25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 2008 PERŞEMBE 6 HABERLER Genelkurmay Başkanlığı, kara harekâtında ölü terörist sayısının 230’a yükseldiğini açıkladı PERŞEMBE ORHAN BURSALI Çatışmalar şiddetlendi DAĞLICA PLANLAYICISI ‘Ulusal Sermaye Yok’ “Ulusal sermaye artık yok, geçmiş olsun”... Bu sözler, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Ahmet Ertürk’e ait. Ertürk, hemen arkasından “globalizmin yüzü öyle sanıldığı gibi sevimli değil” sözünü ettiğine göre, Türk sanayisinin, bankalarının, şirketlerinin adım adım yabancı sermayece satın alınmasına, belki de hoşnutsuzluğunu belirten bir gönderme yaptı, kim bilir!? Ama arkasından, Başbakan da küreselleşen dünyada “ulusal sermayenin” artık kalmadığından söz etmez mi? Ertürk’ü görmezden gelebiliriz, ama Erdoğan’ın söylediklerini ciddiye almak durumundayız! Başbakan, ulusal sermayenin gerçekten olmadığına mı inanıyor, yoksa, var olan ulusal sermayeyi de elden ve gözden çıkarmayı bir politika olarak benimsediğini mi dile getirmek istiyor? Şöyle mi diyor: “Olsa ne yazar, olmasa ne yazar! Bizim için önemli olan, ülkeye dışarıdan durmadan para akışını sağlamaktır. Bu akış sürdüğü sürece ekonomiyi, içinde bulunduğumuz iktidar döneminde çökmekten kurtarır, gelecek seçimlere sırtı pek gireriz.” ??? Zaten AKP’nin geçen beş yıllık politikası da bu görüşepolitikaya endeksliydi! AKP, üretici olmayan, alsatçı, aracı bir parti! Sanayi politikaları diye bir sorunu yok! Türkiye sanayisini dünya piyasasında güçlü ve dış şoklara karşı dayanıklı kılmak diye bir dertleri yok! Bu hedefe yönelik aldığı tek bir önlem yok. Sanayicilerin, iş çevrelerinin haykırışlarına kulaklarını tıkıyor! Kendi partisine yakın üreticileri bile duymuyor! İktidarın tek ekonomi politikası var: Dışarıdan sürekli para girişini sağlamak! Ama yüksek faizle, ama dış borçları arttırarak! Merkez Bankası da muhtemel şoklara karşı döviz biriktiriyor! Türkiye ekonomisinin kırılganlığı, ekonomiyi zayıflatıyormuş... Erdoğan ve ekonomi yönetiminin umurunda mı?! Dahası, bu zayıflık, iktidarın ekonomi politikası için çok iyi: Çünkü zayıf ekonomi, şirketlerin değerini azaltıyor! Değeri azalan şirketler, küresel sermaye için daha kolay satın alınabilir hale geliyor! Şirketler, bankalar vb. satıldıkça ülkeye taze para giriyor! Taze para da cari açığı finanse ediyor ve ekonomiyi ayakta tutuyor! Erdoğan ve ekibinin (kısır) ekonomi döngü politikası böyle! Bu politika, şirketlerin, küresel piyasada değerini arttıran değil, göreceli olarak azaltan bir nitelikte! ??? Erdoğan ve AKP için “ulus”, “ulusal sermaye”, “ulusal sanayi”, “ulusal ekonomi”, “ulusal şirket” bir anlam ifade ediyor mu? Bugüne kadarki ekonomi politikalarına bakılacak olursa, hayır! Zaten Erdoğan da söylüyor: Ulusal sermaye yoktur! Bir başbakan, ulusal sermaye yoktur diyorsa, niyetini, amacını belirtiyor demektir: “Sizin hepinizin bir bir satılması için ne gerekiyorsa onu yapacağım, çünkü durmadan taze para girişine ihtiyacım var!” İktidarın ekonomi kurmayları, bu yıl 1020 milyar dolarlık, doğrudan sermaye girişi bekliyorlar! Bu demektir ki, bu kadar “ulusal” şirket, kurum vb. daha satılacak! AKP, ülkenin ne kadar kaynağı varsa, şirketler dahil, hepsini satıcı rolünde! Zaten Maliye Bakanı ellerini ovuşturarak, “Babalar gibi satarım!”ı daha başından ilan etmemiş miydi? Ulusal üreticiler, büyük patronlar iktidarın peşinde, Maliye Bakanı’nın kapısını çalıyor, ekonominin baş koordinatörü Nazım Ekren’in yolunu gözlüyorlar: Aman, reformları yapın, ulusal sanayii güçlendirecek önlemler alın! Herhalde Erdoğan ve ekibi kıs kıs gülüyordur! Sözü Ertürk’le açtık, onunla bitirelim: Gerçekten ne demek istedin? Terör örgütü liderlerinden Çelik ‘öldü’ iddiası Haber Merkezi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi kara operasoyonunda terör örgütü ağır kayıplar verirken, Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi Dağlıca Komando Taburu’nun güvenliğini sağlayan birliğe 21 Ekim 2007 günü gerçekleştirilen ve 12 askerin şehit edildiği baskını yönettiği belirtilen terör örgütü yöneticilerinden “Ape Hüseyin” kod adlı Kadri Çelik’in de öldürüldüğü ileri sürüldü. Çelik’in, yoğun çatışmaların yaşandığı Çemço Vadisi’nde öldürüldüğü, buradaki çatışmalarda ayrıca Dağlıca baskını planlayıcılarından olduğu belirtilen terör örgütü üst düzey yöneticilerinden “Alişer” kod adlı Yücel Halis ve yardımcılarının da operasyon çemberine alındığı bildirildi. Terör örgütünün Kandil’den sonra en önemli kamplarından olan Zap’a özel eğitimli komandolarının indirildiği buradaki teröristlerin de kıstırıldığı belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak’ın kuzeyine düzenlediği kara harekâtının 6. gününde çatışmalar şiddetlendi. Zap Vadisi’ndeki teröristlere destek amacıyla Irak’ın derinliklerinden gelen grupla yaşanan çatışmada 77 terörist etkisiz hale getirildi. Böylece harekâtın başından bu yana toplam 230 terörist öldürülürken, şehit asker sayısı 24’e yükseldi. Çatışma bölgesinde örgütün üst düzey sorumlularının olabileceği belirtiliyor. Harekâtın başından bu yana toplam 51 uçaksavar mevzisi, 11 köprü vuruldu. Genelkurmay, Irak’ın kuzeyine yönelik kara harekâtının 6. gününde gelişmeleri internet sitesinden basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu. Genelkurmay’ın açıklaması şöyle: “Irak’ın kuzeyinde PKK terör 5 asker şehit Zap Vadisi’ndeki teröristlere destek amacıyla gelen grupla yaşanan çatışmada 77 terörist etkisiz hale getirildi. Şehit asker sayısı ise 24’e yükseldi. örgütüne karşı icra edilen sınır ötesi harekâtın 6’ncı gününde (27 Şubat 2008), bölgeye takviye maksadıyla gelen terörist gruplarla sağlanan sıcak temas, iki ayrı bölgede aralıklarla devam etmektedir. Harekâtın başlangıcından itibaren en kapsamlısı olan ve dün (önceki) gece boyunca süren çatışmalarda, şu ana kadar 77 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bu rakamla, etkisiz hale getirilen toplam terörist sayısı 230’a ulaşmıştır. grupların içinde örgütün bazı üst düzey isimlerinin olabileceğine işaret etmektedir. Dün (önceki) akşam saatlerinden itibaren başlayan bu çatışmalarda beş personelimiz şehit olmuştur. Harekât süresince ayrıca üç Geçici Köy Korucusu (GKK) şehit olmuştur. Ateş altına alındı Derinlikte belirlenen terörist mevzileri ve barınma yerleri, uçaklar ve karada konuşlu uzun menzilli destek silahları ile ateş altına alınmıştır. Havanın kısmen düzelmesiyle birlikte, bütünleme ikmali ve takviye faaliyetleri tamamlanmıştır. Üst düzey birimler Ayrıca alınan emareler, halen sıcak temas bölgesindeki terörist Birliklerimiz, sorumluluk sahalarındaki arazi arama tarama faaliyetlerine ve örgütün lojistik altyapısının tahribine devam etmişlerdir. Harekâtın başından itibaren, manevra birlikleri tarafından 47 mağara, 187 barınak ve sığınak, 29 hafif silah mevzii, 38 uçaksavar mevzii ve 11 ulaştırma tesisi kısmen ya da tamamen tahrip edilmiştir. Harekât süresince bölgedeki 48 hedef grubuna (225 hedef) hava taarruzu icra edilmiştir. Bu kapsamda, teröristlere ait 13 uçaksavar mevzii, 69 mağara, 87 barınak, 5 eğitim tesisi, 21 lojistik tesis, 12 komuta merkezi, 11 muhabere tesisi ile 7 ulaştırma tesisi tam isabetle vurulmuştur. Aynı dönemde, kara ateş destek vasıtaları 475 ayrı hedefi ateş altına almışlardır.” TAMPON BÖLGE TSK’nin mevcut üsleri korunacak BAHADIR SELİM DİLEK Şehit Piyade Komando Çavuş İbrahim Doğan İstanbul Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi. (UĞUR DEMİR) ÖNLEMLER ARTTI Şehit olan askerler törenlerle son yolculuklarına uğurlanıyor Yurtiçinde sıkı kontrol Yurt Haberleri Servisi Sınır ötesinde operasyonlar ve çatışmalar yoğun olarak sürdürülürken, PKK’lilerin Türkiye’ye sızma ve iç bölgelere geçişini engellemek için önlemler arttırıldı. PKK’den kaçışlarının ve şehir merkezlerine eylem yapmak için gitmeye çalışan teröristlerin olduğu istihbaratının alınması üzerine, kontrol noktalarında aramalar en üst seviyeye çıkarıldı. Önceki gün Van’ın Başkale ilçesine bağlı Bebleşin jandarma asayiş kontrol noktasında, 2004 yılında PKK’nin dağ kadrosuna katıldığı bildirilen “Hemgin” kod adlı 24 yaşındaki Y.A. yakalandı. İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde de yapılan operasyonda terör örgütü üyesi bir kişinin yakalandığı bildirildi. Yürekler yine dağlandı Haber Merkezi Terör örgütü PKK’ye yönelik düzenlenen kara harekâtında şehit olan askerlerin ailelerinin yüreğine ateş düştü. Şehit Piyade Komando Çavuş İbrahim Doğan, dün düzenlenen törenin ardından İstanbul Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi. Mersinli Piyade Komando Er İbrahim Okur’un (21) ailesi oğullarının şehit olduğu haberini, bir dağ köyünde hayvancılık yaparken öğrendi. Şehit Komando Er İbrahim Okur, şehit Jandarma Komando Onbaşı Mustafa Yusuf (21) ve terhisine bir ay kaldığı öğrenilen şehit Piyade Onbaşı Dursun Demirkol bugün toprağa verilecek. Şehit Piyade Komando Çavuş İbrahim Doğan, dün, Maltepe Yusuf Ziya Üçüncü Camisi’nde düzenlenen törenin ardından Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi. Cenaze törenine şehit Doğan’ın yakınlarının yanı sıra çok sayıda yurttaş da katıldı. Cami avlusunda büyük boy bir Türk bayrağı ve “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Tokat Günçalı şehitleriyle gurur duyuyor” pankartı açıldı. Yurttaşlar, sık sık “Türbanı bırak, askere bak”, “İbrahim yatmadı, vatanı satmadı”, “Bu asker yatmadı, vatanı satmadı” sloganları atarak AKP iktidarına tepki gösterdi. Buğay köyünde toprağa verilecek. Mersinli Piyade Komando Er İbrahim Okur’un (21) Silifke’ye 45 kilometre uzaklıktaki Çaltıbozkır köyünde dağa kurdukları çadırda yaşayan ailesi oğullarının şehit olduğu haberini alınca yıkıldı. Silifke Kaymakamı Ahmet Beyoğlu, askeri yetkililer ve sağlık görevlileri Çaltıbozkır köyüne ulaştıktan sonra 5 kilometre daha yürüyerek Okur ailesinin yaşadığı çadıra varabildi. Hasan ve Zeynep Okur çifti, karşılarında kalabalığı görünce gözyaşlarına boğuldu. Irak’taki çatışmada şehit olan Çorumlu Piyade Onbaşı Dursun Demirkol’un (22) terhisine bir ay kaldığı öğrenildi. Baba Sadık Demirkol, Suudi Arabistan’daki bir Türk lokantasında işçi olarak çalıştığı için acı haber Çorum’un Mecitözü ilçesine bağlı Çitli köyünde oturan anne Fatma Demirkol’a ulaştırıldı. Ailesi yasa boğuldu Irak’a yönelik kara harekâtında şehit olan Çankırılı Jandarma Komando Onbaşı Mustafa Yusuf’un (21) Ankara’nın Altındağ ilçesinde oturan ailesi, acı haberle birlikte yasa boğuldu. Şehidin cenazesi bugün sabah 09.00 sıralarında Ankara Hasköy’deki evlerinin önünden, oluşturulacak konvoyla memleketi Çankırı’ya götürülecek. Sultan Süleyman Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından, ANKARA TSK’nin Irak’ın kuzeyinde yürüttüğü operasyon yedinci gününe girerken, tampon bölge oluşturulmasına ilişkin ayrıntılar da netleşmeye başladı. Oluşturulacak tampon bölge, bire bir TSK’nin denetiminde olmayacak. Terör örgütünün sızmalarının önüne geçilmesi için Irak’ın kuzeyindeki stratejik noktalara Irak ordusunun birlikleri ve ABD askeri gözlemcileri yerleştirilecek. TSK’nin Bamerni’de olduğu gibi bölgedeki mevcut üsleri korunacak. Cumhuriyet, operasyon sonrası bölgede oluşturulması planlanan tampon bölgeye (buffer zone) ilişkin ayrıntılara ulaştı. Edinilen bilgilere göre TSK’nin operasyonunu tamamlamasının ardından sınır hattı boyunca yeni güvenlik düzenlemelerine gidilecek. Tampon bölge terimi yerine, “ortak güvenlik bölgesi” kavramı kullanılacak. PKK’nin iddialarına karşın, oluşturulacak güvenlik bölgesinde, TSK’ye bağlı unsurlar değil Irak ordusuna bağlı birlikler görev üstlenecek. Bu stratejik noktaların denetiminin merkezi Irak yönetiminde olması, diplomatik açıdan Türkiye’nin elini rahatlatacak bir unsur olarak değerlendiriliyor. Dohuk’un kuzeyinden Türkiye sınırının sıfır noktasından başlayacak olan ortak güvenlik bölgesi, güneydoğuya doğru bir parabol çizerek İran sınırına ulaşacak. Ortak güvenlik bölgesi için planlama aşaması, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun’un ABD ve Irak’ta yaptığı temaslarla gerçekleştirildi. Bu konuda Bağdat’la ön mutabakata varıldı. obursali?cumhuriyet.com.tr Bülent Ersoy kendini savundu ‘Ölüm yerine çözüm demek suç mu?’ İstanbul Haber Servisi Özel bir televizyon kanalında sınır ötesi operasyonlara ilişkin yaptığı açıklamalar nedeniyle hakkında soruşturma açılan şarkıcı Bülent Ersoy, “Hiç kimsenin, hiçbir görüşün, hiçbir topluluğun, hiçbir siyasi yapının, siyasetçinin, kurum ve kuruluşun yanında, yakınında, yandaşı veyahut savunucusu asla ve asla değilim” dedi. Ersoy, düzenlediği basın toplantısında, “Menfaatlerim uğruna satılık, hain olabilir miyim? Asla ve asla vatanımı ve milletimi satmadım. Sözde değil özde milliyetçiyim. ‘Tabana inelim, çözüm bulalım’ diyorum” diye konuştu. Sanatkâr ve aydın kesimin halka ışık tutmakla görevli olduğunu vurgulayan Ersoy, sahnede gerdan kıran, şarkı söyleyen ve oynayan olmanın dışında, gerçek hissiyatını ve doğrularını halka ışık tutmak adına sunduğunu ve sunmaya da devam edeceğini söyledi. “ ‘Ölüm yerine çözüm’ demek suçsa beni hemen assınlar” ifadesini kullanan Ersoy, Türkiye üzerinde oynanan çirkin oyunların ve tezgâhların kendisini rahatsız ettiğini kaydetti. Irak’ın kuzeyindeki çatışmalar Zap Kampı’nı koruyan iki stratejik tepede odaklanıyor Hedef PKK’nin bariyerleri MEHMET FARAÇ Güvenlik güçleri sınır ötesi kara harekâtında örgütün ana karargâhının bulunduğu Zap’a ulaşmak için PKK’nin yıllar önce ağır silahlarla konuşlandığı ve son iki günde 7 asker ile 6 korucunun şehit olduğu Çiyaye Reş (Karadağ) ve Şikefta Brindara’nın (Yaralılar Mağarası) bulunduğu tepeyi etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Örgütün Zap’ın önünde bariyer olarak kullandığı iki merkezle vadiyi en az 70 uçaksavar mevzisiyle donattığı belirtiliyor. Genelkurmay’ın 225 hedefi vurduğunu açıklaması PKK’nin Zap Vadisi’nde, 360 hedefin bombalandığı Kandil Dağları’ndaki kadar organize olduğunu kanıtlıyor. TSK birlikleri kara harekâtının 6. gününde Zap Vadisi’ndeki terör hücrelerini temizleyerek örgütün ana karargâhının bulunduğu Zap Kampı’na ulaşmaya çalışıyor. Adını bölgeden geçen nehirden alan vadide, Zağrosların eteğindeki Zap Kampı bir yandan ağır silahlar, bombalı tuzaklar ve hava savunma sistemleriyle korunurken diğer yandan da iki stratejik tepenin savunması altında bulunuyor. Aslında PKK’nin bu vadide ne kadar organize olduğu salt doğa ve kış koşullarının teröristlere verdiği avantajlardan değil, örgütün askeri örgütlenme şemasından da anlaşılıyor. TSK’nin 6 gündür kara ve hava araçlarıyla vurduğu bu kampın çevresiyle ilgili operasyon bilançosu hem örgüte yönelik tahribatı anlatıyor hem de Zap’ın, PKK’nin kalbi olduğunu gösteriyor. KANDİL KADAR ORGANİZE Genelkurmay, harekâtın başından itibaren, Zap Vadisi’nde 47 mağara, 187 barınak ve sığınak, 29 hafif silah mevzii, 38 uçaksavar mevzii ve 11 ulaştırma tesisinin tahrip edildiğini açıkladı. Bu kapsamda, teröristlere ait uçaksavar mevzii, mağara, barınak, eğitim, lojistik komuta ve muhabere tesislerinden oluşan tam 225 merkeze hava saldırısı düzenledi. Bunlarla birlikte 475 ayrı hedefin ateş altına alınmasına bakıldığında, PKK’nin Zap Vadisi’nde ne kadar geniş bir alanda üslendiği ortaya çıkıyor. Güvenlik güçlerinin bölgede 30 şehit vermesinde işte bu geniş çaplı terör organizasyonu neden oldu. Zap Vadisi’ndeki tüm bu tahribat, örgütün ana karargâhını yöneten “Bahoz Erdal” kod adlı Suriyeli Fehman Hüseyin’e ulaşmak için yaratıldı. TSK birlikleri Zap’ı tamamen kontrol altına almak için iki ayrı noktada şiddetli çatışmalara giriyor. Bu noktalardan biri son iki günde 7 asker ile 6 korucunun şehit edildiği Karadağ (Çiyaye Reş) bölgesi. Güvenlik güçleri bu bölgenin yanı sıra çok sayıda mağaranın bulunduğu ve PKK’lilerin “en stratejik yer” diye tanımladığı Şikefta Brindara yani Yaralılar Mağarası mevkisini de etkisiz hale getirmek için burayı sü rekli kara ve hava araçlarıyla vuruyor. BEHDİNANDA VURULDU PKK bu iki tepenin ele geçirilmesinin Zap’ın düşeceği anlamına geleceğini biliyor ve bu nedenle bölgeye sürekli çevre kamplardan terörist sızdırıyor. Güvenlik güçleri ise bu iki stratejik bölgeyi tamamen etkisiz hale getirmek için Çemço ve Zağros arasında, Şamke köyü yakınlarındaki terörist grupları etkisiz hale getiriyor. Öldürülenler arasında üst düzey PKK’liler olduğu öne sürülüyor. Komandolar Zap’ı tamamen ele geçirmek için AvaşinBasyan, Hakurk ve Haftanin kamplarının bulunduğu, Dağlıca baskını zanlısı “Ape Hüseyin” kod adlı Kadri Çelik yönetimindeki Zagros bölgesinde de ilerliyor. Çatışmalar ise genellikle Gare ve Metina kamplarının bulunduğu, Behdinan bölgesinde şiddetleniyor. Söz konusu kampların tamamı Çukurca ilçesinin güneyinde, Zap Vadisi’ndeki sarp alanlarda bulunuyor. Tüm bu kamplar ana karargâh Zap’ın kolları olarak faaliyet yürütüyor. Önce Kandil’in vurulması, ardından da Zap’ın hedef alınmasının ardından yerleşim birimlerine çekildiği ileri sürülen PKK yöneticisi Murat Karayılan, kara harekâtından itibaren ilk kez dün Roj TV’ye konuştu ve peşmerge liderlerine yeniden uyarılar yaptı. Karayılan, Cumhuriyet’in dün yansıttığı iddiaları tekrarladı ve “Türkiye’nin Güney’e düzenlediği operasyonda ilk amacının Zap ve Çemço (8 askerin tutulduğu kamp) bölgesini ele geçirmek, daha sonra ise Haftanin, hatta Hakurk’u da geçerek böylece Kürt bölgesinin güney ve kuzeyi arasında bir tampon bölge yaratmak olduğunu” öne sürdü. TSK, PKK’nin kalbine giden iki damarı kesmek için çalışıyor. Örgütün beyni bu yüzden endişe yaşıyor! Yaşlılardan askerlik dilekçesi ? MANİSA (AA) Manisa’nın Karaağaçlı beldesinde, Belediye Başkanı Şerif Başkal ile yaşları 60’ın üzerinde bazı yurttaşlar, askere gitmek için dilekçe verdi. Başkal, sınır ötesi harekâtta mücadele eden Mehmetçiğe moral amacıyla yeniden askere gitmek istediklerini, bu nedenle dilekçe verdiklerini belirtti. Beldelerinde 4 şehidin olduğunu söyleyen Başkal, özellikle yaşlıların isteğiyle böyle bir karar aldıklarını ifade etti. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle