22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ŞUBAT 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER YÖK Başkanı’nın soruşturulmasına Bakan’ın toplayacağı kurul karar verecek 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Özcan’ın kalkanı Çelik Yargıtay’dan Sarıgül’e ret ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün CHP’den ihracı konusunda yaptığı karar düzeltme istemini de reddetti. Sarıgül, CHP’nin 2005 yılındaki olağanüstü kurultayının ardından Merkez Yönetim Kurulu (MYK) tarafından, “kurultayı arbede ve şiddet ortamına çevirdiği” gerekçesiyle disipline sevk edilmişti. CHP YDK de 24 Mart 2005’te Sarıgül’ün oybirliği ile partiden ihracına karar vermişti. CHP yönetimi, Sarıgül’ü, bazı açıklamaları ve eylemleriyle parti tüzüğüne aykırı hareket ettiği gerekçesiyle ikinci kez tedbirli olarak YDK’ye sevk etmişti. Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararı doğrultusunda yeniden bir karar verecek. Yangın... Ludwigshafen yangınını çoktan unuttuk... İnsanlarımız diri diri yandı... Bazıları alevlerin içinden yaralı olarak çıktı... Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB) Başkanı deneyimli gazeteci Gürsel Köksal’a sordum: “Aynı aileden gelen çoğu çocuk dokuz Türk’ün öldüğü Ludwigshafen yangını kundaklama sonucu mu çıktı?” Köksal: “Bazı Alman yayın organları ve politikacıları, günlerdir Türk medyasını Almanya’daki yangınlarla ilgili olarak ‘sorumsuz, kışkırtıcı yayıncılık yapmak’la suçluyor... Onlara göre çoğu Türk basınyayın organında ileri sürülen, 3 Şubat Pazar günü Ludwigshafen’da meydana gelen ve aynı aileden çoğu çocuk 9 Türk’ün öldüğü yangının büyük bir olasılıkla kundaklama sonucu çıktığı iddiası temelsiz. Üstelik, yanan binadan kurtarılan çocuklardan 2’si ilk günden beri bir kundakçıyı işbaşında gördüklerini açıklamalarına rağmen... Söz konusu Alman yayın organları ve politikacılara bakılırsa, kundaklamanın bir aşırı sağcı saldırı niteliğinde olabileceğine yönelik iddialar da temelsiz... Üstelik, yanan evin giriş katındaki lokalin yıllar önce neoNazilerin buluştuğu bir mekân olarak kullanıldığı bilindiği halde. Üstelik, evin girişinde neoNazilerin meşhur ‘hass’ (nefret) sözlerinin yazılmış olduğu bilinmesine rağmen...” Ludwigshafen yangınının ardından Almanya’nın değişik kentlerinde tümüyle Türklerin ya da çoğunlukla Türklerin oturduğu çok sayıda konutta yangın çıkmıştı... Yangınlar rastlantı sonucu görüldü ve söndürüldü... ??? Deneyimli gazeteci Gürsel Köksal bu konuda şöyle diyor: “Geçen hafta Hamburg’da meydana gelen yangının yabancı düşmanlarının kundaklama eylemi sonucu çıktığı kesin...” Bu konuda savcılar soruşturma görevlerini yapıyor... Alman basını ve TV’lerine gelince... Tam tersi bir davranış sergiliyorlar... Dedikleri şu: “Almanya’da yabancı düşmanlığı yok, Türklerin uyum sorunu var...” Frankfurt’a her gidişimde Gürsel Köksal’la oturur yemek yer, sohbet ederiz. Frankfurt Kitap Fuarı’na gittiğimde de yine birlikteydik Gürsel ve kardeşi gazeteci Murat Köksal’la. Almanya’daki yabancı düşmanlığını, AKP iktidarını, medyaya üç gün boyunca konuşup tartışmıştık... Geçen gün Yayın Danışmanı Murat Köksal’ın Tempo dergisinde yayımlanan “Hayal Kurmak Serbest” başlıklı yazısını okuyunca Hamburg, Berlin, Frankfurt günlerini anımsadım... Bir hafta sonu Hamburg, Berlin ve Frankfurt’ta nasıl geçiyor, İstanbul, Ankara ve İzmir’de nasıl geçiyordu?.. Türkler neden Almanya’ya uyum sağlamamakla suçlanıyordu? Murat Köksal yazısının bir bölümünde şöyle diyordu: “Gazetelerimizin baş köşelerine çıplak kadın fotoğraflarını basıyorsunuz. Bugüne kadar ne yapıldı, müdahale edildi mi?” Almanya Başbakanı Hıristiyan Demokrat Parti lideri Merkel, böyle bir açıklama yapsa orada toplum ne yapardı? Elbet Merkel böyle bir açıklama yapmazdı... Alman toplumuna uyum sağlayan üçüncü kuşak Türklerin bir bölümü eğitimli... Bir topluma uyum sağlamak tek başına bir şey değildir. Göç olgusu Türkiye’de büyük kentleri ne hale getirdi biliyoruz. Eğitim, kültür, sosyal ilişkiler... ??? Bakın Ludwingshafen yangınından yola çıktım, Gürsel Köksal’ın izlenimlerini, Murat Köksal’ın Hamburgİstanbul karşılaştırmasını aktardım bugün... Peki, ben ne düşünüyorum bu konuda? Almanya Deniz Feneri’nin Kanal 7 üzerinden milyonlarca Avro’yu aklamaları... Şu anda dört kişi tutuklu, soruşturma sürüyor... Tayyip Bey, Abdullah Bey bu konuda açıklama yapmadılar... Bir Hamburg, Frankfurt, Berlin akşamını düşünüyorum... O çok sevdiğim kafede Mete Atay, Gürsel Köksal olmalı. Bir ırmak kıyısında umutla koşan çocuklar, sevdiğimiz dostlarla sevinçlerimizi paylaşmalıyız. Murat Köksal’ın “Hayal Kurması” özgür olmalı. Yelkenlilerden, motorlardan, sandallardan patlamaya hazır leylaklar gibi insan yürekleri çarpmalı, motorları yerine... Martılar kanat çırpmalı havada; hüzün ve sevda insan yüreğinde “çağdaşlık, uygarlık” yumağına dönüşmeli... ? YÖK Başkanı’nın kanunsuz emir vermekten yargılanabilmesi için ilk kararı Milli Eğitim Bakanı ve üç YÖK üyesinden oluşan kurul verecek. Çelik’in soruşturmaya izin vermeyeceğine ve dosyanın Danıştay’a taşınacağına kesin gözüyle bakılıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan hakkında yapılan suç duyurusuna, yarın bir yenisi daha eklenecek. Ancak söz konusu suç duyuruları nedeniyle Özcan’ın soruşturulması, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e bağlı. Çelik başkanlığında, YÖK üyelerinin de yer aldığı bir kurulda, Özcan’ın soruşturulmasına gerek olup olmadığının karara bağlanması gerekiyor ama bu toplantıdan Özcan lehine sonuç çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu durumda ise adres Danıştay olacak ve Özcan’ın soruşturulması için yargıdan izin istenecek. ADD Bursa Şubesi’nin, YÖK GÜL: TÜRBAN ONAYINDA OPERASYON AKLIMDAN GEÇMEDİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversitelerde türban serbestisini sağlayacak anayasa değişikliğine ilişkin yasayı, TSK’nin Irak’ın kuzeyine düzenlediği kara harekâtının ardından imzalamak gibi bir düşüncenin “aklından ve zikrinden geçmediğini” ileri sürdü. Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği Başkanı Metin Özkan ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini kabul ederek soruBaşkanı Özcan hakkında “açıklamalarıyla suç işlediği ve görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmasının ardından, bir suç duyurusu da yarın Eğitimİş tarafından yapılacak. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılacak başvuruda, Özcan’ın “görevini kötüye kullandığı ve yasalara uymamaya teşvik suçu işlediği” belirtilecek. Ancak bu suç duyurularının yargılamaya dönüşebilmesi için öncelikle ları yanıtlayan Gül, türban düzenlenmesinin onaylanmasının kara harakâtının hemen ardından yapılmasına ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi: “Hiç aklımdan, zikrimden geçmedi inanın. Ayrıca da, yani anayasaya göre başkomutan isem bütün bu konulardaki en çok hassasiyeti göstermesi gereken kişi benim. Kimse kraldan çok kralcı da olmasın yani. Öyle aklımdan geçmedi böyle şeyler.” veya görevlendirecekleri uygun sayıda soruşturmacı tarafından yapılır” hükmü yer alıyor. Buna göre, Özcan’ın yargılanıp yargılanmayacağına Bakan Çelik ve belirlenecek en az 3 YÖK üyesi karar verecek. YÖK üyelerindeki çoğunluk ise hükümete yakın isimlere ait. Böyle bir toplantı için seçilecek üyelerin de bu isimlerden olacağı belirtiliyor. Öte yandan Bakan Çelik’in, YÖK Başkanı Özcan’a destek verir açıklamaları ve hem türban hem de katsayı konusunda aynı noktada buluşmaları nedeniyle, kuruldan “soruşturma izni çıkmamasına” kesin gözüyle bakılıyor. Danıştay’dan izin istenecek Ancak Çelik başkanlığındaki kurulun, “soruşturulmasına gerek yok” demesi, süreci sonlandırmayacak. Suç duyurusunda bulunanlar, bu kez Danıştay’da, söz konusu kararın iptali için dava açabilecek. YÖK Başkanı için soruşturma açılıp açılmamasına, Danıştay 2. Dairesi karar verecek. Kararın verileceği toplantıda, dairenin tüm üyelerinin hazır bulunması gerekiyor. Danıştay’dan “Soruşturmaya gerek vardır” kararı çıkması durumunda Özcan için yargı süreci başlayacak. Suç duyurusunda bulunanlar ise bu sürece hazırlıklı. Bakan Çelik’ten, izin çıkmaması olasılığının yüksekliği dikkate alınarak, Danıştay’a yapılacak itiraz başvurusu için de gerekli hazırlıklar yapıldı. Soruşturmaya gerek yoktur denmesi durumunda, zaman yitirilmeden Danıştay’a gidilecek. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’ten izin çıkması gerekiyor. YÖK Yasası’nın 54. maddesinde, “ilk soruşturma” için, “Yükseköğretim Kurulu Başkanı için, kendisinin katılmadığı, Milli Eğitim Bakanı’nın başkanlığındaki bir toplantıda, Yükseköğretim Kurulu üyelerinden teşkil edilecek en az üç kişilik bir kurulca; diğerleri için, Yükseköğretim Kurulu Başkanı’nca veya diğer disiplin amirlerince doğrudan H RANT DİNK CİNAYETİ 4 il kurultaya katılamıyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) dünkü toplantısında kurultay süreci değerlendirildi. Nisan ayında yapılması beklenen kurultaya yargı süreçlerinin devam etmesi nedeniyle kongrelerini yapamayan Eskişehir, Gaziantep, Uşak ve Çanakkale örgütleri delege gönderemeyecek. Emniyetçiler birbirlerini suçladı ? İstihbarat Daire Başkanı Akyürek ve polis memuru Muhittin Zenit dün TBMM komisyonuna bilgi verdi. Akyürek “Ben olsam Dink’in güvenliğini sağlardım” diyerek Cerrah’ı suçladı. Zenit de “Öldürüleceğini üstlerime söyledim” dedi. AYŞE SAYIN Jandarmaya hakaret cezası ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Hrant Dink cinayeti zanlısı O.S’yi cezaevinden mahkemeye götürürken gazetecilere gayri ahlaki hareket yapan jandarma eri Lokman Sevim’in hapis cezasına çarptırıldığını bildirdi. Üskül, konuya ilişkin İçişleri Bakanlığı’na yazdığı yazıya verilen yanıtta, “er Sevim, Askeri Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince hapis cezası ile cezalandırılmış, müteakiben görev yaptığı il değiştirilmiştir’’ denildiğini açıkladı. EğitimSen’den YÖK’e dava ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) üniversitelerde kadro atamalarını donduran kararlarına ilişkin yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay’a dava açtı. Dava gerekçesinde YÖK tarafından öğretim üyeliğine yükseltilmede aranacak kriterler ve öğretim elemanlarının kadrolarının merkezi sistemle yapılması ile ilgili iki komisyon oluşturduğuna dikkat çekilerek, bu iki komisyon çalışmalarının sonuçlanan kadar atama yapılamayacağını belirtildi. YÖK’ün gönderdiği genelgeler kapsamında rektörlerin her türlü atama yetkisinin süresiz olarak elinden alındığı ifade edildi. ANKARA Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, gazeteci Hrant Dink’e karşı “ses getirici eylem yapılacağı” yönündeki uyarı yazısını “düşük kodlu” diye dikkate almayan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nü “Ben olsam öyle yapmazdım, Hrant Dink’in güvenliğini sağlardım” sözleriyle üstü kapalı suçladı. Trabzon emniyetinde görevliyken, azmettiricilerden Erhan Tuncel’i “muhbir” olarak kullanan polis memuru Muhittin Zenit ise Yasin Hayal’in Dink’i öldüreceğini yardımcı istihbarat elemanı Erhan Tuncel’den öğrendiğini belirterek “Bildiklerini amirlerime anlattım ama görevden alındım” dedi. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komiyonu içinde Hrant Dink cinayetini araştırmak üzere kurulan alt komisyon dün, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü olan Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Akyürek ile Erhan Tuncel’i “muhbir” olarak kullandığını açıklayan istihbaratçı polis memuru Muhittin Zenit’in bilgisine başvurdu. Akyürek, cinayetin işleneceği önceden haber alınmasına karşın neden önlem alınmadığı yönündeki sorulara yanıt vermekten kaçınırken, “Biz istihbarat bilgileri aldık ve bunları gerekli yerlere ulaştırdık. İstihbarat yazısında bu eylemin gerçekleşeceğini İstanbul Emniyeti’ne bildirdik. Gereğini yapmalarını istedik. Bunların ses getirecek bir eylem yapacaklarını bildirdik” diye konuştu. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi önünde yapılan gösteride öğrenciler, “Şeriata geçit yok” sloganları attı, AKP ve YÖK Başkanı Özcan’ı protesto etti. (Fotoğraf: EMRE DÖKER) AKP ve MHP’nin girişimi öğrencileri karşı karşıya getirdi Türban kaosu büyüyor Haber Merkezi İstanbul Aydın ve Bilgi üniversitelerinde üniversiteye türban ile girilmesini istemeyen öğrenciler ile türbanı savunan öğrenciler arasında arbede yaşanırken, İzmir ve Eskişehir’de türban yasası protesto edildi. İSTANBUL Aydın Üniversitesi’nin Florya Yerleşkesi’nde dün sabah saatlerinde üniversiteye türbanlarıyla giren öğrenciler ile türbana karşı olan öğrenciler arasında gerginlik yaşandı. Yerleşkeye ve sınıflara öğrencilerin türbanlarıyla girmesine karşı çıkan çok sayıda öğrenci, derslere katılmayarak türbanı türbanı protesto etti. “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Türbanı istemiyoruz”, “Burası medrese değil”, “Türbana değil, bayrağa saygı” sloganlarını atan öğrenci grubu ile “Türbana uzanan eller kırılsın”, “Burası okul podyum değil” sloganlarını atan grup arasında okul kantininde arbede yaşandı. Öğretim elemanları olaya müdahale ederek gerginliğe son verdi. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ise “AKP’yi istemiyoruz” adlı bir protesto gösterisi düzenlendi. “Bağımsızlık istiyoruz, AKP’yi istemiyoruz” pankart ve dövizleri taşıyan öğrenciler adına konuşan Tuğçe Tuncali, Türkiye’yi kara çarşafa sokup adaletsiz sömürü düzenini garanti altına almayı düşünen yobazları istemediklerini vurguladı. İZMİR Bir grup Halkın Kurtuluşu Partili (HKP) öğrenci de düzenlemeyi dün Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi önünde protesto etti. Şeriata karşı mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen öğrenciler, “Şeriata geçit yok” sloganları attı. Grup adına açıklamayı okuyan Ezgi Pektekin, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın AKP’nin gerici icraatlarını uygulamak için çabaladığını söyledi. ESKİŞEHİR Eskişehir Anadolu ve Osmangazi üniversitelerinde öğrenim gören ADD, ÇYD ve Türkiye Gençlik Birliği üyesi gençler “Atatürkçü Gençlik Platformu” adı altında birleşti. Platform üyeleri, üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasını öngören düzenlemeyi protesto etti. Akyürek’ten Cerrah’a yalanlama Akyürek, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın “Trabzon’dan gelen istihbarat uyarısı düşük kodluydu. Düşük kodlu uyarılarda bana gelmez” savunmasını da yalanladı. Akyürek, “Kod diye bir şey yok. Yazıyı okuyan herkesin tedbir alması gerekir. 81 ile azınlıklar ile ilgili yazı yazdım. Mutafyan ve Dink ile ilgili özel bir yazıya gerek yoktu” dedi. Polis memuru Zenit ise Dink cinayetinin işleneceğini Tuncel’den duyduğunu söyledi. Bu konuda amirlerini uyardığını belirten Zenit, “Amirlerime ve çalışma arkadaşlarıma bütün bilgileri aktardım. Ama görevden alınıp Bayburt’a gönderildim” diye konuştu. Zenit, tehdit edildiğini ima ederek, “Güvenlik konusunda ciddi kaygılarım oldu. Çocuğumu okula gönderemedim. O nedenle tayinimi Ankara’ya aldırdım” dediği öğrenildi. Zenit, Yasin Hayal’in Dink’e yönelik suikast girişiminden kendisini Tuncel’in haberdar ettiğini belirterek, “Görüşmemizde Erhan Tuncel bana Yasin Hayal’in Ermeniler’e büyük kin beslediğini, Dink’i öldüreceğini söyledi. Biz de bu istihbaratı rapor ettik” dedi. Zenit, Trabzon emniyetinin Dink’e yönelik “ses getirici eylem yapılacağı” bilgisini içeren İstanbul emniyetine gönderilen uyarı yazısını bizzat kendisinin kaleme aldığını ifade etti. Dink cinayetinden hemen sonra Erhan Tuncel’le görüştüğünü teyit eden Zenit, “Bu görüşme uygundu. Çünkü istihbarat kuralları gereği, daha fazla bilgi almak için bazen bu tür konuşmalar yaparız” diye konuştu. ‘İslamda devrim hazırlığı’ İngiliz basını, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tartışmalı hadislerin ayıklanması için yürüttüğü çalışmayı ‘reform’ olarak niteledi Dış Haberler Servisi Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İslamın yorumlanmasıyla ilgili bir belge yayımlamaya hazırlandığını öne süren İngiliz basını, bu çalışmanın Hıristiyan dinindeki reforma benzer bir çalışma olduğunu savundu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Peygamber’e atfedilen; ancak doğruluğu tartışmalı olan hadislerin ayıklanması için yürüttüğü çalışma İngiliz basınında büyük ilgi gördü. The Guardian gazetesinin, “Türkiye İslama 21. yüzyıl yorumu getirmek için çalışıyor” başlığıyla verdiği haberde, “çalışmada şeriat hukukunun temellerinin yeniden yazılması ve Kuranıkerim’in modern çağa göre yeniden yorumlanmasının hedeflendiği” belirtildi. İslam inancının Batı değerleriyle bağdaştırılmasının da hedefler arasında bulunduğu kaydedilen haberde, AKP hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, bu çabaların başını çektiği bildirildi. Haberde, “son derece iddialı ve kapsamlı bir çalışma olan bu İslami reform projesinin yıllar alabileceğine” dair görüşlere de yer verildi. The Daily Telegraph gazetesi de hadislerin yeniden yorumlanması çalışmasını “devrim niteliğinde” bir çaba olarak yorumladı. Gazetenin haberinde, “NATO’nun tek Müslüman üyesi olan ve küresel terorizmle savaşın önemli bir ortağı durumunda bulunan Türkiye’de hadislerin bugüne uyarlanmasının, ABD’nin etkisiyle hazırlanmış ve İslami radikalizmle mücadeleyi amaçlayan planın bir parçası olabileceği” yolundaki görüşlere de dikkat çekildi. Financial Times gazetesi, projenin İslam dünyasında ve Batı’da ateşli bir tartışma yaratmasının beklendiğini savunarak projenin amacının, “şeriat hukukundaki diğer unsurların yanı sıra, kadına baskıyı meşrulaştırmakta kullanılan hadisleri yeniden yorumlamak, uydurma olduğu düşünülenleri de atmak” olduğunu yazdı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle