Katalog

SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 2007 CUMARTESİ 18 Roberto Carlos Kadıköy’de taraftarla buluşuyor. SPOR spor?cumhuriyet.com.tr Sambacılar sahne alıyor F.Bahçe’de Carlos bugün ve G.Saray’da Lincoln yarın sahaya çıkıyor Spor Servisi Futbolda 20072008 sezonunun başlamasına sayılı günler kala gözler kuşkusuz yapılan önemli transferlerde olacak. Özellikle Fenerbahçe’nin Roberto Carlos’u, Galatasaray’ın da Lincoln’ü kadrosuna katması sadece taraftarlarını değil bütün futbolseverleri heyecanlandırıyor. Dünyaca ünlü iki Brezilyalı şimdilik sadece antrenmanlarda boy gösterirken, taraflı tarafsız herkes onları görmek için sabırsızlanıyor. Fenerbahçe’de uzun uğraşlar sonucunda kadroya katılan Roberto Carlos’un Avusturya’da yapılan hazırlık kampında sadece antrenmanlarda yer alması ve özel maçlarda oynamaması taraftarları düş kırıklığına uğratmıştı. Real Madrid’den alınan dünya yıldızı, kondisyon olarak hazır olmadığı için toptan uzak kaldı. Görüntü için bile şut çekmeyerek nasıl bir profesyonel olduğunu gösteren Sambacı’yı merak eden Sarı Lacivertliler, isteklerine bugün kavuşacaklar. Sarı Lacivertliler, Carlos için özel olarak alınan maçta Mircea Lucescu’nun çalıştırdığı Ukrayna’nın Shakhtar Donetsk ekibiyle Şükrü Saracoğlu Stadı’nda karşılaşıyor (20.00’de D’Smart’ta). Elbette Kadıköy’deki bu ilgi kulübün kasasını da dolduracak ve önemli bir gelir elde edilecek. Maçın bilet fiyatları 25 ile 150 YTL arasında değişiyor. Diğer taraftan Galatasaray’ın büyük transferi Lincoln ise teknik direktör Karl Heinz Feldkamp tarafından biraz da yönetimin uyarısıyla tamamen ‘duygusal’ nedenlerle kenarda tutuldu. Carlos’tan farklı olarak bu futbolcu antrenmanlarda hazır gözükmesine, çift kale maçlarda oynamasına karşın Feldkamp bu futbolcunun ilk kez Türkiye’de taraftarın karşısına çıkması için farklı bir strateji benimsedi. G.Saray maliyeti yüksek bu oyuncudan önemli bir gelir elde etmek için Olimpiyat Stadı’nda yapılacak maçın bilet fiyatlarını hiç de düşük tutmadı. Sonuçta da Türk futbolunun iki büyük takımının transfer ettiği yıldızlar bu hafta sonu sahneye çıkıyor. R A K İ P G A L AT İ Trabzonspor UEFA için Spor Servisi UEFA İntertoto Kupası 3. Tur rövanş maçında Trabzonspor bugün Romanya’nın FC Otelul Galati takımıyla Hüseyin Avni Aker Stadı’nda karşılaşacak. Saat 19.30’da başlayacak ve Lig TV’den naklen yayımlanacak maçı Rus hakem Stanislav Sukhina yönetecek. İlk maçı deplasmanda 21 kaybeden Bordo Mavililerde tek hedef galibiyet. Temsilcimiz rakibini elediği takdirde UEFA Kupası 2. ön eleme turuna yükselecek. Deplasmandaki maçta kırmızı kart gören Yattara ve Çağdaş bu randevuda takımdaki yerini alamayacak. Bordo Mavililer’e Galati maçıyla Avrupa kupalarındaki 80. sınavına çıkacak. Karadeniz temsilcisi bugüne dek Avrupa kupalarında yaptığı 79 maçta 31 galibiyet, 30 yenilgi ve 18 beraberlik aldı. Karadeniz ekibi, söz konusu karşılaşmalarda 112 gol atarken, kalesinde 117 gol gördü. Galati karşısında ilk maçta alınan 21’ lik mağlubiyetin abartıldığını söyleyen teknik direktör Ziya Doğan, rakibin takım oyununu sahaya çok iyi yansıttığını belirtti. Lincoln. DAUM İYİ KAZANIYOR Spor Servisi F.Bahçe eski teknik direktörü Christoph Daum, Almanya’nın en çok kazanan üçüncü teknik direktörü olarak göze çarpıyor. Bundesliga’dan birçok çalıştırıcıyı geride bırakan Daum takımından 2.2 milyon Avro alıyor. Almanya’da liglerin başlamasına kısa bir süre kala elde edilen verilere göre futbolda teknik adamlarının rekor düzeyde gelire sahip oldukları anlaşıldı. Bayern Münih Teknik Direktörü Hitzfeld yıllık 4 milyon, Wolsfburg Teknik Direktörü Magath 3.5 milyon, Werder Bremen Teknik Direktörü Schaaf ise 2 milyon Avro alıyor. Ganalı oyuncunun kararını hâlâ verememesi tepkilere neden oluyor F.Bahçe’nin baş ağrısı Appiah HİLMİ TÜRKAY Her şey Alex’in kontrolünde GÜNÜN İÇİNDEN Yeni sezon hazırlıklarını İtalya’da sürdüren Ulusal Erkek Basketbol Takımı özel maçta Avusturya’yı 8877 yendi. Türkiye, 2011’de Trabzon’da yapılacak Avrupa Olimpik Gençlik Yaz Festivali (EYOF) için hazırlıklara başladı. Sıvasspor, Ankaragücü’nden Abdurrahman ve Sedat’la anlaştı. Hazırlık maçları: Ç.RizeDiyarbakır: 10, Kayseriİstanbul B.Ş.Bld.: 00, BoluÇ.Dardanel: 10, Y.YozgatPazar: 32. Lig (B) 1. Grup takımlarından F.Karagümrük, Oktay Derelioğlu’yla anlaştı. 19. Avrupa Yıldız Bayanlar Basketbol Şampiyonası (C) Grubu’ndaki ilk maçında Türkiye, Belçika’ya 7874 yenildi. 1112 Yaş Bayan, 1314 Yaş Erkek Türkiye Kulüplerarası Yaz Yüzme Birinciliği’nde erkekler 4x100 metre serbest bayrak yarışında Işıkspor (3.48.93) Türkiye rekoru kırdı. Bursa’da 39881212 kombinesini bilenler, 1509.23’er YTL kazandı. ‘ F .Bahçe’nin yeni kaptanı Alex de Souza “Herkes F.Bahçe’nin başarısı için çalışacak. Türkler ve diğer oyuncularla Brezilyalılar birbirlerine her türlü katkıda bulunacak. Bütün bu dengeleri ben kuracağım” dedi. Brezilyalı futbolcu daha önce de Palmeiras, Cruzeiro ve Brezilya Ulusal Takımı’nda da kaptanlık görevlerinde bulunduğunu ifade ederek “Önümüzde zor bir sezon var. F.Bahçe her yıl GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR Beşiktaş’ta kupa ve lig maçları öncesi gereken takviye yapılmadı Yabancı Transferler... Büyük kulüplerimizin transferleri baştan aşağı hatalı. İlkeleri, planları filan yok. Her transfer ayı kendilerini ille de transfer yapmakla yükümlü görürler. Gereksinim olsun veya olmasın alınacak futbolcuların kimliği, kişiliği pek önem taşımıyor. Takımda oynar mı, oynamaz mı veya neresinde oynar, takıma uyar mı, uymaz mı gibi düşünceleri yoktur. Bunlar hep kulak arkasına atılır. Ne var ki kısa zamanda alınan futbolcuların kimliği, kişiliği çok geçmeden ortaya çıkar. Çoğu kez de düş kırıklığına uğrarız. Ne var ki, ülkenin eşek yükü kadar dolar ve avroları havaya uçmuş olur. Yöneticiler yaptıkları hatayı hiçbir zaman üstlenmezler. Sorumlulukları da yok zaten. Ne oluyorsa stat gişelerinde bilet almak isteyen garibanlara oluyor. Yapılan transferlerde onların katkıları var. Her transfer ayı hata yaparlar ama bir türlü aymazlar. Sonuçta da bu futbolculara doğru dürüst bir alıcı çıkmaz. Her defasında zarar edilir. Bizim Fener transfer yapmakta kral. Bileğini bu hususta kimse bükemez. Ucuz transfer yapmak da Fenerlinin şanına pek yakışmaz. Bu nedenle büyük para harcarlar. Peki transfer yapan kim? Tabii futbol bilgisi falan olan kimseler değil, parası olanlar yapıyor. Yabancı transfer yapmak, dışardan kereste ithal etmeye benzemez. Çünkü yatırım yapacağın mal, futbolcu. Yani insan... Kapalı kutu... Bu durumda körleme, bilgisizce yatırım yapılır mı? Kendi holdinglerinde yapıyorlar mı? Oysa büyük paralarla transfer edilecek oyuncular 1 yıl önceden kontrol altına alınmalı. Çünkü sadece oynadıkları iyi futbol yetmez. Onların sosyopsikolojik durumları da göz önüne alınmalı. Birkaç kez iyi oynayan futbolcuyu mal bulmuş magribi gibi kapmak, doğru değildir. Daha evvelce olduğu gibi aldığımız oyuncular içinde tutarsız olanları da gördük. Sasu, Atkinson, Ortega, Okocha, Anelka, Washington, Rebrov... Bu futbolcuları futbolseverler yakından tanırlar. Önce Roberto Carlos misali karşılandılar, sonuçta hepsinde ruhsal çelişkiler olduğu ortaya çıktı ve yararlanılamadı. Sasu frikik ve de korner kralı idi. Alex’ten daha iyi... Neye yarar ki, adam tutarsızdı. Antrenmana geliyorum diye Bükreş’e kaçardı. Sonraları dışlandı. Ülkesine gitti, evlendi. Bebeği oldu, bir gece rahatsızlık veriyor diye onu pencereden dışarı fırlattı. Atkinson bir İngilizdi, fırtına gibi eserdi. Büyük takımları ipe dizer gibi tozunu attı. Meğer bunun da ruhsal durumu bozukmuş. Bir mevsim bile dikiş tutturamadı. Ortega, Güney Amerika’nın yeleli kralı... Geldiği günler ismi Ecevit gibi dağlara taşlara yazıldı. 23 numaralı forması hâlâ çocukların sırtında... O da hem sakat hem de ruhsal durumu bozukmuş. Anelka, belki gelenlerin içinde en iyilerinden biriydi. Ama onun ruhsal durumunun çelişkiler içinde olduğunu görmek için psikolog olmaya gerek yoktu. Sahada rüyada dolaşır gibi dolaşıyordu. O da ancak 1 mevsim dayanabildi. Okocha, çalım kralı idi. Türkiye’de sporseverleri kendine hayran bırakmıştı. Evlendi, yönetim kurulu, düğünü için Nijerya’ya gitti. O yetmedi, İstanbul’da ikinci düğün yaptılar. Ama o da biraz kafadan hafifti. Şımardı, sahada basın mensubuna tekme attı. Sonuçta o da dikiş tutturamadı. Washington, kalp hastasıymış. Körleme aldık. Sonra sırları ortaya çıktı. O da bir mevsimden fazla oynayamadı. Peki bütün bunlar karşısında hâlâ yabancı büyük oyuncuların arkasından koşmak niye? Bunu da geçelim, yabancı sınırının kaldırılması nasıl bir düşünce? Bunu birisi anlatsa da öğrensek. www.halitderingor.net. Eposta:hderingor?hotmail.com Transfer çıkmazı sürüyor UFUK TANIŞAN Turkcell Süper Lig’in başlamasına 2 hafta kaldı ancak Beşiktaş’taki transfer çıkmazı sürüyor. Yönetim kurulu tarafından yabancı oyuncu alımı konusunda tam yetki ile görevlendirilen Futbol Şube Sorumlusu Celal Kolot ve Dış İlişkiler Sorumlusu Mario Berk, 1 aydan uzun bir süredir Avrupa’da gitmedik ülke bırakmadı. Yine de Siyah Beyazlı yandaşların istediği isim bir türlü takıma kazandırılamadı. Bunun yanı sıra UEFA’ya futbolcu listesini veren Beşiktaş, alacağı yabancıyı Şampiyonlar Ligi Ön Eleme Turu’nda oynatamayacak. Yabancı transferinde sadece Rodrigo Tello ve Edouard Cisse ile anlaşmaya varan Beşiktaş’ın artık kaliteli bir futbolcu alamayacağı yorumları yapılıyor. Ayrıca bu iki oyuncunun yüksel maliyetleri camia içinde rahatsızlıklara neden oldu. Özellikle 28 yaşındaki Cisse’ye ödenen 2 milyon Avro’luk bonservis bedeli, eleştirilerin hedef noktasıydı. Celal Kolot ve Mario Berk’in Avrupa’da görüştükleri onlarca futbolcudan sadece ikisini almalarının, genç idarecilerin tecrübe eksikliğinden kaynaklandığı ileri sürülüyor. Özellikle Kolot’un gençlere değil de, 30 yaşını geçmiş oyuncularla direkt temasa geçmesi camiada rahatsızlığa neden olan bir başka konu olduğu ileri sürüldü. Son olarak İtalyan Legrottaglie’nin transferinin yüksek maliyetin dışında, bazı yöneticilerin vetosu yüzünden iptal olduğu bildirildi. Siyah Beyazlı taraftarların tutumu, kombine bilet satışından da anlaşılıyor. Beşiktaş Kulübü sadece 11 bin kombine satabildi. G.SARAY’DA BELİRSİZLiK Spor Servisi Yaptığı kaliteli transferlere karşın, Feldkamp’ın raporu sonrası takımdan gönderilen futbolcularla gündeme oturan G.Saray’da forvet hattı için suskunluk sürüyor. Sarı Kırmızılılar Avrupa’nın ünlü kulüplerinden birçok futbolcuya talip olmasına karşın halen transferi sonlandıramazken meraklı bekleyiş devam ediyor. Transferi düşünülen futbolcuların kulüpleriyle sözleşmelerinin devam etmesi ve yüksek bonservis bedeli konuya adeta çıkmaza sürükledi. Öte yandan Teknik Direktör Feldkamp’ın da Necati ve Hasan Kabze’yi göndermesinin ardından bu bölgeye transferde ısrarcı olduğu ve “Transfer yapmış olmak için transfer yapmayalım. Ancak kaliteli yabancı bulursak alalım” dediği belirtildi. Alman teknik adamın yönetimle yaptığı toplantıda “Kaliteli bir yabancı forvet alabilirsek bu takım açısından çok yararlı olur. İstiyor musun derseniz hayır demem. Ama eğer istediğimiz kalitede bir oyuncu alamayacaksak da yapmış olmak için transfer yapmayalım. Hakan Şükür şu anda sakat, iyileştiğinde ondan da faydalanacağız. Zaten Serkan gibi çok yönlü bir futbolcumuz var. Ben herkesi her yerde kullanmak niyetindeyim” şeklinde görüş belirttiği öğrenildi. Bu arada adı uzun süredir G.Saray’la gündemde yer alan Bayern Münih’in Paraguaylı golcü futbolcusu Roque Santa Cruz’un Alman takımdan gönderilmesi kesinlik kazandı. Öte yandan G.Saray Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Gökşen’in babası M. Nurettin Gökşen vefat etti. ‘ Takım içinde dengeleri ben kuracağım. Gördüğüm kadarıyla bu sezon mücadele edecek olan ekipte, yeni gelen oyuncular ve onların F.Bahçe’ye entegrasyonları anlamında herhangi bir problem yaşanmayacağını düşünüyorum Ganalı futbolcu Appiah’ta bir tutarsızlık gidiyor. Bir bakıyorsunuz kalmak, bir bakıyorsunuz gitmek istiyor. Hele hele yurtdışına çıktığında konuşuyor da konuşuyor. Neymiş efendim isteyeni çokmuş, kalmak istemiyormuş ama F.Bahçe kendisini bırakmıyormuş. Hiçbir futbolcu F.Bahçe’den büyük değildir. Hiç kimse de F.Bahçe formasını istemeyenin peşinde koşmaz. Madem çok gitmek istiyor Ganalı, o zaman getirsin kulübün istediği parayı gitsin. Artık sıktı... Medyada her gün F.Bahçe değil daha çok Appiah ile ilgili haberler görüyoruz. İş uzadıkça kabak tadı veriyor. Bir yönetici çıkmalı ve son noktayı koymalı. (Dün akşam saatlerinde kulüpten yapılan açıklamada futbolcuyla herhangi bir sorun olmadığı iletildi) İdmanlardaki laubaliliği gözlerden kaçmıyordu. Taraftara kulak veriyorum. Görüyorum ki onlar da Appiah’tan bıkmışlar, “Bizi istemeyeni biz de istemeyiz” diyerek yöneticilerden Ganalı yıldızın bir an önce gönderilmesini istiyorlar. Düşünebiliyor musunuz, istemeye istemeye oynayan bir futbolcu sahada ne kadar randıman verebilir ki?.. BURSA VE KONYA Anadolu’nun gözü G.Saray’da Spor Servisi G.Saray’ya yolları ayrılan Emre Aşık, Cihan Haspolatlı ve Hasan Kabze’yle Bursaspor yakından ilgileniyor. Yeşil Beyazlı Kulübün Teknik Asbaşkanı ve Basın Sözcüsü Ekrem Senal, Hasan Kabze transferiyle Başkan Ali Karasu’nun ilgilendiğini belirterek, “Hocamızın listesinde olan Galatasaraylı Emre Aşık, Cihan Haspolatlı ve Hasan Kabze’yle ilgili görüşmeler de devam ediyor. Bu oyuncuları hocamız istiyor. Bekliyoruz’’ dedi. Adriano yeniden gündemde Appiah’ın satılması durumunda kontenjanda açılacak boşluğu süper bir forvetle doldurmak isteyen Sarı Lacivertli yönetim, Inter’li Adriano için yeniden harekete geçti. Brezilyalı futbolcunun gelmesini en çok isteyen isim olan Başkan Aziz Yıldırım, transferi bitirmesi için Asbaşkan Ali Yıldırım’ı görevlendirdi. İtalyan kulübüyle hemen temasa geçen Yıldırım, Adriano’yu ikna etmek için de formül aramaya başladı. Ali Yıldırım’la birlikte R.Carlos’un menajeri Dino Pasaliç ve Alex’in menajeri Juan Figer de Adriano’nun transferini bitirmek için büyük çaba harcıyorlar. Özellikle Roberto Carlos’un vatandaşıyla yakın arkadaşlığını koz olarak kullanmayı düşünen Pasaliç’in önemli roller oynayabileceği belirtiliyor. Ali Yıldırım’ın şu anda Inter’de yıllık 7 milyon Avro kazanan Adriano’ya 5 milyon Avro teklif edeceği bildiriliyor. Kulübünde mutsuz olan Sambacı’nın teklife sıcak bakabileceği öğrenildi. Yönetim, bonservisi çok yüksek olan Adriano için kiralama formülünü de düşünüyor. Brezilyalı yıldızını satmak istemeyen Inter’in 1 yıl için 7 milyon Avro talip edeceği ifade ediliyor. Bu fiyatı vermeye hazır olan F.Bahçe, sözleşmeye bir yıllık opsiyon şartını koydurmayı düşünüyor. İtalyan basınındaki yorumlarda, Adriano’nun İngiltere ve İspanya gibi zorlu ligler yerine, Türkiye, Yunanistan veya Portekiz’e gitmeyi tercih edeceği belirtiliyor. Konyaspor Kabze’yi istiyor Hasan Kabze için temasa geçen bir başka kulüp de Konyaspor... Konyaspor Basın Sözcüsü Mehmet Bezirci, takıma iyi bir forvet kazandırdıktan sonra transferi tamamlayacaklarını söyledi. Bu konuda bazı oyuncularla görüştüklerini ifade eden Bezirci, “Forvet konusunda Hasan Kabze de listemizde yer alıyor. Bu oyuncu ile ilgili kulübüyle bir görüşme yaptık. Bonservisi ile ilgili fiyat aldık. Hasan Kabze’yi takımımızda görmek isteriz’’ diye konuştu. başarılarına ve kadrosuna ilaveler yaptıkça hedeflerimiz hem büyüyor hem de zorlaşıyor. Ama benim gördüğüm kadarıyla bu sezon mücadele edecek olan takımda, yeni gelen oyuncular ve onların F.Bahçe’ye entegrasyonları anlamında herhangi bir problem yaşanmayacağını düşünüyorum” diye konuştu. Bu arada Yüksek Divan Kurulu’nun olağan toplantısı bugün Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılacak. GÖRÜŞ / KÖKSAL ÖZBEK Yandaş Profilleri Selim Yıldız, işyeri komşum Deste Spor Mağazası’nın yetkililerinden, bitirim bir delikanlı... Çılgınca bir tutkuyla Beşiktaşlı ve Çarşı Grubu’nun hayranı... Çarşı’nın bütün etkinliklerini izliyor, bizlere de anlatıyor. Böylelikle, bu konuda bilgi sahibi oluyoruz. Yalnız, Selim’in, ölçütlerime uygun gelmeyen bir yanı var; eşi tesettürlü... Ben, tesettürün, şuuraltı teokratik devlet düzeni özleminin dışa vuran işareti olarak görüyorum. Selim, itiraz ediyor: “Hayır Ağabey” diyor, “Çarşı, şeriat düzenine karşı”. Selim’in verdiği bilgilerden, bir şeyi daha öğrendik: Çarşı Grubu, başkanını, oylama yaparak seçiyormuş. Seçimi, Alen Markaryan kazanınca, rakibi, Beşiktaşlılıktan vazgeçmiş; gelmiş Kadıköy yakasına, F. Bahçe taraftarlığını hedefleyen bir dernek kurup, liderliğini yapmaya başlamış. Deplasman maçlarında, oyunu izlemekten ziyade, olay çıkarıp, kulübün tepki çekmesine neden olan bir avuç serüvenci de, bu gruba mensupmuş. F.Bahçeli olduğunu bildiğimiz değerli yazar Hikmet Çetinkaya, geçenlerde, Çarşı Grubu’nu yazdı. Orada da, örgütlenme ve düşünce yapılarının farkına vardık. Fakat, büyüklü küçüklü her çeşit organizasyon, bir bütçeye gereksinim duyar. Herhalde, bu tür topluluklar, ihtiyaçları olan parasal kaynağı, kendi aralarında toplayarak sağlıyorlar. Konuyu Selim’e sordum, duymazdan geldi; hemen mağazaya gelen müşteriye doğru seğirtti. Eskiden, yaygın bir söylenti olarak, kulüplerin, tribünde etkin bazı yandaş topluluklarına büyük miktarda bilet verdiğini, onların da, çoğunu karaborsada satarak, kaynak sağladığını duyardık. Başkalarını bilemem amma, F.Bahçe Spor Kulübü’nün, böyle bir uygulama yapmadığı gibi, özenle uzak durduğunu biliyoruz. Kaldı ki, F.Bahçe taraftarı büyük çoğunlukla bağımsız; önemli bir bölümü çoluğu çocuğu ile formalarını giyip, bayramyerine gidercesine maça gelen aklı başında insanlardır. Stadyuma hâkim olup, gereğinde yönetimine baskı uygulayan ve idârecileri ile pazarlık gücü yaratan bir yapıda da değildir. Taraftar dernekleri de, F.Bahçe’nin ve onların örgütlenmesinden sorumlu yönetici olan Mithat Yenigün’ün zarafetine uygun şekilde, tüm Türkiye sathında yapılanmaktadır. Kulübe yük değil, destek olmaktadırlar. F.Bahçe ürünlerinin bilinçli müşterileridirler; çünkü tutkulu taraftardırlar. Ben, bunlardan bahsederken, Selim yine konuştu: “Ağabey” dedi, “Ben de senin tanımladığın gibi bir taraftarım. Maaşla çalışıyorum; fakat, her maça kendi paramla giderim. Kulübüm hayatımdır; başka bir tiryakiliğim yoktur. Bacanağımın evinde çorba zarzor kaynarken, son dört yıl içinde elinden yüzmilyon dolarlar geçmeye başladı. Ben de cin gibiyim; lâkin öylesi becerilere kapalıyım. Çünkü, Çarşı, birdenbire zengin olmaya da karşı...” Feldkamp dünkü antrenmanda Lincoln’le bir süre sohbet etti (FATİH ERDOĞDU) CUMHURİYET 18 K