24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 6 ARALIK 2008 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Tek Partiden ‘Tek Adam Partisi’ne Cumhuriyet tarihinin ilk yıllarına satırbaşlarıyla göz atıldığında ilginç bir görüntü çıkar ortaya. Birinci Meclis’in kendisini feshetmesinden son- ra yapılan 2. Meclis seçimlerindeki adayların hepsi Mustafa Kemal’in süzgecinden geçmişlerdi, dolayısıyla Halk Fırkası kurulduktan sonra da, onun üyesi olmuşlardı. Buna rağmen türdeş ve disip- linli bir kitle değillerdi ve orada muhalefet vardı; bu muhalefet, Cumhuriyetin ilanı ve hilafetin kaldırıl- ması tartışmalarında kendisini göstermişti. 1924 Anayasası ile, cumhurbaşkanına tanınması öngörülen bazı yetkiler (örneğin gerekli gördüğünde parlamentoyu feshetmek), bu Meclis’teki muha- lefetin etkisiyle reddedilmişti. Ülkenin muhalefetsiz yönetilmesi, Şeyh Sait İs- yanı, sıkıyönetimin ilanı, Hıyanet-i Vataniye Ka- nunu’nun değiştirilmesi, Takrir-i Sükûn Kanunu, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılma- sı ve İzmir suikastı ertesine rastlar. Deyim olarak Tek Parti veya Devlet Partisi (F. Gi- ritlioğlu) ya da Parti Devleti (Recep Peker- Mahmut Goloğlu) dönemi; 1930’da kısa süren Serbest Fırka deneyiminin başarısızlığından son- raki döneme, kimilerine göre de bu kaynaşmanın artık İçişleri Bakanı’nın partinin genel sekreteri, va- linin de bulunduğu ilin parti il başkanı olma dere- cesine kadar vardığı 1935 yılına rastlar. Dün de belirttim, artık demokrasinin geri dö- nülmez bir yaşam biçimi haline geldiği günümüzde, tek parti yönetimini ve yöntemlerini özlemek ya da tek partide, onda olmayan erdemleri aramaya kalk- mak safdilliktir. Tek parti yönetiminin birçok eleş- tirilecek, kötü yanı vardı. Ama tek parti dönemini, içinde bulunduğu ko- şullardan soyutlayarak sadece görünüşüne göre yorumlamak da yanlıştır. Tek parti yönetiminin seçkinci olduğunu söylemek doğrunun bir parçasını dile getirmektir.Ya da Erich Van Zürcher gibi, olaylara güya Marksist açıdan yaklaşırken, bütün devrim diye sunulanların üst ya- pı reformlarıyla sınırlı kaldığını söyleyip, örneğin top- rak reformu yapmadığı için eleştirmenin de bir an- lamı yoktur. Çünkü unutmayalım ki, bizzat Zürcher’in de belirttiği gibi, CHP’nin yerine DP’nin geçmesi- nin temelinde de, CHP’nin hazırladığı “Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu” yatmaktadır. Köylüye Köy Enstitüleri ve Çiftçiyi Topraklan- dırma Kanunu ile yaklaşmaya çalışan CHP’nin seç- kinci, ceberut, birbirleriyle bağlantılı bu iki girişi- me ağalarla ittifak halinde karşı çıkan DP’nin po- pülist yüzünü ise köylü dostluğu olarak yorumla- mak da herhalde pek bilimsel ve gerçekçi bir ta- vır olmasa gerek. Ama leş gibi ayak kokan popülizmin batağına gırt- lağına kadar batmış siyasetimizi yine aynı popüliz- min gözlüğüyle izleyip, değerlendirmeye çalışan- lardan başka bir şey beklemek de abes olur. CHP’nin tek parti döneminin mirasının da, aktif- leri de pasifleri de olduğunu, bunu da en iyi CHP’li- lerin değerlendirmeleri gerektiğini.. bu arada Cum- huriyet’in ilk dönemlerinde olduğu gibi, “Tek Par- ti” yönetiminin en yoğun yıllarında bile CHP içinde belirli, biraz mahcup da olsa bir muhalefetin oldu- ğunu belirttikten sonra günümüze dönelim. “Tek Parti” yönetimi maziye gömüldükten altmış küsur yıl sonra artık gelişmiş bir demokrasiye ve tabii onsuz olmazlı bir parti içi demokrasiye dön- müş olmamız beklenirdi. Ne yazık ki, durum böyle değildir. Hiçbir partinin lideri ya da yöneticisinin, eğer “yüz surat, Hacı Murat” değilse.. Tek Parti yönetimini eleştirmeye hakkı yoktur. Çünkü onların hepsi, “Tek Adam Partisi”nin egemenleridirler. Tabii Deniz Baykal da... Şu hale bakın! CHP Ge- nel Başkanı; çarşaf, türban, Tek Parti yönetimi ko- nusunda yeni açılımlar yapıyor, partinin mirasını tartışmaya açıyor.. kimseye danışma gereğini duyuyor mu? Ne Gezer!.. Bırakın onları danışmayı.. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal fiilen yeni kendi atadığı kişilerin MYK’yi seçmesini bile içine sindiremeyip, tüzük değişikliğiyle onları da kendi atama yolunu tutu- yor; sonra da Tek Adam Partisi Genel Başkanı ola- rak, Tek Parti’yi eleştiriyor. El insaf! asirmen@cumhuriyet.com.tr Fõndõk üreticisini tüccarõn insafõna bõrakan AKP hükümeti, seçimler öncesi oy avcõlõğõ için kesenin ağzõnõ açõyor Rüşvet sõrasõ çiftçiye geldiFIRAT KOZOK / CEMİL CİĞERİM ANKARA/SAMSUN - Fõndõk piyasasõnda yaşanan sõkõntõlar üze- rine, 2006 yõlõnda TMO Genel Mü- dürlüğü’ne görev veren hükümet, bu yõl fõndõğõn fiyatõnõ 4 YTL olarak be- lirlemişti. Ancak ofisin randevulu alõm sistemi uygulamasõ, randevu- larõn aylarca sarkmasõ ve ödemele- rin yarõsõ peşin yarõsõ vadeli olarak yapõlmasõ üreticiyi tüccarlarõn insa- fõna bõraktõ. Karadeniz’de fõndõğõn ki- losu bazõ bölgelerde 2 YTL’ye kadar düştü. Ortaya çõkan tablonun yaklaşan ye- rel seçimler öncesi AKP’yi köşeye sõkõştõrmasõ nedeniyle hükümet ye- ni formüller üzerinde çalõşmaya baş- ladõ. Bu çerçevede fõndõk alõmlarõna hõz verilmesi ve randevulu sistemin işleyişinin hõzlandõrõlmasõ planlanõ- yor. Hükümet, alõmlar nedeniyle oluşacak TMO’nun görev zararõnõ da göze alõyor. Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, bu konuda ilk sinya- li önceki gün Çankaya Köşkü’nde düzenlenen kültür sanat büyük ödül- leri resepsiyonunda vermişti. Bazõ gazetecilerle sohbet eden Erdoğan, yaklaşan seçimlerle birlikte artan kö- mür yardõmlarõnõn sosyal devletin ge- reği olduğunu belirterek şöyle ko- nuşmuştu: “Bakın mesela şimdi ben yeni bir görev zararını göze alarak fındık alacağım. Fındık müstah- silin elinde kalınca bunu medya yazıyor. Biz şimdi zarar edeceği- mizi bile bile fındık üreticisini mağdur etmemek için alıyoruz. Müstahsil oradaki alavereci dala- varecilerin eline düşmüş, onlardan faizle borç almış şimdi borcuna karşılık 2 YTL’den fındığını ve- riyor. Bu durumda görev zararı olacaksa olacak.” CHP Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahim hükümetin yaklaşan yerel seçim öncesinde kendisine yö- nelen tepkiyi kõrmanõn yollarõnõ ara- dõğõnõ söyledi. TMO’nun seçim ön- cesi iki kritik ay olan şubat ve mart aylarõna verdiği randevularõ aralõk ve ocak aylarõna çekmeye başladõğõnõ ifade eden Karaibrahim, “Başba- kan’ın sözleri doğruysa hükümet bir seçim yatırımı daha yapacak” dedi. Ziraat Mühendisleri Odasõ Baş- kanõ Gökhan Günaydın da uygula- maya tepkisini, “Üretici fındığını sa- tamazken, bahçesini yakarken ha- tırlanmayan sosyal devlet, yalnız- ca seçim zamanlarında mı hatır- lanıyor?” sözleriyle dile getirdi. 50 bin ton alacak... TMO, 30 bin üreticinin 50 bin ton fõndõğõnõ ocak ayõ içinde alacak. Bu amaçla, 3 bin ton olan günlük alõm kapasitesi ile depolama olanaklarõ arttõrõldõ. Yetkililer, ofisin bu se- zondaki alõmõnõn 370 bin tona ulaş- masõnõn beklendiğini belirttiler. Ha- len önceki yõllardaki alõmlarõ nede- niyle depolarõnda 436 bin ton fõndõk bulunan TMO’nun stoklarõnõn dö- nem sonunda 650 bin tonu geçebi- leceği ifade edildi. Alõmlarõnõ öne çe- ken TMO, yerel seçim öncesinde pe- rakende fõndõk fiyatlarõnõ da düşür- dü. Ofis, daha önce 12 YTL olan 1 kilogramlõk vakumlu paketlerde am- balajlõ kavrulmuş fõndõğõn fiyatõnõ, bugünden itibaren 8 YTL’ye indir- di. Ayrõca 500 gramlõk ve 250 gram- lõk paketler halinde de kavrulmuş fõn- dõk satan TMO, özellikle 250 gram- lõk paketlerle okul, vakõf, kurum ve belediye kantinlerine girmeyi he- defliyor. Gökçek’in saadet zinciri AKP’li başkanõn park, bahçe bakõmõ diye çõktõğõ ihalelerin yarõdan fazlasõ inşaat işi çõktõ. İhaleyi alan belediye firmasõ 434 park, bahçeden 430’unun bakõmõnõ taşerona devretti MURAT KIŞLALI ANKARA - Melih Gökçek’in başkan, olduğu Ankara Anakent Belediyesi’nin 2004 yõlõ için ya- põlan park, bahçe ve mezarlõklarõn bakõm ve onarõm ihalesinin “rekabet şartları oluşturulamayarak” belediye şirketi Anfa’ya verildiği ortaya çõktõ. Kamu İhale Kurulu’nun “Ankara parkları, re- füjleri, piknik alanları, mezarlıkları, bitkisel, ya- pısal, tesisat, bakım ve onarım ihalesi” ile ilgili 25426 sayõ ve 7 Nisan 2004 tarihli Resmi Gazete’de yer alan kurul kararõna göre süreç şöyle gelişti: - Ezgi inşaat firmasõ, 27 Ocak 2004’te yapõlan iha- leyle ilgili belediye ve Kamu İhale Kurumu’na iti- raz etti. Belediye itirazõ kabul etmeyince Kamu İha- le Kurulu 12 Şubat 2004’te ihaleyi durdurarak in- celetti. Hazõrlanan Esas İnceleme Raporu’nda “İhale işlemlerinin iptal edilmesine karar veril- mesinin uygun olacağı” belirtildi. - Dönemin Kamu İhale Kurulu ise, rapora karşõn “Oyçokluğu ile şikâyet başvurusunun uygun bu- lunmadığına” karar verdi. - Bazõ kurul üyeleri şikâyetçiyi haklõ bularak, re- kabet oluşmadõğõ için ihalenin iptal edilmesi gerektiği görüşüyle “karşıoy” yazõsõ yazdõlar. Üyelerin “karşıoy” yazõsõnda şu çarpõcõ tespitlere yer veril- di: “İhalenin yaklaşık maliyetinin yüzde 31.3’lük kısmı park-bahçe işleriyle hiçbir doğal bağı ol- mayan ‘Bina inşaatõ’ işine aittir. Kalan 30.4 tril- yonluk işin 10.9 trilyonluk bölümü, esas amaca ilişkin olmayan ‘Beton asfalt yol temizliği’ ima- latına ilişkindir. Doğal bağlantı olmayan bu iki kalem işin yüzde 55.8’ini oluşturmaktadır. Bu tes- pitimiz; idarenin ihaleye çıkardığı işin birtakım ilave işlerle büyütüldüğünü, dolayısıyla ihaleye iştirak şartlarının zorlaştırıldığını ve Kamu İhale Yasası’nda tariflenen ‘rekabet’ ilkesinin ger- çekleşmediğini ortaya koymaktadır. Nitekim ihaleye sadece Anfa teklif vermiştir. Anfa’nın top- lam 434 adet park-bahçe işinden, 430 adedini alt yükleniciye yaptırtmayı planladığını idareye teklif etmesi, ihalenin park-bahçe bazında bö- lünebileceğini ve maliyetlerin düşmesi sonucu ya- pılacak ihalelere birden fazla katılımcının tek- lif verebileceğini göstermektedir.” Toprak Mahsulleri Ofisi’nin randevu alõm sistemi nedeniyle önceki yõl 5.15 YTL’den aldõğõ fõndõğõn fiyatõnõn 2 YTL’ye kadar düşmesine neden olan hükümet, yaklaşan seçimlerle birlikte üreticinin tepkisini yumuşatmanõn yollarõnõ arõyor. Hükümet, TMO’nun görev zararlarõnõ da göze alarak fõndõk alõmlarõnõ hõzlandõrmaya hazõrlanõyor. Ziraat Mühendisleri Odasõ Başkanõ Gökhan Günaydõn, “Üretici fõndõğõnõ satamazken, bahçesini yakarken hatõrlanmayan sosyal devlet, yalnõzca seçim zamanlarõnda mõ hatõrlanõyor?” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Vekiller bayram tatiline erken başladõ TBMM Genel Kurulu, dün ye- terli çoğunluğu sağlayamadığı için toplanamadı. TBMM Baş- kanvekili Güldal Mumcu saat 14’te açılan Genel Kurul’da yoklama yaptırdı. Yoklamada yeterli çoğunluğun bulunama- ması üzerine Mumcu birleşimi kapattı. Bu arada Genel Ku- rul’da milletvekillerinin 8 Ara- lık Pazartesi günü başlayacak olan Kurban Bayramı nede- niyle birbirlerini kutladıkları görüldü. (Fotoğraf: AA) GÜL 2 HAFTA UÇAĞA BİNEMEYECEK Diyarbakır gezisine ‘kulak’ engeli ANKARA/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Kurban Bayramõ’nõn ilk gününü Diyarba- kõr’da geçirmeyi planlayan Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, son anda bu düşüncesinden vazgeçti. Cumhurbaşkanlõğõ Basõn Merkezi, gezinin, Gül’ün kulağõndaki rahatsõzlõğõn yi- nelenmesi ve 15 günlük tedaviye başlanmasõ nedeniyle ertelendiğini açõkladõ. Cumhur- başkanlõğõ Basõn Merkezi’nden yapõlan yazõ- lõ açõklamada, Gül’ün, 2006 yõlõ Mart ayõnda Tunus seyahati sõrasõnda bir kulak rahatsõzlõ- ğõ geçirdiği ve tedavi gördüğü anõmsatõldõ. Gül’ün bu rahatsõzlõğõnõn tekrarlamasõ üzeri- ne doktorlarõnõn 15 gün sürecek bir tedaviye başladõğõ ve bu süre içerisinde uçağa binme- mesini istediği belirtilen açõklamada, “Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımız, çok is- temelerine rağmen, Kurban Bayramı’nda Diyarbakır’a yapmayı düşündükleri seya- hati ertelemek durumunda kalmışlardır” denildi. Baydemir’den geçmiş olsun Diyarbakõr Büyükşehir Belediye Başkanõ Osman Baydemir, Gül’ün ertelenen Diyar- bakõr seyahati ile ilgili, “Cumhurbaşkanı geldiğinde misafirperver Diyarbakır halkı kendisini ağırlayacaktır” dedi. Gazetecile- rin sorularõnõ yanõtlayan Baydemir, Gül’e “Geçmiş olsun” dileğinde bulundu. Gül’ün ziyaretinin kendileri için önem taşõdõğõnõ ifa- de eden Baydemir, şöyle konuştu: “Barış çabası için mutlaka Diyarbakır’da olmak gerekmiyor. Biz Diyarbakır halkı yediden yetmişe bir kez daha bayramda, bayram namazında ellerimizi gökyüzüne kaldırıp Rabbimizden barış temennisinde buluna- cağız. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız da Ankara’dan bu duaya iştirak edebilir.” BERAAT KARARI BOZULMUŞTU Uzanlar’a ‘yakalama’ emri çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İmar Ban- kasõ ile ilgili kararlar hakkõnda e-posta yoluyla haberleştikleri iddiasõyla eski BDDK üyesi Ke- mal Çevik ve eski Uzan Grubu yöneticisi Enis Zaimoğlu ile birlikte yargõlanan Hakan Uzan ile Kemal Uzan’õn, mahkemede ifade vermek üzere yakalanmalarõ için karar çõkartõldõ. Ankara 7. As- liye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanõn dünkü duruşmasõna, sanõk Kemal Çevik’in avukatõ Can- sel Ersoy, sanõk Enis Zaimoğlu’nun avukatõ Saa- dettin Sürmen ve sanõk Hakan Uzan’õn avukatõ Halil Şahin Dost katõldõ. Yargõç Tayyar Köksal, sanõklar Kemal Uzan ve Hakan Uzan’õn adresle- rinin bulunamadõğõna ilişkin müzekkere cevapla- rõnõn mahkemeye ulaştõğõnõ söyledi. Hakan Uzan’õn avukatõ Halil Şahin Dost, bu aşamada bir diyeceklerinin bulunmadõğõnõ belirterek, daha ön- ceki beyanlarõnõ tekrar ettiklerini söyledi. Avukat Cansel Ersoy ise dava dosyasõnõn ayrõlmasõna yö- nelik önceki taleplerini tekrarladõklarõnõ kaydetti. Avukat Saadettin Sürmen de dava dosyasõnõn ay- rõlmasõna ilişkin taleplerini tekrar ettiklerini be- lirtti. Yargõç Köksal, dava dosyasõnõn kapsamõ ve davanõn niteliğine göre dosyanõn ayrõlmasõna yer olmadõğõna karar verdi. Sanõklar Kemal Uzan ve Hakan Uzan’õn savunmalarõnõn alõnmasõ için bu kişiler hakkõnda yakalama çõkarõlmasõna karar veren Köksal, duruşmayõ erteledi. Yargıtay’dan dönmüştü Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi, eski BDDK üyesi Kemal Çevik’in “görevi kötüye kullanmak”, diğer sanõklar Kemal ve Hakan Uzan ile Enis Zaimoğlu’nun da “görevi kötüye kullanmaya iştirak” suçlarõndan beraatlerine ka- rar vermişti. Yargõtay 4. Ceza Dairesi ise, “bazı sanıkların sorgusu yapılmadan kanıt takdiri suretiyle beraat kararı verilemeyeceği” gerek- çesiyle söz konusu mahkeme kararõnõ bozmuştu. KİTABEVİ BOMBALANMIŞTI Seferi Yõlmaz, suçu övmekten 1 yõl ceza aldõ YUSUF ZİYA CANSEVER VAN - Hakkâri’nin Şemdinli ilçesindeki Umut Kitabevi’nin sa- hibi Seferi Yılmaz, “suç ve suçluyu öv- mek” suçundan 1 yõl hapse çarptõrõldõ. Yõlmaz’õn, “suç ve suçluyu övmek”, “terör örgütü üyesi olmak” ile “halkı kin ve düş- manlığa tahrik etmek” suçundan yargõlandõğõ davaya Van 4. Ağõr Ce- za Mahkemesi’nde de- vam edildi. Mahkeme heyeti Yõlmaz’õn, “te- rör örgütü üyesi ol- mak” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik et- mek” suçlarõndan be- raatõna, “suç ve suçluyu övmek”suçundan ise 1 yõl hapisle cezalandõrõl- masõna temyiz yolu açõk olmak üzere oybirliğiy- le karar verdi. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde Seferi Yõl- maz’õn sahibi olduğu Umut Kitabevi 9 Kasõm 2005’te bombalanmõştõ. Saldõrõ sonrasõnda 2 ast- subay ve 1 PKK itirafçõ- sõnõn yargõlandõğõ Şem- dinli davasõ esnasõnda Yõlmaz hakkõnda Van Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’nca 4 ayrõ suçtan da- va açõlmõştõ. Yõlmaz, söz konusu suçlardan 20 Ha- ziran 2006’da Van Nö- betçi Ağõr Ceza Mahke- mesi’nce tutuklanmõş, 6 ay cezaevinde yattõktan sonra 7 Mayõs 2007’de tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõl- mõştõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle