Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
12 EKİM 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Çaresizlik...
Gecenin denizinde bir fırtına kopuyor sanki...
Gözlerimin karasında bir umut kayboluyor...
Evrenin boşluğunda, bir vadinin derinliğinde
acıları ve hüzünleri toplayan insanlar, kurşun
yumruğa benzeyen bakışlar görüyorum.
Nasırlaşmış yürekler!
Kaskatı olmuş bedenler!
Genç ölümlere alışmış kentler, soluk alıp ve-
ren çaresiz insanlar...
Sessizliğin sesi, kurşun harfler, yoksulluğun
kol gezdiği varoşlar.
Yaşamının anlamının kalmadığı saatlerde,
Batman’da intihar eden genç kızlar, okula
gönderilmeyen çocuklar.
Her türlü yaşantının kendi sessizliği içinde yü-
rürken, ince kımıltıları, kuş seslerini özlüyo-
rum bazen.
Bazen bir yıkıntıda açan güz çiçeklerini, ma-
sal kahramanlarını, aşkın ansızın kapımı çal-
masını, özgürlüğün suyunu...
Hiçbir şey erişmiyor sonsuzluğun gücüne.
Savaşlar olmasa, insanlar ölmese, yaşam ala-
bildiğine çoğalsa, çevremi mutluluğun o bilinen
kokusu sarsa, rahatlar mıyım acaba?
Göklerin belirgin dinginliğinde Attila Jozsef’in,
Paul Celan’ın, Nikola Vaptsarov’un trajik
ölümlerinde ne duyumsadıklarını öğrenebil-
sem; Kara Afrika’da çocukların gözleriyle ko-
nuşabilsem; Tunceli’de gençlerin nasıl soluk alıp
verdiklerini anlayabilsem.
Diyarbakır’da şehit düşen polis Ramazan
Tavşancı ve yaralanan dört aylık hamile eşi po-
lis memuru Seda...
Seda Tavşancı’nın yüreğime saplanan o
sözleri:
“Eşim beni otobüsün koridoruna iterek
ölümden kurtardı...”
Ben bunları okurken kaskatı kesilmiş, soluk
alıp vermeden duruyorum... Ben sessizliğin se-
si içinde tüm savaşlara, teröre lanet okuyorum.
Paul Eluard’ın kitabını karıştırıyorum bir ak-
şamüstü...
Eluard’ın “Gabriel Peri” şiirinde bir şeyler ya-
kalıyorum:
“Bir insan öldü başka silah bilmeden / Hayata
açılmış kollarından gayrı / Bir insan öldü başka
yol bilmeden / Mavzerlerin kıpraştığı yollardan
gayrı / Bir insan öldü vazgeçmez hâlâ döğüş-
ten / Ölüme karşı o karanlığa karşı”
Bir gazete haberi unutulup gitti aslında...
Eluard’ı okurken notlarıma baktım.
29 yaşındaki Engin Ceber haftalık “Yürüyüş”
dergisini Sarıyer’de arkadaşlarıyla birlikte sa-
tarken polisçe gözaltına alınmış, ardından iş-
kence görmüştü.
Metris Cezaevi’ne götürüldü tutuklandıktan
sonra...
Engin Ceber, Metris’te fenalaştı ve hastane-
ye kaldırıldı. Ceber’in beyin ölümü gerçekleş-
ti. Bu kez Engin Ceber’in tutukluluk durumu yar-
gı kararıyla kaldırıldı.
Şişli Etfal Hastanesi’nde yaşam ünitesine
bağlı olarak yatıyordu Engin Ceber.
Dün sabah yaşamını yitirdi; bugün toprağa ve-
riliyor.
Peki, suçlu kim?
İşkenceci polisler mi, jandarma mı, yargı mı
yoksa Metris’teki gardiyanlar ve doktor mu?
Kim hesap verecek, kim sorumlu tutulacak bi-
len var mı?
Hukuk devleti, demokrasi, özgürlükler, ya-
şama hakkı üzerine yazanlar çizenler, siya-
siler, bilim insanları, gazeteciler ne diyecek bu
çağdışı vahşete?
Susacaklar!
AKP yalakaları, dinci medya, Soros’un Ço-
cukları kuyruklarını altlarına alıp seyredecek-
ler!
Ellerim ceplerimde dolaşıyordum...
Sabah yağmurluydu İstanbul, öğle saatlerin-
de kurşuni bulutlar dağıldı...
Masmavi bir gökyüzü altında dolaşırken bir
ölüm haberi geldi:
“Nail Çakırhan’ı yitirdik!”
Bir tarifsiz hüzün çöktü içime...
Nedense aklıma Can Yücel’in “Mare Nos-
trum” şiiri geldi...
Çakırhan’ın devrimci, Marksist ruhunu ne gü-
zel de tanımlıyordu, Deniz Gezmiş için yazılan
bu şiir:
“En uzun koşuysa elbet Türkiye’de de devrim,
/ O, onun en güzel yüz metresini koştu / En sek-
mez lüverin namlusundan fırlayarak... / En hız-
lısıydı hepimizin, / En önce göğüsledi ipi... / Acı-
yorsam sana anam avradım olsun, / Ama aşk ol-
sun sana çocuk, aşk olsun!”
Göz kamaştıran bir güz güneşini görmek is-
tiyorum...
Yaşama ilişkin, aşka, sevdaya, özgürlüğe iliş-
kin o vadi uçurumlarını, akan suları, çiçekle-
ri...
Düşünmek... Düşünmek... Düşünmek...
Şehit cenazelerine, babalarının ardından
gözyaşı döken çocuklarımıza, ağıt yakan ana-
lara, eşlere, yavuklulara... Elinde kasketiyle boş-
luğa bakan şehit babalarına...
Alıştık bunlara biz, biz alıştık!
Burada Kürt aydınlarına, Kürt sosyalistlerine,
Kürt siyasetçilerine de bir çift sözüm olacak:
“Asıl sorun emek-sermaye çatışmasıdır;
emekçi halkların tek beden olması gerekir. İk-
tidar ve özgürlük sorununa gelince; bu ancak
emekçi sınıfının demokratik iktidarıyla gerçek-
leşir. Etnik temele dayalı milliyetçilik gericiliktir.
İnsan hakları ise salt Kürtlerin değil, Türklerin,
Çerkezlerin, Boşnakların yani bu coğrafyada
yaşayan insanların, yani hepimizin sorunudur.”
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Toptan, Aktütünlü
Çiçek’i aradı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanõ Köksal
Toptan, Şemdinli
Kaymakamõ Hakan Şen’in
Aktütün köyünü ziyareti
sõrasõnda elindeki mermi
çekirdeğini göstererek,
“Elime kurşun değil,
kalem almak istiyorum”
diyen Çiçek Aysal’õn
görüntülerini
televizyondan izlerken
duygulandõğõnõ ifade etti.
Toptan, Aysal’õ telefonla
arayarak “İster devlet
okulu, isterse kolejde yatõlõ
olarak eğitim hayatõnõn
sonuna kadar kendisini
okutma sözü” verdi. Daha
sonra telefonda baba Sami
Aysal ile de görüşen
Toptan, söz konusu
isteğini ona da iletti.
‘Beceriksiz
Başbakan’
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DSP Genel Bakanõ Zeki
Sezer, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn zaman
zaman geçmiş hükümetleri
eleştirdiğini belirterek,
“Sen 6 yõldõr 340
milletvekiliyle tek başõna
iktidarsõn. Sen ne yaptõn
beceriksiz Başbakan?”
diye sordu. Sezer, dün
gerçekleştirilen Parti
Meclisi toplantõsõndan
önce yaptõğõ açõklamada,
“düşük kur, yüksek faiz”
politikasõnõn toplumun
birçok kesimini olumsuz
etkilediğine dikkat çekti.
Türk- Arap
işbirliği platformu
İstanbul Haber
Servisi - Türkiye ile Arap
Birliği arasõnda
oluşturulan Türk-Arap
İşbirliği Forumu’nun 1.
Dõşişleri Bakanlarõ
Toplantõsõ dün Four
Seasons Bosphorus
Otel’de gerçekleştirildi.
Dõşişleri Bakanõ ve
Başmüzakereci Ali
Babacan, Ortadoğu’daki
gelişmelerin Türkiye ile
Arap ülkelerini yakõndan
ilgilendirdiğini ve
etkilediğini belirterek,
“Ayrõca terorizm de
ülkelerimizi ve
halklarõmõzõ hedef almaya
devam etmektedir” dedi.
Zanlılara tatbikat
yaptırıldı
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) -
Diyarbakõr’da polis
servisine düzenlenen
saldõrõda gözaltõna alõnan
zanlõlardan ikisine dün
olay yerinde tatbikat
yaptõrõldõ. Tatbikat
sõrasõnda polis, saldõrõnõn
düzenlendiği Seyrantepe
Caddesi’ni trafiğe kapattõ
ve çevrede de geniş
güvenlik önlemleri aldõ.
Zanlõlarõn, eylemi nasõl
gerçekleştirdiklerini tüm
ayrõntõylarõyla anlattõklarõ
belirtildi. Olayla ilgili
gözaltõna alõnan 8 kişinin
sorgulanmalarõna Terörle
Mücadele Şubesi’nde
devam ediliyor.
İşten çıkarma
tartışması
ESKİŞEHİR
(Cumhuriyet) -
Gazetemizde önceki gün
yayõmlanan “Sendikalõ
kapõ önünde” başlõklõ
haberin ardõndan Entil
Genel Müdürü Hakan
Yaşar, yaptõğõ açõklamada,
yalnõzca taşeron firmadan
ekonomik nedenlerle 22
işçinin çõkarõldõğõnõ
belirtti. Birleşik Metal-İş
Sendikasõ Eskişehir Şube
Başkanõ Bayram Kavak
ise işçilerin sendika üyesi
olduklarõ için işten
çõkarõldõklarõnõ, bu duruma
sessiz kalmayacaklarõnõ
söyledi.
Dõşişleri Bakanlõğõ’nda K.Irak ile kararõn 14 Ekim’deki zirvede verileceği belirtildi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Aktütün’e yönelik
terör saldõrõsõnõn ardõndan
Irak’a ilişkin yeni bir yol ha-
ritasõ belirlemeye çalõşan Dõş-
işleri Bakanlõğõ’nda bölgesel
Kürt yönetimi ile yoğun temas
kurulmasõ seçeneğinin giderek
öne çõkmasõna karşõn nihai ka-
rarõn 14 Ekim’deki terör zir-
vesinde verileceği belirtildi.
Diplomatik kaynaklar, şu
an için bölgesel Kürt yönetimi
Başbakanõ Neçirvan Barza-
ni’nin Türkiye’ye davet edil-
mesinin söz konusu olmadõğõ
gibi son bir iki gün içinde
Türkiye’den bir heyetin, Kürt-
lerle görüşmek üzere Kuzey
Irak’a ya da Bağdat’a gitme-
diğini belirttiler.
14 Ekim’de yapõlacak terör
zirvesi öncesinde değerlendir-
me yapmanõn güç olduğunu
vurgulayan aynõ kaynaklar,
bundan sonra atõlacak adõmla-
ra ilişkin nihai kararõn da bu
zirveden çõkacağõnõ belirttiler.
Aynõ kaynaklar, “Biz Iraklı
tüm gruplarla görüşme po-
litikamız çerçevesinde Kürt
gruplarla da görüşüyoruz.
Dolayısıyla böyle bir temasın
olması durumunda da bu-
nun sansasyonel bir yanı ol-
mayacaktır. Çünkü Kürtler
hiç görüşmediğimiz bir grup
değil. Daha önce de temas ya-
pılmıştı” görüşünü dile getir-
diler.
Diplomatik kaynaklar, Kürt-
lerle görüşme yapõlmasõ duru-
munda bile temas düzeyinin
yükseltilmesinin beklenmedi-
ğine işaret ederek, Neçirvan
Barzani’nin davet edilmesine
ilişkin olarak, “Şimdilik söz
konusu değil. Gündemimiz-
de böyle bir şey yok” dediler.
Bu durumda, Kürtlerle temas
kurulmasõ durumunda da gö-
rüşmelerin yine Irak Özel
Temsilcisi Murat Özçelik ta-
rafõndan yapõlmasõ söz konu-
su olacak. Ancak Özçelik Ak-
tütün saldõrõsõndan bugüne ka-
dar bölgesel Kürt yönetimi ile
herhangi bir temas gerçekleş-
tirmedi.
Hakurk’ta 31 hedef vuruldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ, Irak’õn kuzeyindeki
Hakurk bölgesinde tespit edilen PKK/Kong-
ra-Gel terör örgütüne ait 31 hedefin, Türk Ha-
va Kuvvetleri’ne ait savaş uçaklarõnca vu-
rulduğunu bildirdi.
Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn internet si-
tesinde özetle şunlar kaydedildi:
“Aktütün Jandarma Sınır Bölüğü böl-
gesinde Bayraktepe saldırısına katılan
bölücü terör örgütü mensuplarının taki-
bine devam edilmektedir. Bu kapsamda 4
Ekim 2008 tarihinden bu yana 6. kez,
Irak’ın kuzeyindeki Hakurk bölgesinde
tespit edilen PKK/Kongra-Gel terör ör-
gütüne ait hedefler, Türk Hava Kuvvet-
leri’ne ait savaş uçaklarınca ve müteaki-
ben ateş destek vasıtalarıyla dün (önceki
gün) etkili bir şekilde ateş altına alınmış-
tır. Gece yarısı icra edilen harekât esna-
sında, terör örgütüne ait 31 hedefin tümü
tam isabetle vurulmuştur. Görevlerini
başarıyla tamamlayan uçaklarımız em-
niyetle üslerine dönmüşlerdir.”
G Ö Z A L T I S Ü R E S İ
AB ülkeleri
inceleniyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Asker ve
polisin gözaltõ süreleri-
nin uzatõlmasõ yönündeki
istemini değerlendiren
AKP hükümeti, AB ülke-
lerindeki uygulamalarõ in-
celiyor. Başbakan Tay-
yip Erdoğan, bu incele-
menin sonucunda bir adõm
atacaklarõnõ belirtirken;
İngiltere’deki 28 günlük
gözaltõ süresi çok uzun
bulunuyor. Bunun için
anayasa değişikliği ge-
rektiğini belirten AKP yö-
neticileri, “Gözaltı süre-
lerinin uzatılmasıyla bu
sorun çözülmez” görü-
şünü dile getirdiler.
Terörle mücadele kap-
samõnda alõnacak yeni ön-
lemler, 14 Ekim Salõ gü-
nü yapõlacak ikinci terör
zirvesinde yeniden ma-
saya yatõrõlacak. Başbakan
Erdoğan’õn partisinin
Merkez Karar ve Yönetim
Kurulu toplantõsõnda, as-
ker ve polisin gözaltõ sü-
relerinin uzatõlmasõna iliş-
kin istemini değerlendir-
diklerini açõklamasõ, hü-
kümetin bu yönde bir
adõm atabileceği yorum-
larõna neden oldu. Gözal-
tõ sürelerinin uzatõlmasõ
başta olmak üzere işyeri,
konut ve arabalarõn kapa-
lõ bölümlerinin aranma-
sõnda savcõ ve hâkimin
yanõ sõra kolluk kuvvetle-
rinin de yetkili kõlõnmasõ,
zanlõlarõn sorgularõ sõra-
sõnda avukat bulundurul-
mamasõ gibi öneriler de
tartõşõlõyor. Adalet Ba-
kanlõğõ’nda bu konuda
yürütülen çalõşmalarõn sa-
lõ günü yapõlacak terör
zirvesinde netleştirilmesi
bekleniyor.
Aramada kolluk kuv-
vetleri ve sorguda avukat
bulundurulmamasõ gibi
önerilerin yaşama geçiri-
lebilmesi için bazõ yasa-
larda değişiklik yapõlma-
sõ yeterli olacak. Ancak
gözaltõ süresinin uzatõla-
bilmesi için ya anayasa
değişikliği ya da bölgede
olağanüstü hal (OHAL)
ile sõkõyönetim ilan edil-
mesi gerekiyor. Başba-
kan Erdoğan, askerin
OHAL talebinde bulun-
madõğõnõ açõkladõ. Bu du-
rumda sürenin arttõrõla-
bilmesi için anayasa de-
ğişikliği dõşõnda bir seçe-
nek kalmõyor.
Anayasanõn 19. mad-
desinde 2001 yõlõnda ya-
põlan değişiklikle gözaltõ
süresi en fazla 2 gün, top-
lu suçlarda ise en fazla 4
gün olarak belirlendi. 2001
yõlõndan önceki hükme
göre ise, toplu suçlarda
gözaltõ süresi en fazla 15
gün olarak uygulanõyordu.
Telekulağa CHP şerhi
CHP’li Ersin, AKP’nin telekulağõ örtmeye çalõştõğõnõ vurguladõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komis-
yonu’nda oluşturulan telekulak alt komis-
yonunun toplumdaki dinleme ile ilgili ka-
naatin “magazinsel nedenlere” dayandõğõ
yönündeki raporuna muhalefet şerhi koyan
CHP’li Ahmet Ersin, AKP’nin telekulağõ
örtmeye çalõştõğõnõ vurguladõ.
Raporda, Türkiye’de sõradan yurttaşlarõn
bile dinlendiği şüphesiyle yaşadõğõ, ancak bu
kapsamda dinlemenin ekonomik ve teknik
olarak mümkün olmadõğõ savunulmuş, top-
lumdaki bu kanaatin “magazinsel neden-
lere” dayandõğõ ileri sürülmüştü. Ersin, mu-
halefet şerhinde, şu görüşleri dile getirdi:
? Alt komisyon, yasadõşõ dinleme iddia-
larõyla ilgili yeterli araştõrmayõ yapmadan
çalõşmalarõnõ sonlandõrmõştõr. Rapor, soruna
çözüm üretmek ve yasadõşõ dinlemeleri ve
sorumlularõnõ tespit etmek yerine, yasak sa-
var biçiminde olmuştur.
? Ceza Muhakemesi Yasasõ hükümlerine
göre, dinleme kararõnõn hâkim tarafõndan
onaylanmamasõ ya da takipsizlik kararõ ve-
rilmesi durumunda o zamana kadar tutulan
kayõtlarõn 10 gün içinde cumhuriyet savcõsõ
denetiminde imha edilmesi gerekir. Komis-
yon çalõşmalarõ apar topar sonuçlandõrõldõ-
ğõndan, bu yasa ve yönetmelik hükümlerinin
yerine getirilip getirilmediği Adalet Bakan-
lõğõ’ndan sorulamamõştõr.
? Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat
Daire Başkanõ beyanlarõnda, “dinleme iş-
lemlerini hukuka uygun olarak yapmaya
gayret ettiklerini” söylemiştir. Bu ifadeden,
zaman zaman hukuk dõşõna çõkõldõğõ izleni-
mi doğmaktadõr.
? Komisyon, özel hayatõn gizliliğini ağõr
biçimde ihlal eden, anayasaya aykõrõ dinle-
me eylemlerinin üzerine gitmemiştir.
?Toplumda, kişilerin yasadõşõ dinlendik-
lerine ilişkin yaygõn kanaat ve bunun ör-
neklerinin de varlõğõna rağmen, bu endişeleri
magazinsel nedenlere dayandõrmak, sorunun
kavranmamõş olduğunu gösterir.
? Mevcut yönetime muhalefet eden çev-
releri sindirme amaçlõ ve iktidar destekli ol-
duğu kuşku götürmeyen, yasadõşõ ortam ve
telefon dinlemeleri inkâr edilemez. Nitekim
iktidara karşõ olduğu bilinen bazõ kişilerin
yasadõşõ telefon ve ortam dinlemeleri ka-
muoyuna yansõtõlmõştõr. Komisyon görevi ve
misyonu gereği, demokrasiye ve insan hak-
larõna aykõrõ bu önemli sorunu ve sorum-
lularõnõ tespit etmek ve kamuoyunu rahat-
latmak yerine, önce uzunca bir süre topla-
namayarak ve sonra da çalõşmalarõnõ kõsa ke-
serek, dolayõsõyla son derecede eksik araş-
tõrma yaparak, tedirginliği arttõrmõş, sorunun
üstünü örtmeye çalõşmõştõr.
Ankara yol arõyorNeçirvan Barzani’nin
Türkiye’ye davet
edilmesinin şu an için
söz konusu olmadõğõ,
son bir iki gün içinde
Türkiye’den bir heyetin,
Kürtlerle görüşmek
üzere Kuzey Irak’a ya
da Bağdat’a gitmediği
belirtildi.
Düzeltme: Dün yayımlanan yazımda “kulaktan
dolma”, “kulaktan duyma” olarak çıkmıştır. Dü-
zeltir, özür dilerim. H.Ç.
İSTANBUL’DAKİ TOPLANTIYA RUS PATRİK DE KATILDI
Pan-Ortodoks zirvesi
İstanbul Haber Servisi - Ortodoks
Kilise Önderleri, 2008’in “Aziz Pav-
los Yılı” olarak kabul edilmesi ne-
deniyle Fener Rum Patrikhanesi ta-
rafõndan düzenlenen etkinlikler kap-
samõnda İstanbul’da bir araya geldi.
Ortodoks kiliseleri arasõndaki et-
kinlik çekişmesi nedeniyle Fener
Rum Patriği Bartholomeos ile arala-
rõnda gerginlik olduğu söylenen Rus
Ortodoks Kilisesi Patriği 2. Aleksiy de
Pan-Ortodoks zirvesine katõlmak üze-
re 14 kişilik heyetle dün saat 15.30 sõ-
ralarõnda İstanbul’a geldi.
Aya Yorgi Kilisesi’nde basõna
kapalõ gerçekleştirilen zirveye Mõsõr,
Suriye, Kudüs, Kõbrõs Rum kesimi,
Yunanistan, Arnavutluk, Çek Cum-
huriyeti, Slovakya, Finlandiya ve
Estonya’dan kilise önderleri başkan-
lõğõndaki heyetler ile Sõrbistan, Ro-
manya, Bulgaristan, Gürcistan ve
Polonya kiliselerinden temsilciler
katõldõ.
Bugün Aya Yorgi Kilisesi’nde
yapõlacak ortak ayinin ardõndan top-
lantõyla ilgili bilgi verilecek.Patrikler
daha sonra THY’den kiralanan özel
uçakla, Aziz Pavlos’un ziyaret ettiği
Efes, Antalya, Perge, Rodos ve Girit’i
ziyaret edecek ve sempozyuma bu-
ralarda devam edilecek. Sempozyu-
mun kapanõşõ 16 Ekim Perşembe
günü Girit Adasõ’nda yapõlacak.
Marmaray’da tüp bağlantõlarõ tamam
Asya ve Avrupa kıtalarını denizaltından birleştiren Marmaray Proje-
si’nin Üsküdar-Sarayburnu arasındaki 1.4 kilometrelik boğaz geçişi, son
tüp elemanının da birleşim kapısının açılışıyla tamamlandı. Açılış töre-
nine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, temsili olarak son bağlantı
tüpünün kapısını açtı. Erdoğan Boğaz’ın altından geçen ve Sarayburnu’na
kadar devam eden 1387 metrelik tünelde milletvekilleri ve mühendislerle
birlikte yürüdü. Yaklaşık bir saat süren gezide Erdoğan, Sarayburnu’na
kadar yürüdükten sonra tekrar yaya olarak geri döndü. (Fotoğraf: AA)