23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 2007 CUMARTESİ 14 ‘KOBİ bakanlığı kurulmalı’ Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, seçim sonrasında bir KOBİ bakanlığı kurulmasını istedi. Özgenç yaptığı açıklamada, Türkiye’nin üreterek büyümesi ve refahını artırması gerektiğini belirterek “Türkiye’de küçük ve orta büyüklükteki işletmeler, sayısal olarak ekonomideki toplam işletmelerin yaklaşık yüzde 95’ini oluşturuyor. KOBİ’ler toplam istihdamın yüzde 60’ını, toplam ihracatın yüzde 35’ini temsil ediyor. Bu önemli kitlenin tüm sıkıntıları çözümlendiğinde, ekonomik ve sosyal kalkınmada büyük aşama olacaktır. KOBİ’lerin olmazsa olmazlarından birisi, KOBİ bakanlığı kurulmasıdır” diye konuştu. KOBİ Kalkınma Bankası’ndan 300 milyon Avro Kalkınma Bankası, KOBİ’lere verdiği orta ve uzun vadeli finansman desteğini sürdürecek. Türkiye Kalkınma Bankası’ndan yapılan açıklamada, bankanın, KOBİ’lere verdiği orta ve uzun vadeli finansman desteğini 2007 yılının ikinci yarısında ve 2008 yılında da sürdüreceği belirtildi. Açıklamada, bu amaçla, Avrupa Yatırım Bankası (AYB) ile 19 Temmuz’da Lüksemburg’da yapılan 300 milyon Avro’luk KOBİ Destek Kredisi Anlaşması’nın, Türkiye’den katılan diğer üç bankanın yanı sıra Kalkınma Bankası tarafından da imzalandığı ifade edildi. Anlaşmayla, bankaya tahsis edilen tutar, KOBİ’lerin sanayi, turizm, eğitim, sağlık ve enerji yatırımlarına yönelik olarak kullandırılacak. Halk Bankası’ndan yeni destek Halk Bankası, KOBİ’lerin yatırımlarına yönelik finansman ihtiyacı için Avrupa Yatırım Bankası ile ‘’KOBİ Kalkınma Global Kredisi’’ kapsamında 90 milyon Avro’luk anlaşma imzaladı. Halk Bankası’ndan yapılan açıklamada, anlaşma ile imalat sanayii, tarımsal sanayi, turizm, eğitim, sağlık ve doğrudan bu sektörlerle ilgili faaliyet gösteren KOBİ’lerin yatırım projelerinin finanse edileceği bildirildi. Açıklamada, toplam yatırım maliyeti en fazla 25 milyon Avro olan projelerin yüzde 50’sinin finanse edileceği projede, verilecek kredinin üst limiti 12 milyon 500 bin Avro olacağı, sabit sermaye yatırımları ve projeye ilişkin işletme sermayesi ihtiyacının krediye dahil edileceği kaydedildi. Rıza Reçber eşi, oğlu ve kızı ile Ören Kablo’yu her yıl biraz daha büyütüyor “Tek rakibimiz kendimiziz” Dijitürk’ün onaylı kablo firmaları arasında. Ayrıca TOKİ ve Kiptaş’ın inşaatlarının önemli bir kısmının televizyon kablolarını döşüyor. İngiltere, İtalya, Fransa ve İsrail başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat yapıyor. 1979 yılında kurduğu Ören Kablo ile birçok başarıya imza atan Rıza Reçber “tek rakibimiz kendimiziz” diyecek kadar da iddialı. Ören Kablo’nun kurucusu Rıza Reçber, başarısının sırrını müşteri ilişkilerindeki dürüstlüğüne bağlıyor. Ayrıca aile şirketi olmanın getirdiği avantajlara değiniyor. Aslen bankacı olan eşi şirketin finans müdürlüğü, elektronik mühendisi olan oğlu genel müdürlüğü, halkla ilişkiler eğitimi alan kızı pazarlama ve satış müdürlüğü görevini yürütüyor. İlk ihracatını 1990’da Irak’a yapan, ancak Körfez krizinden olumsuz etkilenen Ören Kablo, sonraki yıllarda toparlanmış ve 2001 krizini borçsuz, hammadde stoğu bulunan ve ihracat yapan bir firma olarak karşılamış. Üretimini Silivri Ortaköy Sanayi Bölgesi’nde yer alan modern üretim tesislerinde gerçekleştiren Ören Kablo, kablolu TV , dijital uydu, data kabloları, interaktif CATV kabloları, CAT5, CAT6 Lan kabloları, sinyal kumanda kabloları ve yangın ihbar ? Bugün yetmiş beş çalışanı ile yılda elli sekiz milyon metre koaksiyel kablo üretim kapasitesine sahip olan Ören Kablo, özellikle dijital yayıncılığa yönelik yaptığı teknolojik çalışmalar sonucunda bu segmentin toplam talebinin yüzde 70’ini karşılıyor. Faaliyetini aile şirketi olarak sürdüren Ören Kablo, bugün yönetiminde ikinci kuşağın olduğu ve 2007 yılında 3 milyon dolar ihracat hedefleyen bir firma. Ören Kablo, kullanıcılardan gelen talepler doğrultusunda ürün geliştirme çalışmaları yapıyor. kabloları gibi çok geniş bir yelpazede üretim yapıyor. ArGe çalışmalarına ağırlık verdiklerini belirten Ören Kablo Pazarlama ve Satış Müdürü Melike Reçber, salt Türkiye’de değil, küresel pazarlarda faaliyet gösteren tüm rakiplerin adımlarını yakın dan takip ettiklerini belirterek, “Koaksiyel kabloların mevcut ve potansiyel kullanıcılarının taleplerini belirleyerek, talepler doğrultusunda ‘ürün geliştirme’ çalışmalarına yön veriyoruz. Kablo üretim sektörü, doğası itibarıyla en gelişmiş teknolojilerin kullanımını ve sürekli teknoloji yatırımını kaçınılmaz kılan bir sektör. Müşteri konumundaki diğer sektörlerde gelişim ve değişimin de takibini gerektiriyor” diyor. Alıcı sektörleri, inşaat, dijital yayınlar, telekom ve data iletişim sektörleri olarak sıralıyor. Kablo üretiminin ana girdilerinin başında bakır geldiğini ve bakır piyasasındaki fiyat dalgalanmalarının sektörü olumsuz etkilediğini vurgulayan Reçber, 2006 yılının bakır fiyat ve arzının istikrarsız seyrettiği bir yıl olduğunu ve sektörün genel olarak sıkıntılı bir yıl geçirdiğini söylüyor. Ancak Ören Kablo 2006 yılını inşaat sektöründe pazar payı artışı ile kapamış. Firma 2007 yılında ise 3 milyon dolar ihracat hedefliyor. Reçber, “Bugün, Türk kablo endüstrisinin gerçek rakipleri, birer küresel oyuncu konumunda olan dünya devleridir. Kısa bir dönem için, kalitesi yerli ürünlerle karşılaştırılamayacak kadar düşük olan Uzakdoğu menşeli ürünler cazip fiyatlarla pazarda yer bulmuş ancak gelişim gösterememiştir. Zira, kablo kullanıcılarının kalitenin pek çok boyutundan yoksun ürün ve hizmetleri kullanma lüksü yoktur. Dünya devlerinin pazar mücadelesi de doğal olarak onları, bizlerle işbirliği yapmaya zorlayacaktır” diye konuşuyor. 150 çeşit kablo üreten Kabtek, 2008 sonrasında üretimini 500 tonlara çıkarmayı hedefliyor. Kabtek Genel Müdürü Fevzi Yaşaroğlu: ‘İhracatı krizle öğrendik’ GÖKÇE IŞIK Dernek Başkanı Aydıntuğ’a göre 374 üreticiden yalnızca 120’sinde TSE belgesi var Kablo üreticisi kayıt dışından rahatsız 2000’de sektör lideri on dört firma tarafından kurulan Kablo ve İzoleli İletken Sanayicileri Derneği’nin üyeleri enerji, haberleşme (fiber, data, lan), otomotiv kablosu ve emaye bobin teli üretiminde faaliyet gösteriyor. Dernek Başkanı Nursel Aydıntuğ, Türkiye’de faaliyet gösteren irili ufaklı 374’ü aşkın üreticiden sadece 120’sinde TSE belgesi olduğunu, iç piyasa ve ihracatın en büyük 16 firma tarafından yönlendiNursel rildiğini ve Aydıntuğ bu firmala ? Dünya kablo ihracatında yüzde 13 payla ilk sırayı Meksika alıyor. Türkiye’nin payı ise yüzde 1. İlerlemeye açık olan sektörün bilinçli bir planlamaya ihtiyacının olduğu görülüyor. rın toplam üretimin yüzde 95’ini karşıladığını söylüyor. Sektörün büyük firmaları genellikle İstanbul, Gebze, Bursa, Eskişehir, Kayseri, Denizli illerinde faaliyet gösteriyor. 2005 yılında dünya kablo tel ihracatının 56.5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ve ilk sırayı yüzde 13 payla Meksika’nın aldığını belirten Aydıntuğ, Meksika’yı sırasıyla ABD, Çin, Almanya, Polonya, Japonya ve İtalya’nın izlediğini, Türkiye’ninse dünya kablo ve tel ihracatının yüzde 1’ini gerçekleştirdiğini, yoğun rekabete karşın Türk üreticilerin dünya ihracatındaki paylarını attırmaya devam ettirdiklerini ifade ediyor. 2006 yılında sektörün toplam ihracatı yüzde 60 artarak 1.1 milyar dolara ulaşmış, ancak kablo ve tel tihalatı da 412 milyon dolara çıkmış. Aydıntuğ, 20052006 yıllarının, önümüzdeki yılları etkileyecek çok önemli kararların alındığı geçiş yılları olduğunu vurguluyor. Mortgage yasası, Telekom ile ilgili düzenlemeler ve kaçakların önlenmesine yönelik ilk adımlar atılmış. 2006’da enerji kablosu üreticileri şehiriçi hatların yeraltına alınması ve gecikmiş bazı yatırımların hayata geçirilmesi dolayısıyla artan bir taleple karşılaşmış. Sektörde yaşanan sorunlar ise şöyle: Kalite bilincinin yetersizliğiyle kalite denetim mekanizmasının doğru çalışmaması, sektördeki kayıt dışının haksız rekabete yol açması, devlet yatırımlarının belirli planlar çerçevesinde açıklanmamasından dolayı kısa zamanda talep karşılama zorunluluğu oluşması, özelleştirmenin tamamlanamaması, finans kaynaklarının, enerji ve sektörel ana girdilerin pahalı olması, bakır borsa fiyatının çok yüksek olması. 1996 yılında jeoloji mühendisi Serkan Zırhlıoğlu tarafından kurulan Kabtek 2004 sonunda Fevzi ve Canan Yaşaroğlu’nun firmaya ortak olmasıyla birlikte ciddi atılımlara başlar. 20052006 arasında üretim 40 tondan 120 tona, çalışan sayısı 50’den 110’a, fabrika 2500 m2 kapalı alandan 6 bin m2’ye, makine yatırımı ise 2 yılda 2 milyon dolara çıkar. 2007’de 2 milyon dolarlık yeni makine siparişi veren Kabtek, şu anda 150 ton/ay çalışan fabrikanın kapasitesini 250 ton/aya çıkarmayı hedefliyor. Üretimlerinin yarısını iç pazara sunan firma, yarısını da Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. 2006 cirosu 20 milyon YTL, ihracatı ise 4 milyon YTL. “150 çeşit kablo üretiyoruz, ancak ağırlıklı olarak zayıf akım ve kumanda kabloları üzerine yoğunlaştık” diyen şirketin genel müdürü Fevzi Yaşaroğlu sektörde ArGe payının çok düşük olduğunu belirtiyor. Yaşaroğlu bu durumu “Sektörde genelde standart kablolar üretildiğinden yeni bir kablonun arGe çalışması pek yapılmıyor. ArGe çalışmaları genelde kablola rın kalitesini artırmak için yapılıyor, yeni hammaddeler deneniyor” diye anlatıyor. Kabtek’in 2008 ve sonrası hedefi, üretimi 500 tonlara çıkararak dünya pazarında etkili olabilmek ve şu anda daha çok markasız ürünlerle gerçekleştirdiği ihracatı kendi markasıyla yapabilmek. Türkiye’de kablo ihracatının ? Kabtek Genel Müdürü Fevzi Yaşaroğlu,kablo sektörünün krizle beraber ihracatı öğrendiğini ve ilk zamanlarda sadece Afrika ülkelerine yapılan ihracatın şu anda dünyanın bütün ülkelerine gerçekleştiğini belirtiyor. öneminin 2001 krizinden sonra önem kazandığını belirten Yaşaroğlu, “lk zamanlarda Afrika ülkelerine olan ihracat şu anda dünyanın bütün ülkelerine gerçekleşiyor. İhracatla beraber sektörde artan yatırım kapasitesi Türkiye’nin ihtiyacının üstüne çıkınca ihracat daha da önem kazandı ve artan ivmeyle devam etmekte. Avrupa ülke lerinin son 2 yıl içindeki istikrarsız ve kalitesiz ürünleri sayesinde ibre Türkiye’ye yöneldi. Bu yıl itibarıyla Avrupa ülkelerinden yoğun bir şekilde partner talebi bulunuyor. Bu artış Türkiye’deki kablo üreticilerinin ciddi makine yatırımları yapması ve kaliteli ürün imal etmesine büyük fayda sağladı” diye konuşuyor. Yaşaroğlu sektörün en büyük sıkıntısı olarak, bakırın ton fiyatının son 2 yıl içinde 3 kat artmasını gösteriyor. Devletin bu sektörde yatırıma ve işletme sermayesine yönelik hiçbir desteği bulunmadığını belirten Yaşaroğlu, KOBİ’lerin yatırımlarını teşvikli bölgelere yapmasının imkânsız olduğunu belirterek “Bunu yapabilmek için ailece o bölgeye taşınmak ve orda sıfırdan fabrika kurmak gerekir. İstanbul gibi bir yerde kalifiye eleman sıkıntısı yaşarken teşvikli bölgelerde bu olay kâbusumuz olur” diyor. Yaşaroğlu, sektörün diğer sıkıntılarını ise şöyle sıralıyor: Kalitesiz ürünlerin yarattığı haksız rekabet, devletin kaliteye değil, fiyata dayalı alımları, rutin üretimlerin yeterince denetlenmemesi ve cezaların hafif olması. S A T I R A R A S I KOBİ’ler KGF’den Neden Yararlanmıyor? HİLMİ DEVELİ KOBİ’lerin, teknolojiyi ve bilgi teknolojilerini, iyi yönetişimi yeterince kullanamama, kurumsallaşma, ArGe, inovasyon ve markalaşma, kalifiye ara eleman bulamama, yeni pazarlara açılma, sürdürülebilir rekabet gücünü yakalayamama, stratejik işbirliklerini geliştirememe, yeterince öz sermaye, kolaylıkla işletme sermayesi bulamama gibi sorunları bir türlü sonlanamıyor... Bu sorunların çözümünde elbette devletin katkısı gerekiyor, ancak KOBİ’lerin de her şeyi devletten bekleme anlayışına artık bir son vermeleri gerekiyor. Bankalarımızın KOBİ’lere yönelik çeşitli kredi portföyleri geliştirmesine karşın finansman teminindeki güçlükler, önemli güncel sorunlarından biri olarak devam ediyor. 2001 ekonomik krizinin etkilerinin sürdüğü bir sürece çözüm üretme amacıyla geliştirilen “Anadolu Yaklaşımı”nın da bekleneni veremediğini geçen haftaki yazımda dile getirmiştim. KOBİ’lerin bankalardan finansman taleplerinde bilançolarının yetersizliği, teminat göstermedeki zorlukları, sonuç almalarında önemli bir etken olarak karşılarına çıkıyor. KOBİ’lerin çoğu, Kredi Garanti Fonu’nun varlığından, işlevlerinden habersiz... Oysa 1993 yılında TOSYÖV’ün ve MEKSA öncülüğünde TOBB, TESK, KOSGEB, Halk Bankası’nın katılımıyla, sermaye ortaklığı ve yönetimiyle oluşan Kredi Garanti Fonu, KOBİ’lere finans kurumlarından aldıkları krediler için istenen teminat garantisi ya da kefaletleri hizmetini sürdürüyor. 1993 yılından bu yana Türk bankacılık sistemine dahil olmadan, hemen yanı başında sistemin KOBİ’lerden doğan risklerine kefil olmak suretiyle faaliyetini sürdüren Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) kefalette bulunduğu kredi tutarı 138 milyon YTL’ye ulaştı. Kredi Garanti Fonu bugün, 3 tanesi kamu bankası, 8 tanesi özel ticari banka, 4 finansal kiralama şirketi ve 3 tanesi katılım bankası olmak üzere toplam 18 banka ve finans kuruluşu ile kredi piyasasında kefalette bulunmak suretiyle faaliyet göstermektedir. KGF sadece bankalara değil, finansal kiralama işlemleri için leasing kuruluşlarına da kefalet vermektedir. Verdiği kefalet ve üstlendiği risk ile KOBİ’lerin daha çok banka kredisi kullanabilmelerini sağlayan ve uzun vadeli, uygun maliyetli kredilerden küçük işletmelerin de yararlanmasını mümkün hale getiren Kredi Garanti Fonu, desteklerini KOBİ’lerin bulunduğu her yere taşımak ve sorunlarına banka şubeleri ile birlikte yerinde çözüm bulmak ve KOBİ’lerin yatırımcı ve müteşebbis ruhlarını engelleyen her türlü finansman sorununa yerinde ve zamanında yardımcı olabilmek için şube ağları ile de büyümeyi hedefliyor. KGF, KOBİ faaliyetlerini çeşitlendirmek ve zenginleştirmek için tarım sektöründe ve balıkçılıkta faaliyet gösteren KOBİ’ler için de kefil olmakta... Bu konuda TC Ziraat Bankası AŞ ile karşılıklı imzalanan protokole göre tarım ve alt sektörleri ile besi hayvancılığı ve balıkçılık faaliyetleri gösteren KOBİ’ler de KGF’nin kefalet desteğine kavuşmuştu. Özetle, KGF’nin misyonu ve işlevi bunlar... KOBİ’lerimiz, kredi temininde karşılaştıkları teminat sorununa KGF aracılığıyla çözüm bulabilirler. SAYI : 2001/44 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: ADALAR, Büyükada Meşrutiyet Mahallesi mevkiinde kain 26 PAF., 135 ADA, 17 PARSEL, 12 cilt, 173 sayfa, 203 m2, mevki: Silici, Y: Setbaşı ahşap iki hane, Gayr. Menk. Nev’i: Z.Ş.MEHMET VA.MUKATAALI taşınmazın 3/12 borçlu adına kayıtlıdır. Bu 3/12 hisse satılacak olup, ayrıca borçlunun bu satışımıza konu olmayan aynı parselde çözülmemiş veraset iştirak hissesi bulunmaktadır. TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU VE EVSAFI: Taşınmaz, Büyükada Meşrutiyet mahallesi, Set Başı, Doğan Bey Sokak., 26 pafta, 135 ada, 17 parsel ve 18 kapı sayılı yerdeki bodrum ve zemin kattan ibaret, iki katlı bir yapı ve tek katlı müştemilattan ibaret olup, inceleme dışından yapılmıştır. Taşınmaz ahşap olup, sonradan dış cephesi tel sıva yapılarak kagir görünümü verilmiştir Bodrum ve zemin olmak üzere iki kattır. Bodrumda mutfak, hol ve W.C, zemin katta giriş holü ve iki oda vardır, iki katı 52.50 m2 olup, yapı ahşaptır. Bahçede tek katlı ikinci bir müştemilat yapı vardır. Müştemilat 40 m2 olup, giriş holü, mutfak ve W.C vardır. Daha fazla ayrıntı isteyenlerin, dosya içerisindeki raporları görmeleri ve yerinde görmek için müdürlüğümüze müracaatları gerekir. TAŞINMAZIN İMAR DURUMU: Adalar Belediye Başkanlığı İmar ve Planlama Müdürlügünün 16.09.2002 gün ve 2002/423 sayılı yazılarında taşınmazın, 1/5000 ölçekli, 1994 tasdik tarihli, Büyükada nazım imar planında iskan alanında kaldığı, koruma kurulunda tasdik aşamasında olan, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında H=6.50 m., irtifada blok nizam konut alanında kalmakta olduğu, komşu parseldeki eski eser binanın kontur ve gabarisini geçemeyeceği, uygulamanın İstanbul III Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu görüşü doğrultusunda yapılabileceği belirtilmiştir. TAŞINMAZIN KIYMET TAKDİRİ: Taşınmazın değerlendirilmesinde, parselin mevkii, sağladığı inşaat imkanı, ulaşım, çarşı ve iskeleye mesafesi, inşaat sistemi, binanın yapısı, yaşı, halihazır durumu ve sair etken durumları ile belediye emlak dairesince bu semtlere takdir edilen arsa metrekare fiyatları göz önünde bulundurulduğunda, Büyükada Meşrutiyet Mahallesi, 26 pafta, 135 ada, 17 parselde bulunan taşınmazın, arsa dahil tamamı 117.000,00 YTL olup, borçlunun satışa konu olan 3/12 hissesi 29.250,00 YTL olup bu değer üzerinden satılacaktır. YÜKÜMLÜLÜKLERİ: Taşınmaz, Zemini Şehzade Mehmet Vakfına mukataalı olup bu yükümlülükle birlikte satılacaktır, alıcılar tescilden önce hükmen ya da %20 vakıf taviz bedelini yatırıp, dava yolu ile geri alabilmektedirler. İLANEN TEBLİĞLER: Taşınmazda hissedar ve alakadar olup adreslerine Tebligat Kanununun 35. md gereğince, aşağıda isimleri belirtilen hissedarlar ile taşınmazın tapu kaydında alakaları görünüp, adreslerine ulaşılamayan ilgililere ilanen tebliğ olunur. PANAYOTİ MANDİKA (Yani oğlu), KATERİNE SARANTİŞ (Panayot kızı), KOSTANTİA MANDİKA (Baba adı İstelyanos), İSTANBUL 9. İCRA MÜD.NÜN 08.09.1992/1004 ES sayılı haczi (zamanaşımı), BEYOĞLU 2. İCRA MÜD.NÜN 25.11.1992 1992/5028 ES sayılı haczi (zamanaşımı), ŞİŞLİ 5. İCRA MÜD.NÜN 04.12.1992 92 3873 ES sayılı haczi (DÜŞME), İSTANBUL 1. İCRA MÜD.NÜN 04.12.1992 1992/15022 ES sayılı haczi (zamanaşımı), BEYOĞLU 1. İCRA MÜD.NÜN 07.12.1992 1992/5254 ES sayılı haczi (zamanaşımı). BEYOĞLU 1. İCRA MÜD.NÜN 17.12.92 1992/5855 ES sayılı haczi (zamanaşımı), BEYOĞLU 1. İCRA MÜD.NÜN 09.03.1993 1992/5442 es sayılı haczi (zamanaşımı), İSTANBUL 3. İCRA MÜD.NÜN 04.08.1999 VE 28.07.1999 1998/14540 2001/11519 ES sayılı haczi (düşme), ADALAR İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN 15.12.1994 GÜN ve 1994/ 52 ve 53 sayılı hacizleri (düşme), ADALAR SULH HUKUK MAHKEMESİNİN 03.08.1995 GÜN VE 1995/6 NOLU SATIŞ DOSYASI (düşme) DOSYALARI TAKİPSİZLİKLE, SAİR NEDENLERLE İŞLEMDEN KALDIRMIŞ, ZAMANAŞIMI ŞERHİ OLANLAR, İMHA İÇİN SEKA’YA GÖNDERİLMİŞ, DİĞERLERİNDEKİ HACİZLER DÜŞMÜŞTÜR. İLAN OLUNUR. SATIŞ ŞARTLARI: 1 1. SATIŞ 04.09.2007 SALI GÜNÜ, 11.30’dan 11.45’e kadar, ADALAR İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDE (HÜKÜMET KONAĞI SON KAT) açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartı ile 14.09.2007 CUMA GÜNÜ, 11.30’dan 11.45’e kadar, ADALAR İCRA MÜDÜRLÜĞÜ (HÜKÜMET KONAĞI SON KAT ÇATI İÇİ KATI)NDE, 2nci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse taşınmaz en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere, artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’nı bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin %20 (5.850,00) YTL nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde ON (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, birikmiş vergiler ve tapu satım harcı satış bedelinden ödenecektir. İhale damga pulu bedeli, tapu alım harcı ile %18 KDV alıcı müşteriye ait olacaktır. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli, hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İcra iflas Kanunun 133’üncü maddesi gereğince, ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendiliğinden tahsil edilecektir. Bu fark, öncelikle yatırılmış teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2001/44 ESAS sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İİK.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir, (Basın: 39377) ADALAR İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZ AÇIK ARTIRMA İLANI CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle