19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 2007 PERŞEMBE 4 HABERLER Abdullah Gül, eşinin türbanının Çankaya’da yaratacağı sorunlara ilişkin soruları geçiştirdi DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Cumhurbaşkanı Gül Tayyip Erdoğan kararını nihayet açıkladı. Abdullah Gül, AKP’nin cumhurbaşkanı adayı. MHP seçime katılacağını belirttiğine göre, ilk iki tur için aranan 367 nisabı da bulunacak ve Abdullah Gül 28 Ağustos günü üçüncü turda seçilerek Çankaya’ya çıkacak. Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olması simgesel olarak önem taşıyor. Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’a göre, ilk kez “Müslüman bir cumhurbaşkanı seçilmiş olacak”. Nasıl bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu bu sözlerden daha açık bir biçimde hiçbir şey anlatamazdı. “Dindarlık” öğesi artık siyasetin içine girmiş bulunmaktadır. Devletin erkini ellerinde tutanlar, bundan böyle kimin dindar olup kimin olmadığını tayin etme yetkisine de fiilen sahiptirler. Anımsayacaksınız, bu tanımlamaya karşı, “Canım daha önce Turgut Özal da Çankaya’ya çıkmıştı, o da dindardı” diyenlere Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, “O içki içerdi, Müslüman sayılamaz” yanıtını vermişti. Nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu anlamak için daha başka kanıta gerek var mı? 28 Ağustos’u izleyen günlerde, Çankaya’da, Türkiye Cumhuriyeti’ni laiklik uygulaması yüzünden dava etmiş olan Hayrünnisa Gül, “first lady” (devletin bir numaralı hanımefendisi) olarak bulunacak. ??? Abdullah Gül’ün adaylığı, AKP’den rejim konusunda uzlaşı bekleyenlerin ne denli boş hayaller içinde olduklarını da göstermiş bulunuyor. AKP’nin rejim konusunda uzlaşı içinde olacağını, rejimin partisi olarak, toplumu kucaklamak üzere ılımlı bir politika izleyeceğini düşünenlerden olmadığımdan bu noktada daha fazla bir şey söylemeyi gereksiz buluyorum. Yalnız önümüzdeki dönemde, Tayyip Bey’in daha dayatmacı bir politika izleyeceğini, dayatmanın birçok alanda, tabanda da uygulanacağını söylemekle yetinmek isterim. İkinci dönemin birinci raundu, dayatmacı politikanın zaferiyle sonuçlanmış ve devletin başına bir “Milli Görüş”çünün yerleştirilmesi operasyonu başarıyla tamamlanmıştır. Olaya başka bir açıdan yaklaştığımızda, herhangi başka bir isim yerine Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığının simgesel olmanın ötesinde, fazla anlam taşımayacağını görürüz. Cumhurbaşkanlığı makamının böylesine bir önem kazanması, Ahmet Necdet Sezer’in, Erdoğan’ın kararlılıkla yürütmekte olduğu, laik devleti İslamcı cumhuriyete çevirme sivil darbesi karşısında direnmesi yüzündendir. Ahmet Necdet Sezer veya onun gibi devletin laik demokratik niteliğini korumakta kararlı herhangi bir başkasının Çankaya’da oturmasını engellemek, sivil darbenin başarıyla tamamlanması için şarttı. ??? Cumhurbaşkanlığı seçiminin anlamı işte buydu. Çankaya’ya çıkacak olan kişi, sivil darbeye karşı direnmeyecek biri olduktan sonra, ister Gül, ister başkası olsun fark etmiyor. Tayyip Erdoğan’ın bu konuda uzlaşmaya yanaşmayacağı ve Çankaya’ya mutlaka kendi doğrultusunda birini oturtmakta kararlı olduğu biliniyordu. Olaya bu açıdan baktığınızda, ilk bakışta uzlaşma görüntüsü verecek olan biri yerine Gül’ün seçilmiş olmasının özde kimi yararlı yanları olduğu da görülür. Çankaya operasyonunun tamamlanmasının ardından rejimi kuşatmaya yönelik yeni girişimler gelecektir. Bu girişimlerin başında, medyanın daha da uysallaştırılması, üniversitelerin ele geçirilmesi, yargının siyasallaştırılarak iktidarın dümen suyuna sokulması vardır. “Sivil anayasa” etiketi altında hazırlanıp kabul ettirilmeye çalışılacak olan yeni anayasa ile bu amaca doğru yol alınacaktır. Tabii bu girişimlerin bir bölümü, el altından, tabandan geldiği söylenecek, mahalle ve çevre baskısıyla (Ankara Laila olayını anımsayın!) bir bölümü de, kapalı kapılar arkasında baskıcı ikna yöntemleriyle yürütülecektir. Önümüzdeki dönemde olacak olanlar bunlardır. Bu arada belirtmek gerekir ki, kamuoyunun büyük bir bölümü olayı bu biçimde algılamamaktadır. Siyasette olayın kendisi kadar algılanış biçimi de önemli olduğundan, Tayyip Bey hiç değilse, bir süre yolunda herhangi bir engelle karşılaşmadan ilerlemeye devam edecek görünüyor. ‘Seçilecek kişi benim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, muhalefet partilerinin ardından dün de meslek örgütleri ve sendikalardan destek istedi. Gül, insanların bireysel tercihleri, bireysel giyimlerikuşamları, bunların hepsinin anayasa tarafından garanti altına alındığını belirterek “Cumhurbaşkanı seçilecek olan kişi benim, eşim değildir. Ben kendi işlerime giderim, yeri geldiğinde nasıl davranacağımı bilirim, bu kadar siyasi tecrübem var’’ diye konuştu. AKP’nin cumhurbaşkanı adayı Gül, dün Türkİş, DİSK, Hakİş, TİSK ve TOBB’u ziyaret etti. Gül, cumhurbaş ? AKP’nin cumhurbaşkanı adayı Gül, dün Türkİş, Hakİş, DİSK, TİSK ve TOBB’u ziyaret ederek destek istedi. Anayasanın temel ilkelerine sahip çıkacağına dair sözlerini yineleyen Gül, gazetecilerin, eşinin türbanı hakkındaki sorularına, “Cumhurbaşkanı seçilecek olan kişi benim, eşim değildir. Ben kendi işlerime giderim, yeri geldiğinde nasıl davranacağımı bilirim” yanıtını verdi. kanı seçilmesi durumunda anayasanın temel ilkelerinin daima rehberi olacağını belirterek bu konuda herhangi bir kaygı, tereddüt ve şüphe olmaması gerektiği yönündeki görüşlerini yineledi. Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç, ülkenin temel niteliklerinin, anayasanın ilkelerine sadık kalmak, Cumhuriyetin temel niteliklerini korumak koşuluyla, laik, sosyal, demokratik hukuk düzeni, parlamenter demokrasinin yapısı içerisinde hem çalışma hayatının hem toplumun beklentilerine yanıt verebilecek nitelikte devam etmesi gerektiğini söyledi. Kılıç, milli iradenin tecelli etmesine herkesin saygı göstermesini istedi. Hakİş Genel Başkanı Salim Uslu, “Türkiye için önemli bir demokrasi sınavı olduğuna inandığımız için Sayın Gül’ün Cumhurbaşkanlığını destekleme kararı aldık” dedi. Gül, Hakİş’in arkasından TOBB’un genişletilmiş değerlendirme ve istişare toplantısına katıldı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Gül’ün adaylığına destek verdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, “Cumhurbaşkanı seçildikten sonra kayıp trilyon davasında yargılanabileceği’’ yönündeki iddiaların anımsatılması üzerine, “Bu konuyla ilgili mahkeme kararı vardır. Benim bu konuyla ilgili hiçbir ala kamın olmadığı, beraat ettiğim, mahkeme kararıyla, üstelik bu mahkeme kararı ben aday olmadan önce, karar verilmiştir’’ dedi. “Türban nedeniyle 30 Ağustos resepsiyonu tartışması yaşandığı’’ anımsatılarak görüşünün sorulması üzerine Gül, “Bunların gereksiz olduğu kanaatindeyim. Görürsünüz o zaman’’ dedi. Bir gazetecinin “Siz bu sorulara kızacaksınız, ama eşinizin türbanla Köşk’e çıkması Türk Silahlı Kuvvetleri’nden tepki görür mü? Siz buna nasıl bir çözüm bulmayı düşünürsünüz?” sorusu üzerine Gül, şunları kaydetti: “Bunları aslında sorarken sadece şunu rica ederim, hiç kızmam; vatandaşlarımız, Türkiye’deki insanlar, hanımlar arasında ayrım yapmamaya çok dikkat etmenizi, kimseyi rencide etmemeye çok dikkat etmenizi ben sizden rica ederim. Unutmayın ki temel hak ve hürriyetler bizim anayasamız tarafından da teminat altına alınmıştır. Cumhurbaşkanı seçilecek olan kişi benim, eşim değildir. Ben kendi işlerime giderim, yeri geldiğinde nasıl davranacağımı bilirim. Bu kadar siyasi tecrübem var.’’ Gül, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’yi de ziyaret etti. Çelebi, yeni bir sürecin başladığını, bir iradenin ortaya çıktığını ve bu iradenin karşısında da başka bir iradenin bulunduğunu kaydederek, “Tabii ki cumhurbaşkanını seçecek olan makam Meclis’tir. Meclis’teki siyasi partilerin iradesidir, oradan çıkacaktır ama bizim bu konudaki duyarlılığımız, Cumhuriyetin temel değerleri, laiklik, demokrasi, sosyal hukuk devleti konusundaki yaklaşımlardan ödün verilmeden, sonuna kadar devam edilmesi. Bu çabaların farklı görüşlere de tahammül edilmesi konusundaki yaklaşımlar daha net ortaya çıkmalıdır... Meclis’in bütünselliği içinde bir mutabakat sağlanmış olsaydı, bu çok daha yararlı sonuçlar doğurabilirdi. Çünkü, Türkiye’nin gerçekten önünde zorlu süreçleri var.” D ‘Laik Türkiye yeni bir kargaşa dönemine girdi’ IŞ BASINDA ‘GÜL’ YORUMU ? Almanya’da merkez eğilimli Süddeutsche Zeitung, Abdullah Gül’ün adaylığını “Riskli Cumhurbaşkanı” başlığı altında yorumladı. Dış Haberler Servisi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığı, dünya basınında geniş yer bulmaya devam ediyor. Uluslararası basın kuruluşları, Gül’ün adaylığının yeni bir krize yol açabileceğini vurgularken, Gül’ün laikliğin korunacağı yönündeki açıklamalarına da dikkat çekiliyor. İngiltere’de yayımlanan Independent gazetesi, Gül’ün Cumhurbaşkanlığı görevine ikinci kez aday olmasıyla Türkiye’deki siyasi krizin yeni ve muhtemelen nihai bir evreye girdiğini yazdı. Abdullah Gül’ün İslami bir temelden geldiği ve eşinin başörtülü olduğu vurgulanan haberde, Gül için “alçakgönüllü ve karizmatik” ifadesi kullanıldı. Gazete, “Türkiye ve muhafazakâr askerler, generallerin yanında başörtülü eşi varken cumhurbaşkanına selam vermesine alışmak zorunda kalacak” diye yazdı. Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül dün Türkİş, DİSK, Hakİş, TİSK ve TOBB’u ziyaret etti. ‘Orduya meydan okuma’ İngiliz Guardian gazetesi, “eski İslamcı” olarak tanımladığı Gül’ün cumhurbaşkanı adayı olmasıyla laik Türkiye’nin yeni bir kargaşa dönemine girdiğini yazdı. Gül’ün “sıkı bir Müslüman olduğu ve karısının başörtüsü takmakta ısrar ettiği” belirtilen haberde, “Türkiye’de kapalı kadınların Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne girmesinin bile yasak olduğu” vurgulandı. Financial Times da “Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını koyarak İslamcı geçmişe sahip bir kişinin laik devletin sembolü olan bir göreve gelebileceğini gösterdiğini ve orduya meydan okuduğunu” yazdı. Amerikan Washington Post gazetesi, “Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığının cami ile devlet arasındaki çizgiyi belirsizleştireceği korkusunun var olduğunu, ancak Gül’ün adaylık başvurusunun ardından laikliği koruyacağını söylediğini” belirtti. Haftalık Time dergisinin “Türkiye tekrar uçurumun kenarında mı?” başlıklı haberinde, Gül’ün yeniden aday olmasıyla Türkiye’yi erken seçime götüren siyasi krizin yeniden yaşanıp yaşanmayacağı yönündeki kaygıların ortaya çıktığı belirtildi. ‘Gül, Çankaya’da yargılanacak’ Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin cumhurbaşkanı adayının ‘Kayıp Trilyon’ davasında dokunulmazlığı nedeniyle yargılanamadığına dikkat çekti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün, cumhurbaşkanı seçilirse, dokunulmazlığının kalkacağını ve böylece yargılanacak ilk cumhurbaşkanı olacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, Gül’ün 11. cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığına iki açıdan karşı olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, Gül’ün geçmişteki söylemleri ve Dışişleri Bakanlığı sırasında yaptıklarının, anayasanın 2. maddesiyle bağdaşmadığını vurguladı. Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı koltuğuna oturacak kişinin sanık sıfatı taşımaması gerektiğini belirterek Gül’ün, “Kayıp Trilyon davasında’’ yargılanma sürecinin bitmediğine ve aklanmadığına dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, aklanmamış bir kişinin cumhurbaşkanı seçilmesinin, doğru ve ahlaki olmadığını kaydetti. Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığının, özledikleri demokrasinin yerleşmesi açısından uygun olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, Gül’den, ‘’süratle dokunulmazlığının kaldırılmasını istemesini’’ beklediklerini söyledi. CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanlığı’na talipse, aklanma hakkını kullanmalı. Gül’den bu hakkını kullanmasını bekliyoruz’’ dedi. Gül’ün, cumhurbaşkanı seçilmesiyle milletvekili dokunulmazlığının kalkacağını, yargılanma sürecinin başlayacağını anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, böylece Gül’ün, yargılanan ilk cumhurbaşkanı olacağını belirtti. Kılıçdaroğlu, “Gül, sanık sıfatıyla cumhurbaşkanı koltuğuna oturmamalı, oturmayı içine sindirmemelidir. Sivil toplum örgütleri de yargıyı harekete geçirmek için çaba harcamalıdır. Gül de eski ABD Başkanı Clinton gibi yargılanmalıdır’’ diye konuştu. asirmen?cumhuriyet.com.tr G AZİANTEP ‘İlk büyük sınav 30 Ağustos’ta’ Abdullah Gül’ün dini kimliği de uluslararası haber ajansları tarafından farklı yorumlandı. Amerikan haber ajansı AP “İslamcılar yeniden Cumhurbaşkanlığı için çabalıyor” başlıklı haberinde, Gül’ü “İslami eğilimli” olarak tanımlayarak, “seçildiği takdirde Gül’ün 30 Ağustos resepsiyonuna eşiyle birlikte mi yoksa yalnız mı katılacağının kendisi için ilk büyük sınav olacağı” belirtildi. İngiliz haber ajansı Reuters’in daha önce “İslamcı” olarak tanımladığı ise Gül için “eski İslamcı” ifadesini kullanması dikkat çekti. Fransız basınının Türkiye uzmanlarından Liberation yazarı Marc Semo ise “Abdullah Gül’ün yeniden aday olarak laik kampa meydan okuduğunu” vurguladı. Almanya’da merkez sağ eğilimli Frankfurter Allgemeine Zeitung, Gül’ün “bir cepheleşme adayı” olduğuna dikkat çekti. Merkez eğilimli Süddeutsche Zeitung, gelişmeleri “Riskli Cumhurbaşkanı” başlığı altında yorumladı. Yorumda Gül’ün Cumhurbaşkanlığı için adaylıkta ısrar etmesinin hata olduğu belirtilerek “Bu kararın çok tatsız sonuçları olabilir” görüşünün altı çizildi. Gazete, Gül ve Erdoğan’ın, ordunun her an müdahale edebileceğini hesaplaması gerektiğini belirtti. Merkez sol eğilimli Frankfurter Rundschau, “Erdoğan gücünü deniyor” başlığıyla manşetten verdiği haberde, ordunun Gül’ün adaylığını “yorumsuz olarak sineye çekmeyeceğine” işaret etti. İspanyol El Pais gazetesi, Gül’ün adaylığını “İslamcılar orduya meydan okuyor” başlıklı haberle duyururken, İtalyan La Stampa gazetesi, “Radikal İslamcıların adamı, Türkiye’nin önderi olmaya hazırlanıyor. Avrupa kaygılı” yorumuna yer verdi. AKP’li başkana göre STÖ’ler şer odağı BEKİR ŞAHİN MYK BİLDİRİSİ: GÜL, CUMHURİYETİN DEĞERLERİYLE MUTABIK DEĞİL GAZİANTEP AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey’in, kentte yeşil alanlara inşaat yapılmasına karşı çıkan sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini “şer odakları” diye nitelemesi tepki çekti. Eczacılar, Elektrik, Gıda, Harita Kadastro, İnşaat, Ziraat, Jeoloji, Makine Mühendisleri, Mimarlar, Şehir Plancıları, Tabip Odaları, Gaziantep Lions Kulübü, Gaziantep Lisesi Mezunları Derneği, Gaziantep Turizm Derneği, İnşaat Müteahhitleri Derneği, Kavaklık Rotary Kulübü Derneği, Tema Vakfı, TMMOB Sekreteryası, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği temsilcileri dün Mimarlar Odası Toplantı Salonu’nda bir araya geldi. Platform Sözcüsü ve Mimarlar Odası Başkanı Zafer Okuducu, AKP’li Asım Güzelbey’in açıklamalarına tepki göstererek suçladığı kurumlardan özür dilemesini istedi. Fuar Alanı’na otel yapılması kararı başta olmak üzere yeşil alanların ticari alanlara dönüştürülmesine karşı olduklarını vurgulayan Okuducu, Güzelbey’in demokrasi anlayışını kamuoyunun takdirlerine bıraktıklarını, suçladığı kurumlardan özür dilemesini beklediklerini ifade etti. CHP boykota hazırlanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı “boykot” eden DYP ve SHP’den sonra, CHP de 11. cumhurbaşkanı olma yolunda ilerleyen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ü “boykot”a hazırlanıyor. CHP’nin önceki gün yapılan Merkez Yönetim Kurulu toplantısında “Gül’e boykot” kararı çıktı. MYK bildirisinde “Gül’ün, Cumhuriyetin temel değerleriyle mutabık olmadığı, cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda cumhuriyetin temellerinin sarsılacağı, Cumhuriyet karşıtı bir kişinin rejimin geleceğini tehlikeye atacağı” uyarılarına yer verildi. CHP, Çankaya’daki resepsiyonlara, Gül’ün yurtdışı gezilerine katılmayacak, ancak liderler zirvesi benzeri “zorunlu durumlarda” CHP lideri Deniz Baykal Gül’le görüşecek. CHP, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek “Ciddi kaygılarımız var. Bunları toplumla paylaşmak görevimiz. Her şeyi yapıyorlar, Uzlaşma, diyorlar gereğini yerine geyorlar. Cumhuriyeti sahiplenmek bizim görevimiz. Bu görevimizi yerine getireceğiz” dedi. Baykal: MHP beni şaşırttı Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, se? CHP’nin önceki gün yapılan Merkez Yönetim çimler öncesinde koKurulu toplantısında “Gül’e boykot” kararı çıktı. CHP, alisyon planları yaÇankaya’daki resepsiyonlara, Gül’ün yurtdışı pan CHP ile MHP’nin arasını da gezilerine katılmayacak, ancak liderler zirvesi benzeri açtı. Edinilen bilgi“zorunlu durumlarda” Baykal, Gül’le görüşecek. CHP, ye göre, CHP lideri Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Baykal önceki gün Meclis’teki ant içme törenine de katılmayacak. MYK’de “MHP yanlış davrandı, beni şaşırttılar. Gül’ün cumhurbaşkanı seçil tirmiyorlar. Toplumu yatıştı Gül’ün önünü açtılar. Muhamesi durumunda Meclis’teki racak, gevşetecek adımlar atıl lefetle uzlaşma arayışı gerekant içme törenine de katılmaya mıyor. CHP de kendileri gibi siz hale getirildi. MHP böyle cak. CHP’nin sert tavrı bazı ke her şeye alkış tutsun istiyor davranmasaydı AKP uzlaşsimlerde “CHP krize oynu lar. Farklı görüşlerin dile ge ma aramak zorunda kalacakyor” eleştirilerine yol açarken, tirilmesine tahammül edemi tı” görüşünü dile getirdi. CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle