05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MART 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Gıdadaki fiyat artışlarının devam edeceğini belirten Kopuz, yurttaşın tasarrufa sofradan başladığını söyledi 13 EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Yurttaş yemeden içmeden kesildi 200 DÜKKÂN KAPANDI Minsky Noktası ve Sonrası Son bir aydır küresel ekonomide yaşananlar bir kısırdöngüye işaret ediyor: Düşük vasıflı kredi (subprime credit) piyasalarındaki daralma uluslararası bankacılık sisteminde önemli kayıplara yol açmakta. Bankalar, uğradıkları kayıpları karşılamak için açmış oldukları kredileri geri çağırıp yeni kredi açmakta zorlanırken, taze kaynağa gereksinim duyan işletmelerin birbiri ardına ödeme güçlüğü içine girdiği gözleniyor. Böylece reel sektörde durgunluğun boyutları derinleşirken işsizlik artıyor, tüketim ve yatırım harcamaları geriliyor ve milli gelirdeki kayıplar tekrardan bankacılık sisteminin varlıklarında yeni kayıplara dönüşüyor. Uluslararası finans piyasalarından başlayarak tüm reel ekonomiyi etkisi altına alan bu süreç, şeytani bir kısırdöngüyü andırıyor. Amerikan ekonomisine ait veriler, söz konusu kısırdöngünün devresel olarak, giderek genişleyen halkalar biçiminde tüm küresel ekonomiyi etkisi altına almakta olduğunu vurguluyor. Kısaca anımsayalım: • Geçen hafta içerisinde yayımlanan veriler, konut fiyatlarındaki düşme ve konut piyasasındaki daralma neticesinde Amerikan hanehalklarının uğramış oldukları servet kayıplarının 530 milyar doları aştığını gösteriyor. • Amerika’da istihdamda önemli gerilemeler yaşandığı ve şubat ayındaki iş kayıplarının 100 bin kişiye ulaştığı belirtiliyor. • Küresel finans sisteminde sermaye kayıplarının giderek arttığı ve uluslararası finans sisteminin yeniden sermayeleştirilmesi için gerekli olan kaynağın 300 milyar ile 1 trilyon dolar arasında olacağı tahmin ediliyor. ??? Finansal sistemin yapısal olarak istikrarsız nitelikler gösterdiği Keynes ve Kaleckisonrası iktisadi kuramlarının ana dayanak noktasıdır. Denetimsiz ve başıboş bırakılmış finans sisteminde kendi kendini besleyen yapısal bir bozukluk yattığını açıklayan iktisatçılardan birisi de Hyman Minsky idi. Minsky’ye göre finans piyasalarında spekülatif ve kısa dönemlik öngörülerle davranan “oyuncular”, bir sürüiçgüdüsü içerisinde, finansal varlıkların fiyatlarını devamlı olarak yukarıya itecek şekilde kararlar alırlar. “Olumlu” haberler sürekli gündemde tutulurken, “olumsuz” haberler göz ardı edilir. Finansal “ürünler” sürekli birbirine bağlanarak türevlenir, çoğalır ve genişler. Sanki bir balonun şişirilmesi ya da sabun köpüklerinin kabarması gibi, finansal varlıkların fiyatları yükselirken finansal sistem de reel ekonomiden kopar. (Örneğin 1990’lı yıllarda sanayi sektöründe yaratılan her bir dolarlık katma değere karşın, finans sisteminde 2025 dolarlık bir değerin varlığından söz edilmektedir). Ancak, reel kaynaklardan yoksun olan böylesi bir “kendin söyle, kendin inan” türü değerlendirme sistemi bir noktadan sonra sürdürülemez hale gelir. Finans sistemindeki şişkinlik, giderek yaygınlaşmış olan yeni finansal ürünlerin fiyatlarını artık besleyemez bir konuma sürüklenir. Hyman Minsky bu evreyi kendi adıyla anılan Minsky Noktası olarak betimlemektedir. Minsky Noktası’nın aşılmasıyla birlikte spekülatif balon patlak verir ve kendisine bağlı diğer bütün finansal varlıkları da peşinden sürükler. Finansal çözülme (financial meltdown) başlamıştır. ??? İktisat kuramlarının böylesi “renkli” sözcüklerle anlatmaya çalıştığı gerçek dünyaya tekrardan bir bakalım. Aşağıdaki grafikte uluslararası bankacılık sistemindeki “önemli oyuncuların” geçen yıl başından bu yana uğramış oldukları sermaye kayıpları resmedilmekte. Financial Times’ın 6 Mart tarihli nüshasından derlenen veriler, küresel finans piyasalarındaki çözülmenin boyutlarını açıkça vurguluyor. Gelişmiş Batı ekonomilerinden “kaçıp” Türkiye benzeri yükselen piyasa ekonomilerine gideceği varsayılan sermayenin nerede olduğunu sormak gerekiyor. Esnaf kan ağlıyor OYA UĞRAL AYVALIK Türkiye’yi kuşatan ekonomik durgunluktan Ayvalık halkı ve esnafı da olumsuz etkilendi. Resmi rakamlara göre, kasımşubat ayları arasında Ayvalık’ta 200 küçük esnaf kapısına kilit vurdu. Vergi dairesi kaydını sildirmeyerek, mallarını gece yükleyip giden esnafla birlikte kapatılan işletme sayısının bu rakamın çok daha üstünde olduğu belirtiliyor. Esnafın bir bir dükkân kapatması Ayvalık’ta işsizlik sayısını da arttırdı. Ekonomi Servisi Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, Türkiye’de ve dünyada gıda fiyatlarındaki artışın 2008 ve 2009’da devam edeceğine inandığını belirterek, “Küresel ısınma tehdidi hâlâ devam ediyor’’ dedi. “Gıda 2007 Envanteri”nin açıklandığı basın toplantısında konuşan Kopuz, özellikle gıda sektöründe talep daralması yaşandığını belirterek, “Ramazandan bu yana yani eylülekimden bu yana ciddi bir daralma söz konusu. Esnaf, ürün rafta kalıyorsa kampanya yapar. Son iki ayda muazzam kampanyalar yapılıyor. Vatandaş niye yemeden içmeden kesildi?” dedi. Bir yandan küresel ısınmanın devam ettiğini belirten Kopuz, diğer yandan da devletin özellikle tarım politikalarınında ülke gereksinimlerini esas alan bir şekilde yürütülmediğini dile getirdi. ? Fiyatların yükselme nedeni olarak bir yandan küresel ısınmanın devam ettiğine dikkat çeken Gıda Dernekleri Federasyonu Başkanı Kopuz, diğer yandan da tarımda devlet politikası olmamasından şikâyet etti. Ekonomik durgunluk durumlarında gelişmiş ülkelerde gıdada büyük daralmalar yaşanmazken Türkiye’de yurttaşların tasarrufa sofralarından başladığını söyleyen Kopuz, “Çünkü, konuttan, taşıttan kredisi var. Tasarruf kalemine gıda ve içecekten başlayayım diyor. Artık gündeme ekonomi damgasını vurmalı’’ diye konuştu. Buğday fiyatlarındaki artışın, ekmek fiyatlarına bu denli yansımaması gerektiğini de savunan Kopuz, bir başka soru üzerine de sektördeki yüzde 27.5’lik istihdam azalışının tarımdan kaynaklandığını, iki senedir tarım kesiminde istihdamda sorun bulunduğunu ifade etti. Sektör büyüdü Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak da, pahalılığın ana nedeninin arıların küresel ısınma, kuraklık ve başka ne denlerle telef olması ve bitkisel tozlanma yapamaması olduğunu öne sürdü. İlki geçen yıl hazırlanan, bu yıl AB gıda ve içecek sektörü verilerinin de eklendiği “Gıda 2007 Envanterine’’ göre, gıda ve içecek ürünlerinin dünya ihracatı, 20002006 döneminde yüzde 80 yükselme kaydederek 320 milyar dolara ulaştı. K Â R I N I Y Ü Z D E 1 9 3 A RT T I R D I Doğuş Otomotiv’den yatırım atağı Ekonomi Servisi Doğuş Otomotiv, 2007 ile 2010 arasında satış ve servis ağına yapılacak 140 milyon dolarlık yatırım başta olmak üzere toplam 210 milyon dolar yatırım kararı aldı. Doğuş Otomotiv’in 2007 yılı finansal sonuçları ile ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Doğuş Otomotiv Üst Yöneticisi (CEO) Ali Bilaloğlu, toplam araç satış adedini 2007’de 71 bin 711’e ulaştırdıklarını, yılı 2 milyar 522 milyon YTL ciro ile tamamladıklarını, net dönem kârını yüzde 193 arttırarak 64 milyon YTL’ye çıkardıklarını açıkladı. Bilaloğlu, ocakşubat döneminde binek ve hafif ticari araç dahil olmak üzere 70 bin 415 adet araç satışı gerçekleştiğini belirterek bunun yıl sona erdiğinde 600650 bin civarına çıkacağı öngörüsünde bulundu. Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, global bir yavaşlama endişesinin not edilmesinde fayda olduğunu düşündüğünü bildirdi. Geçen yıl uluslararası arenaya adım attıklarını, Doğuş Auto’nun Mısır’daki faaliyetlerinin başarılı bir şekilde sürdüğünü belirterek yetkili satıcılık ağını geliştirme çalışmalarının sürdüğünü ifade etti. Acar, Lozan’daki Porsche satış ve satış sonrası hizmetleri yatırımı için gerekli hukuki altyapıyı da tamamlamak üzere olduklarını vurgularken 2009 yılında bu yatırımın Aclan devreye gireceğini bildirdi. Acar ÇİN’DE SON 11 YILIN EN YÜKSEK ENFLASYONU Ekonomi Servisi Çin’de enflasyonun ana göstergesi olan tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) şubat ayında, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 8.7 artarak, son 11 yılın en yüksek düzeyine ulaştı. Ulusal İstatistik Bürosu Başekonomisti Yao Cinyüen, yüksek enflasyonun esas olarak, gıda fiyatlarındaki artış ve ülkede son aylarda yaşanan kar felaketinden kaynaklandığını belirtti. Çin’de gıda fiyatları, şubatta yüzde 23.3, domuz eti fiyatı yüzde 63.4 ve sebze fiyatları yüzde 46 artarak TÜFE’deki artışa yüzde 80 oranında katkı yaptı. Enflasyon aylık olarak da son 12 yıldaki en yüksek artışı gösterdi. Son aylık enflasyon rekoru, yüzde 8.9’la Mayıs 1996’da gerçekleşmişti. Piyasaları yine ‘merkez’ler sırtladı Ekonomi Servisi ABD Merkez Bankası (Fed) diğer merkez bankalarıyla birlikte yeni likidite arttırıcı önlemler açıkladı ve piyasa yapıcılarına 200 milyar dolara kadar Hazine kâğıdı vereceğini belirtti. Fed öncülüğünde harekete geçen ve piyasalara “ne kadar isterseniz vereceğiz” mesajı yollayan diğer merkez bankaları şunlar; Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BOE), Japonya Merkez Bankası (BOJ), İsviçre Merkez Bankası ve Kanada Merkez Bankası. Fed’in açıklamasının ardından borsalar yükselirken dolar, yen ve Avro başta olmak üzere gösterge para birimleri karşısında değer kazandı. Kredi sorunlarıyla boğuşan küresel piyasalara sağlanacak likiditenin moraliyle İstanbul borsasında da hisse senetleri yüzde 4.3 değer kazandı. Dolar 1.22, Avro 1.87 YTL’ye kadar geriledi. ABD ham petrolü ise 109.20 dolar, Brent petrolü ise 105.40 dolarla rekor kırdı. PO’NUN KARI 311 MİLYON YTL Ekonomi ServisiPetrol Ofisi’nin (PO), 2007’de 311 milyon YTL net kâr elde etti. Petrol Ofisi’nden 2007 12 aylık mali tablolara ilişkin yapılan yazılı açıklamada, şirketin net satış tutarının 13 milyar 414 milyon YTL, faiz, vergi ve amortisman öncesi karlılığının ise 644 milyon YTL olarak gerçekleştiği, net kârının ise yüzde 35 oranında artarak 311 milyon YTL ’ye yükseldiği kaydedildi. TÜRKİYE AVRUPA VAKFI B İ L G İ T O P L U M U N A D O Ğ RU / ÖZLEM YÜZAK [email protected] Evet, bugün için ihracatın lokomotifi, otomotiv endüstrisi... Kabul etmeliyiz ki son 6 yılda büyük bir gelişme gösterdi. Türkiye’nin ihraç pazarı olan Batı Avrupa’da kalite beklentileri çok yüksek. Kalifiye eleman gücü, knowhow, Batı Avrupa’ya göre daha düşük işçilik ücretleri ve sürekli gelişen iç pazarıyla Türkiye’nin en gözde sektörleri arasında... Peki takvimin yaprakları 2020’yi gösterdiğinde ne olacak? Öyle çok uzun bir zaman diliminden bahsetmiyoruz. Koskoca otomotiv sektörünün topu topu 12 yıl sonra ne durumda olacağını sorguluyoruz... Neden şimdi sorguluyoruz? Çünkü 2008 yılı kritik bir yıl. Hem küreselleşme ve serbestleşmenin gözle görülür yansımaları hem de küresel ısınmanın etkilerinin günlük yaşama yansıması açısından... Bu ikisinin bileşimi ile yalnız otomotiv sektörün de değil, hava ve deniz taşımacılığı da dahil tüm ulaştırma dünyasında devrim Otomotiv Sektörü Ölecek mi? yaratacak gelişmeler yaşanıyor... Medarı iftiharımız, ihracatımızın gözbebeği otomotiv sektörümüzün ileri gelenleri, kollarını kavuşturup dünyadaki gelişmeleri seyrederken kopan fırtınadan biraz bahsedelim isterseniz... Bundan tam bir asır önce 1908’de Ford “Amerika’yı tekerlekli hale getireceğim” iddiasıyla ortaya çıkıp 800 dolarlık araçları piyasaya sürdüğünde sektörde gerçek bir devrim yaşanmıştı. Piyasaya çıkan bu araçlar, diğer modellerin fiyatından yüzde 40 (neredeyse yarı yarıya) daha ucuzdu. Bugün Hintli Tata’nın yaptığı da aynı. Tata’nın Nano’su orta sınıfın otomobili olarak tanımlananan Renault’nun Logan’ından yüzde 40 daha ucuz. 2500 dolarlık bu araçların pazarlaması da tıpkı Ford’un bir asır önce yaptığı gibi “Yoksul ülkeleri tekerlekli hale getireceğiz” şeklinde. Yalnız Hindistan değil, Çin otomotiv sektörü de ciddi bir atılım içinde. Üstelik yalnız kendi nüfusları için üretmiyorlar, ucuz Hint ve Çin otoları bugün Avrupa, ABD piyasalarında ve tabii Türkiye’de de.. Birkaç hafta önce Cenevre’deki otomotiv fuarında sergilenen Çin araçları hem modelleri, hem kaliteleri hem de yüzde 20 daha düşük fiyata olmaları nedeniyle epey ilgi görmüştü. Gelinen noktada günümüzün otomotiv liderleri korkudan çareyi yakın gelecekteki rakipleri ile işbirliğinde ve ortaklıkta buluyorlar. Renault/Nissan, Hintli Bajaj Otomotiv ile ucuz otomobil üretim anlaşması imzaladı. General Electric ise Çinli Wulin ile... Büyük olasılıkla yakında yeni ortaklıkları da duyacağız. Gelelim otomotivde devrimin ikinci ayağı olan küresel ısınmaya... Hindistan halkının motosikleti bırakıp otomobile geçiş yapması, uzun süredir tartışılan küresel ısınmayı yeniden masaya yatırdı tabii. Özellikle de çevre konusunda sert söylemler kullanan kuruluşları. Ancak onun kadar önemli olan bir konu da her otomotiv firmasının artık daha çevreci araçların üretimi için harekete geçmesi ve bu alandaki yatırımlarına hız vermesi. Elektrikli, ekolojik araçlara yönelik arayış giderek ivme kazanıyor. Çin birçok alanda olduğu gibi bu konuda da liderliği “2020 yılında kendi ülkesinde satılan araçların yarısının elektrikli olacağını” açıklayarak sürdürüyor... Gelişmeler böyle... Şimdi isterseniz yeniden soruyu ortaya atalım: Bizim ihracatımızın lokomotifi, gözbebeğimiz otomotiv sektörümüz önümüzdeki 10 yıl sonrası için nasıl bir hazırlık içinde? Seçilmiş Uluslararası Bankalarda Sermayeleşme (Milyar $) 31/12/2007 AYRINTILI BİLANÇOSU Kalebodur, Turquality programı kapsamında Ekonomi Servisi racat hacminin 500 milKaleseramik, Çanakka yar dolara çıkarılması le Seramik & Kalebodur hedefleniyor. Kaleseramik Satış ve ile dünyanın devlet destekli markalaşma prog Pazarlama Genel Koorramı olan Turqualilty dinatörü Bahadır Kayan, “Turqualilty, kapsamına alındı. halen 5 kıtada 60 “10 yılda 10 ülkeye yıllık 20 Dünya Markası milyon metrekaYaratma” vizyoreye yaklaşan senu ile geliştirilen ramik ihracatı Turqualilty progragerçekleştirmekmına toplam 51 teyiz. YurtiçindeTürk markası kaKayan ki liderliğimizi bul edilecek. Dış Ticaret Müsteşarlığı ve dünyaya taşıma konuTürkiye İhracatçılar sundaki çalışmalarıMeclisi’nin desteğiyle mızın, Turqualilty sayürütülen ‘Turqualilty’ yesinde daha büyük programı sayesinde, bir ivme kazanacağına 2023’te Türkiye’nin ih inanıyorum” dedi. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle