19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2007 PAZAR 18 SPOR SarıKırmızılı taraftarlar, F.Bahçe’ye transfer olacağı söylentisi çıkan golcüye büyük destek verdi Galatasaray ‘Ümit’e sarıldı CUMHUR ÖNDER ARSLAN F.Bahçe’yle ismi anılan ancak önceki gün gece geç saatlerde Futbol AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin’i arayarak G.Saray’da kalacağını söyleyen Ümit Karan’ı Florya bağrına bastı... Yaşanan kriz sonrası golcü futbolcu dün sabahki çalışmaya çıktı. Oldukça neşeli olduğu gözlenen Ümit, arkadaşlarıyla sürekli şakalaştı. Deneyimli yıldız yaptığı açıklamada F.Bahçe tarafından istenmenin kendisi için güzel bir duygu olduğunu belirterek, “Söylenecek fazla bir şey yok. F.Bahçe tarafından takdir edilmek güzel bir şey. Ancak şu an G.Saray’ın futbolcusuyum. Bazı olaylar benim dışımda gelişti” dedi. Karan’ın son cümlesi yıldız oyuncunun menajeri Harun Aslan’ı odak noktası haline getirdi. Bilindiği gibi Aslan, Gerets ve Volkan Arslan’ın takımdan ayrılışlarında ekonomik anlamda zarara uğramıştı. Karan’la ilgili ilginç açıklamalara G.Saray Teknik Direktörü Karlh Heinz Feldkamp da katıldı. Çalışma öncesi konuşan Kalli, “Ümit’i dün (önceki gün) aklını toplasın diye içeri göndermiştim. Anlıyorum ki kendisine uyguladığımız terapi iyi gelmiş. Sabah çalışma öncesi yanıma gelerek, ‘Artık aklım rahat, G.Saray’da oynamak istiyorum’ dedi. Buna çok sevindim, yeniden aramıza dönmesi mükemmel” diye konuştu. Antrenmanın başlamasıyla birlikte de Karan’a taraftarlardan sevgi seli vardı. 100’e yakın seyirci Ümit için “Bu forma nasip olmaz herkese, bırakmayız seni bir yere, 2000 ruhu doğmak üzere, Cim Bom’un yılı olacak bu sene” şeklinde tezahürat yaptı. Israrla golcüyü yanına çağıran Sarı Kırmızılı yandaşların isteğini kırmayan Ümit de taraftarlara alkışla karşılık verdi. Basın mensuplarıyla sohbet eden Adnan Sezgin de Ümit için “G.Saraylı olduğunu gösterdi” yorumunu yaptı. Bu arada Sarı Kırmızılı yönetimin salı günü yapacağı toplantıda Ümit Karan’a para cezası verebileceği konuşuluyor. G.Saray’la sözleşmesi olduğu halde F.Bahçe’yle temasa geçmesi nedeniyle yöneticilerin “G.Saray’ın etik değerleri zedelendiği için Ümit’e para cezası vermeliyiz” şeklinde görüş birliğine vardığı kaydedildi. LINCOLN’UN ÜCRETİ DENGELERİ BOZDU 2. Jardel olayı NEVZAT DİNDAR Transferin en hareketli takımı olarak dikkat çeken Galatasaray’da Ümit Karan’ın ücretinin azlığı nedeniyle isyan edip ayrılma noktasına gelmesi yıllar önce Jardel olayında yaşananları akıllara getirdi. Yine bir Brezilyalı olan Lincoln’ün büyük paralar ödenerek alınması futbolcular arasında huzursuzluğa yol açarken, sezon başlamadan yaşanan tatsızlık keyifleri kaçırdı. Ancak erken uyarı niteliğindeki bu krizden dersler çıkarılmazsa, ilerleyen haftalarda daha farklı sorunlarla karşı karşıya kalınması yüksek ihtimal. 2001’de de Jardel, 36 milyon dolarlık maliyetiyle takım içinde dengeleri bozmuş ve Cim Bom mutlak favori olduğu bir dönemde şampiyon olamamıştı. Her şeyden önemlisi de o dönem takım içindeki kavgalar hep ön plana çıkmıştı. Sonunda da zararına bir satışla Jardel gönderilmek zorunda kalınmıştı. Gençler az alıyor Schalke 04’ten uzun uğraşlar sonucu alınan Lincoln’ün yıllık yaklaşık 4 milyon Avro alacak olması, diğer futbolcuların tepkisini çekti. Yeni sezonda Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edemeyecek olan Sarı Kırmızılıların 5 maçını da seyircisiz oynaması nedeniyle 20 Milyon Avro’luk bir zarar ettiği ifade ediliyor. Sezon sonunda oyunculardan tek tek ücret indirimi istenmesine karşın transferde abartılı paralar harcanması büyük bir çelişki olarak dikkat çekerken, Ümit Karan’la başlayan isyan zincirinin sezon içinde diğer isimlerle devam etmesi bekleniyor. Yönetim Ümit Karan’la başlayan isyan sonrası paniğe kapılırken, futbolcuların düşük ücretler alması takım içinde ikililik yaratıyor. Yıllık 800 bin Avro alan Ümit’in de Lincoln’un alacağı yüksek para yüzünden sıkıntı yaşadığı kaydedildi. Yeni sorun Carrusca Ümit Karan krizini aşan G.Saray’da şimdi de Carrusca sorun yaratıyor. Çalışmalara geç katılan Arjantinli futbolcuyla Feldkamp’ın özel bir görüşme yaptığı ve kendisini uyardığı öğrenildi. Alman çalıştırıcı konuyla ilgili “Carrusca ikinci sorun. Anlamakta zorlandığım bir şekilde antrenmana geç geldi. Kendisiyle konuştum ve yeni bir başlangıç yapması gerektiğini söyledim. Ayın 7’sine dek toparlanacak ve arkadaşlarına yetişecek” ifadesini kullandı. Kalli ayrıca takımda her şeyin yolunda gittiğini de kaydederek, “Futbolcuların birbirleriyle olan ilişkilerinden çok memnunum. Birbirlerine çok açık davranıyorlar. Her şey iyi giderken artık tek şey maçlarda iyi sonuç almak” açıklamasını yaptı. Menajere tepki Ümit Karan , dünkü antrenmanda oldukça neşeli görünürken arkadaşlarıyla sık sık şakalaştı. G.Saray’da Ümit Karan krizi mutlu sonla biterken, yıldız futbolcuya ve menajeri Harun Aslan’a tepki var. Yapılan değerlendirmelerde, “Bu yaştaki bir oyuncunun ücretini arttırmak için böyle bir oyunda yer alması saçmalık. Oyuncuların sürekli kafalarına göre istediklerini yaptırdıkları bir kulüp olduk. Tomas ve Song’un ücretini indirtmeye çalışırken Ümit’in ücretini mi attıracağız? 35 milyon dolara satıp Özgürcan’ı kazanabiliriz” deniliyor. Sarı Kırmızılı yönetimin de bugüne dek birçok konuda ortak çalıştığı menajer Harun Aslan’ı kara listeye aldığı kaydedildi. SiyahBeyazlılar’ın yeni transferi Cisse iddialı konuştu: KONUK YAZAR Prof. Dr. ERDENER YURTCAN Beşiktaş’ta hedefim büyük Bilgin’den mutlusu yok Spor Servisi F.Bahçe’nin yeni transferi Ali Bilgin, Sarı Lacivertli kulüple anlaştığı için çok mutlu olduğunu söyledi. Sabah saatlerinde F.Bahçe İdari Menajeri Volkan Ballı’yla Özel Acıbadem Hastanesi’ne gelerek sağlık kontrolünden geçen gurbetçi futbolcu, daha sonra kulübe giderek Şükrü Saracoğlu Stadı’nı gezdi. Ali Bilgin transferiyle ilgili internet sitesine yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Yeni takımımın değişmez oyuncularından birisi olacağım. Yeni sezon başlayınca çok çalışacağım ve formayı kapacağım. Bu yıl F.Bahçe’yle büyük hedeflere koşacağız.” Öte yandan F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Ümit Karan’ın transferi konusunda bir görüşme yaptığı yönünde çıkan haberleri yalanladı. FIFA Politikacı İstemiyor Bu ülkenin futbol yangını hiç sönmüyor. Ligler sürerken statlar birer yangın yeri. Ligler bitti. Ancak bu kez futbol hukukunun yangını alevlendi. Ortalık tam bir yangın yeri. Neler oluyor? Biraz geriye dönmek gerekiyor. Futbol Federasyonu yönetimiyle spordan sorumlu Devlet Bakanı arasında yaşanan çekişme, uzun süre futbol kamuoyunu işgal etti. Sonuçta Bakan, TFF Genel Kurulu’nu olağanüstü toplantıya çağırmadı. Oysa bu konuda yasada açık yetkisi vardı. Sonra FIFA devreye girdi. Bunun nedenini ilkin belirlemek gerekir. FIFA, dünya futboluna egemen örgüt olarak üyesi bulunan tüm ülkelerin futbol kurallarının kendi statüsüne uygunluğunu istiyor. Bu konuda da tüm ülkeleri mercek altına yatırıyor. Türkiye de bundan nasibini aldı. FIFA’dan gelen yazıda, Bakan’ın TFF Yasası’nda yer alan yetkileri politikacının futbola karışması olarak nitelendirilmişti. Ayrıca Türkiye’de futbol uyuşmazlıklarının çözümünde bağımsız kişilerin görev yapmadıklarını, bunun ilkelere aykırı olduğunu belirten FIFA, bu hükümlerin de değiştirilmesini şart koşuyordu. FIFA için TFF’nin işlemlerinin Bakan’ın denetleme yetkisinde olması ve Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun bu konuda görevlendirilmesi yetkisinin Bakan’a verilmesi de futbolun ilkelerine tersti. Bu noktada FIFA, Türkiye’nin önüne bir reçete koydu. Bu reçetede yer alan ilaçlar belliydi. Sıraladığım değişiklikler TFF çatısı altında yapılacaktı. Bunlar FIFA’ya gönderilecekti. FIFA bunları inceleyecekti ve “olur” verecekti. Bu olurdan sonra sadece bu hukuki değişikliklerin görüşüleceği bir TFF Genel Kurulu yapılacak, bu normlara son şekli verildikten sonra FIFA’nın isteği doğrultusunda TFF Yasası TBMM’de ele alınacak ve yeni yasa çıkarılacaktı. Şimdi soru şudur: Yolun neresindeyiz? TFF çatısı altında kollar sıvandı, bir komisyon oluşturuldu. Üyesi olduğum bu komisyon çalışmasını tamamladı. TFF Yasası değişiklikleri FIFA’ya gönderildi. FIFA incelemesini sürdürüyor. Bu arada bir başka konu gündeme geldi. Bu, TFF’nin olağan mali genel kurulunun yapılmasıdır. Bu toplantı, TFF’nin olağan takviminin içindedir. İsmi üstünde, para konuşma toplantısıdır. Ancak TFF Yasası’nın ana statüsü, bu toplantıda gündeme seçim maddesi eklenmesini mümkün kılar. Bunun için belirli bir çoğunluk aranır. Birkaç gün önce toplanan genel kurulda ne yaşanıyor? Genel kurul üyesi olan 75 üye, toplantının başında bir önerge veriyor ve seçim istiyor. Genel Kurul Divanı bu önergeyi işleme koymuyor. Gerekçe FIFA bir yazı göndermiş, “Seçim yapmayın” demiş. Önerge sahipleri toplantıyı terk ediyorlar, dava açacaklarını söylüyorlar. Konuyu nasıl değerlendireceğiz? İlkin mali genel kurulda seçim istemek futbolun hukukuna uygundur. Bu önergenin işleme konulmaması önemli bir hatadır. Divanın yapması gereken şey çok basittir. Önce önerge sahiplerinden birine söz verir. Bu kişi önergeyi açıklar. Sonra 1 kişi önergenin lehinde, bir başka kişi aleyhinde konuşur. Önerge oylanır. Kabulü halinde seçimli genel kurulun hazırlanması için TFF yönetimi yetkilendirilir. Bu genel kurul yapılır. Bu böyle olmuyor. Futbol yine mahkemeye gidiyor. Oysa amaç futbolu mahkemeye götürmemek olmalıdır. Futbol özerklik temelinde, futbolun içinde yer alan unsurlar tarafından yönetilmelidir. Ama ülkemizde bu sağlanamıyor. Futbolun özerkliği konusunda çalışmış ve katkılar sağlamış bir kişi sıfatıyla bugün bu camianın dışında olsam da bir şeyi istemek hakkımdır. Herkes yasalara ve hukuka saygılı olmak zorundadır. FIFA da bu kapsamdadır ve hiçbir ayrıcalığı yoktur. FIFA da dünya futbolunu yönetirken yasalara ve hukuka saygılı olacaktır. Üyesi olan bir ülkede olağan bir genel kurul, o ülkenin yasasına ve kurallarına göre yapılır. FIFA, TFF’nin bu bağlamda efendisi ya da amiri değildir. Yukarıda sözünü ettiğim üye ülkelerin futbol kurallarının FIFA’nın ana statüsüne uygun hale getirilmesiyle son genel kurulda yaşananların ilgisi yoktur. FIFA eksik bilgilendirildiği için “Genel kurul yapılmasın” mektubunu göndermiş olabilir. FIFA’nın hassas olduğu nokta, Bakan’ın olağanüstü genel kurul çağrısı yaparak genel kurulun toplanmasını sağlamasıdır. Yoksa olağan akış içinde yapılan genel kurullara FIFA hangi sıfatla müdahale edebilir ki? Son söz: FIFA’nın derdi dünya ölçeğinde politika ve politikacının futbola egemen olmamasıdır. Yoksa bir ülkede kimlerin futbolu yönettiği FIFA’nın karışacağı bir iş değildir. Aksi düşünülürse FIFA da futbola politika bulaştırmış olmaz mı? SERKAN BALCI: Şampiyonluk uzakta değil Spor Servisi Trabzonspor’un yeni transferi Serkan Balcı, camia olarak el ele vermeleri halinde şampiyonluğun kendilerine çok yakın olacağını söyledi. Başarılara alışmış bir oyuncu olduğunu belirten Balcı, “Aynı başarılara Trabzonspor forması altında imza atabileceğim için Bordo Mavili camiayı seçtim. Trabzonspor, Türk futbolunun temel taşlarından biri... Birçok başarılara imza atmış, birçok yıldız oyuncular yetiştirmiş bir kulüp” dedi. Spor Servisi Beşiktaş’ın Fransa’nın Paris Saint Germain takımından transfer ettiği Edouard Cisse kendisini Siyah Beyazlı renklere bağlayan resmi imzayı attı. Cisse, BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde düzenlenen imza töreninde çok mutlu olduğunu dile getirdi ve herkese teşekkür etti. Cisse imza töreninde şunları söyledi: “Beşiktaş’ın beni istediğini uzun zamandır biliyordum. Bana karşı çok yakın davrandılar ve bu da beni çok etkiledi. Kariyerimi tanınmış ve hedefleri olan bir kulüpte devam ettirmek istedim ve bu yüzden de Beşiktaş’ı seçtim. Türkiye Ligi çok rakebetli bir lig ve bu sezon gerçekten de benim açımdan zorlu bir sezon olacak. Benimle burada başka takımlarda ilgilendi ancak benim tercihim Beşiktaş oldu.” Cisse imza töreni öncesi BJK İnönü Stadı’nı gezdi. Müzede Siyah Beyazlı kulüple ilgili bilgiler alan Cisse, stadın çimlerinde dolaştı ve Kartal Yuvası mağazasında taraftarlara imza dağıttı. Cisse’ye Beşiktaş’ın 100. yıl şampiyonluk kupası gösterildi ve bilgiler verildi. Müze gezi ler üzerinde dolaşan Cisse’ye statla ilgili detaylı bilgiler verildi. Beşiktaş Genel Sekreteri Kenan Öner ise Cisse’yi uzun bir araştırmanın ardından kadrolarına kattıklarını ve bundan 3 hafta önce Paris’e giderek bu transferi bitirdiklerini söyledi. PSG teknik direktörü Paul Le Guen’den onay alındıktan sonra Ertuğrul Sağlam’la görüştüklerini belirten Öner, “Ertuğrul Sağlam’ın yapılan her transferden haberi var” dedi. “Geçen yılki kadromuz bizim için geleceği kurmak açısından çok önemliydi” diyen Öner, “Bu sezon da kurduğumuz bu kadronun eksik olan bölgelerine özelliklede orta saha bölgesine takviyelerde bulunduk bu doğrultuda da uzun süredir izlemiş olduğumuz Cisse’yi transferini gerçekleştirdik vebu yüzden cok mutluyuz” diye konuştu. Boumsong’la temastayız Boumsong’la ilgilendiklerini doğrulayan Öner, “Bu oyuncuyla görüşmelerimizi sürüyor. Eğer uygun şartlar oluşursa bu oyuncuyu da hocamızın isteği doğrultusunda kadromuza katacağız” dedi. si sırasında Siyah Beyazlıların Paris Saint Germain’le oynadığı maçtan kalma Fransız kulübünün flaması Cisse’yi çok duygu landırdı. Müzeden ayrıldıktan sonra BJK İnönü Stadı’nın çimlerine çıkan Edouard Cisse, stattan çok etkilendi. Bir süre çim G Ö R Ü Ş Futbolda yabancı oyuncu sınırlaması kalksın. Yani tam anlamıyla melezleşsinler. Federasyon “hayır” diyor. Bir bakıma haklı. Çünkü ismi Türkiye Futbol Federasyonu... Ülke futbolcularını düşünüyor. Başka ne çıkarı olabilir? Ama bizim F.Bahçe bastırıyor. İlle sınırlama kalksın istiyor. Federasyonla büyük çekişme var aralarında. Hangisinin isteği olacak? Hangisi prim yapacak? İleride göreceğiz. Legal olmasa da zaten sınırlar kalkmış. Yabancılara ülke dışında vatandaşlarımız da katılınca iş bitiyor. Haydi sınırlama kalksın. Takımlar bir kaç oyuncuyu daha alsınlar. Ronaldinho, Ronaldo, Kaka, Henry, Adriano gibileri alsalar bir diyeceğimiz yok. Yine çaptan düşmüş, yaşlanmış, takımların / H A L İ T D E R İ N G Ö R ama ibra müessesesi şakır şakır işliyor. Herkes parmak kaldırıyor ve kulüpler aklanıyor. Yanlız kulüplerde değil, Federasyon’da öyle değil mi? Ulusoy hakkında söylenmedik kalmadı. Balayı seyehatleri ortaya getirildi. Verdiği büyük primler ayyuka çıktı. Nüfus ticareti yaptı. Futbolculara cherokee’ler verdi. Buna benzer bir sürü suçlama... Ama sonunda ne oldu? Herkesin gördüğü gibi parmaklar havaya kalktı, ibra oldu. Bence bu ibra denilen müesseseyi dernekler yasasından çıkartmak gerekir. Çünkü ibra edilmeyen hiçbir müessese yok. Biz de rahatlayalım, suçlular da rahatlasın. Yanlız kulüpler ve federasyon değil, devletin en üst kademesinden alt kademesine kadar. İbra Müessesi Kalkmalı da sorun olmuş oyuncular alınacak. Önceki yıllarda olduğu gibi... Yenileri alınacak da ne olacak? Geçen yıllar dünya çapındaki oyuncuları aldık. 3 büyük takımın maçlarını gördük. Tam anlamıyla ligde sefilleri oynadılar. Tarihte görülmedik bir biçimde... Hani nerede, Avrupa kupalarında 1 takımımız var mı? Bunları geçelim... Şimdiye kadar süper klas denilen oyuncular kulüplerine borçtan başka ne getirdi? Alırken eşek yükü kadar para alıyor da, giderken para etmiyor. Kendileri güçlendiler, kulüpler borç sarmalına girdi. Hem de protoplazmalarına kadar... Fakir olan ülkemiz Avrupa kulüplerinin dışladığı futbolcularla adeta bir bakım evine dönüştü. Transfer artık kulüp başkanları arasında bir büyüklük rekabeti haline geldi. Ben daha iyisini, sen daha iyisini aldım şeklinde... Bu sürtünmede Avrupa’nın sıradan futbolcularının ülkenin milyon avrolarını döktük. Kulüplerin bu hususta sorumlulukları yok. Harcadıkları para ceplerinden değil. Stat önünde kış kıyamette bilet kuyrukta bekleyen ekmek arası kokreçle hayatını eçiren insanlıran parası. Kulüplerin borçlarının yükselmesi onları pek ilgilendirmiyor. Onlar sadece reklam peşinde... Herkes konuşuyor CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle