03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 4 EKİM 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Varlığın Anahtarı... Sabahın körpe çiçekleri gülümsüyor bugün... Bir bulut kalkıyor başımın üzerinden. Mavi bir gün el sallıyor gençlere. Rüzgârın atları mahmuzladığı bir sonbahar sabahında, parlak günlerin tortusuyla avunma za- manı başladı artık. Varlığın anahtarını, karanlığın en uzak köşe- lerinden bulup çıkarmak gibi yaşam! Yalanın dolanın geçerli olduğu, çalıp çırpmanın olağan sayıldığı bir dönemden geçiyor Türkiye... Din pazarlamacılarının, siyaset cambazlarının camileri örgüt evi olarak kullandığı, tetikçi ka- lemşorların Başbakan’ın uçağında ağırlandığı bir Türkiye var karşımızda. Acımasızlığın, ispiyonculuğun baştacı edildiği bir Türkiye... Bir sonbahar sabahında çocukları düşünüyo- rum... Mavi tebeşirle çizilmiş evleri, Bingöl’den Bat- man’a uzanan yolları, Malatya çarşısında dola- şan işsiz gençleri, Diyarbakır caddelerinde cik- let, kâğıt mendil satan bebeleri... Harran Ovası’ndaki genç kızları, onların yürek- lerinde sakladıkları aşkları... Töre cinayeti denilen bağnazlığın, aşiret toplu- munun, şeyhlerin, şıhların ürettiği ölüm vadi- lerini... Başlık parasını, Karadeniz’e fındık toplamaya giden kadınları, erkekleri... Kusursuz bir acıyla, öfkeyle tümleşen bakışları! Sevinci ve gözyaşını! Bugün bilinmeyen bir kentin kapısını açmaya ça- lışıyorum. Yaşamı kucaklamak, umudun adresini öğrenip oralara gitmek için. Akan suya, esen yele, çiçeklenmiş düşlere ge- reksinimi var Türkiye’nin! Balıkesir’de TKP’li gençlerin dergi satmaları- nı engelleyen faşist düşünce karşısında suspus olan dönekler topluluğu, demokrasi ve özgür- lükler üzerine kalem oynatıyorlar. Bir buçuk milyon kız çocuğu bugün okula git- miyor, Kuran kurslarında eğitiliyor! Kız çocukları on yaşında kapanıyor, kara çar- şafla dolaştırılıyor. Galina Breitkreuz’un Afganistan gerçeğini anlatan “Şeriata Karşı Kadınlar” kitabını (Cum- huriyet Kitapları) okudunuz mu bilmiyorum! Beş çocuk annesi Kübra’nın, Nesrine’nin, po- lis memuru Malalay’ın, Meryem’in, Bibi’nin öy- küleri... Alman gazeteci Galina’nın Irak ve Nijerya’da yaptığı röportajları okumuştum daha önce... Galina’nın “Şeriata Karşı Kadınlar”kitabını okuyunca Aydınlanma Devrimi’nin mimarı Mus- tafa Kemal’in 1923’ten ölene dek geçen kısa sü- rede Türkiye’de kadınlarımıza neler verdiğini bir kez daha beynime kazıdım. Demokrasi ve özgürlük! Bu coğrafyada insanca yaşamak! Yine daldan dala konuyorum bugün. Ataol Behramoğlu’nun Cumhuriyet Kitapla- rı’ndan çıkan “Yurdu Teninde Duymak” kitabı ba- na bir kuş kanadında Türkiye’yi dolaştırdı... Türk’üyle, Kürt’üyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Ru- muyla, Ermenisiyle bu coğrafyada özgürce ya- şamanın neden güzel olduğuna tanıklık etti. Bir sevinç yumağına dönüştü içimdeki hüzün bu sonbahar sabahında... Ataol’un yüreği Türkiye için çarpar! Marksist kül- türle bezenmiş bir ozandır o! Bir ozanın seslenişi, ülkesinin aydınlık gelece- ğinin kararmaması için çırpınışı her yazısında var- dır Ataol’un. Sıvas’tan Fethiye’ye, Edirne’den Van’a dek fo- toğraflar... Yanımda müzisyen Haluk Çetin... Türk, Ermeni, Kürt, Alevi, Sünni... Sıvas her dilden, her soydan, her dinden, her mezhepten insanların aynı tarih ve kültür bilinciyle yaşadıkları bir kentimiz. Dostça ve barış içinde bir yaşam! Bu coğrafya, bu tarih ve bu kültür bizim... Şarkılarımız, türkülerimiz bizim! Yaşama sarılmak, çocuklarımızı yarınlara taşı- mak birincil görevimiz! Bir sonbahar sabahındayım... Sabahın körpe çiçeklerini sularken Ataol’un di- zelerinde yitip gidiyorum: “Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: / Yaşadın mı büyük yaşayacaksın,/ ırmaklara, gö- ğe, bütün evrene karışırcasına / Çünkü ömür de- diğimiz şey hayata sunulmuş bir armağandır / Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana”. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Sezer: Siyasi etik yasası kaçınılmaz ANKARA (ANKA) - Türkiye’nin son bir ayõna damgasõnõ vuran ve siyasetçilerin de adõnõn karõştõğõ yolsuzluk olaylarõ yeni tartõşmalarõ beraberinde getirdi. Son tartõşmalarõ değerlendiren DSP Genel Başkanõ Zeki Sezer, “Siyasi etik yasasõ kaçõnõlmaz oldu” dedi. DSP lideri Sezer, siyasetteki kirlenmişliğe dikkat çekti. Bu konuda hem yasal hem de idari tedbirlerin alõnmasõ gerektiğini vurgulayan Sezer, yerel yönetimlerde patlak veren yolsuzluk olaylarõna da işaret etti. Sezer, “İşin hem yasal ve idari tedbirlerini almak gerekiyor. Diğer taraftan siyasetteki kirlenmişliği aşacak bir yapõlanmayõ hayata geçirmek lazõm. Bu konuda örnek bir parti var. DSP” diye konuştu. BDP binasına saldırı DİKİLİ (Cumhuriyet) - İzmir’in Dikili ilçesinde Barõş ve Demokrasi Partisi (BDP) ilçe binasõna yanõcõ madde atõldõ. Çõkan yangõn, itfaiye ekipleri tarafõndan kontrol altõna alõnarak, söndürüldü. Dikili İlçe Emniyet Müdürü Uğur Gün, görgü tanõklarõnõn 15-16 yaşlarõnda iki kişinin binanõn camõnõ kõrõp, içeriye yanõcõ madde attõklarõnõ söylediklerini kaydetti. İlçe başkanlığı taşlandı DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakõrda, AKP Kayapõnar İlçe Başkanlõğõ binasõna taşlõ saldõrõda bulunulduğu bildirildi. AKP Diyarbakõr İl Başkanõ Ahmet Öcal, Kayapõnar İlçe Başkanlõğõ binasõnda partisinin Diyarbakõr milletvekilleri Kutbettin Arzu ve Abdurrahman Kurt ile düzenlediği basõn toplantõsõnda, dün akşam, yüzleri örtülü 4-5 gencin parti binasõ ile binanõn önündeki otomobile taşlõ saldõrõda bulunduğunu söyledi. . ‘20 gün önce öğrendim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can, Çankaya Üniversitesi’nde verdiği Anayasa Hukuku derslerine son verildiğini söyledi. Üniversiteyi “ders saatlerinin ne zaman olduğunu” öğrenmek üzere arayan sekreterine, derslere son verildiğinin tebliğ edildiğini anlatan Can, “20 günlük bir şey, ders vermeyeceğimi 20 gün önce öğrendim. Herhangi bir gerekçe söylemediler” diye konuştu. Raportör Can, AKP hakkõndaki kapatma davasõnõn gerekçesinin de ay sonunda tamamlanabileceğini ifade etti. Osman Can, üniversitelere türban serbestliği getiren anayasa değişikliğinin iptali istemiyle açõlan davada, davanõn reddedilmesi, AKP hakkõnda açõlan kapatma davasõnda da AKP’nin kapatõlmamasõ yönünde görüş bildirmişti. Can, raporlarõnõ da bu yönde hazõrlamõştõ. Başbakan Erdoğan başmüzakerecinin değişeceği haberlerini yalanlamadõ ‘Zamanõ gelince açõklarõz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başmüzakereci Ali Babacan’õn de- ğiştirileceğine ilişkin haberler konu- sunda, “Gündeme girdiğinde zaten açıklamalar yapılır ve şu anda biz- ler AB sürecine yönelik çalışmala- rımızı kararlı bir şekilde ilgili bakan arkadaşlarımızla sürdürüyoruz” dedi. Erdoğan’õn iddialarõ yalanla- mamasõ dikkat çekti. Erdoğan, Orta Asya’ya yapacağõ zi- yaretin ilk durağõ olan Türkmenistan’a hareketinden önce Esenboğa Havaa- lanõ’nda gazetecilere açõklamalarda bulundu. Devlet Başkanõ Gurbangulu Berdimuhamedov’un davetlisi ola- rak Türkmenistan’a gittiğini belirten Erdoğan, daha sonra da Moğolistan Başbakanõ Sanjaa Bayar’õn daveti üzerine Moğolistan’a geçeceğini kay- detti. Türkiye ve Türkmenistan’õ tek millet, iki devlet olarak gördüklerini belirten Erdoğan, “Bu anlayış çer- çevesinde ülkelerimiz arasındaki güçlü kardeşlik ilişkilerinin, işbir- liğinin daha da geliştirilmesi için bu yoğun çabamızı sürdüreceğiz” de- di. ‘Açıklamamız arkadaşların performansını etkiler’ Ziyaretin ikinci ayağõnõ oluşturan Moğolistan’a ikinci kez gittiğini ifa- de eden Erdoğan, “Ziyaretlerin böl- gemiz için barış, istikrar ve refaha katkı sağlayacağına inanıyorum” di- ye konuştu. Erdoğan, açõklamalarõnõn ardõndan bir gazetecinin, “Başmü- zakerecinin değişeceğine ilişkin ha- berler var, doğru mu?” sorusuna şu yanõtõ verdi: “Gündeme girdiğinde zaten açık- lamalar yapılır ve şu anda bizler, AB sürecine yönelik çalışmalarımızı kararlı bir şekilde ilgili bakan ar- kadaşlarımızla, teknokrat, bürok- rat arkadaşlarımızla sürdürüyo- ruz. Böyle bir adımı attığımız anda bunun zaten açıklamasını yaparız. Bunun önceden dedikodusunu yap- manın ben faydalı olduğuna inan- mıyorum. Bunu doğru da bulmu- yorum. Çünkü muhataplarımızı da rahatsız eder, sıkıntıya düşürür. Şu anda görevli olan arkadaşımızın da performansını olumsuz etkiler.” Erdoğan’ın başmüzakerecinin de- ğişeceğine ilişkin iddiaları yalan- lamaması dikkat çekti. MÜZAKERELERİN 3. YILDÖNÜMÜ 3 yılda bir arpa boyu yol kadar, hiçbir müzakere başlõğõnõn kapanmamasõ kararõ da aldõ. Türkiye’ye gõda sağlõğõ, istihdam, vergilendirme, kamu alõmlarõ gibi her AB ül- kesinde farklõ olan 13 başlõkta da, ayrõ ayrõ açõ- lõş kriteri koydu. Hükümet önem vermedi AB’nin bu yaklaşõmõ- nõn yanõ sõra AKP hükü- meti de müzakereler ko- nusunda AB tarafõndan gerçekleştirilmesi iste- nenlerin büyük bölümünü gerçekleştiremedi. 2005 yõlõnda yeniden yayõmlanmasõ istenen Ulusal Program geçtiği- miz ay tamamlanõrken, İlerleme Raporlarõ’nda da yer alan AB için yeni bir kurum oluşturulmasõ talebi de hiç gündeme getirilmedi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Avrupa Birliği (AB)-Türkiye üye- lik müzakarelerinde 3 yõl geride kaldõ. 3 Ekim 2005’te başlayan müza- kere sürecinde bir arpa boyu yol alõnabildi. Tür- kiye’nin AB ile müzake- re sürecinde, gerek hü- kümetin AB’yi birinci öncelik olarak görme- mesi, gerekse bazõ birlik ülkelerinin engelleyici tu- tumu nedeniyle, 3 yõlda sadece 8 başlõkta müza- kere sürecine başlanabil- di. Kapanan başlõk sayõ- sõ “1”de kalõrken, müza- kerelere Türkiye ile baş- layan Hõrvatistan 20 baş- lõkta müzakereleri sür- dürüyor. Ceza mekanizması çalıştı 3 Ekim 2005’te Türki- ye’nin tavizleriyle baş- layabilen süreçte, 3 yõldõr ortaya konulan perfor- mans ise hem AB’yi hem de Türkiye’deki AB ta- raftarlarõnõ hayal kõrõklõ- ğõna uğrattõ.Türkiye, şu ana kadar sadece 8 baş- lõkta müzakereye geçer- ken sadece Bilim-Araş- tõrma müzakere başlõğõnõ kapatabildi. AB, Kõbrõs konusunda “istediği adımları at- mayan” Türkiye’yi 2007 yõlõ kapanõş zirvesinde, 8 başlõğõ askõya alarak ce- zalandõrdõ. Askõya alõnan başlõklar AB süreci içe- risinde kilit rol oynayan, “malların serbest dola- şımı, iş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbes- tisi, mali hizmetler, ta- rım ve kırsal kalkınma, balıkçılık, taşımacılık politikası, gümrük bir- liği ve dış ilişkiler” fa- sõllarõ oldu. AB bunun yanõ sõra Türkiye Gümrük Birliği Ek Protokolü’nü TBMM’de onaylayana AB ÖFKE KONTROLÜ VE AİLE İÇİ ŞİDDET GÖRENLER İÇİN 1.5 MİLYON AVRO’LUK KAYNAK AYIRDI AB’ye ‘sinirli’ girilmeyecek MAHMUT GÜRER ANKARA - AB’ye uyum kapsa- mõnda hazõrlanan Ulusal Program’õn tas- lağõnda ekonomi ve siyasi unsurlarõn ya- nõ sõra Türk insanõnõn AB’ye bakõşõnõ, sinirli yapõsõnõ, öfke kontrolünü ve ai- le içi şiddet görenlerin psikolojik du- rumunu düzeltmeye yönelik hazõrlanan “Ruh Sağlığı Eylem Planı” da yer al- dõ. Plan kapsamõnda, özellikle öfke kontrolü ve aile içi şiddet görenlerin re- habilitasyonu için yaklaşõk 1.5 milyon Avro’luk AB fonu kullanõlacak. Kent- lerde devlet hastaneleri bünyesinde kurulacak Rehabilitasyon Merkezle- ri’ne başvuran yurttaşlar psikolojik da- nõşma hizmeti alacak. Ulusal Program taslağõnda tam say- fa yer ayrõlan “Ruh Sağlığı Eylem Pla- nı” herhangi bir yasa değişikliği ya- põlmadan gerçekleştirilecek. Planõn amacõ, Ulusal Program’da “Ruh Sağ- lığı alanında, kurumsallaşmaya al- ternatif olarak toplumsal tabanlı hizmetler oluşturulması ve ruh sağ- lığı bakımı için yeterli miktarda ma- li kaynağın tesis edilmesinin sağlan- ması” olarak açõklanõrken, planõn bu yõl içerisinde yayõmlanmasõ öngörülüyor. Projeyi yürütecek kurum ise Sağlõk Bakanlõğõ olacak. Proje kapsamõnda “Ruh Sağlığı Ey- lem Planı”nõn açõklanmasõyla birlikte, ilk olarak Ulusal Ruh Sağlõğõ Politika Belgesi yayõmlanacak. Belgenin hemen ardõndan ise Bakõm ve Sosyal Rehabi- litasyon Merkezi Yönetmeliği hazõrla- nacak. Yönetmelik kapsamõnda, Sağlõk Bakanlõğõ, kentlerde bulunan hastane- lerde, “Rehabilitasyon Merkezleri” açacak. Bu merkezlerde uzman psiko- log ve psikiyatrlar görev yapacak. Üc- retsiz olmasõ öngörülen bu merkezler- de, öfke kontrolü yaşayan, kendine zarar verme eğiliminde olan, aile içi şid- dete başvuran ya da aile içi şiddete ma- ruz kalan kişiler tedavi görecek. Proje ile özellikle borç nedeniyle ortaya çõkan intihar ve cinnet olaylarõnõn da ortadan kaldõrõlmasõ hedefleniyor. Bütçe AB’den Projenin maliyetinin büyük bölümü ise AB fonlarõndan karşõlanacak. Planõn bu yõl yayõmlanmasõ beklenirken, ilk ödenek 2010 yõlõ ulusal bütçesinden 250 bin Avro olarak ayrõlacak. AB’den ise 750 bin Avro destek gelecek. Personel giderleri ise hükümet tarafõndan karşõ- lanacak. Proje kapsamõnda 2011 yõlõnõn sonuna kadar yaklaşõk 1.5 milyon Av- ro’su AB’den olmak üzere 2.3 milyon Avro harcama yapõlacak. Gümrükte de yeşil kriz SEDAT KURT DENİZLİ - Denizli’deki yeşilli Türk bayrağõ krizi dinmedi. CHP Denizli Merkez İlçe Başkanõ Osman Bartal, Başbakanlõk’a bağlõ Gümrük Müşavirli- ği’nin resmi internet sitesine dikkat çe- kerek “Bu da mı yanlışlıkla konuldu?” diye sordu. Denizli’de İl Özel İdaresi ile Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün birlikte yaptõra- rak amatör spor kulüplerine dağõttõğõ eşofmanlar üzerine konulan Türk bay- rağõnõn ay yõldõzõnõn yeşil renkte olma- sõ, krize yol açmõştõ. Törene katõlõp eşof- manlarõ kendi eliyle dağõtmasõna karşõn, yeşil ay yõldõz skandalõnõ gazete haber- lerinden öğrendiğini söyleyen Denizli Va- lisi Yavuz Erkmen, sorumlular hakkõnda soruşturma açõldõğõnõ duyurmuş, eşof- manlarõn geri toplanacağõnõ söylemişti. ‘Türk bayrağının içine yeşil çerçeve’ Bayrak krizinin yankõlarõ sürerken bu kez CHP Denizli Merkez İlçe Başkanõ Osman Bartal yazõlõ bir açõklama yapa- rak, Başbakanlõk’a bağlõ Gümrük Mü- şavirliği’nin resmi internet sitesine dik- kat çekti. Bartal, müşavirliğin resmi si- tesinin sol üst köşesine yerleştirilen Türk bayrağõnõn içine yeşil çerçeve ya- põldõğõnõ söylerken, “Bu da mı hata?” diye sordu. Bartal, açõklamasõnda şu gö- rüşlere yer verdi: “Daha ilimizdeki bayrak krizi tam anlamıyla aşılamamışken, şimdi de Başbakanlık’a bağlı Gümrük Müşa- virliği’nin sitesindeki Türk bayrağı ye- şil çerçeveyle süslenmiş. Bunların ka- sıtlı olarak yapıldığını düşünüyorum. Bu hükümet kasıtlı olarak böyle dav- ranıyor. Yeşil bayrağı âdet haline ge- tirdiler. Böyle bir olay, teknik hata, baskı hatası gibi yuvarlak cümlelerle geçiştirilemez. Yasalarımızda bayra- ğımızın rengi, şekli, ebatları bellidir. Gümrük Müşavirliği de Denizli Vali- liği de Bayrak Kanunu’na harfiyen uy- mak zorundadır. Yapılan yanlışın haklı bir sebebi olamaz. Yapılan büyük hata nedeni ile, yapılan yanlış nedeni ile kendini suçsuz, hatasız göstermeye çalışanlar ile ilgili gerekli yasal iş- lemler acilen başlatılmalıdır. Bu bilinçli hataları yapanlar cezasız kalmamalı- dır.” Denizli’de dağõtõlan formalardaki bayraklarõn rengiyle ilgili soruşturma başlatõlmõştõ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle