14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2007 ÇARŞAMBA 18 SPOR ULUSAL TAKIMLAR TEKNİK DİREKTÖRÜ TERİM’DEN ELEŞTİRİLERE SERT YANIT: Ders almam, veririm SAMİ GÜREL Ulusal Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim Malta maçı sonrasında hakkında basında çıkan eleştirilere sert yanıt verdi. Riva’daki Turkcell Milli Takımlar Tesisleri’nde basın toplantısı düzenleyen Terim’in oldukça gergin olduğu gözlendi. Tecrübeli çalıştırıcının teknik ekibinden ayrı olarak açıklama yapması dikkatleri çekti. Malta maçı sonrasında medyada yer alan eleştirilerin bir bölümünün sağduyudan uzak olduğunu belirten Terim, “Burada önemli bir iş yapıyoruz. Hatasız emek olmaz. Bu tip eleştirileri cevap verecek değerde bulmuyorum. Pozitif enerjimi bu işler için harcayamam. Yıllarca birçok zaferi tattım. Başarısızlıkları yaşadım. Çok emek sarf ettim. Kimsenin tatmadığı başarıları tattım. Siz bilir misiniz başarısızlığı tek başına göğüslemenin ne kadar cesaret gerektirdiğini? Zor günlerimde sığınacak tek liman ailem oldu. Bugün de burada aslanlar gibi ayaktayım. Sağduyudan uzak eleştiriler yapılıyor. Gazetecilik diye bir meslek var, ama vicdansızlık, insafsızlık diye bir meslek yok. Bu tuzağa düşmem. Ben ne kalemin arkasındayım ne de mikrofonun. Oyuncularımın kılına dokundurtmam. Sonucu ben tayin ederim, onlar değil. Bunlar için çok büyük bir yüreğe sahip olmak gerekir. Bu saatten sonra da ders almam, ders veririm’’ diye konuştu. Finallere katılacakları ‘ Siz bilir misiniz başarısızlığı tek başına göğüslemenin ne kadar cesaret gerektirdiğini? Oyuncularımın kılına dokundurtmam. Sonucu ben tayin ederim. Terim soruları tek başına yanıtladı. na yüzde yüz inandığını dile getiren Fatih Terim “Macaristan maçı sonrasında bir puan kaybı olursa ne yaparsınız’’ sorusu üzerine de “Uzun vadeli işler yapıp, uzun vadeli düşünüyoruz. Gereği neyse düşünülür, taşınılır, ama bunun kararını ben ve federasyon verir’’ yanıtını verdi. Terim, grubun en avantajlı takımlarından birisi olduklarını ifade ederek, “Grubumuzun en iyi futbolunu oynayan takım da biziz. Diyar diyar dolaştık, gollerimizi attık. Çok merak ediyorum, acaba kurtuluş günümüzde Yunanistan’a 41 yenilseydik ne olurdu? Biz onları kurtuluş gününde yendik’’ dedi. Terim, Ulusal Takımı eleştirenlerin fikstüre bakmadığını ifade ederek “Gözler o kadar dönmüş, faciaya odaklanmış ki... Bizler, yeri gel Türkiye, 2008 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde kritik bir 90 dakikaya çıkıyor Haydi! Bir Macar zaferi daha İNÖNÜ’DE SON PROVA U Spor Servisi 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde mücadele eden Türkiye, C Grubu’ndaki 8. maçında bugün İstanbul’da Macaristan ile karşılaşacak. Elemelerde yaptığı son 3 maçta toplam 7 puan yitirerek finallere gitme yolunda yara alan Ulusal Futbol Takımı, Macaristan maçını kazanarak moral bulmak istiyor. BJK İnönü Stadı’nda saat 20.30’da başlayacak ve atv’den yayımlanacak maçı İskoç hakem Stuart Dougal yönetecek. Dougal’ın yardımcılıklarını A.Cunningham ve S.Macaulay yapacak. lusal Futbol Takımı’nın, Macaristan maçı öncesi, sakatlığı nedeniyle Deniz Barış kadrodan çıkarıldı. Ay Yıldızlıların doktoru Cengiz Dinç, İnönü Stadı’ndaki antrenman sırasında yaptığı açıklamada, Deniz’in kampa katıldığından beri kasık bölgesinde ağrıları bulunduğunu belirterek, “Yapılan kontrollerde, ağrılarının artması nedeniyle Deniz, Macaristan maçında riske edilmemek için kadrodan çıkarıldı’’ dedi. Doktor Dinç, son antrenmana katılmayan Hakan Şükür’ün sakatlığı bulunduğunu ve son kontrollerden sonra durumunun netleşeceğini ifade etti. Hamit Altıntop ise dünkü antrenmana katıldı. Varhidi: Türkiye’nin son şansı Macaristan Ulusal Takımı Teknik Direktörü Peter Varhidi, “Sürprizleri sevmiyorum. Avrupa Şampiyonası finallerine katılma şansımız kalmadı. Türkiye’nin, Malta’da puan kaybetmesi bizim için fark etmez. Bizimle yapacakları maç Türkiye’nin son şansı. Hırslı oynayacaklardır’’ diye konuştu. SPOR GÖZLEM / ALİ ABALI Gel de Yazma!.. Bu sütunlarda yalnız futbola değil, özellikle diğer spor dallarımıza önem vereceğimi yazmıştım. Ama ne yazık ki sporumuzda ve özellikle futbolumuzda inişli çıkışlı olaylar, bana bu imkânı vermedi, bugüne kadar da verdiğim sözü tam anlamıyla yerine getiremediğim için üzgünüm... Hatta bu konuda yakın dostlarım ve özellikle bazı büyüklerim serzenişte bulunuyorlar. Futbolsuz ve başkan Ulusoy’suz bir yazını ne zaman okuyacağız, diyorlar. Doğrusu haklılar. Ama futbolumuzdaki son olaylara bakınca, kaygı verici sonuçtan dolayı herkes gibi böylesine duyarlı olaylardan dolayı üzüntü duyuyor ve “Gel de yazma“ diyorum.. Son olarak futbolda Türk Ulusal takımı Malta karşısında güçlükle berabere kalarak Avrupa Şampiyonası’na katılma şansını ne yazık ki adeta yok etti. Kalan 5 maça bakalım. 3 maçı kendi sahamızda oynayacağız. Dışarıda oynayacağımız iki maçın birisi, bu gruptan büyük olasılıkla birinci çıkacak Norveç’le... Diğeri ise grubun sonuncusu Moldova’dır. Türkiye’nin en azından grup ikincisi olarak Avrupa Şampiyonası’na katılabilmesi için bugün oynayacağımız Macaristan maçı dahil, özellikle Yunanistan’ı da yenmesi gerekmektedir. Aksi bir sonuç yine hüsran getirecektir. Malta beraberliğinin neresinden söz edeyim? Toplama bir takım karşısında aciz kaldık. Futbol dışında, sporumuzda önemli karşılaşmalar yapıldı. Kötülerden devam edelim. Basketbolda şişirme bir takım olduğumuz bir kere daha ortaya çıktı. Sporcularımız sanki İspanya’ya tatile gitmiş gibiydiler. Birey olarak as oyunculara sahip olmak görüldüğü gibi yetmiyor. Takım oyununu gerçekleştirenler zirveye çıkıyor. Bu nedenle onlara verilen 12 Dev Adam sözcüğünü bakalım hâlâ savunanlar olacak mı? Ben aksini savunuyorum ama yazmaya elim varmıyor. Voleybolda hem sevindik ve hem de üzüldük. Erkeklerde Moskova’da düzenlenen şampiyonada başarılı olamadık. Buna karşılık Ankara’da organize edilen Grand Prix karşılaşmalarında kızlarımız ilk üçe girerek, önümüzdeki yıl yapılacak şampiyonaya katılmayı hak ettiler. Deyim yerinde ise kızlarımız gerçekten “Filenin Sultanları“ idi. Bu arada Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık’ı kutlamak yerinde olacaktır. Moskova’da aynı zamanda Avrupa Şampiyonası yapılırken, Avrupa voleyboluna hükmedenler Ankara’ydı. Atletizmde Japonya’nın Osaka şehrinden de ümitli haberler geldı. Elvan’ın gümüş madalyası ile sevindik. Gidenler arasında Halil Akkaş’ımız da madalya alabilirdi, ama yine başarılı sayılır. Artık Türkiye’nin atletizmde büyük bir organizasyonu gerçekleştirme zamanı geldi. Bu konuda yetkililerin uğraş verdiğini biliyoruz ve bekliyoruz. Erzurum’da Kış Oyunları’nın organizesini aldıktan sonra Kayak Federasyonu ciddi bir çalışmanın içinde görünüyor. Altyapı hazırlıkları yaz ayları demeden sürdürülüyor. Diyeceğim Türk sporu kabuğunu kırdı, bundan sonra başarılar gelecektir. ULUSAL TAKIM 665 GÜN SONRA TARAFTARLA BULUŞUYOR Seni öyle özlemişiz ki! Spor Servisi Ulusal Futbol Takımı’nın Macaristan maçıyla birlikte iç saha ve taraftar özlemi bitiyor. Ulusallar, 16 Kasım 2005 tarihindeki olaylı İsviçre maçından tam 665 gün sonra Türkiye sınırları içinde resmi bir maça çıkacak. 1 Mart 2006’da Çek Cumhuriyeti ile İzmir’de özel maç yapan Türkiye, tam 19 karşılaşma sonra Türkiye sınırları içinde sahaya çıkacak. İsviçre ile F.Bahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda yapılan 2006 Dünya Kupası Eleme Grubu baraj rövanş maçını 42 kazanmasına karşın, ilk maçı 20 yitirdiği için finallere gidemeyen Türkiye, maç sonrası yaşanan saha olayları nedeniyle FIFA tarafından önce 6 resmi maç tarafsız sahada seyircisiz oynamakla cezalandırılmış, bu ceza daha sonra Türkiye’nin itirazı üzerine 3 maça düşürülmüştü. Macaristan’la 10. randevu Türkiye ile Macaristan arasında İstanbul’da yapılacak 2008 Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu maçında taraflar 10. kez karşı karşıya gelecek. Türkiye ile Macaristan arasında şimdiye dek 3 resmi maç yapılırken rakibimize mağlup olmadık. 1996 Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu’nda Budapeşte’de yapılan maç 22 biterken, İstanbul’da yapılan rövanş maçını Türkiye 20 kazandı. 2008 Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu’nda ise Türkiye, deplasmanda yaptığı maçı 10 kazanmıştı. ÜLKER FUTBOLDA ENGEL TANIMIYOR Ülker’in sponsorluğunda yapılan 1. İstanbul Grassroots Engelliler Futbol Turnuvası’nın resmi açılışı, dün Futbol Federasyonu’nun Beylerbeyi tesislerinde düzenlenen törenle yapıldı. Açılışa Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Metehan Berktaş, Futbol Federasyonu Engelliler Koordinasyon Kurulu Başkanı Ömer Gürsoy, Ülker Grubu Spor Sponsorlukları Yöneticisi Hakan Artış, İstanbul Milletvekili görme engelli Lokman Ayva, Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Lütfi Arıboğan, ve spor dünyasından çok sayıda davetli katıldı. (TARIK ERYİĞİT) CUMHURİYET 18 CMYK ‘ Kadroda zorunlu sekiz değişiklik alta maçında kadro konusunda eleştirilerin hedefi olan Fatih Terim, Macaristan karışısında takımda büyük bir değişikliğe gidecek. Tecrübeli çalıştırıcı Malta maçı sonrası bazı futbolcuların istediği performansı sergileyemediğini söyleyerek değişimin sinyallerini vermişti. Terim’in Macaristan mücadelesinde Malta maçında forma giyen Servet, Ayhan ve Emre Belözoğlu dışında kadroyu tamamen değiştirmesi bekleniyor. diği zaman, kendi adımıza her zaman sorumlulukları alıyoruz, gerekeni yapıyoruz. Sizlerde, yalan ve yanlışta istifa eden var mı? Başarıda milli takım kazanıyor. Başarısızlıkta Terim ve meslektaşları suçlu oluyor. Bu adalete sığıyor mu?’’ diye konuştu. Fatih Terim, maça gelecek taraftarların, ulusal takıma sahip çıkacağına inandığını belirtti. M NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Macarları Yeneriz Malta maçı gerçekten de bir iş kazasıydı, sürpriz miydi; evet, ama futbolda her 90 dakikanın sürprizlere açık olduğunu Fatih Terim gibi deneyimli bir hocanın bilmesi gerekirdi. İkincisi; bu futbolculara fazla sataşıyoruz galiba, onlara ruhsuzlar ya da şerefsizler damgasını basmak bana göre hem ayıp hem haksızlık. Bugün Macarları yendiğimiz takdirde alkışlarımız kime olacak o şerefsiz, o ruhsuz dediğiniz futbolculara mı; bu kadar kolay mı?.. Futbolumuzun durumunu temelden irdeleyelim. Futbolcularımızın kaçı daha 6 yaşında çimlerde, 8 yaşında futbolun adını bile anmadan çocuksu oyunlar oynamış, 11 yaşına gelince futbolun nasıl bir oyun olduğunu anlamış, futbolun arkadaşlık, yardımlaşma, dostluk olduğunun bilincine varmış. Zaman koşturmaya başlayınca o da koşmaya başlamış, futbol öğretmeninin iyi dediğini yapmaya, sakın ha dediği yanlışlıkları yapmamaya kendisini alıştırmış, iki ayağını kullanmayı, egoist olmamayı öğrenmiş, daha sonraki yıllarda da yeteneklerini geliştirmiş. Ve 15 yaşına gelinceye dek ne kazanmışsa kazanmış. Bugün sadece ulusal takımımızın değil, piyasadaki kaç futbolcumuz yukarıda sıraladığım kronolojik oluşumu izlemiştir, söyler misiniz?.. Bilim adamları uzun çalışmalar ve tetkikler sonrasında insanoğlunun hız yeteneğinin 15’inden sonra gelişmediğini kanıtlamışlar. Yani bugün bizim futbolcularımızın ağır oynamaları, baygınlıkları tembelliklerinden, hatta sorumsuzluklarından değil, futbolumuzun temelindeki sistemden kaynaklanıyor. Tek top oynayamıyorsak, 3 pası doğru yapamıyorsak, pozisyonlarda ağır kalıyorsak, rakip savunmalar karşısında beceriksiz oluyorsak bunun nedenini bilim adamları yıllar önce açıklamış, ama biz anlamamışız, hatta belki çoğumuz duymamışız. Bir yanda kötü alışkanlıklarımızdan kurtulamamışız, takım olmayı öğrenememişiz. Kalli amcamız genç Arda’ya çalım yapma diyor, ama Arda yine kendi bildiğini yapıyorsa alışkanlığındandır. Kalli bunu anlamakta elbette güçlük çeker. Çalım futbolda süstür, güzelliktir ama rizikodur. Bir adam geçersin, bir başkası çıkar, onu da geçersin, ama üçüncüye takılırsın ya da tekmeyle durdururlar. Bu tek gidişli yolda araba sollamaya benzer, her sollayışta önüne başka araba çıkar.. Ulusal takıma seçilen futbolcular genelde hep aynı, hatta seçilmeyenlerden de pek farkları yok, ha Ali, ha Veli. Takım tertibi yanlış diyorlar, Fatih Terim’e eğer dilediğini yap diye tam yetki verilmişse kimsenin bunu eleştirmeye hakkı yok. Fatih Terim, Hakan Şükür’ün Turgay Şeren’in ulusal kaptanlık rekorunu kırmasını da istiyorsa takıma alır, kimse engelleyemez. Kadroya aldığı futbolcuları da isterse sahaya çıkarır, isterse kulübede oturtur, ona da kimse bir şey diyemez, her kötü sonuçla biten maç sonrası “Suçlu benim’’ diyen Fatih Terim’e “Bu kaçıncı hocam’’ demekten başka. Futbolumuzun son beş yıldaki düşüşünün tek sorumlusu kendi sorumluluklarının tümünü tek adama, yani Fatih Terim’e bırakan Futbol Federasyonu’dur. Dünkü basın toplantısında ‘’Ben kimseden ders almam, ders veririm’’ diyen Fatih Hocamızın stresli olmasının takım futbolcularına yansıdığını da burada eklemem gerekiyor. Olayın biraz daha derinine gidersek Fatih Terim’in artık sinerji yarattığına inanmıyorum. Zaten futbolcuların da ona olan inançlarının erozyona uğradığını hissediyorum. Yoksa bu takım Malta gibi dişine göre bir ekibi sallar geçer. Olan olmuştur, bugün Macaristan ile karşılaşıyoruz. Grubumuzda Yunanistan 18 puanla lider. Norveç’in 16, bizim 14 puanımız var. 9 puanı olan Macaristan’ın şansı pek yok gibi, ama daha önceki yıllarda aramızdan su sızmayan, iyi ilişkiler içinde olduğumuz Macaristan’ın bu gece bize karşı daha toleranslı olacağını ve Haluk Bey’in sonuçtan emin konuşmasına bakılırsa bu maçtan duygusal nedenlerle 2 farklı bir galibiyetle ayrılacağımızı düşünüyorum. Ben Haluk Bey’in sözüne inanıyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle