Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 AĞUSTOS 2007 SALI 6 HABERLER Talikh ve Özlü’nün örgütle ilişkilerinin derecesi uluslararası boyutta araştırılıyor SALI ORHAN BURSALI El Kaide sorgusu GÜRSU KUNT Ana Akım ve Etkisi Toplumlarda esen rüzgâr, şüphesiz bir ana akım yaratır. Böyle bir rüzgâra örneğin güçlü bir iktidarın varlığı yol açabilir. Veya bir iktidarın icraatı.. Türkiye’yi düşünürsek, toplumda egemen din kültürü ile bütünleştirilmiş dünyevi konulara ilişkin icraat, ilerisi için umut verebilir ve güçlü bir etki yaratabilir. Hele, özellikle okul yaşı ortalama 4 olan, büyük kesimin gelir düzeyi oldukça düşük; soyut demokrasi bilinci içerik bakımdan henüz boş veya zayıf; biyolojik varoluş güdülerinin boyunduruğundan henüz kurtulamamış; feodal–cemaattarikat ilişkilerinin önemli ölçüde geçerliliğini koruduğu Türkiye’de... AKP ideolojisi bir ana akım yaratıyor. Araştırmalar da toplumun muhafazakârlaştığını gösteriyor. Yılmaz Esmer’in yayımlanan araştırmasında bu eğilim açık; CHP’ye oy verenlerin yüzde 10’u da “din ile dünya işleri birbirinden ayrılmamalı” dediğine göre! 7 yıllık Gül varlığının ve 5 yıllık AKP iktidarının, bu eğilimi artıracağını düşünmek doğrudur, toplumu etkileyen “ana akım” etkisini sürdürecektir. Bu saptamaya göre, en azından koşullar böyle gittiği sürece, köktendinciliğin de etkisini daha da artıracağını ve toplumu saracağını varsaymak gerekir. ??? Ancak, kamuoyu araştırmalarında soruların nasıl sorulduğu, sorulan sorulara verilen yanıtların, yapılan değerlendirmelerle ne kadar örtüştüğü tartışmalıdır. Örneğin, Esmer’in araştırmasında “Cumhurbaşkanlığı süreci oy vermenizde ne kadar etkili oldu” sorusu var. Buna göre AKP’li seçmenlerin yüzde 69’unda etkili olmuş! Buradan ne sonuç çıkaracağız? Örneğin “Seçmenin yüzde 69’u Cumhurbaşkanlığı sürecinde yaşananlar nedeniyle AKP’yi oy verdi” mi diyeceğiz? Ne kadar yanlış olur! Bunun, ancak ikinci bir soru yönelterek doğruluğunu anlayabiliriz: “Gül cumhurbaşkanı seçilseydi, oyunuzu yine AKP’ye verir miydiniz yoksa vermez miydiniz?”... Verirdim, yanıtı belki de yüzde 69’a yakın yine evet çıkabilirdi! Yine deneklerin, soruları kültürel algılama düzeyine uygun yanıtı ile, bu yanıtları değerlendirenlerin kültürel algılama ve değerlendirme düzeyleri arasındaki müthiş farklılıklar da, bizi farklı noktalara götürebilir. Muhafazakârlığın ve dinsel bağnazlığın, ana akıma uygun olarak arttığını ve artacağını söylemek ne kadar doğruysa, seçmendeki bu eğilimin, değişecek konjonktürel durumlar veya rüzgârlardan etkilenmeyeceğini düşünmek de yanlış olur. Bugün AKP etkisi altına giren merkez sağ seçmenin, oradaki varlığının sürekli mi, yoksa geçici mi olacağını henüz bilmiyoruz. Unutmamalıyız ki, Türkiye sürekli büyük rüzgârların etkisi altında yaşayan bir ülke! Ekonomideki istikrarsızlık, bu rüzgârı ve etkisini önemli ölçüde belirleyici faktör. Özal’ın yüzde 40’ları aşan rüzgârı yüzde 1’lere vurdu! Aynı şekilde, DSP ve MHP’yi yüzde 19 ve 21’le taşıyan ve ikinci denemede ise yüzde 1.5’lere ve baraj altlarına indiren rüzgârlar da yaşadık. Diyorum ki, ekonomik süreçler, toplumsal ve siyasal güçlerde birleşme ve ayrılmaları etkileyecek en önemli ana akım olarak ülkemizde varlığını sürdürmekte. Türkiye ekonomisi yapısal olarak sakattır, AKP bu kırılganlığı giderici politikalardan yoksundur, beş yıllık iktidar döneminde alacağı önlemler bile, kırılganlığı gidermeye yetmez... Seçmenin, kamuoyunun ve AKP’nin, bu süreçlerin etkisinde olduğunu düşünmeliyiz. Yani özetle, AKP karşıtı toplumsal güçlerin yapacağı çok iş var! Yeter ki bir karşı rüzgârı inşa edebilecek beyin, düşünce, strateji, gelecek projeleri olabilsin, ortaya koyabilsin, toplumla, halkla bağlar kurabilsin! İşte bu büyük ve asıl endişe kaynağı olmalı, şimdilik! Not 1: Erdoğan’ın seçim sonuçlarına ilişkin tepkiler sürüyor! Nail Muzaç: Yüzde 46.5’e takılıp kalmayan Başbakan bence yüzde 55.5’e de takılıp kalmamalı. Oy oranlarının daha yüksek gösterilmesi için nice formüller bulunur. Benden de benzer harf kümelerinin simgelediği bölme etkisiyle hesaplanan bir katkı olsun istedim: A=3,K=4,P=1 yani AKP 341 milletvekili sayısını, ABD+PKK grup harflerinin oluşturduğu 302+144 sayılarının toplamının bölme etkisini kullanarak hesaplarlarsa yüzde 76.5’e (!) bile ulaşırlar. Hatta bu harf gruplarının yanı sıra GÜL, RINÇ, TYİ (eksik harfler diğer gruplarda var) harf gruplarına da birer sayı vererek Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi Ulusalcı muhalefetin oylarını tamamen sıfılayabilirler. Hasan Bakırcı: Seçime katılmayan yüzde16 seçmenin düz mantıkla yapılan hesapla AKP’nin oy oranının yüzde 55 olarak gösterilmesi abesle iştigal olduğu kadar bunun tartışılması ve çeşitli hesaplar yapılması da gereksizdir. Seçime katılmayan yüzde 16’nın içinde bir tek AKP oyu yoktur ve olamaz. Erzak paketleri ve kömürle oy toplayan bir parti kendisine oy verecek seçmenin oyunu dışarıda bırakır mı? Not 2: Oktay Kaynak: Rasyonalizasyon, hayvansal bir mekanizmadır. Sadece yaşamı sürdürmek üzere çalışır. Bu mekanizmanın insanda biilinç faktöründen etkilenmesi gerekir. Bu bilincin eksik olduğu canlıları insandan saymak zordur. Matt Bryza, elçiliği reddetti ? Dış Haberler Servisi Düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü uzmanlarından Türk kökenli Zeyno Baran ile evlenecek olan ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matt Bryza, Beyaz Saray’ın Lefkoşa Büyükelçiliği teklifini, “bir Türkle evli olacağı için geri çevirdiği’’ bildirildi. Baran, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bazı ülkelere ilişkin “çeşitli senaryoların konuşulduğu’’ Hudson Enstitüsü’nde aynı zamanda yöneticilik yapıyor. ANTALYA Lefkoşaİstanbul seferini yapan Atlasjet uçağını kaçıran Filistin uyruklu, Kahire doğumlu Mommen Abdül Aziz Talikh’in El Kaide ile bağlantısına ilişkin soruşturma uluslararası boyutta genişletildi. Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesi Kösevaran Köyü nüfusuna kayıtlı Mehmet Reşat Özlü’nün ise şimdilik örgütle net bir bağlantısı ortaya çıkarılamadı. Bir yıldır Talikh ile tanışıp 1 aydır da aynı evi paylaşan Özlü’nün, “Müslümanım, bir şeyler yapmam ve bu olaya katılmam gerekiyor” dediği belirtildi. Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde sorguları süren ve dün sağlık kontrolünden geçirilen Özlü ve Talikh’in çarşamba günü savcılığa sevk edilebileceği bildirildi. Savcılık yetkilileri, Talikh’in, El Kaide’nin aktif eylemlerinde bulunup bulunmadığı ve örgütle ne çeşit bağlantı ? Savcılık yetkilileri, Şanlıurfalı hava korsanı Özlü ile 1 aydır aynı evde kalan Mısırlı Talikh’e bu süre içinde kaynağı henüz netleşmeyen çok miktarda paranın geldiği bilgisine ulaştılar. Hava korsanlarının telefon görüşmeleri ve faaliyetlerinin tespitine çalışılıyor. ları olduğunun tespit edilmesine Interpol ve uluslararası birimlerle temas kurularak çalışıldığını açıkladılar. ABD’deki 11 Eylül saldırılarını organize eden “Ahmet’’ adlı kişiyle Suudi Arabistan’da aynı cezaevinde kaldığı anlaşılan Talikh’in cezaevinde bulunmasının nedeni netleştirilmeye çalışılıyor. Araştırmalar kapsamında, bir yıldır KKTC’de yaşadığı, Özlü ile de bir aydır aynı evde kaldığı belirlenen Mısırlı korsanın, bu süre içerisinde yaptığı telefon görüşmeleri ve faaliyetlerinin tespit edilmesine çalışıldığı da öğrenildi. Savcılık yetkilileri, Talikh’e, Özlü ile aynı evde yaşadığı sıralarda kaynağı henüz netleşmeyen çok miktarda paranın geldiği bilgisine de ulaşıldığını söylediler. İfadesinde daha önce FBI tarafından gözaltına alındığını söyleyen Talikh, uçak kaçırma eyleminde Türkiye’yi hedef olarak görmediklerini, hatta Özlü ile bindikleri uçağın Türk uçağı olduğunu bile bilmediklerini savundu. Yetkililer, kendisi de Arap kökenli olan Özlü’nün Kıbrıs’ta öğrenci olduğu dönemde Talikh’le tanıştığını belirterek “İkisi de Arap olduğu için Kıbrıs’ta arkadaş oluyorlar. Bu kişi daha sonra Mommen Abdül Aziz Talikh’in etkisi altında kalmaya başlıyor” dediler. Kaptan kendini savundu Öte yandan uçaktan atlamalarıyla tartışma konusu olan pilotlardan başpilot Faruk Çağımlı, Antalya Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği ifadede, hava kor sanı Talikh’in kendisiyle İngilizce konuştuğunu “Ben El Kaide’nin iki numaralı ismi El Muşarraf. Beni tanırsınız. Uçağı istediğimiz yere götüreceksiniz’’ dediğini anlattı. ABD’deki ikiz kulelere yönelik saldırının ardından “11 Eylül sendromu oluştuğunu’’ belirten Çağımlı, “El Kaide’li olduklarını söyleyen hava korsanlarının bizi kaçırıp, bir yere çarptırıp düşüreceğini düşündüm ve kendi inisiyatifimle uçaktan atlamamızın kararını verdim. Amacımız uçağın bir şekilde havalandırılmasını engellemekti’’ dedi. Kabin amirinden, korsanların Arapça konuşan iki kişi olduklarını ve ellerinde bomba süsü verilmiş paket olduğunu öğrendiğini anlatan Çağımlı, atlama kararını verdikten sonra kokpite girişin mevcut şifresini, uzman olmayan kişilerin girmesini engellemek için değiştirdiğini, özel cihazla motorları kilitlediğini ve uçaktan, yardımcı pilot Cemal Doğaner ile atladıklarını kaydetti. KAÇIRILMASI SÜRPRİZ OLMADI Yunanistan’da Türklere ceza ? ATİNA (AA)Yunanistan’ın Simi Adası’nda geçen hafta, içinde 144 kaçak bulunan bir yelkenli tekneyle yakalanan ve dün insan tacirliği suçundan Rodos’ta yargıç karşısına çıkan 3 Türk, toplam 217 yıl 6 ay hapis ve 873 bin Avro para cezasına çarptırıldı. Adları açıklanmayan 2’si kardeş 3 Türk’ün mahkemeye verdikleri ifadelerinde, 10 gün önce Kuşadası’nda iş ararken, adı belirtilmeyen bir kişi tarafından yolculuk başına 500 Avro karşılığında yelkenlide tayfa olarak işe alındıklarını, ancak kaçak taşıyacaklarını bilmediklerini söyledikleri belirtildi. Dinci yapılanma ‘korsanlara zemin hazırladı’ ? İstihbarat raporları özellikle 2001 yılından sonra KKTC’deki üniversitelerde Ortadoğu bağlantılı radikal dinci eğilimlerin giderek tırmanmakta olduğunu gösterdi. BAHADIR SELİM DİLEK 40 yıl hapse 100 milyon dolar ? Dış Haberler Servisi ABD mahkemesi, FBI görevlilerinin, masum olduklarını gösteren delilleri gizlemesi nedeniyle cinayetten suçlu bulunarak 40 yıl hapis yatan 4 kişiye ve ailelerine toplam 101.7 milyon dolar tazminat ödenmesine karar verdi. 4 kişi 1967 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırılmışlardı. ANKARA Ercanİstanbul seferini yaparken geçen cumartesi günü Atlasjet’e ait bir uçağın Türk yurttaşı Mehmet Reşat Özlü ve El Kaide tarafından eğitildiği ortaya çıkan Filistin uyruklu Suriye yurttaşı Mommen Abdül Aziz Talikh tarafından kaçırılması, KKTC için sürpriz olmadı. KKTC’de özellikle son dönemde Türkiye’ye bağlı olarak hızla gelişen dinci yapılanmaların, “uçak korsanlarına ideolojik zemin hazırladığı” yorumları öne çıkarken, istihbarat raporları özellikle 2001 yılından sonra KKTC’deki üniversitelerde Ortadoğu bağlantılı radikal dinci eğilimlerin giderek tırmanmakta olduğunu gösterdi. İslami radikalizm Raporlara göre, Suriye, Ürdün, Filistin, Lübnan ve Mısır gibi ülkelerden gelen öğrencilerin oluşturdukları grupların içinde Irak’ta faaliyet gösteren örgütlerle bağlantılı isimlerin bulunması, KKTC’deki üniversitelerde “İslami radikalizm” konusunu gündeme taşıdı. Bu gruplar, özellikle Türkiye’den gelen öğrencileri de aralarına çekerken, özellikle Arap öğrencilerin KKTC’ye soktuğu paraların yakın takibe alınmaması sıkıntı yarattı. Özellikle KKTC’deki kumarhanelerin Ortadoğulu öğrenciler arasında ilgi odağı olmasından dolayı, söz konusu öğrencilerin KKTC’ye soktukları büyük miktarlarda paraların takip edilmesi mümkün olmadı. Bu bağlamda dikkat çeken bir başka nokta ise hava korsanlarından Özlü’nün geçen yıl KKTC’de Susurluk hükümlüsü Yaşar Öz’ün kumarhanesinde çalışması bilgisi oldu. Ancak KKTC’li yetkililerden edinilen bilgilere göre, geçen mayıs ayında MİT ve ABD Gizli Servisi CIA’nın yaptığı uyarıların ardından, KKTC polisi, özellikle Filistinli, İranlı ve Suriyeli öğrencileri yakın taki 2 turist tutuklandı ? BODRUM (AA) Bodrum’un Gümbet Mahallesi’nde bir otele yerleşen 1’i kadın 2 Fransız turist Gümbet’teki bir hediyelik eşya mağazasından çıkarken mağaza sahibinin şüphelenmesi üzerine durduruldu. Güvenlik kamerasından 5 altın zincirin çalındığının tespit edilmesi üzerine gözaltına alınan ve mahkemeye sevk edilen turistler tutuklandı. be aldı. Yürütülen araştırmalar sonucunda Özlü ve Talikh’in aynı evde kaldığı bilgisine ulaşıldı. KKTC’de özellikle Arap asıllı üniversite öğrencileri büyük miktarlarda paralar ödeyerek, çok sayıda öğrencinin kalabileceği büyük evler kiralıyorlar. Bu evlerde genelde ya aynı ülkeden gelen arkadaşlar ya da aynı sosyal çevreden gelenler barınıyor. Bu evlerde yaz aylarında Filistin, Suriye, Ürdün ve Lübnan’dan gelen misafirlerin kalması da dikkat çekerken, İstihbarat raporlarına söz konusu öğrencilerin yanlarında Türk öğrenciler ile birlikte “din sohbetlerine” katıldığı bilgisi yansıdı. KKTC muhalefetine yakın kaynaklar ise KKTC’deki dinci yapılanmanın önünü açan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Din İşleri Başkanı Ahmet Yönlüer’in istifa edip siyasete atılmak için zemin yoklamasının da, adadaki dinci yapılanmanın siyasette çok daha etkin olmasının önünü açacağını dile getirdiler. Kaza sonrası açıkta bekletilen feribot iskeleye yanaştırılarak yolcular tahliye edildi. (UĞUR DEMİR) Yanaşma sırasında meydana gelen olayda 3 yolcu yaralandı Halat koptu, bir kişi öldü nik yaşandı. Tekrar hareket eden geminin iskele babalarına geçiBodrumİstanbul seferini yarilen halatlardan biri gerilime pan Deniz Cruise & Ferry Lidayanamayarak koptu. Hızla yenes’a ait Ankara feribotunun, rinden fırlayan halatın başına Sarayburnu iskelesine yanaştıisabet etmesiyle kanlar içinde ğı sırada halatının kopyere yığılan iskele göması sonucu bir kişi yarevlisi Zekeriya Timur ? Bodrumİstanbul seferini yapan şamını yitirdi, biri ağır (30) yaşamını yitirdi. olmak üzere 3 yolcu da Deniz Cruise & Ferry Lines’a ait Olayda birinin durumu yaralandı. Halatın başıağır olmak üzere üç “Ankara’’ isimli feribotun kopan na çarpması sonucu yayolcu yaralandı. Olay halatının çarpması sonucu özel şamını yitiren iskelesonrasında Verda U. güvenlik görevlisi Zekeriya Timur deki özel güvenlik gö(12) ile ayağı kopan ve revlisi Zekeriya Tiyaşamını yitirdi. durumu ağır olan Çemur’un (30) cesedi ra Alfasa (44) Vatan Adli Tıp’a kaldırıldı. İDO’nun AvşaMarmara iskele Hastanesi’nde, Eliza Uyar’ın İstanbul Boğazı’nda geçen sine yanaşan feribot, bu sırada (71) ise Taksim İlkyardım Hashafta Salih Reis deniz otobüsü yolcuların inmesi için merdi tanesi’nde tedavi altına alındı. nün demir atmış durumdaki yük venlerini açtı. Ancak nedeni he Alfasa’nın kopan bacağının onagemisine çarpmasının ardından nüz bilinmeyen bir sebeple ge rılarak yerine dikildiği, diğer bu kez İstanbulBodrum arası se mi tekrar hareket edince merdi yaralıların sağlık durumlarının fer yapan 564 yolcu kapasiteli, venlerdeki yolcular arasında pa ise iyi olduğu belirtildi. SİBEL BAHÇETEPE 127.5 metre uzunluğundaki Deniz Cruise & Ferry Lines’a ait Ankara isimli feribot kaza yaptı. Önceki gün Bodrum’dan hareket eden ve dün öğle saatlerinde İstanbul Sarayburnu’ndaki obursali?cumhuriyet.com.tr Ocak ayında Irak’ta düşen uçakta 29 Türk işçisi yaşamını yitirmişti Düşen uçak sigortasız çıktı BURAK ALİÇAVUŞOĞLU Yenice festivale hazırlanıyor ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Yenice, 12 Eylül tarihleri arasında geleneksel olarak düzenlenen “Yenice Barış ve Kültür Festivali”nin 4’üncüsüne hazırlanıyor. Festival 27 Ağustos günü “Sinema Günleri” ile açılacak, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde yapılacak “Barış Yürüyüşü” yle ise resmen başlayacak. Binali Yıldırım. Ali Babacan. maddesindeki, ‘Yolcunun ölümü ya da bedensel yaralanması halinde hava aracı işleteninin asgari sigorta yüIrak’ta çalışacak olan Türk işçilerikümlülüğü yolcu başına 250.000 ni taşıyan ve geçen ocak ayında “şüpSDR’dir (Yaklaşık 500 bin YTL)’ hükheli’’ bir şekilde düşmesi sonucu 29 müyle ortaya konulmuştur. Fakat işçinin yaşamını yitirdiği Moldova kaUlaştırma Bakanlığı ve Devlet Bayıtlı Antonov 26 tipi uçağın Türk hakanlığı uçağın Türk hava sahasına va sahasında sigortasız olarak uçtuğu girmesine yasalara aykırı olarak izin ileri sürüldü. Uçakta yaşamını yitiren vermiştir. Halbuki bakanlık aynı yöişçilerden Serkan Geyik’in vârislerinetmeliğin 10. maddesinde yer nin avukatı Onur Güntürkün, alan ‘Yükümlülüklerin karşıuçağın Türk hava sahasında sigor? Ulaştırma Bakanlığı ve Hazine landığının ispat edilememesi dutasız uçmasına izin verdiği gerekMüsteşarlığı’nın bağlı olduğu Devlet rumunda, yabancı hava aracının çesiyle eski Ulaştırma Bakanı Bakanlığı’na, 2 trilyon manevi, 500 Türk hava sahasını kullanmasıBinali Yıldırım, Devlet Bakanı milyar maddi tazminat davası açıldı. na ve Türk topraklarına inişine, Ali Babacan, Sivil Havacılık Geuçuş halinde bulunmayan hava nel Müdür Vekili Ali Ardurdu, Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı ğı’ndan istediği belgede yolculara sa aracının ise kalkışına izin verilmez’ hakkında “Görevi kötüye kullanma” dece 1000 dolarlık sigorta yapıldığı hükmünü uygulasaydı, ne 29 işçimiz iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. belirlendi. Güntürkün, bu rakamın hayatını kaybeder ne de aileleri bu Antonov 26 tipi uçak 9 Ocak Türk ve uluslararası havacılık kural acıyı tadardı.” Güntürkün, Geyik ailesi adına Ulaş2007’de inişe geçtiği sırada yere ça larına uygun olmadığı sorusunu ortırma Bakanlığı ve Hazine Müsteşarkılmış ve 29 Türk işçi hayatını kay taya atarak şöyle konuştu: “Uçağın sigortası normal şartlar lığı’nın bağlı olduğu Devlet Bakanbetmişti. Uçağın düşüş nedenine ilişkin halen resmi açıklama yapılmaz da yaklaşık 500 bin YTL olması ge lığı’na, 2 trilyon manevi ve uçağın maken, ABD güçlerinin açtığı füze so rekiyordu. Bu durum, Türk ve Ya li mesuliyet sigortasının olması halinnucu düştüğü iddiaları da dillendiril bancı Sivil Hava araçları Mali Me de ödenmesi gereken para miktarı mişti. Olaydan sonra Ulaştırma Ba suliyet Sigortası Yönetmeliği’nin 8. kadar da maddi tazminat davası açtı. kanı ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün, uçağın sigortasının bulunduğu ve ölenlerin yakınlarına ödeme yapılacağını açıklamalarına karşın aradan geçen sürede hiçbir ödeme yapılmadı. Olayda ölen Geyik’in ailesinin avukatı Güntürkün, yaptığı araştırmalarda ilginç sonuçlara ulaştı. Güntürkün uçağın sigortasının olup olmadığına dair Ulaştırma Bakanlı ‘Bizi laikantilaik diye bölmeye çalışıyorlar’ Avustralya Atatürk Kültür Merkezi’nin davetiyle Sydney’de geçen pazar günü “Genel Seçim Sürecinde Türkiye’nin İçi ve Çevresi” başlıklı bir konferans veren gazetemizin Ankara temsilcisi Mustafa Balbay Türkiye’nin geleceğinin tek seçimle çizilemeyeceğini söyledi. Balbay konferansta şöyle konuştu: “Bizi bölmek için her türlü yolu denediler başaramadılar. Sağsol çatışması, SünniAlevi çatışması denediler başaramadılar. KürtTürk çatışması istediler, başaramadılar. Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Necip Hablemitoğlu, Turan Dursun, Çetin Emeç, Muammer Aksoy bu gerçekliği dile getirdikleri için öldürüldüler. Şimdi de laikantilaik diye bölmeye çalışıyorlar ve başaramaycaklar. Çünkü biz Anadoluluyuz. Tüm etnik yurttaşlar Atatürk’ün önderliğinde Türk ulus kimliğiyle iç içe yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz.” (TAYLAN BÜYÜKŞAHİN) CUMHURİYET 06 K