19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS 2007 SALI 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü Dergisi de diğer üniversite dergileri gibi, üniversite dışındaki okura ulaşamıyor AYNA ADNAN BİNYAZAR Tiyatro kuramına dair... 001 yılında yayın hayatına başlayan ve 2002 yılından itibaren, hakemli bir dergi olarak, yılda iki kez çıkan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü Dergisi, yedinci sayısına ulaştı. Bu sayımızın ilk bölümünü Haldun Taner’e ayırdık. Onun tiyatro eğitimine katkılarını ve İÜ Edebiyat Fakültesi bünyesinde Tiyatro Bölümü açılması için yaptığı çalışmaları anlatan iki yazısını sunduk okurlarımıza: “İstanbul Edebiyat Fakültesinde Tiyatrobilim” ve “İlim Dalı Olarak Tiyatro.” Her iki yazı da Taner’in tiyatroya bakışındaki doğruları bir kez daha ortaya koyuyor. Fakiye Özsoysal, “Haldun Taner’in Metin Stratejisi Üstüne Eleştirel Bir Deneme” başlıklı makalesinde yazarın üç oyunundan yola çıkarak kurgu ve metin stratejilerini eleştirel bir bakışla inceliyor. Yavuz Pekman, “Haldun Taner Tiyatrosunda Yabancılaştırma” adlı çalışmasında, Brecht’in yabancılaştırma tekniğinin, Taner’in oyunlarında geleneksel Türk tiyatrosu öğeleriyle birleşerek nasıl yeni bir form aldığını ve bu tekniğin çağdaş Türk tiyatrosu için taşıdığı önemi tartışıyor. Haldun Taner Dosyası sekizinci sayıda da devam edecek. ARKLI TARTIŞMA ALANLARI Dergi, altıncı sayısında “DoğuBatı Ekseninde Tiyatro” teması üzerine odaklanmıştı. Bu tema altında; Özlem Hemiş Öztürk’ün oryantalizmin ilk izlerini Antik Yunan’da arayan “Aiskhylos’un Persler’i ya da ‘Bir İstanbul Var idi’ Burhan Arpad 1994 yılında aramızdan ayrıldı. Yazar ölümleri buruk bir eksiklik duygusu yaratıyor insanda. Arpad’ın yazılarından oluşan “Bir İstanbul Var idi” adlı kitabını okurken, özellikle İstanbul’la ilgili gözlemlerini yazdığı her satırda bu burukluğu yaşadım. Arpad uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı, dergilere yazılar yazdı, nice önemli çeviriye imza attı. Seksen dört yıllık yaşamının hiçbir dakikasını boş geçirmedi. Şu günlerin edebiyat ortamında yaşanan üslup savrukluğu, Arpad’ın dolaysız, o ölçüde de yalın anlatımının ne denli değer taşıdığını göstermeye yetiyor. ??? Deneme türüne duyduğum ilgiden dolayı, Arpad’ın yazdıklarını yakından izlerdim. Kişiliği de üslubu gibi yalındı, içtendi. Kalemini doğayı, insanı, çevreyi bir kültür varlığı olarak algılayıp onların sonsuzca yaşaması yolunda işletirken, sevgi üretecek güzelliklerin yok olup gitmesine başkaldırıyordu. Yıkımların, ardında korkunç bir görünüm bırakacağı kaygısıyla, bunu ilgililerin kafasına sokmaya çalışıyordu. Şu kısa alıntıda da görüldüğü gibi, yitip giden güzelliklerin yerini nelerin alacağını gerçekçi gözlemlerle dile getiriyordu: “1950’den günümüze iki katlı, yoksul görünüşlü tahta evlerin bahçeciklerini de yutuveren beton yığınları, İstanbul’u sildi süpürdü. İstanbul büyüdü, büyüdü. Amerikan sinemacıların azman yaratığı King Kong benzeri bir canavar oldu...” Fantastik sinemanın olağanüstü güçlere sahip bu yaratığı, avcunun içine bir kadını sığdıracak kadar devasa bir canavardır. King Kong’un bilinçten yoksun beyni şimdi İstanbul’un arta kalan güzelliklerini, yeşilliğini, tarihini, kültürünü yok edip kentin yaşamsal soluğunu kesmeyi düşünüyor. Sormanın tam zamanı: İstanbul adlı o “narin kadın”ı, bu çağ azmanının avcundan kim çekip alacak?.. ??? Nurullah Ataç, kültürü güzelliğin ölçüsü sayardı. Ona göre güzelliğin göstergesi beyindir. Ataç’ın denemelerini okurken, güzellik deyince, kimsenin gözünde, süslü libaslara bürünüp gerdirilmiş yüzleriyle ekranda gerdan kıran televole kızları canlanmazdı. Günümüzde, insanın dışından çok beyninin içini gören Ataç’ın güzellik anlayışı, kimilerince, nerdeyse ütopya ülkelerinin düşsel kişileri gibi algılanacak... Arpad da, denemelerinde, İstanbul’un vitrin güzellikleri üzerinde durmuyor.. ta çocukluk dönemlerinden başlayarak doğayla, insanla bütünleşmiş kültürel güzelliklerini ele alıyor. Kentin töreleşmiş yaşayışının, insanı insan kılan inceliklerinin yok olup gidişinin ıstırabını duyuyor. Karagöz oyunlarının oynandığı “hayal perdesi”nden başlayıp tiyatrolara, konser salonlarına, eğlence alanlarına, sinemalara kadar genişletiyor eleştiri alanını. ??? Yeniden düzenlemelerle İstanbul’u deneme tahtasına döndürdüler. Başlatılan iyi işlerde bir ilerleme yok. Dünyanın önemli kültür odaklarından biri olma yolunda gelişmesi gereken İstanbul’da bugün bile, kültür merkezlerini yıkıp yerine cami kondurmak isteyenler var. Ne acı!.. Kültürle donatma uğruna, İstanbul’u besleme kültür ürünleriyle cilalamanın da göstermelik olduğu inancındayım. Önemli olan, İstanbul’un kültür adına ne ürettiği, bu üretimin halkla ne ölçüde kaynaştığıdır. O zaman dışarıdan almaz, dışarıya gönderir. [email protected] 2 ? Türkiye’de tiyatro sanatının düşünsel altyapısını zenginleştirmek, klasik ve çağdaş tiyatro oluşumlarını incelemek, tiyatro kuramına ait gelişmeleri özümsemek, tartışmak ve dinamik, araştırmacı, eleştirel bir sanat ortamını teşvik etmek amacını güdüyor Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü Dergisi. Asya ile Avrupa’nın Tarihi Karşılaşması” , Hasibe Kocabay’ın “DoğuBatı Ekseninde Peter Brook’un Mahabharata’sı”, Mukadder Yaycıoğlu’nun Cervantes’in metinlerindeki Türk ve Doğu imgesini ele alan “Cervantes Tiyatrosu” başlıklı makaleleri yer alıyordu. Yedinci sayıda dosya konusu devam etti. Evrim Ersöz ve Didem Uslu tarafından kaleme alınan “DoğuBatı Karşılaşmasında Çatışma, Karmaşa ve Muhtemel Bir Uzlaşma” başlıklı yazı Eugene O’Neill ve David Henry Hwang’ın “Marco Millions” ve “M. Buttefly” oyunlarındaki oryantalist bakışı irdeliyor. “Felsefeden Tiyatroya Kültürlerarası Etkileşim Söylemi”nde ise Hasibe Kocabay, bu alanlarda üretilen söylemin izini örneklerle sürüyor ve kültürlerarası etkileşimin tiyatrodaki olanaklarını sorguluyor. Dünya tiyatrosundan örneklere ayırdığımız üçüncü bölümde, Zühre İndirkaş “Hesiodos’tan Goethe’ye Prometheus Mitologemi”nde antik çağdan Goethe’ye uzanan dönemde Prometheus’un mitolojik kimliğinin geçirdiği değişimi konu alıyor. Burç İdem Dinçel “Bütüncül Tiyatro Anlayışının Belirgin Örnekleri: ‘Peer Gynt’ ve “Rüya Oyunu” başlıklı yazısında bu iki oyunda sembolist öğelerin izini sürüyor. “Godot’yu Beklerken ve Bartleby’de Varoluş Endişesinin Sonu: Apati”de Burcu Yasemin Çavuş, iki yapıttaki trajikomik karakterlerin hayata karşı gönülsüzlüklerini Kierkegaard ve Sartre üzerinden yorumluyor. Berlin Frei Universitaet Tiyatro Bölümü öğretim üyesi Christel Weiler “GlaubensfragenPostdramatisch” başlıklı çalışmasında HansThies Leh F mann’ın “spirit” kavramından yola çıkarak tiyatrodin ilişkisini tartışıyor. Fakiye Özsoysal, “YazınGerçek İlişkisinde Okurun Değişen Rolü ve Alımlama”da okurmetin, yazıngerçek ilişkilerini temel alarak okurun alışkanlıklarını sorgularken, Zehra İpşiroğlu da “Oyun Yazma Atölye Çalışmalarından Notlar”da DuisburgEssen Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü’nde yapılan yaratıcı yazım atölye çalışmalarından örneklerle katkıda bulunuyor. İÜ Edebiyat Fakültesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü Dergisi, ‘sunuş’ yazımızda da belirtildiği gibi, tiyatro kuramına dair çeşitli gelişmeleri yansıtmaya çalışan dosya konuları, dünya tiyatrosunun metinlerine ait araştırma ve dramaturji çalışmalarını, Türk tiyatrosunun mevcut metinlerinden ve güncel sorunlarından yola çıkılarak yazılmış özgün akademik değerlendirmeleri ve daha önce yayımlanmamış eski/yeni oyun metinlerini okuyucuya sunarak, son yıllarda alanımızda yaşanan kuramsal bir boşluğu doldurmayı amaç edinmiş bir dergi. Ne var ki, diğer bölüm dergileri gibi, sadece fakülte bünyesinde satılıyor ve bu nedenle geniş bir okuyucu kitlesine ulaşamıyor. Bu, hem dergiyi çıkartanlar için hem de dergiye ulaşamayanlar için, bir kayıp kanımca. Yurtdışında benzeri akademik dergiler, her köşe başında olmasa bile, belli başlı kitapçılarda satılırken bizde de bu soruna kısa sürede bir çözüm bulunmalıdır diye düşünüyorum. 4. İSTANBUL ULUSLARARASI ANİMASYON FESTİVALİ Bu akşam saat 19.00’da yapılacak törende, Suna Pekuysal ve Zihni Göktay “Yaşam Boyu Onur Ödülü” alacak. ‘Canlandırma’cılara ödül yağmuru Kültür Servisi 4. İstanbul Uluslararası Animasyon Festivali, 38 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek. “IAF Büyük Ödülü”, “Türk Kısası”, “Reklam Filmi”, “Müzik Klibi”, “Motion Graphic”, “Öğrenci Filmi”, “İlk Film”, “İnternet Filmi” başlıklı dalların yer aldığı yarışmaya başvurular 30 Ekim’de son bulacak. DVD, miniDV , 16mm. veya 35mm. formatlarından birinde teslim edilmek zorunda olan filmlerin 2005 yılı veya sonrasında çekilmiş olması gerekiyor. Yarışmanın ön eleme sonuçları 12 Kasım Pazartesi günü açıklanacak. (0212 275 25 67) Toplumsal sorumluluk sahibi festival ? Kültür Servisi Elde edilen geliriyle “Şehit Aileleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri” aracılığıyla ulaşılan çocuklara eğitim bursu vermeyi amaçlayan By’rock 07 Destek Festivali, 30 Ağustos’ta Yedikule Zindanları’nda yapılacak. Etkinlikte Zakkum, 4Yüz, Spatyom, Mişa, Kafein, Hücre, Hakuna, Dirty Black gibi isimler sahneye çıkacak. (www.byrock.org) Düzeltme: Kaya Özsezgin’in dün 15. sayfamızda yayımlanan yazısının başlığında ve içinde yer alan “nahif ” sözcüğünün doğrusu “naif ” olacaktır. Düzeltir, özür dileriz. Dümbüllü Ödülleri sahiplerini buluyor Kültür Servisi Üsküdar Belediyesi tarafından “19. Katibim Şenliği” kapsamında düzenlenen İsmail Dümbüllü Ödülleri bu akşam saat 19.00’da Üsküdar Altunizade Kültür Merkezi’nde verilecek. Halkın oylarıyla yapılan seçimde En İyi Film Ödülü’ne “Dondurmam Gaymak” filmiyle yönetmen Yüksel Aksu değer görüldü. Suna Pekuysal ve Zihni Göktay’ın “Yaşam Boyu Onur Ödülü” alacağı törende yılın tiyatro oyunu GazanferGönül Özcan Tiyatrosu’nun “Öp Babanın Elini” , yılın dizi filmi ise “Köprü” seçildi. Dümbüllü’nün hayatından kesitlerin gösterileceği bir fotoğraf sergisinin de bulunduğu törende Gazanfer Özcan, Zihni Göktay, Halit Akçatepe, Nejat Uygur ve Levent Kırca gibi sanatçılar halkla söyleşi yapacak, tiyatro yaşamlarından kesitler sunacak. (www.uskudarbld.gov.tr) Kadın gözünden bir sergi ‘Sobe!’ Kültür Servisi Ressam Leyla Gediz’in ikinci küratörlük çalışması “Sobe!” grup sergisi 430 Eylül tarihleri arasında Galerist’te sanatseverlerle buluşuyor. Sanatçının ilk küratörlük deneyimi olan “Hava Boşluğu”na bir nazire niteliğindeki sergi, zorbalıkla ve zorbalarla yaşamanın formülünü çözmüş şehirli genç kadınları bir araya getiriyor ve kadın gözüyle cinsiyet ayrımcılığı ve kadının toplumda itildiği yer sanatsal bir dille eleştiriliyor. (0212 244 82 30) SAYI: 2006/1719 Tal. SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULÜN TAPU KAYDI Borçlu adına kayıtlı Ümraniye İlçesi ; Sıra No: 1 Mahallesi: N. Kemal Pafta: 4 Ada: 554 Parsel: 11 Miktarı: 381.59 m2 Cinsi: Arsa Maliki: Firdes GÜNGÖR 30/360 arsa paylı 1. bodrum kat (2) nolu bağımsız bolümde 5/30. hisse Adresi: N Kemal Mah. Cengiz Topel Cad. Kuzu Sokak No: 9 SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULÜN CİNSİ, KIYMETİ, ADEDİ, EVSAFI: Ümraniye Beldesi sınırları dahilindeki parseldir, tapu kaydı yukarıda çıkarılan taşınmaz, N. Kemal Mah. Fevzipaşa Caddesi Numara 28’deki binalı parseldir. Parsel üzerinde, iki bodrum kat, zemin kat, üç normal katlı mimarlık hizmetlerine esas 111 sınıf B grubu yapılardan olan, betonarme karkas sistemde, yaklaşık 2 yıl önce inşa edilen ve iskân edilen kat alanlarında 2 adet bağımsız bölüm olarak inşa edilmiştir. 1. bodrum kat ( 2) numaralı mesken, kuzey ve doğu yönlere cepheli olup, kat alanında giriş holü, üç oda, saIon, mulfak, banyo, tuvalet mahalleri olan takribi 90 m2 inşaat alanlıdır. Oda zemin döşemeleri halı türü malzeme ile ıslak zemin döşemeleri ise seramik malzemeler ile kaplanmıştır. Bağımsız bölümlerin inşasında standart olduğu kabul edilen vasat malzemeler kullanılmış olup, kalorifer tesisi ve doğalgaz bağlantıları yapılmamıştır. Binadaki asansör tesisi faaldir. Bahse konu bağımsız bölümlerde iskân edilmemektedir. Belediye altyapı hizmetlerinin bulunduğu bölgedeki parseldir. İMAR DURUMU Ümraniye Belediye Başkanlığı’nın iİmar durum bilgilerine göre 07.06.2006 tarih 24785 sayılı yazılarında Namık Kemal Mahallesi Pafta (4), ada (554), parsel (11) numaralı G. Menkulle alakalı imar durum bilgilerine göre 13.02.1998 15.01.1999 / 34 tasdik tarihli ve 1/1000 ölçekli Ümraniye revizyon uygulama imar planında yapılanma şartları olarak ikiz nizam H (YÜKSEKLİK) = 12.50 m. ( 4) kat irtifalı ve konul alanında olduğu belirtilmekledir. GAYRİMENKULÜN KIYMETİ: Kıymete tesir eden özellikler göz önüne alınarak, günün koşulları içerisinde yapılan inceleme ve soruşturma sonucu, söz konusu 11 nolu parseldeki 1. bodrum kat (2) numaralı bağımsız bölümdeki Firdes GÜNGÖR adına kayıtlı 5/30 hissesinin kıymeti 5/30 Arsa paylı bağımsız bölümün bedeli : 15.000.00 YTL SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış, 0910.2007 günü saat 10.00’dan 10.15’e kadar Ümraniye 2. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırma tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla taşınmaz 19.10.2007 günü aynı yerde aynı saatte de ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edenlerin, tahmin edilen kıymetlerin %20’si nispetinde nakdi “TL” veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verebilir. Tellaliye, tapu satım harcı, birikmiş emlak vergileri satış bedelinden ödenir. Damga, tapu satım harcı, KDV alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ve gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağa belgeler ile 15 gün içerisinde dairemize bildirilmesi lazımdır. Aksi takdirde tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmez ise İKK. 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve yasal faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hacet kalmaksızın kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/1719 Tal. sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 23.08.2007 (İİK 126) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 46486 ÜMRANİYE 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN SATIŞ İLANI CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle