Katalog

26 EYLÜL 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ZANLI BABA GÖZALTINDA 3 Rüşvet karşılığı sayaçlarla oynayan çetenin 46 üyesi gözaltına alındı GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Evden kaçan kızını boğdu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Buca’da Yusuf S. adlı kişi 15 yaşındaki kızı A.S’yi “evden kaçtığı” gerekçesiyle boğarak öldürdü. A.S’nin 10 gün önce evden kaçtığı daha sonra halası tarafından eve getirildiği bildirildi. Cesedinin Yusuf S. tarafından çuvala konulurken, ölen A.S’nin ablası Alev S. tarafından görüldüğü belirtildi. Alev S’nin, cinayeti bir gün sonra halasına anlattığı, halanın da durumu polise bildirdiği kaydedildi. Yusuf S’nin polisteki ifadesinde, küçük kızının sık sık evi terk ettiğini anlattığı bildirildi. Savcılığa çıkarılan Yusuf S, gazetecilerin sorularına, “pişman olmadığını” belirten yanıtlar verdi. Elektrikte vurgun ARİF FARAÇ ŞANLIURFA Türkiye genelinde elektrik tüketiminde kayıp kaçak oranının en yüksek olduğu il olan Şanlıurfa’da DEDAŞ müdürlüklerine düzenlenen baskınla bir şebeke çökertildi. Kurumda işçi olan çalışan Hasan Hüseyin Polat’ın liderliğindeki şebekenin rüşvet karşılığında sayaçlar üzerinde oynama yaparak abonelerin borçlarını azalttıkları belirlendi. 1’i memur, 7’si işçi 46 görevli gözaltına alınırken, şebekenin devleti yıllık 4 ile 6 milyon YTL arasında zarara uğrattığı tespit edildi. Yaklaşık 1.5 aydır sürdürülen “Akım Operasyonu” kapsamında İl Jandarma Alay Komutanlığı ekipleri merkez, Siverek, Suruç, Bozova, Akçakale, larının belgelerini olumlu olarak düzenledikleri iddiasıyla 1’i memur, 7’si işçi 46 görevli gözaltına alındı. Bilgisayarlara el konuldu Jandarma baskını sırasında TEDAŞ Müessese Müdürlüğü ile Bilgi İşlem, Tahakkuk, Tahsilat ve Kaçak Takip Müdürlüğü’ndeki bilgisayar ve dosyalara da el konuldu. Jandarma yetkilileri, şebekenin devleti yıllık 4 ile 6 milyon YTL arasında zarara uğrattığını açıklarken, rüşvet vererek daha az fatura ödedikleri tespit edilen kişilerin gözaltına alınmasıyla sayının daha da artacağı belirtildi. Şebekenin liderliğini ise TEDAŞ’ta işçi olarak çalışan Hasan Hüseyin Polat’ın yürüttüğü ileri sürüldü. Kurukafa skandalı Ankara’da ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Çeşme Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Veysi Öncel ve yönetim kurulu üyeleri, dün Ankara’da Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’la görüşerek, Sakız’da “Nea Moni” Manastırı’nda sergilenen ve üzerinde “Türklerin marifeti” yazan kurukafa skandalıyla ilgili devreye girilmesini istedi. Öncel “Biz ÇEŞTOB olarak Fener Rum Patriği Bartholomeos’tan konuyu görüşmek için randevu istedik. Ancak bir yanıt alamadık” dedi. Hilvan ile Viranşehir ilçelerinde çok sayıda ev ve işyerine baskın düzenledi. Dün sabah da DEDAŞ Şanlıurfa Müessese Müdürlüğü ile Bilgi İşlem, Tahakkuk, Tahsilat ve Kaçak Takip Müdürlüğü’nde inceleme başlatıldı. Rüşvet karşılığı kullanılan enerji miktarını sayaçları geri çevirerek düşürdükleri, kaçak elektrik kullanıcı Atatürk resminin üzerine tabela ? Yurt Haberleri Servisi Hatay’ın İskenderun İlçesi Yunus Emre İlköğretim Okulu’nun bahçesinin dış duvarına çizilen Atatürk resminin üzerine okulun tabelası asıldı. Ata’nın başı ve Türk bayrağını kapatan tabela tepkiler üzerine indirilirken Okul Müdürü Murat Şahin açığa alındı. Atatürk ilke ve inkılaplarına çok saygılı olduğunu söyleyen Şahin, tabelanın yanlışlıkla asıldığını savundu. Kâğıthane’de yangın: 2 ölü ? İstanbul Haber Servisi Kâğıthane’de 6 katlı bir binanın 3’üncü katında elektirik kontağından yangın çıktı. Dairedeki eşyaların tutuşmasıyla büyüyen yangında, binanan üst katlarında yaşayanlar mahsur kaldı. Şişli ve Seyrantepe itfaiye ekipleri, binadan 18 kişiyi kurtarırken yangında 2 kişi öldü, 1 kişi yaralandı, 3 kişi de dumandan etkilendi. Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ’un Harp Okulu’nda yaptığı konuşma, askerin 22 Temmuz28 Ağustos sürecindeki sessizliğini bozması anlamına geliyor. Gerçi asker, zaman zaman ‘Sözlerimizin arkasındayız’ diyerek bilinen tavrını sürdürmüştür ama, Başbuğ’un konuşması, bu süreçteki ilk sistemli ve kararlı bir uyarıyı ifade ediyor. Bu konuşma, sadece içeriği ile değil, 22 Temmuz28 Ağustos’tan sonra askerin bir daha konuşmamak üzere sessizliğe gömüldüğünü düşünenlere de bir yanıt niteliği taşıyor. ??? ‘22 Temmuz’ ve ‘Çankaya’ zaferlerini kutlayan bazı çevreler yeni bir propaganda kampanyasına başlamışlardı. Seçim sonuçlarını halkın askere karşı muhtırası olarak niteliyor, ‘hassas kesim’in artık inisiyatifi kaybettiği yorumları yapıyorlardı. Askerin Cumhuriyeti koruma iradesi kalmadığı mesajını vererek adeta bir psikolojik savaş yürütmeye başlamışlardı. Laikliği savunan insanlara da ‘Güvendiğiniz dağlara kar yağıyor’ mesajı vererek bir moral çöküntü yaratmak herhalde bu savaşın amaçlarından biriydi. ??? Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ’un önceki gün Kara Harp Okulu’nda yaptığı konuşmanın bu hesapları yapanları şaşırttığına kuşku yok. Asker, olup biteni izlediğini, gerek anayasal gerekse tarihten gelen görevlerini yerine getirmenin bilinç ve kararlılığında olduğunu bir kez daha ve net bir biçimde vurguladı. Ne dedi Başbuğ: ‘‘Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin temelini oluşturan ulus devlet ve üniter devlet; Cumhuriyetin temeli olan demokratik, laik, sosyal hukuk devleti niteliklerine sahip çıkma ve koruma, hiçbir ayrım yapılmaksızın, kendisini Türk ulusunun bir ferdi olarak hisseden herkese düşen bir görevdir. Türk Silahlı Kuvvetleri, bu yapı ve niteliklerin korunmasında her zaman taraf olmuştur ve olmaya da devam edecektir.’’ Bu kararlılığın yanı sıra Başbuğ’un verdiği en önemli mesaj, ordunun, oynanan oyunların farkında olduğu mesajıdır. Art niyetlerin allanıp pullanıp piyasaya sürülmesine karnının tok olduğu mesajıdır. Askerin dediği şudur: Devleti etnik ve dinsel temellere dayandırma gayretinin farkındayım. Laik ulusu ümmete çevirme çabalarının farkındayım. Ulus devletin ortak değerlerinin yıpratıldığının farkındayım. Etnik ayrımcılığın kültürel farklılık olarak yutturulmak istendiğinin farkındayım. Halkın cemaat ve tarikatların pençesine düşürüldüğünün farkındayım. Kuzey Irak’taki durumun Türkiye’nin bütünlüğü ve güvenliği için ne kadar vahim bir hal aldığının farkındayım. Kuzey Irak ve terörle mücadelede siyasal iktidarın ayrı telden çaldığının farkındayım. Amerika’nın terör örgütüne desteğinin farkındayım. ??? 22 Temmuz ve 28 Ağustos’a bakarak Türkiye’de ordunun ‘devre dışı’ kaldığını sananların, Başbuğ’un konuşması üzerinde dikkatle durmalarında yarar var. Özellikle de şu cümlenin: ‘Atatürk Devriminin koruyucusu olan kişi ve kurumlara düşen temel görev, tesadüflere karşı gerekli önlemlerin yerinde ve zamanında alınmasıdır.’ ‘Hassas Kesim’in Son Uyarısı hikmet.bila@ntv.com.tr KAPTAN İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ Fatih’te bebek cesedi bulundu ? İstanbul Haber Servisi Tarihi surların yakınında çöp içinde cesede benzeyen bir cisim gören vatandaşların durumu bildirmesi üzerine olay yerine gelen polisler tarafından yapılan incelemede, yeni doğmuş bir erkek bebek cesedi bulundu. Bebeğin cesedi, Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan araştırmaların ardından, ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Gerçekleri Turyol istediği için saklamış HİLAL KÖSE İstanbul Boğazı’nda 9 Nisan 2007’de, yolcu motoru ile kum kosterinin çarpıştığı ve bir kişinin öldüğü kazaya ilişkin tutuklu yargılanan Sedat Sarıibrahimoğlu, ifadesini değiştirdi. “Urfalı Cesur” adlı yolcu teknesinin kaptanı olan Sarıibrahimoğlu, şirketi Turyol’un, kendisine cezaevinde sahip çıkmadığı için gerçekleri açıklamaya karar verdiğini belirterek “Olay sırasında tekneyi ben kullanmıyordum. Bir ay içinde seni çıkarırız diye ikna ettiler” dedi. Turyol Kooperatifi bünyesinde çalışan yolcu teknesi ile “Adil Kaptan” adlı kum kosterinin, Üsküdar açıklarında sis nedeniyle çarpışması sonucu, Koray İlhan Yarış öldü, 32 kişi yaralandı. Olayla ilgili suçlu bulunan sanıklar hakkında TCK’nin 85/2. maddesi uyarınca, “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan, 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanıkların yargılanmasına Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Önceki gün görülen ikinci duruşmada ifadesini değiştiren sanık Sarıibrahimoğlu, “Şirketim Turyol, bana verdiği vaatleri, bana sahip çıkacaklarına ilişkin sözlerini yerine getirmedi. Beni cezaevinde bir kez bile ziyaret etmediler. Bu nedenle yeniden savunma yapıp gerçekleri söylemek istiyorum” dedi. Olay günü teknenin sahibi Şafak Bulut’un kendisine “Enayi miyiz? 40 yılda bir bu şekilde sis olur” diyerek gemiyi bizzat kendisinin çalıştırdığını söyledi. Bulut’un Mimar Sinan Üniversitesi önünden kurallara aykırı olarak dönüş yapmaya çalıştığını da belirtti. Olayı polislere bu şekilde anlattıklarını, ancak Turyol’un avukatlarının kendisini ikna ettiğini ileri süren Sarıibrahimoğlu, “Benim kâğıtlı kaptan olduğumu, en fazla bir ay sonra beni bir şekilde cezaevinden çıkaracaklarını, ama Şafak’ın kâğıdının olmadığını, hayatının kayacağını, basının şirket üzerine gideceğini söylediler. Bu nedenle tekneyi ben kullanıyorum dedim. Fakat verilen vaatlerin hiçbiri tutulmadı. 5.5 aydır tutukluyum” diye konuştu. Duruşma, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek ertelendi. Dayağa soruşturma ? İstanbul Haber Servisi Şişli’de önceki gün bir kuyumcu dükkânında hırsızlık yaparken suçüstü yakalanan genç kızın dövülmesi ile ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından soruşturma başlatıldı. Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, dayak yiyen P.G’nin hırsızlıktan 27 ayrı kaydının bulunduğu ve polislerin konu hakkında sorulan sorulara sürekli küfür ederek cevap verdiği belirtildi. Olaya ilişkin P.G’nin şiddet görmesi olayınında incelendiği kaydedildi. CUMHURİYET 03 CMYK