29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 6 ARALIK 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Omurgasız... 5 Aralık Türkiye’de kadınların seçme seçilme, si- yasal haklarını Batı demokrasilerinden önce, geniş kapsamlı kazanmalarının yıldönümü. 10 Aralık dün- yada evrensel insan hakları günü. Her ikisinde de hak- ların kullanılabilmesini unutun algılanmalarında bile, insan hakları ölçeğinin olmazsa olmaz ilkelerini na- sıl böylesine yitirdik? Omurgasız, dik duramayacak insan hallerine benzettik? 1980’li yıllarda kadın hakları savaşımında atağa geç- miştik. Dünyada ve ülkemizde paralel yaşanan süreçte, insanlığın ilk kadın hakları savaşımı atağında olduğu üzere, lokomotif işçilerdi. İşçi, emek hakları, sendi- kal haklar, iş güvencesi savaşımında, sermaye-siyaset çıkar işbirliğinde geriye püskürtme atağına karşı di- renirken nüfusun kullanılmayan kadın gücü ve dina- miği eylemlerle bir kez daha keşfedilmişti... Marksizmin tehdit olmaktan çıkması bağlantılı kapitalist dünyada, sosyal devlet, sendikal haklardan vazgeçme, demokrasinin olmazsa olmaz ayaklarını kesme sürecinden söz ediyoruz. İngiltere’de liberal rüzgârların güçlü dalgasında madenler kapatılırken kadın direniş gücünün keşfedilmesi, yeni ateşi kö- rüklemiş, ideolojik kimliğini yitirmekte, göçmekte olan İngiliz İşçi Partisi’nin yeni sol rüzgârları ile iktidara gel- mesinin kaynağını oluşturmuştu. Yeni sol rüzgârla- rı dalga dalga Batı dünyasında estirilirken bizler ka- dın hakları kazanımında sevindirik olurken, siyase- tin oyunu özünde “kadını vitrinde kullanma” sanatı- nı geliştirmekmiş. AB’nin olmazsa olmaz demokra- si ayakları, sosyal devlet, eşitlik, sendikal haklar il- keleri kırılırken kadınlar için “eşitlik” kavramı vitrinde, insan haklarında eşitliğin yok edilişinin saklanması- nın aracı olarak kullanılmıştı. Zengin kuzey dünyasında başta İngiliz İşçi Parti- si lideri Blair, çok sayıda lideri iktidara taşıdı. CHP ve lideri Baykal’ın dumanlar arasında merdivenler- den indirilmesi sahnesi aslında Sosyalist Enternas- yonal’de uygulanmakta olunan modelin medyatik gö- rüntüsünden ibaretti. Ancak Türkiye koşullarında uyar- lamanın getirisi götürüsünden fazla oldu. Hele de CHP lideri Baykal, sadece Batılı sosyal demokratların iz- lediği yolu çekinceli izlemeye kalkıştığında, Kemal Derviş-Bayram Meral ikilisinin transferi ile giriştiği seçim atağından daha bir zararlı çıktı. Türkiye zengin kuzey dünyasının içinde değildi. Yoksul güney dünyasında tam sayılmasa da iki ara- da bir derede, solda geçinen bir siyasi partinin, ge- cekondudan varoşa kaymış seçmen çoğunluğuna ulaşması olanağı yoktu. ABD’nin BOP projesine “evet” diyememiş Ecevit hükümetinin yıkılması, iktidardan düşürülmesi projesinde, krizden çıkış için dünya pi- yasalar merkezinden, üstelik Ecevit’in kendisi tara- fından transfer edilmiş, umut bağlanmış, IMF reçe- telerinin de baş mimarı ekonomist, özel yaşamında kendini sosyal demokrat görse bile ülkesinde uyum sorunu yaşamıştı. BOP projesinin öne çıktığı, ABD’nin Irak işgaline kalkışacağı süreçte, Refah içinden çıkarılıp gökten zembille inmişçesine yaratılan AKP, liderleri, bugü- nün Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakanı Erdoğan, seç- men çoğunluk için en kolay pazarlanıp uyum soru- nu olmadan sevdirilebilecekler olarak seçildiler, başarıları ile de bunu hak ettiklerini dünya âleme gös- terdiler.. Ha bu arada ABD, AB ülkelerinde Afganistan, Irak işgalleri, kanlı petrolün önlenemez yükselişi, piyasalar düzeninin genleşmesi süreci, emperyalizmin büyük krizi devreye girdi. AB ülkelerinde kadın üzerinde si- yasetle, estirilmiş yeni sol rüzgârlarının izi kalmadı. Merkez sağ iktidarlar yeni yüzler vizyonunu üstlen- diler. En son ABD’de Bush yolcu, bu kez ideolojik sol terminoloji bile sistemi rahatsız edeceğinden, öz- gürlükler, insan hakları adına ırk, renk ayrımcılığı üze- rinden siyasetle yeni yüzün, yeni lideri Obama sah- neye çıkarıldı. Krizden çıkış reçetelerinde, krizin odağındaki pi- yasalar, bankalar düzeni, emperyal tekellerin kurta- rılması reçeteleri, milyarlarla dünyalının kesesinden çıkarılıyor... Demokrasinin beşiği sayılan ülkelerin hiç- birinde sendikal haklar, sosyal devlet, emek hakla- rı, işçinin çalışma hakkı, gerçek insan hakları gündeme gelmiyor. Sadece sermayenin ayakta kalabilmesin- de, piyasaları açmaya dönük olarak kimi sosyal ka- pital projeler var; tüketimi canlandıracak ataklar ola- rak gündemde. İnsanın canını acıtan, insan hakları, kadın hakla- rından yola çıkanların, kendilerini solcu, aydın, sanatçı, toplumun öncüleri görenlerin, emperyalizmin dün- yadaki bu insan hakları katliamlarını yok saymaya kal- kışmaları... İdeolojisiz, belkemiksiz insanları, en çok da en yoksulları ırklar, dinler, mezhepler ekseninde ayrıştırmada, kanlı çatışmalarda bölme oyununda, tu- zağında suç ortaklığında başrol üstlenmeleri... Si- yasetin iktidar ayağının, varoşlara sadaka düzeni, aşiret-tarikat sarmalında, siyasal İslam üzerinden ulaşmasının alkışlanması... Sol geçinen muhalefet için de tek reçete olarak pazarlanması... [email protected] ‘Sõfõr büyüme’ hedeflenecek, 6 milyon yeni seçmen iş bulamayacak, maaşlar yerinde sayacak, enflasyon katlanacak Halkõn ümüğünü AKP sõkacak  AKP hükümetinin IMF ile nelerde uzlaştõğõ belli oldu. “IMF’ye ümüğümüzü sõktõrmayacağõz” diyen hükümet, krizin faturasõnõ tümüyle halkõn sõrtõna yükleyecek bir programõ imzalamaya hazõrlanõyor.  Şimdiye kadar önlem diye ileri sürülen ne varsa tam tersi gerçekleşecek; maaş artõşõ getirecek personel reformu rafa kaldõrõlacak, devlet sağlõk giderleri dahil halka yönelik harcamalarõnõ kõsacak.  Kemer sõkma programõndan belediyeler de payõnõ alacak. Yerel yönetimlere yönelik 4 milyar YTL’lik kaynak tahsisinin 1,7 milyar YTL’si kesilecek. Ancak kesinti yerel seçimlerden sonra yapõlacak. Ekonomi Servisi - Uluslararasõ Para Fonu’nun (IMF) olurunu almadan krize karşõ önlemler paketini açõklayamayan hü- kümetin faturayõ halkõn sõrtõna yükleye- cek bir taahhütler dizisinde uzlaştõğõ or- taya çõktõ. Reuters’õn haberine göre, hü- kümet ile IMF arasõnda halen devam eden görüşmeler kapsamõnda, kesinleş- memekle beraber ilk aşamada 18 aylõk bir dönemi kapsayacak 25 milyar dolarlõk kre- diyi içeren bir düzenleme yapõlmasõ ön- görülüyor. Bu kredi karşõlõğõnda kamu ma- liyesi kapsamõnda alõnacak önlemler de netleşmeye başladõ. Reuters’a bilgi veren üst düzey bir yetkili, IMF ile düşünülen 18 aylõk stand-by düzenlemesinin piyasa koşullarõnõn düzelmesi halinde, ihtiyati stand-by’a dönebileceğini belirtti. Habere göre yeni stand-by’õn temel esaslarõ şöyle olacak: İşsizlik daha da artacak 2009 yõlõnda Gayri Safi Yurtiçi Ha- sõla (GSYH) büyümesi yüzde sõfõr olarak öngörülüyor. Hükümetin daha önce ha- zõrladõğõ 2009 bütçesinde gelecek yõl GSYH büyümesi yüzde 4 olarak öngö- rülmüştü. Bu durum, diğer harcama kõ- sõcõ önlemlerle birlikte işsizliğin daha da artmasõ anlamõna geliyor. Çünkü büt- çede 8-10 milyar YTL düzeyinde har- cama kõsõcõ önlem alõnmasõ da söz ko- nusu. Bu durum, yerel seçimlerde oy kullanacak 6 milyon yeni seçmenin bü- yük kõsmõnõn da işsizler kervanõna katõl- masõ anlamõna geliyor. Hayat pahalılığı artacak IMF ile yapõlacak stand-by’da, 2009 yõlõnda enflasyonun yüzde 14-15 aralõ- ğõnda gerçekleşeceği tahminine de yer ve- riliyor. IMF bu hesaplamayõ yaparken ön- celikli olarak KDV artõşõnõn tedbir pake- tine konulacağõnõ varsayõyor. Ayrõca, kurlarda artõş olacağõ ve enflasyonun ku- ra karşõ duyarlõ olduğu hesaba katõlõyor. Üçüncü bir etken olarak da dünyada merkez bankalarõ ve kamunun aldõğõ ön- lemler çerçevesinde piyasaya verdikleri paralarõn neden olacağõ bir enflasyonun Türkiye’ye de yansõyacağõ (enflasyon it- hali) hesaplanõyor. Merkez Bankasõ bu- güne kadar yaptõğõ tahminlerde, hem ta- lep gerilemesi, hem de uluslararasõ petrol fiyatlarõnõn gerilemesi gibi nedenlerle enflasyon tahminlerinde daha õlõmlõ ön- görülerde bulunuyordu. Kurufasulye de zam görecek IMF’nin yüzde 18 olan genel KDV oranõnda değişiklik talep etmediği buna karşõlõk halen yüzde 8 olan bazõ ürünler- deki KDV’nin yüzde 18’e çõkarõlmasõnõ istediği belirtiliyor. Bu durumda halkõn mutfağõndaki bitkisel yağlar, hazõr çor- balar, meşrubatlar, çikolata, şeker ve şekerlemeler, tüm bakliyat ürünleri, sadece KDV artõşõyla ciddi bir zam görecek. Bu fasõlda olumlu sayõlabilecek tek nokta, IMF’nin yeni bir vergi artõrõmõna gerek görmemesi. Memur maaşı yaya kalacak Habere kaynaklõk eden bir başka üst düzey yetkili de, IMF’nin maaş artõşõna neden olacak personel re- formunun bu dönemde uygulanmamasõnõ talep ettiği- ni vurgulayarak, IMF ile anlaşmaya varõldõktan sonra 2009 içinde gerekli ayarlamalar için yeni bir yasa çõ- karõlmasõnõn öngörüldüğünü söyledi. Aynõ yetkili, acil olarak alõnmasõ gereken bazõ dü- zenlemelerin, ödeneklere blokaj konulmasõ yöntemiy- le alõnõp, ilerleyen dönemde yasa çõkarõlmasõnõn da söz konusu olabileceğini bildirdi. KAYNAKLAR SEÇİM İÇİN Duble yol için para çıkıyor mu? Anlaşma kapsamõnda ya- põlacak olan harcama kõsõcõ ön- lemler ağõrlõklõ olarak cari har- camalar için söz konusu olacak. Piyasanõn canlõ tutulabilmesi için yatõrõm harcamalarõna do- kunulmayacak. Baraj, yol ve tetikleyici özelliği olan inşaat sektörü, diğer sektörlere de önemli destek sağlayabileceği düşüncesiyle, harcama kõsõcõ önlemler kapsamõ dõşõnda tutu- lacak. Sağlık ve sosyal güvenlik için para bulunamıyor Seçim öncesi yapõlacak yol, baraj gibi prestij unsurlarõ- na para kesilmeyince, geriye kalan tek yol işletilecek. Başta sağlõk ve sosyal güvenlik har- camalarõ olmak üzere ağõrlõklõ olarak mal ve hizmet alõmlarõ durdurulacak ve halkõn sağlõ- ğõndan kaynak yaratõlmasõ yo- luna gidilecek. Seçim harcamalarına vize çıktı Reuters’a bilgi veren üst düzey yetkiliye göre, bütçeden 2009 yõlõnda belediyelere yapõ- lacak olan 4 milyar YTL’lik ak- tarõmõn 1.7 milyar YTL’lik bö- lümü kesilecek ve bu tutar 2.3 milyar YTL’ye çekilecek. Yet- kili, belediye ödeneklerine ke- sintinin mart ayõnda yapõlacak yerel yönetim seçimlerinin ya- põlacağõ dönem öncesi olan yõ- lõn ilk çeyreğinde değil, izleyen dönemde gündeme getirilebile- ceğine dikkat çekti. Aynõ yetkili, önlemler kapsa- mõnda Türkiye’nin önemli so- runlarõndan biri olan sosyal gü- venlik açõğõnõn daraltõlmasõnõn öngörüldüğünü ifade ederek, bu kapsamda sağlõk harcama- larõnda kesintiye gidilmesinin gündeme gelebileceğini vurgu- ladõ. Yetkililer, bu görüşmelerin IMF üst düzeyiyle de yapõlaca- ğõnõ, ekonomide alõnacak ka- rarlarda son sözü siyasi iradenin söyleyeceğini de bildirdi. Kriz Batõsöke’de mola verdirdi MURAT KIŞLALI ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn “ekonomik önlemler” paketi ilgi görmedi. Erdoğan’õn ekonomik önlemler arasõnda saydõğõ es- naf ve sanatkâr desteği kredisinden, her bin esnaf- tan sadece 3’ünün yararlandõğõ ortaya çõktõ. Edinilen bilgilere göre bu krediden İstanbul’da- ki 230 bin esnaftan sadece 259 tanesi yararlandõ. Hakkâri, Muş ve Tunceli’de ise sadece birer esnaf kredi aldõ. MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, “Ekonomik durum o kadar kötü ki bu şartlarda kredi kullanabilecek esnaf kalmadı. Ay- rıca krediyi sadece imalatçı esnafa kullandırı- yorlar. İmalatçı kalmadı ki. Bunu önlem diye sun- mak halkla alay etmektir” dedi. MHP Denizli Milletvekili Ayhan’õn soru öner- gesine verilen yanõtta, Sanayi ve Ticaret Bakanlõ- ğõ’na bağlõ KOSGEB tarafõndan “0 faizli imalat- çı esnaf ve sanatkâr destek kredisi”ne 14 Kasõm 2008 tarihine kadar 6 bin 297 esnafõn başvurduğu, bunlardan 5 bin 853 esnafa toplam 148 milyon 125 bin 500 YTL kredi verildiği bildirildi. TESK’in illere göre oda ve esnaf sanatkâr sayõ- larõ istatistiklerine göre, Türkiye’de oda ve sicili olan aktif esnaf sayõsõ Kasõm 2008 itibarõyla 1 milyon 903 bin 999 olarak gerçekleşti. Buna göre kredi kulla- nan esnafõn bütün esnaflara oranõ binde 3.1 oldu. Krediden en fazla yararlanan il her bin esnaftan 15’inin kredi aldõğõ Bayburt oldu. Bu ili, 14 esnaf ile Burdur, 13 esnaf ile de Karabük, Isparta ve Bar- tõn izledi. En düşük kredi kullanõm oranõ Çanak- kale’de gerçekleşti. Ekonomi Servisi - Batõsöke Söke Çimento Sanayii kriz nedeniyle üretime iki ay ara verdiğini açõkladõ. İMKB’ye önceki gün yapõlan açõklamada, “Ekonomik gelişmeler nedeniyle çimento ve klinker ihtiyacõnõn azal- masõ ve gereksiz stok artõşõnõn önlenmesi amacõyla, şir- ketimiz klinker üretiminin tamamõ, üretimin gerçek- leştirildiği fõrõnlardaki yõllõk revizyon çalõşmasõnõn sonlandõrõlmasõna müteakip, 01.12.2008 tarihi itibarõyla 31.01.2009 tarihine kadar geçici olarak durdurulmuş- tur” denildi. Söz konusu duruşun, şirketin sürekliliği- ni etkileyecek bir duruş olmadõğõna dikkat çekilen açõk- lamada, durdurulan hatlarõn şirketin çimento satõşlarõ- na, bugünkü piyasa şartlarõna göre etkisi olmayacağõ di- le getirildi. 248 işçi ve 66 memurun çalõştõğõ şirkette bu- güne kadar duruş nedeniyle herhangi bir personel çõ- kõşõnõn söz konusu olmadõğõ bilgisi de verildi. Sanayi üretimi ekimde yüzde 8.5 azaldõ, 2001’den bu yana en düşük düzeye indi Kriz vurdu, çarklar durdu Ekonomi Servisi - Eko- nomik büyümenin öncü gös- tergesi niteliğindeki sanayi üretiminde düşüş ekim ayõn- da hõzlandõ. Türkiye İstatis- tik Kurumu (TÜİK) verile- rine göre, sanayi üretimi ekim ayõnda yüzde 8.5 azal- dõ. Böylece üretimdeki dü- şüş 2001 Kasõm ayõndan bu yana en yüksek düzeyde gerçekleşti. Sanayi üretiminde yedi yõl aradan sonra ilk defa üç ay üst üste küçülme görül- dü. Üretim ağustosta yüzde 4.1, eylülde yüzde 5.2 ve ekimde yüzde 8.5 azaldõ. Büyümenin üçüncü çeyrek- te eksi olmasõ bekleniyor. Dördüncü çeyreğin ilk ayõ olan ekimdeki daralma da son çeyrekteki büyümeye ilişkin kötü bir sinyal olarak algõlanõyor. Ekim ayõnda üretim madencilik sektö- ründe yüzde 15.4 artarken imalat sanayi sektöründe yüzde 10.3, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 1.5 azalma gerçekleşti. Ekim ayõnda üretimde en yüksek düşüş oranõ yüzde 29.4 ile metal eşya sanayii (makine teçhizat hariç) ima- latõnda gerçekleşti. Onu yüz- de 23.8 ile ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç) ve yüzde 21.8 ile ana metal sa- nayi izledi. Üretime ilişkin bir kötü veri de kapasite kullanõ- mõndan geldi. İmalat sana- yiinde kapasite kullanõm oranõ kasõm ayõnda 9.7 pu- an azalarak yüzde 72.9 dü- zeyine geriledi. Kapasite kullanõm oranõ 2003 Şu- bat’õndan beri en düşük dü- zeye indi. Merkezden yeni önlemler D evlet Bakanı Mehmet Şimşek Hazine Müsteşarlığı’nda düzenlediği toplantıda, “KDV’de indirim yapamayız” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ Mehmet Şimşek, bugüne kadar alõnan ön- lemlerin kapsamlõ bir paket olduğunu, bu aşama- da yeni bir paketin olmayacağõnõ belirterek “Bundan sonra elbette gerektiğinde önlem alınır ama bizim alacağımız tedbirlerin de bir sınırı var” de- di. KDV başta olmak üzere ver- gi indiriminin bu aşamada mümkün olmadõğõnõ belirten Şimşek, IMF ile de görüşme- lerin sürdüğünü, alõnacak ön- lemler üzerinde “Aşağı yukarı bir anlaşma sağlandığını” söyledi. Şimşek, Hazine Müsteşarlõ- ğõ’nda düzenlediği “Ekonomik Değerlendirme” konulu basõn top- lantõsõnda, kamunun kriz için bugüne ka- dar açõkladõğõ bilinen önlemleri sõraladõktan sonra sorularõ yanõtladõ. Şimşek, “Bu konuşmasının yeni bir tedbir pa- keti olmayacağı, mevcut tedbirlerle yetinilece- ği anlamına gelip gelmediğinin” sorulmasõ üze- rine, “Bundan sonra elbette gerektiğinde önlem alınır ama bizim alacağımız tedbirlerin de bir sınırı var. Reel sektöre destek için bundan son- ra da imkânlar çerçevesinde bazı tedbirler or- taya konulabilir. Ancak verilecek des- tekler içinde bütçe disiplini ve finan- sal istikrar arasındaki ilişkinin gö- zetileceği de ortada” dedi. Şimşek, KDV indirimi taleple- riyle ilgili bir soruyu da, “Hiçbir zaman kesin bir dille bu konu- yu kapatmak istemiyorum ama şu anda ‘Gelirlerimizi nasõl art- tõrõrõz, harcamalarõmõzõ nasõl kõ- sarõz ve bu süreçte IMF programõ yoluyla Türkiye’ye nasõl dõş kaynak desteğini sağlarõz’ diye çalışırken bu tür taleplerin, bu strateji, bu vizyonla bağdaşmadığı ortada” diye yanõtladõ. IMF ile müzakerelerin zemininin Türkiye’nin yapõsal birtakõm problemlerini çözmeye yönelik bir program çerçevesi olduğunu belirten Şimşek, “Alınması gereken tedbirlere ilişkin aşağı yu- karı anlaşma sağlanmış durumda” dedi. ‘Aşağı yukarı anlaşmış durumdayız’ Şimşek, “Gelirleri arttõrõp harcamalarõmõzõ nasõl kõsarõz ve Türkiye’ye nasõl dõş kaynak desteğini sağlarõz diye çalõşõrken, KDV indirimi gibi talepler bu vizyonla bağdaşmõyor” dedi. OCAK SONUNA KADAR PAYDOS Can suyu değil damla kredisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Merkez Bankasõ (MB), küresel mali krizin etkilerini azalt- mak için yeni önlemler aldõ. Dünkü Resmi Gazete’de yayõmlanan kararla döviz cinsi zorunlu karşõlõk ora- nõ yüzde 11’den 9’a çekildi. Türk Lirasõ mevduat- lar için zorunlu karşõlõk oranõ yüzde 6 olarak korundu. MB yabancõ para karşõlõklara faiz ödenmesine son verirken, Türk parasõ zorunlu karşõlõklarõn faiz ora- nõnõ arttõrdõ. MB ayrõca Eximbank’a yeni bir kay- nak da sundu. Merkez Bankasõ tarafõndan yapõlan açõklamaya gö- re, yabancõ para zorunlu karşõlõk oranlarõndaki in- dirimle bankacõlõk sistemine 2.5 milyar dolarlõk ek döviz likiditesi sağlandõ. MB’nin uluslararasõ pi- yasalardaki sorunlarõn ekonomi üzerindeki etkile- rini sõnõrlamak için üzerine düşeni yapmaya devam edeceği belirtilen açõklamada ayrõca, “Küresel kredi piyasalarındaki sorunların derinleşmesi ha- linde yabancı para zorunlu karşılık oranında tek- rar indirim yapılabileceği gibi, iyileşmelere bağ- lı olarak döviz likiditesine ilişkin sorunların or- tadan kalkması halinde bu oranın artırılması da söz konusu olabilecektir” ifadesine yer verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle