19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 2007 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB Y PB Y B B B B PB 29 27 29 26 29 32 32 32 25 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB Y Y B B B B B 29 29 31 31 34 30 32 35 33 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B A A A PB PB PB Y 34 32 39 39 36 33 33 29 29 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, Trakya, Doğu Karadeniz kıyıları ile Çanakkale, Kars, Ardahan, Bolu, Düzce ve Karabük çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı kuzeybatı kesimlerde 2 ila 4 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B B B Y Y Y Y Y Y 26 20 26 20 21 21 22 30 26 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y Y PB Y Y B Y Y 29 30 32 27 24 22 27 29 22 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A B B B B B A Y 26 37 32 39 33 31 36 35 35 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada bibi belediye başkanları mıdır? Bu kadar komik şeyler olur mu? Yani AKP’ye vurabilmek için gel getir olayı buraya dayandır” diyor. Öyleyse?.. Başkentin susuzluktan kıvranan bir kent haline gelmesine kim neden oldu? Zamanında gerekli önlemleri alması için belediyeye gerekli izni vermeyen hükümet mi, yoksa olası susuzluğu önlemek için yeterli önlemleri saptamakta işi ağırdan alan belediye (Bay Melih Gökçek) mi? Yönetim kadroları RTE’nin söylediği gibi baştan aşağıya zemzem suyuyla yıkanmış gibi tertemiz olduğuna göre başkenti susuzluğa mahkum eden kim? Suçlu bulundu. Hesabını öbür dünyadan önce bu dünyada vermesi gereken Melih Gökçek değil. Hükümet hiç değil. Öyleyse?.. RTE’nin açıklamalarından çıkarılması olası sonuca göre, suçlu ve sorumlu, ırmakları, dereleri kurutarak başkent halkını cezalandıran Tanrı! Ya Rabbi, başkent halkı RTE’nin partisine oy vermekten başka ne suç işledi ki; aylarca susuzluğa mahkum ediyorsun? Eller tersine dönmüş, yağmur duasına çıkıyorlar, Diyanet İşleri imamlara dualar yetiştiriyor, sana sığınıyorlar, rahmetini esirgiyorsun! Yoksa verilen aklı kullanamayan insanları mı suçluyorsun? Gel de işin içinden çık! ??? Varsın şöyle olsun, böyle olsun. Adam taş gibi hükümet. Yıllardır, hele son birkaç aydır susuzluk alarmı veriliyor. Ses yok RTE’de. İş işten geçtikten, çarpık kimi önlemler alındıktan sonra, susuzluk sorunuyla ilgili nelerin yapılabileceğini araştırmak için Su Şurası yapılmasını emir buyurmuş. Aklınla bin yaşa! Tek başına ilk iktidar yaşayan Demokrat Parti’nin bakanlarından Samet Ağaoğlu, bir konuyla ilgili yasa olmadığını öne süren muhalefete Meclis kürsüsünden, “Biz yaparız, yasa arkadan gelir” diye veciz bir yanıt vermişti; tek başına iktidar mantığı değişmiyor, RTE’ninki de o hesap: İstim arkadan gelsin! Bu arada 5 Ağustos Pazar günkü Milliyet’teki habere göre, olayın abartıldığını söyleyen RTE, “tıraş olurken ve banyo yaparken daha az su kullanılmasını” istemiş. Çok şükür, Müslüman halkımızın dini duygularını rencide edecek bir başka öneride bulunmuyor. Örneğin aptes almayı sınırlandırmalarını salık vermek gibi bir açmazın içine düşmüyor! ??? İnsanlar susuzluğa karşı savaşım verirken RTE’nin kafası başka sorunları çözmeye çalışıyor. Dün Cumhurbaşkanı Sezer’den yeni hükümeti kurma görevini aldı. Bugünden itibaren önce Meclis Başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı sorununu birlikte çözmenin yollarını arıyor. Bülent Arınç, çok konuşarak, siyasal ortamın daha fazla gerginleşmesine olanak sağlamak için başkanlık görevi dışında bir görev almayı istiyor. Yerine bir aday bulunacak. Şöyle dindar mı dindar bir aday! Cumhurbaşkanlığı sorununda tek olasılık kaldı; Gül Abdullah’ın Çankaya sevdasından vazgeçmesi! Bu noktadan bakılınca Meclis Başkanlığı şu açıdan önemli: Bir süredir Gül Abdullah’ı Çankaya’dan uzaklaştırabilmek için devletin 2 numaralı koltuğu, TBMM Başkanlığı önerildi. Bu koltuğa Gül’ün gülümsediğine tanık olunmadı. Meclis Başkanlığı’na iktidarın münasip görüp önereceği başka adaylar ortaya atılırsa Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığı canlılığını yitirmemiş demektir. Ne zamana kadar? RTE, bir grup toplantısında Gül’ü ve dışındaki bir adayı ilan edinceye... ya da söylentilerin dışında bir davranışla hükümet listesini Sayın Sezer’e bir süre sonra sunmasına… kadar. Bakanlar Kurulu listesinde Gül’ün yeri yoksa cumhurbaşkanı adaylığını RTE de kabul etmiş, sindirmiş olacak! Son zamanlarda Çankaya konusuna değinirken halkın isteğine, iradesine karşı çıkılamayacağını söyleyerek seçim meydanlarının adaylığını (cumhurbaşkanlığını) halkın da onayladığını durmadan yineleyen Gül’e benzer bir ağız kullanıyor. Bu söylemlerde yakınlaşma dikkate alınarak RTE’nin Gül’ün adaylığını sindirmiş olması olasılığı güçlenmiyor mu? Gül’ün çağdaş bir kimlik sergilemesine boş verin. Başbakanlık’tan sonra İslam cumhuriyetinden ılımlı İslam rejimine doğru bir gelişme gösteren bir AKP’li, laik Türkiye’nin kurucusu eşsiz Atatürk’ün Çankaya’sını mesken tutacak. Muhalefetimiz nerede, uyuyor mu? Hamas’tan aynı söylem Holbrooke’un ardından Hamas sözcüsü Bartum da ‘Türkiye’deki ılımlı İslamın, İslami model itibarıyla iyi bir tablo sunduğunu’ ileri sürdü ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) ABD’nin eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke’un, Türkiye’nin ılımlı İslam ile yönetildiği yönündeki yorumlarının ardından, Filistin’de Hamas örgütü sözcülerinden Fevzi Bartum da benzer bir değerlendirme yaptı. Bartum, “Türkiye’de ılımlı İslam, İslami model itibarıyla iyi bir tablo sunuyor” dedi. İngiliz Financial Times gazetesinde yer alan Harvey Morris imzalı haberde, Hamas’ın kontrolündeki Gazze Şeridi’nde yaşayan 1 milyon 400 bin kişi için bölgenin, hem siyasi hem ekonomik olarak hiç olmadığı kadar tecrit edildiği belirtildi. Haberde, “Kimileri Filistinlilerin iki devlet çözümünü de aşıp üç devletli çözüme, İsrail, Hamasistan ve Fetihistan çözümüne yöneldiği şakasına hâlâ gülümseyebiliyorlar” denildi. yer aldı. Hamas’ın ekonomik sıkıntılar konusunda İsrail, ABD ve Avrupa ile yeni düşmanları El Fetih’in lideri Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı suçladığı kaydedildi. Yazıda Hamas sözcülerinden Fevzi Barhum’un şu sözlerine yer verildi: “Biz Amerika ve Avrupa tarafından dışlanmak istemiyoruz. Türkiye’de ılımlı İslam, İslami model itibarıyla iyi bir tablo sunuyor.” tu. Holbrooke, 11 Eylül’den bu yana ABD’nin “Dünyanın her yerinde ılımlı İslami demokrasiler istiyoruz” dediğini belirterek, şimdilik bunlardan iki tane bulunduğunu, birinin Türkiye diğerinin ise Malezya olduğunu söylemişti. Son genel seçimde Türkiye’nin çok kritik bir tercih yaptığını dile getiren Holbrooke, şöyle konuşmuştu: “Ilımlı bir Müslüman parti, meşruiyetlerini Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk’ten alan ünlü milliyetçi partileri mağlup etti. Bu ılımlı Müslüman parti İsrail ile de iyi ilişkiler içinde ve AB’ye üyelik istiyor. Ben de bunu kuvvetle destekliyorum. Ama bazı meseleleri var.” GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Muhafazakâr toplumu daha da İslamileştirmek’ Laik orta sınıftan geriye kalanlar için başlıca kaygı unsurunun “Hamas’ın İslami kurallar konusunda ne yapacağı” olduğu belirtilen haberde, “Çarpışmadan zaferle çıkan ama yeni gücüyle ne yapacağını bilemeyen Hamas, şimdilik muhafazakâr toplumu daha da İslamileştirme konusunda yumuşak bir yaklaşımı tercih ediyor” ifadesi Holbrooke’un sözleri ABD’nin yeni dışişleri bakanı olacağı belirtilen eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke, katıldığı bir televizyon programında Türkiye’nin ılımlı İslam ile yönetildiğini savunmuş BLACKSEAFOR Amerikan oyuncak devi FisherPrice, kurşun bazlı zehirli boya içerdiği şüphesiyle Çin’de üretilen 1 milyon kadar oyuncağını piyasadan çekerken İstanbul’da çeşitli çocuk ürünleri satan birçok mağazanın olaydan haberdar olmadıkları ve FisherPrice tarafından bilgilendirilmedikleri ortaya çıktı. Söz konusu 80 çeşit oyuncağın Türkiye’de bulunmadığını söyleyen mağazalarda ise piyasadan çekilen Susam Sokağı serisinden oyuncakların satışta olması dikkat çekti. Karadeniz Türkiye’nin komutasında KOCAELİ (AA) Türkiye’nin de üye olduğu Karadeniz Deniz İşbirliği Görev Grubu’nun (BLACKSEAFOR) komutanlığı ve harekât kontrolü, 1 yıl süreyle Rusya Federasyonu’ndan Türkiye’ye geçti. Kocaeli’de Donanma Komutanlığı Gölcük Deniz Üssü’nde düzenlenen devir teslim töreninde konuşan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, “Karadeniz’in önemi, sadece altı ülkeyi açık denizlere bağlaması değil, Balkan ülkeleri ve Kafkas’ları da birbirine bağlamasıdır’’ dedi. BLACKSEAFOR’un temel amacının Karadeniz’de barış ve istikrarın sağlanması kapsamında bölgesel işbirliği faaliyetlerinin artırılması ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi olduğunu belirten Karahanoğlu, stratejik bir öneme sahip olan Karadeniz’de terörle mücadele konusunda kıyıdaş ülkeler arasında ciddi işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Törende, Rusya Federasyonu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Albay Mikhail Sukhval, BLACKSEAFOR’un sembolü olan kılıcı bu yıl BLACKSEAFOR’a 1 yıl süreyle komuta edecek olan Albay Levent Görgeç’e verdi. Rusya Federasyonu Azov tank çıkarma gemisi ile Türkiye’nin TCG Salihreis firkateyni arasında “sancak toka’’ yapılmasının ardından, Karahanoğlu ile BLACKSEAFOR’a üye diğer ülkelerin komutanları arasında devir teslim defteri imzalandı. BLACKSEAFOR kapsamında 31 Temmuz21 Ağustos tarihleri arasında Türkiye, Bulgaristan ve Romanya’daki limanlarda 16 gün, seyir halinde ise 6 gün görev yürütülecek. BLACKSEAFOR’a katılan gemilerin Karadeniz’de bulunan farklı limanlara gerçekleştirecekleri ziyaretlerle ülkeler arasındaki dostluğun pekiştirilmesine ve birlikler arasında karşılıklı bilgi alışverişi yoluyla eğitim seviyesinin geliştirilmesine olumlu katkıda bulunulması hedefleniyor. oluşturuyor. Türkiye, nisan ayında Irak yönetiminin terör örgütü PKK ile ilgili tutumu nedeniyle nota vermişti. Irak yönetimi de notayı aldı, eğdibüktü, kürdili sükutkâr makamından bir beste yapıp bıraktı! Türkiye Irak’a, “Terör örgütüne verdiğin desteği belgeleriyle ortaya koyabiliriz, önlem al” diyor. Irak da Türkiye’ye, “Terörle mücadeleye hemen varım, ama senin ülkenden de El Kaide’ye destek var, sen de önlem al” diyor. Irak bir bakıma, PKK ile mücadele karşılığında Türkiye’den ödünler koparmaya çalışıyor. El Maliki’nin gelişi öncesinde Ankara’daki hava şu: “Sabrımız taştı, bu son uyarımız olacak!” Buna karşılık El Maliki’nin de “PKK terör örgütüdür, bunu böyle ilan ediyoruz” diyebileceği söyleniyor. Olabilir mi? Olabilir... Zira PKK militanlarının çoğu Barzani’nin, Talabani’nin ordusuna katıldı. Arta kalanlar, “huysuzlar”... ??? Irak’ın içindeki gelişmeleri dikkate aldığımızda şu soru çengelli duruyor: El Maliki ne ölçüde Irak’ın tümünü temsil ediyor? Kürtler, El Maliki’ye Türkiye ziyareti öncesinde şunu söylediler: “Gerçekçi ol. Bizim evet demeyeceğimiz bir şeyin altına imza atma. Aksi halde, attığın hiçbir adımı tanımayız.” Sünniler zaten hükümetten çekildi. El Maliki onları şöyle ikna etmeye çalışıyor: “Cumhurbaşkanlığını size verebiliriz. Çekilmeyin, birlikte hareket edelim...” El Maliki, Bağdat’ın devlet katlarında krizin, sokaklarında kanın olduğu bir ortamda Türkiye’ye geliyor. El Maliki’nin gündeminde KerkükYumurtalık boru hattı, ekonomik ilişkiler ve Kerkük referandumu da var. Türkiye, boru hattının açık olmasından yana. Böylece Irak yönetimi, Batı ile bağlarında Türkiye faktörünün önemini sürekli hissedecek. Kerkük referandumu ise hâlâ belirsizliğini koruyor. El Maliki, referandumun ertelenme olasılığını sürekli dikkatte tutuyor, ama bunu Kürtlere nasıl anlatacağını kestiremiyor! Bu bağlamda Türkiye, El Maliki’nin dik durması için çaba harcama sorumluluğunda. ??? Yine son anda bir değişiklik olmazsa diyelim ve ekleyelim: El Maliki, Ankara’dan sonra Bağdat’a dönmeyecek, Tahran’a devam edecek. Neden? Ne olursa olsun El Maliki, İran’sız ayakta duramayacağını düşünüyor. ABD desteğiyle hükümet olan El Maliki, İran desteğiyle hükümetinin devam edeceğine inanıyor. Bu da Irak’ın şu anda içinde bulunduğu dengelerin, daha doğrusu dengesizliklerin bir parçası. Irak’ta oyunu çok cepheli oynayanların başında İran geliyor. Güneydeki Şiilerle değişik bağlar kuran İran, Kürtleri ekonomik olarak arkasına alma ve kendine bağlama olasılıklarını hesaplıyor. El Maliki, bugün Türkiye’ye 2007’nin ikinci ziyaretini yapacak. Ankara’nın öteden beri yakındığı “muhatap bulamama” çıkmazını tam olarak gidermese bile bu temas önemli. Ankara Bağdat’la nereye kadar gideceğini bir anlamda görmüş olacak. Böylece Irak destekli terörün azması halinde “Günah bizden gitti” deme zemini oluşturulabilir. ankcum?cumhuriyet.com.tr Zehirli oyuncaklar satışta İstanbul Haber Servisi Mattel Grubu’na bağlı Amerikan oyuncak devi FisherPrice, kurşun bazlı zehirli boya içerdiği şüphesiyle Çin’de üretilen 1 milyon kadar oyuncağını piyasadan çekerken şirketin Türkiye’deki mağazalarında bulunan ürünlerinin satışına devam ediliyor. Fisher Price’in yalnızca ABD, Kanada ve İngiltere basınında yer alan “oyuncakların bazılarında kullanılan boyanın, izin verilenin üzerinde kurşun içerebileceği” yönündeki açıklamasında, oyuncakların çocuklar üzerinde yaratabileceği sağlık sorunlarının boyutları konusunda herhangi bir bilgiye yer verilmedi. Çin hükümeti ise ihraç ettikleri malların yüzde 99’undan fazlasının güvenilir olduğunu bildirdi. 1 Mayıs ve 2 Ağustos tarihleri arasında üretilen oyuncakların çoğunun Sesame Street (Susam Sokağı) serisine ait olduğu, kodları 1097LF’den 1877LF’ye kadar olan 80 tür FisherPrice oyuncağının ise yaklaşık 300 bininin Amerikan pazarında zaten satılmış olduğu belirtildi. FisherPrice’ın yöneticisi Robert A. Eckert de yaptığı açıklamaPrice tarafından bilgilendirilmedikleri ortaya çıktı. Söz konusu 80 çeşit oyuncağın Türkiye’de bulunmadığını söyleyen mağazalarda ise piyasadan çekilen Sesame Street (Susam Sokağı) serisinden oyuncakların satışta olması dikkat çekti. FisherPrice henüz Türkiye’deki müşterilerine yönelik herhangi bir duyuru veya açıklama yapmadı. Cevahir Alışveriş Merkezi’ndeki Toyzz Shop’tan adını vermek istemeyen bir yetkili, şirket tarafından kendilerine herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını belirterek “Haberi okuduk. Elimize henüz bir bilgi gelmedi. Satışlarımız devam ediyor” dedi. Carousel’deki Toys’rs İstanbul bölge satış müdürü ise “Bizde o yasaklanan mallar yok.Ancak aynı firmanın diğer mallarının satışı sürüyor” dedi. DTP rahatsız ? Baştarafı 1. Sayfada HİROŞİMA’NIN 62. YILDÖNÜMÜ ABD hâlâ nükleer silah geliştiriyor Haber Merkezi Dünya tarihinde atom bombasının savaş yıkımı amacıyla tek kullanıldığı ülke olan Japonya’nın Hiroşima kentinde cehennemin 62. yıldönümü ateşten kurtulanlarla birlikte dün anıldı. İnsanların üzerine atom bombasını atan tek ülke olan ABD, yıllarca süren radyasyon kalıntısının etkisi de dahil 250 bin insanın ölümüne neden oldu. Hiroşima’nın Barış Anıtı Parkı’nda dün bir araya gelen yaklaşık 40 bin kişi, atom bombasının etkilerinin ebediyen silinmesi için dua etti. Törende konuşan Hiroşima Belediye Başkanı Tadatoşi Akiba, “ABD, nükleer silah programını olduğu gibi muhafaza ediyor ve geliştirmeye devam ediyor” dedi. Saldırıda yaşamını yitirenler Ankara’da da anıldı. Hiroşima Belediyesi’nin hediye ettiği Ankara’daki Botanik Parkı’nda bulunan barış çanı, Amerikan bombardıman uçağı B29 “Enola Gay”in bombayı attığı sabah saat 08.15’te iki çocuk tarafından çalındı. İstanbul’da da TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu üyeleri, Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombaları sonucu yaşamını yitirenleri Galatasaray Lisesi önünde andı. da, bu hatayı düzeltmek ve tüketicinin güvenini tekrar sağlamak istediklerini söyledi. İstanbul’da çeşitli çocuk ürünleri satan mağazalarda yaptığımız araştırmada, birçok mağazanın olaydan haberdar olmadıklarını, Fisher milletvekilerini rahatsız etti. DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, “provokatif” diye nitelendirdiği raporun AB’nin görüşünü yansıttığına inanmadığını söyledi. AB Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nün hazırladığı “Kürt sorunu” başlıklı rapor, DTP’lilerde rahatsızlık yarattı. DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, raporu görmediğini, o nedenle bir açıklama yapmayacağını söylerken Akın Birdal tepki gösterdi. Birdal, raporu hazırlayanların, DTP ile PKK arasındaki bağlantıya ilişkin ellerinde somut bir belge varsa ortaya koymaları gerektiğini söyledi. Bu raporu hazırlayanların iyi niyetli olmadığını, rapordaki yaklaşımların AB’nin temel ilkeleriyle uyuşmadığını da kaydeden Birdal, “Raporu hazırlayanların, Türkiye’nin istikrarsızlığından yararlanmak isteyen bir kesimin görüşlerini yansıttığını düşünüyorum” dedi. Avrupa’nın DTP’nin parlamentoya girmesini bir “şans” olarak değerlendirmesi gerektiğini kaydeden Birdal, “Bu son derece farklı, provokatif ve polisiye bir rapordur” diye konuştu. ‘Türkiye laiktir’ ? Baştarafı 1. Sayfada İstanbul Emniyeti’nde görev değişimi İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde, toplam 32 şube ve ilçe müdürlüğünde yeni görevlendirmeler yapıldı. Şube ve ilçelere atanan isimler şunlar: “Ali Azimli Adalar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Servet Sarıçiçek Avcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Yusuf Yüksel Bağcılar İlçe Emniyet Müdür Vekilliği’ne, Mehmet Maden Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Zafer Enver Tozun Büyükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Hüseyin Aktaş Eminönü İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Dindar İlhan Esenler İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Halil İbrahim Yaylagül Eyüp İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Nihat İşlek Pasaport Şube Müdürlüğü’ne, Hüseyin Aktaş Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Şahin Çiftçi Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Nejat Bil Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne,Yunus Ayhan Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Hanefi Sanbur Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Ramazan Sefa Kabal Araştırma Geliştirme Şube Müdürlüğü’ne, Mustafa Köse Asayiş Şube Müdürlüğü’ne, Halit Körken Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü’ne, İlhan Kara Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğü’ne, İbrahim Karadağ Boğaziçi Köprüleri Koruma Şube Müdürlüğü’ne, Kenan Yıldız Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne, Özkan Sivrikaya Çocuk Şube Müdürlüğü’ne, Metin Yılmaz Eğitim Şube Müdürlüğü’ne, Salih Gölcü Hukuk İşleri ve Soruşturma Şube Müdürlüğü’ne, Mustafa İncebay İnşaat Emlak Şube Müdürlüğü’ne, Cahit Gök Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne, Ercan Macit Özel Harekât Şube Müdürlüğü’ne, Oktay Bulduk Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, S. Suat Dilberoğlu Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne, Hacı Ahmet Osanmaz Genel Denetleme ve Disiplin Şube Müdürlüğü’ne, Mahir Çakallı Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne, Salih Kara Yabancılar Şube Müdürlüğü’ne, Ömer Demirtaş Ruhsat İşlemleri Şube Müdürlüğü’ne.” istediğini” de belirtti. İstanbul’un Ortaköy semtinde, Alman ZDF TV kanalının programına katılan Roth, Türkiye’nin AB üyesi olması gereğini vurgularken şunları söyledi: “ Türkiye’de tabii ki mükemmel bir demokrasi yok ama demokrasi her şeye rağmen işliyor. Türkiye Müslüman değil laik bir ülkedir. Ama Türk halkının çoğu Müslümandır.” AB Haber’e göre Avrupa’da Türkiye’ye yönelik kaygıları anladığını ifade eden Roth, “Ama bu kaygıları Türkiye’nin AB üyeliğine karşı kullanmayı çok yanlış buluyorum” dedi. Türkiye’deki insan hakları sorununa dikkat çeken Roth, “Türkiye’ye bütün kriterleri uygulaması için destek verip bunların hayata geçirilmesi için baskı yapılmalı. Türkiye’yi, bu kriterlerin Türkiye’nin de yararına olduğuna inandırmak gerekli. İnsan hakları ve azınlık haklarının korunması gibi konularda Türkiye mutlaka adım atmalı” dedi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle