04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Ne var? Güçlerin medyası var... Sloganvari bir anlatımla özetlemek gerekirse medya gücü yok, güçlerin medyası var... Bu bağ- lamda gücünü korumak, büyütmek isteyen hemen herkes medya gücüne de sahip olmak istiyor. Ül- kemizdeki ve dünyadaki genel gelişimin özeti böy- le. Artık çok güçlü holding sahipleri, çokuluslu şir- ketler, iktidarını kalıcı ve seçeneksiz kılmak iste- yen partiler, küresel gücünü pekiştirmek isteyen devletler medya kullanımını stratejik bir unsur ha- line getirdiler. Bütün bunların dışında küresel bir örnek vermek gerekirse Amerika Birleşik Devlet- leri Irak işgalinin ardından ilk sonuçları değerlen- dirdikten sonra şöyle bir değerlendirme yaptı: “Irak işgali bizim son konvansiyonel savaşımız olmalı. Bundan böyle ülkeleri tankla, tüfekle işgal etmek yerine medya ve bilgi operasyonlarıyla ay- nı şeyi yapmak daha gerçekçi ve sonuç alıcı!” Başlıktaki yakıştırmaya gönderme olarak kitle im- ha silahlarının (KİS) da içerik ve biçim değiştirdi- ğini söyleyebiliriz. Klasik söylemle nükleer, kim- yasal ve biyolojik silahlara KİS adı veriliyor. Ancak bugün en azından görünür gelecekte KİS’lerin ye- rini şu silahlar almaya başladı: Kitle imal silahları! Artık kitleleri imha edeceğinize, onları ortadan kaldırıp sonuçlarıyla uğraşacağınıza kitleleri ken- dinize göre imal ediyorsunuz. Arada imalat hata- sı olursa bilemeyiz ama, iyi imal ettiğiniz kitleleri istediğiniz gibi güdüleyebiliyorsunuz, istediğiniz yö- ne çekip istediğiniz gücü yıpratabiliyorsunuz. İşte bu yeni model kitle imal silahlarının başın- da medya geliyor. Bir ülkeyi işgal edip içinde iş- birlikçi arayacağınıza, o ülkede etkin bir medya ku- rup o medya etrafında farklı bir politikayı topluma dayatın, istediğiniz sonucu alın! Medyayı, benzetmede hata olmaz, gen mü- hendisliğine de benzetebiliriz. Hani dört köşe kar- puz, mavi domates üretiyorlar ya, toplumun da genleriyle oynayarak istediğiniz renge, biçime gir- mesini sağlayabilirsiniz. Türkiye’de güncel olarak tartışılmakta olan medya konularına yukarıdaki benzetmeler ufuk açı- cı olabilir. Örneğin şöyle bir anlatım denemesin- de bulunabiliriz: Sen kendini dünyanın en güçlü on ordusu ara- sında mı görüyorsun?.. Sen kendini en zorlu kış koşullarında bile sınır ötesi operasyon yapabilen dünyanın üç-beş or- dusundan biri olarak mı görüyorsun?.. Sen kendini hava operasyonlarını sıfıra yakın ha- tayla başarabilen güçlü bir ordu olarak mı görü- yorsun?.. Biz sana öyle bir ses ve görüntü bombalarıyla saldırırız ki, bu imajın hemen her kesimde ikinci plana düşebilir ve başka bir şekilde tartışılır hale gelirsin... Atatürk’ün basın özgürlüğüyle ilgili değerlen- dirmesi şöyle:“Basın özgürlüğünden kaynaklanan sorunların çözümü basın özgürlüğüdür!” Bu söz 21. yüzyılda da güncel. Ancak yukarıda özetlediğimiz durum basın öz- gürlüğü tartışmasının çok ötesinde... Medya yerine göre medyalröz, yerine göre medyokrasi diye tanımlayabileceğimiz, pek çok gü- cün aracı haline de gelmeye açık bir başkalaşım içinde. GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Bugün bankalar sağlam duruyorsa, bunu 2001’deki hükümetin çıkardığı Bankalar Yasası sağladı. RTE’nin marifeti, becerisi değil. IMF’nin ziyaretinden sonra yeni zamlar bekle- meye de gerek kalmadı. Bu hükümet zaten zam şampiyonu. Güncel ya- şamı etkileyecek her alanda zam üstüne zam ya- pıyor. Zam gerekçesi ise eski hükümetleri yerden ye- re vururken kullandığı öğeleri içeriyor. Halk ne yapsın? Gelen gideni aratıyor ama elin- deki tek kozu, seçim kozunu kullanmıyor. İş çevreleri, ekonomi uzmanları, bilim adamları global kriz dalgası bütün dünyayı sarstığı bir dö- nemde IMF ile yeni bir kredi almayı hedefleme- yen stand-by anlaşması yapılmasındaki gerek- sinmeden söz ediyor. RTE’ye derler ki; “ya’vu kor- kacak bir şey yok”. IMF ile şu kadar milyar dolarlık anlaşma yap diyen yok. Adı ihtiyati mi olur stand-by anlaşması mı, önemli değil. Önemli olan IMF ile Türkiye’ye kredi açacak olan veya yabancı paranın Türkiye’ye akışına güven- ce verecek bir uzlaşmaya varmak! Dünyada dengeler durmadan değişiyor. Glo- bal krizin etkisiyle, bugün yok gibi ama finansman ihtiyacı doğabilir. O zaman Türkiye’ye gerektiği kadar para akı- şını sağlayacak IMF güvencesi devreye girecektir. Uzmanlar, bir önlem olarak yeni bir stand-by anlaşmasını gerekli görüyor. Fakattt RTE; Türkiye’yi IMF’den kurtaran bir kahraman, IMF adını duymak bile istemiyor. Ne yapıyor? Yabancı paranın akışında durak- sama mı var? Yurtdışında çalışanların bulundukları ülkenin bankalarındaki tasarruflarını tez elden Türki- ye’ye getirmelerini sağlayacak yöntemlere baş- vuruyor. Dışarıdaki parayı nasıl getirirsen getir, ister ba- vulla, ister banka yoluyla, nereden bulduğunda sorulmayacak, yeter ki getir! Bu yöntemin kara parayı aklama yolunu aça- cağını söyleyenlere Başbakan RTE, çok kısa bir yanıt verdi: “…Bu riski göze alıyoruz…” 50 milyar ticaret açığını kara para aklayanlar- la kapatmayı düşünen bir hükümet başkanı… IMF ile dışarıya güven sağlayacak bir anlaşma yapmaya geç kaldık diyenlere yanıt olarak kara para aklama riskini göze alan bir devlet adamı… Kıbrıslı MA Talat bile kriz bizi de etkiler diyor; RTE ise hâlâ, “Bize bir şey olmaz” havalarında. İçeride önlem almayı reddediyor. Uluslararası sermayeye güvence verecek bir belgeyi imzala- maktan kaçınıyor. Bu memlekette kara para aklanmasına ruhsat veren bir hükümet varken, ulusal takımın her ye- nilgisinden sonra maaşına zam isteyen paraya kurban, uzman bir adamımız olacak elbette! Adına yakışır bir adam, parayı fetheden adam; Fatih Terim! Maaşı 110 milyardan başladı.180 milyara çı- kartmayı başardı. Şimdi de 250 milyar istiyor. Yıl- da değil, ayda 250 milyar! Ulusalcılıkta, ulusun duygularını harekete ge- çiren söz ve hareketlerde bir numara. Ama ulu- sal bir görev yaparken neredeyse her yıl maaşı- na en az 50 milyar zam yapılmasını isteyen ve ne yazık ki çoğu kez dayatmasını kabul ettiren bir spor adamı. Son zam isteğine fedarasyon yöneticileri bile isyan etmiş; olmaz, çok demişler. Seçmenin getirdiği RTE’ye çaresiz tahammül ediyoruz, demokrasi adına tahammül etmek zo- rundayız: Para ihtirası ile sahaya inen bir adamı Türk in- sanı sırtında taşımaya mahkûm mudur? Atananların dayatmalarından sürekli ve de demokrasi adına şikâyet eden RTE; atanmışla- rın dik âlâsı Terim’in maaş konusundaki dayat- malarına, şımarıklığına dur demesi gereken AKP iktidarı nerede? [email protected] SAYFACUMHURİYET 19HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 19 Edirne B 18 Kocaeli Y 20 Çanakkale B 20 İzmir PB 25 Manisa PB 26 Aydın PB 26 Denizli PB 24 Zonguldak Y 19 Sinop Y 22 Samsun Y 22 Trabzon PB 22 Giresun PB 22 Ankara B 20 Eskişehir B 18 Konya B 22 Sıvas B 18 Antalya B 27 Adana B 28 Mersin B 28 Diyarbakır B 26 Şanlıurfa B 27 Mardin B 25 Siirt B 26 Hakkâri B 19 Van B 17 Kars PB 18 Oslo Y 18 Helsinki Y 11 Stockholm Y 10 Londra Y 15 Amsterdam Y 14 Brüksel B 12 Paris B 13 Bonn PB 12 Münih B 18 Berlin B 14 Budapeşte B 14 Madrid Y 20 Viyana B 14 Belgrad B 15 Soyfa B 19 Roma Y 11 Atina Y 25 Zürih B 15 Moskova Y 15 Aşkabat Y 25 Astana PB 8 Taşkent Y 28 Bakû Y 20 Bişkek Y 25 Tiflis Y 15 Kahire Y 26 Şam B 28 18 EKİM 2008 CUMARTESİ 1. KOŞU: F: Ebru Hanõm (2), P: Arsuz (4), PP: De Lovely (3), S: Koşulantay (1). 2. KOŞU: F: Başhakan (6), P: Babaarat (4), PP: Beylerbeyi (2), S: Erbay (10). 3. KOŞU: F: Sultan Hanõm (9), P: Manicida (4), PP: Münevver Hanõm (6), S: Want Luck (2). 4. KOŞU: F: Sertbey (4), P: Beymiyaman (5), PP: Şefo (6), S: Gürgül (2). 5. KOŞU: F: Sagaris (1), P: Mechanic Girl (6), PP: Abjora (4), S: Bukefalus (3). 6. KOŞU: F: Taybars (5), P: Bozyiğit (3), PP: Bedran (2), S: Balaberk (1). 7. KOŞU: F: Catch Me (3), P: Ancyra (7), PP: Sinyor (9), S: Kerem Paşa (1). ALTILI GANYAN 6 9 4 1 5 3 4 5 3 7 2 6 2 9 10 2 1/4 1 AĞRI (Cumhuriyet) - Ağrõ’nõn Doğubeyazõt ilçesinde kuma geti- rilmesine karşõ çõktõğõ için eşiyle tartõşan ve şiddet gördüğü iddiasõyla polise sõğõnan Özlem Arslan (19) ölü bulundu. Olayla ilgili kadõnõn es- ki eşi gözaltõna alõndõ. Doğubeyazõt’õn Kalus köyü yakõnlarõnda bir ka- dõn cesedi gören yurttaşlar, durumu Jandarma Komutanlõğõ’na bildir- di. Olay yerinde inceleme yapan Jandarma Komutanlõğõ ekipleri, cesedin Özlem Arslan’a ait olduğunu ve cinayetin yakõn mesafeden silahla ateş edilerek gerçekleştirildiğini tespit etti. Arslan’õn cesedi, Doğubeyazõt Devlet Hastanesi’nde nöbetçi Cumhuriyet savcõsõnõn yaptõğõ otopsinin ardõndan ailesine teslim edildi. Arslan’õn, eşi Mehmet Arslan’dan şid- det gördüğü gerekçesiyle daha önce polise sõğõndõğõ ve geçtiğimiz gün- lerde boşandõğõ belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Danõştay 2. Dairesi üye- lerine ve gazetemize yapõlan sal- dõrõlarla ilgili davanõn temyiz duruşmasõ, 27 Kasõm Perşembe günü Yargõtay 9. Ceza Daire- si’nde yapõlacak. Yargõtay 9. Ceza Dairesi, da- vaya ilişkin Yargõtay Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ’nõn tebliğna- mesini sanõk avukatlarõna ve da- vaya müdahil olarak katõlanlara tebliğ etti. Daire, sanõk avukatlarõnõn tem- yiz incelemesinin duruşmalõ ya- põlmasõ talepleri doğrultusunda, 27 Kasõm 2008 tarihini duruşma tarihi olarak belirledi. Daire, du- ruşmanõn ardõndan belirlenecek bir tarihte kararõnõ açõklayacak. Yargõtay Cumhuriyet Başsav- cõlõlõğõ, Danõştay saldõrõsõ dava- sõ sanõklarõ Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sa- ğır, Erhan Timuroğlu ve Sü- leyman Esen’in, gazetemize bomba atõlmasõ ve Danõştay sal- dõrõsõyla ilgili mahkemeye gön- derilen belgeler dõşõnda, Erge- nekon soruşturmasõna ait tüm belge ve beyanlarõnõn getirtilerek yeniden bir karar verilmesini is- temişti. Tebliğnamede, sanõk avukatlarõ ve müdahillerin diğer itirazlarõ yerinde görülmeyerek, reddedil- mişti. Tebliğnamenin, temyiz ince- lemesini yapacak Yargõtay 9. Ceza Dairesi için bağlayõcõ nite- liği bulunmuyor. Ancak tebliğ- nameye aykõrõ bir karar çõkmasõ halinde Başsavcõlõk isterse dos- ya yerel mahkemeye gitmeden karara itiraz edebilecek. İtiraz edilmesi halinde dosya Yargõtay Ceza Genel Kurulu tarafõndan görüşülecek. Ankara 11. Ağõr Ceza Mah- kemesi, davada sanõk Alparslan Arslan’õ, “cebir ve şiddet kul- lanarak Türkiye Cumhuriye- ti Anayasası‘nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getir- meye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek” su- çundan Türk Ceza Yasasõ’nõn 309/1. maddesi uyarõnca ve “Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin‘i, ta- sarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek” suçundan ayrõ ayrõ 2 kez ağõrlaştõrõlmõş müebbet ha- pisle cezalandõrmõştõ. İstanbul Haber Servisi - İstanbul Barosu Başkanõ avukat Kazım Kolcuoğlu ve İstanbul Ba- rosu başkanlõğõ için aday olan avukatlar, Metris Cezaevi’nde işkence sonucu yaşamõnõ yitiren En- gin Çeber’in ölümünü Türk adalet tarihi için ka- ra bir leke olarak değerlendirdi. İstanbul Halk Cep- hesi üyeleri de Çeber’in işkence sonucu öldü- rülmesinin ardõndan İstanbul Barosu’ndan gerekli duyarlõlõğõ göremediklerini belirterek, “Engin’i öldürenlerden hesap sormak için İstanbul Barosu’nun etkili muhalefet görevi yürütme- si gerekiyor” dediler. İstanbul Barosu Orhan Apaydõn Konferans Salonu’nda düzenlenen açõklamada konuşan İs- tanbul Barosu Başkan Yardõmcõsõ avukat Meh- met Durakoğlu, Engin Çeber’in Metris Ceza- evi’nde işkence sonucu öldürülmesini, hiçbir düşünsel temelli ayrõm gözetmeksizin bütün baş- kan adaylarõyla kõnadõklarõnõ belirtti. Durakoğlu, “Cezaevlerindeki koşullara ilişkin kaygılarımızı eylem yaparak duyurmuş, önlemler alınması gereğini dile getirmiştik. Bu duyarlılığımıza ku- lak verilmemesinin getirdiği bu son nokta, son aşama olmayacaktır” dedi. Dergi dağõtma ge- rekçesi ile gözaltõna alõnan şüphelilerin, ‘görev- li memura mukavemet’ nedeniyle tutuklanma- larõ, bu tür olaylarda çok sõk karşõlaşõlan ‘kur- gusal’ bir uygulamaya dönüştüğünü kaydeden Du- rakoğlu, “Bu olay nedeniyle, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin tarafından gösterilen tavır, takdir edilmesi gereken bir içerik taşımakta- dır. ancak yaşanan bu ‘özgün tavõr’, sorunun Engin Çeber özelinde çözümünden, genel ola- rak işkence olgusunun çözümüne yönelirse an- lamlı olacaktır” görüşünü dile getirdi. İstanbul Halk Cephesi üyeleri de Çeber’in iş- kence sonucu öldürülmesinin ardõndan İstanbul Barosu’ndan gerekli duyarlõlõğõ göremediklerini belirterek, “İstanbul Barosu, Engin Çeber’in iş- kencede öldürülmesinin ilk ve son olmayaca- ğının bilincinde olarak, etkili bir muhalefet gör- evini yerine getirmelidir” dediler. İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz, “suçun mağduru ve zarar göreni olduğu” ge- rekçesiyle pazartesi günü baş- layacak Ergenekon davasõna müdahil olmak için yargõlama- nõn yapõlacağõ İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Cumhuriyet gazetesinin avu- katlarõ, Ergenekon iddianame- sinde suçtan zarar görenler ara- sõnda Cumhuriyet gazetesinin bulunmamasõnõn hukuka aykõ- rõ olduğunu belirttiler. Gazetemiz avukatlarõ Akın Atalay, Bülent Utku ve Tora Pekin, dün Beşiktaş’teki İs- tanbul Adliyesi’ne gelerek, mahkemeye müdahale taleple- rini içeren dilekçe sundular. Avukatlar, hazõrladõklarõ dilek- çede, Ergenekon davasõnda yar- gõlanacak sanõklardan Oktay Yıldırım, Muzaffer Tekin ve Veli Küçük’e yöneltilen suç- lamalar arasõnda Cumhuriyet gazetesine üç kez bomba atõl- masõ olayõnõn da bulunduğunu belirttiler. Bomba atõlmasõ ey- lemi nedeniyle, Alparslan As- lan’õn da aralarõnda bulunduğu sanõklarõn yargõlandõğõ Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkeme- si’ndeki davaya gazetemizin “suçtan zarar gören olduğu için” müdahil sõfatõyla katõldõ- ğõ anõmsatarak, aynõ eylemden dolayõ bu iddianame ile bir kõ- sõm sanõklarõn suçlanmasõ ne- deniyle bu davaya katõlmak is- tediklerini belirttiler. Cumhu- riyet gazetesinin, bu eylemde sorumluluğu olduğuna dair hak- kõnda yeterli, mantõklõ ve inan- dõrõcõ sebebi bulunan herkesin yargõlanmasõnõ ve suçluluğu kanõtlanacak herkesin cezalan- dõrõlmasõnõ, olayõn bütün yön- leriyle açõğa çõkarõlmasõnõ iste- diğini vurgulayarak, “Ergene- kon iddianamesinde, Danıştay saldırısında yaralanan Da- nıştay üyelerinin ‘suçtan zarar görenler’ olarak belirtilmiş olmasına karşın, Cumhuri- yet gazetesine yer verilme- mesi yasaya aykırıdır” dediler. Gazetemiz avukatlarõndan Akõn Atalay, Cumhuriyet ga- zetesinin Ergenekon davasõnda “maznun değil, mazlum”, “sa- nık değil mağdur”, “yargıla- nan değil yargılayan” konu- munda olduğunu ifade etti. Cumhuriyet savcõlarõnõn çok kötü, yüzlerce sayfa tekrardan ibaret, karmaşõk, mantõk hata- larõyla örülmüş ve yasaya uygun olmayan bir iddianame hazõr- ladõklarõnõ söyleyerek, bunun davayõ içinden çõkõlmaz bir noktaya getirdiğini, suçluyu suçsuzdan, doğruyu yanlõştan ayõrmanõn güçleştirildiğini, sõrf muhalif olduklarõ için inandõrõ- cõlõğõ bulunmayan yaklaşõm ve senaryolarla bazõ insanlarõn mağdur edildiklerini belirtti. İddianameyi hazõrlayan cum- huriyet savcõlarõnõn, Cumhuri- yet gazetesine karşõ hasmane bir tutum aldõklarõnõ, bu tutumlarõ- nõ destekleyen bazõ gazeteler, televizyonlar ve yazarlarõn da katkõsõyla; suçun mağduru olan gazetenin, sanki kendi kendini bombaladõğõ, bunu da hükü- meti zor durumda bõrakmak için bilerek yaptõğõ gibi bir ha- va yaratõlmak istendiğini ifade ederek, kamuoyunun bu gü- lünç senaryoya inandõrõlmakla karşõ karşõya bõrakõldõğõnõ, in- sanlarõn bu derece aptal yerine konulmasõnõn üzücü ve hayret verici olduğunu söyledi. Cumhuriyet, savcıya tazminat davası açtı Gazetemiz başyazarõ İlhan Selçuk, önceki gün, soruşturma savcõlarõ aleyhine açtõğõ davada, kişilik haklarõna saldõrõnõn tes- pitini isteyerek Borçlar Yasa- sõ’nõn 49. maddesinin 3. fõkra- sõna göre haksõz tecavüzü kõna- yan bir karar verilmesini ve hükmün basõn yoluyla yayõn- lanmasõnõ talep etmişti. Cumhuriyet gazetesinin avu- katlarõnõn hazõrladõğõ dava di- lekçesinde, iddianameyi yazan Cumhuriyet Savcõlarõnõn, sanki Ergenekon davasõnda gazete tüzel kişiliği yargõlanõyormuş- casõna, gazeteye yönelik haksõz, hukuka aykõrõ, ticari ve mesle- ki itibarõna saldõrõ oluşturan it- hamlarda bulunulduğu belirtil- di. İddianamede Cumhuriyet gazetesine yönelik olarak, Er- genekon terör örgütünün yayõn organõ olduğu şeklinde nitele- melerde bulunulduğunu, gaze- te hakkõnda açõlmõş böyle bir da- va ve soruşturma bulunmadõğõ- na dikkat çekildi. Soruşturmanõn ve davanõn gazete tüzel kişiliği ile çalõşanlarõna yönelik olma- dõğõnõ ve olamayacağõ kayde- dilerek “İddianame ile bir kez daha ortaya çıktığı gibi, davalı savcıların objektif ve yasaya uygun davranmayıp, sırf ga- zeteye yönelik hasmane tu- tumları nedeniyle keyfi tu- tum ve işlemler yaptıkları gö- rülmüştür” denildi. Soruşturma savcõlarõnõn, Ergenekon dava- sõnda, aslõnda, mağdur ve suç- tan zarar gören konumunda olan Cumhuriyet gazetesine, kişisel duygu ve düşüncelerinin etkisi altõnda kalarak ve karalama maksadõyla haksõz ve kabul edi- Baştarafı 1. Sayfada lemez ağõr suçlamada bulun- duklarõ ileri sürüldü. Yargõla- mada iddiayõ temsil eden sav- cõlarõn, dava ve yargõlama ile bağlantõsõ olmayan konularda, kişilerin hak ve hukukuna riayet etmesi gerektiği vurgulanan di- lekçede, “Aksi yaşandığında, savcıların da hukuki sorum- luluklarının bulunması, hu- kuk devletinin gereğidir” de- nildi. “Hesap verilmeli” Hukuk devletinde hukukun dõşõna çõkan, yasaya aykõrõ işlem ve eylemde bulunan kim olur- sa olsun hukuk önünde bunun hesabõnõ vermesi gerektiği be- lirtilerek şöyle denildi: “Cumhuriyet gazetesi, bom- balamanın sorumluluğunu ta- şıyan kişi ve örgütlere karşı takipçi olacağı gibi gazeteyi karalama, küçük düşürme ve tasfiye amaçlı her türlü giri- şime karşı da hukuk zemi- ninde haklarını arayacaktır. Bunu gerek savcılara karşı, gerekse gazetenin bombalan- masından sorumlu olanlara karşı ayrım gözetmeden ya- pacaktır.” Türkiye’nin halen yayõn ha- yatõnõ sürdüren en eski gazete- si olan Cumhuriyet gazetesine yönelik iddianamedeki nitele- melerin, gazeteye yönelik hak- sõz bir eylem oluşturduğu be- lirtilen dilekçede, eylemin ağõr- lõğõnõn dikkate alõnarak, top- lam 100 bin YTL manevi taz- minatõn davalõ savcõlardan tah- sil edilmesini istendi. Avukatlar mahkemeye, Yar- gõtay’õn, usulüne uygun iddia- name düzenlemeyen Cumhuri- yet Savcõlarõnõn, kişisel kusuru nedeniyle haklarõnda dava açõ- labileceğine ilişkin kararõndan örnekleri de sundular. Başsavcılıktan dikkat çeken soruşturma İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz sorumlu yazõişleri müdürü Güray Öz hakkõnda, 8 Ekim Çarşamba günü Ay- dõnlõk dergisi kaynak gösteri- lerek yayõmlanan “Savcı hak- kında yeni iddialar- Öz’ün saklı 4 yılı” başlõklõ haber ne- deniyle soruşturma açõldõ. Şişli Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’nõn görev alanõna girebile- cek soruşturmayõ, terör suçla- rõna bakan İstanbul Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ’nõn yürütme- si dikkat çekti. Güray Öz, dün, Beşiktaş’ta- ki İstanbul Adliyesi’ne gide- rek savcõ Nuri Ahmet Saraç’a ifade verdi. Soruştur- ma konusu haberin Aydõnlõk dergisinden alõndõğõnõ, bilgi- lerin iddia olarak haber amaç- lõ verildiğini söyleyen Öz, ya- zõnõn içeriğinde hakaret kastõ- nõn olmadõğõnõ söyledi. Ta- nõnmõş bir kişi hakkõnda ha- ber yapõlabileceğini belirten Öz, suçlamayõ kabul etmedi- ğini ifade etti. Öz’ün avukatõ Bülent Utku, müvekkilinin habere konu olan iddialarla ilgili Savcõ Zekeriya Öz’den görüş- me talep ettiğini ancak, konu ile ilgili kendisine geri dönül- mediğini belirtti. Müvekkili üzerine atõlõ suçlamanõn basõn yoluyla hakaret olduğunu, bu suça bakmakla görevli savcõ- lõğõn Şişli Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ olduğuna dikkat çe- kerek, görevsizlik kararõ ve- rilmesini talep etti. Ergenekon’a müdahale talebi Ağrı’da kuşkulu ölüm Temyiz duruşması 27 Kasım’da Çeber’in ölümü kara bir leke CMYB C M Y B Yurdun kuzey kesimleri ile kıyı Ege ve Doğu Ana- dolu’nun doğusu par- çalı ve çok bulutlu, Mar- mara’nın kuzeydoğusu, Batı Karadeniz kıyıları ile Samsun çevreleri sa- ğanak yağışlı, diğer yer- ler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcak- lıkları yurdun kuzeybatı kesimlerinde 2 ila 4 de- rece azalacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle