fazla ölüyordu. Ayrıca GDO’lu soya ile beslenen anne babaların yavrularının yüzde 36’sı normal ağırlığının çok altındaydı. Bugün Türkiye’de de “parmak çocuk” vakalarında gözle görülür bir artış var. almadan çok ucuz fiyata piyasaya girerek çiftçilere cazip bir alternatif oluşturduğuna dikkat çekerek çiftçilerin de para kazanacağı mekanizmayı tercih ettiğini belirtti. Atalık, üreticilerin; Dünya Bankası ve IMF’ye borcu olan çiftçinin geçimini sağlayamadığı, Türkiye gibi 3. dünya ülkelerinde bu yöntemi uygulayarak çok rahat GDO’lu tohum satabildiğine halkımız bize de yardımcı olur. GDO’lar suçsuzlukları ispat edilene kadar suçludurlar. Suçsuzlukları ispat edilene kadar hayatımızdan uzak tutmalıyız” dedi. Atalık, platform olarak yakında “Ulusal Biyogüvenlik Yasamızı İstiyoruz” kampanyası başlatacaklarını da söyledi. Atalık, GDO’lu tohumların ve işlenmiş ürünlerin, patent hakkını vurgu yaptı. Zirai madde kalıntısı nedeniyle ihraç ettiğimiz birçok ürünün ya imha edildiğini ya da geri gönderildiğini ifade eden Atalık, “Sıkı bir denetim olsa bunlar yaşanmaz. Zirai madde kalıntılı bir ürün nasıl yurtdışına çıkabiliyorsa GDO’lu tohumlar da aynı şekilde ülkemize giriyor” diye konuştu. Tarım Bakanlığı’nın genelgesine göre GDO’lu tohumla üretimin yasak olduğuna dikkat çeken Atalık, Tarım Bakanları Sami Güçlü ve Mehdi Eker’e konuyla ilgili 9 ayrı soru önergesi verildiğini ve her defasında “Bunları düzenleyen bir mevzuat olmadığından bu ürünleri analiz etmeye gerek duymuyoruz” yanıtının alındığını belirtti. Dışarıdan gelen tüm ürünlerin denetlenmeden halkın tüketimine sunulmasını eleştiren Atalık şu bilgileri verdi: “Geçen yıl ABD’den sonra en geniş GDO’lu ekim alanlarına sahip Arjantin’den 110 bin ton mısır ithal edildi. Platform olarak o mısırlardan numune alarak analiz ettirdik ve ürünler GDO’lu çıktı. Bakanlık mevzuat olmadığı için denetim yapılmadını söylüyor. Ama Türkiye Cartagena Biyogüvenlik Sözleşmesi’ne üye. Uluslararası sözleşmeler, anayasaya göre kanun hükmündedir ve en kısa sürede iç düzenlemelerin o yasaya uygun hale getirilmesi gerekir. Bunu yapmıyorsanız da sözleşme sizi bağlar. Mevzuat yok diye bu ürünlerin ülkeye girişi meşru değildir.” Konsolos yardımcısı vazgeçti ? Haber Merkezi Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nce düzenlenen, “Savaşta Sivillerin Durumu” konulu konferansa katılmak üzere Adapazarı’na giden İsrail’in İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Mihail Gur Aryeh’in, öğrencilerin eylem yaptığını öğrenince geri döndüğü bildirildi. Yaklaşık 300 öğrencinin katıldığı eylemde İsrail karşıtı sloganlar atıldığı belirtildi. Eğitim sırasında patlama ? AFŞİN (AA) Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesindeki Çoğulhan Komando Bölük Komutanlığı’nda eğitim atışı sırasında meydana gelen patlamada biri jandarma üsteğmen 11 askerin hafif yaralandığı bildirildi. Kahramanmaraş Valisi Niyazi Tanılır, patlamanın eğitim atışları sırasında tüfek bombasının içinde bulunan mühimmatın sıkışması sonucu meydana geldiğini belirtti. Tanılır, “Kazada, 11 askerimiz hafif şekilde yaralanmıştır. Büyütülecek bir şey yoktur. Konu ile ilgili soruşturma başlatılmıştır’’ dedi. Şırnak’ta operasyon ? Yurt Haberler Servisi Türk Silahlı Kuvvetleri, Şırnak’ın Bestler Dereler kesiminde “Heron” (Kartal) adlı insansız hava aracının kırsal kesimde bir grup terör örgütü üyesini tespit etmesi ve görüntüleri Genel Kurmay Başkanlığı Komuta Kontrol Merkezi’ne iletmesi üzerine operasyon başlattı. Operasyonda 300’ü aşkın komando ve 100’e yakın korucu görev aldı. Dicle ve Sadak’a 6 ay hapis ? ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) Kapatılan DEP’in eski milletvekilleri Hatip Dicle ve Selim Sadak hakkında Roj TV’ye yaptığı açıklamalardan dolayı açılan dava karara bağlandı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, terör örgütü üyelerine “gerilla”, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a da “sayın” diye hitap eden Dicle ve Sadak’ı ‘PKK terör örgütünün amacı doğrultusunda suç ve suçluyu övdükleri’ gerekçesiyle 6’şar ay hapis cezasına çarptırdı. Yasa tasarısı ortadan kayboldu İnsan ve çevre üzerine etkileri B 2005’te TBMM gündemine gelen Ulusal Biyogüvenlik Yasa Tasarısı’nın şu an adının bile anılmadığını dile getiren Atalık şöyle devam etti: “2005’te GDO’ya Hayır Platformu, yasadaki sakıncalı birçok hükümden dolayı 100 bin imza toplayarak o şekilde çıkmaması yönünde çaba gösterdi. Yaklaşık 16 ilde ‘canavar domates’ kampanyası düzenlendi. Bunun sonucunda 100 bin imza 2005’in Şubat ayında TBMM’ye sunuldu. Meclis Dilekçe Komisyonu başkanı bu işi ciddiye alacağını basına açıkladı. Meclis’teki ziraat mühendisi ve veteriner milletvekilleri ile tarım komisyonu üyelerine 2 kez bilgilendirme toplantısı yapıldı. Sonuçta, ‘Bu ürünlerin riskleri çok yüksek, tasarıyı revize edilmesi için Tarım Bakanlığı’na geri gönderiyoruz’ denildi. Fakat o gün bugündür taslak kayıp, bakanlığın web sitesinden bile kaldırılmış. Tasarıya göre ürünlerde gen aktarımının başarılı olup olmadığının takihabersizce nasıl hayatımıza girdiğini şu örnekle dile getirdi: “Türkiye’de oldukça geniş bir ürün yelpazesi olan biri yerli biri yabancı 2 büyük firmaya mail atarak ürünlerinde GDO’lu hammadde kullanıp kullanmadıklarını sordum. Her iki firma da bu konuda çok titiz olduklarını, halkın sağlığını düşündüklerini, GDO’lu ürün kullanmadıklarını bildirdiler. Fakat bu iki markadan yerli olanının bebek mamasında yaptırdığımız analizde GDO kullanıldığını ortaya çıkardık. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, bu ülkeye hangi firmalar GDO’lu hammadde, işlenmiş madde ithal ediyorlar, diye sorulduğunda yasaların buna izin vermediğini, açıkladığı takdirde suçlu duruma düşeceğini ifade etmişti. Bu ülkedeki yasalar sağlığı koruma yönünde değil sağlıksız ürün imal edeni koruma yönünde. Bu markanın adını açıklarsam firmanın işlerini bozduğum için tazminata mahkum ediliyorum. Ben suçlu olurum. Ve ne yazık ki bu bir bebek maması.” İşgale karşı miting çağrısı ? İstanbul haber Servisi Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, (Küresel BAK) ABD’nin Irak’ı işgalini protesto etmek amacıyla işgalin yıldönümü olan 15 Mart’ta Kadıköy’de gerçekleştirilecek olan “5 Yıllık İşgale Son” mitingine katılım çağrısı yaptı. Galatarasay’da bir araya gelen grup üyeleri, “Irak halkı yalnız değildir”, “Katil ABD Ortadoğu’dan def ol” sloganları attı. Grup adına açıklamada bulunan oyuncu Görkem Yeltan, işgalden bu yana yaklaşık 1 milyon Iraklının öldüğüne dikkat çekti. ir ürüne neyin aktarıldığı bilinmediği için aktarılan organizmaya karşı alerjisi olanlar reaksiyon gösteriyor. Çevresel açıdan biyoçeşitliliği bitiriyor. GDO’lar tozlaşma yolu ile yabani türleri de kendine çevirerek tek tip ürün oluşmasına yol açıyor. Bir mısırın poleni 35 kilometreye kadar taşınabiliyor. GDO’lu bitkilerde bulunan özellikle zararlı ot ve böcek öldürücü genler ile terminatör teknolojisi gereği aktarılmış olan genler de toksin üreterek çalıştıklarından, dokularda birikme durumunda, önemli riskler oluşturuyor. GDO’lu bitkilerin doğrudan ve dolaylı olarak kanserojen etkisinin olabileceği birçok araştırıcı tarafından ortaya kondu. Özellikle, herbisitlere dayanıklı GDO’lu pamuk, soya, mısır ve kolza çeşitlerinde kullanılan bazı kimyasal maddelerin doğrudan kanser yapıcı oldukları biliniyor. GDO’lu bitkinin orijinal yapısında bulunan bazı kalite öğelerinde önemli azalmalar oluyor. Kalp hastalıklarına ve kansere karşı önemli bir koruyucu madde olan “phytoestrogen” bileşikleri, klasiklere oranla GDO’lu bitkilerde daha az. bi, aktarılan antibiyotik direnç geni ile tespit edilebiliyor. Taslakta şöyle bir ibare vardı: ‘31 Aralık 2008’e kadar insan tedavisinde de kullanılan antibiyotik direnç geni olan GDO’lu ürünler Türkiye’ye ithal edilebilir.’ Taslakta böyle bir ibarenin yer alması, insanların sürekli antibiyotik direnç genine muhatap kalması, antibiyotik direncinin artması çok sakıncalı.” DINI AÇIKLARSAM SUÇLU OLURUM’ ‘A Türkiye’de sadece Ankara ve Bursa’da altyapıları tamamlanmış, GDO’lu ürünleri tespit edebilecek 2 adet laboratuvar bulunduğunu belirten Atalık, “Ürünüm GDO’lu değildir” beyanının yeterli olduğunu, ithal edilen hiçbir şeyin analiz edilmediğini vurguladı. Atalık, Türkiye’deki GDO’lu ürünlerin Türk gencine saldırı ? BERLİN (AA) Almanya’nın Braunschweig kentinde 17 yaşındaki bir Türk genci saldırıya uğradı. Braunschweig polisi, adını açıklamadığı gencin aşırı sağcı oldukları tahmin edilen 3 kişinin saldırısına uğradığını, dövülerek yaralandığını bildirdi. Türk gencinin korktuğu için saldırıyı ancak saatler sonra polise bildirdiği kaydedildi. Hangi ürünler GDO’lu? G DO’lu ürünler en çok soya, mısır, kanola ve pamuk olarak karşımıza çıkıyor. Soya ve mısır Türkiye’de çok yaygın kullanılıyor ve aynı zamanda en çok ithal ettiğimiz ürünlerin başında geliyor. GDO’lardan uzak durmak için soya ve mısır yememek de çözüm değil. Çünkü mısır ve soya 1600 gıda maddesi içinde katkı maddesi olarak kullanılıyor. Özellikle mısır nişastası, bebek mamaları ve tatlılarda yoğun olarak bulunuyor. Bu ürünlerin çoğu hemen her yıl GDO’lu tohum üretiminde birinci olan ABD ve 2. olan Arjantin’den ithal ediliyor. 2005’te Arjantin’den Türkiye’ye soya getiren bir gemi Greenpeace tarafından Brezilya açıklarında durdurulmuştu. Soyaların GDO’lu olup olmadığının analiz edilmesi istenmiş ve analiz sonucunda bir gemi dolusu soyanın GDO’lu olduğu ortaya çıkmıştı. lik de GDO’lu ürünlerin toprağın dengesini bozduğunu ve 100200 yılda toprağın kendine gelemediğini söyledi. Mısır ve türevlerinin çok ciddi bir endüstri oluşturduğuna dikkat çeken Çelik, şu ifadeleri kullandı: “Mısırı, genetiği değiştirilmiş olarak ülkenize soktuğunuz andan itibaren bütün hayatınıza GDO’lu ürünler girmiş oluyor. Mısırdan nişasta yapıyorsunuz, nişasta baklavadan sütlü tatlılara, bebek mamalarına kadar her yerde kullanılıyor. Gündelik yaşantımıza süt olarak da girebiliyor. Köylüler ‘mısır silacı’ denen bir yem yapıyorlar hayvanlar için. Yemi yiyen inek, koyun aracılığı ile GDO süt olarak bize dönüyor.” Sadık Çelik, tüketicilere şu önerilerde bulundu: “Mevsiminde olmayan gıdaları tüketmeyin. Dondurulmuş gıdaları kullanmayın. Mevsiminde aldığınız sebzeleri derin donduruculara koyarak daha sonra kullanmak mümkün. Organik ürünlere yönelin. Tüketici aldığı ürünleri sorgulamalı.” Eurovision ‘siyasi’ diye reddetti ? Dış Haberler Servisi İspanya’yı Eurovision Şarkı Yarışması’nda temsil etmek için seçilen, Rodolfo Chikilicuatre takma adlı komedyenin “Baila el Chiki Chiki” (Çiki Çiki dans et) şarkısının siyasi içerikli sözlerinin değiştirileceği açıklandı. İlk defa telefonla verilen oylarla belirlenen şarkının sözlerinde siyasi hicivler olması, Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero ile ana muhalefetteki Halk Partisi’nin lideri Mariano Rajoy’un ve Kral Juan Carlos ile Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in adlarının kullanılması, kurallara aykırı bulundu. Yarışma 24 Mayıs’ta Belgrad’da yapılacak. Yunan helikopteri ihlal etti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan duyuruda Limni Meydanı’ndan kalkan Yunanistan’a ait bir adet süper puma helikopterinin, 8 Mart’ta Babakale/Çanakkale güneyinde Türk hava sahasını ihlal ettiği belirtildi. İhlalin yaşandığı gün Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni AKP’nin düzenlediği etkinliğe katılmış ve türbana destek açıklamasında bulunmuştu. HER ŞEYİ MEVSİMİNDE TÜKETİN İTO Gıda Meslek Komitesi Üyesi ve Keyveni Catering Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Çe CUMHURİYET 09 K Fotoğraf: SERKAN YILDIZ Fotoğraf: AA Sofralarımızdaki tehlike
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle