Katalog

CMYB C M Y B 8 EKİM 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA ‘Yerel Unsurlar’a Bu ‘Hassasiyet’ Neden? Şimdi yine medyada büyük strateji uzmanları boy göstermeye başladı. Daha önce yaşanan bütün bas- kınlardan sonra olduğu gibi... Hatta büyük stratejik değerlendirmelerden vazgeçtik, dağ dağ, tepe te- pe, dere dere taktik dersler veriyorlar. Üstelik o dağla- rı, tepeleri, dereleri hayatta görmeden... Gazete köşeleri askeri akıllar veren sivil akıl hocalarından ge- çilmiyor. Bunları geçelim. Bir çelişkiye dikkat çekelim. Aktütün baskınından sonra Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Hasan Iğsız, olayla ilgili ayrıntılı bilgi vermiş, ‘Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin teröristler- le ilişkileri’ konusundaki bir soruyu da şöyle yanıt- lamıştı: ‘Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetimin istihbarat ko- nusundaki desteğini Türkiye hiçbir şekilde alamıyor. Bırakın destek vermeyi, (teröristlere) altyapı imkân- larından istifade, yol, ulaşım, lojistik, hastane gibi im- kânları da sunmaktadırlar. Bizim beklentilerimiz, orada terör örgütünün terör örgütü olarak kabul edil- mesi ve ona verilen desteğin ortadan kaldırılması.’ Org. Iğsız’ın bu sözlerini, bu konudaki son açık- lama olduğu için hatırlatıyoruz. Yoksa ki, Kuzey Irak yönetiminin, terör örgütüne silahtan ulaşıma, sağlık- tan barınmaya, paradan gıdaya kadar her türlü des- teği verdiği çoktan biliniyor. Bu desteğin fotoğraflı örnekleri, dünya basınında bile yayımlandı. Talabani ve Barzani’nin Türkiye ile dalga geçer gibi sıraladıkları yalanlar da biliniyor. Şimdi de, Genelkurmay’ın 6 Ekim 2008 günkü ba- sın açıklamasını hatırlayalım: ‘3 Ekim 2008 tarihinde Aktütün Jandarma Sınır Bö- lük Merkezine teröristlerce düzenlenen saldırıya ka- tılan PKK/KONGRA-GEL terör örgütü gruplarının ta- kibine devam edilmektedir. Bu kapsamda 5 Ekim 2008 gece yarısı Irak’ın ku- zeyindeki Avaşin Basyan bölgesinde iki ayrı nokta- da tespit edilen teröristler ateş destek vasıtalarıyla ateş altına alınmıştır. Yine aynı bölgede tespit edilen diğer bir terörist gruba yönelik olarak ise 6 Ekim 2008 günü sabah sa- atlerinde Türk Hava Kuvvetleri’ne mensup savaş uçaklarınca hava operasyonu icra edilmiştir. Görevlerini başarıyla tamamlayan uçaklarımız em- niyetle üslerine dönmüşlerdir. İcra edilen operasyonlarda, her zaman olduğu gi- bi sadece PKK/KONGRA-GEL terör örgütü hedef alınmış, sivil halk ve yerel unsurların olumsuz etki- lenmemesi için gereken hassasiyet gösterilmiştir’. Şimdi yukarıdaki iki açıklamayı birleştirelim: Ku- zey Irak yönetimi örgüte altyapı, yol, ulaşım, lojistik, hastane gibi hizmetleri sağlıyor, ama Türk Hava Kuv- vetleri, teröre bu olanakları sağlayan bu ‘yerel un- surları’ vurmamak için hassasiyet gösteriyor. Neden? Neden bu çelişki? Neden bu hassasiyet? Yoksa sorunun özü bu sorunun yanıtında mı ya- tıyor? Yoksa bu sorunun yanıtını, askere sınırötesi ope- rasyon yetkisinin kapsamını belirleyenler mi verecek? [email protected] Kadõn Merkezi, Eğitim, Üretim ve Dayanõşma Vakfõ (KAMER) Başkanõ Nebahat Akkoç: Çok kadõnõn hayatõnõ kurtardõk DİYARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu) - Kadõn Mer- kezi, Eğitim, Üretim ve Da- yanõşma Vakfõ (KAMER) Başkanõ Nebahat Akkoç, Gü- neydoğu Bölgesi’nde “namus cinayetine” kurban gitme ola- sõlõğõ olan 350’den fazla ka- dõnõn hayatõnõ kurtardõklarõnõ ifade etti. Acil destek hattı 6 yıl önce kuruldu Akkoç, 6 yõl önce kurduklarõ Acil Destek Hattõ’na gelen aramalarla 2 bin 667 psikolo- jik sorunu olan kadõn tespit et- tiklerini söyledi. Bu kadõnlarõn en çok sözel, fiziksel, cinsel ve ekonomik sorunlarla karşõ karşõya bõra- kõldõğõna dikkat çeken Ak- koç, “Bu kadınların 229’unun intihar düşünce- sinin olduğunu, 537’sinin şiddet sonrası ölümle tehdit edildiğini, 340’ının ise teca- vüze uğradığını belirledik” dedi. Araştõrmada, psikolojik sorunlarõ olduklarõ gerekçe- siyle kendilerine başvuran ka- dõnlarõn 21’inin berdel, 33’ünün kuma evliliği, 4’ünün beşik kertmesi ve birinin ise kayõn evliliği yaptõğõnõ aktaran Akkoç sözlerini şöyle sürdür- dü: “Rakamlarda, bölgede halen küçük yaşta evliliğin yaygın olduğunu görüyo- ruz. Başvurucuların yüzde 70’i 11 - 20 yaş arasında ev- lendirilmiş. En fazla baskı- ya da 20-30 yaş aralığında- ki resmi nikâhlı kadınların maruz kaldığını tespit et- tik.” Akkoç, namus adõna işle- necek bir cinayete kurban git- me olasõlõğõ bulunan 350’den fazla kadõnõn yaşamõnõ kur- tardõklarõnõ belirterek, “Bu kadınların çoğunluğunu çe- şitli işyerlerine yerleştirdik. Bir kısmına da kendi işyer- lerini kurmaları konusunda destek verdik” diye konuştu. KOCAELİ (Cumhuriyet) - Barõş ve güven mesajõ vermek için gelinlikle yola çõ- kan “Pippa Bacca” adõyla tanõnan İtalyan sa- natçõ Giuseppina Pasqualina Di Mari- neo’yu, tecavüz ettikten sonra boğarak öl- düren Murat Karataş’õn yargõlanmasõna başlandõ. Ancak Pippa Bacca’nõn annesi, du- ruşmada yeterli derece İtalyanca bilen ter- cüman olmadõğõ için konuşamadõ. Kocaeli 1. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” istemiyle yargõlanan sanõk Murat Ka- rataş (38) ile İtalyan sanatçõnõn annesi Ele- na Manzoni, avukatlarõ Mehmet Eke katõldõ. Manzoni, duruşma öncesinde avukatõ ara- cõlõğõyla yaptõğõ açõklamada, yaşanan olay- dan dolayõ Türk halkõna, Türkiye’ye karşõ ön- yargõlarõ olmadõğõnõ yineledi. Manzoni, sa- nõğõn ailesini ziyaret edeceği yönündeki ha- berleri de yalanladõ. Ancak duruşmada ye- terli İtalyanca bilen tercüman olmadõğõ için Manzoni ifade veremedi. Sanõk Karataş da maddi durumu iyi olmadõğõ için avukat ta- yin edilmesini istedi. Mahkeme, sanõğa mü- dafi tayin edilmesi için Kocaeli Baro Baş- kanlõğõ’na, yeterli derecede İtalyanca bilen bir tercümanõn duruşmada hazõr edilmesi amacõyla cumhuriyet savcõlõğõna yazõ yazõl- masõna karar vererek duruşmayõ erteledi. Duruşma sonrasõ açõklama yapan avukat Mehmet Eke, avukat ve tercüman sorunla- rõnõn duruşma öncesinde çözümlenmesi ge- rektiğini vurguladõ. Elena Manzoni ise zanlõyõ görünce neler hissettiğinin sorulmasõ üzerine, “Fotoğrafını daha önceden görmüştüm ama kafasını kaldırıp gözlerimin içine bakmaya cesa- reti olmadı” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bombalõ sal- dõrõ sonucu öldürülen tarihçi ve siyasetbilimci, An- kara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin ilk kadõn öğ- retim üyesi ve dönemin SHP Parti Meclis Üyesi Doç. Dr. Bahriye Üçok, katledilişinin 18. yõldönümü olan önceki gün Karşõyaka’daki gö- mütü başõnda anõldõ. Anma töreni, CHP Ankara İl Başkanlõğõ, CHP Kadõn Kollarõ ve CHP Gençlik Kollarõ tarafõndan düzenlendi. CHP Ankara İl Baş- kanlõğõ adõna konuşma yapan CHP Ankara İl Eğitim Sekreteri Meh- met Hadimi Yakupoğlu, Üçok’un çağdaş, laik ve Cumhu- riyet değerlerinden ödün vermeyen bir yaşam sürdürdüğünü söyledi. Törene de katõlan CHP Ankara İl Başkanõ Yaşar Çatak, Cumhuriyet’e yaptõğõ açõklamada, Bahriye Üçok’un gerçek bir aydõn- lanmacõ düşünür olduğunun altõnõ çizerek, “Üçok, laikliğin aydınlığın temsilcisiydi. Örnek bir Cumhuriyet kadınıydı. Onun savunduğu dü- şünceler hâlâ varlığını sürdürüyor” dedi. Nobel Fizik Ödülü’nü Amerikalı ve Japon adaylar paylaştı STOCKHOLM (AA) - Japon bilim adamlarõ Makoto Kobayaşi ve Toşihide Maskawa ile Amerikalõ bilim adamõ Yoichiro Nambu, 2008 Nobel Fizik Ödülü’nü kazandõ. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, Şikago Üniversitesi’nden Amerikalõ bilim adamõ Nambu’nun atom fiziğinde kendiliğinden kõrõlan simetri olarak adlandõrõlan mekanizmayõ keşfinden dolayõ ödüle layõk görüldüğünü belirtti. Kobayaşi ve Maskawa’nõn ise doğada maddenin en küçük parçasõnõn en az üç familyasõnõn varlõğõnõ tahmin eden kõrõlmõş simetrinin kökenini keşifleri nedeniyle ödülü aldõklarõ kaydedildi. Duruşmada tercüman skandalı İTALYAN SANATÇI PİPPA BACCA’YI ÖLDÜREN KARATAŞ’IN YARGILANMASINA BAŞLANDI (Pippa Bacca) İtalyan sa- natçı Giuseppina Pasqua- lina Di Marineo. BAHRİYE ÜÇOK ANILDI ‘Laikliğin, aydõnlõğõn temsilcisiydi’