06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2008 SALI 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Erzurum Devlet Tiyatrosu ‘Kafkas Tebeşir Dairesi’ ile turnede AYNA ADNAN BİNYAZAR Bozuk düzende insanlık kaç para? ‘Kafkas Tebeşir Dairesi’ni ilk kez New York’ta izlemiştim. ‘Duygusal’ bir yaklaşımın sergilendiği bu Amerikan yapımında gözyaşlarımı tutamayarak seyircinin sahnede olan biteni eleştirel bir uzaklıktan izlemesini sağlamak için çabalayan Brecht’e ihanet etmiştim. Ardından (1979’da) Dostlar Tiyatrosu’nun sunduğu, sahne düzeninin Mehmet Ulusoy, dekorun Metin Deniz, maskların Kuzgun Acar imzasını taşıdığı ünlü ‘süper yapım’ geldi. Oyunun Erzurum Devlet Tiyatrosu yapımını izlemeye hazırlanırken tek beklentim, insanı sıkıntıdan patlatmayan bir sahne olayı ile karşılaşabilmekti. Ne yazık ki tiyatromuzun son zamanlarında, değil ‘sanat’ karşısında heyecanlanmak, ‘zenaat’ düzeyindeki becerilerle karşılaşıp keyiflenmek bile zorlaştı. Oysa Erzurum Devlet Tiyatrosu’nun çalışması, terk edilmiş kimi beklentileri geri getiriyor. Bir episod (tablo) noktalanmadan bir sonrakinin altyapısının hazırlandığı, oyunculara gevşeme, oyunu yayma şansı tanımayan hızlı bir akış oluşturan yönetmen Barış Erdenk’in daha ilk aşamada seyircinin dikkatini derleyip toplayarak oyuna odakladığını görüyoruz. Yapım ekibinin Brecht tiyatrosu üstüne yaptığı çalışmanın çapı Volkan Bozok’un sahne ve giysi tasarımında da yansıyor. Onlarca değişik tablonun görsel içeriğini hızla ve kolaylıkla oluşturan, ayrıca yüzlerce giysi parçasına vestiyerdolap görevi yapan ‘ahşap modüller/parçalar’, tavandan sallandırılmış ‘askı’ ve ön düzeye yerleştirilmiş minik ‘döner sahne’nin birbiriyle bağlantılı kullanımıyla, ‘oyun içinde oyun’ olarak sunulan ‘masal’ın uzamı ve zamanı pürüzsüzce akıyor gözlerimizin önünden. ‘Masal’dan ‘mesel’e ulaşılıyor. Doğuran mı yoksa ona emek veren mi daha çok hak etmektedir bir çocuğu? Brecht, emeğin değerini göstermek için toplumun iki karşıt sınıfını karşı karşıya getiriyor: ‘Kapitalist’ düzenin ‘meta’ya Sincan İstasyonu Salâh Birsel, “Şiiri seversen,/Zekâ yaşın büyür,/Kimselere dokunmaz,/Hayvanları öldürmezsin” diyordu. Dünyanın birçok yerinde, ülkemizde olup bitenlere bakıyorum; insanda umut yaratan tek gelişme yok. Her yerde savaş, kan, tecavüz, terör, töre cinayetleri... Sanki hayatın dev ekranlarında Charlie Chaplin’in “Asrî Zamanlar” filmi oynuyor... Çağımızın insanı, kapitalizm makinesinin dişlileri arasında etiyle kemiğiyle öğütülüyor... ??? Abdülkadir Budak’ın çıkardığı “Sincan İstasyonu” adlı dergiyi görünce, insanı insanlığından eden her şeyin şiirsizlikten doğduğunu düşündüm. Politikacısından işadamına, bürokratından işçisine, kadınından erkeğine.. duygu kütleşmesine uğramış ne çok insanla karşılaşıyoruz! Birsel’e, “şiiri seversen zekâ yaşın büyür” dedirten, bu duygu kütleşmesi olmalı idi... Şiir yalnız zekâ yaşını değil; insan olma yaşını da, duygu düşünce duyumsama algılamakavramayorumbeğeni yaşını da büyütüyor. Bunlar olmadı mı, kasapta satılan beyin ne ise zekâca gelişmemiş beyin de odur. ??? Şiir, şairle onu okuyan arasında bir iç duyuş çakışmasıdır. Onun için şair, eleştirmen, âşık, şiir heveslisi.. şiiri tanımlamaya kalkar. Şiirin, sözü öze indirgeyen bir anlatı yaratısı olması, herkeste onun bir kalıba sokulacağı kanısı uyandırmıştır. Oysa, kim yaparsa yapsın, şiirin tanımında eksik bir yan kalacaktır. Selçuk Altun’un “Cumhuriyet Kitap”ta W.H. Auden’den aktardığı gibi, kuşkusuz “Şiir hiçbir şeyi halletmez” . Ben, şiirin “dili sahipleneceği”ne değinen Donald Revell’in dediğine kulak verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Dil sözdür; beğeniye duygularla kıvam verilen yaratılar potasıdır... Şiir ise duygulardan süzdüğünü kendi diline dönüştüren söylemler düzeneğidir. İnsanın zekâ yaşının büyümesi, kimseye kötülük yapmaması, hayvanları öldürmemesi.. onun, şiirleşmiş sözün özüne ermiş olmasına bağlıdır. ??? “Sincan İstasyonu”nu bir şairin çıkarması ayrıca önemli. Orhan Veli Kanık “Yaprak”ı, Cemal Süreya “Papirüs”ü İstanbul’da, Ali Püsküllüoğlu “Yusufçuk”u Ankara’da, Gültekin Emre “Parantez”le “Şiirlik”i Berlin’de çıkarmıştır. Her yaştan, her kuşaktan şaire, yazara yer veren şiir ağırlıklı “Sincan İstasyonu” Ankara’nın kıyıcığında, Sincan’da yayımlanıyor. Bir şiir dergisinin Sincan’da yayımlanması ne güzel! Sanki büyük bir şiir yaratmamış Anadolu; gün geçtikçe şiir damarları kurutuluyor; duyarlıklar kabalığa dönüşüyor... ??? Derginin ilk sayısında Budak, şiiri “haz alma”nın da aracı sayıyor. Ülkü Tamer ise saflığın şiirini ararken “kâğıda dökülmeden önce beynin bin bir kıvrımından geçen” şiirin özlemini duyuyor. Tehlike çanını Budak çalıyor: “Şair toplum içindeki etkin konumunu, ağırlığını, inandırıcılığını yitirdi.” Şair, inandırıcılığını yitirdi mi sözün büyüsü bozulur. 12 Mart ve 12 Eylül faşizminden türkülerle, Nâzım’ın şiirleriyle, Ruhi Su’nun şarkılarıyla kurtulduğumuz unutulmamalı! Toplumlar, yasalarla yönetilir; bireyin yasası ise kişiliği, duyarlığı, düşüncesi, beğenisi, yorum gücüdür. Bugün TBMM’de anayasa değiştirenler, şiire giden yolun yalnızca Sincan istasyonuna uğramış olsalardı Türkiye bugünkü karmaşaları yaşamazdı... [email protected] ? Barış Erdenk’in sahnelediği Erzurum Devlet Tiyatrosu yapımı ‘Kafkas Tebeşir Dairesi’ oyunu İstanbul turnesinde. Topluluk bu yapımla 1422 Haziran tarihleri arasında yapılacak olan Bonn Bienali’ne katılıyor. tapan ‘ayrıcalıklı’ azınlığı bir yanda, ezilen çoğunluk öte yanda. ‘Bozuk düzen’de ‘erdemli’ kalabilmek olanaksız Brecht’e göre. Çünkü insanın hamurunu ‘toplumsal düzen’ yoğurur. İnsan iyi olsa da, düzen kötüyse, iyiliği etkili kılamazsın, düzene uymak zorunda kalırsın, sen de ‘kötü’ye bulaşırsın. Oyundaki halktan kişiler de tıpkı efendileri gibi korkak, çıkarcı, acımasızdır bu nedenle. Bozuk bir düzende var olmayı sürdürebilen tüm kişiler gibi... İnsan ‘iyi’ olsun isteniyorsa düzen değişmeli. Bunu yapamadık mı, ‘iyi’yi ‘kötü’ ile sarmaş dolaş etmiş, ‘ironik’ bir konumda soytarılaşmış yaratıklar olmaktan öteye gidemeyiz... Oysa oyunun tek ‘iyi’ kişisi hizmetçi Gruşa, kucağında soylu anasının terk ettiği minicik bebekle, bozuk düzenin acımasız insanlarınca hırpalanarak sürdürüyor ‘erdemlilik’ serüvenini; üstelik sonunda muradına da eriyor: Hem büyüttüğü çocuğa sahip oluyor, hem de sevdiğine kavuşuyor. Çünkü ’masal’ denen şeyin güzelliği burada ya analık davasının günü gelip çattığında, karşısına bozuk düzenin yoz yargıçlarından biri değil de, Azdak adlı bir başka ‘masal kahramanı’ çıkıyor. Yoksul kesime adalet dağıtan bu kurnaz/hilebaz, paragöz ayyaşın zekâsı sayesinde ‘mutlu son’a ulaşıyor ‘erdemli’ Gruşa. ‘Masal’ bitiyor. Geriye Brecht’in irdelediği gerçekler kalıyor. Brecht’in birlikte çalıştığı bestecilerden Paul Dessau’nun şarkıları, bu yapımda yeniden düzenlenerek, dans öğesiyle daha çok buluşturulan, daha tempolu bir ezgi anlayışına kaydırılmış. ‘Solo’ yorumların bir bölümü de ‘koro’ yorumlarına dönüştürülerek ne yazık ki tiyatro eğitiminde henüz üstesinden gelemediğimiz‘solo şarkı söyleme’ sorunu giderilmiş. Sibel Erdenk’in koreografisi çoğunlukla GürcüKafkas danslarına dayandırılmış. (Brecht, ‘yabancılaştırma’yı gerçekleştirme yolunda, Kafkasya coğrafyasına bin yıllık bir Çin masalını yerleştirmiş çünkü.) Kimi şarkıdans bölümleri ise ‘marş’a uygun adım ‘yürüyüş’le katılma biçimi benimsenerek sıradanlaştırılmış. Ç OYUNCULUK BİÇEMİ Oyunculukta üç temel yaklaşım görülüyor. MASAL’DAN MESEL’E Ü Egemenler sınıfı, yüzleri maskeli olarak commedia dell’Arte biçemini anımsatan abartılı bir plastik anlayış içinde yansıtılırken, bozuk düzenin ‘zalimleştirdiği’ sıradan kişiler ‘grotesk’ tiplemelerle sunuluyor; ‘insan’ olarak kalmayı başaranlar ise doğal bir oyunculukla yorumlanıyor. Danslara ve koro şarkılara toplu olarak katılan oyuncular, onlarca oyun kişisinin de bedeni ve sesi oluyorlar. İrfan Kılınç, OzanAnlatıcı’ya çok yakışan, yumuşak bir yorum sunuyor. Bahar Başar Gruşa’da solosunu sevimliliğinin dozunu kaçırmadan yerine getirirken, üç kadın oyuncudan Özlem Erel, ‘Vali’nin Karısı’ tiplemesi yanında birçok da küçük rolü parlatıyor. Yasemin Erbulun ise sürekli olarak ‘çat burada çat kapı arkasında’; şaşırtıcı bir hızla bir kimlikten ötekine geçiyor. Oyunun neredeyse son aşamasında ortaya çıkan Azdak’ın ağırlıklı biçimde yer aldığı episodların, en başta oluşturulan tempoyu ne yazık ki yavaşlatması Ahmet Burak Bacınoğlu’nun Azdak yorumunu da posalandırıyor. Brecht’in gereğinden çok malzeme yüklediği bu episodlarda, zaten yorulmuş olan seyircinin dikkati dağılıyor. Simon’da sevimli bir ‘sevgili’ kişiliği sergileyen Kutay Sungar, öteki rolleri paylaşan Gökhan Kocaoğlu, Serkan Kunter, Sezai Yılmaz, Taner Köse ve Damla Erdal, her bir episodun ‘gestus’unu (‘sınfsal duruş’unu) belirlemede üstün beceri gösteriyorlar. Ancak, Kılınç ve Erel dışında tüm oyuncular yer yer gereksizce yükseltiyorlar ve pürüzlendiriyorlar seslerini. Haziran ayında Bonn Bienali’ne katılacak olan topluluğun tutturduğu yüksek düzey, yapımdaki kimi sorunların bir kez daha gözden geçirilmesini hak ediyor. Erzurum D.T.’nin ‘Kafkas Tebeşir Dairesi’ yapımı Ankara’dan sonra İstanbul seyircisi karşısında. İyi tiyatro yapma çabasının keyfini yaşayan genç sanatçıların bu çalışmasını izleyin. SÖZ YAZARI PAZAR GÜNÜ YAŞAMA VEDA ETTİ Aysel Gürel bugün son yolculuğuna uğurlanıyor Kültür Servisi Pazar günü tedavi gördüğü Florence Nightingale Hastanesi’nde yaşama veda eden Aysel Gürel, bugün öğle vakti Teşvikiye Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlanacak. Aysel Gürel’in ölümü, sanat dünyasında üzüntü yarattı. Sanatçı dostları ve dinleyicileri tarafından “çok renkli bir kişilik, büyük birikimiyle önde gelen bir sanatçıyı kaybettiğimiz’’ vurgulandı. Besteci ve müzik yazarı Selmi Andak ise Aysel Gürel’in ardından şunları söyledi: “Sadece Aysel Gürel’i kaybetmiş olmanın üzüntüsünü taşımıyorum; bir besteci olarak kendimden çok şey kaybetmiş bir insanım şu anda. Beste repertuvarımın en büyük değeri Aysel Gürel’di. Ödül alan bestelerimin çoğu söz yazarı olarak Aysel Gürel imzası taşır. Bu besteler arasında çok sevilen ‘O Şarkıyı Henüz Yazmadım’ , ‘Güneş Bir Kere Doğdu’ , ‘Ben Her Bahar Âşık Olurum’ gibi, aynı zamanda çoğu ödüllü eserlerin ikinci yaratıcısı Aysel Gürel’di. Diyebilirim ki, Aysel Gürel Türk pop müziğinin baş mimarıydı.” Semaver Kumpanya garajistanbul’da... Kültür Servisi Semaver Kumpanya, ‘Chamaco’ adlı oyunuyla her pazar 19.00’da garajistanbul’da seyirciyle buluşacak. Küba’da okuma tiyatrosu olarak sahnelenen “Chamaco”nun dünya ilk gösterimini, geçen tiyatro mevsimi Semaver Kumpanya yapmıştı. Kübalı yönetmen Orestes Peres Estanquero’nun yönettiği oyun, Küba’nın başkenti Havana’da işlenen bir cinayet üzerinden kurgulanıyor ve insanların yalnızlıkları, çelişkileri, hüzünleri ile var olan düzen içinde tutunamayışlarını anlatıyor. Ahmet Kaynak, Aylin Çalap, Bülent Çolak, Fatih Dönmez, Gökçe Sezer, İrem Erkaya, Özlem Durmaz, Serkan Keskin, Sarp Aydınoğlu ve Tansu Biçer’in oynadığı oyunda sinematografik sahneleme tekniği kullanılıyor. (0 212 244 44 99) T.C. KADIKÖY İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN AÇIK ARTIRMA SURETİYLE GEMİ SATIŞ İLANI DOSYA NO: 2000/29 İflas tasfiyesi maksadıyla, masa mal varlığına dahil, Bağlama Limanı İstanbul olan, Türk Uluslararası Gemi Sicilinin (TUGS ) 662 Sicil Numarasında, 7508764 İMO numarasında kayıtlı (İstanbul Gemi Sicilinin 5078 sırasından naklen tescilli) ve Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Liman Başkanlığınca, 16.11.2000 tarihinde, kütük kaydına iflas şerhi konulan, Yavuz Sultan Selim isimli Dökme Yük Gemisinin, açık arttırma suretiyle satışına iflas idaresince karar verilmiştir. GEMİNİN ÖZELLİKLERİ: Bağlama Limanı İstanbul olan Türk Uluslararası Gemi Sicili’nin (TUGS) 662 Sicil Numarasında, 7508764 İMO numarasında kayıtlı gemi, Türk Bayraklı, TCYI tanınma işaretli, 5378 Gros Ton, 2902 Net Ton, 1976 Japon inşa yapımı, Geminin boyu 117,92 m., Kütük boyu 110 m., Geminin eni 18 m., derinliği 9 m., Mitsubishi marka, Diesel tipli, 6200 BHP Gücü, 175 Devirli, 2 Adet Daihatsu, 1 Adet Perkins Diesel Motorlar, 2 Adet Marine Alternating Current Generatör, Kazanlar Clyton marka, 7 çalışma basınçlı, Kawasaki dümen makinalı, 4 Blades Solid Type Aeroford Section Tipli, 4100 mm DIA, 2840 mm PITCH, MANGANESE BRONZE METERİAL, DERRİCK 12345 NOLU 15 20 mt. Kreyner, 2 Adet FMSK Irgat, 357717 CBFT 350592 CBFT Dökme Balya Kapasiteleri, 3 Adet Ambar ve Kapakları, 1 Adet RAYTHEİN 72 MİL 1 Adet JRC 48 MİL 1 Adet KODEN 72 MİL RADARLAR, 1 Adet GAYLOT, 1 Adet JRC, FRUNU GMDSS SİSTEM, KODEN Gps, SHİP MATE Navtex, 2 Adet FRUNU, 1 Adet SAİLOR VHF navigasyon teçhizatının mevcut olduğu, bilirkişiler tarafından bildirilmiştir. MEVCUT DURUMU: Bilirkişi heyeti tarafından, geminin yaşı ve halihazırdaki durumu nedeniyle mevcut teçhizatların belli ölçüde bakıma ihtiyacı olduğu, makine dairesinin de kısmi olarak bakıma ihtiyacı olduğu, gemiye ait tüm Klas Liman evraklarının yapıldığı belirtilmiştir. KIYMETİ: Bilirkişi tarafından geminin yaşı, iş yapabilirlik durumu, piyasada aranırlık derecesi, bakım yenileme ihtiyaçları ile klas liman sürveylerinin gereklerini yerine getirmesi göz önüne alınarak, 9.360.000, 00 YTL. (Dokuzmilyonüçyüzaltmışbin YTL) değer takdir edilmiştir. SATIŞ GÜNÜ VE ŞARTLARI: Satışın ilk açık arttırmasının 04/042008 günü, saat 14.30 14.45 arasında, Kadıköy Adliyesi C Binası Hasanpaşa İstanbul adresinde, Kadıköy 3. İcra İflas Müdürlüğüne mahsus odada yapılmasına, ilk açık arttırmada muhammen bedelin %60’ını satış ve paylaştırma masraflarını bulmaması halinde, geminin 2.Açık Arttırmasının 14/04/208 günü, aynı yer ve saatler arasında yapılmasına, bu artırmada muhammen bedelin %40’ını satış ve paylaştırma masraflarını karşılaması halinde satış yapılacak, aksi takdirde düşürülecektir. Satışa iştirak edeceklerin, geminin muhammen bedelinin %20’si oranında nakit veya Milli bir bankanın teminat mektubunu satış anında iflas idaresine vermeleri gerekmekte olduğu, İhale karar pulu, Dellaliye resmi, KDV, Harç, Eğitime Katkı Payı, Damga Pulu, Tescil ve Teslim masrafları ile satıştan sonra doğabilecek her türlü masraflar alıcıya aittir. Satışa iştirak edeceklerin, gemiyi kıymet takdir raporundaki, özellikleri ve fiziki durumu dikkate alarak, şimdiki haliyle kabullendikleri addolunacaktır. Satış şartnamesi, ilanın gazetede neşri tarihinden itibaren dairede açık bulundurulacak olup, daha fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda belirtilen dosya numarası ile daireye müracaat etmeleri, satışa iştirak edeceklerin, belirtilen gün ve saatte dairede hazır bulunmaları, tebliğ ve ilan olunur. (Basın: 7924) T.C. YOZGAT SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN KIYMET TAKDİR ZAPTI İLANI Esas No: 2008/3 Satış Hissedarlar arasında taksimi mümkün olmayan taşınmazın satışına karar verilmiş ve hüküm kesinleşmiş olup davacı vekili tarafından satışına karar verilen taşınmazın kıymet takdirinin yapılması talep edilmiş, davacı tarafça yatırılan avanstan karşılanmak üzere Yozgat Adliyesi’ne ait vasıta ile berabere alınan bilirkişiler Osman Şahin ve Mehmet Etli ile birlikte Yozgat ili Merkez Yenicami mahallesi 22 pafta, 1602 ada, 3 No’lu parsel sayılı taşınmazın kıymet takdiri 04.02.2008 tarihinde yapılmıştır. İNŞAAT BİLİRKİŞİSİ RAPORU: Dava konusu taşınmaz Yozgat Yenicami mahallesinde olup tapu kaydında 1602 ada, 3 parselde kayıtlı 842.37 m2 arsadır, şu anda üzerinde herhangi bir yapı bulunmamaktadır. Şehir merkezinin yaklaşık 800 metre güneydoğusunda bulunmaktadır. Arsa güney ve batı cephelidir, üzerine her türlü yapı yapmaya müsaittir, şehir imar planında emsal 2.6 blok nizam yapı alanıdır, elektrik, su, telefon ve bütün altyapı hizmetlerinin tamamından faydalanmaktadır, herhangi bir ulaşım problemi yoktur. TOPLAM DEĞERİ 151.627,00 YTL’dir. FEN BİLİRKİŞİSİ RAPORU: Dava konusu edilen Yenicami mahallesi 1602 ada, 3 parselin beraberimde mevcut bulunan pafta ve krokisi zemine uygulanıp aynen uyduğu, sınırlarında hiçbir değişikliğin bulunmadığı, zeminde parselin boş durumda bulunup üzerinde hiçbir yapılaşmanın olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle taşınmazın mirasçılarından: Hava UlaşanMehmet Ulaşan Aysel Ekici (Akçınlıoğlu)Hamiyet Ulaşan (Yıldırım) Firdevs Özgünül Zeliha Ekici (kayabaşı) İbrahim Özgönül Leyla Özgönül (Utanç) Fatıma Özgünül (Demirez) Saliha Özgönül (Uysal) Fadiş Özgönül (Erk) Mahmut Ersoy Neriman Ersoy (İbrahim) Ramazan Ersoy Ersin Ersoy Uğur ErsoyAli ErsoyHatice Ersoy Eren Ersoy Özlem Ersoy Tekmile BenlikaraHalis Benlikara (Eyibinici) Hasan Benlikara Ünhal BenlikaraBinali Benlikara Bekir Halitoğlu’na kıymet takdiri zaptı bilirkişi raporu tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 11.02.2008 Basın: 8128 Dosya No: 2007/585 Tal. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: İstanbul ili, Bahçelievler 1. Bölge, Kocasinan Köyü, Bahçelievler ilçesinde kain, 29 pafta, 6044 parsel sayılı 253 m2 miktarındaki tarla üzerinde inşa edilmiş, kat irtifaklı kargir apartmanda 26/352 arsa paylı, 5. kat (13) nolu meskenin tamamının cebri icra marifetiyle satışı yapılacaktır. Taşınmazın İmar Durumu: Bahçelievler Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nce tanzim ve tasdik edilmiş olan, 20.02.2007 tarih ve 2182 sayılı imar durum belgesine göre söz konusu taşınmaz 1/1000 ölçekli 29.07.2003 tasdik tarihli Bahçelievler Revizyon Uygulama İmar Planında H: 18.50 mt irtifada, ön bahçe: 3.00 mt., yan bahçe 3.00 mt, arka bahçe 3.00 mt (PI.Notu) ikiz nizam konut alanında kalmaktadır. Ancak 1/5000 ölçekli B.Evler Revizyon Nâzım İmar Planı 27.04.2006 tarihli E200/815 sayılı İstanbul l. İdare Mahkemesi kararı ile iptal edilmiştir, denilmiştir. Söz konusu taşınmazın dosyası içerisinde mübrez tapu kaydı ve 1/1000 ölçekli çapı arazide belirgin sabit noktalardan istifade ile arz üzerine aplike edildiğinde, anılan taşınmazın alanı, boyutları, bulunduğu semt ve mevki itibariyle yerine aynen uygun olduğu tespit edilmiştir. Taşınmazın Evsafı: Satışa konu taşınmaz; Bahçelievler, Şirinevler Mahallesi, Fetih Caddesinden ayrılan Cem Sultan Sokakta, tapunun 29 pafta, 6044 parsel numarasını teşkil eden ve Cem Sultan Sokaktan 9 kapı numarası alan 253,00 m2 miktarlı arsa dahilindeki kargir Lale Apartmanında 26/352 arsa paylı 5. kat (13) nolu meskenin tamamı niteliğindedir. 2 Bodrum Kat+Zemin Kat+5 Normal kattan müteşekkil, B.A.K. tarzda ve bitişik nizamda, ikinci sınıf malzeme ve işçilik kalitesi ile inşa edilmiş, bodrum katında sığınak, depo ve kömürlük mahalleri, 1. Bodrum, Zemin ve normal katlarında ikişer daireli, elektrik, sıhhi tesisat, doğalgaz tesisatı ile asansör tertibatı ikmal edilmiş, ana binanın 5. normal katında ve binaya cepheden bakışa göre, sol kısımda yer alan mezkur daire, girişte koridor üzerinde aydınlık cepheli mutfak ve bir oda, yol cephesinde balkonlu salon, koridorun devamında arka cephede, iki oda ile banyo, WC mahallerinden müteşekkil, kapalı alanları itibarıyla brüt kullanım alanı takribi 120 m2 civarındadır. Dairede ıslak hacim zeminleri seramik, salon zemini parke, oda zeminleri laminat parke, duvarları sıvalı ve saten boyalı, tavan kenarları kartonpiyerli, banyo,WC duvarları fayans kaplı, banyosunda duş teknesi, klozet, lavabo, sıhhi tesisat armatürleri ile tamamlayıcı aksesuarları mevcut, mutfakta ise ahşap mutfak dolapları ile sabit tezgâh bulunmaktadır. Daire pencere doğramaları PVC ve ısıcamlı, daire giriş kapısı çelik kapı, doğalgaz tesisatlı, kombi kalorifer ısıtmalı, elektrik ve su mevcuttur. Satışa konu daire bulunduğu konum itibariyle alt ve üst yapısı tamamlanmış, her türlü belediye ve sosyal imkânlardan istifade edecek konumda, civarın talep gören konut alanında yer almaktadır. Daire halen ipotek verenin istimalindedir. Taşınmazın Kıymeti: Satışa konu taşınmaza, Bilirkişice 130.000,00.YTL kıymet takdir edilmiştir. Satış Şartları: 1 Taşınmazın satışı 25/03/2008 tarihinde, saat: 10.20’den 10.35’e kadar, Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü’nde; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla; 04/04/2008 tarihinde, aynı yer ve saatte ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacakların alacağını ve satış masraflarını, takdir edilen kıymetinin % 40’ını geçmek şartı ile en çok arttırana ihalesi yapılacaktır. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. İhale damga pulu, KDV, tapu alım harcı ve masrafları alıcıya aittir. Tellaliye, tapu satım harcı ve birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli, hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde, isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/585 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 8321) BAKIRKÖY 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle