14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EYLÜL 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr İlk 8 aydaki bütçe açığının yüzde 72’si genel seçimlerin yapıldığı temmuz ayında gerçekleşti ŞÜKRAN SONER 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN Bütçeye seçim tokadı Ekonomi Servisi Hükümetin seçim harcamaları nedeniyle ‘sır gibi’ saklayıp açıklamadığı temmuz bütçesi ağustos bütçesiyle birlikte açıklandı. Seçim harcamalarının etkisiyle aylık bazda temmuzda 6 milyar YTL ’nin üzerinde bütçe açığı verilirken ağustos ayında 3.5 milyar YTL fazla elde edildi. Yılın ilk sekiz ayı itibarıyla bütçe açığı 8.5 milyar YTL düzeyinde oluştu. Maliye Bakanlığı, uzun süredir beklenen temmuz ayı bütçe gerçekleşmelerini, ağustos ayı sonuçlarıyla birlikte açıkladı. Bakanlık, uygulamaya gerekçe olarak, bu yıl başlayan uygulamayla temmuzda mali tatile gidilmesini gösterdi. Mali tatile rastlayan bazı vergilerin tahsilatı Darbe Anayasası 12 Eylül darbe anayasası, bu anayasa bağlantılı yasaları kamuoyunun bildiğinden daha geniş bir bilim insanı kadrosunca hazırlandı. İşin trajik ve komik boyutu; kimi kendini tarafsız bilimin temsilcisi olarak gören uzmanlar, geçmiş uygulamalara bağlı kimi sorunlara çözüm ürettiklerini düşünürken, demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılmamasında bilimsel aracı rolünü oynadılar. Nedenleri çok kolay açıklanabilecek kadar yalın. Yasa koyucu irade darbeci idi. Kendi doğruları ile ilgili olacaklarolmazlar listesi vardı. Hukuk metinleri bu olacaklarolmazlar listesine yerleştirildiklerinde, kimi düzenlemeler çok evrensel hukuk ilkelerini getirmeyi amaçlasalar da, madde düzenlemeleri yasaklı bütünün içinde daha da yasakçı, söz konusu insan hakkının kullanılmasının özünün ortadan kalktığı bir düzenin ortaya çıkmasına hizmet etmiş oluyorlardı. Başından sonuna hazırlanışı tartışmalarının içinde olduğum 12 Eylül Anayasası yasalarının sendikal haklar alanından çarpıcı bir örnek vermekle yetineceğim. Bilim insanları 12 Eylül öncesinin sendika çokluğunda sistemi yaralayan yetki sorunlarına çözüm üretmek üzere kimi maddeler düzenlemişlerdi. Sonuçta 12 Eylül sonrası anayasa ve yasaları içinde yeni sendika hiç kurulamadı, yeniden örgütlenme gündeme gelemedi. Tek kelime ile sendika kurma özgürlüğünün köküne kibrit suyu döküldü. ??? AKP’nin gizli anayasa tasarısının hazırlanışında baş sorumlu görüntüsünde Prof. Ergun Özbudun’un bu anlamda kendini, bilimi savunma çabalarını hüzünle izliyorum. Öğrencisi de olduğum, özel yaşamımda, (insan ilişkilerinde sevdiğimi de söylemeliyim) 12 Eylül Anayasası hazırlayıcısı Prof. Aldıkaçtı’nın oynamış olduğu rolden daha masum değil, çok daha karanlık bir rolü üstlenmiş olduğunu elbette reddedecektir. Evet, 12 Eylül’ün darbe anayasası, yasaları ve taslakları çok daha geniş kadrolu bilim insanlarının elinden çıkmıştı. Tıpkı AKP’nin son Bakanlar Kurulu’ndan sonra yapılan açıklamadaki gibi de, üniversitelerin, bilim kurullarının, sivil toplum örgütlerinin tartışmalarına sunulmuştu. Türkİş adına TGS sorumluluk üstlendiğinden, o tarihlerde eğitim sekreteri olduğum Gazeteciler Sendikası, sendikal haklar, sosyal haklara ilişkin bir dizi bilimsel tartışmanın düzenleyici örgütü olmuştu. Üniversitelerde yapılan farklı toplantılara da sendikalar adına tartışmalara katılan kişiler arasında yer almış, gazetede bir dizi yazı yayımlanmasına aracı olmuştum. Sonuç; birkaç sendika liderini susturacak vitrin birkaç düzeltme ile sınırlı kalmış, sendikal haklar gasp edilmişti. Sistemin çöküşüne neden olan anayasal ve yasal yasaklar yerinde kalmıştı. Öyle bugünlere geldik. İşte tam da bu nedenle hükümet sözcüsü Sayın Çiçek’in, Başbakan başta ilgili bütün bakanlar, sorumlu kurullar adına yapılan açıklamaların, kocaman bir aldatmaca, gerçekleri saptırma, “demokratik tartışmaya açılacak” anlamında kuyruklu yalan olduğu yolunda kamuoyunu uyarma gereğini duyuyorum. Söz konusu AKP’nin gizli hazırlatmış olduğu anayasa metni üzerinden yola çıkılırsa, ortaya çıkabilecek tek sonuç; AKP’nin cumhuriyet, laiklik ve Atatürk devrimlerinden ödünler koparmaya yönelik, sivil darbe anayasası olacaktır. Bu arada metinler içinde yapılacak kimi demokratikleşmeler, AB’nin kimi biçimsel ilkelerinin yerleştirilmesinin kayda değer bir anlamı, değeri yoktur. Nasıl ki 12 Eylül darbe anayasası, sonuçta tüm geniş kapsamlı tartışmalar üzerine yapılan kimi düzeltmeler sonunda halkın oyuna sunulmak, dünyanın belki de en çok halkın oyunu almış metin olmakla demoratikleşememiş, sivilleşememiş, darbe anayasası kimliğini, en temel hak ve özgürlüklerin gasp edilmesi özelliğini korumuşsa... AKP’nin kapalı kapılar arkasında hazırlattığı metinler üzerindeki tartışmalar, kimi düzeltmeler, sonra AKP milletvekilleri oyları ile Meclis’ten geçmesi, ılımlı İslam adına, cumhuriyet, laiklik, Atatürk devrimleri aleyhine temel değişikliklerde darbeci niteliğini ortadan kaldırmaycaktır. AKP, Erdoğan hükümeti, gerçekten AB’ye uyum, demokratikleşmeye açılım, sivil anayasa hazırlama gibi bir niyetin sahibi olsalar... kamuoyunda kendilerini savundukları üzere, cumhuriyet, laiklik, Atatürk devrimlerinden sapma kasıtları bulunmasa, aklın yolu bir; sivil anayasa hazırlamada işbirliği çok kolay. Barolar, üniversiteler, sivil toplum örgütleri... gönüllü katkıya hazırlar. Önce gerçekten sivil bir anayasanın olmazları, ilkeleri belirlenir. Bu katılımcı kurulların, en azından saygın, örneğin Barolar Birliği’nin oluşturduğu gerçekten bağımsız, uzman bilim kurulundan bir taslak metin ortaya çıkarılır. Bu metin üzerinden yürünür. Bugün yapmaya çalıştıklarının insan hakları, demokratikleşme ile uzaktan yakından bir ilişkisi olamaz. Bal gibi de sivil darbe anayasası hazırlamanın peşindeler. Ülkenin geleceğine yönelik 12 Eylül Anayasası’ndan bile daha zararlı bir girişim olabilir. cakağustos döneminde gerçekleşen 8.4 milyar YTL ’lik bütçe açığının, 6 milyar YTL ’si tek başına temmuz ayından kaynaklandı. AKP hükümetinin 22 Temmuz öncesi ısrarla “Seçim ekonomisi yok” mesajlarına karşın gazetemiz ekonomideki popülist politikaları kamuoyuna duyurup uyarmıştı. O Cari açık da yüzde 25 arttı Merkez Bankası, bu yılın temmuz ayına ilişkin Ödemeler Dengesi verilerini açıkladı. Türkiye’nin cari açığı bu yılın temmuz ayında, geçen yılın aynı ayıyla karşılaştırıldığında, yüzde 25.1 artarak 1 milyar 773 milyon dolardan 2 milyar 218 milyon dolara yükseldi. 2007 yılı OcakTemmuz dönemi cari açığı ise geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 2.1 oranında artarak 21 milyar 373 milyon dolardan 21 milyar 825 milyon dolara çıktı. nın kısmen ağustos ayına kaydığını belirten Maliye, bu durumda temmuz ayı bütçe gelirlerinin gerçek durumu yansıtmadığı için bundan sonra temmuz sonuçlarının ağustosla birlikte açıklanacağını duyurdu. Temmuzda ölçü kaçtı Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre genel seçimlerin yapıldığı temmuz ayında bütçe harcama larındaki artış ve mali tatilin de etkisiyle gelirlerin düşük kalması sonucu yüksek tutarda bir bütçe açığı verildi. Merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 10.9 milyar YTL’si vergi olmak üzere toplam 13.1 milyar YTL ’de kaldığı temmuz ayında, bütçe harcamaları ise 19.2 milyar YTL oldu. Böylece temmuzda 6 milyar 71 milyon YTL ’lik bütçe açığı verildi. Bu yılın ocakağustos döneminde toplam merkezi yönetim bütçe geliri merkezi yönetim bütçe gelirleri 127.4 milyar YTL olurken bütçe giderleri 135.8 milyar YTL ’ye ulaştı. Sekiz ayda 8.3 milyar YTL bütçe açığı verildi. Söz konusu dönemde, genel seçimlerin de etkisiyle bütçe gelirlerinden yerel yönetimlere 8 milyar 62 milyon YTL, fonlara ise 2.2 milyar YTL pay aktarıldı. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Arkan Ali Ülker: Yerli sermayeyi koruma adına satış ihalesine biz de girebiliriz Ülker’in de gözü Migros’ta ? Koç Grubu’nun elden çıkaracağını duyurduğu Migros’a Rus Alfa Grubu’nun ardından Ülker Grubu da talip. Ekonomi Servisi Ülker Grup Başkanı Ali Ülker, gerekli ortamın oluşması durumunda Migros’a talip olabileceklerini açıkladı. Ülker Grubu’nun “Baby Star” adlı çocuk bezinin tanıtıldığı basın toplantısında konuşan Ali Ülker, “Migros yerli sermayeyi temsil ediyor. Yerli sermayeye sahip çıkmak adına kendi yerli tedarikçilerimiz içinden bir konsorsiyum oluşursa, satışta o konsorsiyuma iştirak edebiliriz. Aynı zamanda Migros’a küçük de olsa iştirak etmek, pay sahibi olmak, perakendedeki gelişmeleri yakından takip etme fırsatını da bize vermiş olur. Onun dışında çoğunluğuna sahip olarak, Migros’u idare etmek gibi bir amacımız yok” AB’nin bilişim merkezi olabiliriz Ekonomi Servisi Microsoft Türkiye Genel Müdürü Çağlayan Arkan, Türkiye’nin özellikle AB’nin bilişim işgücü açığını kapatmaya aday olabileceğini bildirdi. İnternet kullanıcı sayısının 16 milyon, hotmail abonesinin 19 milyon, bireysel messenger abonesinin 21.6 milyon, yaklaşık 3 milyonu evde olmak üzere bilgisayar sayısının 77.5 milyon olduğunu bildiren Arkan, “55 milyon cep telefonu abonesiyle karşılaştırdığımızda internet kullanımı açısından Türkiye’de hâlâ gidilecek çok yol var. 55 milyon mobil kullanıcı, mobil ve geniş bant erişimiyle bizi edevletten önce mdevlete götürür mü?’’ dedi. Öte yandan Microsoft, hız, güvenlik, basitlik, entegrasyon ve verimlilikle ilgili yeni bilgi teknolojileri yazılımlarını bir konferansla tanıttı. Yeni ürünler hız, güvenlik ve verimlilikte, KOBİ’ler de dahil olmak üzere her ölçekte şirketler için yeni bir dönem başlatacak. Ülker’in yeni ürünü Baby Star’ı Ülker Grubu Başkanı Ali Ülker’in yanı sıra şirketin diğer yöneticileri Fatih Duruman, Tevfik Arıkan ve Babür Çelebi tanıttı. (soldan sağa) dedi. söyledi. Öte yandan verilen bilgiye sektörüne giren Ülker, 25 milyon doGrup olarak kişisel bakım sektörü göre Ülker Çikolata’nın halka arzı ka larlık yatırımla Gebze’de üstün teknone de girmek istediklerini anlatan Ali sım ayında gerçekleşecek ve ardın lojili üretim merkezi de kurdu. Ülker Ülker, şu anda sadece dağıtımını üst dan da İdeal Kek’in halka arz süreci ayrıca Çocuk Esirgeme Kurumu’nun lendikleri Komili’yi gelişmelere gö başlayacak. da bir yıl boyunca 1 milyon adetlik re satın almayı düşünebileceklerini Baby Star markasıyla bebek bezi bebek bezi ihtiyacını karşılayacak. Uludağ’ın hedefi dünya markası olmak . EFSANE REKORLA DÖNDÜ ATAK’ta sona doğru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kara Kuvvetleri’nin ihtiyacı olan, yazılım ve donanımı yerli teknolojiyle üretilen aviyonik cihazların entegre edileceği 51 taarruz taktik keşif helikopterinin üretimine yönelik ATAK programına ilişkin sözleşme imzalandı. Böylece yaklaşık on yıldır gündemde olan ATAK projesinde sona yaklaşıldı. Programın ana yüklenicisi olan Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ’den (TUSAŞ) yapılan yazılı açıklamada, sözleşmenin 7 Eylül’de imzalandığı bildirildi. AgustaWestland firmasının ATAK Programı ihalesini kazanan firma olarak ilan edilmesinin ardından ulusal havacılık kuruluşu TUSAŞ ana yüklenici olarak ilan edilmişti. Uludağ, 1930’dan beri faaliyette. Şirket yüzde 100 Türk sermayesi ile uluslararası şirketlere karşı varlığını sürdürüyor. 1933’te Uludağ markası ile çıkarılan gazozu şimdi dünyü markası yapmaya çalışıyor. Şirket 19651980 yılları arasında kullandığı efsane cam şişeyi 2004’te yeniden piyasaya sundu. Tüketicinin tek içimlik ambalajlara gösterdiği ilgi sonucunda efsane şişenin satışı 13 milyona ulaştı, toplam yurtiçi gazoz satış hacmi de 40 milyon litreyi buldu. ? Türkiye’de 1930’dan beri faaliyet gösteren ve dünya devi çokuluslu meşrubat şirketlerine yüzde 100 Türk sermayesi ile kafa tutan Erbak Uludağ, Turquality projesinin desteğinde ünlü gazozunu dünya markası yapmaya hazırlanıyor. Ekonomi Servisi Dört kuşaktan beri aile şirketi statüsünü koruyan Uludağ Grubu, 2007 yılı sonunda 7 milyon doları ihracat olmak üzere 65 milyon dolar ciro hedefliyor. ErbakUludağ AŞ’nin, Bursa’nın İnegöl ilçesine bağlı Yenice beldesinde 50 bin metrekare arazi üzerinde 22 bin metrekare kapalı alana sahip yeni tesisleri ile Uludağ’ın batı yamacındaki Çaybaşı mevkiinde yenilenen doğal maden suyu üretim tesisi basına tanıtıldı. ErbakUludağ AŞ Genel Müdür Yardımcısı Ömer Kızıl, tanıtım sırasında şunları vurguladı: Avrupa, Amerika, Avustralya, Arjantin başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. “Dünyanın neresinde Türk varsa, Uludağ Gazozu orada” sloganı ile tüm dünyaya ‘Uludağ Erbak Uludağ’da 4. kuşak yönetimde. Resimde Mehmet Erbak Yönetim Kurulu Başkanı, Nuran KızılBaşkan Vekili, Mete Öz Genel Müdür, (ayaktakiler) Nuri Cem Erbak, Ömer Kızıl Genel Müdür Yardımcısı ve Levent Kızıl Yönetim Kurulu Üyesi. soner?cumhuriyet.com.tr Gazozu’ içirmeye hazırlanıyoruz. Meşrubat, doğal maden suyu, meyve aromalı doğal maden suyu ‘Frutti’ ve ‘Uludağ Limonata’da varız. Frutti’nin satışı son 4 yılda 6 misli artarak 75 milyon şişeye ulaştı. Toplam maden suyu ve meyve aromalı maden suyu satışları 165 milyon şişeye çıktı. Haziranda Türk limonatası üretimine başladık, çok tuttu. Son 3 yılda 20 milyon Avro yatı rım yaptık. 7 yılda ciromuzu döviz bazında 4’e katladık. 2010’da 100 milyon dolar ciro hedefliyoruz. ‘Uludağ Su’ üretimi için de planlarımız var. Turquality projesine başvurduk. İlk değerlendirmelerde finansal kriterden tam puan aldık. Çokuluslu meşrubat şirketlerinin karşısında Türk sermayesi ile gösterdiğimiz başarı, bize her geçen gün daha büyük mutluluk ve onur veriyor. ÖİB’den özel şirkete transfer ? Reuters Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcılarından Osman Demirci’nin istifa ettiği ve Akfen Holding’e geçtiği öğrenildi. EDemirci, 10 Eylül’de üç yıldır kamuda sürdürdüğü görevinden ayrıldı. Demirci, elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirmesinden sorumlu başkan yardımcısı olarak görev yapıyordu. Demirci, Tüpraş’ın kamuya ait yüzde 14.76 oranındaki hissesinin, satışına ilişkin açılan davada yargılananlar arasında yer alıyor. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle