15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EYLÜL 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Nihai tüketim harcamalarında daralma yaşanırken organize perakende sektörünün cirosu, 7 ayda yüzde 18 büyüdü 13 EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Alışveriş merkezi çılgınlığı ? Organize perakende sektörünün 2006 cirosu 13 milyar dolara ulaştı. Önümüzdeki 5 yılda ikiye katlanması beklenen sektöre yıl sonuna kadar 17 alışveriş merkezi daha katılacak. Ekonomi Servisi Organize perakende sektörü baş döndürücü bir hızla büyüyor. Yıl sonuna kadar 17 alışveriş merkezinin daha açılması beklenirken gerek ciro ve mağaza gerek istihdamdaki artış sektörde kabuk değişimini gösteriyor. Yetkililer, perakende sektörünün önümüzdeki yıllarda hızlı büyüme grafiğini sürdüreceğini ve 5 yılda ikiye katlanacağını öngörüyorlar. Türkiye’de ilk kez açıklanan “AMPD Perakende Endeksi”ne göre, geçen yılın son çeyreğinden bu yana “özel nihai tüketim harcamaları”nda yaşanan daralmaya rağmen, organize perakende sektörünün enflasyondan arındırılmış cirosu, son 7 ayda yüzde 18 büyüdü. AMPD Başkanı Nuşin Oral, aylık yapılacak araştırmaların 2006 cirosu 13 milyar dolara ulaşan sektör için çok yararlı olacağını belirtti. Oral, “Türkiye ekonomisinin büyüme hızı yavaşlama gösterirken modern perakende esaslarının uygulandığı organize perakende büyüme göstermiştir. Büyüme devam edecek” dedi. Organize perakende sektörü, enflasyondan arındırılmış ciro endeksinde yüzde 18, toplam hizmet alanında da yüzde 23 oranında artış göstererek iç talepte daralma yaşanırken büyümeye devam etti. Toplam çalışan sayısında yüzde 35, mağaza çalışanı sayısında da yüzde 45’lik bir genişleme oldu. Metrekare başına ciro endeksinde yüzde 5, aylık fiş sayısında da yüzde 32 artış oldu. Sektördeki mağaza sayısı, 19 aylık dönemde yüzde 29, son 7 ayda ise yüzde 13 arttı. Sektörün toplam hizmet alanı da 1.61 milyon metrekareye ulaştı. Faiz Gerçeği Geçen hafta içinde, Amerikan “Merkez Bankası–FED” uygulamakta olduğu çekirdek faiz oranını 0.5 puan düşürerek 4.75 puana çekti. Bu karar küresel piyasalardaki “çalkantının” şiddetlenmesi ve Amerikan ekonomisinin 2007’nin son çeyreğinde durgunluğa sürüklenmesi olasılığının giderek daha geniş çevrelerce paylaşılıyor olması üzerine alınmıştı. FED Başkanı Ben Bernanke söz konusu kararı, “finans piyasalarındaki belirsizliğin ve çalkantının, ekonominin diğer kesimlerini de olumsuz etkilemesinin önüne geçmek için” aldıklarını açıkladı. Böylece dört yıldır ilk kez Amerikan FED’i faiz oranlarında indirime gidiyordu. Bu karar yerli ve uluslararası tüm finans çevrelerinde büyük coşkuyla karşılandı. Öyle ki, New York ve Londra borsalarının “oyuncuları” son dört sene içerisinde bir günde ilk defa bu denli büyük kazançlar yaşadıklarını duyurdular. FED’in kararlılığı ve cesareti övgüye değerdi. Oysa daha birkaç gün önce aynı çevrelerde büyük bir umutsuzluk ve karamsarlık egemendi. İngiltere’nin önde gelen finans kuruluşlarından Northern Rock mevduat yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğini açıklamış ve ABD Hazine Sekreteri (Bakanı) Hank Paulson ise “konut kredileri (mortgage) batağından sorumlu olanların sonuçlarına kendilerinin katlanması gerektiğini” vurgulamış idi. Hazine Bakanı’nın açıklamaları bununla da kalmamış, Mr. Paulson, Financial Times’ta yer alan bir habere göre, “küresel piyasalarda gözlenen mevcut belirsizlik ve çalkantının, 1997’deki Asya krizi ve 1990’larda Rusya’nın borç moratoryumu ya da 1980’lerdeki Latin Amerika borç krizlerindeki konjonktürden daha uzun sürebileceği endişesini taşıdığını” da dile getirmişti... Bu noktada şu gözlemi dile getirmekten kendimizi alıkoyamıyoruz: Finans piyasalarındaki bu umutsuzluk ve çöküntü durumunun birdenbire küresel bir coşkuya dönüşmesi için gerçekten sadece 0.5 puanlık bir faiz indirimi nasıl yeterli olabilmiştir? Kötümserliğin en dip noktalarından, Amerika’dan gelen 0.5’lik bir faiz indirimi haberiyle birdenbire coşkunun zirvelerine çıkabilen finans sisteminin bu şizofrenik ruh halini nasıl açıklayabilirsiniz? Ya da soruyu daha net dile getirelim: Çalkantı, umutsuzluk ve belirsizlik ile coşku ve kazanç rekorları arasında gidip gelen bu şizofren piyasa biçiminin, ekonominin reel sektörlerine kaynak yaratabilmesi; tasarrufları üretken yatırımlara yönlendirerek istihdam, yatırım, üretim kararlarını besleyebilmesi olanaklı mıdır? Gerçek şu ki, finans dünyası artık reel ekonominin gerçeklerinden kopmuş, kendi başına bağımsız bir kimliğe bürünmüştür. Hiçbir düzenlemeyi (regülasyonu) veya denetlemeyi kabul etmeyen bu yeniküresel birikim biçiminin gelgitleri arasında reel ekonomik yapılar çok daha kırılgan ve dengesiz konumdadır. ??? Ancak burada bu dengesiz ve çarpık küreselleşme sürecinin bizim ülkemizi çok yakından ilgilendiren bir başka boyutuna geçmek istiyorum: Amerikan Fed’inin faiz indirimini büyük bir coşkuyla destekleyen uluslararası finans şebekesi, söz konusu ülkeler yükselen piyasa ekonomileri diye adlandırılan bölge olunca, neden faizlerin yüksek tutulmasını arzulamaktadır? Finansal belirsizlik ve krizi aşmak için niçin gelişmiş/sanayileşmiş ekonomilerde faiz indirimi uygulanmakta iken, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu çevre ülkelerinde faizlerin yüksek tutulması önerilmektedir? Örneğin geçen hafta içinde TC Merkez Bankası yaptığı açıklamalarda faiz oranlarında 2007 yılının sonuna değin herhangi bir değişikliğin olmayacağını duyururken Merkez Bankası’nın yüksek faiz politikasının aslında Türkiye ekonomisini “korumakta” olduğu ve birçok “yabancı uzmanın” da bu görüşte olduğunun özenle altını çizmekteydi. Gerçekten böyle midir? Türkiye ekonomisi yüksek faiz oranları sayesinde daha güçlü bir durumda mıdır? Şimdi şu gerçekleri anımsayalım: Türkiye 2001 krizinden bu yana dış borçlarını dolar bazında ikiye katlamış ve 113 milyar dolardan 215 milyar dolara yükseltmiştir: 2001 krizinde aşırı risk ve yüksek dış borçlanma sonucunda bankacılık sisteminin biriktirmiş olduğu ve sonunda ödeyemediği kredi yükümlülükleri Hazine tarafından üstlenilmiştir. Batık banka kredilerinin Hazine üzerinden Türk vatandaşlarına ve gelecek nesillere aktarmış olduğu borçlar 100 milyar YTL’yi aşmış durumdadır (mevcut milli gelirimizin %20’si). Yüksek faizin cazibesiyle Türkiye’ye akan fonlar, döviz kurunu yapay biçimde ucuzlatmakta, bunun sonucunda da ithalat ve dış açıklarımız tehlikeli biçimde yükselmektedir. İthalat baskısına dayanamayan yerli işletmeler iflasa sürüklenirken ödeme güçlüğü içine düşen şirketler yabancı şirketler tarafından satın alınmakta; gerek sanayi gerekse bankacılık sistemi hızla “yabancı”laştırılmaktadır. Üstelik bütün bu söz konusu şirket satınalımları ve el değiştirmeler, Türkiye’ye doğrudan yabancı sermaye cinsinden “soğuk para” geliyor coşkusuyla bir başarı olarak sunulmakta ve daha da özendirilmektedir. Gelişmiş sanayi ülkelerinde bir kriz anında faizlerin düşürülerek ekonomilerinin genişlemesi önerilirken Türkiye küresel ekonomiye yüksek faiz ve ucuz işgücü sunan taşeronlaştırılmış bir çevre ekonomisi olarak eklenmektedir. IMF ve “yabancı uzmanlar” tarafından hararetle önerilen ve sürdürülmesi tavsiye edilen mevcut Merkez Bankası politikaları bu gerçekler altında Türkiye’yi nasıl “korumaktadır?” Aslında belki soruyu yanlış sormaktayız. Şöyle düşünmemiz gerekirdi: Mevcut yüksek faiz politikası aslında hangi Türkiye’yi korumaktadır? MEDIA MARKT AÇILDI Promosyon izdihamı Ekonomi Servisi Avrupa’nın en büyük elektromarket zinciri Media Markt’ın Türkiye’deki ilk mağazasının açılışında izdiham yaşandı. Binlerce yurttaşın gece boyunca kuyrukta beklediği mağaza önünde izdiham yaşanırken polisin ve güvenlik görevlilerinin baş edemediği kuyruklarda sıkışan yurttaşlar, ölüm tehlikesi geçirdi. Ümraniye’deki mağazanın açılışı dolayısıyla gerçekleştirilen kampanya ürünleri birkaç saat içinde tükenirken 28 Eylül 2007 Cuma gününe kadar sürdürülmesi planlanan kampanya, promosyonlu ürün stoklarının tükenmesi sebebiyle ilk gün sonlandırıldı. Media Markt Ümraniye Mağazası Genel Müdürü Jan Mitilyan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Türk tüketicisinin Media Markt’a diğer ülkelerden daha fazla ilgi göstermesi sebebiyle stokların kısa sürede tükendiğini belirterek önümüzdeki dönemde açılış kampanyasına benzer kampanyaların devam edeceğini, amaçlarının Türk tüketicisine en son teknolojiyi en uygun fiyatlarla ulaştırmak olduğunu söyledi. Sagra’ya en yüksek teklif Sanset’ten Ekonomi Servisi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF), 39 milyon dolar muhammen bedelle satışa çıkardığı Sagra Gıda Üretim Sanayi ve Ticaret AŞ’ye en yüksek teklif Sanset Turizm’den geldi. TMSF’den yapılan yazılı açıklamada, kapalı zarf ve açık artırma yöntemiyle gerçekleştirilen ihalede 3 katılımcının yer aldığı ve en yüksek teklifin 77 milyon 50 bin dolar olarak Sanset Turizm’den geldiği kaydedildi. Açık arttırmada Sanset’in teklifi en yüksek olurken kapalı zarfta Elvan Gıda’nın 13 milyon dolar, Sanset Turizm’in 45 milyon 550 bin dolar, Doğuş Çay’ın ise 45 milyon 600 bin dolar teklif verdiği belirtildi. B İ L G İ T O P L U M U N A D O Ğ RU / ÖZLEM YÜZAK [email protected] til’i kurmuş. Kümelenme projesinin en önemli kazanımı, “Ortak olan sorunlara ortak çözüm geliştirme kültürünü kazanmamız oldu” diye anlatıyor. Kurdukları derneğe üyeleri seçerek aldıklarını belirten Açıkgöz, Adıyaman’ın imajını düzeltmeyi hedeflediklerini kaydediyor. Açıkgöz, Avrupa Birliği’nden 20 bin Avro tutarında hibe alacaklarını ve bu payla ortak show room ve numune üretim üssü kuracaklarını anlattı. Adıyaman Türkiye’de önemli bir ilk’in birinci adımlarını attı ancak şunu da vurgulamak gerekir ki henüz daha yolun çok başında. Bu pilot projede “ortak çalışma kültürü”nün lafta kalmayıp gerçekten (!!) benimsenmesi son derece önemli. Bugün 700 bin nüfuslu Adıyaman’da nüfusun yarıdan fazlası çok yoksul. İşsizlik ve eğitimsizlik had safhada. Ayrıca zengin ile yoksul arasındaki gelir uçurumu da azımsanmayacak kadar büyük. Dolayısıyla bu modelin tam olarak yerleşip diğer sektörlere de yaygınlaşması kalkınma açısından büyük bir araç ve fırsat. Zaten Vali Işık kümelenmede ikinci adımın turizmde olacağını müjdeliyor. Başta da dediğimiz gibi Adıyaman değişiyor ancak umarız bu değişim sürekli ve bölgesel kalkınmayı kapsayacak şekilde olur. İzleyeceğiz... Adıyaman’dayız. Güneydoğu’nun en yoksul illerinden biri. Ancak bugün bambaşka bir değişimin eşiğinde... Bunu Vali Halil Işık’ın sürekli gülümseyen gözlerinde, Adıyamanlıların sevgisini kazanarak fahri hemşeri ilan edilen hatta OSB’de bir sokağa adı bile verilen Umut Oran’ın coşkusunda, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zafer Ersoy’un, Sunset markasını dünyaya taşıyan Adıyamanlı işadamı Kemal Güneş’in, ATEKS Derneği Başkanı İsmet Açıkgöz’ün heyecanında ve dinamizminde yakalamak mümkün... Neden mi? Çünkü Adıyaman’da 2 yıl önce tekstilde başlatılan kümelenme projesi, ile kent kabuğunu kırmaya ve diğer Güneydoğu illerine örnek olmaya başladı. Geçen süre içinde 36 yeni fabrika kuruldu, 4 bin 600 kişi daha işe yerleşti. Bugün Adıyaman’da çırçırdan ipliğe, kumaştan konfeksiyona toplam 87 irili ufaklı fabrika bulunuyor ve hemen hemen hepsi ihracata yönelik fason üretim yapıyor. Sırada turizm ve bölgesel kümelenme var. Önceki gün katıldığımız 13. Adıyaman Tekstil ve Hazırgiyim Kümelenme Toplantısı bu projenin nasıl yaşama geçirildiğini gözler önüne sermesi açısından önemli. Ancak bir diğer önemi, tekstil ve Adıyamanlı Hayal Etti, Tekstil ‘Kümelendi’ hazırgiyim sektörünün tüm üst düzey temsilcilerini bir araya getirmesi ve kümelenmenin nasıl yaygınlaşabileceği konusunda bir arayışın başlıyor olması. Kümelenmeyi kısaca tarif edecek olursak; belli bir coğrafi alanda bir sektörün rekabet gücünü yükseltmek üzere, değer zincirinde yer alan eksik oyuncuların tamamlanarak toplam katma değerin bölgede yaratılması ve yerel kalkınmaya katkıda bulunulması. Adıyaman’daki kümelenme projesinin başarılı olmasında en büyük etmenlerden biri ulusal, uluslararası, yerel ve sektörel çok yönlü paydaşlara sahip olması ve sahiplenilmesi. GAPGİDEM, KOSGEB, valilik, belediye, ticaret ve sanayi odası, BM, Avrupa Birliği, TSGD ve TOBB projeye ciddi destek veriyorlar. Başından beri projenin içinde olan TOBB Türkiye Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayicileri Meclisi Başkanı Umut Oran “Adıyaman neden başarılı oldu sorusunun yanıtı şu: Hayal etti; ortak akıl ile ortak hedef belirledi; karar verdi; tanıttı ve pazarladı; ısrarla takip etti; taşın altına elini koydu; ulusal ve yerel yatırımcıya sahip çıktı” diye konuyu kısaca özetliyor. Kümelenme projesinin en büyük kazanımlarından biri de ATEM (Adıyaman Tekstil Eğitim Merkezi) ve ATEKS’in (Adıyaman Tekstil ve Konfeksiyon Sanayicileri Kümelenme Derneği) kurulması. Kümelenme çalışmalarına knowhow’u URAK (Uluslararası Rekabet Araştırmaları Derneği) sağladı. Eksik oyuncular tespit edildi. Örneğin kumaş üreticilerinin daha az olduğu belirlendi ve eksiklik giderildi. 40’a yakın çözülmesi gereken sorun belirlenerek çözüme kavuşturuldu. Şimdi hedef, ortak kesimhane kurulması. Çünkü fason üretim yapan bu firmaları, kendi tasarımlarını yapmaları için özendirmek gerekiyor. İsmet Açıkgöz, Adıyaman Tekstil Kümelenme Derneği Başkanı, aynı zamanda Sena Tekstil’in de sahibi. 50 kişinin çalıştığı konfeksiyon atölyesinde fason tişört üretimi yapıyor. Daha önce akaryakıt istasyonu varmış, ancak 2001 krizinde kapatmış. Ardından Doğu’da yatırım yapma kararı alan ilk sanayicilerden olan İstanbullu iş kadını Sema Küçüksöz ile ortak olarak Sena Teks VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI DEĞERLİ BABAMIZ, 60 YILLIK CUMHURİYET OKURU RAHMİ PULCU’yu KAYBETMENİN DERİN ÜZÜNTÜSÜ İÇİNDEYİZ. MUSTAFA KEMAL’İ ÖNDER BİLMİŞ BİR ÖĞRETMEN YÜREĞİ DAHA DURDU. TÜM SEVENLERİNE SABIR VE BAŞSAĞLIĞI DİLERİZ. TURAN AİLESİ Cenazesi 27 Eylül Perşembe günü Florya Şenlikköy Camii’nde kılınacak öğle namazını takiben Şenlikköy Kabristanı’nda toprağa verilecektir. NOT: Çelenk yerine ÇYDD, TEV, TEGV kurumlarına bağışta bulunulmasını dileriz. 2005/739 TAL. Bir borçtan dolayı asağıda mevkii, tapu kaydı ve özellikleri belirtilmiş bulunan taşınmaz Tarsus 1. İcra Müdürlüğü’nün 2005/739 Tal. sayılı dosyasından icraen satılacaktır, işbu satış ilanının İİK.nun 127. maddesine göre, tapuda adresi bulunmayan ve tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kymeti, adedi, önemli özellikleri: A TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: Borçluya ait taşınmaz Tarsus ilçesi,Yenice Beldesi, Arıklı köyü, Karayer mevkiinde kain, 8500 m2 yüzölçümlü 400 nolu parseldir. Taşınmaz Tarsus ilgesi, Yenice Beldesi doğusunda; AdanaMersin (TCK D400) karayolu ile kuzeyinde TCDD hattı, Çağ Üniversitesi’nin karşında bulunmaktadır. B İMAR DURUMU: Söz konusu parsel Yenice Beldesi onaylı imar planında sanayi alanına (E=0.50,H=serbest) imar durumuna haizdir. C BORÇLUYA AİT TAŞINMAZDA BULUNAN BİNA V E MÜŞTEMİLATIN ÖZELLİKLERİ: 1 Batıda betonarme karkas olarak imal edilmiş. 1520 yıllık idari bina. a Zemin katta: Plastik kap üretimi bölümü, mutfak ve yemekhane, toz deterjan dolum kısmı bulunmaktadır. Taban döşemesi karo, kapı ve pencereleri PVC sıva ve boya badanası yapılmıs, elektrik su ve sihhi tesisatı bulunan 300 m2 oturumludur, b 1. katta idari bina toz deterjan bölüm kısmı vardır. Merdiven ve zemin döşemesi mermer kapılar ahşap pencereler PVC, sıva, boya ve badanasi yapilmis. elektrik , su ve sihhi tesisati bulunan 300 m2 oturumludur, c 2. katta depo ve toz deterjan dolum kismi bulunmaktadir. Yerler beton, pencereler PVC, sıvası yapılmış, elektrik, su ve sıhhi tesisati bulunan 300 m2 oturumludur, d 3. katta toz deterjan karıştırma bölümü bulunmaktadır. Yerler beton, pencereler PVC, sıvası yapılmış, elektrik, su ve sihhi tesisati bulunan 165 m2 oturumludur, e 4. katta toz deterjan hazırlama bölümü bulunmaktadır. Yerler beton, pencereler PVC, sıvası yapılmış, elektrik, su ve sıhhi tesisati bulunan 165 m2 oturumludur. 2 Güneydoğu cephede 2 katlı imalathane: 55m*4m=220 m2 Doğuda ilaveten 2 katlı imalathane: I0,50m*13,50m=141,75 m2 olmak üzere toplam 723,50 m2 kaba inşaat halinde taban döşemesi beton 1520 yıllık bina. 3 Prefabrike sistemle imal edilen yaklaşık 10 m. yüksekliğinde 122m.*10m=1220 m2 yüzölçümlü ürünlerin üretilip depolandığı bölüm: çatı örtüsü atermit, taban döşemesi beton, 1520 yıllık bir yapıdır. 4 Trafo ve güvenlik binası: Betonarme imal edilmiş, taban döşemesi karo, kapı ve pencereleri ahşap, elektrik tesisatı bulunan 22m2+25m2=47 m2 oturumlu 1520 yıllık binadır. Soyunma ve duş binası: Tek katlı betonarme bir yapı olup, kapı ve pencereleri profil demirden sıva ve badanası yapılmış elektrik ve suyu bulunan 26.m2 bir yapıdır. 5 Hurda ve malzeme deposu: Tek katlı profil ve sac’dan yapılmıştır. Çatı örtüsü atermit taban döşemesi beton 68 m2 oturumlu bir yapıdır. 6 Soyunma ve duş binası: Tek katlı betonarme bir yapı olup elektrik ve suyu bulunan 26 m2 oturumlu bir yapıdır D FABRİKANIN MAKİNA VE ELEKTRİK AKSAMININ DEĞERİ: Sıra No. Makinenin Özelliği Adet şu anki Değeri (YTL) Toplam Değeri (YTL) a. : Üretim Makineleri 1Plastik sise ve ambalaj kabi şişirme makinesi (Oktay Marka 1997 1 model gift mengene vida kovan gapt 60mm. , 1 17.500,00 YTL 17.500,00 YTL 2*150 adet/saat kapasiteli 2Elektrik trafosu 100 KVA, elektrik direği, kesici ve diğer aksesuarlan 1 8.000,00 YTL 8.000,00 YTL 3şirink Makinesi (Turangil Marka) tip :TCS 60 benzeri 2500 C isitmali 1 2750,00 YTL 2750,00 YTL 4Toz deterjan karıştırma ve dolum makinesi (Hiz Marka) mekanik temizleme tozu karıştırma kazanı ve doldurma 1 3500,00 YTL 3.500,00 YTL aparati, 6 ton/saat kapasiteli 5Disli Pompa (Simak Marka) Sivi deterjan transfer pompasi, 22m3/saat, 7,5 KW 1 1.500,00 YTL 1.500,00 YTL 6Disli Pompa, Sivi deterjan transfer pompasi, 10 m3/saat 2 1.500,00 YTL 1.500,00 YTL 7Kalıp sabun makinesi (Şu anda kullanılmamakta) El sabunu yapmak için; tahmini 5 ton / saat 1 2.250,00 YTL 2.250,00YTL 8Dişli pompa 2KW 4 300.00.YTL 1.200.00YTL . AMBALAJ MAKİNELERİ Adet Değer Tutar lSıvı kimyasal dolum makinesi (Mekates marka) hypo, kireç çözücü 5 1.000,00YTL 5.000,00.YTL 2Sıvı deterjan dolum makinesi (dolmak marka) çift musluk Pyd 1000) 1 2.500,00YTL 2.500,00YTL 3Sıvı deterjan dolum makinesi(dolmak marka)Tek musluk 6ton/sa 1 2.500,00YTL 2.500,00YTL 4Konveyor Bant ve şasesi(değişik yerlerde ayrı ayrı yaklaşık 60m 1 1.750,00YTL 1.750,00YTL 5Cam sil dolum makinası (mekatas200l model) 1 1.500,00YTL 1.500,00YTL 6Kalıp sabun karıştırma ve dolum makinesi 1 2.000,00YTL 2.000,00YTL DEPOLAMA TANKLARI 1Krom t3nk (kimyasal madde depolamak için kullanılmakta) 3ton 3 250,00,YTL 750,00YTL 2Krom tank (kimyasal madde depolamak için kullanılmakta) 4ton 2 1.000.00.YTL 2.000,00YTL 3PVC tank (Kimyasal madde depolamak için kullanılmakta 6 ton (Dikey tip) 6 500,00YTL 3.000,00YTL 4PVC tank (Kimyasal madde depolamak için kullanılmakta 6 ton (Yatay Tip) 6 500,00YTL 3.000,00YTL 5Çelik tank (LPG depolamak için) 3 tonluk 1 100,00.YTL 100,00.YTL 6PVC tank (Sıvı madde tankı) 1er ton) 15 50,00.YTL 750,00,YTL LABARUTAVAR CİHAZLARI I Etüv (Elektro Mag marka) Tip: M520P 1 350,00YTL 350,00,YTL 2PhTO Metrc(Elektro Mag Marka)Tip:M822 1 50,00YTL 50,00YTL 3Hassas Terazi AND Marka Tip:EKA100H 400gr çekerli d:0,001gr 1 100,00YTL 100,00YTL 4Terazi (Sinbo Marka) Skg çekerli 1 15,00,YTL 15,00YTL 5Baskul (ayaklı elektroniklhlas marka) 300 kg çekerli 1 150,00,YTL 150,00YTL 6Etiketleme makinası (1998 model) 2 750,00YTL 1.500,00YTL YARDIMCI ÜNİTELER 1Kompressör (komsan marka) pistonlu, 3 kafalı. Sbar basınçlı. 500lt 2 1.500,00YTL 3.000,00YTL 2Su soğutma cihazı (06 marka) 2ton/saat su soğutma kapasiteli 1 5.000,00YTL 5.000,00YTL 3Plastik kırma makinesi (Coşar marka) 1998 model Tip CMS 4027 1 900,00YTL 900,00YTL 4Gezer tavan vinci (Cesan marka) l ton kaldırma kapasiteli 1 1.000,00YTL 1.000,00YTL 5Kızgın yağ kazanı (Yaklaşık 7000 10000 kcal/saat LPG brülörlü) 1 2.750,00YTL 2.750,00YTL 6Mazot Brülörüf Kızgın yağ kazanının yedek brülörü) 1 500,00YTL 500,00YTL 7Kompresor(salmak) 1 300,00YTL 300,00YTL 8Elektrik panosu 1 1.000,00YTL 1.000,00YTL 9Derin su pompası 1 750,00YTL 750,00YTL MAKİNE TESİSAT VE ELEKTRİK AKSAMLARI GENEL TOPLAMI 78.965,00YTL BORÇLUYA AİT TAŞINMAZIN TOPLAM DEĞERİ : Arsa değeri:=500m2x26,00 YTL/m2=212.500,00.YTL Bina değerleri =705.873,43.YTL Makine ve Elektrik Aksamı =78.965,00.YTL Fabrikanın Arsa+Bina+Makine dahil toplam muhammen bedeli=997.338,43.YTL olup bu muhammen değer üzerinden satışa çıkarılmıştır. 1Birinci satış: 16.11.2007 günü, saat 14.3014.45 arasında, Tarsus Belediyesi, Müzayede salonu Tarsus adresinde) açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetinlerin %60’ını ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı alacaklar var ise bu alacakların mecmuunu ve paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartı ile en çok artırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak kaydı ile, 26.11.2007 günü, saat 14.3014.45 arasında Tarsus Belediyesi, Müzayede salonu Tarsus adresinde) ikinci açık arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetlerin %40’ını ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı alacaklar var ise bu alacakların mecmuunu ve paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartı ile en çok arttırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde on günü geçmemek üzere mehil verilebilir. K.D.V., Tellaliye, Resmi ihale Pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde Müdürlüğümüze bildirmeleri lazımdır, aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İcra İflas Kanunu’nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir, iki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri sorumlu tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edeceklerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/739 TAL. sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 13.09.2007 İc.lf.K.126 (Basın: 50121) TARSUS 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI TÜGİAD’dan vizesiz giriş için birlik çağrısı Ekonomi Servisi AB ülkelerinin Türk vatandaşlarına getirdiği vize ve işyeri açamama kısıtlamalarının hukuk dışı olduğu vurgulanarak kaybedilen hakları geri almak için tüm kamu ve sivil kuruluşlar ortak çalışmaya davet edildi. Avrupa Genç İşadamları Dernekleri Konfederasyonu Başkanı Murat Saraylı, “Vizesiz gidiş için başvuracağım, eğer engelle karşılaşırsam normal prosedüre göre vizemi alıp hukuki süreci başlatacağım” dedi. Almanya ITES Araştırma Enstitüsü ile ortak çalışmalar sürdüren Türkiye Genç İşadamları Derneği’nin (TÜGİAD) düzenlediği basın toplantısında Doç. Dr. Harun Gümrükçü de 1973 yılında mevcut durumu daha da kötüleştirmeye yönelik çıkarılan yasağa aykırı davranıldığını ve hukukun çiğnendiğini vurguladı. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle