06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 ŞUBAT 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER İSTAB, gümrüklerin, ambarların ve garajların kent dışına çıkarılmasını, şehre girişte ücret alınmasını önerdi 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘Trafik bakanlığı kurulsun’ UZMANLAR: RAYLI SİSTEM ŞART GÖKÇE UYGUN Gerçekçi Olmak Kıbrıs Rum kesimindeki “başkanlık” seçiminin birinci turu, oy verme öncesindeki anketleri tersyüz eden bir şekilde sonuçlanınca, tahminleri altüst olan yorumcular da yeni gerekçeler yaratma yarışına katıldılar. Pazar günkü seçimlerde, yine Papadopulos’a şans verenler, yurttaşlarını Annan Planı’na “hayır” dedirtmiş olan sabık liderin adeta diskalifiye olmasını, Balkanlar’ın en genç devleti Kosova’nın bağımsızlık ilanı ile ilişkilendirmek istiyorlar. Dahası, Rusya lideri Putin’in bu girişime karşı çıkarken, “AB Kosova’nın bağımsızlığını tanıyacaksa, 40 yıldır pratikte bağımsız olan Kuzey Kıbrıs’ı da tanıması gerekir” demesinin Papadopulos’un önünü kestiğini söylüyorlar. (Yunanistan’da yayımlanan Elefterepotiya ve Ta Nea vb.) Şanslarını, eşit bir şekilde önümüzdeki pazar günü gerçekleşecek ikinci turda denemeye hazırlanan Kasulides ile Hristofyas’ın Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’nin yeni başkanı olmalarını ise birleşme umudunun yeniden gündeme gelmesi olarak görenler de var. (İngiliz The Times) Daha şimdiden “Papadopulos’un şok yaratan yenilgisinin birleşik Kıbrıs’a kapı açtığını” ve Rum seçmenlerin açıkça çözüm için oy kullandıklarını söyleyen politika analizcilerinin görüşlerine dayanan İngiliz basınında yazılanlar, en azından Batı’nın yakın gelecekte ada için beklentilerini ortaya koymak açısından yararlıdır. İstanbul’un trafik sorununun çözümü için bir çalışma yapan İstanbul Toplu Taşımacılar Birli ği (İSTAB) Yönetim Kurulu Üyesi Suat Sarı, “Trafik Bakanlığı” kurulmasını, gümrükler, nakliye ambarları ve TIR garajlarının kent dışına çıkarılmasını, şehir merkezlerine girişin ücretli olmasını önerdi. 19891999 arasında İBB’de trafik yönetim kademelerinde bulunarak İstanbul tra ‘Metrobüs uzun vadeli çözüm değil’ DENİZ TATARER fik Sinyalizasyon sistemini kuran, Almanya’da trafik mühendisliği eğitimi alan trafik uzmanı Sarı, kent trafiğine çözüm önerilerini derlediği bir rapor hazırladı. Türkiye’deki zaman ve para israfının en büyük nedenlerinden birinin trafik sorunu olduğuna işaret eden Sarı, trafik sorununun çözümü için başta kamu kurumları yetkilileri ve bazı sivil toplum örgütlerinin bilimsel olmayan çözüm önerileri getirdiklerini savundu. Sarı, “Akademisyenlerin orta ve uzun vadeli önerilerine ise kısa vadede çözüm bekleyenlerce önem verilmiyor” görüşünü dile getirdi. “Trafiğin yönetimini üstlenen kamu kurumlarında bu işin eğitimini almış uzmanlar olmadığından ya da iktidar değişikliklerinde başka departmanlara tayin olanların boşluğundan dolayı İstanbul’daki ulaşım düzenlemeleri ehil olmayan ellerde yapılıyor” diyen Sarı, “Hatta müteahhitlerin kendi inisiyatifleriyle yaptığı geometrik düzenlemelerle şekilleniyor! Bu durum milyar YTL ’nin kalıcı çözümlere harcanmamasına neden oluyor” yorumunu yaptı. Sarı, sıkışık trafik nedeniyle yakıt tüketiminden her yıl 50 milyar dolar heba edildiğini vurgulayarak “Anadolu yakası, sabah Avrupa’ya geçilen akşam da geri dönülen bir yatakhane görünümünde. Bu mantıkla 10 köprü bile yetmeyecektir” tespitini yaptı. Ama ne ölçüde gerçekçidir? Sorunun, 24 Şubat sonrası Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’nin yeni başkanı olarak, KKTC ile görüşme trafiğini yönetecek olan kişiler açısından yanıtına bakalım. İkinci tura birinci kulvarda yarışarak katılacak sağcı lider Annakis Kasulides ile, onu bir omuz farkı arkadan izlemeye başlayacak olan Komünist AKEL Partisi’nin Genel Sekreteri Dimitris Hrtistofyas da Kıbrıs’ta çözüme Kıbrıs Türkü ile değil, Ankara’ya ve Türkiye’nin AB üyeliği için dayatma politikasını sürdürerek ulaşmakta kararlıdırlar. İkisi de, tıpkı öteki Rum politikacılar gibi, Türkiye’yi Kıbrıs’ın kuzeyini işgal etmiş bir devlet olarak görmekte ısrarlı olan Rum Ulusal Konseyi’nin kararını savunmaktadırlar. Görüşmelere başlanması için de Türk askerinin adadan çekilmesini önkoşul olarak istemektedirler. Kuzey’deki Türk nüfusunun çoğalmasının önlenmesi için Türkiye’den göç etmiş olanların geldikleri yere dönmesindeki görüş birliğini sürdürmektedirler. Kıbrıs Türkü’ne, eşit ve ortak gözüyle bakmayan Güneyli liderler, Rumların tek yanlı egemenlik politikasını sürdürecek kendisine özgü bir federal yapının geçerli olmasında ısrarlıdır. 24 Şubat akşamı Güney Kıbrıs’taki başkanlık sandıklarından kim çıkarsa çıksın, yeni Rum liderliği de, yörüngesini yıllardan beri uygulanan ve Atina’da oluşturulan stratejiye göre sürdürecektir. Bu gerçekleri yok sayarak Güney Lefkoşa’daki Başkanlık Sarayı’nı Papadopulos’tan devralacak yeni Rum cumhurbaşkanının Kıbrıs’ta nihayet çözümü sağlayacak bir politika ile masaya oturacaklarını bekleyenler elbette yine olacaktır. 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan eden Kıbrıslı Türkler, Putin’in dediği gibi 40 yıldır pratikte bağımsız olarak varlıklarını sürdürmekle kalmıyorlar. Giderek daha varlıklı, zengin bir toplum olmanın yöntemlerine de kavuşuyorlar. 17 Şubat ta bağımsızlığını açıklayan Kosovalı Arnavutların arkasında açıktan yer alan ABD ya da İngiltere, Fransa ve Almanya’nın varlıkları, günümüzde her ülke için kendisine özgü bir bağımsızlık stratejisinin geçerli olduğunu, daha doğrusu olması gerektiğini vurguluyor. O geçerliliğin Balkanlar’da uygulanışı için bir Amerikalı ya da İngiliz veya Fransız, Alman siyaset adamına mikrofonları uzatırsanız alacağınız yanıt, Kosova ile ilgili ise sizler de elbette avuçlarınız kızarıncaya kadar alkışlamakta haklı olursunuz. Yunanlı komşunuz ise siz alkışlarken suratını asar ve homurdanır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) yeni öğretim yılının başında tamamlamadan hizmete soktuğu metrobüs hattına 6 yeni güzergâh daha eklenecek. Uzlaştırma uzmanları, AvcılarCevizlibağ arasında eylül ayından beri hizmet veren Metrobüs hattının iyi bir proje olmasına karşın, yetersiz, özensiz ve altyapı çalışmalarının eksik olması nedeniyle birçok soruna neden olduğunu belirttiler. Uzmanlar, “Metropollerde tekerlekli sistemler kısa sürede işlevini yitiriyor. Toplu ulaşımda raylı sistem şart” değerlendirmesinde bulundular. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Ulaştırma Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Güngör Evren, Metrobüs’ün iyi bir proje olmasına karşın, AvcılarCevizlibağ arasında çalışmasının yetersiz olduğunu belirtti. Hattın daha işlevsel hale gelebilmesi için AvcılarMecidiyeköy arasında çalışmasının şart olduğuna dikkat çeken Evren, hattın Mecidiyeköy’e uzatılması için başlatılan çalışmalar için geç kalındığını söyledi. Evren, “Başından, bu hattın Mecidiyeköy’e kadar uzatılması gerekirdi” dedi. Marmaray’da sona doğru ‘R Metrobüsün trafik yoğunluğu olan bölgelere AYLI SİSTEM İSTANBUL’UN ULAŞIM SORUNUNU ÇÖZER’ kolay ve düşük maliyetli çözüm getirdiğini belirten Evren, uzun vadede yeterli olmadığına da dikkati çekti. Evren, “Bazı bölgelerde talebin acilen karşılanması için metrobüs iyi bir çözüm. Ancak, İstanbul gibi büyük kentlerde tekerlekli sistemler kısa sürede işlevini yitiriyor” diye konuştu. İstanbul’un ulaşım master planında çok sayıda raylı sistem projesinin de bulunduğuna dikkat çeken Evren, “Bunlar uygulamaya geçirilmiyor. Raylı sistem yerine yeni karayolu çalışmalarına, tünellere ve 3’üncü köprülere kaynaklar aktarılıyor. Bu paralar raylı sisteme aktarılsa İstanbul’un ulaşım sorunu çözülür” dedi. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, metrobüs hatlarının pahalıya mal olduğunu belirterek “Metrobüs yerine normal otobüslerin çalışacağı tercihli yol yapılsaydı bugün MecidiyeköyBüyükçekmece arasındaki yol bitmişti” diye konuştu. 11 tüp tünelden oluşan projede 8 tüp batırıldı. Kalan üç tüp tünel de bir yıl içinde batırılacak. İstanbul Haber Servisi İstanbul’un iki yakasındaki demiryolu hatlarını denizin altından birleştirecek olan Marmaray projesi çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Tüp tünellerin batırılmaya, ihalelerin yapılmaya devam edildiği proje, 2011’de bitirildiğinde Gebze’den Halkalı’ya 1.5 saatte ulaşılabilecek. İstanbul’un ulaşım sorununa çözüm olarak sunulan Marmaray projesinin temeli 2004’te atıldı. Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı (DLH) Genel Müdürlüğü, Japon yüklenici firma Taisei Corporation, GamaNurol şirketi ve Avrasya Müşavirlik firması tarafından yürütülen projenin 2009’da bitirilmesi öngörülüyordu. Ancak çalışmalar sırasında sık sık rastlanan tarihi eserler nedeniyle projenin tamamlanma yılı 2011 olarak belirlendi. 11 tüp tünelden oluşacak projede 8 tüp tünelin batırılması tamamlandı. Kalan üç tüp de bir yıl içinde batırılacak. Böylece projenin deniz tabanı bölümü tamamlanmış olacak. çişi için yapılacak tünel ihale aşamasında. Bu kapsamda mart ayında teklifler sunulacak. İstanbul Boğazı geçişini 4 dakikaya düşürecek olan Marmaray, saatte 70 bin yolcu taşıyacak. Metro ve havaalanı ile entegre edilecek sistemle, Gebze’den Halkalı’ya 1.5 saatte ulaşılabilecek. Hat, Kazlıçeşme’de yeraltına girecek; yeni yeraltı istasyonları olan Yenikapı ve Sirkeci boyunca ilerleyecek, İstanbul Boğazı’nın altından geçerek diğer bir yeni yeraltı istasyonu olan Üsküdar’a bağlanacak ve Söğütlüçeşme’de tekrar yüzeye çıkacak. Ama sıra Kıbrıs’a gelmiş ise... Bir başka ölçü yönteminin, Washington’dan Atina’ya kadar geçerli olması için kolların sıvandığını görürsünüz. Onun için, son Kosova örneğinin Ankara’nın Kıbrıs politikası için bulunmaz bir ders olması gerektiğini unutmayalım. BMetrobüsün Boğaziçi Köprüsü geçişinde sorunOĞAZ KÖPRÜSÜ’NDE METROBÜSE GEÇİT YOK Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net lar olduğunu dile getiren İBB Başkanı Kadir Topbaş, köprüde ayrı bir şerit ayrılamazsa metrobüsün normal trafik akışıyla karşıya geçeceğini söyledi. Topbaş, “Metrobüs için 1 şerit ayrıldığında metrobüsün geçişini yapmak istiyoruz. Bu yöntem olmasa da Boğaz Köprüsü’nü bir şekilde geçeriz ama karışık düzen geçeriz” dedi. Metrobüs hattının en önemli etabı olan TopkapıMecidiyeköy bağlantı çalışmalarına Haliç Köprüsü geçişindeki teknik sorunlar ve maddi kaynak sıkıntısı nedeniyle ara verildi. 7 TEPE 7 TÜNEL PROJESİ S Çalışmalar kapsamında AATTE 70 BİN YOLCU TAŞIYACAK İlk tünel yol haziranda açılıyor mehmet?cumhuriyet.com.tr İstanbul Haber Servisİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) trafik sorununa çare olarak sunduğu ancak uzmanlarca eleştirilen “7 tepe 7 tünel” projesinin ilk aşaması tamamlandı. KâğıthanePiyalepaşa ile BomontiDolmabahçe tünel yolları haziran ayında hizmete girecek. Bu tünel yolların hizmete girmesiyle 400 bin araç yeraltına inecek ve Dolmabahçe’den Kâğıthane’ye 4 dakikada ulaşım sağlanacak. Böylece bölge trafiğinin ciddi ölçüde rahatlatılacağı tahmin ediliyor. İhalesi tamamlanan SarıyerÇavuşbaşı ve FulyaLevazım tünel yolları için de önümüzdeki günlerde çalışmalara başlanacak. Bu tünel yolların bir buçuk yıl içerisinde tamamlanması planlanıyor. 7 tepe 7 tünel projesiyle toplam152 kilometre uzunluğunda 32 tünel yol yapılması planlanıyor. Bir buçuk milyar dolara mal olması planlanan projede, 2010 yılına kadar; KâğıthanePiyelapaşa, BomontiDolmabahçe, SarıyerÇavuşbaşı, FulyaLevazım, DolmabahçeFulya, LevazımAkatlar, LevazımZincirlidere, EyüpSilahtarağaGaziosmanpaşa Caddesi tünel yollarının bitirilmesi ve ÜsküdarHarem, Beylerbeyi Vaniköy ve EyüpHavaalanı tünel yollarına başlanması planlanıyor. lastik tekerlekli araçların ge ENTERNET / MEHMET SUCU Türkiye’nin özgür yazılım topluluğu portalı Özgürlükİçin’in, (www.ozgurlukicin.com) başlattığı “OOXML’e Hayır” kampanyası büyümeye devam ediyor. Microsoft’un kendi sahipli formatı olan OOXML’i bir ISO standardı haline getirmek için yaptığı çalışmalar konusunda bilgisayar kullanıcılarını bilgilendirmek ve harekete geçirmek amacıyla başlatılan “OOXML’e Hayır” kampanyası, farklı platformlarda faaliyetlerini sürdürüyor. Son olarak OpenOffice Türkiye’nin resmi sitesinde desteklediğini duyurduğu kampanya, “OOXML’e Hayır!” banner ve düğmelerine yer veren yüzlerce blog sitesinin yanı sıra, Facebook üzerinde kurulan “OOXML’e Hayır” gruplarıyla internet üzerindeki en büyük protesto kampanyalarından birini ağırlı Özgürlük İçin ‘OOXML’e Hayır’ yor. “OOXML’e Hayır” kampanyası, Microsoft’un her alanda olduğu gibi XML formatını da tekelleştirme hevesine ve inadına karşı yürütülüyor. Microsoft’un önerdiği bu yeni standart; kamusal alanlarda gelecekte Microsoft ‘un tek hizmet sağlayıcı olmasını kolaylaştıracak, bilgiye özgür ve açık standartlarla erişimi engellemeye yönelik bir girişim. OOXML’in ISO standardı olarak kabul edilmesine dair son karar, 2425 Şubat günü Cenevre’de ulusal standart komitelerinin bir araya geleceği toplantıda verilecek. Özgürlükİçin, Türkiye’yi temsilen toplantıya katılacak Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) kullanacağı oyun “OOXML’e Hayır” yönünde olmasını sağlamak için özgür yazılımın gücüne inanan herkesin desteğini bekliyor. OOXML’ye hayır manifestosu kısaca şöyle: Bizler; tüm kamu kurumlarının, firmaların, yerel yönetimlerin, okulların, hastanelerin ve sıradan insanların “gelecek endişesi” olmaksızın kullanabileceği, özgür ve açık bilişim standartlarını istiyoruz... Bizler, bilişim standartlarının uluslararası yazılım tekellerine değil; insanlara hizmet için var olması gerektiğini düşünüyoruz... Hedefimiz, herkesin kamusal bilgiye hızlı, eşit, ücretsiz ve özgürce ulaşabileceği bir yapıdır. 2006 yılında, OASIS OpenDocument adıyla da bilinen ve bu hedeflere ulaşılmasını sağlayan bir standart doğdu. OpenDocument, özgür ve herkese açık bir XML doküman belirtimi standardı (ISO/IEC 26300:2006). OpenDocument standardı sadece özgür ve güvenilir olmakla kalmayıp, devletleri ve vatandaşlarını da belli bir yazılım markasının ürünlerine mahkum olma zorunluluğundan kurtarıyordu... OpenDocument dosya biçimlerinin birer uluslararası ISO standardı olarak kabul edilmesi üzerine, pek çok ülkede “özgür ve açık standartlar” kullanma eğilimi artış gösterdi. Bu gelişmeden rahatsız olan ve OASIS üyesi olmasına karşın OpenDocu ment’ın standartlaşması aşamasında işbirliği davetlerini reddeden Microsoft, kendi Office serisi ürünlerinde kullanacağı XML tabanlı dosya biçiminin bir ISO standardı olarak kabulü için çalışmalara başladı. Microsoft’un bir ISO standardı olarak kabul edilmesini istediği bu yeni dosya standardının adı OOXML... OOXML’in açılımı her ne kadar Office Open XML olsa da, bu yeni standart açık ve özgür değil... OOXML’in içerdiği teknolojilerden bir kısmı patentlenmiş durumda. Patentlerin sahibi ise elindeki patentleri kullanarak özgür yazılımları kullanan kişi ve şirketleri tehdit eden bir firma... Standart yeterince açık olsa ve kabul edilse bile, bu standardın içerdiği teknolojileri kullananlara Microsoft tarafından dava açılabilecek! CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle