05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 2 EKİM 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER ‘Vahşi Kapitalizm’ Yakın günlere kadar, insan hakları, emperyal iş- galler, savaşlar, piyasalar... üzerinden gidişi anlatmaya yönelik vurgulamalarında, “vahşi kapitalizm, em- peryal çıkarlar, kirli piyasalar düzeni, kanlı petrolün ön- lenemez yükselişi..” türünden ideolojik kavramları kul- lananlara “dinozorlar” damgasını vurmakla yetinemez, uzaylılarmış gibi müstehzi gülümserlerdi.. Kulaklarıma inanamıyorum; Fransa’nın sağcı lid- eri Sarkozy “vahşi kapitalizm” suçlamasını yapmakla yetinmiyor, piyasaların böyle serbest, başıbozuk bırakılamayacağının altını çizerek, AB büyüklerinin siyasi liderlerini hafta sonu alınacak denetleyici, ka- musal önlemler için acil toplantıya çağırıyor. ABD Başkanı Bush, meclisten dönen 700 milyon dolar- lık kamu destekli kurtarma operasyonunun ardından piyasaların kaybı bir gecede 1.1 trilyon doları bulunca, ufak rötuşlarla aynı paketin geçirilebilmesinin anahtarı olarak bu yıkımı kullanıyor.. “Battık, kapitalizmin en kara günü..” vurgulamalarının bini bir para.. Bu yazının yazıldığı saatlerde iflasın eşiğindeki AB’nin en önemli bankasının kurtarılması için, kamu destekli satın alma pazarlığı ortada kalmıştı. Çünkü son piyasalar çöküşü ile söz konusu bankanın hisse değerleri bir gecede yüzde 30’lar oranında kayba uğramış, kurtarıcı operasyonunda öngörülmüş hisse senedi fiyatı çok yukarılarda kalmıştı. Piyasa düzeni kurtarma operasyonunu fiilen olanaksız kılmıştı. İngiltere’de zaten bir yıl öncesinin büyüme rakamı sıfırı gösteriyor. Finans sisteminden gerçek ekonomiye sıçrayacak çok büyük bir ekonomik krizden korku- luyor. Bütün Avro bölgesinde işsizlik patlaması yaşanırken, altına bir gecede yaşanan hücumla ilişkili, altın borsası başkanı, “33 yıllık kariyerimde böyle bir olayı yaşamadım” itirafında bulunuyor. Piyasa çöküşünün, dün gece sabaha karşı gerçek- leştirilecek yeni taktikli oylamada kurtarıcı rol oy- nayacağına güvenen ABD siyasi liderlikleri, “Wall Street mi, sokaktaki adam mı öncelikli kollanıp kur- tarılacak?” ikilemini yaşıyorlar. Bize yansıyan haber- lerin yorumlanması yanıltıcı, ABD sağ siyasilerinin ret oyları, seçmen oylarını kaybettirici değil, kazandırıcı içerikteydi. ABD’li seçmen, medyatik yönlendirme ne kadar yanıltıcı olursa olsun, somut, çıplak çıkarlarının gereği, finans sektörünün vurgun düzeni içindeki yan- lışlarının bedelini kendi vergisi ile ödemek istemiyor. Ancak siyasi aktörlerin piyasalar krizi sonuçları karşısında, seçmen oyu kaygısını öne çıkarabilme lük- sleri yok. “Aç gözlü Wall Street bankerlerini kurtarmak için sokaktaki adamın parasını niye harcayalım, kurtar- mayalım, hapse atalım...” sorgulaması çok daha in- sancıl, mantıklı gözükse bile, “başka çare yok” sonucuna varılıyor. Dozları farklı farklı olsa da ABD, AB ülkelerinde alınmakta olunan önlemler paketleri devlet müdahalesi, kamulaştırma, devlet destekli; bir- im para ve miktarları değişmiş olarak, bankalardaki tasarrufların belirli miktarlarının devlet güvencesine alınması her yerde var. Doğrudan batık operasyon- larında ise kamu kredileri, destek fonları, kamulaştırma kararları da dahil çeşitli devlet güvencelerinin sağlan- ması öne çıkıyor... Özetle tüm yollar, serbest piyasa düzeninin ken- di kuralları ile işletilmesi ideolojisi çerçevesinin kırıl- ması içerikli. Sağ siyasi liderler hâlâ önlemler paket- lerinin sosyalizm ya da sosyal demokrat içerikli ol- maması kaygılarını dillendirseler de öncelikli iktidar icraatlarında, serbest piyasanın denetim altına alın- ması, mali displinin sağlanması içerikleri ile dikkat çekiyorlar. ABD’nin 11 Eylül’ünden çok daha vurucu olarak yaşandığı belirtilen ekonomik, daha doğrusu piyasalar krizinin, 11 Eylül sonrası siyasi rotayı bozduğu da or- tada. Afganistan, Irak işgallerinde yaşanan çok ağır insan hakları ihlalleri, savaş suçları, bölge halklarına kanlı bedelleri, yoksullaşma boyutları.. başta siyaset, düzen sahiplerinin hiç de umurları değildi. Sıcak gün- demde Suriye, İran işgalleri de vardı. Şimdilerde kriz kendilerini vurunca, işin rengi öylesine değişti ki; piyasalar krizinin tetikleyicilerinin Afganistan, Irak iş- galleri, savaşın ağır bedelleri olduğunun bile dil- lendirilmesi gündeme giriyor... Kanlı petrolün önlenemez yükselişi ile piyasalarda yaşanan birkaç yıllık saltanat düzeni bitti. Bilimsel o- larak çok beklenen, siyaseten, piyasa yuppilerinin, emperyal çıkarlar bekçilerinin, besbelli en çok ken- di avantaları adına önlerini görmek istememeleri bağlantılı, yaşanan boyutları ile öngörülemediği söylenen büyük ekenomik kriz, dünya bunalımı çok şeyi değiştirdi. Düzenin idelojinin yalakaları en hızlı ağız değiştirenler olarak, şimdilerde başta Bush, sitemin dönemdeki siyasi liderlerini bozuk para gibi harcayarak, tek başına günah keçileriymişlercesine kullanarak, hızlı siyasi manevralar, manüpilasyonlarla, düzenin ana çarkları ile ayakta kalmasının yollarını arıy- orlar. Parti, lider değişimi ile, kimi düzetmelerle işin içinden çıkabilmeyi seçtiler bile.. Türkiye dahil, dünya için Bush dönemi liderlerini feda ederek sıyırtmak, oyunun kuralında var.. [email protected] Kredi kartlarõndaki batõklar tüketici kredilerine de sõçradõ. Tasfiye olunacak tüketici kredileri yüzde 300 arttõ Konutundan ihtiyacõna kadar tüm tüketici kredilerinde batõklar çõğ gibi büyüdü. ‘Kredi Kartõ Krizi’nden sonra ‘Tüketici Kredisi Krizi’ Türkiye’yi sallamaya başladõ. NECDET ÇALIŞKAN Ödenemeyen borçlar ne- deniyle intiharlara kadar sürükleyen kredi kartlarõ çõlgõnlõğõ, son 3-4 yõldõr tü- ketici kredilerininde de yaşanõnca kara listeye, al- dõğõ konut ve ihtiyaç kre- disini ödeyemeyenler dam- gasõnõ vurdu. Küresel kredi krizi, artan durgunluk sinyalleri ve iş- sizlik, büyüme rakamlarõn- daki düşüş ve finansal sis- teme olan güvenin sarsõl- masõ, Türk tüketicisini de sarstõ. Birkaç yõl önce batõk kredi kartlarõ konuşulurken küresel finans sistemindeki krizin en yoğun yaşandõğõ 2008 ile birlikte konutundan taşõt ve ihtiyacõna kadar tüm bireysel tüketici kredi- lerindeki batõk oranlarõ da zirve yaptõ. Merkez Bankasõ‘nõn 19 Eylül tarihli verilerine göre tüketici kredilerinin toplamõ 81.8 milyar YTL’ye, kredi kartõ harcamalarõnõn top- lam tutarõ da 32.1 milyar YTL’ye çõktõ. Son yõllarda kredi kartla- rõna yönelik getirilen dü- zenlemelerle, bu alandaki batõklar kõsmen yavaşladõ. Bu yõlõn başõnda 1.6 milyar YTL olan tasfiye edilecek olan bireysel kredi kartlarõ tutarõ, 19 Eylül’de 1.9 mil- yar YTL’ye ulaştõ. Kredi kartlarõnda 9 aylõk artõş oranõ yüzde 19’da ka- lõrken tüketici kredilerinde tasfiye olunacak tutar yõl- başõndan bu yana yüzde 52 arttõ. Küresel krizin kendi- ni hissettirmeye başladõğõ 2007 başõndan bu yana olan artõşsa yüzde 296’ya çõktõ. Bu yõlõn ilk 9 ayõnda batõk konut kredileri yüzde 66 artarken 2007 başõndan bu yana olan artõşsa yüzde 600’ü buldu. Mustafa Özyürek ‘Hükümet, ESK’yi acilen toplamalı’ Turizm gelirlerini gurbetçiler şişirdi Ekonomi Servisi - İktisatçõ Mustafa Sönmez, ilk altõ ayda 6 milyar dolara ulaşan turizm gelirlerine karşõlõk dõşa yapõlan seyahat harcamalarõn 1.8 milyar dolara çõktõğõnõ, net gelirin 4.1 dolar oldu- ğunu ifade ederek yõllõk net turizm gelirinin de 13.5 milyar dolar olarak gerçekleşmesini beklediğini kay- detti. Sönmez “Turizm Gelirleriyle” ilgili yaptõ- ğõ araştõrmasõnda, turizmden elde edilen gelirlerin, birçok ülkenin döviz bilançosunda önemli bir ka- lem tuttuğunu belirterek “Türkiye’de ödemeler dengesinde gösterilen turizm gelirleri içinde sa- dece yabancıların harcamaları değil, aynı za- manda halk arasında ‘Alamancõlar’ diye tabir edilen yurtdışında çalışan, yerleşik vatandaşla- rın Türkiye’yi ziyaret ettiklerinde yaptıkları har- camalar da gösteriliyor” dedi. Turizm gelirlerini yabancõlarõn harcamalarõ ve göç- men vatandaşlarõn yaptõklarõ harcamalar olarak iki- ye ayrõlmasõ gerektiğini kaydeden Sönmez, son 3 yõldõr yõlda ortalama 4-4.5 milyar dolarõ göçmen va- tandaşlarõn harcadõğõna dikkat çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Saymanõ ve Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Sözcüsü Mustafa Özyürek, ABD’de başlayan finansal kriz nedeniyle hükümetin acil önlem almasõ gerektiğini belirterek, hü- kümetin öncelikle Ekonomik ve Sos- yal Konseyi (ESK) toplamasõnõ, sen- dikalara ve iş dünyasõna bilgi verme- sini ve görüşlerini almasõnõ istedi. Hükümetin bazõ acil önlemler al- masõ gerektiğini ifade eden Özyürek, “Hükümet öncelikle Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplamalı, sendi- kalara ve iş dünyasına bilgi vermeli ve onların görüşlerini almalıdır” dedi. Sermaye Piyasasõ Kurulu (SPK), Bankacõlõk Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) gibi de- netleyici ve düzenleyici kurullarõn si- yasi baskõlardan arõndõrõlmasõnõ is- teyen Özyürek, yabancõ sermayeli bankalarõn fon hareketlerinin dikkatle izlenmesi, amaç dõşõ, yasadõşõ fon çõ- kõşlarõnõn mutlaka denetim altõna alõnmasõ gerektiğini ifade etti. SÖNMEZ’İN ARAŞTIRMASI CHP MYK raporu: Halkõn enflasyonu artõyor, sokaktaki işsizlik büyüyor Ekonominin nabzı atmıyor TEPAV DEĞERLENDİRMESİ: ANADOLU YAKLAŞIMI Ulusal Program Taslağõ yetersiz KOBİ’ler umduğunu bulamadõ ADANA (AA) - Küçük ve orta ölçekli firmalarõn borçlarõnõn yeniden yapõlandõrõlmasõnõ ön- gören “Anadolu Yaklaşımı”nda 40 bini sorunlu 70 bin KOBİ‘den sadece 97’sinin bankalara ve di- ğer kredi ku- rumlarõna olan 47 milyon 154 bin YTL tuta- rõndaki borcu- nun yeniden ya- põlandõrõldõğõ bildirildi. Küçük ve Orta Büyük- lükteki İşletmeler Derneği (KO- BİDER) Genel Başkanõ Nuret- tin Özgenç, Finansal Yeniden Yapõlandõrma Programõ‘nõn (FYYP) yürürlüğe girdiği 30 Aralõk 2006’dan bugüne kadar toplam 2 bin 466 kişinin istihdam edildiği 115 firmanõn FYYP kap- samõna alõndõğõnõ belirten Öz- genç, bunlardan 97 firmanõn 47 milyon 154 bin YTL tutarõndaki borçlarõnõn yeniden yapõlandõ- rõldõğõnõ ifade ederek “40 bini sorunlu 70 bin KOBİ‘den sade- ce 97’sine faiz in- dirimi ve taksit imkânı sağlan- ması oldukça ye- tersiz. Kapsam- daki 40 bin firmanın bankala- ra toplam borcu 1.7 milyar dolar civarında” diye konuştu. Özgenç, “Bu yavaş ilerlemenin nedeni de kamu bankalarının işi ağırdan almalarıdır” dedi. Ekonmi Servisi - Türkiye Eko- nomi Politikalarõ Araştõrma Vak- fõ (TEPAV), Ulusal Program Taslağõ’nõn bütüncül ve reform- cu bir zihniyeti yansõtmak yerine teknokratik ve formalite niteli- ğinde düzenle- meler içerdiğini açõklayarak, “Katılım Or- taklığı Belge- si’nde ifadesini bulan temel ön- celikleri karşı- lama bakımın- dan yetersiz kaldığı saptan- mıştır” değerlendirmesini yaptõ. TEPAV, Türkiye’nin AB üyeli- ği sürecinde kõsa ve orta vadede yapmayõ taahhüt ettiği düzenle- meleri içeren Üçüncü Ulusal Program taslak metnine ilişkin de- ğerlendirmelerini Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’ne gönderdi. Metne nihai hali verilmeden ön- ce görüşleri istenen sivil toplum kuruluşlarõ arasõnda bulunan TE- PAV değerlendir- mesinde şu görüş- lere yer verildi: “Ulusal Progra- mın bütüncül ve reformcu bir zih- niyeti yansıtmak yerine teknokra- tik ve formalite niteliğinde düzenlemeler içer- diği düşünülmektedir. III. Ulu- sal Program taslağı AB müza- kere sürecinin Türkiye tara- fından yeterince içselleştiril- mediğini göstermektedir.” Kara listeye girenlerin arttõğõna dikkat çekilen raporda, “Yüzde 20’lik işsizlik kronikleşti. Kapanan işyeri sayõlarõ hõzla artõyor. Ulusal sanayi tekliyor” denildi. TÜREY KÖSE ANKARA - CHP Mer- kez Yönetim Kurulu (MYK) raporunda “So- kaktaki işsizliğin resmi rakamların çok üstünde olduğu, yüzde 20’lik iş- sizliğin kronikleştiği, halkın enflasyonun yüz- de 25’in üzerinde oldu- ğu”na dikkat çekildi. Ra- porda, çeşitli ekonomik göstergeler ve bunlarõn yurttaşlara yansõmasõ ko- nusunda şu değerlendir- melere yer verildi:  Kredi kartõ ile tüke- tici harcamalarõ 2008’in ilk çeyreğinde yüzde 6.8 artarken, ikinci çeyrekte- ki artõş yüzde 2 ile sõnõrlõ kaldõ.  802 bin yurttaşõmõz, kredi kartõ veya banka kredisi borcunu ödeye- mediği için Merkez Ban- kasõ’nõn kara listesine girmiş durumda. Bu ra- kam, 6 yõl önce AKP iş- başõna geldiği zaman 18 bin idi.  Kapanan ticaret un- vanlõ işyeri sayõsõ tem- muz ayõnda geçen yõlõn aynõ ayõna göre yüzde 27.5 artõşla 3 bin 50 oldu. Yõlõn ilk yedi ayda kapa- nan toplam ticaret unvan- lõ işyeri sayõsõ, geçen yõlõn eş dönemine göre yüzde 83.3 artarak 27 bin 264’e tõrmandõ.  TÜİK’e göre 2008 Mart döneminde Türkiye genelinde işsizlik oranõ, yüzde 8.9. Ancak sokak- taki işsizlik oranõ açõkla- nanõn iki katõ, yani yüzde 18 düzeyinde. Gençler arasõnda ise yüzde 30’la- rõn üzerinde.  Enflasyon hedefle- mesi politikasõ izleyen Türkiye, yüzde 4 olarak belirlediği hedefe karşõn, Temmuz 2008 itibarõyla yüzde 12 ile hedefi üç kat aştõ. Halkõn enflasyonu ise yüzde 25 düzeyinde.  AKP iktidarõnda toplam 234.8 milyar do- lar dõş ticaret açõğõ oluş- tu. Doğrudan yabancõ yatõrõmlar, bu yõlõn ilk 6 ayõnda yüzde 39 azala- rak 7.6 milyar dolarla sõ- nõrlõ kaldõ.  AKP iktidarõ döne- minde merkezi yönetimin toplam borcu yüzde 140 oranõnda arttõ. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ Kürşad Tüzmen, kü- resel finans krizinin ciddi nakit sorun- larõnõ gündeme getireceğini belirterek “Ciddi nakit sorunları gündeme ge- lecek. Tüketicilerin doğrudan etki- leneceği bir dönem. Araç, konut ve tüketici kredilerinin maliyetleri cid- di şekilde artacak. ABD’yi zor gün- ler bekliyor. Dünya ve Türkiye de bundan doğrudan etkilenecek” dedi. Tüzmen, Dõş Ticaret Müsteşarlõğõ’nda düzenlediği basõn toplantõsõnda, küre- sel finans krizi ve ihracat rakamlarõnõ değerlendirdi. ABD’nin yõllõk 14 trilyon dolarlõk milli gelire sahip olduğunu belirten Tüzmen, finansal krizin maliyetinin de 1 trilyon dolarõ aştõğõnõ söyledi. Tüzmen, gelecek dönemde enflas- yonist baskõlarõn artacağõnõ, dolar- Avro pariteleri ve diğer paritelerde değişiklikler olacağõnõ belirterek “Sonuç olarak küresel kriz eşittir küresel belirsizlik” dedi. Ulusal Program Taslağõ’nõn bütüncül ve reformcu bir zihniyeti yansõtmak yerine teknokratik ve formalite niteliğinde düzenlemeler içerdiğini açõkladõ. 40 bini sorunlu toplam 70 bin küçük ve orta ölçekli firmanõn sadece 97’sinin borçlarõ yeniden yapõlandõrõlabildi. KÜRŞAD TÜZMEN: Yurttaşõn kredisi karardõ Ödenemeyen kre- diler kara liste- de de kendini gös- terdi. Bundan 3 yõl önce kara listedeki her 10 kişiden an- cak biri konut-taşõt veya ihtiyaç kredisi- ni ödeyemeyenler- den oluşurken bu yõ- lõn temmuz ayõ itiba- rõyla listedeki her dört kişiden biri son 3 yõlda aldõğõ tüketi- ci kredisi borcunu ödeyemediği için listeye girdi. Liste- dekilerin sayõsõ 1 milyona dayanõrken bunlarõn 200 bine yakõnõ aldõğõ konut, taşõt veya ihtiyaç kredisini ödeyemedi. Mağdurlar 200 bini buldu İSTANBUL (AA) - Cardif Üst Yöneticisi (CEO) Yılmaz Yıldız, işsiz kalõnmasõ du- rumunda kredi kartõ borcunu ödemeye ve gelir güvencesi sağlamaya yönelik ürünle- rinin neredeyse “peynir ekmek gibi” satõldõ- ğõnõ belirterek “İnsanlar orada kendilerini güvende hissetmiyorlar gibi gözüküyor” dedi. Bireysel kredilerde geri ödenmeme oranlarõna ba- kõldõğõnda, alarm zilleri çalmasa da yukarõ doğru bir yönelimin söz konusu olduğunu kaydeden Yõldõz, ka- nuni takibe düşen bireysel kredi oranõnõn yüzde 1.8’den yüzde 2.4’e çõktõğõnõ seyledi. “Türki- ye’nin tüm işsizlik riskini almaya hazırız” diyen Yõldõz şöyle konuştu: “İlk ürünlerimizi bu yı- lın haziran ayında satmaya başladık. ‘2008’de 20-25 bin satarõz’ diyorduk. An- cak, yıl sonuna kadar 75-100 binlere kadar çıkabiliriz. Özellikle limitli bütçesi olan bireyler arasında ciddi bir talep var” di- ye konuştu. ‘Peynir ekmek gibi satıyoruz’ Krizden etkileneceğiz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle