01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 OCAK 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr ‘Dengede dikkatli olunmalı. Her an istikamet değiştirmeye hazır olmalıyız’ diyen Rahmi Koç, hükümeti uyardı 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER ‘Ekonomide zorlu bir yıl olacak’ ? Rahmi Koç’a göre, petrolün 100 doları geçmesi, ABD ekonomisinin yavaşlaması, enerji ithal edilen ülkelerle siyasi denge bu yıl hükümetin ele alacağı konulardan sadece birkaç tanesi. Koç, büyümenin sürdürülmesi konusunda uyardı. MURAT GÜLDEREN O Kadar Basit mi? Sandık çoğunluğunu padişahlık yetkisi gibi algılayıp, ülkeyi padişah gibi yönetme sevdasında olan Başbakan Erdoğan her konuda tek başına karar almış havalarında esip gürlemeyi, kamuoyuna meydan okumayı pek seviyor.. Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınması kararında da buyurgan üslubuyla aynı türden bir açıklama yaptı: “Direnmeye niyetlenenler hadlerini bilsinler, gerekirse gereken her tür yasa çıkarılır, karar uygulanır, Merkez Bankası’nın merkezi İstanbul olacak” anlamında açık cümleler kurdu ve kendince bu işi de, tartışmayı da noktalamış oldu.. Daha sonra geliştirilen haber ve tartışmalardan öğreniyoruz ki, saltanat, İstanbul, Osmanlı özlemleri... bu işin siyasal çekiciliği bir yana, işin odağında siyaseten güç gösterisi ön planda. Cumhuriyet devrimlerinin dönemeç günlerini AKP ajandasına koymaya katlanamayan siyasal yapılanma, Cumhuriyetin kuruluş ideolojisinin odağındaki merkez Ankara, iktidar, ekonomi gücü.. kavram ve algılamalarına karşı savaşıyor. İsterseniz her ile, olabilirse ilçeye üniversite, yüksekokul arayışlarından konuya bir girelim. Ne ilişkisi mi var? Kapalı toplumun taşra kentleri, kasabaları üniversite öğrencilerinin toplanmasına çok mu gönüllü ki, yerel örgütlenmeler “üniversite, üniversite olamadı yüksekokul..” diyerek ter ter tepiniyorlar? Oy kaygısı öncelikli siyasi irade de bunun maliyetini, üniversite kalitesini, kadro yokluğunu göz ardı ederek, siyasi rant elde etmek üzere her yerde üniversite açmaya çalışıyor. Demirel’den sonra bu anlamda siyasi kampanyada daha bir öne çıkan AKP, Erdoğan’ın kendisi değil mi? Bilimsel gerçeklere sırtlarını dönerek, her yerde üniversite açmanın siyasi getirisi neden bu kadar önemli? Yanıtı çok yalın; üniversite açmaya yönelik yatırımların ekonomik getirisi bir başlangıç. Arkasından öğretim üyeleri, öğrenciler geliyorlar. Evleri, yurtları, başta karınlarını doyurmak, günlük gereksinimlerine bağlı harcamaları.. derken, ekonomisi kısır kent ya da kasabanın yaşamına ekonomik katkı, para getiriyorlar. Başta Merkez Bankası, bankaların merkezlerini Ankara’dan İstanbul’a kaydırmanın en çarpıcı, çıplak sonucu, Ankara’nın zaten göz ardı edilmiş ekonomik gelişmişliğine darbe vurmak değil mi? Tabii aynı ölçülerde hızla toplumsal, kültürel gelişmişliğinde kısırlaştırma sonuçları da olacak. ??? İşte size çok daha küçük çaplısından Trabzon örneği; Cumhuriyet sonrası bölgesel kalkınma mantığı çerçevesinde kimi önemli, anlamlı kamu işletmelerinde bölge merkezi iken, bunların bir bir kalkması ile Trabzon ekonomik, sosyal, kültürel zenginliğinden çok şeyler yitirdi. Hani şu Doğu Bloku’na açılma, en ilkel biçimde alay konusu edilen ticaret de olmasa, çok daha fazla yoksullaşıp yoksunlaşacak. Trabzon sosyal gerçeğinde Papaz’ın, Santoro’nun Hrant Dink’in tetikçilerinin çıkması elbet rastlantı değil, hızlı ekonomik, sosyal çöküşün bir yan sonucu.. İstanbul’a katkısı mı? Zaten ekonomik, sosyal, kültürel, kentsel ayakları topal, ucube, kanser hücresi gibi hızlı, sağlıksız büyümüş İstanbul’u geri kalmış ülkeler, dünyalar içinde en zenginlerin saltanat kenti olarak büyütmek isteyen emperyalist kültür odakları için çok doğru, İstanbul halkı için çok yanlış bir karar.. Ortadoğu şeriat diktatörlükleri arasında, emperyalizmin temsilcileri için yaratılmış Dubai, eski Beyrut havalarında bir İstanbul algılamasına, yaratılmasına çok uygun. En zenginler Boğaz manzaralı fiyatları astronomik oranda yükselmekte olan yalılar, gökdelen lüks inşaatlarında, çok lüks, çok saltanatlı bir yaşam alanında piyasa düzenini çok daha etkin yürüteceklerdir. Gerçi kilitlenmiş trafik sorunu, bu merkezlerin İstanbul’da toplanmasına ilişkin yapılaşma sorunlarını çözmek çok kolay değil.. Saçılacak paralar, rantlar, avantalar arasında nasılsa formüller yaratılır.. İstanbul halkının çileli yaşamı biraz daha çileli olmuş, kimin umurunda? İstanbul kanserojen, sağlıksız ekonomik büyümede biraz daha çarpık çekim alanı olmuş, etrafı daha bir dramatik kayıt dışı düzenle, varoşlarla, yoksullaşma, yoksunlaşmanın sosyal sorunlarının patlaması ile kuşatılmış.. Yine kimlerin umurunda? Nasılsa emperyalizmin evrensel çıkar odaklarının temsilcileri, varsıllar giderek daha yüksek duvarlar, güvenlik önlemleri arasında daha lüks yaşam düzeylerine ulaştırılacaklar.. İstanbul’un giderek daha çarpıcı rant ekonomisine teslimiyle, yüzyılların tarihine kazınmış güzelliklerini, en güzel yaşam alanlarını giderek daha çarpıcı boyutlarda İstanbullulara, halka kapamış olarak onlara sunacaklar. İşte bu kadar basit.. Başbakan Erdoğan ne diyor? “Bu iş tamam. Merkez Bankası İstanbul’a taşınacak. Karşı duranların yolları açık olsun..” [email protected] MUSTAFA KOÇ: HEDEF 50 MİLYAR DOLAR CİRO Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Koç Holding’in 2008 cirosunun yüzde 10’un üzerinde büyümeyle 50 milyar dolar dolayında olacağını söyledi. CNBCe’nin sorularını yanıtlayan Koç, “Cironun üçte biri ihracattan gelir” dedi. Koç, Arçelik’in 20102012’de ise cirosunun yüzde 50’sinin ihracattan gelmesini hedeflediklerini belirtti. ÇERKEZKÖY Koç Holding Yönetim Kurulu Şeref Başkanı ve Arçelik Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, “Her an istikamet değiştirecek şekilde hazırlıklı ve tedbirli olmamız lazım’’ dedi. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan şirket arazisinde faaliyete geçen Arçelik çamaşır kurutma makinesi işletmesinin açılışında konuşan Rahmi Koç, gerek ekonomik gerekse siyasi birçok gelişmenin yaşandığı zorlu bir yılın daha geride bırakıldığına işaret etti. Hükümetin önünde pek çok sorun olacağını belirten Koç, bunlardan sadece birkaçını sıraladı: Petrol fiyatlarının 100 doları geçmesi, ABD’deki tutsat (mortgage) krizi ne deniyle ABD ekonomisinin yavaşlaması, Ortadoğu’daki sıcak gelişmeler, Güneydoğu Asya ülkelerinin rekabeti, Türkiye’nin enerji ithal ettiği ülkelerle olan siyasi dengeleri, yabancı sermayeyi çekmek, sıfırdan fabrikalar kurmak, ihracattaki katma değeri arttırmak, vergiyi tabana yaymak, Avrupa Topluluğu ile ilişkileri sürdürmek. Koç, “Gayretimiz istikrarın devamı, elde ettiğimiz büyümenin sürdürülmesi ve Türkiye’yi dünya liginde bulunduğundan birkaç kademe daha ileri götürmektir’’ diye konuştu. Koç, her şeyi hükümetten beklemenin zamanının geçtiğini, herkesin elbirliği, güç birliği yaparak yardımcı olması gerektiğini vurguladı. Kurutma makineleri, Türkiye’de 9001800 YTL arasında satılacak. Ü R E T İ L E C E K M A K İ N E L E R Ş I M D İ D E N S AT I L D I Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir, çamaşır kurutma makinesi üretim kapasitelerini 4 katına çıkarmak üzere Çayırova’daki üretimi Çerkezköy’e taşıma kararı aldıklarını, 26 milyon Avro değerindeki bu yatırım ile yıllık konsolide cirolarına yaklaşık 120 milyon Avro katkı sağlamayı hedeflediklerini bildirdi. Özdemir, özetle şunları söyledi: Arçelik, çalışanları, bayileri, servisleri ve tedarikçileri ile birlikte Türkiye’de 1.1 milyon kişiye geçim kaynağı sağlıyor, bu fabrika ve bundan sonra hayata geçirecekleri diğer yatırımlarla, bu rakamı daha da yukarılara taşımayı ümit ediyoruz. Bu fabrika bu yıl yaklaşık 400 bin tane ürün yapacak. Bunun 100 binini içeride satarız. 300 bini şu anda satılmış vaziyette... Özelleştirme İdaresi Başkanı’na ‘görevi kötüye kullanmak’ suçundan hapis yolu açıldı Altın 914 dolara kadar çıktı Ekonomi Servisi ABD Merkez Bankası’nın (FED) faizi bu ay sonunda yarım puan indirmesi halinde metallere gösterilen ilginin artacağı beklentisi, düşük dolar ve yüksek düzeydeki petrol fiyatlarıyla altın 900 dolarlık psikolojik sınırın da üzerine çıktı. Altının ons fiyatı spot piyasada 914 dolarla tarihin en yüksek seviyesine yükseldi. Altın fiyatlarındaki yükseliş diğer değerli madenleri de etkiledi. Platinin ons fiyatı 1577 dolarla rekor kırarken gümüş 16.56 dolara çıkarak son 27 yılın en yüksek düzeyini gördü. Altın fiyatları 2007’de yüzde 30 yükselirken bu yılın ilk 2 haftasındaki artış yüzde 9’u aştı. Uzmanlar altında fiyatın çok kısa sürede 1000 doları bulabileceğine dikkat çekiyorlar. Kilci’ye savcıdan temyiz şoku ? Tüpraş’ın yüzde 14.76’lık hissesinin kimseye haber verilmeden, Ofer’e borsa değerinin yüzde 8 altında satışı, Kilci’ye hapis yolunu açtı. MURAT KIŞLALI Medyada yabancı payı arttırılıyor ANKARA (Reuters) Hükümetin isteği üzerine Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından hazırlanan ve medya sahipliğinde önemli değişiklikler öngören taslakta, özel radyo ve televizyon kuruluşunda yabancı sermayenin payı yüzde 25’ten yüzde 50’ye çıkarılıyor. Reuters’ın edindiği taslağa göre, yasanın en önemli maddelerinden biri olan ve sahipliği içeren kuruluş ve hisse oranlarıyla ilgili 29. maddesinde yapılan değişiklikle bir özel radyo ve televizyon kuruluşunda toplam yabancı sermaye payı ödenmiş sermayenin yüzde 50’sini geçemeyecek. Aynı yabancı gerçek veya tüzelkişilerin ikinci bir özel radyo ve televizyon kuruluşuna ortak olması halinde ikinci kuruluştaki toplam yabancı sermaye payı ödenmiş sermayenin yüzde 25’ini aşamayacak. Yabancı bir gerçek veya tüzelkişi en fazla iki özel radyo ve iki özel televizyon kuruluşuna doğrudan ortak olabilecek. ANKARA Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci ve yöneticilerinin beraat ettiği “Tüpraş’ın yüzde 14.76’sının mevzuata ve kamu zararına aykırı olarak satışına” dair davayı “görevi kötüye kullanmak suçunun tüm unsurlarıyla oluştuğu” gerekçesiyle temyiz etti. Yargıtay’da görülecek dava ile Kilci ve arkadaşlarına yaklaşık 752 milyon dolarlık kamu zararı nedeniyle hapis yolu açılabilecek. Tüpraş’ın yüzde 14.76 oranındaki hissesinin, 1 Mart 2005 tarihinde, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası toptan satış pazarında, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından Mehmet Kutman’ın sahibi olduğu Global Menkul Değerler aracılığıyla İsrailli işadamı Sami Ofer’e borsa değerinin yüzde 8 altında bir fiyatla ve başka hiçbir aracı kuruluşa haber verilmeden satılmıştı. Satış sonucu kamu, aynı yıl yapılan Tüpraş özelleştirmesindeki fiyata göre 752 milyon dolar zarara uğratılmış, Danıştay’ın satışı iptal etmesine karşın ÖİB Başkanı Metin Kilci, ÖİB Başkan Yardımcısı Osman Demirci ve ÖİB Sermaye Piyasası Başkanı Mehmet Şükrü Doğan, haklarında görevi suiistimal suçlamasıyla Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan kamu davasından beraat etmişlerdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu, beraat kararını “Kamu idaresine olan güvenin sarsılmasının yanında milyonlara varan maddi zararın da sanıklar eliyle gerçekleştirildiği tespit edildiğinden, görevi kötüye kullanmak suçunun tüm unsurlarıyla oluştuğu” gerekçesiyle temyiz etti. Renault’tan dakikada bir otomobil Ekonomi Servisi Oyak Renault Genel Müdürü Alain Gabillet, “Bursa fabrikasında bu yıl yeni bir üretim projesi olacak” dedi. İlk kez K9K dizel motor üreteceklerini belirten Gabillet, fabrikada üretim kapasitesini geliştirerek saat başında 53 araçtan 60 araca çıkacaklarını anlattı. Gabillet, Renault ve Dacia’nın 2007 değerlendirmesinin yapıldığı ve 2008’e ilişkin hedeflerin, beklentilerin paylaşıldığı basın toplantısında, 2007’nin başarılı bir yıl olduğunu, 2008’de ise yüzde 20’lik bir büyüme öngördüklerini kaydetti. Bursa fabrikasında 320 bin araçlık rekor üretim beklediklerini ifade eden Gabillet, üretimlerinin yüzde 20’sinin iç pazar, yüzde 80’inin ise ihracat için düşünüldüğünü aktardı. Bu yıl 700 kişilik bir istihdam yaratacaklarını da belirten Gabillet, 2008’de 200 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını dile getirdi. Oyak Renault’nun 2007 cirosunun, önceki yıla göre yüzde 11 oranında artarak 3 milyar 400 milyon dolara yükseldiğini belirten Gabillet, bunun 2.5 milyar dolarının ihracattan geldiğini söyledi. Gabillet, 2008 hedefleri ile ilgili olarak “2008 için 60 bin araçlık büyüme var. Clio Grand Tour’da yılda 60 bin araç üretmeyi düşünüyoruz. Bu yılki yatırımımızın büyük kısmı dizel motoru için olacak” dedi. M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm?superonline.com ANKARA BAROSU: Sözleşmelerde genellikle damga vergisi ile ilgili yükümlülük ihmal edilir ve bazı hususlar yanlış bilinir. Bu yüzden çok önemli olan bu konuyu açıklamak istiyoruz. Sözleşmeler damga vergisine tabi kâğıtlardır. Sözleşmeler Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde tanımlanan kâğıt tanımına girmektedir. Kâğıtlar terimi “yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder”. Sözleşmelerde damga vergisi oranı binde 7.5 olarak uygulanır. Sözleşmeler maktu değil, nispi oranda damga vergisine tabidir. Bu nedenle Borçlar Kanunu’na uygun olarak düzenlenen yazılı sözleşmelere damga vergisinin uygulanması için mutlaka bir değer içermesi noterlerce istenir. Bedel olmayan sözleşmelerin de damga vergisine tabi olmayacağı sanılır. Oysa sözleşmeler damga vergisine tabi hale getirilir. Çünkü onu tamamlayan işlemin mutlaka bir bedeli vardır. Sıklıkla asıl sözleşmeye değer yazılmaz, değer ifade eden ibareler bilahara tespit edilen sözleşme ekleriyle saptanır. Bu ekler asıl sözleşmenin ayrılmaz par Sözleşmelerde Damga Vergisi çası oldukları takdirde yani birbirlerini etkiledikleri sürece damga vergisine tabi olmaktan bu yolla kaçınılamaz. Çünkü aynı kâğıttır. Sipariş ve teyit mektupları da sözleşme kabul edilir. Ticarette bir mal siparişi yazılı bir mektupla yapılır. Karşı taraf da bunu kabul ettiğinde bir teyit mektubu gönderir. Bu işlem Borçlar Kanunu’na göre icap ve kabuldür. Bu durumda belli bir formatta sözleşme yapılmamış olsa da damga vergisine tabi bir işlemi tesis eden kâğıt düzenlenmiş olmaktadır. Yurtdışında düzenlenen sözleşmeler damga vergisine tabi değildir. Yabancılarla iş yapan Türkiye’de mukim kişilerin yurtdışında düzenledikleri sözleşmelere damga vergisi uygulanmaz. İki Türk vatandaşı bu hükümden yararlanmak amacıyla Türkiye’de gerçekleşecek bir işlem için yurtdışında sözleşme düzenlemeleri halinde bu muvazaalı işlem addedileceği için damga vergisine tabi olacaktır. Sözleşme nüshaları ayrı ayrı damga vergisine tabidir. Sözleşmeler bir asıl ve birkaç nüsha olarak düzenlenir. Her düzenlenen nüsha ayrı ayrı damga vergisine tabidir. Örneğin; “işbu sözleşme bir asıl iki nüsha olarak dü iki ay içinde satılacak İSTANBUL (Reuters) Doğan Yayın Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ Avrupa’da 2008 yılı içinde “birkaç önemli şirketle” ilgilenmekte olduklarını ve diğer yandan holding bünyesindeki dijital yayın şirketi DSmart ile ilgilenenler ile “iki ay içinde bir birliktelik” yapabileceklerini söyledi. zenlenmiştir” diye ibare varsa, üç nüsha da ayrı ayrı binde 7.5 oranında vergiye tabi olacaktır. Ancak uygulanacak damga vergisinin azami had uygulamasında bu nüshaların tümü tek kâğıt olarak kabul edilecektir. 2008 yılı için kanunun 14. maddesinin birinci fıkrasında yer alan her bir kâğıttan alınacak damga vergisine ilişkin üst sınır yeniden değerleme oranında arttırılmış, 1.015.093,00 Yeni Türk Lirası olmuştur. Buna göre bir örnek verirsek 3 nüsha düzenlenen kâğıdın damga vergisi ayrı ayrı 500 bin YTL olsun, toplam 1 milyon 500 bin YTL damga vergisi hesaplanmaktadır... Ancak üst sınır olan 1 milyon 015 bin 093 YTL tahsil edilecek ve farkı alınmayacaktır. Bu konuda “Danıştay 7. Daire’nin Esas No: 1999/2090, Karar No: 2000/562 sayılı emsal kararı” vardır. Bu kararda sözleşmenin tüm nüshaları tek kâğıt olarak kabul Milyon YTL 2004 2005 2006 edilmiştir. Vergi gelirleri 90.077 106.929 137.474 Sözleşmelere damga ver1.896 2.170 3.149 gisi ile ilgili hüküm konulma Damga vergisi sında fayda vardır. Nispi pay % 2 2 2 Sözleşmelere en son madde olarak “işbu sözleşmenin düzenlenAncak işlem ve hizmetlerden alınan vermesinden doğan damga vergisi yüküm gi ve vergi benzeri paralar gelir yönünden lülüğü........’ye aittir” şeklinde bir madde ziyade işlemin tesisinin iz bırakmasını sağkonulması halinde doğacak damga ver lamak yönünden önem arz ederler. gisi yükümlülüğünü kişi, sözleşmede sorumlu tutulan kişiye rücu edebilir.. Ancak böyle bir madde tüm tarafların vergi dairesi karşısındaki damga vergisi yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Damga vergisinden kaçınmak için sözleşme yapmaktan imtina etmeyin. Genellikle damga vergisinden kaçınmak için sözleşme yapılmaz veya tek nüsha yapılır ve karşı tarafa fotokopi verilir. Fotokopiler nüsha sayılmadığından herhangi bir hukuki sonuç doğurmazlar. Sözleşme yapılmamasından doğan zararlar ödenecek damga vergisinden misli misli fazladır. Sözleşmeden kaçınalım derken işlem tesis eden sözleşme formatında olmayan kâğıtların da damga vergisine tabi olduğu unutulur. Tavsiyemiz esaslı işlemlerde mutlaka iki nüsha sözleşme yapmanız ve damga vergisini ödemenizdir. Damga vergisi, vergi gelirleri içinde önemli bir paya sahip değildir. Merkez’in taşınması devlete saldırıdır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, “Merkez Bankası’nın başkentten İstanbul’a taşınmasına karar verilmiş olması, Türkiye Cumhuriyeti devletinin manevi değerlerine, tarihine, kuruluş felsefesine yönelik ağır bir saldırı niteliğindedir’’ dedi. Coşar, yaptığı yazılı açıklamada, bayrak, para, başkent, Merkez Bankası gibi egemenlik sembollerinin, devletin manevi kişiliğinden soyutlanması mümkün olmayan ve saygı duyulması gereken aziz değerler olduğunu ifade etti. Coşar şunları kaydetti: “Merkez Bankası, siyasi iradenin vesayeti altında olmayan, tüzelkişiliği bulunan ve dolayısıyla kendi kararlarını kendisi veren özerk bir kuruluştur. Bu durumda Ankara’dan İstanbul’a taşınmak dahil, kendisi ve geleceğiyle ilgili her türlü kararı verme yetkisi ve görevi, yürütme erkine değil, doğrudan Merkez Bankası yönetimine aittir.’’ CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle