22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2007 PAZAR 18 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B B 28 28 27 27 30 30 31 31 21 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y B B B B B B B B 27 26 26 23 29 29 29 29 30 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B B 30 26 33 33 29 32 27 27 20 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı bulutlu, Batı Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu’nun doğusu sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y B Y Y Y B Y B Y 17 13 18 18 19 15 16 18 16 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y B B Y Y Y B Y 24 24 24 24 21 20 22 24 16 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B B B B B Y B B 28 32 26 38 28 30 14 31 30 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Oysa Erkan Mumcu karakterinde uyuşulması zor olan bir siyasetçi ile Mehmet Ağar gibi polislikten gelen rengini belli etmemek kimliğine işlemiş bir siyasetçi arasında şu veya bu nedenle zaten anlaşmazlık çıkması bekleniyordu, çıktı. ANAVATANDemokrat Parti birleşmesi yatar veya yatmaz. Ne ki bir yol bulunup iki partinin birleşmesi gerçekleşse bile; bu iki zıt karakter, bu iki zıt parti gün gelecek çatışacak, yolları ayrılacaktı. Zira bu tür zoraki evliliklere, birleşmelere uzun ömür biçmek olanaksız. Oysa sağda asıl dikkati çekmesi gereken olay; AKP’nin kuruluşuna imza atan, RTEGülArınç ve Abdüllatif Şener’den kurulu zincirin kopması, “mahşerin dört atlısı” arasında birden patlak veren anlaşmazlık. Şener’in pek çok konudaki açıklamaları RTE’ye aykırı içerikteydi. Nitekim dört buçuk yıldır partinin üst düzeyinde ve hükümette başbakan yardımcılığı görevi yapan Abdüllatif Şener’in açıkladığı ilkeler anlaşmazlıktaki “kişisel” sırları açığa vuruyor. ??? Şener, toplumu kucakladığını, kurumlarla zıtlaşmadığını, laikliğin tartışılamayacağını, daima dürüst ve toplumun hakkını gözeten bir anlayışla siyaset yaptığını söylüyor. AKP’ye ilişkin bilinen gerçekler ışığında bu dört maddeyi şöyle okumak olanaklı: AKP; toplumu kucaklayamıyor, kurumlarla zıtlaşıyor, laikliği tartışıyor. Daima dürüst ve toplumun hakkını gözeten bir parti olmaktan çıktığı için hükümetten ayrılıyor.. milletvekili adayı olmuyor.. üniversitedeki görevine dönüyor! Fakat Şener, milletvekili adayı olmayı reddetmesinin AKP’den ve siyasetten kopma anlamına gelmediğini özenle belirtiyor. Partinin MKYK’sinde üyeliği süreceğine göre, artık AKP içinde genel başkan ne söylerse başım üstüne diyenlerden olmayacak, doğruları söyleyecek biri; Şener, ya da onunla birlikte hareket edecek birileri bulunuyor. RTE “sıkılmış yumruk gibiyiz” diyordu, yumruk çözülüyor. Kırılma noktası Abdüllatif Şener! ??? Şener, RTE yönetiminde izlenen ve son aylarda iflas eden politikalara neden değinmiyor? Tabii, RTE’yi rahatsız etmemeye özen gösteren gazeteler ve TV’ler; Şener’in ani çıkışındaki kamuoyuna yansımayan gerçekleri araştırmıyor. Şener’in kopuşuna AKP kodamanları ve özellikle RTE ne diyor, ne düşünüyor, sorulmuyor. Ne zamana kadar? RTE, kendi açısından kopmaya bir açıklık getirecek bilgileri el altından sızdırdığı zamana kadar… Oysa bu denli olumlu işaretler veren bir siyaset adamı sadece dört maddelik bir tutum özeti vererek hükümetten ve milletvekilliğinden kopabilir mi? Türkiye’yi yeni ve belki de içinden çıkılmaz serüvenlere sürüklemeye aday anayasa değişiklikleri, örneğin cumhurbaşkanını halkın seçmesi gibi karmaşık bir gelişme karşısında parti ve hükümet içindeki tutumu Şener’e neden sorulmuyor? Toplumu kucaklamak.. kurumlarla zıtlaşmamak vs. fazla bir şey ifade etmiyor. Nihayet bu açıklamalar kişisellik kokuyor. Şener’in RTE’nin çizdiği politik yoldaki geleceği göremeyen yöntemlere karşı ne düşündüğü, hatta sorumlu noktada iken ne söylediği önemli. Bu konuda hiçbir işaret vermiyor. Dört buçuk yıl suskun kaldıktan sonra birden konuşan Şener’i örnek alırsak; ne geriyi ne de ileriyi düşünmeden kimilerini kahraman yapmak, ardından ağıtlar veya övgüler düzenlemek, medyamızın belli başlı özelliklerinden biri, hatta başlıcası. ??? Kamuoyu haftayı susan hükümet, konuşan asker olayı ile kapatıyor. ABD’nin şımarttığı Barzani peşmergeleri K. Irak’taki askerimize silah doğrultarak “taciz etmişler”. Varlığıyla yokluğu tartışmalı Milli Savunma Bakanı kendi dünyasına dalmış; fakat: Genelkurmay; Türk ordusunun mümtaz evlatlarına yapılacak en ufak bir etik dışı davranış veya eylemin “…Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılmış sayılacağını.. ve en üst düzeyde karşılık göreceğini...” açıklıyor. Açıklama sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’ne demiyor. Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılmış sayılacağının altını çiziyor. Bu ifade neyi gösteriyor? Sağa bak, sola bak, ortaya çıkan sonuç: Türkiye Cumhuriyeti’nin saygınlığını, onurunu.. içte ve dışta ülkenin bütünlüğünü koruyan bu hükümet değil, tek güç var.. asker! PKK peşmergelere sığınıyor MEHMET FARAÇ GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY DİYARBAKIR/ ŞIRNAK Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Güneydoğu kırsalındaki operasyonu genişleyerek devam ederken PKK başta Irakİran sınırı ve Kandil Dağı çevresi olmak üzere militanlarını peşmergelerin denetimindeki bölgelere geri çekiyor. Örgütte, TSK’nin çok kısa sürede K. Irak’a operasyon yapacağı konusu tartışılıyor. TSK’nin Irakİran sınırına yönelik sevkıyatı giderek yoğunlaşıyor. Zırhlı araç sevkıyatı özellikle PKK hareketlerinin çok sık görüldüğü Şırnak’ın Silopi ilçesinin Şahinkaya, Çalışkan Karakolu ve Görümlü bölgelerine, Hakkâri kırsalına yöneliyor. TSK’nin 10 yıl önce yapılan sınır anlaşmasının ardından küçük birlikleri konuşlandırdığı Kanamisi yöresindeki hareketlilik de sürüyor. Peşmerge güçleri ise söz ko nusu bölgelerdeki askeri yoğunluğu artırıyor, bölgeye ağır silahlar konuşlandırıyor. Irakİran sınırı ile Doğu ve Güneydoğu kırsalının tamamında etkinleştirilen operasyonlar, özellikle zırhlı birliklerin kaydırıldığı bölgelerde devam ediyor. Ancak özellikle Besta, Cudi ve Gabar dışındaki bölgelerden militanların çok önemli bir bölümünün geri çekildiği bildiriliyor. Mayınları bırakıyorlar Kuzey Irak’taki kaynaklar, TSK’nin sevkıyatının yoğunlaşması ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın son çıkışının ardından PKK içindeki paniğin arttığını, biraz da Kürt liderlerin uyarılarıyla konuşlandıkları bölgeleri terk etmeye başladıklarını bildiriyor. İddiaya göre, örgüt özellikle Hakkâri, Şırnak ve Tunceli civarındaki çatışma bölgelerinden çekilirken operasyon alanlarına çok sayıda mayın ve bubi tuzaklı patlayıcı yerleştiriyor. Kaynaklar, Kandil Dağı çevresindeki çekirdek kadro ve korumalar dışındaki teröristlerin, peşmergelerin yoğun olduğu bölgelere çekildiğini de iddia ediyor. Geçen hafta Kandil Dağı’nda yapılan kongrede Koma Kamalen Kürdistan (KKK) olan üst yapılanmasının adını Koma Civaken Kürdistan (KCK) olarak değiştiren PKK, bir taraftan da operasyonlara karşı genellikle taciz ateşi, mayınlama ve vurkaç eylemlerine dayalı bir strateji geliştirmeye çalışıyor. Örgütün olası bir sınır ötesi operasyonda fazla kayıp vermemek için TSK ile çatışmaya girmekten kaçınacağı, Hakkâri ile Şırnak’ın sarp ve dağlık bölgelerindeki konuşlanmasını korumak için bir süre pasif savunma durumunda kalacağı ileri sürülüyor. Bu kararda, 22 Temmuz’daki genel seçimlerde DTP’nin bağımsız adaylarının çatışma sürecinden olumsuz etkilenebileceği yolundaki yaygın endişe de yatıyor. Görüş ayrılığı yaşanıyor Örgüt içinde özellikle SuriyeliTürkiye bölünmesi nedeniyle iki grubun TSK’nin operasyonlarına nasıl karşılık verecekleri konusunda da görüş ayrılığı yaşadığı, Kandil’deki son kongrede de bunun ciddi biçimde tartışıldığı belirtiliyor. Kaynaklar, PKK yöneticilerinin Türkiye’nin kısa sürede sınır ötesi operasyon yapacağı konusunda da görüş birliğinde olduğunu duyuruyor. İddiaya göre KYB ve KDP yöneticileri TSK’nin giderek artan baskıları ve operasyon hazırlığı nedeniyle PKK’yi sıkıştırıyor ve bölgedeki varlığını azaltmasını istiyor. Ancak Kürt liderler bu konuda PKK’den yanıt alamıyor. Krizin altında Talabani izi BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA ABD’nin Kuzey Irak’ın güvenliğini devretmesinin hemen ardından, peşmergelerin Süleymaniye’de görev yapan Türk askerine silah doğrultup sözlü tacizde bulunmasıyla patlak veren sıkıntının ardından Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani çıktı. Liderliğini Talabani’nin yaptığı Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne (IKYB) bağlı olan Süleymaniye’deki peşmergelerin Türk askerine yönelik tacizkâr tutumunun, Kürt liderin Türkiye’ye yönelik “genel politik çizgisini” yansıttığı belirtildi. 4 Temmuz 2003 tarihinde Türk askerinin başına çuval geçirilmesi olayının da yine Talabani’nin denetiminde olan Süleymaniye’de yaşandığını anımsatan kaynaklar, Kerkük’te Türkmenlere yönelik baskıların ardında Talabani’ye bağlı peşmergelerin bulunduğuna işaret ettiler. Kerkük’teki referandum sürecine ilişkin, Türkiye ve Türkmenler aleyhtarı bütün açıklamaları bölgesel Kürt yönetimi li deri Mesut Barzani’nin yapıyor olmasına karşın, kentte Talabani’ye bağlı peşmergelerin ve bürokratların etkin olduğu, hatta iki Kürt lider arasında ciddi anlamda siyasi rekabet olduğu biliniyor. Edinilen bilgilere göre ise Talabani’nin perde arkasında kalarak yürüttüğü Türkiye aleyhtarı politikalara ilişkin Ankara’da şu üç değerlendirme öne çıktı: ? Süleymaniye Kürt milliyetçiliğinin kalesi olarak görüldüğü için, burada Türkiye’ye karşı alınan her tavır Talabani’nin tabanını güçlendiriyor. Ancak, açıklamalar Barzani’den geldiği için Türkiye direk olarak Talabani ile karşı karşıya gelmemiş oluyor. ? PKK konusunda da Barzani’yi öne çıkaran Talabani, Kürt milliyetçisi olan tabanının “gazabından” kurtulmuş oluyor. ? TSK’nin Barzani’ye yönelik askeri bir harekât yapması durumunda Talabani, bölgedeki Kürt politikasında öne geçmiş olacak. Barzani tasfiye edilmiş olurken, Talabani’nin partisi güç kazanacak. Barzani ‘diyalog’istedi Kuzey Irak’taki Erbil kentinde IKDP lideri Barzani ile ortak basın toplantısı düzenleyen Irak Başbakanı Nuri el Maliki, ülkesinin komşu ülkelere saldırılarda bir üs olarak kullanılmaması gerektiğini belirtti ve komşuların da Irak’a müdahale etmemelerini istedi. Barzani ise “tehditkâr bir dil kullanmak istemediğini” belirterek “Savaş sorunları çözmez, (Türk yetkililerle) dost olarak konuşmak istiyoruz” dedi. (Fotoğraf: AA) Türk askeri karşılık verecekti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kuzey Irak’ta bazı kentlerin Bölgesel Kürt Yönetimi’ne bağlı peşmerge birliklerine geçmesinin ardından, bölgedeki Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) irtibat görevlilerine peşmergelerce silah doğrultulması sırasında Türk askerinin büyük kararlılık göstererek “gerekirse çatışmaya girmekten kaçınılmayacağını” karşı tarafa gösterdiği bildirildi. Süleymaniye’de görev yapan Türk irtibat birimi, sivil kıyafetlerle rutin inceleme görevinin icrası için sabah saatlerinde kent dışına çıktı. Ancak bu görev sırasında, Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin liderliğini yaptığı IKYB yetkililerinden bazıları, Türk irtibat timi hakkında Kürt güvenlik güçlerine ihbarda bulundu. Öğle saatlerinde Türk irtibat timi kente dönüşünde, peşmergeler tarafından durduruldu. Peşmergeler artan terör faaliyetlerini gerekçe gösterip, Türk timinin araçlarını aramak istedi. Tim komutanı Türk askeri olduklarını, angajman kuralları çerçevesinde kendilerini arayamayacaklarını, kimlik göstermelerinin yeterli olacağını söyledi. TSK personeli, peşmergelerin “Şüpheli araçları arama yetkisine sahibiz” sözüne “Bizi arayamazsınız. Siz kim oluyorsunuz? Kimlik göstermemiz yeterli” yanıtını verdi. Bunun üzerine peşmergeler, “Kim olursanız olun, araçlarınızı arayacağız” şeklinde sözlü tacizde bulunup, silahlarını Türk irtibat timine doğrulttu. Türk askerleri de silahlarını çekti. Türk askerinin de karşılık vereceğini anlayan peşmergeler geri adım attı ve olay büyümeden Türk askerleri yollarına devam etti. IKYB’nin Ankara Temsilcisi Behruz Galali ise kent dışına çıkarak bazı noktalarda fotoğraf çeken özel kuvvetler mensupları, kente döndüklerinde durdurulduğunu, polislerin karşısındakilerin Türk askeri olduğunu “bilmediğini” belirtti. Dönekrasi, Cepokrasi, Copokrasi... Cepokrasi; adı üstünde, her şeye cebinden bakanları konu ediyordu. Copokrasi; demokratik haklar dedikçe cop yiyenleri sütuna yatırıyordu... Dönekrasi de Meclis’in içindeki, sayıları metrekareye 45’i geçen dönenleri anlatıyordu. Dönenlerin tümünü konu etmeye ne zamanımız yetmişti, ne yerimiz... O günlerden bugüne Meclis’in değişmeyen iki ilkesi var: 1 Genel seçimlerden sonra Meclis’e giren parti sayısının iki katı kadar Meclis çatısı altında yeni parti oluşur... 2 Meclis’e giren milletvekillerinin en az yüzde 10’u parti değiştirir. Bu gelenek bugün de değişmedi. Milletvekili adaylarının kesinleştiği şu günlerde bu iki geleneğin yanına ekleyebileceğimiz üçüncü bir madde daha var: Seçime katılacak her güçlü partiye başka partilerden katılımlar olur. ??? Dönek tanımı değişik şekillerde yapılabilir. Bizim tanımımız şu: Bir kişi uzun yıllar savunduğu görüşlerini değiştirip farklı düşüncelere sahip olabilir. Bunu açık yüreklilikle kamuoyuna ilan eder ve bundan sonra artık bu görüşleri savunuyorum der. Buna saygımız var. Ama bir kişi yeni bir partiye katıldıktan ya da yeni bir düşünce safına geçtikten sonra dönüp dönüp eski düşüncesine küfrediyorsa, ona dönek denir. Zaten o kişi özünde kendisine de küfrediyor demektir. Bu bağlamda hafta başından bu yana AKP’ye katılan milletvekili adaylarının hangisine ne deneceğini sanıyorum okur çok iyi saptayacaktır! Önümüzdeki günlerde biz de bu arkadaşlarla ilgili düşüncelerimizi paylaşacağız. Ola ki ileride fırsatımız olmaz diye şimdiden kısa bir giriş yapmış olalım. Neden fırsatımız olmaz? Öngörümüz o ki yarından itibaren yeni bir tartışma süreci başlayacak. Kendilerini milletvekili listesinde göremeyenlerin aklına demokrasi gelecek ve hızla dönecekler. Nereye doğru? Demokrasiye doğru. Parti içi demokrasinin kalmadığından girip lider sultasından çıkacaklar... ??? Dönekrasi kitabını yazdığımız günlerde İngiltere’de çok ciddi bir tartışma vardı. Muhafazakâr Parti’den Avam Kamarası’na giren 51 yaşındaki Alan Howarth parti değiştirmiş, İşçi Partisi’ne geçmişti. O günlerde İngiliz gazetelerinde şu başlıklar yer almıştı: “Major büyük yara aldı.” “Bölünmüş parçalanmış Muhafazakâr Parti için büyük bir darbe.” Bildiğimiz kadarıyla İngiltere’de o günden bu yana parti değiştiren yok. Zaten olsaydı büyük gürültü kopardı. Ama İngilizleri hoş görmek gerek. İngiltere için yapılan tanımlardan biri nedir: Demokrasinin beşiği! Adamlar daha beşikte... Dönmenin erdemlerini, partilerine katacağı güçleri bir bilseler... İngiliz siyasetçilere Türkiye’ye gelip staj yapmalarını öneririz. Bizden alacakları, demokrasi adına öğrenecekleri çok şey var. Dönüşler derken sadece milletvekillerinin değil, partilerin, parti liderlerinin düşünsel dönüşlerini de hesaba katmak gerek. Siyasetimizdeki dönme hızlarını kullanıp çevrim santralı yapsak; enerji sorunumuz çoktan çözülür, Avrupa’nın, Avrasya’nın enerji merkezi bile oluruz! ankcum?cumhuriyet.com.tr IŞIL ÖZGENTÜRK Sokağın Çocuğu İzmir ? Baştarafı Arka Sayfada Dönüşüm Atölyesi “Boğa Zartzurt Masalı”yla sert bir giriş yapıyor ve Hakan Dündar’ın kuklaları kendilerine kapalı bir alan seçmiş, Alsancak Kültür Merkezi 7. Bienal Nevzat Salonu’nda seyircisini selamlıyor. Hay Allah az daha gözümden kaçıyordu.. kuklalar sokağa da çıkıyorlar, Naci Şensoy LisesiEski İzmir dolaylarındalar. Tiyatro Oyun Kutusu ise soruyor: “Şekerden Kraliçe Olur mu?’’ Öte yandan sekiz gün boyunca söyleşiler, oyunculuk, müzik, doğaçlama ve yazarlık alanında yapılan pek çok atölye bu işe gönül koyan ya da koymayı düşünen gençlere ve dahi yaşlılara yol gösteriyor. Bu arada seyirlik oyun da boynu bükük kalmamış, Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı Türk Halk Bölümü öğrencileri, Günaltay Pazaryeri’nde “ÂşıkMaşuk’’ adlı seyirlik oyunla, unutulup gitmek üzere olan bu geleneğe bir selam yollayacaklar. Oldukça yoğun ve bir o kadar da ilgi çekici bir program değil mi? Ama bu Konak Belediyesi hep böyle.. bir yıl boyunca öyle değişik alanlarda öyle değişik kültür ve sanat programlarıyla İzmirlilerin yolunu kesiyorlar ki, kıskanmamak olanaksız. Ve yapılanlar bu yazıma sığmaz.. iltimas edip daha sonra yazmaya söz veriyorum. Bu arada Konak Belediye Başkanı Ali Muzaffer Tunçağ 68’li, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Halim Yazıcı ve çoğunluğu kadınlardan oluşan kadrosu da bu işe gönül koymuş; ben derim ki, yerel yönetimler merkezden önemlidir ve asıl işimiz bir buçuk yıl sonra, bu kez sokakların cıvıl cıvıl olması için sandık başına gitmek ve işimiz bu kez biraz daha kolay; çünkü neyi ve kimi seçmemiz gerektiğini daha net bileceğiz. Rice: Çok çok çok yakın çalışıyoruz Dışişleri Bakanlığı, ABD Büyükelçisi Ross Wilson’a rahatsızlığı yansıtırken büyükeçilik de Dışişleri Bakanlığı’na “Bu tür olayların tekrarlanmaması ve kötü sonuçlara yol açmaması için ABD gerekli önlemleri almıştır” yanıtını verdi. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da “Biz Türklerle gerçekten çok çok çok yakın çalışıyoruz” dedi. ABD Dışişleri Sözcü Yardımcısı Tom Casey ise Türk askerinin sınır içinde ve sınır çevresinde operasyonlar düzenlediğini ifade etti. Hükümet yine sessiz ? Baştarafı 1. Sayfada nan ve Türk kamuoyunda büyük infiale neden olan “çuval olayının” ardından önceki gün yaşanan gelişmeyle birlikte dün bütün gözler AKP’nin gerek ABD’ye gerekse Irak merkezi yönetimine yönelik yapacağı açıklamaya çevrildi. Ancak hükümetten herhangi bir açıklama gelmedi. Başbakan Tayyip Erdoğan 22 Temmuz’da yapılacak seçimlere ilişkin aday belirleme çalışması yapmayı tercih etti. Orgeneral Büyükanıt’ın Harp Akademileri’nde yaptığı ve hükümetin sınır ötesi operasyon konusunda siyasi direktif vermediği olası bir operasyonun Barzani’yi kapsayıp kapsamayacağı konusunda yaptığı açıklamalara da hükümet kanadından bir değerlendirme gelmemişti. AKP hükümeti, 4 Temmuz 2003’te Süleymaniye’de yaşanan ve Türk askerlerinin kafasına çuval geçirilmesine ilişkin skandalın ardın dan da Washington yönetimine protesto notası vermekten kaçınmıştı. Konuya ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan DP Genel Başkan Yardımcısı Kandemir, “Hükümet bu neviden konularda başından beri duyarsız bir davranış sergiliyor. Özellikle TSK’nin çok duyarlı olduğunu ifade ettiği konularda onlarla birlikte bir davranıştan kaçınıyormuş gibi bir izlenim ediniyorum. Konu bir silahlı kuvvetler veya sivil otorite konusu değil. Konu, Türkiye’ye karşı yapılmış bir hakaretin cevapsız bırakılmamasıdır” dedi. Hangi kurum ve kuruluş tarafından gelirse gelsin hükümetin milli bir konuda duyarlı bir davranış sergilemesinin, tüm Türk vatandaşlarının beklentisi olduğunu dile getiren Kandemir, “Hükümet bu beklentiye cevap verecek şekilde hareket etmemekte ısrarlıdır” diye konuştu. Kandemir, şunları söyle di: “Hükümet hemen merkezi Irak hükümetine ağır bir nota vermeliydi. Hiç değilse yazılı olarak Türkiye’nin tepkisini ortaya koymuş olurdu.” ‘Cesaretsiz politikalar’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de yaptığı açıklamada, AKP’nin Kuzey Irak’tan kaynaklanan terör eylemleriyle bölgedeki yerel yöneticilerin kışkırtıcı söz ve davranışlarına karşı sessiz ve kayıtsız kaldığını, bunun bölgedeki Türkiye karşıtı güçlere cesaret verdiğini kaydetti. Öymen, açıklamasında şunları dile getirdi: “Cesaretsiz politikalar sonucunda terör can almaya da devam etmektedir. AKP iktidarının Kuzey Irak’a müdahale için 2003 yılında Meclis’ten iki kere yetki almasına rağmen bu yetkisini kullanamaması terörün kaynağına yönelik harekât imkânımızı ortadan kaldırmıştır.” 1. KOŞU: F: Serteser (1), P: Taşkınalp (4), PP: Aşkıner (2), S: Mertağa (6). 2. KOŞU: F: Alayel (3), P: Gladyatör (1), PP: Delfina (2), S: Laluv (8). 3. KOŞU: F: Çilli Çocuk (8), P: Abdülbey (3) , PP: Bertay (1), S: Delroy (2). 4. KOŞU: F: Nalın İsyanı (7), P: Salvatore (9), PP: Arsenic (1), S: Topor (10). 5. KOŞU: F: Kafkaslı (4), P: Uçanbey (8), PP: Özlenentay (6), S: Beybora (1). 6. KOŞU: F: İlkbahar (7), P: Koşanefe (6), PP: Babasancak (4), S: Gündeniz (5). 7. KOŞU: F: Orhideya (13), P: ALTILI GANYAN My Lady (12), PP: Mükerrem 3 8 7 4 7 13 Sultan (11), S: Wow (19). 1 3 9 8 12 Günün İkilisi: 5. Koşu: 4/8 2 1 1 11 Çifte Bahis: 1. Çifte: 1/3 8 2 10 19 CUMHURİYET 18 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle