15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ŞUBAT 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER İsrailliler ‘diyalog’ dedi ? Dış Haberler Servisi İsrail halkının büyük çoğunluğu Hamas’la görüşmeye sıcak bakıyor. İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesinin Tel Aviv Üniversitesi’nden Cemil Fuchs’a yaptırdığı ankete göre İsraillilerin yüzde 64’ü, ateşkese destek veriyor. Ateşkesi destekleyen halkın büyük çoğunluğu Hamas’ın elinde rehin olarak tutulan İsrailli asker Gilad Şalit’in serbest bırakılması için Hamas’la diyaloğa girilmesinden de yana. İsrail halkının yüzde 28’i ise İsrail hükümetinin Hamas’la görüşmesine karşı çıkıyor. İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı operasyonlarda dün de 7 Filistinlinin öldürüldüğü bildirildi. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Talat AB’nin garantörlüğüne güvenmiyor REŞAT AKAR ‘Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nü dahi 3 yılda geçiremeyen AB’nin garantörlüğünü kabul edemeyiz’ Hintİsrail füze projesi ? Dış Haberler Servisi Hindistan ve İsrail’in, ortaklaşa füze üreteceği bildirildi. Hindistan Savunma Bakanı A.K. Antony, mecliste yaptığı konuşmada, “karadan havaya uzun menzilli füze geliştirmek için İsrail’le işbirliği yapacaklarını” söyledi. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi vermeyen bakan, başka ülkelerin de bu işbirliğine katılabileceğini belirtti. Başka kaynaklara göreyse Hindistan şubat başında İsrail’le 625 milyon dolarlık anlaşma imzaladı. Hindistan, Rusya ile de BrahMos adlı güdümlü füzeyi üretiyor. LEFKOŞA KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin görüşlerini açıklarken Annan Planı’nın temel alınması gerektiğini söyledi. Bayrak televizyonunda Akis programına katılan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Talat, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin mart ayında adaya göndereceği heyetin her iki tarafla temasa geçeceğini, olumlu netice alınması halinde kapsamlı görüşmelerin nisan ayında başlayabileceğini belirtti. Talat, eski Rum yönetimi başkanı Yorgo Vasiliu’nun, Cumhuriyet’e verdiği özel demeçte “AB garantisi Kıbrıs’a yeter” şeklindeki sözlerinin anımsatılması üzerine, Avrupa Birliği’nin bir işbirliği mekanizması olduğunu, kimsenin garantörü olmadığı gibi, Kıbrıs’ın da garantörü olamayacağını vurguladı. Talat şöyle dedi: “AB’nin ga ? BM Genel Sekreteri’nin mart ayında adaya göndereceği heyetin her iki tarafla temasa geçeceğini kaydeden Talat, olumlu netice alınması halinde kapsamlı görüşmelerin nisanda başlayabileceğini belirtti. rantörlüğünü görüyoruz. Yaklaşık 3 yıldan beri Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nü dahi gündemine alıp geçiremedi. Üstelik bunun için oyçokluğu da yeterlidir. Bir tüzüğü geçiremeyen AB’nin garantörlüğünü nasıl kabul edebiliriz.” AB’nin de böyle bir talebi olmadığını belirten KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin, AB üyesi olmadığını anımsatarak “AB’nin garantörlüğü ne bizim açımızdan ne Türkiye açısından muteberdir” dedi. Talat, yeni Rum lideri Dimitris Hristofyas’ın, seçim öncesindeki konuşmalarında “Ada tamamen yabancı askerlerden arındırılmalıdır. Ne bir Yunan askeri ne de bir Türk askeri istiyoruz” şeklindeki sözlerinin anımsatılması üzerine şunları söyledi: “Bir tek Türk askeri bile istemem, Türkiye’nin garantisini istemem de mek, ‘anlaşma istemiyorum’ demektir. Garanti ve ittifak anlaşması gibi, uluslararası bir anlaşmayı değiştirmeye çalışmak, Rum tarafının boyunu aşar.” Demokratların başkan adayı olmak için yarışan iki adayın son televizyon tartışmasından Obama galip çıktı. (Fotoğraf: AP) Möller ile görüşüyor KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın, yarın BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Michael Möller ile görüşmesi bekleniyor. Pazartesi günü de yeni Rum lideri Dimitris Hristofyas ile görüşecek olan Möller, iki lideri bir araya getirmek için tarih önerecek. Yakın bir gelecekte Hristofyas’la görüşeceğini belirten Mehmet Ali Talat, henüz ortaya bir tarih konmadığını belirtti. Talat, 8 Temmuz anlaşmasına ilişkin görüşlerini açıklarken de bu sürece karşı olmadığını, ancak komitelerin kurulmasını ve gerek teknik, gerekse insancıl konularda çalışma yapılmasını öngören bu anlaşma için takvim isteyeceğini kaydetti. Bush’u desteklemişti Clinton’ın Irak savaşı pişmanlığı ? Televizyonda yayımlanan tartışma programında rakibi Obama’yı deneyimsiz olmakla ve halka boş umutlar dağıtmakla eleştiren Clinton, Irak savaşına verdiği destekten pişman olduğunu söyleyerek “Ben başkan olsaydım ülkemizi savaşa götürmezdim” dedi. ELÇİN POYRAZLAR Başbakan Topolanek, ABD ile anlaşmaya hazır Çekler, füze kalkanına topraklarını açıyor ? Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolanek, ABD’nin füze kalkanı sistemlerini Çek topraklarına yerleştirmeye hazır olduklarını söyledi. Topolanek, bu konuda Rusya’dan izin almalarının söz konusu olmadığını ve bir daha Moskova’nın etki alanına girmeyeceklerini vurguladı. DENİZ BERKTAY İngiltere’de deprem ? Dış Haberler Servisi İngiltere’de son 25 yılın en büyük depremi meydana geldi. İngiliz Jeofizik Enstitüsü’nün açıklamasına göre depremin merkez üssü, başkent Londra’nın 205 kilometre kuzeyindeki Lincolnshire şehri, ancak orta şiddetteki deprem Galler ve İskoçya’dan da hissedildi. 1015 saniye süren depremde can kaybı yaşanmazken ufak çapta maddi hasar tespit edildi. Deprembilim uzmanı Brian Baptie konuyla ilgili olarak, “Bu İngiltere için önemli bir deprem. 1020 yılda bir tekrarlanabilir” dedi. KİEV Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolanek, Washington’a yaptığı ziyarette, kendilerinin ABD’nin füze kalkanı sistemine ait radarların Çek topraklarına yerleştirilmesi konusunda Moskova’dan izin almayacaklarını ve yeniden Moskova’nın nüfuz alanına dönmeye niyetlerinin olmadığını söyledi. ABD’ye resmi ziyaret düzenleyen ve ABD Devlet Başkanı George W. Bush ile füze kalkanı projesi konusunda anlaşmaya varması beklenen Topolanek, Rusya’yı, ABD’nin Doğu Avrupa’da Çek ve Polonya topraklarına yerleştirmek istediği füze kalkanı sistemleri konusunu iç politikaya ve bu hafta sonu düzenlenecek olan devlet başkanlığı seçimlerine malzeme yapmakla suçladı. Topolanek, füze kalkanı radarlarının Çek topraklarına yerleştirilmesi konusunda ABD yönetimi ile prensipte anlaşmaya vardıklarını, geriye bazı detayların kaldığını, onları da ABD Başkanı Bush ile yapılacak görüşmede çözeceklerini, ancak konuyla ilgili anlaşmanın imzalanmasının, Polonya ile yapılacak görüşmelerden sonra gerçekleştirileceğini söyledi. Polonya’da koyu Rus karşıtı ve ABD yanlısı politikalarıyla bilinen eski Başbakan Jaroslaw Kaczynski’den sonra, muhalefetteyken iktidarın dış politikasını sertçe eleştiren Donald Tusk’ın geçen ekim ayında iktidara gelmesi ve göreve başladıktan sonra bir yandan ABD’ye mesafeli ve Rusya’ya yakın açıklamalar yapması, yeni hükümetin bu konuda politika değişikliğine gideceği beklentisini doğurmuştu. WASHINGTON ABD başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’den aday olmak için yarışan Hillary Clinton ve Barack Obama, MSNBC televizyonunda düzenlenen tartışma programında Irak, NAFTA, sağlık sistemi ve dış politika konularında yine kapıştı. Clinton ve Obama, 4 Mart’ta Teksas ve Ohio eyaletlerinde yapılacak önseçimler öncesinde birbirlerini sert sözlerle eleştirirken Clinton, Irak işgali konusunda 2002’de Başkan George Bush’u desteklediği için pişman olduğunu söyledi. Clinton, sunucunun “Şansınız olsaydı neyi geriye döndürmek isterdiniz” sorusuna “2002 yılında Irak savaşı konusunda verdiğim destek oyunu. Ben, başkan olarak ülkemizi Irak’ta savaşa götürmezdim. Bush’un bu savaşı başlatmasından dolayı üzgünüm” şeklinde yanıtladı. Obama ise Clinton’ı Bush’un Irak savaşına alet olmakla suçladı ve Clinton’ın başkan seçilmemesi gerektiğini savundu. ‘Obama yetersiz ve hayalperest’ Clinton, önceki önseçimlerde 11 eyalette üst üste zafer kazanan Obama’nın başkan olmak için yeterli deneyime sahip olmadığını ve halka hayalperest umutlar dağıttığını da söyledi. Clinton, ayrıca Obama’nın geleneksel Afrika giysisiyle çekilmiş resminin kendi kampanya personeli tarafından dağıtılmadığını da ifade etti. Obama ise Clinton’ın kampanyası kapsamında sürekli olarak kendisine saldırdığını, ancak kendilerinin bu tür kampanyaların doğasını bildikleri için bu duruma karşı çıkmadıklarını kaydetti. Programın ardından MSNBC’nin anketine katılan izleyicilerin yüzde 70’i Obama’yı tartışmanın galibi olarak nitelendirdi. Demokrat Parti adayının belirlenmesinde kritik öneme sahip Teksas ve Ohio’da yapılacak önseçimlerde Hillary Clinton’ın şansının daha yüksek olduğu, ancak Obama’nın da farkı hızla kapattığı belirtiliyor. neyimli”yim. Ama ödediğim bedeli sonuna kadar araştırmaya cesaretim yetmiyor. ??? Eskiden gelecek ne kadar güzeldi. Şimdi iyimserlik güç istiyor. “Tarihin akışı” gibi ezbere lafların isabet menzilinde değilim artık. Teslim olmamak için hafızamı tazeliyorum zaman zaman. Çocukluğumun ve gençliğimin mücadelelerini hatırlıyorum. O ölümü hiçe sayan cesaretimi. Ve her yenilginin ardından hüznümü bastırıp yeni mücadelelere hazırlanmamı... Sonra tüm bunları kalleş çipil gözlerle izleyen, bazen sırtıma hançerler vuran, bazen de “dostça” öğütler veren asalakları hatırlıyorum. Kazanılması gereken, ama bir türlü kazanılamayan mücadelelere girmediğinden dolayı kendini bilge ilan edip bana tepeden bakmaya yeltenen sürüngenleri. Ve yenilmekten bıktığı için artık “yenilenmeye” karar veren eski dostları. ??? Bugünü düşünüyorum sonra. Sokaktaki, işteki, özel hayattaki haksızlıkları. Dünyadaki türlü rezilliği. Bütün bunlara duyduğum tepkiyi. Adalet ve özgürlük savaşçılarının destanlarını anlatan kitapları her okuyuşumda, filmleri her izleyişimde yüreğimde bir şeylerin inatla kıpırdanmasını. Madem ki sonu zaferle bitmeyen bu mücadelelere kaptırıyorum bugün de kendimi, o halde “daha adam olamamak” pahasına hâlâ insanım demektir. Sadece yıllar geçti. Ve ben biraz yaşlandım. Hepsi o kadar... Polonya taviz bekliyor Fakat Donald Tusk, üç gün önce yaptığı açıklamada, ABD’nin Polonya ordusunu modernize etmesi durumunda kendilerinin bu sisteme onay vereceklerini söyleyerek bu beklentileri boşa çıkardı. Konuyla ilgili değerlendirmeler, Polonya’daki yeni hükümetin de füze kalkanı projesine destek verdiği, fakat önceki hükümetten farklı olarak, onay vermeden önce ABD ile pazarlıkta mümkün olan en fazla tavizi alma çabasında olduğu yönünde. Öte yandan Polonya parlamentosu, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyarak ABD’ye Doğu Avrupa politikasında da destek vereceğini göstermiş oldu. Prag’da ABD karşıtı gösteri ABD Başkanı George Bush, Polonya’yla birlikte füze savunma sistemi kurmak istediği Çek Cumhuriyeti’nde Başbakan Mirek Topolanek’le dün bir araya geldi. Görüşme sırasında ABD’nin ülkede füze savunma sistemi kurmasına karşı çıkan Çekler de başkent Prag’da düzenledikleri gösteriyle ABD ve hükümeti protesto etti. Hükümet binası önünde toplanan ve Bush’la Topolanek’in maskelerini takan göstericiler, ABD’nin “güvenlik” gerekçesiyle kurmak istediği savunma sisteminin ülkede güvenliği tehdit ettiğini vurguladılar. (Fotoğraf:AP) Artık internet var erşembenin Gelişi 110 hafP tadır sizden pek çok soru, görüş ve eleştiri aldı. Bunların bir kısmını burada kısaca cevaplamaya çalıştım. Ama bazı okurlar daha geniş açıklama ve daha kapsamlı diyalogdan yanalar. Neden olmasın? Uğraşlarım arasında Cumhuriyet’in yanı sıra Türkçe ve Rusça dergi ve internet yayınları da var. Bunlardan, siyasiekonomik konularda Rusya üzerine bilgi ve yorum aktaran www.rusya.ru ile Moskova ve kültür içerikli haber ve yazıların yayımlandığı www.moskova.ru, daha ayrıntılı soru ve diyalog için uygun birer zemin olabilir. Konuların internette ele alınması zamanın ruhuna uygun bir seçim. Dünya nüfusunun yüzde 17’si (yaklaşık 1 milyar 200 milyon kişi) internet kullanıyor. İnternetin yaygınlaşma hızı açısından Türkiye 16., Rusya ise 7. sırada geliyor. Türkiye’de 16 milyonu aşkın insan internette. Rusya’da ise yaklaşık 30 milyon kişi. İnternet, çağımızda dünyanın çehresini değiştiren en önemli değişikliklerden biri. “edevlet” denilen, bizde henüz ne olduğu bile anlaşılmayan ve potansiyelinden yararlanılmayan dev kaynak, bürokrasiyi yok ederek yeni bir devrim yapma gücüne sahip (bu açıdan aynı zamanda siyasi önem taşıyan) bir araç. İnternet, önündeki engelleri birer birer aşıp gelişecek. Buna kuşku yok. Uzun lafın kısası, eğer Rusya ve başka konularda “internet düzleminde” bir iletişimi yararlı görürseniz, www.rusya.ru sitesindeki Rusya Günlüğü köşesi yarın Cumhuriyet okurlarının kullanımında olacak. Haberiniz ola... PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY [email protected] Prangalar M oskova yakınlarında, dev bir kartpostalın önünde yaşıyorum. Karşımda koskoca çam ağaçları. Koyu yeşil dallarının her biri, karlı beyaz çerçeveyle kaplanmış. İki ormanın arasından uçsuz bucaklığa uzanan doğa... Ve yukarıdan bitmez tükenmez bir enerjiyle, ama acele etmeden hüzünlü bir dans eder gibi yağan kar taneleri... Onlar mı sınırsız, yoksa benim şu karşı ormanlara dalıp giden düşüncelerim mi? ??? Nicedir terk etmiyor beni bazı düşünceler... Kavraması en zor iş olan doğrunun değil belki, ama yalanın nerede oldu Yıllar, günlerin asla bilmediği şeyleri öğretir. n Ralph Waldo Emerso Ne oldu da buralara geldik? Dün PKK’yi bize karşı kullandığı için ABD’ye kızıyorduk. Bugün ABD vizesiyle PKK’ye karşı atağa kalktık. Yarın ne olacak? Önümüzde ABD vizeli başka kanlı seferler mi var? Daha kaç kişi ölecek biz gerçekleri anlayana kadar? Gazeteler zafer naraları atıyor. Herkes zaferlerden söz ediyor. Ballandırarak anlatıyorlar üstün gelenlerin öykülerini. Savaşta, ekonomide, işte, hayatta... ABD nasıl perişan etti Irak’ı! Falanca şirket nasıl büyüdü! Filanca nasıl zenginleşti!.. Güçlülere ve yenenlere ne kadar da hayranız... ??? Ne yapsam da herkesle birlikte yavaş yavaş bu donuk bataklığa gömülmekten kurtulsam? Olmadık iğrençlikleri olağan karşılamayı hüner sayanlara, yüreğini manda derilerinin ardına gizleyenlere benzemekten korunsam? Nefret ediyorum bilgiç bir edayla bana “oyunun kuralları”nı anlatanlardan, oyunun kurallarından, oyunlardan, kuralları koyanlardan. Elime tutuşturulan beyaz bayraklardan... Eski gücüm yok, biliyorum. 1520 yıl önce olsa, yeldeğirmenlerine karşı savaş açmakta ikircime düşmezdim. Şimdi artık daha “mantıklı ve de Fıkra mahkumları Üç mahkum neden içeri düştüklerini anlatıyor: Benim suçum fıkra anlatmak. Benimki de fıkra dinlemek. Benim suçum ise tembellik. Akşam duyduğum fıkrayı gerekli yerlere bildirmeye üşenip sabaha erteledim. Gece vakti gelip aldılar. ğunu düşünmekten, hissetmekten yorgun düştüğüm oluyor. Yalan her yerde. Her alanda. Ve o kadar çok ki... Şu gökyüzünden düşen kar taneleri kadar çok... Her bir yalan, bileklerimdeki prangaların yükünü ağırlaştırıyor. Yıllar geçtikçe cevaplarım azalıyor, sorular ürkütücü bir hızla artıyor. Oysa eskiden yaşlandıkça cevaplarıma daha fazla güveneceğime emindim. Olmadı... ??? Çeyrek yüzyıldır uzağına düştüğüm memleketim. Memleketimde olan bitenler... Hani “çekip giderim” dedirten gelişmeler... Ama “çekip gitmek” benim kullanacağım bir tepki biçimi değil. Ben zaten gitmişim. Ama ayrılama mışım. Şimdi sadece şu lapa lapa yağan kara karışıp kaybolmak geliyor içimden. Tepeleri karlı koca çamlardan da yukarı bir yerlere... Belki oralardan bir şeyler çıkar. Orhan Veli’nin dediği gibi: “Birden bir kıyamettir kopacak ufuklarda. Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin; Bayramlar seyranlar mı dersin? Ne duruyorsun be, at kendini denize: Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol; Git gidebildiğin yere...” ??? Memleketimden ölüm ve yalan haberleri geliyor. Ve boyalı gazetelerde savaş çığlıkları. CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle