14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2007 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Taslakta tüm yüksek mahkeme organlarının üye seçim yöntemi ve yapısı değiştiriliyor AVRUPA GÜRAY ÖZ Y argı siyasallaşıyor İLHAN TAŞCI/MURAT KIŞLALI Kavram Kargaşası Terörü Kavram kargaşasının en fiyakalısı bilinçli olarak yaratılmış olanıdır. Bunun âlâsının, janjanlısının “sol, solculuk, devrim, devrimcilik” üzerinde tepindiğini bilmeyen var mı? Saptırmanın temel kavramlardan, toplumsal gerçeği, geçmişi, bugünü, geleceği ile anlatmaya yarayanlardan başlatılmasını önemsemek gerekir. Çünkü bu, çağımızın en büyük komplosudur. Küresel neoliberal saldırının ideolojik temelidir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra gardı düşmüş, yerel olmayı beceremediği için silinme noktasına gelmiş sol, çaresiz bir şekilde ya bu çarpıtmayı seyrediyor ya da neoliberallere teslim oluyor. Kavram kargaşası terörü, asırlık çınarı köklerinden sarsmaya niyetlenmiştir. Şimdi kime devrimci diyorlar? Toplumu geriye götürmek isteyen muhafazakâr, dinci partiye. Şimdi kim tutucudur? Solcular, komünistler, AB karşıtları... Şimdi Amerika Irak’a ne götürüyor? Demokrasi! Laikliği, cumhuriyeti savunanlar kimlerdir? Darbeciler, cuntacılar, demokrasi düşmanları. Anayasa taslağına nereden bakalım? İkinci cumhuriyet tarafından! Numaracılığı ne kadar desteklersek, kafayı o kadar karıştırır, kendimizi şu tutucu, sahte soldan kurtarır, “hakiki” sola doğru yelken açar, muhafazakâr demokrat, yok canım ona devrimcilik yaraşır, AKP ile işi pişiririz. Doğru siz işi pişirirsiniz, pişirirsiniz de gerçek değişir mi? Sizin “hakiki” sol, hakiki olur mu? Sokaklar İran’a benzediğinde, evlerin içi çağdaşlaşır, kafalar aydınlanır mı? ??? Bu değerli arkadaşların temel yanılgısı, siyaseti ‘sivil toplum’ ile devlet arasında bir kapışma alanının işi sanmalarıdır. Siyasetin temelinde yatan ve onu ilerletecek olan emek ile sermaye arasındaki ilişkidir. Haklısınız, bunu görmekte zorlanıyor, toplumsal gerçeğin haritasının derinlerine inmekte isteksiz davranıyorsunuz. Ama unutmayın, günübirlik siyasi hayatın arkasına nüfuz etmezseniz, halkı, ideolojik boyun eğmişliğini mutlak sanıp, cismi, işi, emeği, yediği, içtiği ile görmeyi kabul etmezseniz, gerçeği de kavrayamayacaksınız. Bu gerçeği görmediğiniz, sermayenin kimi önemli ve yararlı açıklamalarının temel içgüdüsünün “istikrar” olduğunu anlamadığınız zaman da fena halde yanılacaksınız. Bu hızla neolaşmış liberal arkadaşların kaba saptırmalarından birisi de solu darbecilikle, tepeden inmecilikle suçlamalarıdır. Bunu yaparken bütün umutlarını dışarıya, AB’ye, üstelik tepeden, muhafazakâr bir parti eliyle gelecek liberal nitelikli ‘demokratik bir devrime’ bağlamış olmalarıdır. Bu “devrimin” renkli, Soros destekli olmasını hiç önemsemiyor, üstelik yararlı da buluyorlar. Sevgili kardeşlerimiz liberal demokrasiyi solculuk saydıklarından küresel kapitalizmin Türkiye temsilcisi, taşeronu, BOB sekretaryası, muhafazakâr, dinci partiyi gönülden destekliyorlar. Sol ise bu partiye, kamu kaynaklarını küresel sermayeye peşkeş çektiği, sermaye karşısında teslimiyetçi komprador siyasetin acar bir temsilcisi olduğu için şiddetle karşıdır. Bu partinin iktidarı ile muhafazakâr zorbalığın kökleştiği saptamasını yapıyor. Sıradan dinci faşizmin yaygınlaştığını görüyor. Gerçekte bunu görmeyen kalmamıştır. Kalanlar, görmeyen değil, gözlerini kapatanlardır. ??? Gözünüzü kapattığınızda ya kendini kandırıyor, hayal âlemine dalmak için önlenemez bir arzu duyuyorsunuzdur ya da bilinçli bir kavram kargaşasının derin hikmetine inanmışsınızdır. Sizi hayal âleminizden koparıp almak zor. İhanetinizden çekip çıkarmak ise imkânsız. Ne yapsak bilemiyorum. Sıradan dinci faşizmin ayak seslerini her geçen gün biraz daha hissedecek, ama gözlerinizi sıkı, daha sıkı kapatmayı da sürdüreceksiniz besbelli. Siz de bu zorbalığın kurbanı olacaksınız, biliyoruz. Ama bizim asıl derdimiz siz değilsiniz. Bizim derdimiz, sıradan faşizmin siyaset sahnesinde daha güçlü temsiline yol açacak biçimde oy vermiş olan halktır. Bizim derdimiz halkın her bakımdan yoksullaştırılması, sindirilmesidir. eposta: [email protected] ANKARA AKP’nin Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki hukukçular ekibine hazırlattığı “sivil” anayasa taslağında, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan Anayasa Mahkemesi’ne, Yüce Divan’dan Yargıtay’a kadar tüm yüksek mahkeme organlarının üye seçim yöntemi ve yapısı değiştiriliyor. Yüksek yargı organlarına üyelerin önemli bir bölümü TBMM ve Bakanlar Kurulu tarafından atanması öngörülürken, cumhurbaşkanının atama yetkisi sonlandırılıyor. Taslağa göre, Yüce Divan kararlarına temyiz yolu açılıyor. Yargıda siyasallaşma tartışmalarına neden olan değişikliklerden öne çıkanlar şöyle: ? Yüce Divan kararlarına temyiz yolunun açıldığı yeni anayasa taslağında, yüksek yargı organlarına üyelerin bir bölümünün TBMM ve Bakanlar Kurulu tarafından atanması öngörülüyor. Taslakta cumhurbaşkanının atama yetkisi sonlandırılıyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun doğal üyesi ve başkanı olan Adalet Bakanı kuruldan çıkıyor. Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nın kurul üyeliği ise sürüyor. Taslakta HSYK’nin oluşumu şöyle şekillendiriliyor: “Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu on yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Adalet Bakanlığı müsteşarı kurulun tabii üyesidir. TBMM, birinci sınıfa ayrılmış hâkim ve savcılar arasından üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oy ile beş asıl ve bir yedek üye seçer. Üç asıl ve bir yedek üye Yargıtay Genel Kurulu’nca, iki asıl ve bir yedek üye Danıştay Genel Kurulu’nca, dört asıl ve bir yedek üye birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hâkim ve savcılarınca, iki asıl üye birinci sınıfa ayrılmış idari yargı hâkim ve savcılarınca kendi aralarından gizli oyla seçilir. Asıl ve yedek üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir daha seçilemez.” dördünün Yargıtay, dördünün Danıştay, biri de Sayıştay genel kurullarınca belirlenmesi öngörülüyor. Taslakta, Anayasa Mahkemesi üyelerinin bir kereye özgü olmak üzere 9 yıllığına seçilmesi hükmü getiriliyor. Yüce Divan’a temyiz yolu Yüce Divan, Yargıtay Ceza Genel Kurulu üyeleri arasından seçilecek 5 üye ile Anayasa Mahkemesi’nin kendi üyeleri arasından seçeceği 5 üye olmak üzere 11 üyeden oluşacak. Yüce Divan’da yargılanacak kişilere mevcut anayasa hükmünde yer almayan Genelkurmay Başkanı, kuv Meclis seçecek Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi’ne üye atama yetkisi TBMM’ye bırakılıyor. Yüksek Mahkeme üyelerinin 8 üyesini TBMM, vet komutanları ve Meclis Başkanı da ekleniyor. Anayasa değişikliğiyle kesin olan Yüce Divan kararlarına temyiz yolu açılıyor. Anayasa değişiklik taslağına göre, cumhurbaşkanına tanınan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve başsavcıvekilini seçme yetkisi, Yargıtay’a devrediliyor. Buna göre, başsavcı Yargıtay üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulu’nca seçilecek. Görev süresi biten başsavcılar yeniden seçilebilecek. Yargıtay üyeleri de 9 yıl için seçilecek, ancak süresi bitenler yeniden seçilebilecek. Danıştay’a üye seçim yöntemi de değiştiriliyor. Danıştay üyelerinin dörte birinin cumhurbaşkanı yerine Bakanlar Kurulu tarafından seçilmesi öngörülüyor. YENİ ANAYASA TASLAĞI Orman talanına AKP vizesi ? Mevcut anayasanın ilgili maddesindeki 31.12.1981 tarihi 23.07.2007 tarihi ile değiştirilerek, 23 Temmuz tarihine kadar orman niteliğini kaybetmiş olan alanların satışının önü açılıyor. MURAT KIŞLALI / EMİNE KAPLAN ANKARA AKP hükümetinin bizzat yönlendirdiği ortaya çıkan yeni anayasa taslağı, 23 Temmuz 2007 tarihinden önce niteliğini kaybetmiş orman alanları ve arazilerinin satışının önünü açıyor. Buna göre, seçimlerden hemen önce yanan orman arazilerinin satışı bile gündeme gelebilecek. Cumhuriyet’in ele geçirdiği, Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Ergun Özbudun ile 5 akademisyen tarafından hazırlanan taslak, AKP hükümetinin daha önce Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in veto etmesi nedeniyle çıkaramadığı orman arazilerinin satışını daha da genişleterek düzenliyor. Mevcut anayasanın ilgili maddesindeki 31.12.1981 tarihi 23.07.2007 tarihi ile değiştirilerek, 23 Temmuz tarihine kadar orman niteliğini kaybetmiş olan alanların satışının önü açılıyor. Taslağın “Ormanların korunması ve geliştirilmesi” başlıklı 132. maddesinin 4. fıkrasında “Aşağıda belirtilen durumlar ve yerler dışında orman sınırlarında daraltma yapılamaz” denildikten sonra şu ifadeler yer alıyor: “a) Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler. b) 23/07/2007 tarihinden önce ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler. c) Şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler.” Taslağa mevcut anayasada bulunmayan 5. fıkra eklenerek de bu arazilerin satışı düzenleniyor. Taslak ile ayrıca mevcut anayasada yer alan “Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz” hükmü de kaldırılıyor. Ankara’da gerçekleştirilen 23. Dönem Milletvekili Eşleri 1. İstişare Toplantısı’nda Emine Erdoğan konuşma yaptı. (AA) Defile gibi toplantı Çoğu türbanlı olan milletvekili eşlerinin kıyafet yarışı dikkat çekerken Emine Erdoğan gecekondulara ‘ramazan paketi’ dağıtımı için görevlendirme yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, milletvekili eşlerini ramazan ayında gecekondu bölgelerinde görevlendirdi. Millevekili eşlerinin bir araya geldiği toplantı, türbanlı eşlerin birbirinden farklı kıyafetleriyle adeta “defileye dönüştü”. Üç gruba ayrılan vekil eşlerine dağıtılacak paketlerin içinde yer alacak erzakın listesi verildi. Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın ev sahipliğini yaptığı “23. Dönem Milletvekili Eşleri 1. İstişare Toplantısı” adlı toplantıya çok sayıda kadın milletvekili ve milletvekili eşi katıldı. Toplantıda Emine Erdoğan’ın “Genel Merkez Kadın Kolları” yazan ve üzerinde ayçiçeği figürü buluile 30 kadın milletnan bir barkovizyon vekiline seslenen önünde konuşması Emine Erdoğan, sidikkat çekti. Büyük yasetçi eşi olmanın çoğunluğu türbanlı zor olduğunu, birolan bakan ve milletçok şeyden fedakârvekili eşleri rengâlık gerektirdiğini renk ve birbirinden söyledi. Erdoğan, farklı giysileriyle adeher zaman eşinin ta “defile havası” es Toplantıda ayçiçeği figü yanında olduğunu tirdi. Genel merkeze rünün öne çıkarılması belirterek “Eşlerigirişte gazetecilerin Özal dönemindeki “pa nizin yanında yoğun ilgisiyle kar patyalar”ı anımsattı. olun. Onlar çok şılaşan vekil eşlerinönemli görev yaden türbanlı olanların bir kısmı pıyorlar. Burada hep beraber nın adlarını açıklamak istemedi birlikte çalışacağız. Bir sıkınği, adları sorulduğunda, “Önem tınız olduğu zaman bana gelirli değil” diyerek bilgi vermek siniz” dedi. ten kaçındıkları gözlendi. Toplantıda kadınlardan oluşan Ka Ramazan timi Emine Erdoğan, vekil eşlerizakistan sanatçı topluluğu gösteri yaptı. 309 milletvekili eşi ne ramazan ayında gecekondu bölgelerinde çalışmaları için bir takvim sundu. 339 kadın, yoksul kitlelerin yaşadığı varoş bölgelerini ziyaret etmek üzere üç gruba ayrıldı. Grupların iftardan iki saat önce genel merkeze gelip buradan görevli oldukları bölgelere dağılmaları kararlaştırıldı. Ziyaretlere götürmek için bir erzak listesi dağıtılan vekil eşlerinin hazırlayacakları paketlerde yer alacak erzak şöyle: 2 kg. zeytin, 2 kg. beyaz peynir, 1 kg. bayram şekeri, 4 tane 250 gr. margarin, 5 litrelik ayçiçeği yağı, 2 kg. mercimek, 2 kg. kuru fasulye, 2 kg. pirinç, 5 kg. un, 5 kg. şeker, 1 kg. helva, 1 kg. sarı üzüm, 1 kg. salça, bir paket kahvaltılık şokella, şekerleme, 1 paket kangal sucuk, 1 paket el sabunu. HÜKÜMETE UYARI Koç: Anayasa için acele etmeyin Ekonomi Servisi Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, yeni anayasa konusunda “acele edilmemesi” uyarısında bulundu. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu toplantısı ve ödül törenine katılan Koç, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yeni anayasa konusunda “acele edilmemesi” uyarısında bulunan Koç, “Çünkü ilk defa gerçek anlamda sivil bir anayasa üzerinde çalışılıyor. Onun için oldubittiye getiriliyor demiyorum, ama biraz daha bunu ince eleyip sık dokumak gerektiğine inanıyorum” dedi. TOPLANTI 3 GÜN SÜRECEK Maliye, Gül hakkındaki alacak davasında itiraz hakkını kullanmazsa beraat kesinleşiyor Kayıp trilyon için son gün FIRAT KOZOK AKP’den Abant’ta anayasa kampı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, yeni anayasa taslağına son biçimini vermek için akademisyenlerle birlikte 1315 Eylül günlerinde Abant’ta kamp yapacak. AKP’nin anayasa taslağı için oluşturduğu 11 hukukçu milletvekiliyle ilk taslağı hazırlayan 6 akademisyen, 1315 Eylül günlerinde Abant’ta buluşacak. 3 gün sürecek toplantıda, akademisyenlerin hazırladığı taslakla partinin hazırladığı öneriler karşılaştırılarak ortak nokta bulunmaya çalışılacak. Bu süre içinde taslağa son biçiminin verilmesi bekleniyor. Son biçimi verilen taslak, AKP’nin yetkili kurullarında görüşüldükten ve benimsendikten sonra kamuoyunun tartışmasına açılacak. Taslak, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, siyasi partiler, meslek örgütleriyle ilgili kurum ve kuruluşların görüşüne sunulacak. Buralardan gelen önerilere göre yeniden toplanacak olan komisyonlar, taslağı son kez gözden geçirecek. Bu aşamadan sonraysa tasarı halini alacak olan paket, TBMM Başkanlığı’na sunulacak. ‘Hükümeti takip etmek görevimiz’ Bir gazetecinin AKP’li Egemen Bağış’ın “Hükümeti izleme görevi sadece Meclis’e verilmiştir” şeklindeki sözlerini anımsatması üzerine Koç, “Hükümeti izleme görevi bir tek Meclis’in değil, demokratik ortamda bütün sivil toplum kuruluşlarının vazifesidir. Bunu da TÜSİAD sonuna kadar yerine getirecektir. Eğer demokratik bir ortamda yaşıyorsak, ki öyle, o bakımdan TÜSİAD gibi her sivil toplum kuruluşu hükümetin icraatını yakından takip etme hakkına sahiptir” karşılığını verdi. ANKARA Refah Partisi (RP) ile ilgili “kayıp trilyon” davasının alacak bölümünün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yönünden reddine ilişkin kararı Maliye Bakanlığı’nın temyiz etme süresi bugün 17.00’de doluyor. Bakanlığın itiraz etmemesi durumunda Gül hakkındaki beraat kararı kesinleşecek. Temyiz durumunda ise, Gül’ün alacak davasından yeniden sanık olarak yargılanması gündeme gelebilecek. Gül hakkında kayıp trilyon davasıyla ilgili olarak, biri ceza davası, biri de alacak davası olmak üzere iki dava açılmıştı. Ceza davası, Gül’ün dokunulmazlığı nedeniyle yapılamazken alacak davası Gül’ün beraatıyla sonuçlanmıştı. Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, Gül hakkında açılan alacak davasını geçen aylarda reddetmiş ti. Mahkemenin kadın hâkimi Hürriyet Yıldırım, Gül ile birlikte eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve AKP Konya Milletvekili Özkan Öksüz hakkındaki alacak davalarının da reddine karar vermişti. Mahkeme, eski milletvekili Halil Ürün’ü ise dava konusu kayıp trilyonun 10 milyar liralık bölümünden sorumlu tutmuştu. Gül ve Aksu ile birlikte eski RP yöneticilerinden SP Genel Başkan Vekili Recai Kutan, Ahmet Tekdal, Oğuzhan Asiltürk, Aydın Menderes, Şevket Kazan, Fehim Adak, Musa Demirci, Abdurrahim Bezci, İbrahim Aktaş ve A. Muttalip Tatar’la ilgili alacak davaları da reddedilmişti. tinin mali işlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak’a kesmişti. Erbakan ve Ulucak, RP’nin kayıp paralarıyla ilgili davada verilen kararla, 2 trilyon 644 milyar 616 milyon 570 bin 561 liralık Hazine alacağının tamamından sorumlu tutulmuştu. 28 Ağustos’ta tebliğ edildi Alacak davasına ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı 28 Ağustos’ta Maliye Bakanlığı’na tebliğ edildi. Mevzuata göre, bakanlığın, söz konusu karara 15 gün içerisinde itiraz etmesi gerekiyordu. Bakanlığın itiraz süresinin bugün saat 17.00’de dolacağı öğrenildi. Bakanlık eğer itiraz etmezse, Gül’ün kayıp trilyon davasının alacak kısmına ilişkin beraatı kesinleşecek. Gül ile birlikte Abdülkadir Aksu ve Özkan Öksüz hakkındaki beraat kararı da kesinleşecek. Erbakan ve Ulucak’a ceza Mahkeme, kayıp trilyon davasında asıl faturayı ise kapatılan RP’nin yasaklı lideri Necmettin Erbakan ve par CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle