29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 OCAK 2008 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B PB B PB PB K 7 3 6 9 14 11 14 10 5 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya K 6 K 6 Y 7 Y 7 B 0 S 0 S 2 K 2 PB 18 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB 14 PB 15 S 4 PB 8 PB 2 S 4 PB 6 PB 2 K 9 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Malatya, Tunceli, Sakarya ve Kocaeli çevreleri aralıklı karla karışık kar yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu. Hava sıcaklığı iç kesimlerde 2 ila 4 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 0 K 0 K 4 Y 10 Y 9 Y 6 Y 7 B 5 Y 13 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K 6 K 5 Y 14 K 7 K 6 Y 8 Y 15 PB 15 K 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB 10 PB 3 B 12 B 2 B 3 B 3 PB 7 B 17 PB 14 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ri darbeyi beklerdi. Darbe olaylarının ilginç tarafı; örneğin 12 Eylül’de olduğu gibi, askere gidip “Hâlâ ne duruyorsunuz” diyen politikacıların, darbeden bir süre sonra kimi hataları bahane ederek askeri “Neden yaptınız?” diye sorgulamalarıydı. Bugün koşullar değişti, demokrasi değişti ve darbe yapacak olanın adresi değişti. ??? Darbenin adresi artık askerler değil. Gazeteci, Genelkurmay’da ışıkların geceleri yanıp yanmadığını artık merak etmiyor. Zira askerler, kimi duyarlı ulusal konularda yazılı sözlü açıklamalarla yetiniyorlar. Avrupa Birliği yolundaki demokrasimize dokunmayı akıllarının ucundan geçirmiyorlar. Ama darbe sözcüğü demokrasimizdeki yerini muhafaza ediyor. Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Hayrettin Ökçesiz, RTE’yi sinirlendirecek bir açıklama yaparak darbe konusunu gündeme getiriverdi. Profesöre göre, “TBMM ancak anayasada sınırlı bir değişiklik yapabilir”. Ya neyi yapmayabilir? “TBMM’de herhangi bir çoğunluğun (AKP’nin) anayasayı bir başkasıyla ikame amacıyla bütünüyle değiştirmesi”… siyasi parti darbesi veya “hükümet partisi darbesi olacak” diyor. ??? Eyvah ki eyvah! Ökçesiz, çok duyarlı bir konuya parmak bastı. Askerden kurtulduk diye sevinenler, sivil anayasa ayağına yatıp, AKP’nin 1982 Anayasası yerine kendi amaçlarına göre bir başkasını koyma girişiminin sivil darbe, hatta hükümet darbesi diye tanımlanmasına acaba ne buyuracaklar? Yalakalıkta sınır yoktur. Medyada da üniversite dünyasında da… AKP’nin genel merkezde kotardığı bir anayasa metnini TBMM’ye getirmesini mutlaka demokrasinin bir gereği diye yorumlayacaklar elbette çıkacaktır. RTE ise, daha geçen gün, anayasa yaparken “TBMM’deki AKP çoğunluğunu yok saymak olanaksızdır” dedi. Ne yapmak istediği, anayasa konusunu nereye getirmek istediği bu ifadesiyle açığa çıkıyor. Öyle uzun uzadıya gerçekten bir sivil anayasa hazırlanmasına tahammülü yok! Üstelik, ilim adamlarından, sivil toplum kuruluşlarından oluşacak bir komisyonun hazırlayacağı bir anayasanın AKP’ye uygun, amaçlarına yeşil ışık yakan bir anayasa olmayacağını adı gibi biliyor. Mantık ve anlayış böyle olunca, yeni anayasa birden ortaya çıkıveren anayasa hukuk uzmanı genel başkan yardımcısı DMM Fırat’ın derin bilgisine teslim ediliyor. ??? Muhalefet bağırıyor, sivil toplum örgütleri, örneğin TÜSİAD, TOBB, AKP anayasasına karşı vaziyet alıyor. RTE’nin kulakları sağır. Önümüzdeki günlerde tek seçici RTE’nin türbana yol veren madde ile son kararı alındıktan sonra… AKP, anayasasını Meclis’e sunmaya hazırlanıyor. Prof. Ökçesiz’in öne sürdüğü görüşler haksız mı? AKP’de hazırlanan ve Meclis’teki AKP çoğunluğunun kabul ederek 1982 Anayasası’nın yerine koyacağı bir anayasa ile RTE, hükümet darbesi gerçekleştirmiyor mu? Ama diyeceksiniz ki, ne var bunda? Demokrasimiz ilerliyor. Eşcinsel şairimiz var, İstanbul Belediye Başkanlığı’na aday adayı. Bir modacımız var, muhafazakâr eşcinsel olduğunu açıklayan. Bu denli kültürel gelişmişlik gösteren bir ülkede; RTE damgalı hükümet darbesini yadırgıyorsunuz, öyle mi? Vallahi ayıp, billahi ayıp! RTE demokrasisinde yaşayanlara yakışmıyor! Gül’ün ABD ziyareti öncesinde, ilişkilerde yaşanan gelişmeye dikkat çekildi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Yabancı basında Gül ilgisi Dış Haberler Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ABD gezisi, dış basında da çeşitli yorumlara neden oldu. Amerikan Washington Times gazetesi, “Washington,Ankara ve PKK” başlıklı başyazısında Türklerin, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin kontrolündeki Kuzey Irak’ta barınan PKK tarafından tehdit edildiklerini düşünmelerinin anlaşılır olduğunu yazdı. Gazete, “Gül’ün ziyareti,Washington’a Iraklı Kürt dostlarının PKK konusunda bahaneler üretmesi için zamanın geçtiğini hatırlatmak açısından bir fırsattır” ifadesine yer verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kasımda ABD Başkanı George Bush’la Beyaz Saray’da yaptığı görüşmeye dikkat çeken Washingon Times, iki demokratik müttefik arasındaki ilişkilerin 5 yıl önce ABD’nin Saddam Hüseyin’i devirmek amacıyla Irak’ı işgali sırasında Türkiye’nin kuzey cephesini açmayı reddetmesiyle zarar gördüğünü belirterek “O zamandan beri ilişkiler, ABD’nin Mesud Barzani’den sorumlu davranarak topraklarında PKK’ye güvenli alan açmaması için talepte bulunmayı reddetmesi nedeniyle daha da zayıfladı” ifadesini kullandı.Gazete, “Cumhurbaşkanı Gül’ün Washington ziyaretinin, Iraklı Kürtlerin üzerinde PKK’yi reddetme konusundaki baskıyı arttırmak için fırsat olması gerektiği” yorumunu yaptı. ‘ABD kapsamlı operasyonu engellemeli’ ABD’nin Türkiye’nin geniş kapsamlı sınır ötesi operasyonlar yapmasını önlemek için elinden geleni yapmasının öncelikli olması gereğini savunan gazete, American Enterprise Enstitüsü’nden Michael Rubin’in, “En kaygı verici olan da, PKK’lilerin 21 Ekim’de Türk ordusuna yönelik saldırısının, ABD Özel Kuvvetleri’nin Barzani’nin peşmergelerine öğrettiği tak tiklerin bir yansıması olmasıdır” sözlerine yer verdi. İngiliz Financial Times gazetesi de, kalıcı bir bozulmaya doğru ilerliyormuş gibi görünen TürkiyeABD ilişkilerinde adeta bir “balayı” dönemi yaşandığını yazdı. Gazete, Gül’ün Washington ziyaretine ilişkin yorum yazısında, iki ay önce Irak dahil çeşitli nedenlerden dolayı TürkAmerikan ilişkilerinin, savaş hali dışında olabilecek en kötü durumda olduğunu, ancak Gül’ün Washington’da sıcak bir biçimde karşılanacağından emin olduğunu kaydetti. Gazete, “Uluslara rası ilişkilerde meydana gelen en dramatik değişikliklerden biri, WashingtonAnkara eksenindeki sorunların yeniden yoluna girmesi gibi görünüyor” diye yazdı. ‘Adeta balayı yaşanıyor’ Seta adlı düşünce kuruluşunun Başkanı İbrahim Kalın’ın “TürkAmerikan ilişkilerinde adeta bir balayı yaşanıyor” yolundaki değerlendirmesine yer veren gazete, ilişkilerdeki iyileşmenin Erdoğan’ın Washington ziyaretinde ortaya çıktığı görüşünü de aktardı. Gül’ün, ABD gezisinde yine hükümeti en az eleştiren gazetecileri tercih etmesi dikkat çekti. (AA) Mülakatla atamaya durdurma Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı yazılı sınavda ikinci, mülakatta ise 47. olan aday, dava açtı. Yargı, mülakat sınavını ve bu sınavla yapılan atamaların yürütmesini durdurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 6. İdare Mahkemesi, Sağlık Bakanlığı Müfettiş Yardımcılığı mülakat sınavının ve mülakat sonucu yapılan atama işlemlerinin yürütmesini durdurdu. Mahkeme, kurumların yapacağı mülakat sınavlarını sesli ve görüntülü cihazlarla kayıt altına alarak mahkemelere ibraz edebileceğine işaret etti. Sağlık Bakanlığı Müfettiş Yardımcılığı yazılı sınavında başarılı olan ancak sözlü sınavda elenen Yücel Aygörmez, Mayıs 2007’de yapılan mülakat sınavının ve mülakat sonucu yapılan atama işlemlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Ankara 6. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme işlemin yürütmesini durdurdu. sınavda ise 59.00 puan alarak 47. sırada başarısız sayıldığı anımsatıldı. Davacının, müfettiş yardımcılığı adayları ile mülakat öncesinde uzun bir öngörüşme yapıldığı ve bu görüşmede, “dini, ideolojik ve siyasi düşüncelerini öğrenmeyi hedefleyen sorulara maruz kaldığı”, mülakat sınavında ise müfettiş yardımcılığı göreviyle ilgisi olmayan bazı soruların sorularak hemen dışarı çıkarıldığını öne sürdüğü aktarıldı. İdareninse “davacının kurumu yıpratma çabası içerisinde olduğu” yönünde savunma yaptığı belirtildi. yasi nedenlerle taraflı olarak kullanıldığı yönünde ortaya atılan olumsuz söylentilerin giderilmesi sağlanarak tüm bireylerin eşitlikle değerlendirildiği, objektif, adil, şeffaf idare temin edilebilecektir.” Çağrı Erhan çekiştiler. Üçüncü turda Soylu kazandı. Çiller yasaklı mı? Hayır... Ağar yasaklı mı? Hayır... O zaman neden doğrudan kendileri genel başkan adayı olarak sahneye çıkmıyorlar? Bu sorunun yanıtını kendileri değişik biçimlerde verebilir. Görünen o ki, her iki aday da zemini çok sağlam bulmuyor. Önce bir “mayın lideri” bulup, ortalığı onun temizlemesini istiyor. Mayıs ayında olağan kongre var. Çıkan tabloya göre Soylu, partiyi Çiller’e göre hazırlayacak. Çiller de delegenin olağanüstü isteğini kıramayıp yeniden siyaset sahnesine dönecek. Kongreye ilişkin en stratejik değerlendirmeyi Hasan Ekinci yaptı: “Biz bugün genel başkanı belirledik. Liderimizi mayısta seçeceğiz. O da tabii ki Çiller olacak!” ??? Önümüzdeki mayısa kadar ne olur bilinmez ama, merkez sağın şu anda içinde bulunduğu durum içler acısı. Yıllarca merkez sağın “bir unsuru” olarak siyasette yer edinmeye çalışan hareket, merkez sağı kendisine ait “bir unsur” olarak içine aldı, eritti, gidiyor. Bu yapının değişmemesi için de olağanüstü çaba harcıyor. Merkez sağın yakın geçmişini bu sütunlarda enine boyuna irdelerken sık sık şu tanımı yaptık: Mesut Yılmaz’la Tansu Çiller birbirlerine tutuna tutuna düşüyor! Siyasi tarihimizin en istikrarlı hareketi merkez sağın iki partisi; ANAP ve DYP her seçimde istikrarlı biçimde oy kaybetti. Çöküş ilk işaretlerini 1991’de verdi. Seçmen iki partiyi de yüzde 2030 bandına soktu. 1995’te yine ikisini burun buruna getirip, yüzde 20’nin etrafına bağladı. 1999’da ise felaket geliyorum diyordu. ANAP ve DYP yüzde 10’un biraz üzerinde baraja selam veriyordu. Aldırmadılar... 2002’de iki parti de sizlere ömür... Barajın altında yosun tutup bitkisel hayata geçtiler. ??? 2007 Mayıs ayı merkez sağ için yeni bir ümitlenme dönemi oldu. ANAP ve DYP birleşti, DP adını aldı. Sağda geniş bir yelpaze bu gelişmeyi sevinçle karşıladı. Arkası nasıl gelir diye merak edilirken Mehmet AğarErkan Mumcu, Tansu ÇillerMesut Yılmaz ikilisini aratmayacak bir başarıyla bu oluşumu da bitirdi. Ağar önceki gün kürsüde DP’nin seçim yenilgisini askerin 27 Nisan bildirisine bağladı. O bildirinin siyasete etkileri ayrı bir tartışma konusu ama, Ağar’a sormak gerekir: Bildiride merkez sağ seçime birlikte giremez, ortak bir çekim merkezi olamaz mı yazıyordu? Ağar’la Mumcu birbirine küsmeli mi diyordu? 22 Temmuz seçimleri son “Gülen”in kim olacağını çok iyi biçimlendirdi. Türk demokrasisi, siyasilerin faturayı önce kendilerine kestiği gün rayına oturacak! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘2. olup liyakatını kanıtladı’ Davacının sınavda ikinci olarak liyakatını büyük ölçüde kanıtladığına işaret edilen kararda, “Davacının sözlü sınavdaki başarısızlığını, gerekse diğer adayların başarılı olmalarını somutlaştıracak hiçbir bilgi ve belgenin idarece dosyaya ibraz edilememesi, ayrıca mülakat değerlendirme ölçeğinde kriterlerin subjektif değerlendirmeye imkân verebilecek nitelikte bulundukları dikkate alındığında, davalı idarece somut delillerle kanıtlanamayan mülakat sınavında ve bu sınav sonucundaki başarı durumuna göre müfettiş yardımcılığına yapılan atamalarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” denildi. ROJ TV’NİN KURUCUSU YAKALANDI ‘Kayıtlar mahkemeye sunulabilir’ Kararda şöyle denildi: “İdarenin bu tarz sınavlarla ilgili olarak somut dayanaklarını sesli ve görüntülü kayıt cihazlarıyla sağlayarak mahkemelere ibraz edebileceği sonucuna varılmaktadır. Böylelikle kamu gücü ile tesis edilen tek yanlı işlemlerin hukuka uygunluğuna duyulan kuşku ve kamu kudreti ayrıcalıklarının şahsi veya si Saldırganın eşkâli belirlendi Yurt Haberler Servisi Terör örgütü PKK’ye yakın yayın yapan Roj TV’nin kurucusu ve örgütün üst düzey sorumlularından olduğu iddia edilen Abdülkadir Dilsiz Antalya’nın Manavgat ilçesinde yakalandı. Diyarbakır’da 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırının faili olarak aranan bombacının eşkâli belirlenirken, terör örgütü “eylemi bağlı birimlerden birinin kendi inisiyatifi ile yapma ihtimali olduğunu” açıkladı. Terör örgütü PKK’nin üst düzey yöneticisi ve Roj TV’nin kurucularından olduğu ileri sürülen Abdülkadir Dilsiz, Antalya İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı istihbarat ekiplerinin takibi sonucu, Manavgat’ın bir köyündeki evde yakalandı.Yakalanan Dilsiz’in sahte kimlik ve pasaport kullandığı belirlenirken, kaldığı evde bilgisayar kasaları, CD’ler ve çeşitli dokümanlar ele geçirildi. Terör örgütü üyelerinin haberleşmeleriyle ilgili web sitesi hazırladığı da öne sürülen Dilsiz tutuklandı. ‘Dini içerikli sorular soruldu’ Davacının sınavın yazılı aşamasında 90.74, yabancı dil aşamasında ise 90.00 puan alarak 2. sırada başarılı olduğu ve sözlü sınava girmeye hak kazandığı belirtilen kararda, sözlü ZANLI 17 YAŞINDA IŞIL ÖZGENTÜRK Tembel Medya ? Baştarafı Arka Sayfada “Markiz’in kurtarılması için aydınlarımız fazla yaygara kopardılar. Çünkü bizim aydınlarımız kıçlarının birer saat oturduğu yeri tarih sayarlar. Markiz tarihi açıdan pek önemli bir yer değildir. Duvarlarında üç tane çini pano var o kadar. ” Peki nerelerin kurtarılması gerekir ? “Mesela Sultanahmet Cezaevi bir kültür sarayı haline dönüştürülebilir, ziyaretçileri gezdirirken rehberler, burada Aziz Nesin yatmıştı, şurada Emil Galip Sandalcı kaldı, orada Vedat Türkali konakladı gibisinden tarihi bilgi de verebilirler. ” Ama ne oluyor, Sultanahmet Cezaevi sonuçta bir otel oluyor. Şimdi benim korkum en kadim cezaevlerinden biri olan Sinop Cezaevi’nin de bir otele dönüşmesi. Belki bu son gelişmeler bize bir ders olur ve Sinop Cezaevi’ni bir otele değil, kültür merkezine dönüştürebiliriz. Türbandan, PKK’den başımızı alabilirsek bu konuları sıra gelebilir. Bildik sözleri duymaktan, artık sıkıldık. Medyanın tembelliği bir yana bırakıp su gibi ekmek gibi hayati konuları ele alması gerek. Benden söylemesi. [email protected] Konya emniyetinde sorguları tamamlanan 40 kişi Konya Adliyesi’ne götürüldü. Savcılık tarafından ifadeleri alınan zanlılardan 4’ü serbest bırakılırken 36 şüpheli mahkemeye sevk edildi. Zanlılardan 12’si tutuklandı. (Fotoğraf: AA) Rahibi tehdit eden kişi yakalandı Haber Merkezi Samsun Agepe Kilisesi rahibi Orhan Pıçaklar’a suikast hazırlığında olduğu öne sürülen 17 yaşındaki bir kişi Ordu’da yakalandı. Samsun Agepe Kilisesi rahibi Orhan Pıçaklar’ın tehdit edildiğini bildirmesi üzerine Samsun Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Pıçaklar’ın telefonlarını dinlemeye aldı. Bu sırada, rahibi arayıp “Öleceksin” diye bir kez daha tehdit eden 17 yaşındaki S.S’nin telefonları tespit edildi. Ordu’da oturan S.S. kurusıkı bir tabanca ile gözaltına alındı. Suçlamaları kabul etmeyen S.S. korkutmak amacıyla telefon ettiğini, herhangi bir örgüt üyesi olmadığını öne sürdü. Ankara’da 19 kişi gözaltına alındı Ankara’da belirlenen 6 eve düzenlenen operasyonda, çoğu üniversite öğrencisi 19 kişi gözaltına alındı. Operasyonun terör örgütünün gençlik örgütüne yönelik olduğu ileri sürüldü. Zanlıların, işlemlerinin ardından 10 Ocak Perşembe günü adliyeye çıkarılacakları öğrenildi. Camide Hizbullah eğitimi KONYA / VAN (Cumhuriyet) Konya Emniyet Müdürlüğü’nce dört kentte eşzamanlı düzenlenen operasyonda gözaltına alınan zanlıların ifadeleriyle Hizbullahçıların dernek kurarak topladıkları paralarla cami yaptırdıkları ve buralarda çocuklara dini eğitim verdikleri belirlendi. Konya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaklaşık 9 ay süren takibin ardından Hizbullah terör örgütüne yönelik Konya, Diyarbakır, Mersin ve İstanbul’da düzenlediği operasyonda 44 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan 4’ü ilk sorgularının ardından serbest bırakıldı. Sorguları tamamlanan 40 kişi ise Konya Adliyesi’ne götürüldü. Savcılık tarafından ifadeleri alınan zanlılardan 4’ü serbest bırakılırken 36 şüpheli mahkemeye sevk edildi. Bu kişilerden 12’si tutuklandı. Konya’da yeniden yapılanma aşamasında olan örgütün bir dernek kurarak kurban derisi ve para topladığı, bu paralarla da iki cami yaptırarak burada çocuklara eğitim verdiklerini belirledi. Van’da düzenlenen Hizbullah operasyonunda gözaltına alınan 37 kişi de dün Van Devlet Hastanesi’nde doktor muayenesinden geçirildi. Daha sonra yeniden emniyete götürülen sanıkların sorgularının ardından adliyeye sevk edilecekleri belirtildi. Sanıkların hastaneye sevkleri sırasında, özel harekât timleri ile çevik kuvvet ekipleri yoğun güvenlik önlemleri aldı. PKK saldırıyı üstlendi Diyarbakır’da 5 kişinin ölümü, 68 kişinin de yaralanmasına neden olan bombalı saldırının ardından yürütülen soruşturmada, bomba yüklü aracı park eden kişinin eşkâli belirlendi. 2023 yaşlarında, 1.60 metre boylarında, zayıf, seyrek sakallı olduğu, üzerinde siyah mont, koyu kot pantolon, başında siyah bere, ayağında koyu renkli bir ayakkabı bulunan zanlının Zazaca konuştuğu belirlendi. Soruşturma sürerken PKK saldırıyı üstlendi. PKK’nin silahlı kanadı HPG tarafından yapılan açıklamada, “Eylemin, güçlerimize bağlı bir birimin kendi inisiyatifi ile gerçekleştirilmiş olma ihtimali mevcuttur. Bu eyleme ilişkin net bilgiler karargâhımıza henüz ulaşmamıştır” denildi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle