Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS 2007 SALI 16 Dükkân Doğan Kapkıner: “Görüldüğü gibi dükkân kapalı. Çünkü izindeyiz!” Tanınmasını istiyormuş... “Önce sen kendini tanıt!” GÖRÜŞ BEDRİ BAYKAM 101 pare top atılıyor... Sahurda da davul çalınacak! İpsiz Hasan Baş: “Devlet Bahçeli’nin tek atımlık gücü varmış. Onu da meydanda ip fırlatarak tüketti. O şimdi ipsiz!” Ahmet Önen: “İstatistikler iki kişiden birinin AKP’ye oy verdiğini söylüyor ama kimse AKP’ye oy verdiğini söylemiyor. Utanıyorlar mı!” Utanç BAYİNİN tezgâhındaki gazete manşetine gözüm takıldı; şaşırdım; dondum kaldım, durdum okudum: “Başbakan, bir sosyalist parti lideri gibi konuştu.” Şu tek kutuplu küresel dünyada kim böyle konuşmuş, Fransa’nınki mi, İngiltere’ninki mi diye meraklanıp baktım ki Türkiye’ninki konuşmuş. RTE sosyalist bir lider gibi olmuş, emek, örgüt ve dahi eylem kavramlarını bir öcü gibi gören siyasi iktidarları eleştirmiş, “Emek hareketini hak ettiği yere ulaştırmak boynumuzun borcudur” demiş. “Ulan” dedim kendi kendime, gördün mü bak, dönek dediğimiz eski solcular, satılmış dediğimiz eski sosyalistler, emperyalizmin maşası dediğimiz eski komünistler haklı çıktı; küreselleşme olgusu içinde yer alıp enseyi karartmadan enternasyonale ulaştılar; dincilerle yaptıkları Yağmur Ekim işbirliği ile sosyalizmin bayrağını sonunda Başbakanlık’tan kapısına diktiler. Hemen eski solcu yeni İslamcı sandığımız, çiçeği burnunda AKP milletvekili Ertuğrul Günay’ın “Müslüman Sol” hareketi aklıma geldi. “Helal olsun vallahi” dedim içimden, içlerine bir girdi pir girdi; iki günde RTE’yi sosyalist gibi yaptı. Şaka yaptığımı sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Pazar günkü Radikal gazetesini bulun okuyun. Manşetinde aynen “Başbakan, bir sosyalist parti lideri gibi konuştu” yazıyor. Ertesi günkü Radikal’i görmedim; Radikal’in sahibi Aydın Doğan da demeç verip bir sosyalist gibi konuşmuş olabilir; bakmak lazım! Neyse... Pazar günü Aydın Doğan’a para Gibi verdim, aldım bir Radikal; sosyalist gibi konuşan RTE’nin daha neler dediğini öğrenmek için çevirdim sayfaları. Bir de ne göreyim; 40 yıl sonra Meclis’e giren tek sosyalist milletvekili Ufuk Uras, RTE’nin demecini Radikal için özel olarak yorumlamış, “Erdoğan, demek ki önümüzdeki süreçte emekten yana bir politika izleyecek” demiş. Olup bitene inanayım mı inanmayayım mı derken Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Süleyman Çelebi de Radikal’e görüş bildirmesin mi: “Erdoğan’ın bu noktaya gelmiş olması önemli bir adımdır.” Yine “ulan” dedim kendi kendime, şu ABD büyük devlet; sağ gösterip sol çakıyor; Türkiye’de İslam devleti kuracağını sanıyorduk, meğer sosyalizm gibi bir şeye karar verilmiş; dinciler avuçlarını yalasın! Çankaya Bugün S.O.S. Veriyor! Geçen pazar günü, Çankaya’nın tarihinde önemli bir dönemeçti. Sn. Sezer’in belki son hafta sonuydu Köşk’te. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği ve Yurtsever Hareket olarak Sn. Cumhurbaşkanı’nı ziyarete gittik. İstanbul’dan arabayla geldikten sonra Kavaklıdere’de arkadaşlarımızla bir restoranda davet saatini beklerken içimi buruk bir hüzün kapladı. 1960 ve 70’li yılların aydın Ankara’sı geldi aklıma. Her yer alışveriş merkezi değildi ama, geleceğimiz aydınlık görünüyordu. Siyasetimizde rekabet vardı, kimi zaman sertleşme vardı, ama rejim krizi yoktu. 12 Mart’ta bile krizin adı başkaydı. Ne güzeldi Türkiyem… Halkımız 60’ın ilk aylarında “555 K” eylemindeki buluşmayı, bir rapçinin kod adı sanmayacak kadar uyanıktı. Nerdeee o günler! ??? Ziyaretimizde USTKB dönem sözcüsü Gökhan Ecevit, ÇEV Başkanı Gülseven Yaşer, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkan Yardımcısı Av. Hale Akgün, Yurtsever Hareket Yürütme Kurulu Üyesi Deniz Banoğlu, USTKB Yürütme Kurulu Üyesi Mualla Erkut, Gazi Üniversitesi’nden Suay Karaman ve ÇYDD’den Tevhide Gülbahar vardı. Köşk’te bekleme salonunda duvardaki Atatürk fotoğraflarını süzerken bazı arkadaşlarımız gözyaşlarını tutamadılar. Onların yaşadıkları melankoliyi paylaşmama rağmen her zamankinden daha kararlı ve metin olmamız gerektiğini hatırlattım. Sonra Sn. Cumhurbaşkanı bizi toplantı odasında kabul ettiler. Biz kendilerine bu çok zor ve çalkantılı dönemde gösterdiği olağanüstü performanstan dolayı teşekkür ettik. G. Ecevit’le beraber kendisine sunduğumuz metinler, Sn. Sezer’i o kadar çok duygulandırmıştı ki, bunları, ömür boyu çocuklarına bıraktığı en önemli belgeler arasında saklayacağını her zamanki mütevazı ve sadeliğiyle çarpıcı üslubuyla bize aktardı. Sn. Cumhurbaşkanı ile tarihin defterlerine kalacak birçok özel konu görüştük. Açık olarak kendisine ilettiğimiz konulardan biri ise seçimlerin üstüne düşen şaibeydi. Sn. Sezer bu konudaki ağır tepkilerimizi destekleyerek bu gölgelerin üzerine gidilmesi gerektiğini vurguladı. Hukukun üstünlüğüne ödünsüz olarak inanmış örnek bir insandan başka bir şey zaten beklenmezdi. Bu konuda en büyük görev, tabii ki bu iddiaların mağduru konumunda olabilecek olan siyasi partilere düşüyor. Aslında yürütülen senaryo o kadar ilginç ki… Önce AKP’nin en umutsuz olduğu anda Erdoğan çıkıp “Tek başıma iktidar olmazsam siyaseti bırakırım” diyor. Bir hafta ardından KONDA, “AKP yüzde 48” diyerek kamuoyunu 2. kere “hazırlamış” oluyor. Sonra da sıra, elektronik ve alaturka sayım sırasında gerçekleşen o kaprisli tangoya geliyor: “Dışarıdan program önerileriniz kaale alınır…” ??? Evvelsi gün görüştüğüm Anayasa Profesörü Süheyl Batum, Anayasa kararının bu konuda net olmadığını ve 367’nin bugünkü ilk oturumda da aranabileceğini vurguluyor. Biz, kitle örgütleri olarak, pazar günü, Köşk ziyaretimizin ardından MHP’nin zirvesine bu önemli mesajı ilettik. “Bu kadar şaibe iddiası seçimin üstüne yıkılırken, bu salı ilk oturuma katılmayın, bu iddialar netleşene kadar, bu potansiyel suça ortak olmayın” dedik. Kimse bundan kaçamaz: O tarih, hesap soracak. O ihanetler, o gaflar şayet bugün MHP (ve DSP) son anda aklını başına almazsa, yalnız Mustafa Kemal’in değil, başta İnönü olmak üzere binlerce şehit ve gazimizin kemikleri sızlayacak. Bu arada AKP’nin, “Sivil anayasa yapıyorum” iddiasıyla artık tüm ana muhalefet partisi ve Anayasa Mahkemesi denetlemelerinin önünü kesecek yeni düzenlemelere kalkışması, kendisini ‘’Kurucu Meclis’’ yerine koyması, herhalde demokratik yaşamımızı toptan dinamitleyen yeni dev tehlikeler olarak beliriyor. “Sizce Gül kazanırsa, Çankaya’da alkol verilecek mi, yoksa şerbet ve kuşburnu suyu ile mi yetinilecek?” sorusundan daha önemli bir saptamam var… Şayet MHP bugün kâbustan uyanır gibi hatasından aniden dönmezse, siz Çankaya’yı, 1994’te Erdoğan, Yıldız Parkı’ndan başlayarak alkolü yasakladığında, kitleler olarak o parkın kapısına dayanıp, üstelik çekinmeden adını koyarak “alkol özgürlüğü için eylem” yapmadığınız için kaybetmiş olacaksınız… Hâlâ çekinceleriniz içinde bunu algılayamadıysanız, daha kaybedecek çoook mevziniz var, inanın! email: bedbay?tnn.net Faks: 0212 227 34 65 SESSİZ SEDASIZ (!) Ne günlerdi o günler; hey gidi günler! 1999 yılında yayımlandığında kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve sekiz yıldır binlerce kişi tarafından okunan “United States of İrtica” kitabında Cengiz Özakıncı şöyle yazıyor: “...Türban misyoneri Merve Kavakçı, ayrıca geçmişte Refah Partisi’nin CIA ile ilişkilerini yürüten Abdullah Gül’ün de yardımcısıydı. Kapatılan Refah Partisi’nin uluslararası ilişkiler sorumlusu olan Abdullah Gül, Refah Partisi’nin CIA ile ilişkisini yürütüyor...” Bülent Çelik, Özakıncı’nın kitabının “İblisin kıblesi” bölümünden bu satırları bir kez daha okuduktan sonra şöyle diyor: “Bir partinin başka bir ülkenin gizli haber alma teşkilatı ile nasıl bir ilişkisi olabileceğini anlayamıyorum. Hele bu karanlık ilişkiyi yürüten kişinin ülkesinde Başbakan, Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı olarak nasıl görev aldığını ve nelere hizmet ettiğini kuşku ile hatta ürpertiyle karşılıyorum. Cumhurbaşkanı olmasına ise ancak ‘pes’ diyebiliyorum.” Evet pes çünkü ülke tuş! Tavizci Oktay Taşlı: “Kıbrıs için tavizler veren bir dışişleri bakanı cumhur olarak acaba Türkiye için hangi tavizleri verir!” Gülhan Elmas: “Asker siyasete girmesin ama ‘Ilımlı İslam Cumhuriyeti’ kurulması için dinciler siyasete girsin!” Siyaset Yüksek Yerilim Hattı Seçime hile karıştığı iddiaları büyüyor. Seçim erdincutku?yahoo.com değil mübarek, hileli harikalar kumpanyası! Depremlere Ne Kadar Hazırız? Uz. Dr. ÜLKÜMEN RODOPLU* Ülkemiz topraklarının yüzde 95’i deprem kuşağı üzerindedir. Dokuz ayda bir, Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde 6 ve daha büyük şiddette deprem olmaktadır. Bu şiddetteki bir deprem, dünyada birçok ülkede ölüm ve yaralanmaya yol açmıyor. Ancak, ülkemizde durum böyle değildir. 3.8 şiddetindeki depremde bile ölen, yaralanan insanlar olmaktadır. 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşadığımız Marmara depreminin üzerinden sekiz yıl geçti. Yüzyılın felaketi olarak tanımlanan bu depremden hemen sonra başlayan hazırlık çalışmaları sayesinde toplumsal duyarlılık artmıştı. Okullarda, işyerlerinde düzenlenen eğitim çalışmaları ve basında bu konuda çıkan haberlerin katkısıyla depremle birlikte yaşamaya alışmıştık. Depremin hemen ardından başlayan bu çalışmaların son yıllarda azaldığını görüyoruz. Bu konuda toplumsal duyarlılığın da kaybolmuş olması çok düşündürücüdür. Kurumların yaptığı çalışmalar yanında bizlerin de sorumlulukları olduğunu bilmeliyiz. Şu soruyu önce, kendimize soralım: “ Ben depreme hazır mıyım?” “ Deprem anında nasıl davranmalıyım?” Bu sorulara vereceğiniz yanıt çok önemlidir. Herkesin kendi afet eylem planı olması gerekir: İster evinizde, işyerinizde veya okulda olun, isterse yolda ya da aracınızın içinde. Yaşadığınız ve bulunduğunuz ortamlarda deprem anında ne yapacağınızı, nereye saklanıp, nereye kaçacağınızı önceden düşünün. Eviniz ve evinizin bulunduğu zemin sağlamsa, deprem sırasında evinizde kalabilirsiniz. Ancak başınızı, yüzünüzü korumalısınız. Evde bulunan eşyaların devrilerek veya kırılarak size zarar vermeyeceğinden emin olmalısınız. Eviniz ya da zemin sağlam değil. İçinde yaşadığınız binanın kuvvetli bir depremde yıkılma olasılığı var. Birinci katta olsanız da pencereden atlamayı düşünmeyin. 1015 saniye içinde evinizi terk edebilirseniz, yapın. Yoksa, evinizde bulunan çamaşır makinesi, çelik kasa, mutfak tezgâhı gibi dayanıklı eşyaların önüne sığınmak da sizi kurtarabilir. Ancak bu konuda tek ve net bir doğru yoktur. Herkesin kendi eylem planını hazırlaması gerekir. Eylem planınızı ailenin diğer bireyleri ile paylaşın. Zaman zaman da tatbikat yapın. Bu sayede deprem anında nasıl davranacağınızı bilir ve soğukkanlılığınızı koruyabilirsiniz. ??? Deprem sonrası profesyonel yardım gelene kadar geçen zaman, insan yaşamı için çok önemlidir. “Altın saatler” denilen bu zaman diliminde temel ilkyardım uygulamaları çok önemlidir ve ilkyardım bilenler kendi yakınlarına yardımcı olabilecektir. İlkyardımla ilgili olarak, deprem sonrasında iki temel konu çok daha fazla önem kazanmaktadır: Kanamalar ve kırıkçıkıkezilmeler. Elimizin altında bulunan sert mukavvalar, güneşlikler, kapılar, dolap kapakları, temiz bir bez parçası, bir kravat ya da bir eşarp ilkyardımda kullanılan malzemelerdendir. Kanaması olan bir kişiye yapılacak olan ilkyardım, kanayan bölgeye temiz bir bez ile bastırmaktır. Kırık, çıkık, ezilme şüphesi olduğunda da, bu bölgenin sert mukavva veya güneşlik gibi sert bir madde ile hareketsiz hale getirilmesi gerekir. Son söz: Devletin deprem ve diğer afetlere hazırlık konusunda yaptığı çalışmalar ne kadar önemliyse, biz bireylerin alacağı kişisel önlemler de bir o kadar önemlidir. Kişisel eylem planınızı yapmayı unutmayın! *Avrupa Acil TIP Birliği Başkan Vekili HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu?mynet.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc?yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Ağustos www.mumtazarikan.com BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN KARAMÜRSEL İCRA MÜDÜRLÜĞÜNDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA SATIŞ İLANI DOSYA NO: 2006/213 Tal. Borçluya ait ve bir borçtan dolayı (İPOTEKLİ) bulunan ve aşağıda tapu kaydı, kıymeti, satış gün ve saati ve önemli özellikleri ile satış şartları belirtilen, 1İİK.127. MD. GÖRE SATIŞ İLANININ TEBLİĞİ: Adresleri tapuda kayıtlı olmayan (Mübrez tapu kaydında belirtilen) alakadarlara, gönderilen tebligatların tebliğ imkansızlığı halinde işbu satış ilanı tebliğ yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. 2 İİK. 151. 142 MD. GÖRE SIRAYA ŞİKAYET VE İTİRAZ: Uygulama aykırılığı nedeniyle, alacağa mahsuben ihalenin yapılması veya satış bedelinin İİK. 138. md. cümlesinde ipotek alacaklısına ödenmesi durumunda, alakadarların satışı takip ederek, İİK. 142 MD. Göre şikayet veya itirazları olanın bu hakkını 7 gün içinde kullandıklarına dair dosyamıza derkenar ibraz etmeleri İİK. 83, 100, 142, 151, mk.789, 777. md. Göre ayrıca ilanen tebliğ olunur. 3SATILACAK TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: Yalova İli Alünova İlçesi, Karadere köyü, kınaheteği mevkii, pafta G22 c 15b 1, ada 113, parsel 12 de kayıtlı 1466,50 m2 meyve bahçesi vasfındaki taşınmaz 4İMAR DURUMU VE EVSAFI: kuzeyinde dere, doğusunda 11 nolu parsel, güneyinde yol, batısında 13 nolu parsel bulunan 1466,50 m2 miktarlı taşınmaz düz arazi konumundadır. Tarıma elverişli olan arazinin tınlı kumlu toprak yapısı vardır. Tapu kayında meyve bahçesi olarak belirtilmesine rağmen bakımsızlıktan ağaçlar kurumuş ve verimsiz duruma gelmiştir. Bu nedenle ağaçların ekonomik değeri bulunmamaktadır. 5 MUHAMMEN KIYMETİ: 7.332,50 YTL SATIŞ ŞARTLARI: 1 BİRİNCİ SATIŞ: 05/10/2007 Cuma günü saat 11.0011,15 arasında Karamürsel İcra Müdürlüğünde açık artırma sureti ile yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur.. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 15/10/2007 Pazartesi günü yukarıda yazılı saatler arasmda Karamürsel İcra Müdürlüğünde 2. arttırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü baki kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2Açık artırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi ya da bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir.. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. Gayrimenkulu satın alanlar ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile satış bedelini derhal veya verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. İhale damga pulu, KDV, tapu alım harcı ve masrafları alıcıya aittir. Tellaliye, tapu satım harcı ve birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin, bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı bilgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır, aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, satış bedelini hemen veya verilen süre içinde ödenmezse icra ve İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve diğer zararlardan, temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri müteselsilen mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil olunacak bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya, bir örnek gönderilebilir. 6 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/213 Tal. Sayılı dosya numarasından müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. 21.08.2007 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Yönetmelik Örnek No: 27 Basın: 46442 İngilizceyi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Busness Administration ’da master yapmış ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview hazırlık. Acıbadem / İstanbul 0 536 225 07 80 “İzmir, Kordon Vd. 4110161802 no’lu La Musica Feray Gözüm’e ait Seri: A, 34685 34686 34687 numaralı boş faturalarımız kaybolmuştur. Bu faturalar hükümsüzdür. Duyurulur.” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Tanrı’nın, 1 “ululuk sahibi” anlamın 2 daki adı. 2/ İs 3 tenilen nitelikleri taşıyan... 4 Gevrek bir el 5 ma cinsi. 3/ 6 Beyaz etli bir 7 balık... Bir nota. 4/ Renyum 8 elementinin 9 simgesi... Bir 1 2 3 4 5 6 7 8 9 yarışın belirli uzaklığı 1 D İ N AM İ ZM kapsayan bölümlerinA F den her biri. 5/ Hıris 2 İ Ç E R İ K AMA S Y A tiyan... Yapma, etme. 3 A L A Ş K 6/ Kalsiyum elemen 4 S İ P S İ A T K I O F tinin simgesi... Boya 5 P R O R O sanayisinde kullanı 6 O R S A B A R N lan zehirli bir madde. 7 R O T 7/ Bıldırcın sökünü. 8/ 8 A B A R A A N Arapçada “ben”... 9 A L A B A N D A “Şebek” de denilen ve Güneydoğu Asya’da yaşayan maymun cinsi. 9/ Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü... Kedi ya da köpeğin ön ayağı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Kurban ayı” olarak da bilinen, kameri takvimin on ikinci ayı. 2/ Bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri... Buhar banyosu. 3/ Hizmetçi ve uşakların özel forması... Evcil bir geyik. 4/ Giden, yürüyen. 5/ Kabadayı... Yeniçerilerin aylıklarına yapılan zam. 6/ Kirliliği gösteren iz... Paylama, azarlama. 7/ “Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide değil” (Karacaoğlan)... Hintlilerin bağlı oldukları tarikatı belirtmek için alınlarına çizdikleri işaretlere verilen ad. 8/ Çipura balığının gençlerine verilen ad... Satrançta bir taş. 9/ Mekik oyasına benzer bir tür dantel. CUMHURİYET 16 K