14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLÜL 2007 PERŞEMBE 18 SPOR ULUSAL TAKIMIMIZ MACARİSTAN’I YENİP İKİNCİ SIRAYI KAPTI Halil attığı golle perdeyi kapatırken sevincini Tuncay’la paylaştı (Fotoğraflar:FATİH ERDOĞDU) PUAN DURUMU (C) GRUBU Takımlar O Yunanistan 8 TÜRKİYE 8 Norveç 9 Bosna Hersek 9 Macaristan 9 Malta 8 Moldova 9 G 6 5 5 4 3 1 1 B 1 2 2 1 2 2 M 1 1 2 4 6 5 6 A 14 21 20 14 8 7 5 Y 7 8 8 16 17 17 16 P 19 17 17 13 9 5 5 Avj. +7 +13 +12 2 9 10 11 YUNANİSTAN PUAN KAYBETTİ Türkiye: 3 Macaristan: 0 HAKEMLER: Stuart Dougal (7), Alan Cunningham (7), Stuart Macaulay (7) TÜRKİYE: Hakan (6), Hamit (6), Emre Aşık (5), Servet (6), İ.Üzülmez (6), Nihat (5) (dk. 46 E.Belözoğlu 6), Aurelio (7), Ayhan (6) (dk. 67 Serdar 5), Tuncay (6), Gökdeniz (6) (dk. 62 Halil 6), Gökhan (7) MACARİSTAN: Fülop (5), Csizmadia (5), Juhasz (5), Vasko (6), Szelesi (5), Dzsudzsak (5), Hajnal (6), Vass (6), Vanczak (6), Gera (6), Priskin (5) (dk. 66 Toth 5) GOLLER: Dk. 68 Gökhan, dk. 73 Aurelio, dk. 90+4 Halil Altıntop SARI KARTLAR: Hamit, Vanczak, Gera, Priskin KIRMIZI KART: Dk. 62 Gera 2008 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde Türkiye’nin de yer aldığı (C) Grubu’nda lider Yunanistan, deplasmanda Norveç’le 22 berabere kaldı. Bosna Hersek ise sahasında Moldova’ya 10 yenilerek sürpriz yaptı. Diğer sonuçlar/(A) Grubu: FinlandiyaPolonya: 00, KazakistanBelçika: 22. (B) Grubu: LitvanyaFaroe Adaları: 21, Fransaİskoçya: 01, Ukraynaİtalya:12. (D) Grubu: Kıbrıs Rum KesimiSan Marino: 30, Çek Cum.S.İrlanda : 10, SlovakyaGaller: 25. (E) Grubu: Andorra Hırvatistan: 06, MakedonyaEstonya: 11, İngiltereRusya: 30. (F) Grubu: İzlandaK.İrlanda: 21, DanimarkaLiechtenstein: 40. (G) Grubu: SlovenyaBelarus : 10, BulgaristanLüksemburg: 30, ArnavutlukHollanda: 01. Kazandık, umutlandık HİLMİ TÜRKAY Hayatımızda hiçbir şey kolay değildir. Bazen ‘kolay’ diye adlandırdığımız olaylar dahi zaman gelmiş zora dönüşmüştür. Elbette kolay işler de vardır, ama emek ister, uğraş ister, mücadele ister. Bizlerin ağzından hiç düşmeyen ‘kolay lokma’ sözü dillere destandır. Özellikle futbol maçlarında çok kullanılır. Rakip zayıf olduğunda güçlü taraf hemen, “Bu maç bizim için kolay lokma” der. Ama yeri gelmiştir, zayıf takım güçlü ekibe zor anlar yaşatmıştır, bazen kazanmıştır, kimi zaman berabere kalmıştır, yeri gelmiştir futboluyla kök söktürmüştür. Malta maçı buna canlı bir örnekti... Bu maç bize iyi bir ders oldu, rakibini ne kolay göreceksin ne de küçümseyeceksin. Ne yazık ki bizimkiler hem maçı kolay gördü, hem de rakibi küçümsedi. Sonuç ortada... “Biz yapacağız, biz edeceğiz” derken Malta bizi silkeleyen taraf oldu. İşte bu silkelenişin ardından da medyada yazılmayan çizilmeyen hiçbir şey kalmadı. Sonuçla ilgili Fatih Terim bütün sorumluluğu kendi üzerine aldı, ama son basın toplantısında belli ki medyaya çok sinirlenmiş olacak, açtı ağzını yumdu gözünü... Yine de bir fırsat daha vardı elimizde. Bunu kaçırmamalıydık, iyi değerlendirmeliydik. Rakip Macaristan’dı ve 2005 yılından bu yana aradan geçen 665 günün üzerine karşılaşmayı İnönü’de oynuyorduk. 7’den 70’e kenetlenme zamanıydı. Üç maç oynamışız bugüne kadar Macarlarla... Birini berabere bitirmişiz, ikisini de kazanmışız. Ancak en son 7 Ekim 2006’da yendiğimiz hatta ‘1940 model’ takım diye adlandırdığımız ekipten şimdi eser yok. Takımın yeni patronu Varhidi yaş ortalaması 23 olan hızlı ve makine gibi bir takım yaratmış, taktikleri 4213, kanatları çok güçlü, 11’lerinin 10’u lejyoner... Görünüyor ki Macaristan da ‘kolay lokma’ değil... Gece lehimize görünse de ‘zor’ geçeceğe benziyor. ‘Ders almam, ders veririm’ diyen Terim bakalım bu serzenişini gerçekleştirebilecek mi?.. Kadroda ‘zorunlu’ değişiklikler var. Herkes gibi merakla ve heyecanla bekleyişteyiz. Kazanmaktan başka çaremiz yoktu. Ancak oyuna iyi başladığımız söylenemez. Bir yan pas tutturduk, neredeyse devre bitecekti... Yaratıcı değildik, klasik oyunu tercih ediyorduk. Rakip, genç kadrosuyla iyi işler yapar görüntüdeydi. Sahadaki 11’imizde kötülerimizin sayısı Malta’da olduğu gibi yine fazlaydı. Gol yollarında çok etkisiz kaldık. Macarlar 3 kez hücuma kalktılar, neredeyse 3 vuruşlarında da toplar kalemize girecekti. Biraz şans, biraz da Hakan yardımcı oldu. Zaman geçtikçe sahadaki görüntüyü de izledikten sonra karamsar düşünmeye başladım, tabii ki yanılmak istiyordum. Ancak ilk bölümde ulusallarımız beni yanıltamadılar. İkinci yarıya NihatEmre değişikliğiyle girdik. Emre hareket getirdi, iyi oynamaya başladık. Dahası rakip Gera’nın kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalmıştı. Artık galibiyet kaçınılmazdı, fazla sürmedi, Tuncay kesti, Gökhan Ünal golü attı. İşler yoluna girmişti. Yine de tedbirli olmak gerekirdi. Sonra Aurelio çıktı sahneye... Yıkılıyordu İnönü.. Ve perdeyi Halil kapattı. Mutluyduk... Çünkü bu 3 puan çok önemliydi... M A Ç TA N N O T L A R / V E Y S E L B A L K AYA G Ö R K E M Ç Ö T E L İ O Ğ L U MAÇIN ELEŞTİRİSİ Emre’nin İki Yüzü ARİF KIZILYALIN Özlemişiz... Bu çocukları da, kazanmayı da, İnönü’deki kırmızıbeyaz renk cümbüşünü de... Hem de öyle özlemişiz ki vasat futbolmuş, kimliksiz oyunmuş, kendi yurttaşına el kol hareketi yapan futbolcuymuş kimin umurunda! Evet, kazanmak, umuda tutunmak gerçekten güzel. 2. yarıdaki agresif futbol da öyle. Ama bu rüzgâr yanıltmamalı bizleri. Gerçekten kötüydü dün akşam ulusal takımımız. Rakibin Maradona’sı Gera atılana dek varlığımızla yokluğumuz birdi. Gera atılmasa belki bir iş kazası daha yaşardık. Ama futbol bu... Macarlar yakaladı atamadı, bu arada en önemli oyuncularını kaybettiler. Derken AyYıldızlılarımız da kendilerini 2008 finallerine ortak eden galibiyeti aldılar. İşte dünün en kısa özeti... Ama bir gerçek var ki, çok önemli bir 3 puan yazıldı hanemize. Hele NorveçYunanistan maçının berabere bittiği düşünülürse... Gelgelelim, maç, rakip 10 kişi kalana kadar kâbus gibiydi ulusal takımımız için. Hele bir ilk 45 dakika vardı ki, evlere şenlik. Uzaktan atılan 12 şut olmasa sıradan bir antrenman maçı izliyor sanırsınız kendinizi. Ne teknik, ne taktik... Sanki Hakan Şükür varmış gibi şişirilen yan toplar... Kabul, Malta faciasının üstünden henüz birkaç gün geçmiş, moraller bozuk, takımın yarısı değişmiş, kadronun başındaki teknik adam kimi eleştiriler nedeniyle yıpranmış. Ama hiçbir gerekçe bu kadar kötü oynamayı kabul edilir hale getirmez. Acaba böyle mi gidecek derken kötü futbolu Fatih Terim de görmüş olsa gerek, 2. yarıya teknik kapasitesi yüksek Emre’yle başladı ulusallarımız. İşte bu değişiklik maçın seyrini etkileyen rötuştu. Keşke ilk 11’de başlasaydı dedik Emre için. Çünkü aldığı verdiği her top sonuca yönelik. O tekniğiyle baş döndürünce Hamit de oynamaya başladı, Tuncay da... Gera’nın atılışı sonrası daha da skora dönük hareketler yaptı bu 3’lü. Hakan’sız takımın forveti Gökhan’ın golünde Tuncay’ın mükemmel asisti, gol kadar güzeldi. 2. golde de Marco’nun takipçiliği... Farkı yakalayıp, rakip de 10 kişi kaldıktan sonra maçı fazlaca değerlendirmeye gerek yok. Sözün özü kayboluyoruz derken doğmuştuk yeniden. Herkese teşekkürler. En çok da Emre’ye... Ama Emre demişken bir gerçeği ortaya koymak gerek. 27 yaşındaki bu genç, ülkemizin tartışmasız en iyi orta saha oyuncusu. Çocuk yaştan beri taraflısı, tarafsızı, G.Saraylısı, F.Bahçelisi onu çok seviyor. Çünkü yüreğini sahaya bırakıyor ulusal maçlarda. Dünkü maçı da çeviren adamdı. Kendisini alkışlıyoruz. Ama ilk 2 gol sonrası özellikle basın tribününü hedef alıp, Bakan’ın, milletvekilinin, kadının, çocuğun önünde yaptığı elkol hareketi çok çirkindi. Unutmasın ki bu forma, bu ulusal takım sadece onun değil, hepimizin... Tribündeki Ahmet’in, Mehmet’in, muhabir Deniz’in, spor yazarı Oğuz’un. Üstelik bizler ulusal maçlar sonrası bazıları gibi prim pazarlığı da yapmıyoruz. Yapmayız da... Çünkü koşulsuz seviyoruz KırmızıBeyazı, AyYıldızı. Yaptığı ağır cezalık kol hareketi için de onu affediyor; çocukluğuna, eğitimsizliğine veriyoruz. İnönü’de ulusal gerginlik lusal takımımızın Macaristan karşısında aldığı 30’lık zafer büyük sevinç yaratırken Emre Belözoğlu’nun ardından basını hedef alan hareketleri tepki gördü. Maçın ikinci yarısında oyuna girerek galibiyetin gelmesinde önemli rolü olan genç yıldız, ulusal takımımızın attığı ilk iki golün ardından basın tribününün bulunduğu yere doğru yaptığı hareketlerle geceye gölge düşürdü. Hafta içinde ulusal takıma karşı yöneltilen eleştirilere küfürle tepki gösteren Emre’nin bu tür bir hareketi Süper Lig’de yapması durumunda en az 3 maç ceza alabileceği belirtildi. Emre’nin bu hareketine basın tribününün hemen yanında bulunan protokolden de tepki geldi. U Tribünler coştu Dün gece Dolmabahçe’nin rengi kırmızı ve beyazdı... Cezası nedeniyle 665 gün sonra İnönü Stadı’nda oynayan ulusal takımı taraftar yalnız bırakmadı. Tribünlerde tek bir boş koltuk bile kalmazken seyircilerimizin tamamının elinde bulunan AyYıldızlı bayraklar geceye harika bir renk kattı. Tribünler ikinci yarıda gelen goller, coşarken ulusal takımın resmi iletişim sponsoru Turkcell’in kale arkasında açtığı dev Türkiye forması gecenin en güzel görüntülerindendi. Ulusal takımda sakatlıklar yine can sıktı. AyYıldızlılarda Hakan Şükür, önceki akşam yapılan antrenmandaki sakatlığı nedeniyle dün kadroya alınmadı. Deneyimli oyuncunun durumunun bugün yapılacak kontrollerden sonra açıklanacağı bildirildi. Sol arka adalesinde gerilme olan Hakan Şükür’ün hafta sonu yapılacak lig maçına yetişeceği öğrenildi. Sakatlık nedeniyle daha önce de Arda, Volkan, Gökhan Zan, Sabri ve Deniz Barış da kadrodan çıkarılmıştı. Servet’in de maçta aldığı darbelerin ardından sakatlandığı, haftasonu oynayıp oynayamayacağının bugünkü kontrollerin ardından belli olacağı açıklandı. TERİM: SONUNDA KRİZİ ATLATTIK U Beklenen değişim C Grubu’nda Malta’yla oynanan maçta berabere kalan ulusal takımın kadrosunda revizyona gidildi. Teknik direktör Fatih Terim kaleyi yine Hakan Arıkan’a emanet ederken, savunmada sakatlıklar nedeniyle kadroya çağırdığı Emre Aşık’a görev verdi. Malta sınavında 18’de bulunmayan Gökhan Ünal’ı Macaristan maçında ilk 11’de sahaya süren Terim, cezası sona eren F.Bahçeli Mehmet Aurelio’ya da takımdaki yerini geri verdi. Sakatlığı nedeniyle oynayıp oynamaması maç saatinde belli olacağı açıklanan Hamit Altıntop ise yine takımda yer aldı.Uzun zamandır sakatlıkla başı dertte olan Nihat Kahveci de kaptan olarak Macaristan karşısında forma giydi. Protokol doldu Türkiye Macaristan maçına protokol tribününde de yoğun ilgi vardı. Karşılaşmayı Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu izlerken Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ve Gençlik ve Spor Genel Müdür Vekili Mehmet Atalay şeref tribünündeki yerini aldı. Birçok kulüp başkanının dışında Hamza Yerlikaya’nın da aralarında bulunduğu kimi milletvekilleri yine protokol tribünündeydi. Ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mücadeleyi izleyeceği duyurulurken,stada gelmemesi dikkat çekti. lusal Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, maçın ardından yaptığı açıklamada, “Bir kriz vardı. O da doğru yönetilerek atıldı’’ dedi. Malta maçının ardından basının yaptığı eleştiriler nedeniyle kolay günler geçirmediklerini belirten Terim, “Benim istediğim arada maç varken bu kadar sert eleştiriler yapılmamasıydı. Öç alır gibi eleştirildik. İki maçımızı tamamladıktan sonra neyimiz varsa birlikte kusalım istedim. Ancak olmadı. Buna karşın oyuncularımı kutluyorum. Federasyon çalışanlarından, hocalarımıza, oyuncularımızdan malzemecimize ve sağ duyulu kritik yapan arkadaşlarımıza teşekkürler’’ diye konuştu. Fatih Terim’in bu açıklamaları medyayla arasında bir gerginlik olduğunu gösterirken toplantıyı soru almadan tamamlaması dikkat çekti. Terim’in basını ikiye ayırmasının yanı sıra Emre’nin hareketiyle ilgili de bir açıklama yapmaması tepki gördü. Ayrıca ulusal takım kafilesinin maçtan sonra basın mensuplarının röportaj yaptığı ‘mixezone’ bölümünden ayrılmayarak medyadan kaçtığı gözlendi. Kafile stadı ayrı bir yerden terk etti. Federasyon yönetimi başta Haluk Ulusoy olmak üzere maçın ardından soyunma odasına inerek takımı kutladı. Nostaljinin Torunları ADNAN DİNÇER Yarım yüzyıl önce dedelerinin futbol ekolünü aynı statta dümdüz eden AyYıldızlılar, çok gergin bir atmosferde oynadılar. Malta beraberliğinin getirdiği sıkıntı bu kez bizim ekolleşme gayretimizin önünü Macarların kesme şansı olabilirdi. Malta kadrosundan 6 değişik isim ve doğru taktikle sahada yer alan ulusal takım, 40. dakikaya kadar çok tedirgindi. Ancak 45. dakikada Tuncay’ın altı pastan kaçırdığı golün sonrasında ikinci yarıya fırtına gibi giren ulusallar, Emre’nin de katılımıyla daha etkili ataklar yapmaya başladı. Her şeye karşın oyunun kaderini Zoltan Gera’nın 63. dakikadaki pozisyonu değiştirdi. Hakan’la çarpışan bu oyuncu, hakemin gösterdiği kırmızı kart sonucu oyun dışı kalınca takımımız çok rahatladı. Emre’nin ara pasıyla buluşan Tuncay’ın ortasına iyi yükselen Gökhan ve daha sonra karambolde topla buluşan Aurelio’nun attığı goller takımımızı tamamen rahatlattı. Oyun süresince taktik ve psikolojik yönden hırslı ve başarılı görünen, çabuk oynamaya gayret eden AyYıldızlılar Malta karşısında bu kadroyla oynasa, belki bizi üzen ortam yaşanmayacaktı. Ancak YunanistanNorveç beraberliğinin, grupta lider olma şansımızı belirleyecek son 3 karşılaşmaya daha ciddi hazırlanmamızın gereğini ortaya koyduğu bir gerçek. Bayrağını kapanın İnönü Stadı’nda olması ve dedelerinin zaferini yaşaması yeni bir mutluluktur. Emre’nin basın tribününe yaptığı hareket tepkiye neden oldu. (AP) CUMHURİYET 18 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle