05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ŞUBAT 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 Fotoğraf yarışması ? Kültür Servisi Defne TürkYunan Yerküremizde en büyük kozmoz yapıcısının kadınlar olduğunu unutmamalıyız Kaos ve özgürlük üzerine Leyla Gencer Sahnesi On iki yaşındaydım. Maçka’da dedem ve anneannemle, teyzelerim ve dayılarımla birlikte oturduğumuz 12 numaralı büyük ahşap konağın çatı katındaydım. Babamın bölme duvarlarını kendi elleriyle yapıp daireye dönüştürdüğü, güzelim balkonundan eşsiz bir Boğaz manzarasının seyredildiği, henüz şimdiki gibi azalmamış olan güvercinlerle, kumrularla komşuluk ettiğimiz çatı katında annemle yalnızdık. Babam ya işteydi ya da ev aramaya gitmişti yine, uzun süredir yaptığı gibi. Konakta bizden başka oturan kalmamıştı. Aşağıdan asırlık bir evin ahşap bedenine inen darbelerin uğursuz ritmi, aralıklı sarsıntılar ve beynimin içinde zonklayan gürültüler halinde ulaşıyordu bize. Konağı yıkıp yerine apartman dikecek müteahhidin yıkım ekibi alt katlardaki pencere ve kapı pervazlarını söküyordu. Annem ağlıyordu. On iki yıllık ömrümün, içinde şekillendiği dünya yıkılıyordu, kaosu yaşıyordum. Çocuklar operaya! ANKARA (AA) Devlet Opera ve Balesi (DOB), minik izleyiciyle, haftanın her günü verilecek temsillerde buluşacak. DOB, 2005 yılında açılan Leyla Gencer Sahnesi’ni çocuklara yönelik temsillere ayırmayı planlıyor. DOB Genel Müdürü Rengim Gökmen, kurumun gelişip yaygınlaştığını ve en önemli hedeflerinden birinin de sahne ve seyirci sayısını arttırabilmek olduğunu söyledi. Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde yapılan restorasyon çalışmalarının sona erdiğini, burayı Operet Sahnesi ismiyle kullandıklarını anımsatan Gökmen, 12 Şubat tarihinden itibaren burada yeniden temsillere başlayacaklarını belirtti. Bu sahnede iki yapımı izleyiciyle buluşturmayı hedeflediklerini anlatan Rengim Gökmen, “İki küçük opera ile yıllar öncesinden nostaljik, belki hepimizin hatırlayacağı ‘Öylesine Bir Dinleti’yi bütün Türkiye’nin beğenisine sunacağız’’ dedi. Devlet Opera ve Balesi ailesine 2005 yılında katılan Leyla Gencer Sahnesi ile ilgili projelerinin de bulunduğunu ifade eden Gökmen, “Dünyadaki sayılı çocuk opera ve balelerinden birini Leyla Gencer Sahnesi’nde oluşturmayı ve hemen hemen her gün orada çocuklarla buluşabilmeyi hedefliyoruz’’ dedi. Bunun, Devlet Opera ve Balesi’nin önemli projelerinden biri olacağına işaret eden Gökmen, “DOB’un çocuk balesi, çocuk korosu, çocuk temsilleri vardı. Ama bu, çocuklarımızın ağırlıklı olarak kullanacakları en önemli ve tek özgün mekân olacak’’ dedi. Derneği’nin bu yıl yedincisini düzenlediği fotoğraf yarışmasına başvurular devam ediyor. Son başvuru tarihi 1 Mayıs olan yarışmanın bu yılki konusu “Su ve Işık”. Türkiye’den ve Yunanistan’dan iki seçici kurulun seçeceği yapıtlara Altın Defne, Gümüş Defne ve Bronz Defne ödülleri verilecek. İki ülkeden Altın Defne kazanan fotoğrafçılar dört gün sürecek olan festivale onur konuğu olarak katılacaklar. Ödül alan fotoğraflar Türkçe ve Yunanca başlayacak olan festivalin afişlerinin görsel unsuru olarak değerlendirilecek.Yarışmanın sonuçları 10 Mayıs günü açıklanacak. Çevbir söyleşileri sürüyor ?Kültür Servisi Çevbir söyleşileri edebiyat eleştirmeni ve yayımcı Semih Gümüş, yazar ve editör İshak Reyna, sosyolog Yücel Bulut ve çeviri bilimci Ayşe Banu Karadağ’ın “Türkiye’de Klasik Çevirileri: Nasıl Başladık, Neredeyiz?” başlıklı toplantısıyla devam ediyor. 19 Şubat saat 18.00’de Can Kitabevi Söyleşi Salonu’nda yapılacak toplantıda “hangi eserler klasiktir, klasik neye yarar, nasıl seçilir, editörlüğü nasıl yapılır, Doğu ve Batı klasikleri arasındaki farklar nelerdir, klasikler bir kültürün belirleyici öğesi olabilir mi, eğitimdeki yerleri nedir ve klasik çevirisi nasıl yapılır” gibi konular değerlendirilecek. Kaos nedir? Ansiklopedide kaosun iki tanımı var: 1. Dünyanın oluşumundan önce maddeyi oluşturan öğelerin genel karışıklığı; 2. Büyük düzensizlik, kargaşa, genel karışıklık. Tanımlardan ilki, sözcüğün geldiği Yunanca “khaos” teriminin mitolojideki anlamına gönderme yaparken ikincisi daha çok bu mitolojik terimin toplum ve insan yaşamına taşınmış bir kullanımını gündeme getiriyor. Azra Erhat, “Mitoloji Sözlüğü”nde, “boşluk, daha biçime girmemiş, varlığa kavuşmamış öğelerin karışımı” anlamına geldiğini belirttiği bu terimi Hesiodos ve Ovidius’tan iki alıntıyla örneklemiş: “Khaos’tu hepsinden önce var olan” diyor Hesiodos, “Theogonia” (Tanrıların Soykütüğü) adlı yapıtının başında. Ovidius ise “Metamorphoseis”te (Başkalaşımlar) “Kımıldamaz, biçimsiz, düzensiz ağır bir yığın, / karmakarışıkmış içinde nesnelerin türlü türlü öğeleri” diye tanımlıyor “khaos”u. Farklı yaratılış mitolojilerinde farklı görünümlere bürünür “kaos” hali. Kimi zaman “hiçlik”tir sadece, kimi zaman engin bir derinlik, dipsiz bir uçurum, kimi zaman da uçsuz bucaksız sular... Bence hepsindeki ortak nokta, tekdüze bir görünüm ve o dış görünüşün altında henüz ayrışmamış, ayrı ayrı adları konmamış, neye gebe oldukları henüz bilinemeyen ? Kaos halinin farklı yaratılış mitolojilerinde farklı görünümlerindeki ortak nokta tekdüze bir görünüm altında henüz ayrışmamış, ayrı ayrı adları konmamış, neye gebe oldukları henüz bilinemeyen bir elementler yığını, gizilgüçler topluluğu bulunmasıdır. bir elementler yığını, gizilgüçler topluluğu bulunmasıdır. Sonra bu tekdüze görünümün içinden kimi zaman gökle birlikte, kimi zaman tek başına toprak belirir. Toprak doğurgandır, toprak anadır, toprak kadındır. Çekilen acı, bir doğum sancısıdır. Doğumla birlikte kaos kozmosa dönüşür. Dünyada bu yeni kurulmuş evreni bozabilecek hiçbir güç yoktur. Türkiye’de, hangi gerekçeyle olursa olsun, kadın üzerinden kaos yaratmak isteyenler ve bunda bir ölçüde başarılı da olanlar, şu koskoca uzayın içinde küçücük bir nokta olan yerküremizde en büyük kozmos yapıcısının biz kadınlar olduğunu hiç unutmamalıdırlar. O ahşap konağa inen ve çocukluğumun dünyasını yerle bir eden kazmaların uğursuz gürültüsünü hâlâ duyuyorum ruhumda. Ve tüm gücümle haykırıyorum: Yarattığınız kaosun içinden tırnaklarımızla, dişlerimizle, düşlerimizle; hapsedilseler veya diplerinden kesilseler bile daha gür, daha boyun eğmez olarak geri gelecek, özgür rüzgârlarda uçuşacak saçlarımızla söküp çıkaracağız, yeniden bir araya getireceğiz yeni bir kozmosun gizil, devingen güçlerini ve çocuklarımızın geleceğini mutlaka ama mutlaka koruyup yeniden inşa edeceğiz, onların adına, onlarla birlikte... [email protected] Hollywood grevinde uzlaşma ? Kültür Servisi Amerikan Yazarlar Çocuklarımızın adına Karnınızda evrenin yaratılışı kadar uzun bir süre taşıdığınız, adım adım şekillenen ve bu şekillenişi size giderek güçlenen “Ben buradayım” işaretleriyle hissettiren bebeğinizi sonunda kucağınıza alıp, sizden kopmuş, artık ayrı bir beden ve ruh olarak var olan o minimini, sıcacık varlığı bağrınıza bastığınızda, onun size sarılan ellerini, dokunuşunu, dudaklarını, soluğunu hissettiğinizde onunla birlikte yepyeni bir kozmosa doğduğunuzu, artık başka bir evren kurduğunuzu, başka bir evren olduğunuzu da duyumsarsınız. Birliği, üyelerine üç aydır süren ve Altın Küre ödüllerinin iptal edilmesine yol açan grevlerini sona erdirebilecek geçici bir uzlaşma sağladıklarını bildirdi. Tam uzlaşmaya varılması durumundsa yazarların bugün işlerininbaşında olması gerekiyor. Anlaşmaya varılması, Akademi Ödüllerinin planlandığı gibi 24 Şubat’ta yapılmasını kesinleştirecek. Hollywood çalışanları geçmişte de haklarını aramak için grev yapma yolunu seçmiş, bu grev tam 22 ay sürmüştü. (BBC) CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle