30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Amerika’nın gidici Başkanı Bush’un Irak’a ve Afganistan’a yaptığı geziler medyada hep şu tarz başlıklarla sunuldu. “Bush’tan Irak’a sürpriz ziyaret” “Aa Bush Afganistan’da…” Bu ziyaretleri, Bush’un bu ülke lider- leriyle (kuklalarıyla) yaptığı görüşmelerle ya da Amerikan askerleri arasında boy göstermesiyle öğrenebildik. Oysa bunların hiçbiri sürpriz değildi. Önce- den planlanmış gezilerdi. Ama “Yürek Selanik” olunca, gizli yapılan geziler “sürpriz ziyaretler” oldu. Anlı şanlı Amerika’nın şefi, alnı açık pro- gramlarla bu ülkelere gidemedi. Oysa, Bush’un Avrupa, Uzakdoğu gezileri nasıl da aylar öncesinden programlanır, ilan edilir, bu gezilerin olası sonuçları üzerine kitaplar do- lusu makaleler yazılırdı. Irak’a açık açık gitmek için Bush gibi birinde iki özellik olması gerekirdi. Yüz ve yürek… Bu ikisi de olmadığı için bu ülkeye gizlice girdi. Demokrasi getirme vaadiyle iş- gal ettiği Irak’ı kana bulayıp koskoca ülkenin altını üstüne getirdikten, parça parça ettikten sonra, Bağdat meydanında Amerikan ve Irak bayrakları sallayan milyonlarca Iraklı tarafın- dan karşılanacak değildi ya… Şöyle bir senaryo yazalım: Amerika Başkanı Bush, veda ziyareti için geldiği Irak’ta, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile, üstü açık bir otomobile binmiş, Bağdat caddelerinde halkı selamlamaktadır. Yolun iki yanına dizilmiş, pencerelerden, balkonlardan, çatılar- dan bile sarkan Sünni, Şii, Kürt, Türkmen Bağ- datlılar, iki lidere sevgi gösterileri yapmakta, onları konfeti yağmuruna tutmaktadır. Bush ve Talabani, el sallamaktan yorgun düşmüşlerdir ama yüzlerindeki gülücükler de- vam etmektedir. Ha ha… Zulüm mazlumu ezer ama zalime daha büyük korku getirir. Zalimin alnı açık, yüzü ak değildir. Sürekli korku içinde yaşar. Her sesten, her ışıktan ürker. En yakın çevresin- den bile kuşkulanır. Kâbuslar görür. Tarihte nice örneği var bu ruh halinin… Ve korktuğu bir gün başına gelir. Kimi za- man bir yumurta, bir domates ya da çift ayakkabı şeklinde… Iraklı El Zeydi’nin fırlattığı ve Bush’u ade- ta pandomimciye çeviren ayakkabıların hedefi sadece Bush muydu? Yanındaki Maliki de nasibini almış mıdır ayakkabılar- dan? Ya da Talabani?.. Ya da Afganistan’daki Karzai?.. Ya Irak halkı?.. Amerikan askerlerinin de- virdiği Saddam heykelini terlikle döven I- raklılar? Onurları, gururları, namusları beş yıldır ayaklar altına alınan, onbinlerce çocuğu açlıktan ölen, parçalanan, bölünen, Ebu Gureyb’lerde işkence gören Iraklılar?.. “Ne Saddam ne Bush” diyebilmekten aciz olduk- ları için yıllardır ezilen Iraklılar? “Terlik”ten “Ayakkabı”ya geçiş Iraklılar için bir aşama mı yoksa? CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Yine şekeri yükseldi deyip geçiyordu. Lakin son bir yıldır hemen her gün biraz daha si- nirli, en ufak eleştiriye tahammül edemeyen bir baş- bakan var karşımızda. Diyabet hastalığı ise dün de vardı bugün de. Öy- leyse neler değişti de RTE sinirlerine egemen ola- mıyor? Artık RTE’deki olağandışı davranışların nedenleri bi- liniyor. RTE sinirlenmesin de kimler sinirlensin? Altı buçuk yılda nereden nereye geldi. 2002 yılında herkese, her şeye çalım atan RTE ne- rede, bugünkü RTE nerede? Ulusal irade bana ülkeyi dilediğim gibi yönetmemi emrediyor diyordu. Türban yasakmış, bir sorunmuş öyle mi? -Arınç ağabeyimin söylediği gibi- bu konu namus sorunu- muzdur. Üniversite kapısından içeri giremeyen tür- banlı öğrencilere biraz sabır, bu sorunu çözeceğiz, dedi. Çözemedi. Feyiz aldığı imam hatipleri dışlamak ne demek? İmam hatipleri yücelterek sorunlarını bir hamlede çö- zeriz, dedi. Çözemedi. 2002’lerde dinci bir partiyiz ama Avrupa Birliği’ne üye olmak hedefimizdir diye Avrupa’da seferlere çık- tı. AB’den gelen her dayatmaya eyvallah deyip sineye çekti. Tam üyeliğimizin 2014’te değil, daha önce ger- çekleşmesi için gaza bastı. 2008’de AB’den; tam üye olmak istemiyor. AB’ye üye olmak isteyen bir ülkenin gerçekleştirmesi gereken zorunlu düzenlemelerden kaytarıyor sesleri duyulmaya başlandı. Bu konudaki sorunları da çözemedi. IMF’yi kovduk dedi. Ekonomi sorunlarını IMF’siz çö- zeriz, dedi. Çözemedi. 2002’lerde bangır bangır bağırıyordu; yetimin hak- kını kimseye yedirmeyeceğiz. Yolsuzluklarla müca- dele edip kökünü kazıyacağız, dedi. Sorunu çözemediği gibi yolsuzluk, rüşvet dallan- dı budaklandı. Partinin üst yönetim kadrolarına girdi. Bu sorunu da çözemedi. Her mahallede türbanlı zenginler türedi. Sayesin- de Müslüman kişinin haram kokan afralı tafralı giy- silere fazla itibar etmemesi gibi kurallar da rafa kal- dırıldı. Halka refah vaat etti. Yoksulluk ve aç insanların sa- yısı arttı. Krizleri gözden kaçırayım dedi. Kriz AKP zengin- lerini değil giderle geliri denkleştirmek için canını di- şine takarak çalışan halkı vurdu. İşsizliğe son vereceğiz, yeni çalışma olanakları ya- ratacağız, bu sorunları da çözeceğiz diye yola çıktı. İşsizlik arttı, giderek artıyor. Bu sorunları da çöze- medi. Ve... Halkın gözüne girmek için elinde kala kala... bedava dağıttığı kömür torbaları... yiyecek kolileri... devletin kesesinden para yardımı kaldı. Sormak bile abes. Bu koşulları yaratan, bu koşul- lar içinde bunalan RTE sinirlerine nasıl egemen olsun? Üstelik kendi de altı buçuk yılda vardığı sonuca hay- ret ediyor olmalı. Son çareye başvuruyor. Kömürle, gıda kolileri ve para yardımıyla altı buçuk yılda baba mirası gibi har- cadığı ulusal iradeye yaranmaya, gözünü boyama- ya çalışıyor. Düne kadar benden başka büyük yok diyerek mey- dan meydan gezen, burnundan kıl aldırmayan RTE’nin yakın çevresi, belki de RTE’ye tercüman olu- yor ve: Yerel seçimde oyların yüzde 47’den yüzde 32-34’e düşmesi olasılığından korkuyla söz ediyorlar. Dünyanın herhangi bir demokratik ülkesinde ikti- darı döneminde böylesine olumsuz sonuçları ger- çekleştiren bir iktidar ve başbakan; çoktaaan kapı dı- şarı edilir ya da kendi çekilir gider... Tabii sözünü ettiğimiz başbakanlara Edirne sını- rından sonraki ülkelerde rastlanıyor. SAYFA17 ARALIK 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET 17HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 15 Edirne Y 13 Kocaeli B 16 Çanakkale Y 15 İzmir Y 18 Manisa Y 16 Aydın B 19 Denizli B 18 Zonguldak S 14 Sinop S 13 Samsun S 13 Trabzon S 15 Giresun S 15 Ankara S 5 Eskişehir B 10 Konya S 14 Sıvas S 4 Antalya B 23 Adana B 20 Mersin B 20 Diyarbakır S 12 Şanlıurfa PB 15 Mardin S 10 Siirt S 10 Hakkâri PB 1 Van PB 2 Kars S 2 Oslo K 2 Helsinki K 2 Stockholm K 5 Londra PB 6 Amsterdam Y 8 Brüksel K 4 Paris Y 5 Bonn K 0 Münih K 3 Berlin Y 7 Budapeşte Y 9 Madrid B 12 Viyana Y 5 Belgrad Y 12 Soyfa Y 12 Roma Y 15 Atina Y 19 Zürih K 1 Moskova B - 4 Aşkabat PB 4 Astana B - 3 Taşkent K 5 Bakû PB 4 Bişkek K 3 Tiflis K - 3 Kahire B 22 Şam A 18 Yurdun batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Ça- nakkale, Balıkesir, İzmir ile akşam saatlerinden sonra Edirne çevreleri sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçe- cek. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte sis görülecek. Hava sıcaklı- ğı iç ve batı bölgelerde 2 ila 4 derece artacak. GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Terlikten Ayakkabıya [email protected] LEVENT GENCELLİ BURSA - Vakit gazetesi yazarõ Hüseyin Üzmez’in 14 yaşõnda- ki B.Ç’ye cinsel saldõrõ suçuyla yargõlandõğõ duruşmada tutuk- lama talebi reddedildi. Mahkeme, B.Ç. hakkõndaki tartõşmalõ Adli Tõp Kurumu raporunun da yeni- lenmesine karar verdi. Bir grup avukat ise Vakit gazetesi ile Ad- li Tõp Kurumu arasõnda raporla il- gili olarak telefon görüşmeleri ya- põldõğõnõ iddia etti. Bursa 4. Ağõr Ceza Mahke- mesi’ndeki duruşma öncesinde adliye önünde açõklama yapan Türkiye Barolar Birliği Kadõn Hukuku Komisyonu (TÜBAK- KOM) Dönem Sözcüsü ve Mer- sin Barosu Kadõn Hukuku Ko- misyonu Başkanõ Harika Le- vent, Türk Ceza Yasasõ’nda cin- sel suçlarla ilgili yaptõrõmlarõn ha- fifletilmesi taleplerinin gündeme gelmesine tepki gösterdi. Du- ruşmayõ gözlemci olarak izleyen TÜBAKKOM tarafõndan mah- kemeye sunulan dilekçede ise il- ginç iddialar yer aldõ. Soruştur- ma kapsamõnda eksikliklerin bu- lunduğu, 4 telefon hattõyla ilgili dinleme kararõ verilmişken sa- dece 2 numaranõn tape kayõtlarõ- nõn dosyaya konulduğu ileri sü- rülen dilekçede, “Dosyada 28 Ekim 2008 tarihli bir ihbar dilekçesi bulunuyor. Dilekçenin içeriğinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ile Vakit gazetesi arasında rapor konusunda gö- rüşmeler yapıldığı ve bu gö- rüşmelere ilişkin telefon ka- yıtlarının olduğu vb. bilgiler yer almıştır. Ancak bu duru- mun da araştırılması maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından son derece önem arz etmektedir” denildi. Duruşmada tutuksuz yargõla- nan sanõklar Hüseyin Üzmez ile B.Ç’nin annesi Livaze Ç. hazõr bulundu. B.Ç’nin savunmasõnõ üstlenen avukatlar Nevin Can- baz ve Selma Ergüner Akalan, çocuk psikoloğu olmadan ha- zõrlanan Adli Tõp 6. İhtisas Ku- rulu’nun raporunun yok sayõl- masõnõ, ayrõca “hürriyeti en- gelleyerek cinsel saldırıda bu- lunmak” suçunu kapsayan TCY’nin 109. maddesi açõsõndan ek iddianame düzenlenmesini, sa- nõklar hakkõnda 20 yõla kadar ek ceza istenmesini ve tutuklu yar- gõlanmalarõnõ talep etti. Mahkeme heyeti de B.Ç’nin beden ve ruh sağlõğõnõn bozulup bozulmadõğõ yönünde Adli Tõp Genel Kurulu’nca rapor hazõr- lanmasõna karar verdi. CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, Türkiye Barolar Birliği ile bazõ si- vil toplum örgütlerinin davaya müdahil olma talebini reddeden mahkeme, SHÇEK’in müdahil- lik isteğini kabul etti. Sanõklar hakkõnda TCY’nin 109. mad- desi açõsõndan ek iddianame dü- zenlenip düzenlenmeyeceği ko- ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Arala- rõnda Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Baskın Oran ve gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu’nun da bulunduğu bir grubun öncülüğünde başla- tõlan “Ermenilerden özür diliyorum” imza kampanyasõna tepki büyüyor. Kampanyaya karşõ dün “özürbekliyo- rum.com” adlõ internet sitesi açõldõ. İnternet si- tesinde, Ermenistan’õn Azerbaycan’da ger- çekleştirdiği “Hocalı Katliamı” ile ilgili bir fo- toğrafa yer verilirken şöyle denildi: “Geçmişte Osmanlı insanlarının, Erme- niler tarafından maruz bırakıldıkları vah- şetlerden ötürü, tüm Ermenilerin ve yan- daşlarının özür dilemeleri gerektiğini dü- şünüyorum. Bu vahşetlere göz yumamaya- cağımı belirtiyor, tüm Türk dünyası ve Os- manlı torunları adına özür bekliyorum!” İn- ternet sitesinin açõlmasõnõn hemen ardõndan çok sayõda yurttaşõn kampanyaya katõlmasõ da dikkat çekti. Büyükelçiler tarafõndan kampanyaya karşõ ya- yõmlanan bildirinin öncülerinden olan Emek- li Büyükelçi Tugay Uluçevik, Cumhuriyet’e yaptõğõ açõklamada, sõrf AB ve ABD istedi di- ye Ermenistan ile toprak sorunlarõ çözülmeden, Türkiye’nin inisiyatif alamayacağõnõ söyledi. Türkiye’nin büyük bir devlet olduğunu ve böy- le hareket etmesi gerektiğini anlatan Uluçevik, “Şayet Ermenistan’ın ekonomik, siyasi ve dünyaya açılım konularında bize ihtiyacı varsa, kendisi ilk adımları atmalıdır” dedi. Büyükelçiler olarak kendilerinin hayali iddia- lardan yola çõkõp bir görüş bildirmediğini de an- latan Uluçevik, Ermeni terörünü bizzat yaşa- dõklarõnõ kaydetti. Uluçevik, “Bunlar bizden özür diledi mi ki, biz olmamış olaylar için on- lardan özür dileyelim” değerlendirmesini yaptõ. Uluçevik şöyle konuştu: “Ben emekli bir büyükelçi olarak kendi ve camiam adına ko- nuşuyorum. Bizim nesil Dışişleri Bakanlı- ğı’nda bazı reflekslere sahip oldu. O da ‘Tür- kiye Devleti’nin politikalarõnõn Atatürk’ün kur- duğu şekilde devamõnõ sağlamak ve buna za- rar verecek davranõşlara karşõ çõkmaktõr.’ Şim- di ortada bir yanlış görüyoruz. Bunu kişi- sel olarak ya da bir araya geldiğimiz arka- daşlar ile birlikte toplu olarak ortaya ko- yuyoruz. Önümüzdeki dönemde başka ko- nularda da bu gibi tutumlar kendini göste- rebilir. Bu bir siyasi hareket değildir. Biz 1915 olayları için ve onların sözde soykırım iddiaları nedeniyle özür dilenmesi kam- panyasına karşı olduğumuzu ve Türk hü- kümetinin böyle bir yükümlülüğü bulun- madığını açıklıyoruz. Böyle bir özür dileme kampanyası Türk milletinin mizacına, si- yasetine ve çıkarlarına ters düşer. Öte yan- dan önceki gün büyükelçiler tarafõndan yapõ- lan açõklamaya, Emekli Büyükelçiler Aydın Tosun, Sanlı Topçuoğlu ve Varol Özkocak ile Emekli Başkonsolos Ayşe Öğüt de destek verdiğini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP iktidarõnõn Körfez ülkelerinden sermaye çek- mek amacõyla ilk kez 2003’te tartõşmaya açtõğõ “sukuk-u icara” olarak bilinen faizsiz borç- lanma senetleri yeniden gündeme geliyor. Bu yöntemle aralarõnda bakanlõk binalarõ, köprüler ve otoyollarõn da bulunduğu kamu kuruluşlarõ ve varlõklarõ geri alma taahhüdüyle Arap ser- mayesine satõlacak. Satõlan kuruluşlar devlet tarafõndan kiralanacak. Böylece Körfez’den Türkiye’ye sõcak para getirilecek. Hazine Müsteşarlõğõ tarafõndan hazõrlanan, Devlet Bakanõ Mehmet Şimşek tarafõndan Bakanlar Kurulu’na sunulan “Kira Sertifikası ve Gayrimenkul Ortaklığı Senetlerine İliş- kin Taslağa” göre bakanlõk binalarõ, KİT arsa- larõ, otoyollar, limanlar, büyük barajlar, hasta- neler ve lojmanlar yeni kurulacak olan kamu varlõklarõ geri alõm taahhüdüyle satõşa çõkarõla- cak. Ancak Cumhurbaşkanlõğõ, TBMM, yargõ organlarõ, MİT’e ait arsalar ve tabiat varlõklarõ kapsam dõşõnda tutulacak. Kurumlar, bu var- lõklar için kira sertifikasõ ve yatõrõm ortaklõğõ senetleri çõkaracak. Bu senetler özellikle Kör- fez ülkelerine satõlacak. Satõş karşõlõğõ elde edilecek gelir Hazine’ye aktarõlacak. Uluslar- arasõ yatõrõmcõlar, aldõklarõ senetler karşõlõğõn- da Hazine ile ayrõ bir kiralama anlaşmasõ yapa- cak. Hazine de kamu kurumunun o güne ka- darki kullanõcõsõyla ayrõ bir kiralama anlaşmasõ yapacak. Örneğin bir bakanlõk binasõ için çõkarõlacak sertifika ve senetler Arap sermayesine 100 milyon dolardan satõlacak. Aynõ anda ilgili varlõğõn belli bir süre sonunda geri alõnacağõna ilişkin sözleşme de imzalanacak. Borçlanma senetlerini alan yatõrõmcõ Hazine ile belli bir süreliğine kira sözleşmesi yapacak. Hazine de ilgili bakanlõkla ayrõ bir sözleşme imzalaya- cak. Bu sözleşme sonucunda örneğin 10 yõl so- nunda satõş fiyatõnõn üzerinde bir rakam yatõ- rõmcõya ödenmiş olacak. Ayrõ bir deyişle ilgili bakanlõk yõllardõr kullandõğõ kendi binasõnda kiracõ olacak. İlgili taslağõn Bakanlar Kuru- lu’nda imzaya açõldõğõ öğrenildi. Sukuk bonolar yani varlõğa dayalõ faizsiz tahviller, Malezya’nõn buluşu. 2002 yõlõnda Malezya hükümeti tarafõndan ihraç edilen su- kuk bonolara yönelik ilgi Pakistan, Bahreyn, Brunei Sultanlõğõ, Katar gibi birçok bölge ül- kesinin de konuyla ilgili harekete geçmesini, gelişmiş ülke sermaye piyasalarõnõn da bu yeni yatõrõm enstrümanõna uygun ortamlar yaratma- sõnõ sağladõ. Sukuk pazarõnõn bugün itibarõyla 50 milyar dolara ulaştõğõ belirtiliyor. Devlet kiralanacak SUKUK-U İCARA Yurt Haberleri Servisi - Niğde’de bir kam- yonetle bir TIR’õn çarpõşmasõ sonucu aynõ ai- leden 5 kişi yaşamõnõ yitirdi. Konya’da ise 2 saat arayla aynõ noktada meydana gelen iki ay- rõ kazada 7 kişi yaralandõ. Amasya’da ise yol- cu otobüsünün şarampole devrilmesi sonucu çok sayõda kişi yaralandõ. Adana’dan Aksaray yönüne giden Arap Kurkmaz’õn kullandõğõ TIR, Beştepeler böl- gesinde, Servet Demiroğlu idaresindeki kam- yonetle çarpõştõ. Kazada Demiroğlu ile birlikte kamyonette bulunan Saliha (58), Mahmut Zülfü (48), Mahmut (54) ve Abbas Demi- roğlu (58) yaşamõnõ yitirdi. Kazadan yara al- madan kurtulan TIR sürücüsü Kurkmaz ise gözaltõna alõndõ. Konya’da da Şaban Güler yönetimindeki yardõm kömürü yüklü TIR, Karaman Caddesi Alakova Mahallesi girişinde kontrolden çõka- rak devrildi. Kazanõn şiddetiyle ikiye ayrõlan TIR’da yüklü olan kömürler yola saçõlõrken, yaralõ olarak kurtulan sürücü tedavi altõna alõn- dõ. Yol açma çalõşmalarõ sürerken iki saat son- ra aynõ yerde Ramazan Arıkan’õn kullandõğõ yolcu otobüsü, önünde seyreden Ahmet Anlaş idaresindeki minibüsle çarpõştõ. Orta refüje fõr- layan minibüsteki yolculardan İbrahim Öcal, İsa Söylemez, Mehmet Hanlı, Bayram Naz, Durmuş Ali Türk ve Saffet Ceran yaralandõ. İstanbul Trabzon seferini yapan Bekir Yıl- maz yönetimindeki yolcu otobüsü, Amas- ya’nõn Merzifon ilçesine bağlõ Akören köyü sapağõnda, yoldaki buzlanma nedeniyle şaram- pole devrildi. Kazada yolculardan Dilek So- mutoğlu (27) olay yerinde öldü, 31 kişi de ya- ralandõ. Kocaeli, Bursa, Giresun, Zonguldak, Konya, Antalya, Ankara, Malatya, Adana, Sõvas’ta meydana gelen kazalarda da 4 kişi öldü, 27 ki- şi yaralandõ. Kaza aynı aileden 5 can aldı NİĞDE İstanbul Haber Ser- visi - “Alevi açılımı” ile gündem yaratan AKP’nin, Bektaşi Me- zarlõğõ’nõ tahrip ettiği or- taya çõktõ. AKP’nin Süt- lüce’deki İstanbul İl Baş- kanlõğõ binasõnõn, Bektaşi Mezarlõğõ’nõn üzerine in- şa edildiği belirlendi. Mezarlõk arazisi üzerin- den rant sağlamaya çalõ- şan skandalõn sorumlu- larõnõn ise AKP İstanbul Milletvekili Nusret Bay- raktar, İBB Başkanõ Kadir Topbaş ve AKP’li Beyoğlu Beledi- ye Başkanõ Ahmet Mis- bah Demircan olduğu ortaya çõktõ. Alevi Bektaşi Kültür Derneği Yönetim Kuru- lu Üyesi Kazım Güver- cinlioğlu, bir televizyon kanalõna yaptõğõ açõkla- mada, AKP il binasõnõn Bektaşi mezarlarõnõn tah- rip edilerek yapõldõğõnõ söyledi. AKP il binasõnõn temel kazõlarõnda bulu- nan mezarlarõn yok edil- diğini öne süren Güver- cinlioğlu, iskeletlerin gö- rüntüsünü kameraya çektiğini söyledi. Beyoğlu Belediye Başkanõ olan Nusret Bayraktar, arazideki Alevi mezarlarõnõn bu- lunduğu araziyi 1996 yõ- lõnda gece yarõsõ ope- rasyonuyla toprakla ka- pattõ. Bugün İBB Baş- kanõ olan Kadir Top- baş, mezarlarõn üzerini iyice kapatarak kullanõ- mõnõ KİPTAŞ’a devret- ti. AKP’li Ahmet Mis- bah Demircan da ara- ziyi Yapõtay İnşaat ve Four Seasons otelleri sa- hibi Mesut Toprak’a devretti. İlçe halkõnõn tepkisi üzerine, mezarlõğa “tek- ke” yapõlarak, tarihi me- zarlarõn korunacağõ vaa- diyle ilçedeki yurttaşlar kandõrõldõ. Ancak arazi- nin bir bölümüne AKP İstanbul İl Başkanlõğõ yapõldõ. Arazinin kalan bölümüne de Haliç man- zaralõ Butik Otel yapõla- cağõ öğrenildi. Bektaşi mezarları tahrip edildi ABILENE (AA) - ABD’nin Teksas eyaletinde bir tarikat üye- si, kõz çocuğuna cinsel tacizde bu- lunmak suçundan 30 yõl hapse mahkûm edildi. Eyalet mahkemesi hâkimi, 41 yaşõndaki Yedidiyah Hawkins’in “rahim kanseri muayenesi ba- hanesiyle” 14 yaşõndaki kõz ço- cuğuna cinsel tacizde bulundu- ğuna hükmetti ve 30 yõl hapis ce- zasõna çarptõrdõ. Hawkins, geçen ekimde “bir çocuğa ağır cinsel tacizden” suçlu bulunmuştu. Kõz çocuğu ifadesinde, 2005’te 11 yaşõndayken Hawkins’in bir evde kendisini jinekolojik muayene- den geçirdiğini söylemişti. Tanõklar, Hawkins’in tõp eğiti- mi almadõğõnõ belirtmiş, savunma avukatlarõ ise Hawkins’in dini inançlarõ yüzünden iftiraya uğra- dõğõnõ ileri sürmüştü. ABD’li Üzmez’e 30 yıl hapis 14 YAŞINDAKİ KIZA TACİZ Üzmez yine serbest nusunda da dosyanõn cumhuriyet savcõsõna bõrakõlmasõ kararlaştõ- rõldõ. Mahkeme başkanõ Kadir Ünal, sanõklarõ bir sonraki otu- rumda hazõr bulunmalarõ yö- nünde uyararak duruşmayõ 10 Şu- bat’a erteledi. Üzmez gazetecilerin sorularõ- na “Allah bir, peygamber hak” diye karşõlõk verdi. DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Philips fabrikasının kapatılarak, 150 kişinin işsiz kalacak olmasını Hollanda Başkonsolosluğu önünde protesto etti. Taksim Meydanı’nda toplanan işçiler, “Aydınlattık hamdolsun karartıldık”, “Kazandırdığımız paralar nerede” dövizleri taşıyıp, “Krizin bedeli patronlara”, “Zam zulüm işkence işte AKP” sloganları atarak, Hollanda Başkonsolosluğu önüne dek yürüdüler. Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Sekreteri Selçuk Göktaş, merkezi Hollanda’da bulunan ve 60 ülkede 125 bin civarında çalışanı bulunan Philips şirketinin, 2007 yılında 27 milyar avro satış gerçekleştirdiğini kaydederek, “Philips, 80 yıldır ülkemizde çeşitli yatırımlar yapıyor. Ancak içinde bulunduğumuz günlerde Philips, tüm üretken yatırımlarını sonlandırarak Türkiye’yi sadece bir pazar olarak görme kararı aldı” dedi. Türkiye’de kriz nedeniyle binlerce işçinin işten atıldığını ifade eden Göktaş, “Siyasal iktidarı göreve çağırıyoruz. Hollanda mahreçli sermaye, Türkiye’deki en büyük yabancı sermayedir. Türkiye’deki yatırım kararını ucuz işçilik ve sendikasızlık gerçeğine dayanarak alan şirketler asgari düzeyde sosyal boyutlara saygı göstermek zorundalar” diye konuştu. Philips işçisinden protesto ‘Özürbekliyorum.com’ açıldı (Fotoğraf:UĞURDEMİR)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle