01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 12 EKİM 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK [email protected] Genç müzisyen Fatih Yaşar, Kõyõlarõn Ardõ adlõ ilk solo albümünde yaylalarõ, dereleri, sevdalarõ anlatõyor Keşfedilmeyi bekleyen şarkõlarHATİCE TUNCER Fatih Yaşar, Rize’nin Pazar ve Arde- şen ilçelerinde büyümüş, memleketine “sevdalanmış” genç bir müzisyen. “Kıyıların Ardı” adõnõ verdiği ilk solo albümünde Karadeniz’in yaylalarõnõn, derelerinin şarkõlarõnõ söylerken gele- neksel ile modern arasõnda bir dengede durmak istiyor. Fatih Yaşar’õn bütün çocukluğu, do- ğum yeri Pazar ilçesinin Soğuksu Ma- hallesi’nde geçmiş. “Denizle aramızda 10 metre vardı. Penceremden istavrit tutmuşluğum yoktur, ama tutabilirli- ğim varmış.. en azından öyle düşünü- yorum” diye anlattõğõ mahallesinin ye- rini artõk Karadeniz Sahil Yolu almõş. Babasõnõn işi nedeniyle taşõndõklarõ Ar- deşen’de ortaöğrenimini tamamlayan Yaşar, müziği çok seven, tulum, kemen- çe çalõnan bir aile ortamõnda büyümüş. Zülfü Livaneli ve Ruhi Su türküleri- ni dinleyince bağlamaya ilgi duyan Ya- şar, bir arkadaşõnõn da etkisiyle orta- okuldayken küçük bir bağlama almõş. Büyüklerinin “Fuzuli işlerle uğraşma” uyarõlarõna karşõn Fatih Yaşar, kendi kendine bağlamasõnõ ilerletmeye çalõş- mõş, arkadaşlarõyla küçük gruplar kur- muş. Rize’den ilk kez, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi İktisadi İlimler Fakültesi İşletme Bölümü’nü kazanõnca çõkan Ya- şar, bu okula õsõnamamõş ve kendisine başka bir yol aramõş: “O kadar çok sı- kılıyordum ki her ay üç günlüğüne de olsa 30 saatlik yolu kat edip memle- kete gidiyordum. Ankara’da grup kuran arkadaşlarım çağırınca anne- me haber verip gittim. Babama diye- miyordum, kıyameti koparacak. Ama öyle bir risk alarak müzik yapmak zorundaydım.” GENÇLER BASKI ALTINDA Fatih Yaşar, arkadaşlarõyla Ankara’da kurduklarõ Anadolu Halk Ezgileri Top- luluğu’nda bir yõldan fazla çaldõktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarõ’na gir- mek üzere İstanbul’a gelir: “Sınava girdim, ama tedirgindim. İki hafta sonra kazananlar açıklandığında ye- dekler listesinin sonundan bakmaya başladım... Meğer ikincilikle girmi- şim. Kendime çok güvensizdim. Çün- kü ‘Öyle yapma, doğru otur’ uyarıla- rıyla büyüyoruz. Benim ailem çok da- ha rahattı.. ama dışarı çıktığınızda gençler baskı altında. Büyükşehire geldiğimde minibüste, ‘Müsait yerde inebilir miyim’ demek için bile hazır- lık yapıyordum.” Konservatuvarda “biraz kendine gelen” Fatih Yaşar, enstrüman dersleri alõr, okul korosuna girer. Annesi de oğlunun artõk işletmede değil konservatuvarda okuduğunu babasõna uygun bir dille anlatõr. Konservatuvar öğrencilerinin Cemal Reşit Rey Salonu’ndaki konserlerini ücretsiz izleyebilme olanağõnõ değerlendirerek hiçbir konseri kaçõrmaz. İzlediği bir gitar resitalinden çok etkilenerek bağlamayõ bõrakõp gitar öğrenmeye başlar. GİTARI KEŞFETME K onservatuvarõ bitirme tezini “Pazar ve Ardeşen’de Des- tan Söyleme Geleneği” ko- nusunda yapmaya karar veren Fatih Yaşar’õ, Ardeşen Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardõmcõsõ Hasan Mahmu- toğlu, Çamlõhemşin ile Ayder Yaylasõ arasõnda şimdiki adõ Aşağõ Şimşirlik olan Tobira köyünde yaşayan 70 ya- şõndaki Emine Şahin ile tanõştõrõr: “On dakika patika yoldan gittikten sonra Emine Şahin’in evinin avlu- suna girdiğim an gördüğüm muh- teşem vadi manzarasına inanama- dım. 30 yıl önce eşi ölen Emine Şa- hin, eşine yazdığı destanı okudu, biz ağlıyoruz tabii. Eşinin adı Ahmet imiş, sevdalıklarını anlatıyor, türkü atıyor... Her ay gidiyorum yanına, artık ‘Emine babananne’ diyorum ona. Öyle yakın bir ilişkimiz var ki.. onun torunları, benim babaannem kıskanıyorlar...” Fatih Yaşar, Emine Şahin’den din- lediği türkülerden sonra “artık ne yapmak istediğini” anlar. O bilge Ka- radenizli kadõndan öğrendiği türküle- ri gitarõyla çalõp söyler. Yüreği kaba- rõr, yaylalarõn büyüsüne sevdalanõr. Tezini tamamladõktan sonra bir al- büm çõkarma hayalini gerçekleştirmek üzere arkadaşõ Yılmaz Yeşilyurt’un yönetmenliğinde çalõşmaya başlar. Yeşilyurt’un Yekare Stüdyosu’nda kayõtlarõ yaparlar, kapak dõşõnda al- bümü tamamlarlar: “İlk olarak Ka- lan Müzik’e götürdük. Hasan Ağa- bey (Saltõk) dinledi ve ‘Tamam bu al- bümü basarõm’ dedi, bir şarkı daha istedi. ‘Sirlarumi Söyledum’ şarkısını da albüme aldık. Bu şarkıyı Şevval Sam’ın ‘Karadeniz’ albümünde de birlikte söyledik.” Albümün en beğenilen şarkõlarõn- dan olan Sirlarumi Söyledum şarkõ- sõnda perdesiz gitar, kopuz çalan ve vokal yapan Erkan Oğur, düzenle- meleri de üstlenmiş. Bu şarkõnõn miksleri ise Niğde’de Demirkazõk Dağõ’nda 1 Ekim günü uçuruma dü- şerek yaşamõnõ yitiren Tanju Duru ta- rafõndan gerçekleştirilmiş. Albümde tulum ve kemençeleri Selim Bölük- başı, klarnetleri Serkan Çağrı çalõ- yor. Ali Rıza Albayrak da bağla- masõyla albüme katkõda bulunmuş. FATİH YAŞAR’IN OBJEKTİFİNDEN “Kõyõlarõn Ardõ” albümünün kapa- ğõnda Fatih Yaşar’õn objektifinden Kaçkarlar’õn üçüncü yüksek zirvesi Altõparmak’taki bir krater gölü, iç sayfalarda Elevit, Avusor yaylalarõn- dan fotoğraflar yer alõyor. “Denizle arkadaş büyüdüğüm ama denizle ilişkimiz kalmadığı için albümün adının ‘Kõyõlarõn Ar- dõ’ olmasını istedim. Çünkü Kara- denizlilerin elinde yalnızca kıyıların ardındakiler kaldı artık.” Yaylalarõn büyüsüne sevdalõ Biçtum Çayir çimeni F atih Yaşar’õn Emine Şahin’den dinleyip çok etkilendiği “Biç- tum Çayir Çimeni” türküsün- de Ömer Avcı’nõn yerinde kayõtlarõn- dan Hemşim Deresi’nin sesi duyuluyor. Emine Şahin ve gelini Muhibbe Şa- hin’den öğrendiği “Çiktum Yüksek Dağlara” diye başlayan anonim şiire Yılmaz Yeşilyurt müzik yazmõş. Volkan Konak’õn Trabzon’dan der- lediği “Kız Horonu”nu okuyan Fatih Yaşar, biraz caza doğru uzanmayõ ter- cih etmiş. “Eğreltiden Gül Olmaz” ise Çamlõhemşin’den bir yol havasõ. Albüm, Yaşar’õn “Yolculuk” adõnõ verdiği ens- trümantal bir parçasõyla tamamlanõ- yor: “Beste yaparken de, bir şey yazıp çizerken de geleneksel ile modern ara- sında bir dengede durmak fikrinde- yim.” Yaşar, Çamlõhemşin’de derlediği “Pokut Türküsü”nün hem ezgisine hem de “Şu Yalanci dunyada/Her canli bir eş arar/Taşun kalbi yok ama/Oni da Yosun sarar” diye devam eden dizelerine vurulmuş: “Pokut’ta bulutlar ayağınızın dibinde deniz gi- bi olur, dağlar adacıklar gibi olma- ya başlar. Kaçkar Dağları’nın zirve- si tam karşısındadır. Ben arkadaşla- rımı kıskandırmak için ‘Karadeniz’in en yüksek zirvesi niye Kaçkarlar’dõr bi- liyor musunuz? Pokut’u daha rahat gö- rebilmek için parmak uçlarõnda duruyor’ diyorum.” LAZ DÜĞÜNÜ Ardeşenli Tahsin Ocaklı’nõn Lazca sözlerini yazdõğõ “Laz Düğünü”, Fatih Yaşar’õn müziğiyle albüme eğlenceli bir hava katõyor. Sözleri Fatih Yaşar’a ait olan “Sevduğum” şarkõsõnõn müziğini ise Tahsin Ocaklı yazmõş. Fatih Yaşar kendi yazdõğõ “Bi’Uşak” şarkõsõnõn yanõ sõra “Sabahtan Kalkan Kızlar” ve “Bir Fındığın İçini” gibi sevilen tür- küleri de farklõ düzenlemelerle okuyor. “Bu albümün soundunun çok yalın olmasına dikkat ettik. ‘Ben burada- yõm’ diye bağıran değil, insanların keşfetmesini bekleyen sakin, kibar gü- zel bir şey olsun istedik. Bu müziği, biraz daha cesaretlendirip, daha iyi müzikle, daha güzel sözlerle yük- seltmek amacındayım. Yoksa hepimiz popüler kültüre kapılıp gidersek bu değerlerin arkamızdan kayıp yok olup gitmelerine seyirci olacağız.” Fotoğraf:UĞURDEMİR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle