01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 EKİM 2008 PAZAR 6 HABERLER PAZAR ORHAN BURSALI Jan Nahum’u Dinlerken Dünyada kapitalist-emperyalist ekonomik-siya- sal yapı alevler içinde. Türkiye’de ise bizler zaten pek çok alanda alevler içinde yaşayıp gidiyoruz; nor- mallik değil anormallik bizim doğamızın esas adı! Kriz demek Türkiye demek, sırtımızın yere yapış- masına alışığız. Ekonomimiz ise, büyük açık ve borç politikalarının oluşturduğu süreğen kırılgan yapısıyla, üzerine biraz benzin dökülmeyi bekliyordu. Sürek- li artan cari açık üreten, elde ne var ne yok satma- ya (özelleştirme adı altında) ve yüksek faizli “sıcak para” ile açığı kapatmaya dayanan bir yapı, dün- yadaki alevlerden etkilenmezmiş AKP’ye göre! İk- tidardalar ya! Tanrı korur! Bu karmaşada, İstanbul Sanayi Odası’nın aylık düzenlediği, “İSO Vizyon Toplantıları”nda Jan Na- hum’u dinledim... Nahum, otomobil sektörünün viz- yon ve yöneticilik becerisi çok geniş bir “âkil ada- mı”... Peki, sanayimizin büyük bölümünü “ele ge- çiren” bu sektörün başına bir şey gelir mi! Nahum, Türkiye’nin otomobil üretimini “Avru- pa’dan çaldığını”, bunu da, Türk sanayiinin 1990’lar- da kalite devrimi ile gerçekleştirdiğini, bugün İtal- ya’dan bile fazla otomobil ürettiğimizi söyledi. An- cak yaklaşan bir tehlikeye dikkat çekti: Otomobil sek- törü katma değer üreten yeni bir yapıya geçemez- se, başka ülkeler oto üretimini bizden çalacaktır! Ekonominin temel zorluğu, orta veya yüksek kat- ma değer üretmeyen yapısıdır. Bu nedenle, sattı- ğınız mallar “yükte ağır, pahada hafif”tir, yani ucu- za gidiyor. Üretim için ihtiyacınız olan mallar ise pa- halı, çünkü bunlar teknolojik yüksek kaliteye sahip... İki sorun var: Türkiye yüksek katmadeğer üreti- mine geçemiyor. İkincisi, birileri sizden daha ucuz ve kaliteli ürettiğinde ise, pazarı kaybediyorsunuz... Nahum’a göre, otomobil sektörü sancılı bir dö- neme girdi. Petrolün pahalanması bu yeni döne- mi belirliyor. Üstüne üstlük, otomobil sektörümüz, “yenilikçi olma”yı bir alışkanlık haline henüz geti- rememiş. Üretim zincirinin her halkasında, yenilik- çi/inovatif, yani katma değer yaratıcı olarak yeterince yer alamıyor. Türkiye otomobil sektörü kalite dev- rimiyle bir kırılma noktasını başarıyla aşmıştı. Şim- di yeni kırılma noktasını da aşmak zorunda. Yok- sa üretimin elden kaçma tehlikesi var! İşgücünün ucuzluğu ve/veya üretim kalitesi, otomobil üretimini ülke içinde tutmak için yeterli değil artık. Nahum, Doblo örneğini verdi: Doblo için en 220 milyon dolarlık yatırım ve günde 240 araç üretimi planlanmıştı. Ancak Doblo üretim süreçlerinin tü- münü elden geçirdiler, iyileştirmeler ve yenilikler ya- pıldı, sonuçta yatırım maliyeti 170 milyona indirilir- ken, günlük üretim de 400 olarak gerçekleşti. Araba üretimimiz milyonu aştı, İtalya’dan fazla ara- ba üretiyoruz. Ancak içinde bulunduğumuz, paha- lı petrol ve yenilikçi olamamaktan kaynaklanan bu- günkü kırılma noktasına “hazırlıklı olan fırsat yara- tır, hazırlanmayan için bu kırılma noktası bir tehdit- tir.” Türkiye buna pek hazırlıklı değil. Çünkü biz “bek- liyoruz ki başkası yapsın biz ondan alalım. Tabii ki ürünün katma değerini de başkaları alıyor.” Nahum eleştiriyor: Ekonomide bir çıkış yapa- mıyoruz. Çok daha iddialı olmalı, çok daha faz- la değişimi kabul etmeliyiz. Ve geleceğe yönelik ulusal politikalar, sıçrama yaptıracak ulusal konseptler yaratmalıyız. Vizyon, problem ortaya koyabilmek ve bu problemi çöze- bilmektir. “İş hayatında, yaratıcılıkta sıçrama yaptı- ran her şeyin ardında, genellikle zorlayıcı bir neden vardır. İnsan değişimi kolay kabul eden bir varlık de- ğil, ama değişim zincirinde bu tür sıçramalar yap- madıkça elinizdekileri de kaybedersiniz...” Ülke çapında katma değer yaratacak alanlara, sektörlere özel teşvik sistemleri geliştirilmeli. Me- sela Türkiye, otomobil sektöründe, petrol dışı enerjilerle çalışacak otomobil tasarlanması ve ge- liştirilmesi için meydan okuyucu bir proje başla- tabilir! Nahum, Otosan ve TÜBİTAK’ın hibrid- elektrikli arabalar konusunda dikkate değer çalış- malar yaptığını anımsatıyor. Ama bu küçük ölçek- li. Bu konu, gelecek düşünülerek, uluslararası çap- ta bir araştırma alanı olarak inşa edilemez mi? “Ankara’nın teşvik sistemleri hep genel karakter- li. Herkese veriliyor. Özel bir teşvik yok!” Böylece çok özel bir alanda gelişme, derinleşme ve sivrilme ger- çekleşemiyor. Ve yüksek katma değerli bir üretim yapısına geçemiyoruz... Türkiye’de yenilikçi bir kültürün olmaması, böy- le bir kültürün teşvik edilmemesi, sonuçta, yaratı- cı olmayan bir toplum modeli örneği olarak, Türki- ye tablosunu karşımıza çıkartıyor!.. [email protected] Nedret Selçuker yaşamını yitirdi İstanbul Haber Servisi - Gazeteci, spiker, radyo-TV alanõndaki ilk devlet sanatçõsõ Nedret Selçuker yaşamõnõ yitirdi. Yaşadõğõ çeşitli rahatsõzlõklardan dolayõ zaman zaman tedavi gören Selçuker, solunum rahatsõzlõğõnõn ağõrlaşmasõ üzerine hastaneye kaldõrõldõ. Selçuker dün akşam saatlerinde tedavi gördüğü hastanede yaşamõnõ yitirdi. Nedret Selçuker, ekranlarõn ve mikrofonlarõn altõn sesi unvanõyla anõlõyordu. ‘Fener’i konuşmak gereksiz’ YOZGAT (Cumhuriyet) - Yozgat’ta AKP Sorgun İlçe Kongresi’ne katõlan Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Faruk Çelik, gazetecilerin sorusu üzerine, Deniz Feneri davasõ hakkõnda “Türkiye’de bu kadar sorun varken ortada bir kriz varken bunlarõ konuşmak doğru değildir” dedi. Suçlularõ ortaya çõkarmanõn ana muhalefet partisinin değil yargõnõn işi olduğunu ileri süren Çelik, “Bunu Başbakan’a yõkmak doğru değildir” diye konuştu. Yanlışlığın böylesi ZONGULDAK (Cumhuriyet) - Ereğli ilçesinde 19 gün önce meydana gelen trafik kazasõnda iki kõz kardeşten öldüğü sanõlan Semra Akõn’õn hastanede olduğu, yaralõ olduğu sanõlan Seher Özdemir’in de öldüğü ortaya çõktõ. 20 Eylül’de doğum yaptõktan sonra Akçakoca’ya hareket eden Seher Özdemir, kardeşi Semra Akõn ve eşi ile birlikte, Ereğli’de kaza yaptõ. Hastanede Semra Akõn’õn kayõtlara öldüğü geçirilirken, ziyaret sõrasõnda asõl ölen kardeşin Seher Özdemir olduğu, Semra Akõn’õn yaralõ olarak kurtulduğu yakõnlarõnca belirlendi. Seher Özdemir’in eşi olay sonrasõ büyük bir şok yaşadõğõnõ belirterek eşinin cenazesine bile katõlamadõğõnõ dile getirdi. İnşaat çöktü: İki işçi öldü ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana’da, Seyhan Baraj Gölü kenarõnda yapõmõ süren TMZ Koru Villalarõ’ndaki inşaat çalõşmalarõ sõrasõnda bir villanõn birinci katõna beton dökme işlemi yapõlõrken kolonlardan biri çöktü. Çökme sõrasõnda üzerlerine kolon ve beton düşen inşaat işçilerinden Ali Sarõkurt (34) ile İsmail Akçakaya (41) olay yerinde yaşamlarõnõ yitirdi, 3 işçi de yaralandõ. Halkevleri’nden protesto İstanbul Haber Servisi - İstanbul Halkevleri’nden kadõnlar, AKP’nin erkek egemen sisteme dayalõ politikalarõnõ Taksim Tünel’den Galatasaray Meydanõ’na yürüyerek protesto ettiler. Kadõnlar, 2 Kasõm’da Ankara’da yapacaklarõ mitinge çağrõda bulundular. İstanbul Haber Servisi - İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardõmcõsõ Erkan Önsel, İstanbul Cumhuriyet Savcõsõ Zekeriya Öz’ün, Ergenekon davasõnõn tutuklu sanõklarõndan Erol Ölmez’i “tahliye ve para” vaadiyle yalan beya- na zorladõğõnõ ileri sürdü. Önsel, “Sav- cı Öz, derhal görevden alınmalıdır” di- ye konuştu. Önsel, Erol Ölmez’in Aydõnlõk dergi- sine gönderdiği mektupla ilgili partisinin İstanbul İl Başkanlõğõ’nda dün basõn toplantõsõ düzenledi. Önsel, Ölmez’in 10 Nisan’da savcõ ile 2 saatlik görüşme yap- tõğõnõ belirtti. Önsel şöyle devam etti: “Erol Ölmez, mektubunda savcının kendisine ‘Sana ek bir ifade hazõrlaya- cağõm. Senden istediğim bu ifadeyi im- zalaman. Sen cezaevine varmadan tah- liyeni gönderirim. Mahkeme günü de bu ifadeye göre şahitlik yaparsõn. Seni araş- tõrdõm. Zor durumda olduğunu biliyorum sana devlet yardõmõ da yapõlõr’ dediğini yazıyor. Savcı ayrıca Ölmez’e ‘Danõş- tay tetikçisi Alparslan Arslan’õ tanõ- madõğõnõ da biliyorum. Yalnõz sen şim- di onu tanõyacaksõn. Nerede ve nasõl ta- nõştõğõnõzõ ben sana anlatacağõm’ diyerek yalan ifadeye zorlamış.” İP’den tazminat davası İP, savcõ Zekeriya Öz, Turkuaz Rad- yo Televizyon Gazetecilik ve Yayõncõlõk AŞ ve muhabir Emrullah Erdinç hak- kõnda 100 bin YTL’lik tazminat davasõ açtõ. İşçi Partisi avukatõ Mehmet Nuri Aytekin tarafõndan İstanbul Asliye Hu- kuk Mahkemesi’ne verilen dilekçede, Savcõ Öz’ün ATV televizyon kanalõ muhabiri Erdinç’e Ergenekon soruştur- masõnõn merkezinde Ulusal Kanal ve İş- çi Partisi olduğunu ifade ettiği belirtildi. Dilekçede, “Mahkeme kararı olma- dan hiçbir kimsenin suçluluğuna hük- medilemez. Soruşturmayı yürüten savcı, yürütmekte olduğu soruştur- mayla ilgili olarak, birtakım kişi ve ku- ruluşların suç odağı olduğu yönünde açıklama yapamaz” denildi. Öz’ün bu açõklamalarõnõn televizyon kanalõndan milyonlarca izleyiciye ulaş- tõğõ belirtilerek, izleyicinin, Ulusal Kanal ve İP’nin Ergenekon adõ verilen örgütün merkezinde olduğuna inandõrõlmaya ça- lõşõldõğõna dikkat çekildi. 20 Ekim’de Silivri’ye... Ulusal Sivil Toplum Kuruluşlarõ Bir- liği (USTKB), Atatürkçü Düşünce Der- neği (ADD), 68’liler Birliği Vakfõ ve Tür- kiye Gençlik Birliği’nin de aralarõnda bu- lunduğu çok sayõda sivil toplum kurulu- şu 20 Ekim’de başlayacak olan Ergene- kon davasõna katõlõm çağrõsõnda bulundu. Beyoğlu’ndaki Attilâ İlhan Kültür Mer- kezi’nde dün düzenlenen basõn toplantõ- sõnda konuşan USTKB Dönem Sözcüsü Aydeniz Tuskan, Ergenekon soruştur- masõnda hukukun üstünlüğü ilkesinin ze- delendiğini belirterek, “20 Ekim’de hu- kukun üstünlüğü için Silivri’de ola- cağız ve davayı takip edeceğiz” dedi. İstanbul Haber Servisi - AKP İstanbul Milletvekili Necat Birinci, Atatürk devrimlerinin tanõğõ, anayasa hukukçusu, gazetemiz yazarõ Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun çevirisini “ağır” sözlerle eleştirdi. Birinci, Velidedeoğlu’nun sadeleştirdiği “Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi”ni “cinayet” olarak niteledi. CHP’lilerin tepki göstermesine karşõn Velidedeoğlu’na yönelik “ağır ifadeler” tutanaklara geçti. TBMM’nin genel kurulunda 7 Ekim günü milletvekillerine seslenen AKP İstanbul Milletvekili Necat Birinci, Velidedeoğlu’nun sadeleştirdiği Gençliğe Hitabe için, “Bir profesörümüz, ‘Muhtaç olduğun kudret, damarlarõndaki asil kanda mevcuttur’ cümlesini şöyle sadeleştiriyor; ‘Gereksinim duyduğun güç damarõndaki soycul kanda vardõr.’ Nerede Atatürk, nerede bu sadeleştirme? Buna dikkat edelim. Bu sadeleştirme bir cinayettir. Savcıların harekete geçmesi lazım” dedi. Bunun üzerine CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat, “Birinci’nin görüşlerine katılmıyorum ve sözünü geri almasını ve zabıtlardan bu cümlenin çıkarılmasını istiyorum” diyerek tepki gösterdi. Arat’õn tepkisine AKP milletvekilleri, “Bu da onun düşüncesi” diyerek karşõlõk verdi. CHP milletvekillerini itiraz etmesine karşõn Velidedeoğlu’na yönelik hakaretler tutanaktan çõkarõlmadõ. Velidedeoğlu’na TBMM’de hakaret edildi Doktorların soykırım iddiası Dünya Tabipleri Birliği, Türkiye’nin Ermenilere soykõrõm yaptõğõnõ savunuyor. Tõp Kurumu, Sağlõk Bakanlõğõ ve TTB’nin girişimde bulunmasõ gerektiğini belirtti MAHMUT LICALI ANKARA - Türkiye’nin de arala- rõnda bulunduğu 85 ülkedeki sağlõk örgütlerinin üye olduğu Dünya Tabip- leri Birliği (WMA), sözde Ermeni soy- kõrõmõ iddialarõnõ destekliyor. WMA’nõn resmi internet sitesindeki “Ayın Ülke- si” bölümünde üye ülkelerden Erme- nistan tanõtõlõrken, Türkiye’de 1914- 1918 yõllarõ arasõnda “1.5 milyon Er- meni’nin öldürüldüğü” ve “Ermeni- lere soykırım yapıldığı” iddia ediliyor. WMA’nõn “http://www.wma.net/e/ members/countryofthemonth.htm” ad- resinde bulunan tanõtõmda Ermenistan hakkõnda tarihi bilgilerle birlikte sözde Ermeni soykõrõmõna ilişkin de şu ifa- delere yer veriliyor: “Türkiye’de 1915’teki Ermeni soykırımında 1.5 milyon Ermeni’nin 1914-1918 yılla- rı arasında öldürülmesinin ardın- dan- çok sayıda Ermeni dünyanın her tarafına dağıldı.” Soykõrõm iddialarõnõn yanõ sõra Er- menistan’õn Azerbaycan’õ işgalini de meşrulaştõran ifadelerin bulunduğu tanõtõmda, Yukarõ Karabağ’õn işgali hakkõnda ise “Ermeniler 1987’de Yukarı Karabağ bölgesine dönmek için harekete geçmeye başladı. 1992 ve 1993 yıllarında Ermenistan ve Azerbaycan arasında savaş sürdü. Ermenistan Nisan 1993’te avantaj- lı duruma geldi” deniliyor. Ayrılma söz konusu Tõp Kurumu Genel Sekreteri Dr. Ali Rıza Üçer yaptõğõ açõklamada, söz ko- nusu tanõtõmõn aylardõr yayõnlandõğõna dikkat çekti. Dünya Tabipler Birli- ği’nin 2004 yõlõnda da terörist başõ Abdullah Öcalan’õ “Türkiye’de zor durumda olan yegâne hasta” olarak ilan ettiğini anõmsatan Üçer, Sağlõk Bakanlõğõ ve Türk Tabipleri Birliği’nin bu yazõnõn web sayfasõndan çõkartõlmasõ için girişimde bulunmasõ gerektiğini söyledi. Üçer, “Bu sağlanamadığı takdirde Türk Tabipleri Birliği’nin Dünya Tabipleri Birliği’nden ayrıl- ması gerekmektedir” dedi. Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Hikmet Kıvıl- cımlı ölümünün 37’nci yılında mezarı başında törenle anıldı. Halkın Kur- tuluş Partisi tarafından Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törende, Kı- vılcımlı’nın eserleriyle hâlâ yaşadığı dile getirildi. Halkın Kurtuluş Par- tisi İstanbul İl Başkanı avukat Pınar Akbina, “Halkımızın temiz din duy- gularını kullanan Deniz Feneri gibi soygunlarla halkımızı iliklerine dek sömürdüler. Ancak bu düzen böyle gitmeyecek. Hikmet Kıvılcımlı ön- derliğinde emperyalistleri ülkemizden kovacağız” diye konuştu. Ergenekon Operasyonu kapsamında Ko- caeli F Tipi Yüksek Cezaevi’nde tutuk- lu bulunan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Silivri Ceza İnfaz Kuru- mu’na nakledildi. Jandarma ekipleri cezaevi çevresinde geniş güven- lik önlemleri alırken, Tolon dün cezaevi ambulansıyla jandarma ekiplerinin eşliğinde Silivri Cezaevi’ne götürüldü. Kocaeli F Tipi Ce- zaevi’nde tutuklu bulunan organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in de aralarında bulunduğu, başka suçlardan tutuklu diğer sanıklar ise duruşmanın yapılacağı gün mahkemeye gönderilecek. (Fotoğraf:AA) Tolon nakledildi ERGENEKON SANIĞI Avukattan ‘dinleme’ iddiası NAZMİ AKDAĞ MERSİN - Ergenekon soruş- turmasõ kapsamõnda tutuklanan ve itiraz sonucu serbest bõrakõlan Kara Harp Okulu öğrencisi Ya- şar T’nin avukatõ Kürşad Veli Eren, müvekkilinin ailesinin Mersin’deki evinde 11 adet, Ya- şar T’nin çantasõnda da 1 adet dinleme cihazõ bulunduğunu ileri sürdü. Kendisini ve aileyi arayan ancak adõnõ vermeyen üst düzey bir yetkilinin bu konuda kendile- rini uyardõğõnõ belirten Eren, bir güvenlik firmasõ aracõlõğõyla ge- çen salõ günü yapõlan aramada dinleme cihazlarõnõn bulunduğu- nu iddia etti. Eren, dinleme ci- hazlarõnõn Yaşar T’nin ailesinin, çocuklarõ için daha büyük tehlike yaratabileceği endişesiyle, gü- venlik firmasõ yetkililerine imha ettirildiğini ifade etti. Firma yet- kililerinden aldõklarõ bilgilere gö- re, evde bulunan dinleme cihaz- larõnõn piyasada kolayca buluna- bilen cihazlar olmadõğõna dikkat çeken Eren, “Aile, cihazlar bu- lunduktan 2 gün sonra beni zi- yaret ederek cihazları bulduk- ları yerleri tek tek anlattılar. Ancak aile, özellikle de baba, çocuklarının başının daha çok ağrımaması için maalesef bu ci- hazları imha ettirmiş” dedi. İP Genel Başkan Yardõmcõsõ Önsel, savcõnõn Ölmez’i yalan beyana zorladõğõnõ ileri sürdü ‘Özgörevdenalõnmalõ’ Hikmet Kıvılcımlı anıldı Yargıdagüzkararnamesi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yargõdaki güz kararnamesiyle, idari yargõda görev yapan 48 hâkimin, adli yargõda ise 439 hâkim ve savcõ- nõn görev yerleri değişti. Kararnameye göre, Anayasa Mahkemesi Raportö- rü Gülten Erkam İzmir Savcõlõğõ’na atandõ. Görev yeri değişikliklerine ilişkin kararnameler, Adalet Bakanlõğõ’nõn in- ternet sitesinde yayõmlandõ. Adli yar- gõ kararnamesine göre, Türkiye Ada- let Akademisi Başkan Yardõmcõsõ Hasan Dudaklı Ankara Cumhuriyet Savcõlõğõ’na, Eyüp Cumhuriyet Baş- savcõ Vekili Mustafa Atagün Ba- kõrköy Cumhuriyet Başsavcõ Vekilli- ği’ne, Türkiye Adalet Akademisi Başkan Yardõmcõsõ Hayrettin Türe Ankara Hâkimliği’ne, Eyüp Cumhu- riyet Başsavcõ Vekili Hikmet Gülay Kartal Cumhuriyet Başsavcõ Vekilli- ği’ne, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcõsõ Hüseyin Canan Konya Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na, Konya Cumhuriyet Başsavcõsõ Mehmet Fatih Özdemir Kocaeli Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na, Manisa Cumhuriyet Başsavcõ Vekili Fevzi Argıç Çanakkale Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na, Anayasa Mahkeme- si Raportörü Gülten Erkam İzmir Cumhuriyet Savcõlõğõ’na getirildi. Adalet Bakanlõğõ Personel Genel Mü- dürlüğü’ne de Birol Erden atandõ. BAZI HÂKİMLERİN GÖREV YERLERİ DEĞİŞTİ Arel Üniversitesi’nde ders başı İstanbul Haber Servisi - İstanbul Arel Üni- versitesi, dün düzenlediği törenle 2008-2009 Akademik Yõlõ’na başladõ. Törene, TBMM Başkanõ Başkanõ Köksal Toptan, Arel Üni- versitesi Mütevelli Heyeti Başkanõ Kemal Gözükara, Arel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Asõm Saçlõ ile çok sayõda davetli katõldõ. Törende konuşan Toptan, finansal krize değinerek “Bu sürece karşõ, kamu ve özel sektör işbirliği içinde gerekli önlemler büyük bir titizlikle alõnmalõdõr” dedi. ÖDP’lilerden zam protestosu İstanbul Haber Servisi - Özgürlük ve Da- yanõşma Partisi (ÖDP) üyesi bir grup, AKP hükümetinin 2008 yõlõnõn başõndan itibaren elektriğe uyguladõğõ yüzde 50’yi aşan zam- mõ protesto eden bir yürüyüş gerçekleştirdi- ler. Zamlarõn özelleştirmenin adõmlarõ oldu- ğunu belirten ÖDP üyeleri, zamlarõn geri alõnmasõ gerektiğini söylediler. ÖDP İstan- bul İl Başkanõ Sinan Tutal, zamlarõn özelleş- tirmenin adõmõ olduğunu belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle