Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Amerika’nın gidici Başkanı Bush’un Irak’a
ve Afganistan’a yaptığı geziler medyada hep
şu tarz başlıklarla sunuldu.
“Bush’tan Irak’a sürpriz ziyaret”
“Aa Bush Afganistan’da…”
Bu ziyaretleri, Bush’un bu ülke lider-
leriyle (kuklalarıyla) yaptığı görüşmelerle
ya da Amerikan askerleri arasında boy
göstermesiyle öğrenebildik.
Oysa bunların hiçbiri sürpriz değildi. Önce-
den planlanmış gezilerdi. Ama “Yürek Selanik”
olunca, gizli yapılan geziler “sürpriz ziyaretler”
oldu. Anlı şanlı Amerika’nın şefi, alnı açık pro-
gramlarla bu ülkelere gidemedi. Oysa,
Bush’un Avrupa, Uzakdoğu gezileri nasıl da
aylar öncesinden programlanır, ilan edilir, bu
gezilerin olası sonuçları üzerine kitaplar do-
lusu makaleler yazılırdı.
Irak’a açık açık gitmek için Bush gibi
birinde iki özellik olması gerekirdi. Yüz ve
yürek… Bu ikisi de olmadığı için bu ülkeye
gizlice girdi. Demokrasi getirme vaadiyle iş-
gal ettiği Irak’ı kana bulayıp koskoca ülkenin
altını üstüne getirdikten, parça parça ettikten
sonra, Bağdat meydanında Amerikan ve Irak
bayrakları sallayan milyonlarca Iraklı tarafın-
dan karşılanacak değildi ya…
Şöyle bir senaryo yazalım: Amerika Başkanı
Bush, veda ziyareti için geldiği Irak’ta, Irak
Devlet Başkanı Celal Talabani ile, üstü açık
bir otomobile binmiş, Bağdat caddelerinde
halkı selamlamaktadır. Yolun iki yanına
dizilmiş, pencerelerden, balkonlardan, çatılar-
dan bile sarkan Sünni, Şii, Kürt, Türkmen Bağ-
datlılar, iki lidere sevgi gösterileri yapmakta,
onları konfeti yağmuruna tutmaktadır. Bush
ve Talabani, el sallamaktan yorgun
düşmüşlerdir ama yüzlerindeki gülücükler de-
vam etmektedir.
Ha ha…
Zulüm mazlumu ezer ama zalime daha
büyük korku getirir. Zalimin alnı açık, yüzü ak
değildir. Sürekli korku içinde yaşar. Her
sesten, her ışıktan ürker. En yakın çevresin-
den bile kuşkulanır. Kâbuslar görür. Tarihte
nice örneği var bu ruh halinin…
Ve korktuğu bir gün başına gelir. Kimi za-
man bir yumurta, bir domates ya da çift
ayakkabı şeklinde…
Iraklı El Zeydi’nin fırlattığı ve Bush’u ade-
ta pandomimciye çeviren ayakkabıların
hedefi sadece Bush muydu? Yanındaki
Maliki de nasibini almış mıdır ayakkabılar-
dan? Ya da Talabani?.. Ya da Afganistan’daki
Karzai?..
Ya Irak halkı?.. Amerikan askerlerinin de-
virdiği Saddam heykelini terlikle döven I-
raklılar? Onurları, gururları, namusları beş yıldır
ayaklar altına alınan, onbinlerce çocuğu
açlıktan ölen, parçalanan, bölünen, Ebu
Gureyb’lerde işkence gören Iraklılar?.. “Ne
Saddam ne Bush” diyebilmekten aciz olduk-
ları için yıllardır ezilen Iraklılar?
“Terlik”ten “Ayakkabı”ya geçiş Iraklılar için
bir aşama mı yoksa?
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Yine şekeri yükseldi deyip geçiyordu.
Lakin son bir yıldır hemen her gün biraz daha si-
nirli, en ufak eleştiriye tahammül edemeyen bir baş-
bakan var karşımızda.
Diyabet hastalığı ise dün de vardı bugün de. Öy-
leyse neler değişti de RTE sinirlerine egemen ola-
mıyor?
Artık RTE’deki olağandışı davranışların nedenleri bi-
liniyor.
RTE sinirlenmesin de kimler sinirlensin?
Altı buçuk yılda nereden nereye geldi.
2002 yılında herkese, her şeye çalım atan RTE ne-
rede, bugünkü RTE nerede?
Ulusal irade bana ülkeyi dilediğim gibi yönetmemi
emrediyor diyordu.
Türban yasakmış, bir sorunmuş öyle mi? -Arınç
ağabeyimin söylediği gibi- bu konu namus sorunu-
muzdur. Üniversite kapısından içeri giremeyen tür-
banlı öğrencilere biraz sabır, bu sorunu çözeceğiz,
dedi.
Çözemedi.
Feyiz aldığı imam hatipleri dışlamak ne demek?
İmam hatipleri yücelterek sorunlarını bir hamlede çö-
zeriz, dedi.
Çözemedi.
2002’lerde dinci bir partiyiz ama Avrupa Birliği’ne
üye olmak hedefimizdir diye Avrupa’da seferlere çık-
tı. AB’den gelen her dayatmaya eyvallah deyip sineye
çekti.
Tam üyeliğimizin 2014’te değil, daha önce ger-
çekleşmesi için gaza bastı.
2008’de AB’den; tam üye olmak istemiyor. AB’ye
üye olmak isteyen bir ülkenin gerçekleştirmesi gereken
zorunlu düzenlemelerden kaytarıyor sesleri duyulmaya
başlandı.
Bu konudaki sorunları da çözemedi.
IMF’yi kovduk dedi. Ekonomi sorunlarını IMF’siz çö-
zeriz, dedi. Çözemedi.
2002’lerde bangır bangır bağırıyordu; yetimin hak-
kını kimseye yedirmeyeceğiz. Yolsuzluklarla müca-
dele edip kökünü kazıyacağız, dedi.
Sorunu çözemediği gibi yolsuzluk, rüşvet dallan-
dı budaklandı.
Partinin üst yönetim kadrolarına girdi.
Bu sorunu da çözemedi.
Her mahallede türbanlı zenginler türedi. Sayesin-
de Müslüman kişinin haram kokan afralı tafralı giy-
silere fazla itibar etmemesi gibi kurallar da rafa kal-
dırıldı.
Halka refah vaat etti. Yoksulluk ve aç insanların sa-
yısı arttı.
Krizleri gözden kaçırayım dedi. Kriz AKP zengin-
lerini değil giderle geliri denkleştirmek için canını di-
şine takarak çalışan halkı vurdu.
İşsizliğe son vereceğiz, yeni çalışma olanakları ya-
ratacağız, bu sorunları da çözeceğiz diye yola çıktı.
İşsizlik arttı, giderek artıyor. Bu sorunları da çöze-
medi.
Ve... Halkın gözüne girmek için elinde kala kala...
bedava dağıttığı kömür torbaları... yiyecek kolileri...
devletin kesesinden para yardımı kaldı.
Sormak bile abes. Bu koşulları yaratan, bu koşul-
lar içinde bunalan RTE sinirlerine nasıl egemen olsun?
Üstelik kendi de altı buçuk yılda vardığı sonuca hay-
ret ediyor olmalı.
Son çareye başvuruyor. Kömürle, gıda kolileri ve
para yardımıyla altı buçuk yılda baba mirası gibi har-
cadığı ulusal iradeye yaranmaya, gözünü boyama-
ya çalışıyor.
Düne kadar benden başka büyük yok diyerek mey-
dan meydan gezen, burnundan kıl aldırmayan
RTE’nin yakın çevresi, belki de RTE’ye tercüman olu-
yor ve:
Yerel seçimde oyların yüzde 47’den yüzde 32-34’e
düşmesi olasılığından korkuyla söz ediyorlar.
Dünyanın herhangi bir demokratik ülkesinde ikti-
darı döneminde böylesine olumsuz sonuçları ger-
çekleştiren bir iktidar ve başbakan; çoktaaan kapı dı-
şarı edilir ya da kendi çekilir gider...
Tabii sözünü ettiğimiz başbakanlara Edirne sını-
rından sonraki ülkelerde rastlanıyor.
SAYFA17 ARALIK 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET
17HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 15
Edirne Y 13
Kocaeli B 16
Çanakkale Y 15
İzmir Y 18
Manisa Y 16
Aydın B 19
Denizli B 18
Zonguldak S 14
Sinop S 13
Samsun S 13
Trabzon S 15
Giresun S 15
Ankara S 5
Eskişehir B 10
Konya S 14
Sıvas S 4
Antalya B 23
Adana B 20
Mersin B 20
Diyarbakır S 12
Şanlıurfa PB 15
Mardin S 10
Siirt S 10
Hakkâri PB 1
Van PB 2
Kars S 2
Oslo K 2
Helsinki K 2
Stockholm K 5
Londra PB 6
Amsterdam Y 8
Brüksel K 4
Paris Y 5
Bonn K 0
Münih K 3
Berlin Y 7
Budapeşte Y 9
Madrid B 12
Viyana Y 5
Belgrad Y 12
Soyfa Y 12
Roma Y 15
Atina Y 19
Zürih K 1
Moskova B - 4
Aşkabat PB 4
Astana B - 3
Taşkent K 5
Bakû PB 4
Bişkek K 3
Tiflis K - 3
Kahire B 22
Şam A 18
Yurdun batı kesimleri
parçalı çok bulutlu, Ça-
nakkale, Balıkesir, İzmir
ile akşam saatlerinden
sonra Edirne çevreleri
sağanak yağışlı, diğer
yerler az bulutlu geçe-
cek. Yurdun iç ve doğu
kesimlerinde buzlanma
ve don olayı ile birlikte sis
görülecek. Hava sıcaklı-
ğı iç ve batı bölgelerde 2
ila 4 derece artacak.
GENİŞ AÇI
HİKMET BİLA
Terlikten Ayakkabıya
[email protected]
LEVENT GENCELLİ
BURSA - Vakit gazetesi yazarõ
Hüseyin Üzmez’in 14 yaşõnda-
ki B.Ç’ye cinsel saldõrõ suçuyla
yargõlandõğõ duruşmada tutuk-
lama talebi reddedildi. Mahkeme,
B.Ç. hakkõndaki tartõşmalõ Adli
Tõp Kurumu raporunun da yeni-
lenmesine karar verdi. Bir grup
avukat ise Vakit gazetesi ile Ad-
li Tõp Kurumu arasõnda raporla il-
gili olarak telefon görüşmeleri ya-
põldõğõnõ iddia etti.
Bursa 4. Ağõr Ceza Mahke-
mesi’ndeki duruşma öncesinde
adliye önünde açõklama yapan
Türkiye Barolar Birliği Kadõn
Hukuku Komisyonu (TÜBAK-
KOM) Dönem Sözcüsü ve Mer-
sin Barosu Kadõn Hukuku Ko-
misyonu Başkanõ Harika Le-
vent, Türk Ceza Yasasõ’nda cin-
sel suçlarla ilgili yaptõrõmlarõn ha-
fifletilmesi taleplerinin gündeme
gelmesine tepki gösterdi. Du-
ruşmayõ gözlemci olarak izleyen
TÜBAKKOM tarafõndan mah-
kemeye sunulan dilekçede ise il-
ginç iddialar yer aldõ. Soruştur-
ma kapsamõnda eksikliklerin bu-
lunduğu, 4 telefon hattõyla ilgili
dinleme kararõ verilmişken sa-
dece 2 numaranõn tape kayõtlarõ-
nõn dosyaya konulduğu ileri sü-
rülen dilekçede, “Dosyada 28
Ekim 2008 tarihli bir ihbar
dilekçesi bulunuyor. Dilekçenin
içeriğinde Adli Tıp Kurumu
Başkanlığı ile Vakit gazetesi
arasında rapor konusunda gö-
rüşmeler yapıldığı ve bu gö-
rüşmelere ilişkin telefon ka-
yıtlarının olduğu vb. bilgiler
yer almıştır. Ancak bu duru-
mun da araştırılması maddi
gerçeğin ortaya çıkarılması
açısından son derece önem arz
etmektedir” denildi.
Duruşmada tutuksuz yargõla-
nan sanõklar Hüseyin Üzmez ile
B.Ç’nin annesi Livaze Ç. hazõr
bulundu. B.Ç’nin savunmasõnõ
üstlenen avukatlar Nevin Can-
baz ve Selma Ergüner Akalan,
çocuk psikoloğu olmadan ha-
zõrlanan Adli Tõp 6. İhtisas Ku-
rulu’nun raporunun yok sayõl-
masõnõ, ayrõca “hürriyeti en-
gelleyerek cinsel saldırıda bu-
lunmak” suçunu kapsayan
TCY’nin 109. maddesi açõsõndan
ek iddianame düzenlenmesini, sa-
nõklar hakkõnda 20 yõla kadar ek
ceza istenmesini ve tutuklu yar-
gõlanmalarõnõ talep etti.
Mahkeme heyeti de B.Ç’nin
beden ve ruh sağlõğõnõn bozulup
bozulmadõğõ yönünde Adli Tõp
Genel Kurulu’nca rapor hazõr-
lanmasõna karar verdi. CHP İzmir
Milletvekili Canan Arıtman,
Türkiye Barolar Birliği ile bazõ si-
vil toplum örgütlerinin davaya
müdahil olma talebini reddeden
mahkeme, SHÇEK’in müdahil-
lik isteğini kabul etti. Sanõklar
hakkõnda TCY’nin 109. mad-
desi açõsõndan ek iddianame dü-
zenlenip düzenlenmeyeceği ko-
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Arala-
rõnda Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Baskın
Oran ve gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu’nun
da bulunduğu bir grubun öncülüğünde başla-
tõlan “Ermenilerden özür diliyorum” imza
kampanyasõna tepki büyüyor.
Kampanyaya karşõ dün “özürbekliyo-
rum.com” adlõ internet sitesi açõldõ. İnternet si-
tesinde, Ermenistan’õn Azerbaycan’da ger-
çekleştirdiği “Hocalı Katliamı” ile ilgili bir fo-
toğrafa yer verilirken şöyle denildi:
“Geçmişte Osmanlı insanlarının, Erme-
niler tarafından maruz bırakıldıkları vah-
şetlerden ötürü, tüm Ermenilerin ve yan-
daşlarının özür dilemeleri gerektiğini dü-
şünüyorum. Bu vahşetlere göz yumamaya-
cağımı belirtiyor, tüm Türk dünyası ve Os-
manlı torunları adına özür bekliyorum!” İn-
ternet sitesinin açõlmasõnõn hemen ardõndan çok
sayõda yurttaşõn kampanyaya katõlmasõ da
dikkat çekti.
Büyükelçiler tarafõndan kampanyaya karşõ ya-
yõmlanan bildirinin öncülerinden olan Emek-
li Büyükelçi Tugay Uluçevik, Cumhuriyet’e
yaptõğõ açõklamada, sõrf AB ve ABD istedi di-
ye Ermenistan ile toprak sorunlarõ çözülmeden,
Türkiye’nin inisiyatif alamayacağõnõ söyledi.
Türkiye’nin büyük bir devlet olduğunu ve böy-
le hareket etmesi gerektiğini anlatan Uluçevik,
“Şayet Ermenistan’ın ekonomik, siyasi ve
dünyaya açılım konularında bize ihtiyacı
varsa, kendisi ilk adımları atmalıdır” dedi.
Büyükelçiler olarak kendilerinin hayali iddia-
lardan yola çõkõp bir görüş bildirmediğini de an-
latan Uluçevik, Ermeni terörünü bizzat yaşa-
dõklarõnõ kaydetti. Uluçevik, “Bunlar bizden
özür diledi mi ki, biz olmamış olaylar için on-
lardan özür dileyelim” değerlendirmesini
yaptõ. Uluçevik şöyle konuştu: “Ben emekli bir
büyükelçi olarak kendi ve camiam adına ko-
nuşuyorum. Bizim nesil Dışişleri Bakanlı-
ğı’nda bazı reflekslere sahip oldu. O da ‘Tür-
kiye Devleti’nin politikalarõnõn Atatürk’ün kur-
duğu şekilde devamõnõ sağlamak ve buna za-
rar verecek davranõşlara karşõ çõkmaktõr.’ Şim-
di ortada bir yanlış görüyoruz. Bunu kişi-
sel olarak ya da bir araya geldiğimiz arka-
daşlar ile birlikte toplu olarak ortaya ko-
yuyoruz. Önümüzdeki dönemde başka ko-
nularda da bu gibi tutumlar kendini göste-
rebilir. Bu bir siyasi hareket değildir. Biz
1915 olayları için ve onların sözde soykırım
iddiaları nedeniyle özür dilenmesi kam-
panyasına karşı olduğumuzu ve Türk hü-
kümetinin böyle bir yükümlülüğü bulun-
madığını açıklıyoruz. Böyle bir özür dileme
kampanyası Türk milletinin mizacına, si-
yasetine ve çıkarlarına ters düşer. Öte yan-
dan önceki gün büyükelçiler tarafõndan yapõ-
lan açõklamaya, Emekli Büyükelçiler Aydın
Tosun, Sanlı Topçuoğlu ve Varol Özkocak
ile Emekli Başkonsolos Ayşe Öğüt de destek
verdiğini bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP
iktidarõnõn Körfez ülkelerinden sermaye çek-
mek amacõyla ilk kez 2003’te tartõşmaya açtõğõ
“sukuk-u icara” olarak bilinen faizsiz borç-
lanma senetleri yeniden gündeme geliyor. Bu
yöntemle aralarõnda bakanlõk binalarõ, köprüler
ve otoyollarõn da bulunduğu kamu kuruluşlarõ
ve varlõklarõ geri alma taahhüdüyle Arap ser-
mayesine satõlacak. Satõlan kuruluşlar devlet
tarafõndan kiralanacak. Böylece Körfez’den
Türkiye’ye sõcak para getirilecek.
Hazine Müsteşarlõğõ tarafõndan hazõrlanan,
Devlet Bakanõ Mehmet Şimşek tarafõndan
Bakanlar Kurulu’na sunulan “Kira Sertifikası
ve Gayrimenkul Ortaklığı Senetlerine İliş-
kin Taslağa” göre bakanlõk binalarõ, KİT arsa-
larõ, otoyollar, limanlar, büyük barajlar, hasta-
neler ve lojmanlar yeni kurulacak olan kamu
varlõklarõ geri alõm taahhüdüyle satõşa çõkarõla-
cak. Ancak Cumhurbaşkanlõğõ, TBMM, yargõ
organlarõ, MİT’e ait arsalar ve tabiat varlõklarõ
kapsam dõşõnda tutulacak. Kurumlar, bu var-
lõklar için kira sertifikasõ ve yatõrõm ortaklõğõ
senetleri çõkaracak. Bu senetler özellikle Kör-
fez ülkelerine satõlacak. Satõş karşõlõğõ elde
edilecek gelir Hazine’ye aktarõlacak. Uluslar-
arasõ yatõrõmcõlar, aldõklarõ senetler karşõlõğõn-
da Hazine ile ayrõ bir kiralama anlaşmasõ yapa-
cak. Hazine de kamu kurumunun o güne ka-
darki kullanõcõsõyla ayrõ bir kiralama anlaşmasõ
yapacak.
Örneğin bir bakanlõk binasõ için çõkarõlacak
sertifika ve senetler Arap sermayesine 100
milyon dolardan satõlacak. Aynõ anda ilgili
varlõğõn belli bir süre sonunda geri alõnacağõna
ilişkin sözleşme de imzalanacak. Borçlanma
senetlerini alan yatõrõmcõ Hazine ile belli bir
süreliğine kira sözleşmesi yapacak. Hazine de
ilgili bakanlõkla ayrõ bir sözleşme imzalaya-
cak. Bu sözleşme sonucunda örneğin 10 yõl so-
nunda satõş fiyatõnõn üzerinde bir rakam yatõ-
rõmcõya ödenmiş olacak. Ayrõ bir deyişle ilgili
bakanlõk yõllardõr kullandõğõ kendi binasõnda
kiracõ olacak. İlgili taslağõn Bakanlar Kuru-
lu’nda imzaya açõldõğõ öğrenildi.
Sukuk bonolar yani varlõğa dayalõ faizsiz
tahviller, Malezya’nõn buluşu. 2002 yõlõnda
Malezya hükümeti tarafõndan ihraç edilen su-
kuk bonolara yönelik ilgi Pakistan, Bahreyn,
Brunei Sultanlõğõ, Katar gibi birçok bölge ül-
kesinin de konuyla ilgili harekete geçmesini,
gelişmiş ülke sermaye piyasalarõnõn da bu yeni
yatõrõm enstrümanõna uygun ortamlar yaratma-
sõnõ sağladõ. Sukuk pazarõnõn bugün itibarõyla
50 milyar dolara ulaştõğõ belirtiliyor.
Devlet
kiralanacak
SUKUK-U İCARA
Yurt Haberleri Servisi - Niğde’de bir kam-
yonetle bir TIR’õn çarpõşmasõ sonucu aynõ ai-
leden 5 kişi yaşamõnõ yitirdi. Konya’da ise 2
saat arayla aynõ noktada meydana gelen iki ay-
rõ kazada 7 kişi yaralandõ. Amasya’da ise yol-
cu otobüsünün şarampole devrilmesi sonucu
çok sayõda kişi yaralandõ.
Adana’dan Aksaray yönüne giden Arap
Kurkmaz’õn kullandõğõ TIR, Beştepeler böl-
gesinde, Servet Demiroğlu idaresindeki kam-
yonetle çarpõştõ. Kazada Demiroğlu ile birlikte
kamyonette bulunan Saliha (58), Mahmut
Zülfü (48), Mahmut (54) ve Abbas Demi-
roğlu (58) yaşamõnõ yitirdi. Kazadan yara al-
madan kurtulan TIR sürücüsü Kurkmaz ise
gözaltõna alõndõ.
Konya’da da Şaban Güler yönetimindeki
yardõm kömürü yüklü TIR, Karaman Caddesi
Alakova Mahallesi girişinde kontrolden çõka-
rak devrildi. Kazanõn şiddetiyle ikiye ayrõlan
TIR’da yüklü olan kömürler yola saçõlõrken,
yaralõ olarak kurtulan sürücü tedavi altõna alõn-
dõ. Yol açma çalõşmalarõ sürerken iki saat son-
ra aynõ yerde Ramazan Arıkan’õn kullandõğõ
yolcu otobüsü, önünde seyreden Ahmet Anlaş
idaresindeki minibüsle çarpõştõ. Orta refüje fõr-
layan minibüsteki yolculardan İbrahim Öcal,
İsa Söylemez, Mehmet Hanlı, Bayram Naz,
Durmuş Ali Türk ve Saffet Ceran yaralandõ.
İstanbul Trabzon seferini yapan Bekir Yıl-
maz yönetimindeki yolcu otobüsü, Amas-
ya’nõn Merzifon ilçesine bağlõ Akören köyü
sapağõnda, yoldaki buzlanma nedeniyle şaram-
pole devrildi. Kazada yolculardan Dilek So-
mutoğlu (27) olay yerinde öldü, 31 kişi de ya-
ralandõ.
Kocaeli, Bursa, Giresun, Zonguldak, Konya,
Antalya, Ankara, Malatya, Adana, Sõvas’ta
meydana gelen kazalarda da 4 kişi öldü, 27 ki-
şi yaralandõ.
Kaza aynı aileden
5 can aldı
NİĞDE
İstanbul Haber Ser-
visi - “Alevi açılımı”
ile gündem yaratan
AKP’nin, Bektaşi Me-
zarlõğõ’nõ tahrip ettiği or-
taya çõktõ. AKP’nin Süt-
lüce’deki İstanbul İl Baş-
kanlõğõ binasõnõn, Bektaşi
Mezarlõğõ’nõn üzerine in-
şa edildiği belirlendi.
Mezarlõk arazisi üzerin-
den rant sağlamaya çalõ-
şan skandalõn sorumlu-
larõnõn ise AKP İstanbul
Milletvekili Nusret Bay-
raktar, İBB Başkanõ
Kadir Topbaş ve
AKP’li Beyoğlu Beledi-
ye Başkanõ Ahmet Mis-
bah Demircan olduğu
ortaya çõktõ.
Alevi Bektaşi Kültür
Derneği Yönetim Kuru-
lu Üyesi Kazım Güver-
cinlioğlu, bir televizyon
kanalõna yaptõğõ açõkla-
mada, AKP il binasõnõn
Bektaşi mezarlarõnõn tah-
rip edilerek yapõldõğõnõ
söyledi. AKP il binasõnõn
temel kazõlarõnda bulu-
nan mezarlarõn yok edil-
diğini öne süren Güver-
cinlioğlu, iskeletlerin gö-
rüntüsünü kameraya
çektiğini söyledi.
Beyoğlu Belediye
Başkanõ olan Nusret
Bayraktar, arazideki
Alevi mezarlarõnõn bu-
lunduğu araziyi 1996 yõ-
lõnda gece yarõsõ ope-
rasyonuyla toprakla ka-
pattõ. Bugün İBB Baş-
kanõ olan Kadir Top-
baş, mezarlarõn üzerini
iyice kapatarak kullanõ-
mõnõ KİPTAŞ’a devret-
ti. AKP’li Ahmet Mis-
bah Demircan da ara-
ziyi Yapõtay İnşaat ve
Four Seasons otelleri sa-
hibi Mesut Toprak’a
devretti.
İlçe halkõnõn tepkisi
üzerine, mezarlõğa “tek-
ke” yapõlarak, tarihi me-
zarlarõn korunacağõ vaa-
diyle ilçedeki yurttaşlar
kandõrõldõ. Ancak arazi-
nin bir bölümüne AKP
İstanbul İl Başkanlõğõ
yapõldõ. Arazinin kalan
bölümüne de Haliç man-
zaralõ Butik Otel yapõla-
cağõ öğrenildi.
Bektaşi mezarları
tahrip edildi
ABILENE (AA) - ABD’nin
Teksas eyaletinde bir tarikat üye-
si, kõz çocuğuna cinsel tacizde bu-
lunmak suçundan 30 yõl hapse
mahkûm edildi.
Eyalet mahkemesi hâkimi, 41
yaşõndaki Yedidiyah Hawkins’in
“rahim kanseri muayenesi ba-
hanesiyle” 14 yaşõndaki kõz ço-
cuğuna cinsel tacizde bulundu-
ğuna hükmetti ve 30 yõl hapis ce-
zasõna çarptõrdõ. Hawkins, geçen
ekimde “bir çocuğa ağır cinsel
tacizden” suçlu bulunmuştu. Kõz
çocuğu ifadesinde, 2005’te 11
yaşõndayken Hawkins’in bir evde
kendisini jinekolojik muayene-
den geçirdiğini söylemişti.
Tanõklar, Hawkins’in tõp eğiti-
mi almadõğõnõ belirtmiş, savunma
avukatlarõ ise Hawkins’in dini
inançlarõ yüzünden iftiraya uğra-
dõğõnõ ileri sürmüştü.
ABD’li Üzmez’e
30 yıl hapis
14 YAŞINDAKİ KIZA TACİZ
Üzmez yine serbest
nusunda da dosyanõn cumhuriyet
savcõsõna bõrakõlmasõ kararlaştõ-
rõldõ. Mahkeme başkanõ Kadir
Ünal, sanõklarõ bir sonraki otu-
rumda hazõr bulunmalarõ yö-
nünde uyararak duruşmayõ 10 Şu-
bat’a erteledi.
Üzmez gazetecilerin sorularõ-
na “Allah bir, peygamber hak”
diye karşõlõk verdi.
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası,
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet
gösteren Philips fabrikasının kapatılarak,
150 kişinin işsiz kalacak olmasını Hollanda
Başkonsolosluğu önünde protesto etti.
Taksim Meydanı’nda toplanan işçiler,
“Aydınlattık hamdolsun karartıldık”,
“Kazandırdığımız paralar nerede” dövizleri
taşıyıp, “Krizin bedeli patronlara”, “Zam
zulüm işkence işte AKP” sloganları atarak,
Hollanda Başkonsolosluğu önüne dek
yürüdüler. Birleşik Metal-İş Sendikası Genel
Sekreteri Selçuk Göktaş, merkezi
Hollanda’da bulunan ve 60 ülkede 125 bin
civarında çalışanı bulunan Philips şirketinin,
2007 yılında 27 milyar avro satış
gerçekleştirdiğini kaydederek, “Philips, 80
yıldır ülkemizde çeşitli yatırımlar yapıyor.
Ancak içinde bulunduğumuz günlerde
Philips, tüm üretken yatırımlarını
sonlandırarak Türkiye’yi sadece bir pazar
olarak görme kararı aldı” dedi. Türkiye’de
kriz nedeniyle binlerce işçinin işten atıldığını
ifade eden Göktaş, “Siyasal iktidarı göreve
çağırıyoruz. Hollanda mahreçli sermaye,
Türkiye’deki en büyük yabancı sermayedir.
Türkiye’deki yatırım kararını ucuz işçilik ve
sendikasızlık gerçeğine dayanarak alan
şirketler asgari düzeyde sosyal boyutlara
saygı göstermek zorundalar” diye konuştu.
Philips işçisinden protesto
‘Özürbekliyorum.com’ açıldı
(Fotoğraf:UĞURDEMİR)