19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 AĞUSTOS 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan’ın, 60. hükümetin onayı için yeni cumhurbaşkanını bekleyeceği belirtiliyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sezer’i aşma planı ‘Hükümet rejimle kavgalı olmamalı’ ? ANKARA (ANKA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, kurulacak hükümetin “anayasa tartışması yaratmaması” gerektiğini savundu. “Biz anayasanın laik, demokratik özüne inanan, Atatürk ilkelerini benimsemiş, Türkiye’de anayasa tartışması yaratmayacak bir hükümetin görev yapmasını isteriz” diyen Özyürek, hükümetin farklılıklarının ekonomik ve sosyal konularda olması gerektiğinin altını çizdi. Özyürek, “Türkiye’de rejimle, Atatürk ilkeleriyle, laik demokratik Cumhuriyetle kavga etmeyecek kişilerin hükümette bulunmasını düşünürüz” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı 60. hükümeti kurmakla görevlendirdi. Yeni hükümet oluşumu için anayasal takvime dikkat edeceğini belirten Erdoğan, “güçlü bir kabine” diyerek hükümette köklü değişiklikler yapacağının mesajını verdi. Erdoğan’ın “anayasal takvim” vurgusu yapması ise yeni kabine listesini yeni cumhurbaşkanı seçilinceye kadar bekleteceği biçiminde yorumlandı. Cumhurbaşkanı Sezer, dün Başbakan Erdoğan’ı Çankaya Köşkü’nde kabul etti. Sezer, yaklaşık 15 dakika süren görüşmede Erdoğan’ı 60. hükümeti kurmakla görevlendirdi. Erdo DicleFırat... Türkiye ve dünya genelinde küresel ısınma var mı? Var!.. İklim değişikliklerine bağlı küresel ısınma su yoksulluğu getirir mi? Getirir!.. Su varsılı ülkelerle su yoksulu ülkeler arasında yakın bir gelecekte gerilim ve çatışma çıkar mı? Ali Bulunmaz’ın “Su Savaşları ve Türkiye” başlıklı yazısını okurken bu sorular geldi aklıma... Ali Bulunmaz, Cumhuriyet’te yayımlanan yazısında ilginç bilgiler sundu. Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) gizli gündemini oluşturan su sorunu ve yeni su havzalarının açılımı doğrultusunda İsrail’in Irak topraklarına doğru yayılması amacı neyi akla getiriyor acaba? Bugün Ortadoğu’da petrol adına gerçekleştirilen işgallerin yönü yakın bir gelecekte suya yönelirse hiç şaşmayalım. Şimdi bir soru: “Kişi başına 1430 metreküp yıllık tüketimiyle su yoksulu olan ve 2030’da 80 milyona ulaşması beklenen nüfusuyla tüketimi 1100 metreküpe gerileyeceği öngörülen Türkiye için durum nedir?” Durum hiç de iyi değil!.. Çünkü Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler, FıratDicle ırmaklarını “uluslararası” akarsu olarak görme eğilimindedir. Bunun için de Suriye, GAP nedeniyle “mağdur” gösterilmektedir. ??? Birleşmiş Milletler’in 2006 Su Raporu’nu Tayyip Bey acaba okudu mu? Hiç sanmıyorum!.. Raporda 2025 yılından itibaren Türkiye’de su sıkıntısının üst noktaya ulaşacağı yazılıydı. Aynı raporda Suriye ve Irak’ta büyük su kıtlığı yaşanacağı öngörülüyordu. Bu ne demek oluyor? Dicle ve Fırat’ın önemi artıyor. BOP’un su ayağında Dicle ve Fırat var. Su, petrolden daha önemli. Gelelim su dağıtımının özelleştirilmesine... Daha önceki yıllarda Güney Amerika ülkelerinde benzer su özelleştirmesi denenmişti. IMF ve Dünya Bankası desteğinde oralara gelen çokuluslu şirketler suları ele geçirmişti. Peki sonuçta ne oldu? Yaşamını topraktan sağlayan tarım kesimi daha da yoksullaşmıştı. Bunun sonunda da direniş eylemleri başlamıştı. Bolivya’da Morales’i iktidara tarım kesimi, yani üreticiler getirmişti. Şimdi Bolivya’da Morales’in iktidara getirilmesi öncesi yapılan suyun özelleştirilmesi, AKP iktidarı ve yerel yönetimler tarafından yapılmak isteniyor. Küreselemperyalist sermaye su savaşlarının tam ortasında yer alıyor. Oyunun içine Türkiye bilerek sokuluyor. Dicle ve Fırat ırmakları IMF ve Dünya Bankası desteğindeki çokuluslu şirketlere satılmak için zaman kollanıyor. Türkiye bu konuda aymazlığa düşerse su savaşlarına doğrudan girecek... ??? Üç büyük kentimiz İstanbul, Ankara ve İzmir’de su sıkıntısı kapıda... İstanbul ve Ankara’da su sıkıntısının kaynağı AKP’li yerel yönetimler değil mi? Ellerinde proje yok!.. İstanbul’u 1994 yılından beri AKP’li belediyeler (iki dönem Milli Görüş) yönetti... Kuraklık sorununu onlar halktan sakladı... Şimdi ise kuraklık öne sürülerek akarsularımızı çokuluslu şirketlere satmak için kolları sıvadılar... ABD’nin BOP ayağı devrede... BOP’un bir ayağı bölgede su kaynaklarında... Su, petrolden daha önemli... Oyun sürüyor... ? Hükümeti kurmakla görevlendirilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı’nın veto olasılığına karşı yeni kabine listesini yeni cumhurbaşkanı seçilinceye kadar bekletebileceği dile getirildi. Erdoğan’ın, bu süreçte Sezer’in tavrına bağlı olarak yeni kabine listesini yeni cumhurbaşkanına sunacağı kaydedildi. ğan, görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, 60. hükümetin kurulması görevinin Cumhurbaşkanı Sezer tarafından kendisine verildiğini söyledi. Erdoğan, “Bu vesile ile anayasal takvim süreci içerisinde önce çalışmalarımızı yaparak bunu Sayın Cumhurbaşkanımıza takdim edeceğim” dedi. Erdoğan yeni kabineyi partinin ilgili ve yetkili kurullarında görüşmeler yaparak ve partiye yeni katılan isimlere danışarak belirleyeceklerini söyledi. Hükümetin güven oylaması için sayısal bir sorununun bulunmadığını ifade eden bir gazetecinin, buna rağmen gerek cumhurbaşkanı seçimi gerekse güven oylaması konusunda muhalefetle bir temasının olup olmayacağı sorusu üzerine Erdoğan şöyle konuştu: “Ben bunu daha önce açıkladım. Biliyorsunuz bazı liderleri telefonla aradım. Her zaman irtibat halinde olmak isterim. Bunun gayreti içerisinde olmak isterim. Ama bu gerekli olan anlar olur, gerekli olmayan anlar olur. Tabii her attığımız adımda da, her konuyu da görüşmek şart da değil. Bu bakımdan hassasiyetim dayanışmaya dayalıdır. Bundan sonraki süreçte de dikkat edeceğim. Ama bu yüzde yüz her konuda olur diye de bir kaide yok.” Erdoğan, “45 günlük süreyi sonuna kadar bekleyecek misiniz” sorusu üzerine, “Arkadaşlar bir takvim kullanılacak dendiği anda bu illa 45 günün sonuna kadar diye ol maz. Bakın, bizim bu arada Meclis Başkanlığı seçimimiz var, Meclis Başkanlık Divanı’nın oluşması var, Cumhurbaşkanlığı var, hükümeti kurma durumu var. Hepsi de şu anda iç içe geçmiş, buradaki önceliği arkadaşlarımızla değerlendireceğiz. Ona göre de adımımızı atacağız” dedi. Bir gazetecinin, “Muhalefet turu bekleyelim mi” sorusuna Erdoğan, “Meclis oluşsun, ondan sonra bu olabilir” karşılığını verdi. MYK’yi topladı Erdoğan, daha sonra partisinin merkez yürütme kurulunu (MYK) topladı. 5.5 saat süren toplantıda yeni hükümet, cumhurbaşkanı ve TBMM adaylıkları ele alındı. ARINÇ FAKTÖRÜ Yeni liste yeni cumhurbaşkanına AKP kulislerinde, Başbakan Erdoğan’ın yeni kabine listesini yeni cumhurbaşkanı seçimi yapılıncaya kadar bekleteceği dile getiriliyor. AKP yetkilileri, “Hükümetin görev süresi dolduğu için kararnamelerini geri gönderen bir cumhurbaşkanının yeni kabine listesine de müdahale etme, veto etme olasılığı var. Bu yüzden Sayın Başbakan, bu süreçte hazırladığı listeyi dolaylı yollardan Çankaya Köşkü’ne iletecektir. Eğer bazı isimleri veto edeceği yönünde bir yanıt gelmesi durumunda Başbakan, listeyi yeni cumhurbaşkanına bekletecektir” görüşünü dile getirdiler. ‘Gül’ün geleceği belirsiz’ ? LONDRA (ANKA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni ekibini kurarken Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün “geleceğinin belirsiz” olduğu öne sürüldü. Financial Times gazetesi, “Gül’ün geleceği belirsiz” başlıklı haberinde, “Türkiye’nin en üstteki sivil görevi geleneksel olarak ya bir general ya da kıdemli, laik bir siyasi şahsiyet üstleniyor” diye yazdı. Financial Times, muhalefet partilerinin ve medyanın büyük bir bölümünün, hükümet ile laik ve askeri düzen arasında olası yeni bir ihtilafın önlenmesi için AKP’yi uzlaşmaya çağırdığını belirtti. Kabine AKP’de sıkıntı yaratacak EMİNE KAPLAN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılarına katılmasını sağlayabilecek bir bakanlık isteyen Bülent Arınç nedeniyle kabine listesini oluşturmakta sıkıntı çekiyor. Erdoğan’ın, gerginlik yaratabileceği gerekçesiyle bunu istemediği, Arınç’ın kabul edebileceği bir icracı bakanlık üzerinde durulduğu kaydedildi. Parti yönetimi, Arınç’ın “grubun ağabeyi” olarak grup başkanvekilliği görevini üstlenmesinin en iyi formül olacağını dile getiriyor. Erdoğan, 60. hükümeti kurmakla görevlendirilmesinin ardından basın toplantısı düzenledi. (AA) Arınç’a yer aranıyor Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 60. hükümeti kurma görevini almasıyla birlikte kabine için kulisler yoğunlaştı. Erdoğan, “güçlü bir kabine” diyerek hükümette geniş çaplı bir değişiklik yapacağının işaretini verdi. Bülent Arınç’ın hangi konuma getirileceği ise Erdoğan’ın önündeki sıkıntıların başında geliyor. Arınç’ın, MGK’de temsil edilecek bir bakanlık istediği, ancak Erdoğan’ın hükümet ile TSK arasında gerginlik yaratacağı gerekçesiyle buna sıcak bakmadığı dile getiriliyor. Arınç’ın kabul edebileceği icracı bakanlıklar üzerinde durulurken, konumu güçlü bir devlet bakanlığı seçeneği de değerlendiriliyor. Parti yöneticileri ise Arınç’ın “grubun ağabeyi” olarak grup yönetiminde görev almasının en iyi formül olacağını, ancak bunu kabul etmeme olasılığının yüksek olduğunu dile getiriyor. Yeni kabinede, bazı bakanların grup yönetimine kaydırılması bekleniyor. Bu kapsamda Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in grup başkanvekilliklerine getirilebileceği, mevcut grup başkanvekillerinin büyük bölümünün de değiştirileceği kaydediliyor. Grup yönetiminden Faruk Çelik ile Salih Kapusuz’un kabineye girebileceği değerlendirilirken, yeni grup yönetiminde genç milletvekillerine yer verileceği dile getiriliyor. Kayıt parasını ‘bağış’ yaptılar ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) İlk ve ortaöğretim kurumlarında başlayan kayıtlar sırasında velilerden yine ‘kayıt parası’ alındığını belirten EğitimSen Şube Başkanı Güven Boğa, “AKP hükümeti, bu uygulamayı 2005 yılında yayımladığı ‘Okul Aile Birlikleri Yönetmeliği’ ile başlatmış ve birlikleri tahsildar konumuna getirerek ‘bağış’ adı altında velilerden kayıt parası toplama yetkisiyle donatmıştır” dedi. Boğa, bu durumun eğitim maliyetini velilerin üzerine yıkma mantığının ürünü olduğunu kaydetti. Arınç aday olmuyor TBMM Başkanlığı için ilk aday bağımsız milletvekili Kamer Genç oldu. AKP ise adayını yarınki grup toplantısında belirleyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanlığı için ilk aday Tunceli bağımsız milletvekili Kamer Genç oldu. AKP, adayını yarın yapılacak merkez karar ve yönetim kurulu (MKYK) ile grup toplantısında belirleyecek. TBMM Başkanı’nın, perşembe günü tüm turlar tamamlanarak seçilmesi bekleniyor. TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın aday olmayacağı belirtilirken AKP’de Cemil Çiçek, Köksal Toptan ve Murat Başesgioğlu’nun adları öne çıktı. TBMM Başkanlığı seçimi için adaylık süresi yarın sona eriyor. Başkanlık için ilk olarak Tunceli bağımsız milletvekili Kamer Genç aday oldu. AKP ise adayını yarınki MKYK ve ardından yapılacak grup toplantısında belirleyecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan MKYK üyelerinin nabzını yoklayarak kimi Meclis başkanı olarak görmek istediklerini soracak. MKYK’den çıkacak eğilim ise grup toplantısında milletvekillerine sunulacak. Grup toplantısında yapılacak değerlendirmelerin ardından AKP adayını açıklayacak. Başbakan Erdoğan, gazetecilerin soruları üzerine, “Arkadaşlarımızla en geniş çapta müzakeremizi yapacağız. Ondan sonra da kararımızı aramızda vereceğiz. Tabii kimler aday olarak çıkar, çıkmaz onları şu anda kestiremiyorum. Ama çarşamba günü müzakerede öyle zannediyorum ki büyük ölçüde netleşir” dedi. AKP’de Bülent Arınç’ın yeniden aday olması beklenmiyor. Başkanlık için ise Toptan, Çiçek, Başesgioğlu ve Vecdi Gönül’ün adı geçiyor. Kulislerde, Erdoğan’ın kabinede yer vermek istemediği Abdülkadir Aksu’yu da aday gösterebileceği dile getiriliyor. AKP, TBMM Başkanlığı seçimini 9 Ağustos Perşembe günü gerçekleştirmeyi planlıyor. Tüm turlar perşembe günü yapılarak TBMM başkanı, aynı gün seçilebilecek. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 KASIM SONUNDA AÇIKLANACAK Bülent Arınç. İlerleme Raporu taslağı hazırlandı MAHMUT GÜRER Avrupa ADD’den YSK’ye mektup ? Haber Merkezi Yurtdışından gelenlere Bodrum, Dalaman, Samsun ve Trabzon havaalanlarında oy kullandırılmaması üzerine YSK’ye mektup gönderen Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu, 21 Ekim 2007’de yapılacak olan referandumda da söz konusu havaalanlarında yurtdışında yaşayan yurttaşların oy kullanamayacaklarını hayretle öğrendiklerini belirtti. Avrupa ADD Başkanı Dursun Atılgan, YSK’ye mektup göndererek “YSK, bu tutumuyla hem bir haksızlık yapmakta hem de anayasamızın 10. ve 67. maddesini ihlal etmektedir. Yüksek bir kurulun yurttaşlık hakkımızı dikkate almaması kabul edilemez” dedi. CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI KONUSUNDAKİ ISRARI SÜRÜYOR Yönetim Gül’ü ikna edemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’de cumhurbaşkanı adayıyla ilgili sıkıntı sürüyor. AKP yönetiminin, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü çekilmesi yönünde ikna edemedikleri belirtilirken Gül’ün aday olması yüksek olasılık olarak değerlendiriliyor. AKP yönetimi, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini 12 Ağustos’ta başlatmayı planlıyor. Gül’ün cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağına ilişkin belirsizlik sürüyor. Ancak kulislerde AKP yönetiminin Gül’ü aday olmaması yönünde ikna edemediği, Gül’ün ısrarını sürdürdüğü dile getiriliyor. Bu koşullarda Gül’ün aday olması yüksek olasılık olarak değerlendiriliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Kabineyi açıkladığınızda Gül’ün isminin olmaması cumhurbaşkanı adayı diye yorumlanacak. Bu nedenle hükümeti kurmak için cumhurbaşkanı adayının isminin belirlenmesini bekleyecek misiniz’’ sorusuna “Çok teşekkür ediyorum. Anayasal takvime dikkat edelim’’ yanıtını verdi. Gül’e yakın çevreler, Gül’ün aday olması gerektiğini belirtirken bazı parti yöneticileri, “Artık yeni bir döneme girdik. Yeni bir Meclis oluştu. O yüzden her şeyi yeniden değerlendirmek lazım. Geçen dönem gerginlikler yaşandı, bu da ülkeye zarar verdi” diyerek Gül’ün aday olmaması, daha ılımlı bir ismin aday olması gerektiğini dile getiriyor. yaratır” görüşünü dile getiriyor. MHP ve CHP ise aday çıkarıp çıkarmama konusunda AKP’nin adayını bekleyecek. Cumhurbaşkanlığı oylamasına girerek AKP’nin “mağdur” kozunu almayı planlayan MHP’de eğilim, aday çıkarma yönünde. AKP, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini TBMM Başkanlığı Divanı oluşmasının hemen ardından başlatmak istiyor. AKP’de, 23 Ağustos’ta da ilk turun yapılması yönündeki takvim dillendiriliyor. Yeni isimler Yeni milletvekili seçilen bazı akademisyen, hukukçu ve ekonomistlerin de kabineye girmesine kesin gözüyle bakılıyor. Ertuğrul Günay’ın Başbakan Yardımcılığı’na, Mehmet Sağlam’ın Milli Eğitim Bakanlığı’na, Mehmet Şimşek’in ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı’na, Zafer Çağlayan’ın Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na getirileceği konuşuluyor. Kabinede Nimet Çubukçu’nun yerini koruyacağı, ancak bir kadın bakanın daha kabinede yer alacağı belirtiliyor. Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosu nedeniyle Milli Eğitim Bakanı yapamadığı Beşir Atalay’ı bu kez söz konusu bakanlığa getirebileceği de konuşuluyor. AKP grup yönetiminin belirleneceği grup toplantısında, kabine listesine bağlı olarak 5 grup başkanvekilliğinden 3’ünün seçilebileceği, 2’sinin ise kabine oluşumu sonrasına bırakılabileceği kaydediliyor. İlk tur 23 Ağustos’ta olabilir Parti içinde Gül’ün aday olmasını istemeyenler, Çankaya Köşkühükümet gerginliği olasılığını da gündeme getiriyor. Bazı parti yetkilileri, “Gül, Çankaya Köşkü’ne çıktığı zaman ilişkiler eskisi gibi olmayacaktır. Eğer Çankaya Köşkü’nden veto gelir ya da bir çatışma yaşanırsa bu parti tabanında çok büyük sıkıntı ANKARA AB’ye bağlı Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü tarafından hazırlanan ve “Türkiye’nin İslamlaştığı”, “DTP’lilerin PKK ile bağı olduğuna” dikkat çekilen raporun ardından gözler kasım sonunda açıklanacak İlerleme Raporu’na çevrildi. Enstitü tarafından hazırlanan bu rapor, AB’nin kasım ayının son çeyreğinde yayımlamayı planladığı İlerleme Raporu’nun öncülü olma özelliği taşıyor. AB’nin Ankara Temsilciliği’nin, Dışişleri Bakanlığı ve AB Genel Sekreterliği’nden aldığı bilgiler doğrultusunda İlerleme Raporu’nun taslak metnini büyük oranda tamamladığı ifade ediliyor. İlerleme Raporu’nda genel seçimlerin ardından ortaya çıkan tabloya vurgu yapılacağı ve DTP’nin parlamentoya girmesiyle birlikte toplumdaki azınlık unsurlarının da parlamentoda kısıtlı da olsa temsil hakkı kazandığının ifade edileceği belirtiliyor. AB’nin Ankara Temsilciliği’nin, raporun ilk taslağında “Laiklik AB ile müzakerelerin en önemli unsurlarının başında gelmektedir” kaygısına yer vereceği bildiriliyor. Taslakta, su sorununa da vurgu yapıldığı belirtiliyor. Raporda, başta Fırat ve Dicle havzaları olmak üzere Türkiye’nin su bakımından sorunlu bir ülke haline gelebileceği ifade ediliyor. AB 2004 yılında yayımladığı “Türkiye İçin Etki Raporu”nda, Fırat ve Dicle havzaları ile Güneydoğu Anadolu Projesi’nin, sağlıklı bir biçimde yürütülmesi için AB ile Türkiye arasında kurulması öngörülen bir komisyonca yönetilmesini önermişti. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle