15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL 2007 CUMARTESİ 6 HABERLER Erdoğan’ın okuduğu hükümet programı, seçim beyannamesinin ötesine geçemedi Hedefler iddialı değil Batılı orkestra İran’da ? Haber Merkezi İran’da 1979’daki İslam devriminden bu yana ilk kez bir Batılı orkestra sahneye çıktı. Tahran Senfoni Orkestrası’nın daveti üzerine İran’a giden Alman Senfoni Orkestrası başkent Tahran’daki Vahdet salonunda bir konser verdi. Kadın müzisyenlerin başörtüsü giydiği konserde, orkestra “Brahms” ve “Beethoven”den eserler çaldı. Organizatörlerden Michael Dreyer, konserin amacının İran ve Batı arasındaki kültür ilişkilerini normalleştirmek olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda hükümet programını okuyan Başbakan Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz seçimleri öncesinde açıkladığı seçim beyannamesinin ötesine geçemedi. Beyannamede yer alan hedefleri yineleyen Erdoğan, 2013 yılında kişi başına milli geliri 10 bin dolara, okullaşma oranını ilköğretim ve ortaöğretimde yüzde 100’e çıkarmayı planladıklarını söyledi. Erdoğan, “sivil anayasa”dan söz ederken, üniversitelerdeki türban yasağı, imam hatip liselerinin durumu ve YÖK ile ilgili net bir hedef ortaya koymadı. Hükümet programı, dün Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından TBMM Genel Kurulu’na sunuldu. Program üzerindeki görüşmeler 3 Eylül Pazartesi günü, güvenoylaması ise 5 Eylül Çarşamba günü yapılacak. Hükümetin programının okunduğu oturuma, tüm liderler katılırken SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da locadan izledi. Hükümet programı şöyle: Cumhuriyetin nitelikleri: Anayasamızın değişmez hükümleri ile belirlenmiş olan bu nitelikler bir bütündür ve cumhuriyetimizin temel değerleridir. Yetkisini millet iradesinden alan siyasal çoğunluğun hukuka, anayasaya, evrensel hak ve özgürlüklere bağlı kalarak sorumluluğunu taşıdığı kararları alma yetkisi tartışılamaz. Sivil uzlaşma anayasası: Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaşırken ülkemiz sivil bir uzlaşma anayasasını hak etmektedir. Yeni anayasa, Cumhuriyetimizin değiştirilemez temel nitelikleri olan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerini tam olarak hayata geçirmeli, bireylerin haklarını en etkili şekilde korumalı, temel hak ve özgürlükleri “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”nin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin getirdiği ilke ve standartlarda güvence altına almalıdır. Yeni anayasa, olabilecek en geniş toplumsal uzlaşmayla hazırlanmalıdır. Yerel yönetimler: Geçen dönem hazırlıklarını tamamlamış olduğumuz il özel idareleri ve belediye gelirleri yasa tasarısı bu dönemde çıkarılarak yerel yönetimlerimiz mali yönden de güçlendirilecek, Köy Yasası da yenilenecektir. geçilecektir. Sağlık: ‘Sağlıkta dönüşüm programı’nı kararlılıkla sürdüreceğiz. Genel sağlık sigortası sistemi, 2008 yılında uygulamaya konulacaktır. Aile ve kadın: Kız çocuklarımızın ve kadınlarımızın eğitimin her kademesine daha fazla katılması ve toplumsal hayatın her alanında daha fazla rol alması için sürdürdüğümüz çalışmalarımız, yeni politikalarla güçlendirilecektir. Din hizmetleri: Diyanet İşleri Başkanlığı, yürütmekte olduğu din hizmetlerini toplumun ihtiyaçlarına daha etkin cevap verebilecek şekilde sürdürecektir. Konut yapımı: Önümüzdeki dönemde hedefimiz tamamlanmış olan konut sayısını sosyal donatılarıyla birlikte toplam 500 bine çıkarmaktır. İletişim: Önümüzdeki dönemde, telekomünikasyon pazarındaki serbestleşme hızlandırılacaktır. Kıbrıs: Geçen dönemde takip ettiğimiz dinamik Kıbrıs politikası ile Türkiye bir taraftan büyük bir psikolojik üstünlük kazanırken diğer taraftan KKTC’nin uluslararası meşruiyetini ve etkinliğini artırmıştır. Bu noktaya gelinirken Kıbrıs’ta tek bir asker çekilmemiş, bir metrekare toprak verilmemiştir. Bundan sonra da KKTC’ye gerekli destek verilecektir. Ortadoğu: Kerkük meselesinin çözüme kavuşturulması öncelikli gündem maddelerimizden birini oluşturmaya devam edecektir. Irak’ta istikrarsızlıktan beslenen terör tehdidine karşı da her türlü önlemi en etkin şekilde alacağız. Hiçbir komşu ülke toprağının ülkemize yönelik terörist eylemler için üs olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz. Avrupa Birliği: Hükümetimiz, AB katılım sürecini hem bir entegrasyon hem de Türkiye’nin siyasal, ekonomik, sosyal ve yasal standartlarını yükselten bir yeniden yapılanma süreci olarak değerlendirmektedir. Lefkoşe CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Dengeler Yaşam bütünüyle bir denge durumu olarak tanımlanabilir. Bir parçası olduğumuz (ya da öyle sandığımız) evrenden, en küçük atom parçacığına kadar her şey, varlığını bir denge durumuna borçludur. Dengenin bozulmaya başlaması, devrimin, dönüşümün, değişimin, ya da yok olmaya başlamanın habercisidir… Devrim sözcüğünü sadece toplumsal (ya da kişisel) olgular bakımından kullanmıyorum. Fiziksel dünyada da devrimler vardır. İnsanın oluşumu doğanın en anlamlı devrimi olsa gerek… ??? Kişisel yaşamlarımızda mutluluklarımızın hangi dengelerden kaynaklandığını, mutsuzluklarımıza hangi dengelerin bozulmasının yol açtığını az ya da çok biliriz… Toplumsal yaşamlar da dengeler üstüne kuruludur. Burada karşımıza şu sorular çıkabilir: Dengeler her zaman doğal oluşumların mı, yoksa aynı zamanda zorlamaların da mı sonucudur? Hangi tür dengeler daha uzun ömürlü, daha sağlıklıdır? Doğal oluşumların sonucundaki dengelerin daha uzun ömürlü, daha sağlıklı olacağı akla ilk gelebilecek yanıttır. Bununla birlikte, zor kullanarak gerçekleştirilen devrimlerin, dönüşümlerin ve sonuçlarında oluşan dengelerin de tarihte sayısız örneği bulunabilir… Bu noktada da bu kez, söz konusu zorlamaların yönü, doğrultusu gibi sorunlarla karşılaşıyoruz… Görülebileceği gibi, irdeleyici düşünce (buna diyalektik düşünce de diyebiliriz), sonsuzca alıp başını gitmeye eğilimli… Ama aynı ölçüde de zevkli ve zihin açıcı… ??? Sözü günümüz Türkiye toplumsal (siyasal) yaşamındaki denge sorununa getirmek amacında olduğumu tahmin etmek güç değil. Kitap oylumunda bir konuyu köşe yazısına sığdıramam. Özetle söylemek gerekirse, toplumsal yaşamımızdaki dengesizlikler gün gibi ortadadır. Tüm toplumsalsiyasal kurumlar ve aralarındaki ilişkiler Türkiye tarihinin büyük olasılıkla en büyük denge bozukluğu döneminden geçmekte… Bu konuda yüzeysel değerlendirmeler bana açıkçası anlamsız görünüyor. Medya genellikle bu sığ sularda seyretmekte. Toplumbilim ve edebiyat alanında, araştırıcı, yaratıcı yeteneklerin azlığı da, bütündeki denge bozukluğundan bağımsız olmayan bir başka konu… Büyük soluklu, uzun erimli bir mücadele gerektiren bu yeni dönemde, ben bu yazıda dile getirdiğim denge kavramını şu düşüncelerimle noktalamak istiyorum: İşçi sınıfı, köylüler, memurlar, küçük esnaf başta olmak üzere, tüm emekçi kesimler, ortak, bütünsel eylemleriyle güçlerini ortaya koyamadıkça, toplumumuzda gerçek anlamıyla sağlıklı bir denge ortamı oluşamaz. Toplumsal dengenin ne olup ne olamayacağını bu kesimlerin eylemleri ve bu eylemlere karşı başka çevrelerin tutumları belirleyecek… Medyanın ciddiyetinin ölçüsü, geleceği, inandırıcılığı da, bana kalırsa bu konudaki tutumuna bağlıdır… Bir not: Başıma bir kez daha geliyor. Şu anda Cuma saat 12.20. Yazımı göndermek üzere internet postamı açtım ve gelen mesajlar içinde geçen hafta kendisinden söz ettiğim değerli dostum Oğuz Oyan’ın “Dengeler” başlıklı bir yazısıyla karşılaşınca gözlerime inanamadım. Yazımı da başlığını da değiştirmeye gerek duymuyorum. En iyisi değerli okurlarımızın benim bu yazımla Oğuz Oyan’ın bugün (31 Ağustos) Dünya gazetesinde yayımlanan (daha “spesifik”) yazısını birlikte okumaları… A.B. Erdoğan, saat 15.45’te okumaya başladığı programı, 17.21’de bitirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, hükümet programını baştan sona dinlerken CHP lideri Deniz Baykal da saat 15.10’da girdiği Genel Kurul’dan, 1 saat sonra ayrıldı. SHP lideri Murat Karayalçın da birleşimi izledi. Milletvekilleri, hükümet programını kendilerine dağıtılan 76 sayfadan oluşan kitapçıktan takip etti. (Fotoğraflar: AA) AB su tasarrufu için çalışacak ? Dış Haberler Servisi Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan raporda, mevcut oranda su israfının devam etmesi halinde 2030 yılında Avrupa genelindeki su tüketiminin bugüne oranla yüzde 16 artacağı vurgulandı. Suyun verimli kullanımı için yeni teknolojiler devreye sokulursa birlik genelindeki su kullanımı yüzde 40 oranında azaltılabilecek. Komisyon ayrıca, üye ülkelerin tamamının vatandaşlarından “su kullanım parası” toplaması gerektiğine dikkat çekti. Buradan elde edilecek gelirlerle de ev ve işyerlerine su tasarrufu sağlayan banyo ve mutfak gereçlerinin takılması istendi. Yolsuzluklarla mücadele: Hükümetimiz döneminde yolsuzlukların önlenmesi ve hesabının sorulması yönünde çok ciddi tedbirler alınmıştır. Yolsuzluklar karşısında hükümetimiz tavizsiz tutumunu sürdürecektir. Güvenlik: Genel kolluğun önleyici kolluk yetkileri yapılacak yasal düzenlemelerle yeniden tanımlanacak, polis ve jandarma, gerek insan hakları gerekse teknoloji, teçhizat ve malzeme bakımından daha da güçlendirilecektir. Özelleştirmeye devam: Hükümetimiz, özelleştirme uygulamalarını sadece kamu için bir gelir kaynağı olarak görmemekte, üretimdeki verimlili ğin ve istihdamın artmasını sağlayacak önemli bir politika aracı olarak değerlendirmektedir. Uluslararası doğrudan yatırımların Türkiye’ye artan oranlarda gelmesini sağlamak temel hedeflerimizdendir. Enerji politikaları: Önümüzdeki dönemde enerji sektöründe, yatırımcıya, tüketiciye ve ilgili kesimlere güven veren, belirsizlik içermeyen bir ortam oluşturulacaktır. Enerji kaynaklarımıza nükleer enerjinin de eklenmesi için gerekli hukuki çalışmalar hızla sonuçlandırılacak, özel sektörün bu alandaki yatırımları desteklenecektir. Bölünmüş yol: Otoyollar dahil bölünmüş yol uzunluğumuz 12 bin 700 kilometreye ulaşmıştır. Şu anda yapımı devam etmekte olan bö lünmüş yolların toplamı 1800 kilometredir. Hedefimiz, bölünmüş yol ağının toplam uzunluğunu 15 bin kilometreye çıkarmaktır. Önümüzdeki dönemde demiryolu ağını daha da geliştirmeyi planlıyoruz. Turizm: 2013 yılında turizm gelirlerimizin 40 milyar dolara yaklaşmasını hedefliyoruz. Eğitim: Okulöncesinde okullaşma oranını yeni dönemde yüzde 50’ye, ilköğretim ve ortaöğretimde yüzde 100’e çıkarılacak, ilk ve ortaöğretim kurumlarında sınıflardaki öğrenci sayısı 30 olacak. Mesleki eğitimde okul türü yerine program türünü esas alan ve programlar arasında kolaylıkla geçişlerin yapılabildiği esnek bir sistem kurulmuş olup önümüzdeki dönem bu sisteme KKTC Larnaka ‘İskele’ operasyonu ? İstanbul Haber Servisi İstanbul’da düzenlenen “İskele’’operasyonunda, Kadıköy’deki bazı eğlence merkezlerinden haraç istedikleri ve sokaklara park edilen araçların sürücülerinden ücret aldıkları iddiasıyla gözaltına alınan biri yabancı uyruklu 12 kişi adliyeye sevk edildi. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği operasyonda, 2 adet ruhsatsız tabanca ve bu tabancalara ait fişekler ile 1 adet sahte 100 YTL ele geçirildi. Şüphelilerin, benzer nitelikteki 17 ayrı suça karıştıkları bildirildi. AKP’nin ekonomik hedefleri: Nominal faizler tek haneye indirilecek. Enflasyonu tek haneli seviyelere getirmekle yetinemeyiz. Yeni dönemdeki hedefimiz, fiyat istikrarını sağlayıp kalıcı hale getirmektir. Öncelikle istihdam üzerindeki yükler olmak üzere vergi oranlarını indirmeye devam edeceğiz. Damga vergisi başta olmak üzere işlemler üzerindeki vergileri kademeli olarak kaldıracağız. 2013 yılında ihracatımızın 200 milyar doları aşmasını bekliyoruz. 2013 yılında hedefimiz 800 milyara yaklaşan bir milli gelire ulaşmak, kişi başına geliri 10 bin dolara çıkarmaktır. ataol b?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın sözleri genel kurulda gerilim yarattı MUHALEFET YETERLİ BULMADI Genç’e garip benzetme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda hükümet programının görüşülmesiyle ilgili Danışma Kurulu önerisi üzerinde görüşmeler yapılırken, AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın “Merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler (Çingenenin merdi, kendini överken hırsızlığını söyler)” sözleriyle Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç’i hedef alması gerginlik yarattı. CHP’liler “hakaret edemezsiniz” diye tepki gösterirken, eski TBMM Başkanı, AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç da “Bu benzetme aşırı kaçtı, uygun düşmedi” dedi. TBMM Genel Kurulu dün açıldıktan sonra Bakanlar Kurulu listesi okundu. Daha sonra birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Eyüp Cenap Gülpınar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hükümet programını ne zaman okuyacaklarını sordu. Erdoğan da hemen okuyacağını bildirdi. Gülpınar, hükümet programının okunmasıyla ilgili TBMM’de temsil edilen dört grubun imzasını taşıyan Danışma Kurulu önerisini okuturken, Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç öneri üzerinde söz istedi. Genç, “7 yıl 3 ay Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Ahmet Necdet Sezer’in basiretli yönetimi ve çalışmalarına teşekkür etmek için” gündem dışı söz istediğini, ancak verilmediğini bildirdi. Genç, “Sezer’e üstün hukuk bilgisi, yurtseverliği, laik Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkzüğün verdiği yetkiyi kötüye kullandığını” söyledi. Danışma Kurulu önerisi üzerinde söz alan Genç’in reddedilen gündem dışı konuşma isteği doğrultusunda konuştuğunu kaydeden Bozdağ, “Merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler” deyince hem Genç, hem de başta CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin olmak üzere bazı CHP milletvekilleri kendisine tepki gösterdi. AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç da söz alırken “Bozdağ’ın benzetmesinin aşırı kaçtığını, uygun düşmediğini” bildirdi. Arınç, “Geçen dönemde pek çok hakkın kötüye kullanıldığını gördük. İçtüzük değişikliği taslağı hazırladık, ancak çıkmadı. Danışma Kurulu önerisi grupların üzerinde uzlaştığı bir öneridir, üzerinde görüşme yapılmadan oylanmalıdır” deyince Genç, “O zaman Meclis’i terk edelim” diye bağırdı. Arınç da “Sadece sizin konuşma hakkınız yok. Kendinizi parlamentonun üzerinde görmeyin. Her partinin imzası olan Danışma Kurulu önerisi üzerinde konuşmak parlamentonun zamanından çalmaktır” diye konuştu. Arınç ayrıca 2006’da Tunceli’yi ziyaret ettiğini, kendisine bu ziyarette 2 CHP milletvekilinin eşlik ettiğini anlatırken, engelli yurttaşlara fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi yapılması için 125 milyar liralık ödenek tahsis ettiğini anlattı. Genç, sataşma gerekçesiyle söz isterken kendisine söz verilmedi. Program umut vermedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümet programını açıklamasının ardından, muhalefetten programın “iddiasız” olduğu eleştirisi geldi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, hükümet programının sunumunun “bütçe konuşmasına” benzediğini belirterek “Geleceğe yönelik perspektif koyan, topluma umut verecek, bir konuşma değildi” diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ın dün açıkladığı hükümet programını muhalefet, “iddiasız” ve “geçmişte söylenenlerin tekrarı” şeklinde yorumladı. Hükümet programı üzerinde 3 Eylül Pazartesi günü yapılacak görüşmelerde CHP adına konuşacak olan Kılıçdaroğlu, hükümet programı ile ilgili olarak, “Bu bir hükümet programı değil, bir bütçe konuşması gibiydi. Geleceğe yönelik perspektif koyan, topluma umut verecek bir konuşma değildi. Başbakan sanki olağan bütçe konuşmalarından birini yaptı” dedi. Ekonomik hedefler konusunda da bir açılım sağlanmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Başbakan geçmiş bütçe görüşmelerinde hangi hedefleri söylediyse yine aynılarını söyledi. Bazı konularda doğruları söylemedi. Siyaseten sadece bir anayasa değişikliği ihtiyacından söz etti. Üniversitelerin bilimsel ve yönetsel özerkliğine vurgu yaptı. Umarız öyledir. Ancak geçen dönem uygulamaları ile söyledikleri arasında ciddi çelişkiler var. Başbakan zaman zaman gazetelere yaptığı açıklamalarda çok daha iddialı bir yaklaşım sergiliyordu. O iddiayı göremedik.” MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümet programı üzerinde değerlendirme yapıp yapmayacağı sorusuna, “Pazartesi günü görüşeceğiz” karşılığını vermekle yetindi. Sınırda kaçak operasyonu ? EDİRNE (AA) Edirne’de kaçak olarak yurtdışına gitmeye çalışan yabancı uyruklu 155 kişi ve bu kişilere kılavuzluk yapan 10 Türk yakalandı. Jandarma ve sınır devriye ekiplerince merkeze bağlı Karakasım köyü ile Uzunköprü, İpsala ve Meriç ilçelerinde yapılan kontrollerde, kaçak olarak yurtdışına gitmeye çalışan Filistin, Moldova, Somali ve Irak uyruklu 155 kişi ve bunlara kılavuzluk yapan 10 Türk gözaltına alındı. Yabancı uyruklular, sınır dışı edilmek üzere Edirne Emniyet Müdürlüğü Pasaport ve Yabancılar Şubesi’ne gönderilirken, 10 Türk ile ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. Genç’in konuşmasında 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i övmesine AKP’liler tepki gösterdi. ması nedeniyle teşekkür ettiğini” söylerken, “Sade bir hayatı oldu. Çocuklarının düğünü için onbinlerce kişiye davetiye gönderip para toplamaya kalkışmadı” deyince, AKP’liler tepki gösterdi. TBMM Başkanvekili Gülpınar da “Danışma Kurulu kararı için söz istediniz, konuya gelin” uyarısında bulundu. Geçen dönemlerde de “her vesileyle” TBMM kürsüsünden Tunceli’nin sorunlarını dile getiren Genç, daha sonra Pülümür’ün yol sorunu üzerinde durdu. Bu arada, Başbakan Erdoğan’ın Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafiz Özak’ı yanına çağırıp bilgi istemesi dikkati çekti. Genç, uyarılara karşın konuşmasını sürdürürken “Hiç olmazsa şimdiye kadar Çankaya’da bir hukukçu vardı. Orada artık gerekli incelemeyi yapacak kişiler, organlar yok. Dikkatli olmak lazım. Sezer’i tebrik ediyorum. Şimdi bazı gazeteciler bakıyorum, iştahla yeni cumhurbaşkanı geldi, bizi yurtdışına götürür diye yazıyor. İsrafa girmeyin” deyince AKP milletvekilleri kendisine tepki gösterdi. Genç, “Bana tahammül etmek zorundasınız” dedi. Bozdağ’dan ağır sözler AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ kürsüye çıkarken “Genç’in içtü CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle